-
İçerik Sayısı
1.848 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
muki tarafından postalanan herşey
-
Sizin gibi Arap tarihinin karanlıklarına götürmek isteyenlerle mi gurur duyacaktı LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ?
-
Sayın halkalıyıldız, tahsil görmemiş, görememiş -eline bırakın bir kitabı Kuran bile almamış- kulaktan dolma bilgilerle yetinen kadınlarımızın bunu demesi normal de, ya tahsillilere ne demeli? Bunlar da herhalde okuyorlar ama, okuduklarını anlamıyorlar.
-
yani erkeklerin kadın haklarını bu kadar canı gönülden savunduğu tek konu ne ilginçtirki türban konusu.. Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları gibi, kadınlarında erkekler üzerinde belli hakları vardır.. Ancak, erkekler kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebi ile ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur.. Onun için saliha kadınlar itaatkârdır.. Kadınlar tarlanızdır dilediğiniz gibi ekin.. Bunlar bazıları... Ve bunları görmezden gelip, ''Allah'tan olduğu iddia edilen bir din kitabında ''benim kişiliğim ve hakkım neden yarım'' diye sormayı da akıl edemiyorlar mı bu kadınlar?
-
Bütün bunları görmek istemeyenlerin bu dünyada ne gibi bir çıkarları olabilir?... hadi diğer dünyayı anladım da!
-
Kuran'da insanı doğru yola yönlendirecek cümlelerden başka, canavarlaştıracak cümlelerin daha fazla oluşu insanları da bu hale getiriyor demek ki. İnsan olmayı din kitapları haricinde başka kitaplardan ve hayatın içinden öğrenmekte yarar var diye düşünüyorum.
-
İnönü Üniversitesi Senatosu, üniversite öğrencilerinden başlayarak zaman içinde orta ve ilköğretim öğrencileri ile tüm kamu çalışanlarını kapsayacağı ifade edilen türban serbestliğinin masum bir özgürlük talebinin ötesinde rejimi değiştirmeye yönelik bir tehdit olduğunu kaydetti. İnönü Üniversitesi Senatosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin geleceğini ve varlığını ilgilendiren çok önemli ekonomik, sosyal ve siyasal iç ve dış sorunlar varken, türban konusunun, toplumun gündemine yeniden getirildiği ifade edildi. Türbanın Anadolu insanının başörtüsünden çok farklı olduğu ve Türk kültüründe hiçbir zaman yer almadığı vurgulanarak, şunlar kaydedildi: “Türban, 20-25 yıl kadar önce bazı odaklar tarafından yapay ve kasıtlı bir biçimde, dinsel bir simge olarak üretilmiş ve daha sonra da yine kasıtlı olarak, başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetimizin temel niteliklerine karşıt siyasi bir simgeye dönüştürülmüştür. Bu nedenle, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyetinin temelini oluşturan ‘Devrim Yasalarına’ ve bu bağlamda ‘laiklik’, ‘ulusal birlik’, ‘hukuk devleti’, ‘eşitlik’ ve ‘demokratiklik’ ilkelerine aykırı bulduğundan, üniversitelerde türban yasaklanmıştır. Bu yasaklama, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi tarafından da insan hak ve özgürlüklerine aykırı bulunmamıştır.” "TBMM'DEKİ SAYISAL ÇOĞUNLUK MİLLETİN İRADESİ OLARAK GÖSTERİLEMEZ" Açıklamada, AKP ve MHP’nin türbanın üniversitelerde serbest bırakılması için anayasa değişikliği girişiminde bulunmaları eleştirilerek, “Yasama organının milli iradenin yegane temsilcisi olduğu öne sürülerek son günlerde türbanla ilgili yeni bir karar alma girişimi başlatılmıştır. Anayasamıza göre egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu yetkisini yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır. Bu organlardan birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Bu nedenle TBMM’deki sayısal çoğunluk milli iradenin tek temsilcisi olarak gösterilemez. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve bağımsız yargı milli iradenin diğer önemli bir temsilcisidir. Bu durum çağdaş demokrasi anlayışının da bir gereğidir” denildi. Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama organı dahil her kişi ve kurumu bağladığı vurgulanarak, anayasal veya yasal değişiklik önerilerinin Anayasanın ‘değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ hükümlerine aykırı olamayacağına dikkat çekildi. Açıklamada, “Bu nedenlerle, Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasamızın 'değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez' hükümlerine aykırı bularak vermiş olduğu türbanla ilgili kararı ortada iken bu karara aykırı yeni bir Anayasal ve yasal düzenleme yapılamaz” denildi. "TÜRBAN SERBESTLİĞİ ÇATIŞMALARA YOL AÇAR" İnsan hak ve özgürlükleri ile eğitim hakkının, türban serbestliğinin önünü açma girişimlerine gerekçe olarak gösterildiğine dikkat çekilen açıklamada, türbanın serbest bırakılmasının, öğrencilerden başlayarak bütün üniversite personeli arasında ayrışma ve kutuplaşmalara, dini ve siyasi konularda farklı düşünenler arasında çatışmalara yol açacağı vurgulandı. Bu durumun da üniversitelerden başlayarak toplumdaki barış ve huzuru bozacağı ifade edilerek şu görüşlere yer verildi: "ÖĞRENCİLER AÇISINDAN MAĞDURİYET SÖZ KONUSU DEĞİL" “Türbanın yasaklanmadığı 1998 yılından önce, üniversitelerimizden başlayan olayların, dalga dalga bütün toplumu etkilediği unutulmamalıdır. Türban yasağının uygulandığı tarihten itibaren üniversite öğrencileri türbanla ilgili kurallara tamamen uyarak eğitimlerini sorunsuz olarak sürdürmektedirler. Dolayısıyla bir hak ve özgürlüğün engellenmesi ve öğrenciler açısından mağduriyet söz konusu değildir. Bugün üniversitelerimiz, büyük ölçüde barış ve huzurun egemen olduğu özgür kurumlar haline gelmiş ve bunun sonucu her alanda büyük gelişmeler kaydetmişlerdir.Bir siyasi ve dinsel simge olan türbanın üniversitelerde sözde özgürlük adına serbest olması düşünülemez. Anayasamızın ve 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının amir hükümleri gereğince, üniversitelerimizin en temel görevi Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı Cumhuriyetçi kuşaklar yetiştirmektir. Hiçbir ülke, her ne sebeple olursa olsun, kendi kuruluş felsefesine aykırı kuşaklar yetiştiremez. Üniversite öğrencilerinden başlayarak zaman içerisinde orta ve ilk öğretim öğrencilerini ve hatta tüm kamu çalışanlarını da kapsayacağı şimdiden ifade edilen türban serbestliğinin, masum bir özgürlük talebinin ötesinde rejimi değiştirmeye yönelik bir tehdit olduğu açıktır.” ANKA ANKA
-
Kur'an da Yer Alan Bilgilerin Kaynağı sizce nedir?
muki şurada cevap verdi: Tengeriin boşig başlık Dini Konular - Din - Dinler
Konu dışı ama, sormadan edemeyeceğim: Sayın Sevket63, Arapça dil bilginiz de Türkçe dil bilginiz kadar mı? -
Bu memlekette türban konusunu neden hep erkekler tartışır ve savunur? Bir tane kelli felli, türbanlı kadın çıkıp da, hem kendi, hem de türban takmak isteyenlerin haklarını savunmaz? Yoksa bütün türbanlılar 'erkek ne derse o olur' zihniyetindeler mi? Hem ayrıca sayın GeceKuşu'nun yukarıda dediği gibi türbana gelinceye kadar ülkemizde onca sorunlar varken türbana odaklanacağımıza, erkek kadın el ele verip bunları çözelim. Yoksa türban, Türkiye'yi allak bullak eden diğer sorunları gümbürtüye getirmek açısından mı sürekli hortlatılıyor ve millet buna kanalize ediliyor? Bu milletin türbanı değil, aklını başına takmasının gerekliliği çoktan geldi geçiyor, umarım daha da geç kalınmaz.
-
İnsanın Gerçek Karşısındaki Hayal Kırıklığı
muki şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Tanrısal yaratma: Enam 2 - Sizi bir çamurdan yaratan... Yani var olan bir şeyden yaratıyor. Yoktan var edilemez. Bu zekice düşünülmüş planın bir parçası. Enam 1 - Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Yani ilk önce gökler, yer, karanlık, aydınlık yaratılsın ki elde malzeme olsun. Yoksa insanı hangi malzemeden yaratacak Allah? Laboratuvarda yaratma: Yoktan var edilmiyor. Olan bir şeyden başka bir şey yaratılıyor. Ve o malzemeye can verilmiş oluyor, bakterinin canı yok mu kardeşim. -
Erkelerin çoğuna sorarsanız mutsuzlar... Neden mutsuzlar?... Çünkü olmayan bir şeyi arıyorlar... Buluyorlar mı?... Hayır... Neden? Çünkü böyle bir kadının varlığına inanmıyorlar... Neden inanmıyorlar?... Çünkü hep bana hep bana duygularından sıyrılamıyorlar... Vermesini bilmeyen bir erkek kadını da erkekleştiriyor. Aradığımızı bulabilme ve birlikte mutlu olabilme açısından, tüm erkeklerde zaten var olan dişilik ruhlarını öne çıkarmaları dileklerimle...
-
Kur'an da Yer Alan Bilgilerin Kaynağı sizce nedir?
muki şurada cevap verdi: Tengeriin boşig başlık Dini Konular - Din - Dinler
Evet ya, yukarıdakilerin hepsi en altta olmalıydı galiba. -
Sevgili dostlar, hepinize sevgiler, saygılar. Yalnız olmadığımı bilmek beni mutlu kılıyor. İyi ki varsınız!
-
İnsanın Gerçek Karşısındaki Hayal Kırıklığı
muki şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Amca değil ama, hala kızı Zeynep'le evlenebilirsin diye Allah demiş Muhammed'e. Gene Allah, amca torunu Fatma'yla evlenebilirsin diye de Ali'ye demiş. Eminim ki daha yüzlercesi bu tür evlilik yapmıştır. Yani örnekler o kadar çok ki. Bu arada: Kadınlara sorulmuyor elbette evlenmek isteyip istemedikleri... -
4/74. O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, ALLAH yolunda savaşsınlar. Kim ALLAH yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz. Bunu da söyleyen babamdı zaten. Millete hem savaş ve öldür diyeceksin, sonra da düşmanı öldürmeyip o düşmanın müslüman olmasını sağlayacaksın. Güzel düşünülmüş bir hikaye. Geçiniz bunları!
-
İnsanın Gerçek Karşısındaki Hayal Kırıklığı
muki şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Ha anladım, iyiyse Allah'tan, kötüyse eş seçiminden veya uyuşmazlık, ya da ebeveynin hastalığından... -
Bu ve bunun gibi hikayelere inananlar olduğu sürece baştakiler bu memleketi, anayı, babayı, kardeşi, dostu elbette satar da satar...
-
İnsanın Gerçek Karşısındaki Hayal Kırıklığı
muki şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Mesela; Tripple X Sendrome'lu dünyaya gelen çocuklara, ya da diğer engelli doğumlara ne diyeceksiniz. Tanrı'nın şakası mı? -
Sayın Larsie, siz buradaki kurallara kafanızı takacağınıza Kuran'daki çelişkileri, uydurmaları mantık süzgecinden geçiriniz lütfen. Zira Kuran'daki kurallar o kadar lastik gibi ki, isteyen istediği yere çekiyor. Ayrıca sayın hoppa'nın bildirdiği kurallarda İblis'in yolunda cihat et demiyor. Yani din uğruna ne kelle kesmek var, ne esir almak var, ne de alınan esir kadınları dağa kaldırmak var... vs. vs.
-
İnsanın Gerçek Karşısındaki Hayal Kırıklığı
muki şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Burada bu iki kavramı yerli yerine oturtmak gerekiyor sanırım. Evrim, doğa bilimleri terimidir. Yaratılış ise din alanı terimidir. Onun için karşılaştırmada dikkatli olmak gerekir. Yaratılış kuramı evrim kuramı tarafından büyük ölçüde çürütülmüş olmasına rağmen, fizik ve biyolojide -henüz- birkaç saha açıklanabilmiş değildir. Bu yüzdendir ki, yaratılış kuramı hala ayakta durabiliyor. Ancak evrim kuramı, yaratılış kuramını adım adım, yavaş yavaş susuz bırakıyor gibi. Yaratılış kuramı, doğa bilimlerinin henüz açıklayamadığı şeyleri mecazi anlamda tasvir etme girişimidir. Her kavranamayan/açıklanamayan olayı Tanrı ile tanımlamak insanı yaratılış kuramına yaklaştırır. ''Tanrı ışığı yarattı. Bunu karanlıktan ayırdı. Işığı gündüz, karalığı da gece'' yaptı. Bunun nasıl oluştuğunu anlamıyorsak, o zaman buna 'tanrısal' deriz. -
NAMAZ KILMAYANDAN HAYVANLAR BİLE KAÇAR !
muki şurada cevap verdi: godzilla başlık Dini Konular - Din - Dinler
Daha eski filmlere gidecek olursak: Denizler ikiye yarılırdı, balıktan ekmek, sudan şarap olurdu, cüzzamlılar birden iyileşir, körler birden görmeye başlardı, vs. vs. vs. -
Ders: hayat bilgisi Konu: türban nedir? Başlangıç notu: Konu "bence" kaynağı ile anlatılacaktır, öyle bilimsel çıkarımlar, her nabza şerbetler falan beklemeyin reca ederim.. Hatta türbanı bir tür özgürlük bilmem nesi olarak görenler varsa, devamını okumasınlar derim.. sinir yapmayalım durduk yere. Evet efendiiim... Başlıyoruz: Türban, dizaynnn! edilesi, tasarım tasarım tasarlanası bir şeydir... hatta artık TBMM çatısı altında bile devlet devlet tasarlanabilecektir... Aman haa! Karıştırmayalım, kimseye ayıp etmiş olmayalım... Bakınız efendim, TÜRBAN BU DEĞİLDİR!!! Ama şunlar olabilir misal: (Yorum hakkımı saklı tutuyorum ve lakin, sol baştakini tek geçerim:) Türban, bir araçtır: Türban, bir kimliğin ilk şartıdır: Türban, kadın esaretinin süslü simgesidir... Bu kadar! Ne eksik ne fazla: Çünkü: Kadını hayatın içine ancak kısıtlayarak, örterek, saklayarak (kerhen) dahil eden hiçbir inanç ya da ideoloji utanıp sıkılmadan özgürlükten falan söz edemez! Hayatın içi ve kadın: Türban bu milletin yaşadığı en trajik ironidir: Sevdiğim bir söz var: "İroniden anlamayan nesle aşina değilim"... Ha işte o ironiden anlamayan, hatta hiç duymamış insanların ülkesidir artık bu topraklar.. O yüzden bu insanlar canı gönülden "inanırlar"ki: türban ve özgürlük, yan yana gelebilecek bir şeylerdir.. Türban, bu memleketin insanlarına söylenen en utanılası yalandır: Ve türban, bir "adım"dır... Ama çok önemli bir adımdır!... Son durak için: Türban, "bu" olmamalıdır!
-
NAMAZ KILMAYANDAN HAYVANLAR BİLE KAÇAR !
muki şurada cevap verdi: godzilla başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bir de çocuklar için üretilen cizgi filmlerde... Bu gibi şeylere inananların da hepsi sanki çocuk... -
İngilizce sözlükler ambassador yani büyükelçi kelimesini "bir ülkeyi başka bir ülkede temsil eden en üst düzey yetkili veya görevli" diye tanımlıyor…. Bu haftaki medya kazasının baş aktörü Başbakan Tayyip Erdoğan… Başbakan'ın sinirleri öyle bozuk ki anlaşılan, kaza üstüne kaza, gaf üstüne gaf yapıyor… Olay yeri, Berlin'deki halkla buluşma toplantısı… Berlin Büyükelçimiz İrtemçelik'in de bulunduğu bir toplantıda konuşma yapan Tayyip Erdoğan, salondaki türbanlı bir genç kadının "Bu kıyafetimle bir Hıristiyan ülkeden kimlik belgesi alabiliyorum. Ama pasaport almak için kendi ülkemin konsolosluğuna gittiğimde, saçlarımın biraz daha görünmesini istiyorlar." sözü üzerine kontrolü kaybetti. Ve bir büyükelçiye teamüllerin ve büyükelçinin tahammülünün çok ötesinde ağır ifadelerle adeta saldırdı. "Böyle bir uygulama var mı" diye sertçe sordu. İrtemçelik, genelgenin varlığını doğrulayıp, "Merkezden aldığımız talimatları uyguluyoruz efendim" diyerek, diplomatik nezaket kuralları içinde hareket eden deneyimli bir dışişleri mensubu olduğunu gösterdi. Ancak Erdoğan, büyükelçisini yabancı bir devletin topraklarında ve "halkın önünde" azarlamaya kararlıydı. "Yazılı mı?" diye sordu… İrtemçelik, "yazılı" diye cevap verdi. Bu sırada, Başbakan'ın bu tavrı salondaki bazı kişileri de cesaretlendirmiş olacak ki, Türkiye Cumhuriyeti (ve Cumhurbaşkanlığını) Devleti'ni Almanya'da temsil eden İrtemçelik yine Türk vatandaşları tarafından yuhalandı… Erdoğan, tamamen kontrolü kaybetmiş bir şekilde "Göreceğim o genelgeyi, gerekirse değişecek o genelge" diye üzerine üzerine gidiyordu. İrtemçelik, Başbakan'ın iki konuyu birbirine karıştırdığının farkına vararak, "Konu elçiliklere girmekle ilgili değil, pasaportlardaki fotoğrafla ilgili" diyerek tekrar düzeltemeye çalıştı. Ama, Başbakan, türban söz konusu olduğu yerde "sağ duyusu" (dikkat birleşik yazılışı değil, ayrı) ile hareket ediyordu… Azime Acar & Ender Bölükbaşı