muki tarafından postalanan herşey
-
Allah kendisini anlatmaz..
Ancak gene karşımıza aynı cümle çıktı: Biz tanrının olmadığını Kesin olarak biliyor muyuz?Hayır!!!Hiçbirşey kesin değildir. Peki ya tanrı denilen bir varlık varsa. Sizlere tavsiyem; inanacaksanız dini bir kenara bırakıp Allah'ın varlığına içinizden kesin olarak inanın, veya yatıp kalkıp bu 'YA VARSA' söyleminden vazgeçin.
-
KURAN'DA KİŞİSEL AYETLERİN NE İŞİ VAR?
Burada bir kimse için kısır döngü varsa uğramayıverir olur biter. Ancak, burayı yorum yazmasalar dahi iki üç kişiden fazla insan okuyor. Sizin için kısır döngü olsa bile, onlar için kısır döngü olmayabilir. Ortaya konulan çelişkiler, tutarsızlıklar elbette insanı biraz şaşırtır lakin, siz buna dalga geçmek diyorsunuz. Sinirlenmeyin, çünkü din anlamında kutsal diye bir şey yoktur. Zira, dünün kutsal sayılanına bugün 'ne saçma fikirleri, düşünceleri varmış ya' diyebiliyoruz, hatta bugünün kutsal sayılanına dahi bunu diyebiliyoruz.
-
KURAN'DA KİŞİSEL AYETLERİN NE İŞİ VAR?
Yanlış, iyi bir insan olmuş olsan bile inanmayınca dooooğru cehenneme gidiyorsun.
-
Allah kendisini anlatmaz..
Evet, dini esaslar bilimsel olarak kanıtlanamaz. Din ihtimallere dayanmaz, din inanca dayanır. Ya inanıyorsunuzdur ya da inanmıyorsunuzdur.
-
KURAN'DA KİŞİSEL AYETLERİN NE İŞİ VAR?
Fark yok, bazılarımız Allah'a, Kuran'a inanmayak gidiyoruz, bazılarımız ise 'Ya varsa' mantığı ile...
-
Allah kendisini anlatmaz..
Bilim var olanın bilgisiyle ilgilenir. Var olmayan şeyler ya da varlığının olduğunu sandığımız şeyler inanç meselesidir ve kişiyi ilgilendirir.
-
Allah kendisini anlatmaz..
Sayın warrior, bilimde dogma yoktur. Bilim otomatiktir. Kendini değiştirir, yeniler... Dogmatik hikayeler de ancak dinde olur.
-
KURAN'DA KİŞİSEL AYETLERİN NE İŞİ VAR?
Sevgili halkalıyıldız, Muhammed'in Allah'ı demiyor mu: 'Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir.' diye... Ve aynen dediğiniz gibi: Sadece bu çıkarcı ayetler bile başlıbaşına, Kuran'ın Allah sözü olmadığının, evrensel olmadığının kanıtıdır.
-
ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....
Bunları tekrar tekrar yazacak vaktim yok, bir zahmet foruma özen gösterin ve ne yazılmış okuyuverin.
-
ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....
Ha!, bakın burada da bir şeye takıldım. Diyorsunuz ki: 'Gün gelecek şüphe duyduğunuz herşeyden hesaba çekileceksiniz...' Ama şu var ki ne ateist, ne de dinsiz bir insan şüphe duymuyor. Şüphe duyanlar sizlersiniz. Yoksa 'YA VARSA!!!' deyip kul köle olmazsınız, öyle değil mi?
-
ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....
Sayın warrior, bu soruları sormadan önce forumdaki başlıklara ve bu başlıklar altında neler yazıldığına bakarsanız İslam'da akla ve mantığa uymayan ne gibi şeylerin olduğundan haberdar olursunuz.
-
"İSLAM'DA KADINA DAYAK TARTIŞMASI..." [Almanya'da yerel bir mahkeme Kuran'ı Kerim'i dikkate alarak ilginç bir karar verdi...]
Sayın 4mevsim, şu hayvanlar alemini bir kenara bıraksanız diyorum yoksa çiçeğimi geri alırım...
-
Allah kendisini anlatmaz..
Ne olacak işte, h i k a y e!
-
DİNSİZLER KOYUNMUDUR?
- Okumuş Bilgisizler !
Bilgisizliğin en tehlikeli türü "okumuş bigisizler"in bilgisizliğidir. Diğer grup bilgisizler ya zihinsel işlev yetersizliğinden bilgisiz kalmıştır yada yeterince tahsil yapma, okuma, kendini yetiştirme fırsatından mahrum kaldığı için bilgisiz durumdadır. Okumuş bilgisiz ise, içinde bulunduğu tüm olumlu şartlara (içinde yaşadığı zaman dilimi, bilim ve teknoloji, gittiği üniversite, yurt dışı geziler vs) rağmen bilgisiz kalmayı başarmış olan insanlardır. "Sakallı Celal" adlı makalemde, sakallı Celal`in bazı sözlerine yer vermiştim. Bir yerinde diyor ki, "bu kadar cehalet ancak tahsil ile mümkün". Evet, ne yazık ki, bilgisizliğin bu üst derecesine ulaşmak ancak tahsil ile mümkün olabilir. İşin enteresan yanı bu insanlar bilgisizliğinin farkında da değildir, zaten, bilgisiz, bilgisizliğinin farkına varsa bilgisizliğinden kurtulmak için ilk adımı atmış demektir. Hatta bilgisizliğinin farkında olan insana artık bilgisiz de denemez. bilgisizliğinin farkına varması bilgiyle ve özgürleşmeye başlamış beyinle mümkün olduğundan artık bilgisiz gömleğini çıkarmıştır. Daha somut ifade etmek için, örnek vermek istiyorum; bu örnekteki kişilerin hepsi üniversite öğrencisi ya da mezunudur. Örnek; Din Devletini Savunanlar Dine dayalı bir devlet düzenini savunmak (yani, devletin ekonomik, siyasi, hukuki, toplumsal düzenini din kurallarına dayandırmak), klasik akılsızlık işaretidir. Bunlar 21.yüzyılda yaşamalarına rağmen, din devletinde demokrasi ve din-vicdan özgürlüğü olamayacağını, olmasının da olanaksız olduğunu anlayamamışlardır. Niye olmaz? Çünkü, din kuralları kural olarak değişmez, dinde dinin ortaya çıktığı dönemin özellikleri hakimdir. Oysa toplum sürekli değişir ve gelişir. Sabit kurallarla değişen toplumun ihtiyacı karşılanamaz. Zaten bunların gericiliği de burdan gelir. Bunlar, artık bugün çağdaş toplumda uygulanması mümkün olmayan şeylerin hala uygulanabileceğini savunmaktan utanmazlar. Modern toplumların ve demokrasinin vazgeçilmez, olmazsa olmaz şartı olan laikliği bile sanki batının modası gibi görmek isterler. Halbuki, laiklik insanlığın tarihsel gelişme sürecinde toplumsal bir aşamadır. Bunların bilgisizliği sınır tanımadığı için monarşi, halifelik vs ne varsa hepsinin yeniden gelmesini isterler. Softalık öyle ruhlarına işlemiştir ki, bunları Dünyanın en iyi 5 üniversitesinde okutsanız bilgisizliklerini muhafaza ederek gelirler. Çünkü beyinleri özgür değildir, çelişkileri gözüne soksanız görmek istemezler. Hatta o çelişkide keramet aramaya kalkarlar. Sürekli geçmişe dönme hayalindedirler. Din devletleri teokrasi olduğundan Siyasi iktidar, din devletinde kendini sadece Tanrıya karşı sorumlu kılar, ne yapıyorsa Tanrı için yaptığını iddia eder ve egemenliğin Tanrı`ya ait olduğu yutturmacasıyla halkın elinden egemenlik alınır. Bu arada halkın fazla uyanmaması için göstermelik bazı kurumlarda icat edilir ve göz boyamak ihmal edilmez. Halbuki, demokrasinin ilk şartı; siyasi iktidarın gücünün sınırlanması ve keyfiliğe kaymasının engellenmesidir. Ben, Tanrıya karşı sorumluyum diyen siyasi iktidarı kimse sınırlayamaz. Bu softalara, artık bu çağda hangi din olursa olsan, din devleti olmaz dersiniz ve halihazırdaki din devletlerini gösterirsiniz. Hepsi de karanlığın içinde çırpınan, din ve vicdan özgürlüğünün olmadığı, dini yükümlülüklerin bile zorla yaptırıldığı, dinle siyasetin iç içe yürüdüğü, bilim ve teknolojiden, sanattan nasibini almamış, kadının geri planda olduğu, eğitimin bilim ve akıldan uzak yöntemlere yapıldığı vs. gösterirsiniz akıllanmazlar. Derler ki, bunlar yanlış uygulamadan başka bir şey değil. Peki, doğru olanı tarihte göster dersiniz, örneğin bir tane din devleti gösterin ki, demokrasi ve insan hak ve özgürlükleri, halk egemenliği, din ve vicdan özgürlüğü olsun. Onu da gösteremezler. Yani, özetle saçma, eşyanın tabiatına aykırı hayaller peşinde koşarlar. Bunların hastalığı akıl ve bilimi dışlamaktan kaynaklanmaktadır. Görünürde sahip olduğu bilgiler ise kendilerine bile faydası olmayan bilgilerdir. Milattan önce Aristip adlı bir filozof şöyle demişti; "sağlıkları iyi olanlar, fazla yemek yiyenler değildir, belki, kendilerine en uygun geleni yiyenlerdir. Aynı suretle geniş bilgisi olan insanlar, bilgin değil, fakat faydalı şeyleri bilenler bilgindir". Gene Konfuçyus şöyle demişti; "...Bilimin beslemediği fikir pek tehlikelidir.. düşüncelerimizin doğruluğu bilimin yetkin oluşu ile mümkündür... bilimi yetkinleştirmek eşyayı incelemekten ibarettir...". Klasik bilgisizin, zaten olmayan fikriyle başkalarını etkilemesi de mümkün değildir. Oysa, okumuş bilgisizler başkalarını da, özellikle klasik bilgisizleri ya da kendileri gibi okumuş bilgisizleri kandırabilirler, yönlendirebilirler, peşinden sürükleyebilirler. Karşınıza siyasetçi olarak, bürokrat olarak, din adamı olarak, yazar olarak, değişik meslek gruplarına mensup insanlar olarak çıkabilirler. Türkiye'de bunların ortak özelliği; kullandıkları dilin ülkede konuşulan ana dilin uzağında Arapça ve Farsça ağırlıklı, ağdalı olmasıdır. (Elinizde sözlük olması tavsiye edilir). Ayrıca, kendi ülkelerinin milliyetçisi değil, arap milliyetçisidirler. Bir referandum yapılsa bunlar Türkçeyi değil Arapçayı tercih edecek zihniyettedirler. Kendi ülkelerinin Dünya'ya hayranlık uyandıran, bağımsızlık savaşını başarıyla sonuçlandırmış ve ülkesinin kaderini yaptığı devrimlerle değiştirmiş önderin yerine başka ülkelerdeki mollaları (Humeyni, Seyyid, Kutub, Mevdudi, Hamidullah, Hikmetyar vs.) önder olarak kabul ederler. Çoğunlukla batı tarzında giyinirler ama kafaları ortaçağda gezinir. İçlerinde bazılarının saçı gözükmesin diye perukla gezdiği rivayet olunur. Din devletleri tartışmasız olarak erkek egemen toplum yaratmasına rağmen bazı kadınlarımızın cennetteki hurilerin yedeği olabilmek için din devleti özlemi taşıdıkları ve olağanüstü gayret sarfettikleri de bilinmektedir. İçlerinde kapı kapı dolaşıp yarınki din devleti hayali için kadınları çarşafa teşvik eden ve saçının bir teli gözükse cehenneme gideceklerini ve öbür dünyada saçlarının her telinin yılan olup kendilerine dolanacağını anlatanlar vardır. "Okumuş bilgisizler" için bu yazımda vermiş olduğum örneğe ve anlattıklarıma bakarak, okumuş bilgisizlerin bunlardan ibaret olduğu sanılmasın, başka kategoriler de mevcuttur. Ancak, ben en tehlikeli olanlarını yazdım. Şeref Köksal Not: Bilgisizler sözü benim tarafımdan eklenmiştir. Yazının orijinalinde bulunan kelimeyi yazsaydım sayın yönetimin hışmına uğrardım.- ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....
YA VARSA !!! değil mi?- ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....
Ağlasaydınız açılırdınız ama, bence ağlamadan önce açıp Kuran'ı tekrar alıcı gözle, ön kabullerinizi bir kenara atıp okuyun derim. Ha ayrıca, bakın güzel bir farkındalık; burada İslam tartışılıyor, başka bir din tartışılmıyor. Ama, ne fark eder ki... ha o din, ha bu din, köken aynı!- "İSLAM'DA KADINA DAYAK TARTIŞMASI..." [Almanya'da yerel bir mahkeme Kuran'ı Kerim'i dikkate alarak ilginç bir karar verdi...]
Sayın 4mevsim, sizin, inansa da, inanmasa da insana saygı çerçeveniz bu mu? 'bakın insan değeri diyorsunuz da...insan değeri dediğiniz şeyin altından dinin insana sunduğu mükerrem varlık olma ve ahlakı besleyen insana yaraşır olma olgusunu çekip aldığınızda sizin elinizde sadece düşünen hayvan olarak tanımlanan bir varlık kalacak....ötesi zaten görünen köy'- Gelenek ve Din
Sayın evaporit, pardon ama, bütün yazılarınız buram buram dayatma kokuyor. Üstelik sizin de varlığından yokluğundan pek emin olmadığınız bir Allah için. Varlığı yokluğu nereden çıktı şimdi demeyin. Bütün bu buram buram dayatma kokan yazılarınıza ilk önce sizin kesin olarak 'evet ben Muhammed'in tarif ettiği bir Allah'ın olduğundan adım gibi eminim' diyebilmeniz lazım. Yoksa öyle bir yanıtınızda dediğiniz gibi: 'kendini bile kandıramayacağğın bu tezlerle kimi inandıracaksın ?.... Muhammede inanan milyarlarca insan var ve olacak da ? ne kaybettiler ? aksine bir hayatı şerefli kıldılar, onurlu bir yaşama sahip oldular... var sayalım ahiret yok, tanrı da yok, muhammed de..... kitap ta yalan.... ne kaybedeceğiz ? Onurlu bir yaşam, şeref ve izzet.... kimsenin öninde boyun eğmeyeceğim, kimseye kulluk etmeyeceğim, kimsenin önünde secde etmeyeceğim, kendimi alçaltmayacağım, şerefimi iki paralık etmeyeceğim, özgürlüğümü koruyacağım.... özgürlüğümü hiç bir şey için satmayacağım... onurumu hep üstün tutacağım, sözümü tutacağım, hırsızlık etmeyeceğim, yalan söylemeyeceğim, kimsenin malını haksızlıkla yemeyeceğim, kimsein namusuna ve şerefine dokunmayacağım, vs, vs....bunlar benim kazançlarım.... ha bir de tanrı varsa eğer, ve eğer Muhammedin söyledikleri de doğru ise..... kardeşim ben özgürlüğümü, herşeyden daha üstün ve herkesten daha layık olan Allaha sattım.... onun vaadettiklerine karşılık....... Sen özgürlüğünü, neye karşılık kime satarsın onu bilemiyorum, ama YA BİR DE TANRI VARSA ve MUHAMMED GERÇEKTEN DOĞRU SÖYLEDİ İSE.... sen ne kaybettiğini biliyormusun ???' kendinizin de emin olmadığınız bir durumda yazdığınız herşey havada asılı kalır. YA VARSA!!!.... Siz kimi kandırıyorsunuz???- İmamdan şok vaaz:çalışan kadın aldatır
Kafasına aldatmayı koymuş bir kadın çalışmasa da aldatır. Zavallı erkekler...- "İSLAM'DA KADINA DAYAK TARTIŞMASI..." [Almanya'da yerel bir mahkeme Kuran'ı Kerim'i dikkate alarak ilginç bir karar verdi...]
Üniversite belirli bir meslek dalında eğitim veriyor zaten. Ne demişler: Tahsil cehaleti alır, dört ayaklılık baki kalır. (Bazılarında cehaleti de almıyor ya, o da ayrı konu.)- İslam şiddetin kaynağı mı?
Sayın evaporit, güzel bir denemeydi lakin, bu dayak konusunu da evirdiniz çevirdiniz ama raya oturmadı. İslam dininde, genel olarak şiddeti, özellikle de kadına karşı şiddeti haklı gösteren ya da bu şekilde yorumlanabilecek ayetlerin, hadislerin var olması sizce düşündürücü değil mi? Diyanet İşleri Başkanlığı, kadını aşağılayan ve doğruluğu olmayan hadislerin ayıklanması için kolları sıvadı. Hz. Muhammed'in söylediği hadisleri 5 ciltlik kitaplarda toplamaya hazırlanan Diyanet, böylece başta töre cinayetleri olmak üzere son zamanlarda artan kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlıyor 17.06.2006 Hadi diyelim kadına karşı şiddet içeren hadisleri ortadan kaldırdılar. Eeee, Kuran'daki kadına karşı şiddet içeren ayetleri ne yapacaklar. Onların da üzerlerini bantlayacaklar mı acaba?- Gelenek ve Din
Sayın evaporit, Suheyla'nın sarf ettiği 'İmtihan etsem' konulu cümlesi herhalde sizin Kuran'a ne kadar uyup ne kadar uygulamanızla ilgiliydi. Ben böyle anladım, yanlış da anlamış olabilirim. Sayın demirefe haklı bu konuda ve görüşüne ben de katılıyorum ancak, Tanrı katında yargılanmanın sizin dayattığınız gibi İslam'la, ya da Tanrı'ya kul köle olmakla ölçüleceğini sanmıyorum. Böyle bir şeye kapıldığımı düşünmüyorum, zira acelem yok. Nezaket kurallarını iyi biliyorum ancak, dolaysız bir insan olduğum için bu nezaketsizlik gibi gelmiş olabilir size. Amacım sizi kırmak değildi.- Gelenek ve Din
Sayın evaporit, neyin ne olduğunu anlıyorum, bu sizin merak konunuz olmasın. Görüntü kirliliğine neden olmamak için noktaladım uzun yazınızı. Neden olduğunu sormama gerek yok, parantez açtığınız yerde belirtmişsiniz zaten. Bu yüzden 'Din konusunu tartışmayacaksak, herkesin inancı yalnızca kendisi içinse, neden bu foruma üye oldunuz ve neden başlık açıyor, açılan başlıklara yorum ve cevap yazıyorsunuz?' diye bir soru sordum sadece.- "İSLAM'DA KADINA DAYAK TARTIŞMASI..." [Almanya'da yerel bir mahkeme Kuran'ı Kerim'i dikkate alarak ilginç bir karar verdi...]
Sevgili Suheyla, daha bilgili olduklarını sanmıyorum, ancak daha fazla Kuran'a göre yaşıyorlar ve Kuran'ın sözlerini oraya buraya çekmiyor ve akla uygun hale getirmiyorlar. Neyse o diyorlar. Yani Türkiye bu konuda 'henüz' o kadar bağnaz değil, bunun içindir ki Türkiye'de din adına cinayetler işleniyor fakat, canlı bomba olmaya herhalde kimse yanaşmıyor, şimdilik! - Okumuş Bilgisizler !
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.