irinçköl tarafından postalanan herşey
-
Trakya Espirileri
- Trakya Espirileri
- Trakya Espirileri
- Trakya Espirileri
- Trakya Espirileri
- Nelson MANDELA yaşamını yitirdi!
NELSON MANDELA ATATÜRK BARIŞ ÖDÜLÜNÜ NEDEN REDDETMİŞTİ? Nelson Mandela’nın Atatürk Barış Ödülü’nü reddetmesinin Atatürk’le hiçbir ilgisi yoktur. Bu tür bir yanlış anlamayı önlemek için ödülün reddedildiği açıklamada red sebebinin Modern Türkiye’nin kurucusu Devrimci Atatürk’e karşı bir olumsuz düşüncenin kesinlikle olmadığı vurgulanmıştır. Ama buna rağmen sanki Atatürk’e karşıymış gibi gösterilmeye devam edilmektedir. Öncelikle bu ödülün ne olduğunu bilmemizde yarar var. Atatürk barış ödülü 1986-2000 yılları arasında 14 yıllık kısa bir ömre sahip uyduruk bir ödüldü. Ödül Kenan Evren cuntası döneminde, Kenan Evren’in cumhurbaşkanlığı sırasında çıkarılmıştı. Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Atatürk_Uluslararası_Barış_Ödülü Peş peşe idamların geldiği, sayısız insanın katledildiği, binlerce insanın korkunç işkencelerden geçirildiği, binlerce insanın yurttaşlıktan çıkarıldığı, on binlerce insanın yurt dışına kaçmak zorunda kaldığı, on binlerce insanın işten çıkarıldığı, filmlerin, derneklerin yasaklandığı, gazete ve dergilerin sansüre uğradığı, 1,5 milyondan fazla insanın fişlendiği, 230 bin kişinin yargılandığı faşist dönem dünyada büyük yankı uyandırmıştı. Kaynak: http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/419690.asp Tüm bunlara karşın, sanki barış ödülüne layıkmış gibi 1990 yılında Kenan Evren’e verilmişti ödül. 1991’de kimseye verilmediği için Nelson Mandela’dan önce ödül alan kişi faşist cuntacı katil Kenan Evren’di. Böyle bir durumda onurlu bir insan nasıl bu ödülü kabul eder? Kaldı ki asıl sebep bu değildir. Gerçek sebep, Turgut Özal döneminde Güney Afrika’daki ırkçı rejime silah yardımı yapılmasıdır. Birçok ülke ambargo uygularken Türkiye ırkçı rejime destek çıkmıştır. Irkçı rejim yıkılıp Mandela ve ekibi iktidara geçince Türkiye ile Afrika’ya gönderilen silahların durdurulmasını görüşmek üzere bir temsilci gönderirler. Temsilci Thabo Mbeki havaalanından geri çevrilir. Ve Güney Afrika ile ipler kopar. 1992 yılında durumu düzeltmek için Mandela’ya ödül verilir ama Mandela reddeder. Ve ilginç olan o ülkeye sokulmayan ve görüşülmeyen temsilci Thabo Mbeki Güney Afrika’nın 2. Cumhurbaşkanı olur ve 2008’e kadar görev yapar. Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/planet/13749694.asp http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2005/03/05/609146.asp http://www.gazetea24.com/haber/mandela-neden-ataturk-baris-odulunu-reddetmisti_23568133.html Ne ödülün reddedilmesi hakkında ne de Atatürk hakkında Nelson Mandela’nın hiçbir açıklaması olmamıştır. Bu konudaki tüm iddialar yalandır, uydurmadır. Ödülle ilgili açıklama ANC – Afrika Ulusal Konseyi tarafından yapılmıştı. İşte o açıklama: ANC, Mandela’nın kendisine verilen ödülü kabul etmediğini ve Türkiye’yi ziyaret planlarının olmadığını açıklamak istemektedir. ANC’nin tavrının modern Türkiye’nin kurucusu, reformcu Kemal Atatürk’le ilgili herhangi bir olumsuzla ilgisi yoktur” Kaynak: http://www.anc.org.za/show.php?id=8472 Görüldüğü gibi ödülün reddedilmesinin ne Atatürk’le ne de Kürt sorunuyla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yazının tamamı için: http://panteidar.wordpress.com/2013/12/06/nelson-mandela/- Bilim ve Gelecek dergisi bu ay Erdoğan'ı çok kızdıracak
Osmanlı tarihi sadece zaferlerden ibaret değil. Yeniden okumanızı tavsiye ederim. Bunun gibi şeyler fazlasıyla var.- İslam Toplumları Olarak Nerede Yanlış Yapıyoruz
Deveye sormuşlar: " Boynun neden eğri " diye, ." Nerem doğru ki?" diye cevap vermiş.- Bilim ve Gelecek dergisi bu ay Erdoğan'ı çok kızdıracak
Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı kızlı erkekli öğrenci evleri tartışmasını başlatması, bir kez hükümetin daha modern özgürlükçü yaşam anlayışının karşısındaki tutumunu tartışmaya açtı. Hükümet bu tutumunun manevi referanslarının Osmanlı olduğu sır değil. Her fırsatta Osmanlı’nın torunları olduğunu belirtmekten gurur duyan hükümet, padişahlarla ilgili yayınlarda da hassasiyetini sürekli gösteriyor. Bilim ve Gelecek dergisi bu ay, çok tartışılan Osmanlı’da cisimleşmiş iktidardaki dindarlığın ahlâkını araştırdı. Şule Dede’nin sunuşuyla hazırlanmış dosyada, saltanatlaşmış İslam üzerine çalışmalarıyla bilinen Aydın Tonga “Ahlâk tartışmaları bağlamında Osmanlı’dan günümüze kadın” başlığını inceliyor. Ender Helvacıoğlu’nun araştırması ise, Osmanlı’nın saraylarında hüküm süren ilişkileri sergiliyor. 9 YAŞINDAKİ KIZLARIN BEKARETİNİ BOZMA... Ender Helvacıoğlu'nun hazırladığı dosya haberde şu ifadeler kullanılıyor: “Dokuz, on yaşında kızların bikrini izaleden (bekâretini bozmaktan) pek büyük zevk duyan Sultan Abdülmecit… Şâb-ı emretlere (genç delikanlı) düşkün olan Sultan Abdülaziz… Hareminde genç ve şirin kızlardan teşkil ettiği oyun takımı, oyuncuların maharetleri ve hoşlukları ile emsalsiz denilecek bir mükemmeliyet arz eden “Ulu Hakan” Abdülhamit… İşte Cumhuriyet’in hemen arifesindeki kızlı erkekli Osmanlı sarayları…” DOSYA: KIZLI ERKEKLİ Şule Dede ise "Muhafazakâr taciz"i ele alarak şunları söylüyor: “AKP, bir taraftan halka gökyüzü kanunlarını işaret edip bir taraftan “ahlâksız” eğlencelerle sefahat içinde yaşayan Osmanlı riyakârlığını sergiliyor. Bir yandansa, özel alanı dibine kadar cinsiyetlendirip yeniden kadını “mahrem” yapmanın yolunu döşüyor. Bu saldırılara karşılık vermek için, AKP’nin durduğu ve savunduğu çizgi gibi bizlerin durduğu mevzi de açık olmak zorundadır. “ Ahlâk tartışmaları bağlamında Osmanlı’dan günümüze kadın'ı konu alan Aydın Tonga da şöyle diyor: “Mevcut iktidar, politik, sosyal ve ahlâki düzlemde sürekli Osmanlı’yı referans gösteriyor ve kendilerini “Osmanlıların torunları” olarak ifade ediyor. Yazımızda Osmanlı devletinde kadınlara yönelik ahlâki/dinsel söylemler üzerinden kurulan baskı ve özelde Osmanlı hanedanlığı içerisinde genelde ise toplumsal olarak kadınlığın cinsel açıdan sömürülmesi üzerine inşa edilen “cariye” politikası üzerinde örnekler vererek duracağız.” Anlaşılan Bilim ve Gelecek dergisi bu ay Erdoğan'ı çok kızdıracak. Odatv.com- Zaman Gazetesi ve Kardeşlik! Temalı Reklamları
Zaman Gazetesi Kardeşliği /Ali İhsan Gürcihan Televizyon kanallarında bir reklam yayınlanıyor. “Zaman kardeşlik zamanı” diye. Tartışan,çekişen ve kavga eden iki erkek görüntüsünden sonra, keyifle zaman gazetesi okuyan iki adam görüntüsü ve etkileyici bir müzikle yayınlanan bir reklam. “Bu dünya kimseye kalmaz.Zaman kardeşlik zamanı” Zaman gazetesi tarafından geçen yıl da benzeri bir reklam yayınlanmış idi. Sözüm ona kardeşlik daveti yapılıyor. Kimin tarafından ? Zaman Gazetesi tarafından.Tarikat ve Cemaat zihniyeti ile belli güç odakları adına Cumhuriyet’le ve Laik düzenle hesaplaşmakla görevli bir gazete tarafından. Hizmet ettiği güç odaklarının çıkarları için hiç çekinmeden maksatlı ve asılsız haber ve yorumlarla masum insanları hedef gösteren tetikçi bir gazete tarafından. Gerçek bir değeri olmadığı için posta kutularına sıkıştırılan ya da kapı altlarından bedava atılarak çok satılan gazete ünvanını yakalamak isteyen bir gazete tarafından. Bizzat benim de muhatabı olduğum asılsız yayınlarına karşı düzeltme taleplerine cevap vermeyen ve yetkilileri telefona dahi çıkma nezaketini göstermeyen saygısız bir gazete tarafından. Kısacası,gerçek anlamda Kardeşlik iddiası ile uzaktan yakından ilgisi olamayacak ilkesiz bir gazete tarafından. Kardeş olmanın sorumluluklarını bırakın insani değerleri dahi hiçe sayarak,insanları ötekileştiren bu gazete ve temsil ettiği zihniyet açısından ne değişti de şimdi kardeşlik diye masum insanları bu temiz duygu üzerinden istismar etmeye başladılar. Hadi biz de şimdi kardeşlik zamanı diye inanalım da,yalanın tetikçiliğin diz boyu olduğu dönemin ne zamanı idi. Belirttiğim nedenlerle,anılan gazete ve mensubu olduğu kindar zihniyetin sahte kardeşlik davetinin samimiyetine inanmıyorum ve de kardeşlik taleplerini özellikle reddediyorum. Ancak,”Zaman” gibi her gün kin kusan,maksatlı,bağımlı ve taraflı yayın yapan bu tür bir basın organının”Bu Dünya Kimseye Kalmaz” diye başlayan bir mesaj yayınlamasını da bu Ülke’de oynanan oyunlar açısından oldukça anlamlı ve dikkat çekici buluyorum. Açıkçası ; “Demokrasi” maskesi altında Cumhuriyetle hesaplaşan ve maksadına ulaşan derin güç odaklarının, basındaki bu tür mesaj ve benzeri söylemler ile,işin arka planında sözde siyasi olarak oynamak istedikleri yeni bir oyunu ve aşamayı bu sefer “Kardeşlik” maskesi altında halka benimsetmeye çalışacaklarını düşünüyorum. Sivil,asker tüm taraftarlarına,sempatizanlarına,muhataplarına ve de işbirlikçilerine “Zaman Kardeşliğinin” hayırlı olması dileği ile….- Annemin Defterinden
Un kepekli olduğundan tamamen diyet hanımlar endişelenmeyin ve rahatlıkla yiyin Bende yapıyorum bu kurabiyeden gerçekten güzel bir tarif- Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: 0549 748 19 08 / 0532 615 93 11 / [email protected] / sibelmolu@@hotmail.com Yer: İstanbul / Avrupa yakası İki gözü kör, daha 2 aylık ve barınakta sevgi dolu bir yuva arıyor. Engelli kediciklerin durumu diğerlerinden biraz daha öncelikli.. RM'den çıkmaları gerek ama alacak, koyacak hiçbir yer yok.. Rica ediyoruz bolca paylaşın, onları kafeslerde böyle görmeye yüreklerimiz dayanmıyor...- Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: 0507 960 45 43 Yer: İzmir Tombi, yaklaşık 2 aylık, erkek bir yavru. Çıktığı ağacın tepesinden inemeyince, acı miyavlamalarını bir hayvan sever duydu ve hemen itfaiyeyi aradı. Ama itfaiye hemen gelmeyince, 2 gün orada yaşamak zorunda kaldı yavrumuz. İkinci günün sonunda nihayet itfaiye yardımıyla ağaçtan indirildi. Belli ki yavrucak anne sütünü çok ememediğinden biraz minyatür kalmış, muhtemelen büyüyünce de diğer kedilere oranla ufak kalacak. Ama sağlığı sıhhati yerinde. Katı mama yiyebiliyor. Çok ama çok oyuncu. Tombi, soğuk kış günlerinde sokakta kalmasın. Bu ufaklığa yaşama şansı verir misiniz?- Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: ilknursak79@@gmail.com Yer: İstanbul "Kötü şartlardan kurtarılan ve şimdi onu çok sevecek ömürlük ailesini arayan yakışıklı bir can o.1 yaşında,erkek ve tuvalet eğitimli.Ev hayatına uyumlu,laf dinleyen,insan canlısı ve fazlasıyla sosyal.Kesinlikle İstanbul içi,kısırlaştırma şartı ve sahiplendirme sözleşmesi ile,evde bakılmak şartı ile sahiplendirilecek ve düzenli takibi yapılacaktır.Ona ömürlük aile biz oluruz derseniz lütfen ulaşınız."- İstanbul için Keyif Zamanı
Eminönünde satılan balık ekmeğe ben de bayılırım .Tam bir balıkkolik olduğum için bu düzeltmeyi yapmadan da duramadım açıkçası. Uskumru artık lokantalarda bile bulunmuyor. Az bulunduğu için de pahalıdır. Ama muhteşem de bir lezzeti vardır.Uskumru balığı kolyozla çok benzer. Bir çok insan uskumru ile kolyozu ayıramadıkları için eminönündekiler de kolyozu , uskumru diye satarlar. Doğrusu; yarım ekmek kolyozdur ya da büyük bir çoğunlukla Norveçten ithal edilen balıklardır.- İstanbul için Keyif Zamanı
Pierre Loti Tepesi İstanbul’un manzarasıyla ünlü yerlerinden biri olan Pierrer Loti Tepesi, İstanbul'un Eyüp ilçesinde Haliç'e nazır bir tepedir. Tepe, adını 1876 yılında İstanbul'a gelerek buraya yerleşen ve sık sık bu tepedeki bir kıraathaneye gelmesiyle tanınan Fransız roman yazarı ve doğu bilimci Julien Viaud'dan almıştır. Tepenin adını Eyüpsultan Tepesi olarak değiştirmek amacıyla belediye meclisine sunulan öneri pek çok çevreden büyük itirazlar görmüş ve belediye meclisince reddedilmiştir. Tepe ve burada bulunan aynı adlı çay bahçesi İstanbul'a gelen turistlerin de sık sık ziyaret ettiği bir yerdir. Tepenin bulunduğu Eyüp semti de camisi, türbesi, mezarlıkları, doğal güzellikleriyle önemli ve eski bir yerleşim bölgesidir. Eyüp’ten Eminönü’ne kadar tüm Haliç’in tepeden görülebildiği Pierre Loti Kahvesi, yerli ve yabancı turistlerin dinlenmek ve fotoğraf çekmek için ilgi gösterdiği bir yer. Kırmızı beyaz kareli masa örtüleri, tahta sandalyeleri ve özel kostümlü garsonları buranın dikkat çeken özellikleri. Pierre Loti Tepesi' nde Yeşil Cafe, Nargile Bahçesi, Aziyade Restaurant, Teras Cafe, Tarihi Kahve, Turquhouse Butik Otel ve hediyelik eşyaların satıldığı turistik mekanlarda bulunuyor Pierre Loti Kahvesine inerken yol kenarında hediyelik eşya satıcıları sıralanmış. TARİHİ KAHVENİN KAPALI ALANINDAN RESİMLER : Pierre Loti Tepesi'ne Nasıl Gidilir? Pierre Loti tepesi, Eyüp ilçesinde bulunmaktadır. Bulunduğunuz ilçeden Eyüp’e giden tüm otobüslerle Eyüp Camii‘ne kadar gelebilir, buradan da ister yürüyerek ister teleferik ile Pierre Loti Tepesi‘ne çıkabilirsiniz. İstanbul’un birçok semtinden otobüs ile ulaşımın sağlandığı Eyüp Pierre Loti Tepesi’ne Avcılar-Kadıköy arasında sefer yapan Metrobüs‘le de ulaşılabilmektedir. Ayrıca Eyüp Sultan Camii yanından Pierre Loti Tepesi’ne Teleferik sayesinde keyifli manzara eşliğinde kısa bir seyahat de yapılarakta çıkılabilir. Eyüp-Pierre Loti Teleferiği ile Tepeye Ulaşım Eyüp-Piyerloti teleferiği, İstanbul’un Eyüp ilçesinde ilçe merkeziyle, deniz seviyesinden yaklaşık 55 metre yükseklikte bulunan Pierre Loti Tepesi arasında işleyen turistik hava taşıma sistemidir. Hat, hafta içi 08:00-22:00 saatleri arasında yoğun zamanlarda 5 dakikada bir sıklıkla çalışır. Pierre Loti Tepesi Deniz Ulaşımı Üsküdar-Eyüp arasında her yarım saatte bir seyreden “Haliç Tipi” yolcu gemileriyle deniz ulaşımını kullanma imkanı, ulaşımı bir keyfe dönüştürmektedir. Pierre Loti Tepesi Özel Araç İle Ulaşım Eğer özel aracınızla gelmek isterseniz, ister sahil yolundan isterseniz çevre yolundan Eyüp merkeze geldikten sonra, sadece “Pierre Loti” tabelalarını takip ederek Pierre Loti Tepesi’ne rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca Metrobüs ile Ayvansaray durağında inilip Eyüp’e doğru yürüyebilir ya da Edirnekapı veya Topkapı’danGaziosmanpaşa Pazar içi minibüsleriyle ulaşım sağlanabilir.- Kedi
Eğer kedileriniz doğduklarından beri sizinleyse ya da çok küçükken almışsanız, geçici yerlerde başka yere yapmaması titizliklerinden değil ,alışkanlıklarından kaynaklanan bir durum olması kuvvetle muhtemel. Zira benim köpeğimde de aynı durum vardı. Ben 2 aylıken almıştım köpeğimi ve köpeklerin, periyodik aşıları bitene kadar veterinerler dışarıda dolaştırılmasına izin vermiyorlar. Bu nedenle aşılar bitene kadar tuvalet ihtiyaçlarını evde belirli bir yere alıştırmak zorundasınız. Aşılar bittiğinde dışarıda kaç saat gezdirirsem gezdireyim tuvaletini asla yapmıyordu. 4 saat dışarıda kaldığımı bilirim. Eve gelince tuvalet ihtiyacı için direk olarak alıştığı yere gidip yapıyordu. Dışarıya alıştırmak için epey uğraşmıştım. Keza farklı yerlere gittiğimde de normalden çok daha uzun sürelerde gezdirmek zorunda kalıyorum tuvalet için. Yani onlarında bizler gibi alışkanlıkları var. Komşuların gelmeme meselesi ise çok ta umurumda değil açıkçası , keyifleri bilir. Onlar önce baktıkları çocuklara dışarıya çöp atmamasını ve hayvan sevmesini öğretsinler . Ben dışarda gezdirdiğimde bile kızımın kakasını bir poşet yardımıyla toplayıp ,ortada bırakmıyorum. Temizlik kim o tip düşünenler kim- Gezi Parkı'nın ödüllü animasyon filmi: Tornistan
- Yorumsuz
- Yüzyılın En Etkili Fotoğrafları
Japonya´da yaşanan tsunaminin ardından gelen nükleer sızıntı sonrası karantinaya alınan bir genç kız köpeğini ancak cam duvarların arkasından sevebiliyor. Pele ve Bobby Moore forma değiştiriyor. Bu fotoğraf ırkçılığa dur diyenlerin de simgesi oldu. Yıl 1970 Güney Sudan, Sudan´dan bağımsızlığını kazanıyor. William Anders Apollo 8 seferi sırasında Mavi Gezegeni çekiyor. Sene 1968 Che. Küresel bir bağımsızlık simgesi olan bu fotoğraf aynı zamanda tüm zamanların en bilinen fotoğraflarından. Afgan kızı. Gazeteci Steve McCurry tarafından Pakistan´daki Afgan mülteci kampında fotoğraflanan Sharbat Gula 12 yaşında.- Yüzyılın En Etkili Fotoğrafları
11 Eylül saldırılarını anma töreninde Robert Peraza oğlunun adını öpüyor. Kennedy suikastinden sadece iki saat sonra yeni başkan Lyndon Johnson Air Force One uçağında başkanlık yemini ediyor. Yanında pembe Chanel döpiyesiyle Jacqueline Kennedy. Döpiyesi kan lekeleriyle dolu. Katrina kasırgası sırasında 5 yaşındaki Tanisha Blevin,105 yaşındaki Nita LaGarde´ın elinden tutuyor. İkisi de evsiz. New Orleans. Genç pasifist Jane Rose Kasmir Vietnam Savaşını protesto etmek için askerlere çiçek uzatıyor. Bu fotoğraf daha sonra çiçek çocukların simgesi oldu. Doktorun kulağına taktığı aygıt sayesinde ilk defa duyan Harold Whittles şaşkınlıkla gözlerini açıyor. Sovyetler Birliği tarafından esir alınan bir Alman askeri serbest kalıyor. 1 yaşından beri kızını ilk görüşü.- Yüzyılın En Etkili Fotoğrafları
Japonya´yı vuran tsunamiden 4 gün sonra mucizevi bir şekilde kurtarılan bebek. Paris Nazi işgali altında. Bir Fransız vatandaşı gözyaşlarını tutamıyor. İngiliz esir Horace Greasley Nazi kumandanı Heinrich Himmler´ın önünde Greasy toplama kampından tam 200 kere kaçmayı başarmış. Her seferinde de geri dönmüş. İmkansız kaçışların sebebi ise aşık olduğu bir Alman kız. 2009´daki büyük Avustralya yangınından etkilenen koalaya su veren itfayeci.- Yüzyılın En Etkili Fotoğrafları
1945´de Amerikalılar tarafından durdurulan Hitler´in ölüm treni. Yahudi tutsaklar özgürlüğe koşuyor. John F. Kennedy Jr. babasının cenazesinde asker selamı veriyor. 2011 Mısır ayaklanmalarında Hristiyanlar namaz kılan Müslümanları koruyor. Bir Kuzey Koreli ihtiyar ağlayan Güney Koreli akrabasına el sallıyor. 19532´deki savaşla ayrılan Koreli aileler 2010 yılında iki ülkenin de onay vermesiyle 3 günü beraber geçirdi. Bir adam 2011 Japon tsunamisinden kurtulan köpeği için sevinç gözyaşları döküyor. Beni de bekle baba! 1940´da Britanya Kolombiyası´na yürüyen askerler ve annesinin elinden kurtularak babasına yetişmeye çalışan bir çocuk.- Yüzyılın En Etkili Fotoğrafları
Üç kız kardeş aynı yerde poz veriyor. Son fotoğrafta biri eksik... Van Depreminde umudun simgesi olan ancak kurtarıldıktan sonra yaşamını yitiren Yunus Geray. Rus bir gazi yıllarını birlikte geçirdiği tanka saygılarını sunuyor. Bükreş´teki bütçe kısıtlamaları protestolarında polise balon veren bir çocuk. Emekli polis amiri Ray Lewis Occupy Wall Street gösterilerine katıldığı için tutuklanıyor. Çin´de bir rahip metro istasyonunda beklerken ölen yaşlı adam için dua ediyor. Leao isimli köpek, Rio De Jenerio´daki toprak kaymasında ölen sahibinin mezarı başındaki nöbette ikinci günü dolduruyor. 2011- Yüzyılın En Etkili Fotoğrafları
1992 James Nachtwey, ABD Somali'de bir anne, kıtlık sonucu ölen çocuğunun cansız bedenini kaldırıyor 1994 James Nachtwey, ABD Ruanda'da bu adam Tutsi isyancılarıyla konuştuğu gerekçesiyle askerler tarafından bu hale getirildi. 1996 Francesco Zizola, İtalya Angola'daki iç savaşta öldürülen ve şok içinde yaşayan küçük çocuklar... 2001 Erik Refner, Danimarka Pakistan'daki kampa hayata veda eden bir Afgan mülteci çocuk cenazesi için hazırlanıyor 2002 Eric Grigorian, ABD İran'da asker ve köylüler, depremde ölen kurbanlar için mezar kazıyorlar. Bir çocuk ise ölen babasının pantolonuna sıkı sıkı sarılmış, yanıbaşındaki boşluğa babasının gömülmesini bekliyor 2003 Jean-Marc Bouju, Fransa Iraklı adam, savaş esirlerinin tutulduğu bölgede çocuğunu rahatlatmaya çalışıyor - Trakya Espirileri
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.