irinçköl tarafından postalanan herşey
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: 0535 388 89 80 İstanbul Yosun 3.5 aylık sahilde kayalıklarda tek bacağını kaybetmiş ... Denize düşmüş ve balıkçılar tarafından çıkartılmış bir yavru Kayalıklarda yaşaması çok zor kendini savunamıyor.. Geçici yuvasında kedi nüfusu çok olduğundan ona çok acil yuva aranıyor.
-
Metin Oktay'ı Anıyoruz
Bir Efsanenin Ardından Bugün Türkiye futbolunun en büyük efsanelerinden biri olan Metin Oktay’ın ölüm yıldönümü, Taçsız Kral bugün bir kez daha saygıyla anılıyor. Ali Ufuk Arikan - soL Tribünlerin geçmişe oranla ilk kez bu kadar politik olduğu bir dönemde belki de en büyük eksiklik yeşil sahalarda. Türkiye’de futbol hala Emre Belözoğlu ve Arda Turan gibi isimlerle anılırken, bugün futbolda aranan karakterlerin başında gelen isimlerden birinin, Metin Oktay’ın ölüm yıldönümü… Bugün onu yeniden hatırlamakta büyük fayda var. TİP’e oy verdi, Denizler için imza topladı Türkiye İşçi Partisi'ne oy verdiğini açıklayan, Denizlerin idam kararına karşı imza atan ve toplayan bir futbolcu düşünün, üstelik bunları yaptığı sırada ülkenin o dönemdeki en büyük futbol yıldızıydı. O şimdikiler gibi siyasetçiler karşısında önünü ilikleyip, maçlardan sonra başbakanı arayanlara benzemiyordu. Metin Oktay işte bu yüzden “Taçsız Kral” oldu… Metin nasıl bir futbolcuydu? Türkiye futbolun gördüğü en büyük futbolcuların başında geliyor Metin Oktay. Futbol hayatı boyunca tam 6 kez gol kralı olurken, lig tarihinde tam 217 gol kaydetti. Milli Takım formasıyla ise 19 gole imza attı. 1962-63 sezonunda 26 maçta attığı 38 golle bir sezonda en fazla gol rekorunu kırdı. 26 maçta attığı 38 golle, maç başına 1.4 gol ortalaması yakalayan Metin Oktay’ın bu rekoru günümüzde henüz kırılamadı. Kısacası başlıktaki soruya dönersek; Metin Oktay çok önemli bir futbolcuydu. Bunun yanında Oktay, hiçbir zaman günümüz futbolunda sıkça rastlanan karakterlerdeki gibi kötünün ve çirkinin yanında olmadı. Ne rekabet için düşmanlık üretti, ne sahada çirkefleşti. Metin Oktay, maç sonunda “başbakanım” güzellemeleri de yapmadı. O şimdinin “yıldızları” gibi Başbakan’a “rabia” işaretiyle selam gönderenlerden değildi. Onu “Taçsız Kral” yapan şeylerden birisi de kuşkusuz onun bu yönü oldu. Düzen partileri Metin’e vekillik teklif ederse Metin Oktay denilince akla gelen özellikler bunlar olurken, arşivlerde rastladığımız bir haber Taçsız Kral’a ilişkin o kadar çok şey anlatıyor ki, fazla söze de gerek kalmıyor. Buna göre futbolu bırakmasının ardından CHP ve Adalet Partili vekiller tarafından bir oy deposu olarak görülen Metin’e “bizden milletvekili ol” baskısı yapılır. Baskı öyle boyutlara ulaşır ki Metin sohbet dışı kalarak iki vekil birbirine laf yetiştirmeye başlar. Son söz ise Metin’e kalır: “İkinizin teklifine de hayır diyorum beyler. Benim sahada yaptığım ayak oyunlarının ne değeri olur, ne sözü olur, mecliste sizlerin arasında?” Gladyatör, Metin Oktay’ı anlatıyor Futbolumuzun bir diğer büyük efsanesi Metin Kurt, Metin Oktay’ı şu sözlerle anlatıyor: Türk futbol tarihinde, taraflı tarafsız tüm sporseverler için Metin Ağabey efsane bir isimdir… Özel yaşamında tüm insanlara karşı derin bir sevgi beslemiş, her zaman dara düşen sporcuların ve dostlarının Hızır gibi imdadına –maddi veya manevi- yetişmiştir. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamına karşı yürütülen imza kampanyasına katılarak onların verdiği mücadeleye karşı ne kadar duyarlı olduğunu göstermişti. Onun bu yanını insanlarımızın çok azı bilir. "Tek solcu sporcu sen misin?" Metin Kurt, Jale Altunel'in derlediği "Çizgideki Gladyötör" kitabında da Metin Oktay'a ilişkin ilginç bir anısını anlatıyor. Futbolu bıraktıktan sonra Metin Kurt'un maddi anlamda sıkıntı yaşadığını bilen Metin Oktay, Kurt'a kendisini görmesi için haber gönderiyor. Metin Kurt ise, kendisine jubile teklif edileceğini bildiği için bu ziyareti sürekli erteliyor. Jubileyi "modern dilencilik" olarak tanımladığı için böyle bir teklifi kabul etmek isteyemen ama bir yandan da Metin Oktay'ı kıramayacağını bilen Kurt'u sonunda Metin Oktay arayıp buluyor. Metin Kurt, Oktay'ın kendisine söylediklerini şöyle anlatıyor: "Ben senin ağabeyin değil miyim? Tek solcu sporcu sen misin? Sana kaç kez haber gönderdiğim halde niçin gelmedin?..."
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: dilsadakbaba@@gmail.com Yer: İstanbul/Bayrampaşa Bir üyemizin iletisidir: "Sokakta bulduk bu sevimli canı.4 kardeşlerdi ,3 kardeşini ve annesini araba ezdi malesef.Solucan 7 aylık sevimli ve oyuncu bir can.Sokakta çok kirlenmişti alıp temizledik fakat şuan hala sokakta.Sonu ailesi gibi olmadan acil yuva arıyor
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İrtibat: 0555 724 8851 veya sevinctekinn@@gmail.com Yer: Batıkent / Ankara Sn Tekin iletisidir: Onlar anneleriyle birlikte sitemize terk edilmişler. Terk edildiklerini düşünüyorum çünkü eve ve insanlara fazlasıyla alışıklar. Insan görünce koşup hemen mırlamaya başlıyorlar çok uysal ve sakin yavrular. Hepsi dişi ve tahminimce aşıları yok. Anneleri de maalesef bir kaç gündür kayıp. Ben elimden geldiğince ilgileniyorum fakat kendi kedilerim sürekli yavruları hırpalıyor. Onlara acilen güzel birer yuva bulmak istiyoruz. Eminiz ki pişman olmayacaksınız.
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
Jüliet için gereken bağış toplanmıştır. Jüliet’i yalnız bırakmayarak yardımlarını esirgemeyen vicdanlı tüm duyarlı ve aşağıda isimleri bulunan üyelerimize tek tek teşekkür ederiz. Duyarlılığınız, bir annenin tedavisi oldu… Sağolun. TUĞBA ÇELİM SEDAT KARTAL MELİSSA ÜNALDIK NESIBE YESIM GOBELLI ELİF HAMAMCI İsmini vermeyen bir bağışçı EFNAN KELEŞOĞLU ŞULE SAVAŞAN GİZEM AKSEKİ İDİL TÜRE YEŞİM IŞIKCI ESRA ERSOY AYDIN FERHAT YENİBAŞ ECE KACAR ZEYNEP UTKAN OLCAY KARAKUS NURAY AYDINLI MEHMET KASIM ÜMIT TAHIR UYSAL SİMGE SEZİ BAYLAN SEVİN YALÇINKAYA MİYESSER YERTÜRK ÖZGE ELIBOL ÖZKÖK SAFİYE SAVAŞ SEDEF ŞÜKÜROĞLU NURHAN DONMEZ PINAR OĞUZ SEVDA KILIC GÜLNİHAN DEMİRER LEVENT SADIK KÜÇÜKDABAN ÇİĞDEM ÜNYELİ NİHAN ÖZER EVİN ÖCAL ESİN AZRA BERHU ELVAN ŞEBER PELİN MALAKÇI PINAR KARAHAN DENİZ MADRAN HAVA KARABAĞ Jüliet her birinize teşekkür ediyor ve patisini sallıyor
-
Yorumsuz
Bunlar ne içiyorlar bende ondan istiyorum
-
Devlet adamlığının Emevicesi
Güya, Mısır’daki darbecilere posta koydu. Büyükelçimiz Hüseyin Avni Botsalı’yı geri çekti. Baktı ki kişisel hesapları ile patronu ABD’ninki birbirini tutmuyor; Kasımpaşalılıktan geri vitesine taktı. Söylediklerini çaktırmadan (!) yalayıp Kahire’ye yeniden paketledi Botsalı’yı. “Usta devlet adamı” dediğin böyle olur!.. Bir ileri, iki geri vitesli… Güya, Mısır’daki darbecilere posta koydu. Büyükelçimiz Hüseyin Avni Botsalı’yı geri çekti. Baktı ki kişisel hesapları ile patronu ABD’ninki birbirini tutmuyor; Kasımpaşalılıktan geri vitesine taktı. Söylediklerini çaktırmadan (!) yalayıp Kahire’ye yeniden paketledi Botsalı’yı. Her daim aşağıladığı Mısır Hükümeti ise Usta’ya esaslı bir devlet adamlığı desteği verdi; “İçişlerimize karıştığınız müddetçe biz Büyükelçimizi Ankara’ya göndermiyoruz”.. “Devlet Adamlığı” ve Devlet müessesesi bir kez daha ayağa düşürüldü. Tu-kaka edilen Mısır’dan esaslı bir devlet şamarı yemeye mahkum edildik. Tayyip Erdoğan ve avenesini “Devlet Adamlığı nasıl pas pas edilir” in en güzel örneklerini sergiliyor.. Bunlar toplanıp Üniversitelerin Uluslar arası ilişkiler bölümünde ders kitabı olarak okutulmalı. Emekli Büyükelçi Onur Öymen’e bu son fotoğrafı sorduk. Öymen, diplomasi ve devlet adamlığı dersi verdi; “Diplomaside ilkeleri savunursanız kimse bir şey demez. Bunun yerine ülkelerin içişlerine karışacak şekilde, fiilen iktidarı elinde bulunduranlara resmen cephe almış bir hava yaratırsanız sonuçları olur. ’Müslüman kardeşleri seviyoruz, onların iktidarda olmasını istiyoruz, onların yerine geçenleri de gayrimeşru sayıyoruz’ derseniz ipleri koparırsınız. Sizden başka bunu söyleyen bir ülke var mı dünyada? Şöyle bir kanı uyandırıyorsunuz; ülkeler arası ilişkiler bir yana, Müslüman Kardeşler bir yana. Sizin tavrınız; devletler arası ilişkilerin önemi yoktur, Ortadoğu’da Müslüman Kardeşler ağırlıklı bir bölge yaratmak. Suriye için de böyle, Mısır için de böyle, Hamas için de böyle. Her tarafta Müslüman Kardeşler iktidar olacak, destekleyeceğiz, her yerde onların hamisi olacağız. İzlediğiniz politika bu. O bakımdan devletler arası ilişkilerin tabiatı ve özelliklerini unutmamak gerek. Parti olarak böyle bir eğiliminiz olabilir ama siz bir devleti yönetiyorsunuz. Devleti yönetmenin uluslararası ilişiklerde kuralları vardır. Dünyada Müslüman Kardeşler’den memnun olmayan ülkeler de vardır, Müslüman Kardeşler’in devrilmesinden memnun olmayan ülkeler de vardır. Hangisi sizin lisanınızı kullanıyor. Böyle öfkeyle dış politika yürütülemez. Öfkeyle dış politika yürütülemez. İşin ince tarafı burasıdır.” Deneyimli diplomat, şu sözleri ile dünden yarınının fotoğrafını da çekti; “Belli bir projeyle iktidar olmuşlar: Bir daha gitmeyeceksiniz. Bu iktidarı Cumhuriyetin değerlerini, devletin yapısını, sosyal yapıyı, halkın dokusunu değiştirmek için kullanacaksınız. Türkiye’yi bambaşka bir ülke haline getirmek için kullanacaksınız. Türkiye’yi Osmanlı’nın devamı haline getireceksiniz, Cumhuriyeti de anlamsız parantez haline sokacaksınız… Bunu görmemek için kör olmak lazım. Bunların iktidara gelmelerinde yabancı ülkelerin de büyük payı var. Kendilerinin her dediğine ’evet’ diyecek, Türkiye’nin çıkarlarını korumayacak, onların çıkarlarını koruyacak bir hükümet olsun hatta muhalefet te olmasın. Bizim dediğimizi yapsınlar. Bilmiyorlar ki; onların da bir projeleri var, o projeler söz konusu olduğunda ABD’ye de her zaman ’evet’demiyor. Farklı şeyler söylüyor. Mısır, Hamas, İsrail konusunda farklı şeyler söylüyorlar. Bunlar başka insanlar. Farklı şeyler yapmak için gelmişler. Bunu bizim ve yabancıların görmemesi mümkün değil. Çok uzun süre sineye çektiler, hoş gördüler. Esas itibariyle istedikleri oluyordu. Örneğin Kürecik’e radar kurulduğu için bir çok yaptığını görmezlikten geldiler. İnsan Hakları konusunda hiçbir eleştiri gelmedi. Uluslar arası ilişkiler menfaate dayanır. Batılı ülkelerin kendi menfaatleri için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Uluslar arası ilişkilerde menfaat önemlidir. Kendi halkına iyi mi, kötü mü davranıyor, insan haklarını ihlal mi ediyor, o kadar önemli değil. Benim dediğimi yapıyor mu, yapmıyor mu; buna bakarlar. Örneğin, Suudi Arabistan’a yönelik bir eleştiri var mı? İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, kadın hakları var mı?.. Yok. ABD’nin dediğini yapıyor. Bunu anlamamız için daha bizim neler yaşamamız lazım bilmiyorum. Suriye’ye müdahale esas olarak İsrail’in istediği bir politika. Eğer müdahale olursa o zaman karşı tepkiler doğacak, terörist eylemler olacak. Bunun karşısında ABD müdahalesini sürdürecek. Bölgesel çatışmaya dönecek.” Onur Öymen’in sözlerinin bittiği noktada Usta’nın Suriye’ye müdahale konusunda şu sözlerine de büyük devlet adamı şaheserlerine(!) ek olsun diye bir daha bakalım; “Biz her türlü koalisyona varız” Şeytanı temsil eden emperyal güçler bile tecavüze formül bulmak için inim inim inlerken, bizimkisi balıklama kayıtsız, şartsız-şurtsuz dalıyor. ************** “Usta devlet adamı” böyle olur gerçekten!.. Yalandan ağlamaktan gözleri şişen, tüm dünya Müslümanlarının hamisi(!) “Müslümanlar katledilsin de, nasıl edilirse edilsin biz her şeye varız” demeye getiriyor. Bu Emevici zihniyetten nasıl kurtulacağız acaba?.. Ahmet Takan
-
Ahmet Atakan katledildi !
Ahmet Atakan'ın Antakya Devlet Hastanesi'nde yapılan ön otopsi tutanağına ulaşıldı. Ahmet Atakan 'ın otopsi tutanağında kafatasının sol tarafından 6x5 santimetre çapında ancak bir darbe sonucunda oluşabilecek bir yara olduğu görülüyor. Ayrıca tutanağa göre, Atakan’ın vücudunda kemik kırığı bulunmuyor. Ahmet Atakan’ın Antakya Devlet Hastanesi’ndeki ön otopsi tutanağı şöyle: “Sol pariyetal arkada (kafatasının sol tarafı) etrafından 6x5 cm’lik alanda ekimoz bulunan kenarları kısmen düzenli, dudaklar arasında doku köprüleri bulunan, künt vasıfta yara mevcut olduğu görüldü. Kulakta kan akmakta olduğu görüldü. Sol omuz üstte ve dış yanda ekimozlu (morluk) sıyrık, sol dirsek dış yanda, sol kol altı dış yanda, sol dirsek arkada yer yer sıyrıklar bulunan ekimoz, sol el bileği iç yüzde üç cm’lik ekimozlu sıyrık, sağ dirsekte 7x2 cm’lik ekimozlu sıyrık, sağ dirsek iç yüzde 2x1 ve 1cm’lik ekimoz, sağ dirseikte 3x1,5 cm’lik sıyrık, lomber (omurga) sol arkada paravertebral (omurga) bölgede 11x2,5 cm’lik üst kısımda ekimoz, sağ dış malleolde (ayak bileği) 1,5 cm’lik ekimoz bulunduğu görüldü. “ Ahmet Atakan nasıl öldü? Otopsi tutanakta ayrıca Antakya Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahadele Ahmet Atakan’ın ciğerlerinden 1,1 litrelik kan boşaltıldığı ifade edildi. Çelişkili bilgiler Öte yandan, Hatay'da Ahmet Atakan'ın ölüm sebebiyle ilgili çelişkili bilgiler geliyor... İlk otopsi raporuyla ilgili Adalet Bakanlığı 'ölüm sebebi yüksekten düşmeye bağlı' derken; Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap, 'Buna dair kanıt yok' dedi. Adana'da hazırlanan raporda çıkan kırığın nedeninin belirlenemediğini, bu nedenle örnek ve bulguların kesin sonuç için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceğini açıkladı. Adalet Bakanı Başdanışmanı Adnan Boynukara, Hatay'da dün düzenlenen eylemler sırasında Ahmet Atakan'ın hayatını kaybetmesiyle ilgili açıklama yaptı. Antakya'da dün gece ODTÜ protestolarına destek vermek ve ‘Gezi Parkı’ eylemlerinde vurularak hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in faillerinin bulunması için düzenlenen gösteriye polis müdahale etti. Müdahale sırasında 22 yaşındaki Ahmet Atakan hayatını kaybetti. Atakan'ın başına gaz kapsülü isabet etmesi sonuçu öldüğü iddialarına, Adalet Bakanı Başdanışmanı Adnan Boynukara, Twitter'dan cevap verdi. Boynukara Twitter'da şunları yazdı: Ahmet Atakan'ın otopsi işlemi tamamlanmış ve şuanki verilere göre ölüm sebebi yüksekten düşmeye bağlı ölüm olarak açıklanıyor. Olayla ilgili Emniyetten açıklama: Müdahale yoktu Emniyet, Hatay'da izinsiz gösteriler sırasında binadan düşerek hayatını kaybettiği iddia edilen Ahmet Atakan'ın ölümüyle ilgili olarak, olaylar sırasında polis müdahalesinin olmadığını açıkladı. Tüm bilgi ve belgelerin gönderildiği İçişleri Bakanlığı, konuyla ilgili müfettiş görevlendirdi. Emniyetin açıklamasında Atakan'ın, ilk otopsi sonucuna göre yüksekten düşme sonucu hayatını kaybetmiş olabileceğinin değerlendirildiği ifade edildi. 'Böyle bir bulgu yok' Ahmet Atakan’ın sabaha karşı götürüldüğü Hatay Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk otopsisine giren Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap, ilk verileri bianet’e anlattı. Matkap, Hatay Valiliği’nden bu sabah yapılan “Elde edilen ilk verilere ve bilgilere yüksek bir yerden düşmüş olabileceği değerlendirilmektedir” şeklindeki açıklamaya da tepki gösterdi. “Başında künt travma tespit edildi” Dr. Matkap, olayın ardından Hatay Devlet Hastanesi’ne gittiğini ve ön otopsiye girdiğini ifade etti: “Atakan’ın vücudunda yüksek bir binanın üzerinden düştüğünü ispatlayan bir bulguya rastlamadık. En önemli iki bulgu var: Birisi akciğerlerde kanama, diğer kafa travması.” “Kafasında künt travma olarak tabir edilen çökme kırığı ve morarma vardı. Ölüm sebebi bunlardan biri. Bunlarla ‘yüksekten düştü’ diye açıklama yapılamaz.” “Zaten Valiliğin peşinen açıklama yapmaması gerekir. Kesin bilgi elde etmeden açıklama yaparak kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor. Otopside yüksekten düşmeyi belirten tıbbi bulguya rastlamadık. Kemiklerde, bacağında, kolunda kırık yoktu. Düşenlerde genelde bu kırıklar görülür.” Görgü tanıkları “gaz kapsülü” diyor Otopsinin ardından olay yerine de giden Dr. Matkap, görgü tanıklarıyla da hem hastanede hem olay yerinde konuştuğunu belirtti: “Görgü tanıkları da olayı şöyle anlatıyor: ‘Ana caddeye çıkan ara sokakta dururken iki akrep gelip ortaya gaz bombası attı, gaz bulutunda kaybolduk. Rüzgar dumanı dağıtınca Ahmet’in yerde yattığını gördük.’ Yanındaki arkadaşlarının tanıklığı böyle.” “Abdullah için de böyle açıklama yapmıştı” Hatay Valiği daha otopsi işlemleri tamamlanmadan, olayın hemen ardından yaptığı açıklamada, Atakan’ın “yüksek bir binadan düşüp öldüğünü” ileri sürdü. Dr. Matkap, Hatay Valiliği’nin, Hatay’da öldürülen direnişçi Abdullah Cömert’in ölümüyle ilgili de böyle çelişkili açıklamalar yaptığını hatırlattı. 3 Haziran’da öldürülen Cömert’in ölümüyle ilgili ertesi gün açıklama yapan Valilik, önce ölüm sebebinin silahla yaralanma olduğunu söylemiş sonra bu açıklamasını geri çekerek, Cömert’in başına darbe aldığının tespit edildiğini belirtmişti. Dr. Matkap, “Otopsi tamamlanmadı, sonucu belirlenmedi, Vali Ahmet’in yüksekten düştüğünü nereden biliyor?” diye sordu. Ahmet Atakan’ın cenazesi, Hatay Cumhuriyet Savcılığı’nın isteği üzerine, incelenmek ve otopsinin tamamlanması için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Cumhuriyet portal
-
Ahmet Atakan katledildi !
Sn politika siz Türkiye de mi yaşıyorsunuz bilemem .Ancak Türkiye deki eylemlerde , Bahçelinin tüm uyarılarına rağmen bir çok ilçe örgütü ve ülkücü dernekler gezi eylemlerine katıldılar. Buna bilfiil şahidim.Tıpkı AKP ye oy veren bir sürü insanın katıldığı gibi. Bunun dışında MHP nin AKP ye sürekli koltuk değnekliği yaptığını hepimiz bilyoruz. Bu nedenle de , sırtımızı rahatlıkla dönebileceğimiz bir grup değiller. Ancak geziye samimiyetle destek veren vatansever ve kendisini ülkücü olarak vasıflandıran insanların da haklarını yememek lazım.
-
#DirenODTÜ
Polisler Gözaltında Sırasıyla Taciz Etti ODTÜ eylemine katılan kadınlar gözaltında polisin cinsel tacizine maruz kaldı. Yaşadığı tacizi anlatan Ezgi Özen, “Polisler sıra eşliğinde vücuduma dokundu” dedi. Gezi Parkı eylemleri sürecinde kamuoyunda ciddi tepkilere yol açan gözaltındaki kadınlara yönelik cinsel taciz, ODTÜ eylemlerine katılan kadınlara karşı da sürüyor. ODTÜ ormanlarının tahrip edilmesine karşı katıldığı eylemde geçen Cumartesi akşamı gözaltına alınan ve bir gece gözaltında kalan Ezgi Özen, polisin cinsel tacizine maruz kaldı. Özen, gözaltına alınırken, polislerden birinin elini bluzunun içine sokarak sütyenini çıkarmaya çalıştığını, karakola götürülmeden önce polislerin sırayla vücuduna dokunarak kendisini taciz ettiğini söyledi. ‘BİZİM İŞİMİZ BU DEDİLER’ Ezgi Özen, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Akrep ve TOMAların arkasında çevik kuvvet ekiplerinin olduğunu gördüğümde kitlenin arkasında kalmıştım. Çevik kuvvet ekipleri üzerime doğru nişan alarak plastik mermi ve gaz bombası attıkları için ilerleyemedim. Beni yakaladıklarında basın orada olduğu için aşırı şiddete maruz kalmadım. Fakat basından uzaklaşıp ‘gözaltı aracına götürüyoruz’ yalanıyla ekiplerin bekleme alanına götürüldüğümü fark ettiğimde biraz sonra neyle karşılaşacağımı anlatmak ister gibi polislerden biri elini bluzumun içine sokup sütyenimi çıkarmaya çalıştı. Müdahale etmeye çalıştığımda ise bacaklarıma vurarak yol boyu sürüklediler. Şantiye önüne vardığımda orada yaklaşık 200 polisin olduğunu gördüm. Polislerden biri saçımdan sürükleyerek içlerine doğru itti. Yaklaşık yarım saat boyunca şiddet, taciz ve küfürlerine maruz kaldım. Her biri sıra eşliğinde vücuduma dokundu. Bağırdığımda ve direnmeye çalıştığımda dayak yedim. Öyle ki ‘bizim işimiz bu’ diye aralarında gülüştüler bile.” ODTÜ ormanının tahrip edilmesine karşı orada olduklarını belirten Özen, Yüzüncü Yıl Mahallesi’nin tüm sokaklarıyla yaşama ve doğaya sahip çıkmak için saatlerce direndiğini belirtti. birgün
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Bir kahve molası
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: duygudemirkoparan@@gmail.com Yer:Beşiktaş/İstanbul Sn üyemizin iletisidir:''Bu küçük bebeği şirketin bahçesinde ağlarken bulduk. Annesi terketmiş.En fazla bir aylık olan bu mavi gözlü oğlan için acil yuva arıyoruz. Yaş mama yiyor.İç-dış parazit aşıları yapıldı. Genel olarak sağlıklı. Ancak bahçede çok fazla büyük kedi var ve yavruya rahat vermiyorlar. Şirket şartlarında sağlıklı olarak bakamıyoruz.Sessizce kucağınızda oturan ve mırıl mırıl uyuyan bu küçük oğlanı acil sahiplendirmek istiyoruz.''
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim:0 532 785 76 16 Yer:İzmir Sn üyemizin iletisidir:'Bu dişi boxer 1,5 yaşında geçirdiği hastalık sonrasında sahibi tarafından veterinere uyutulması istemiyle bırakılmıştır. Veteriner tarafından tedavisi yapılıp iyileşmesi sağlanmasına ragmen sahibi tarafından istenmemektedir. Bu nedenle kendisine onu bir daha terk etmeyecek bir sahip ve sıcak bir yuva aranmaktadır. Şu an tedavisini üstlenen veteriner Hüseyin Bey'in himayesindedir. Veteriner Hüseyin Bey köpeğin veteriner masraflarını ömür boyu ücretsiz karşılayacağını belirtmektedir.
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: 533 477 14 40 Yer: İstanbul Oğlumuzu 7 gün önce İstanbul- Aksaray bölgesinde bulduk ve bu zaman içinde ailesini aradık. Ne arayanı çıktı ne soranı. 1,5-2 yaşların bir cocker. Çok hareketli, çok uyumlu ne kedilerle ne köpeklerle sorunu yok. Artık onun için ömürlük yuvayı arıyoruz. NOT: Kısırlaştırma sözleşmesi yapılacaktır. Lütfen hevesle aramayınız, barınaklar ve sokaklar onlarla doldu. 2 Gün sonra tüyü dökülüyor, alerjim çıktı bahanelerinde zaten bunaldık. Köpek olarak değil de ömürlük dost arıyorsanız iletişim kurunuz.
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İrtibat: 0544 247 6991 Yer: Istanbul / Zeytinburnu. Zeytinburnunda başı boş tasmasiz sekilde bulunmuş olan bu Golden kayipsa sahibi, bir yuvasi yoksa yeni yuva ariyoruz. Bulan kişilerin başka 3 köpeği olduğundan acil gecici yada kalici yuva aranmaktadir. Bulan kişilerin ona bakmasi çok zor. Lütfen acil yuva bulalım.
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: 0532 495 78 28 Yer: İstanbul/Maltepe Bir üyemizin iletisidir: "Harika huylu henüz 7-8 aylık civarı Ankara kedisi annenin 1,5 aylık bebekleri onlar.5 bebekten 2 kardeş yuvalandı kalan 3 bebeğe ve harika annelerine yuva arıyoruz.Bebeklerden birinin tek gözü mavi diğeri yeşil.O annesi ile beraber yuvalandırılacaktır.Bu harika bebeklere sahip olurken doğu bölgesinde mamaya ihtiyacı olan canlar için barınağa yada ormana bağışlanmak üzere uygun fiyatlı mama talebimiz vardır.Bu harika bebeklere yuvanızı açmak isterseniz lütfen ulaşınız."
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
letişim:0530 701 07 07 Yer:Kadıköy / İstanbul Charlie 3 yaşında erkek kısırlaştırılmış, çok iyi bir bekçi köpeği. Bu konudaki eğitimlerini tamamladı ve şimdi ömürlük yuvasını arıyor. Charlie gibi muhteşem bir dostunuz olsun istiyorsanız lütfen iletişime geçiniz.
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
Jüliet’in tek derdi yavrularıydı ama… / BAĞIŞ KAMPANYASI * HaySev Derneği'ne Jüliet için bağış yapmak isteyen üyelerimiz için hesap numaramız: Banka: Ziraat Bankası Şube : Çankaya (798) Hesap Sahibi: Hayvansevenler Derneği (Haysev) Hesap No: 56997864-5001 IBAN : TR070001000798569978645001 Düşünün bir; anne oldunuz, daha bebekleriniz birkaç günlük. Derdiniz sadece onların yaşaması, sağlıklı olması ama bu arada, kendinizi de beslemeniz lazım yoksa yavrularınıza süt veremeyeceksiniz. Fakat bir detay var. Siz sokakta yaşıyorsunuz! Ve her seferinde yavrularınızı bırakıp, yemek aramanız, bulduğunuz bir parça yemek için savaşmanız gerekiyor! Jüliet de o annelerden biri işte… Daha yavrularını bir hayvan sever hanımın bahçesine doğuralı birkaç gün olmuştu. Bir gün, 4 yavrusunu yine tek tek kokladı ve düştü yollara, tek derdi bir parça yemek bulup hemen onların yanına dönmekti ama aradan 1,2 derken 3 gün geçti ve Jüliet dönmedi! Yavrulara bu arada göz kulak olan hanım, HaySev’e haber verdi ve acilen sütanne arandı. Sütanne neyse ki bulundu ama hala Jüliet yoktu… Tam ümidi kesmişken, 1 hafta sonra, annelik güdüsü ile bahçeye girdi Jüliet. Ama ne girmek, ayakta duracak hali yoktu, yine de yavrularını bıraktığı son köşeye gitti, baktı, bulamadı ve yere yuvarlandı… Duruma baştan sona şahit olan hanımefendi tekrar bizi aradı ve annenin durumunun ciddi olduğunu söyledi. Hemen kliniğe aldırdık. İyi ki de aldırdık çünkü Jüliet’in çenesi ve burnu darma duman olmuştu! Beslenememiş, ciddi su kaybı yaşamıştı… Değil bebeklerine bakacak, ayakta duracak hali bile yoktu. Hekimimiz bir tekme ya da trafik kazası olabileceğini söyledi. Ameliyat gerekiyordu. Yoksa Jüliet bir yemek yiyemeyecek, su içemeyecek, yaşayamayacaktı. Tabii ki hemen ameliyat yapıldı ve 3 saatlik operasyonla Jüliet’in çenesi, burnu onarıldı. Özel mamalarla 2 ay beslendi, toparlandı, kısırlaştırıldı ama daha önemlisi yavrularına kavuştu. Daha sonra, ayrılma vakti geldiğinde onları yuvalarına uğurladı (yavruların her biri yuvalandırıldı). Sizden ricamız bu tatlı kızımızın ameliyat ve bakım masraflarına destek vermeniz. Jüliet’e nekahet döneminde bu hediyeyi HaySev ailesi olarak verir misiniz? Jüliet’in ameliyat ve tedavi masrafları: 1200 tl’dir HaySev Derneği'ne bağış yapmak isteyen üyelerimiz için hesap numaramız: Banka: Ziraat Bankası Şube : Çankaya (798) Hesap Sahibi: Hayvansevenler Derneği (Haysev) Hesap No: 56997864-5001 IBAN : TR070001000798569978645001 Paypal: haysevder@@gmail.com
-
Yorumsuz
- Bir 12 Eylül yazısı: Mutlu yıllar AKP!
Bir 12 Eylül yazısı: Mutlu yıllar AKP! Can Soyer 12 Eylül bu ülkede yarattığı tahribatla bir tarihsel olgu olmanın ötesine geçmiş, giderek simgesel bir değer kazanmıştır. AKP bir yanıyla bu simgesel mirası sahiplenmektedir. Bu biliniyor. Öte yandan ise, AKP’nin 12 Eylül’le olan ilişkisi salt simgesel bir sahiplenmeye, “mazideki bir fikriyat”ın yeniden tesis edilmesine indirgenemeyecek bir “doğal”lığı da barındırmaktadır. AKP, basbayağı 12 Eylül’ün çocuğudur. Kelimenin gerçek anlamında, yani bir ananın dünyaya getirdiği canlı anlamında, AKP, 12 Eylül’ün evladıdır. AKP’yi doğuran, 12 Eylül’ün zehirli rahmidir. Öyle ki, normal bir doğumdan farklı olarak, AKP’nin 12 Eylül’le göbek bağı dahi kesilmemiştir. Nasıl ana karnındaki bir bebek besinini göbek bağından sağlıyorsa, AKP, doğumdan sonra da göbek bağıyla beslenen bir “yaratık” olarak doğmuştur. Aradaki süreklilikleri saptamak ise artık özel bir uğraşı gerektirmeyecek kadar kolaydır. İster işçi sınıfı ve sol düşmanlığı, ister devlet şiddeti ve faşizmi, ister basın, düşünce ve bilim üzerindeki baskı, ister gericiliğin topluma dayatılması açılarından değerlendirin, AKP, 12 Eylül’ün hık demiş burnundan düşmüştür. Ancak, kapitalist mülkiyet düzeninde, mirasın sadece devredilerek değil, aynı zamanda her yeni kuşakta birikerek büyütülmesi gibi, AKP de 12 Eylül’ün mirasını devralmakla kalmamış, söz konusu mirası genişleterek büyütmüştür. Örnek olsun, bir yandan sokaklarda insan öldürecek kadar saldırganlaşan bir faşist rejim tesis edip, bir yandan da özgürlükçülük edebiyatı yapabilmek, 12 Eylül paşalarına nasip olmamıştır. Ya da kaç çocuk yapılıp saat kaçta içki içileceğinden tutun da nerede el ele tutuşulup hangi parkta oturulabileceğine kadar insan yaşamının tümünü kontrol ve baskı altına alıp da, bağıra bağıra herkesin yaşam tarzına saygılı olduklarını söyleyebilmek, 12 Eylül cuntasının bile cüret edemediği bir pişkinliktir. Daha açık ifade etmek gerekirse, AKP’nin mirası genişlettiği yer uyguladığı baskı, şiddet ya da otorite değildir; bu bahiste bir karşılaştırma yapmak pratik olarak mümkün de değildir zaten. AKP’yi farklılaştıran ve bu sayede mirası genişleten, tüm bunları yaparken, aynı zamanda ülkenin en özgürlükçü, en eşitlikçi, en toleranslı ve en halkçı siyasi oluşumu olduğunu ileri sürebilme yüzsüzlüğüdür. Şimdiye kadar iktidarda olmuş olanlar 12 Eylül'ün çizdiği zeminde dolanırken, AKP bu zemine kendine özgü renkler de katmış, alanın sınırlarını genişletecek etkili adımlar da atmıştı. Fakat AKP’nin eklediği bu birikim, yine de köklerini 12 Eylül rejiminden almaktadır. Daha açık bir deyişle, 12 Eylül’ün ülke topraklarına zerk ettiği liberalizm ve serbest piyasa ideolojisi, yeterli kuluçka evresini geride bıraktıktan sonra meydana çıkmış ve AKP’nin kendisini pazarlarken başvurduğu reklam stratejisinin en büyük ilham kaynağı olmuştur. Deyim yerindeyse, 12 Eylül’cülerin ekip de tadına bakmaya fırsat bulamadıkları meyveleri, AKP ağız tadıyla mideye indirmiştir. Hem de 12 Eylül’le hesaplaşıyoruz diye diye... Dolayısıyla, resmi gazetede belirtilen tarih ne olursa olsun, AKP’nin doğum gününün 12 Eylül olarak kutlanması yerindedir. AKP, sadece bir düşünsel silsilenin devamı olarak değil, aynı zamanda bir doğrudan beslenme kaynağı olarak da 12 Eylül’ün çocuğudur. Bu nedenle, artık özel bir kanıtlamaya gereksinim duyurmayacak ölçüde bilinir hale gelse de, AKP’nin 12 Eylül’ün çocuğu olduğunu ısrarla belirtmek gereklidir. Ama bu defa, hep olageldiği gibi, AKP’nin gücünü aldığı, sırtını dayadığı bir kaynak olarak değil, darbeye en açık olduğu nokta olarak, AKP’nin aşil topuğu olarak belirtmek gerekmektedir. Çünkü Haziran İsyanı, sadece AKP’yi sarsıp titretmemiş, esas olarak 12 Eylül’ün bitişini işaret etmiştir. Ve 12 Eylül’ün bitişi sadece bir devamlılığın değil, aynı zamanda AKP’yi semirten hormonlu gıda takviyesinin de sona ermesi anlamına gelmektedir. AKP’nin sürekli besinini aldığı göbek bağı, isyan eden halk tarafından koparılıp atılmıştır. Yani AKP, en cömert besin kaynağından mahrum kalmıştır. Bundan sonrası, açlığını gidermek için ölçüsüz ve hesapsız biçimde saldırganlaşan vahşi bir hayvanın çaresiz çırpınışlarına benzeyecektir. O yüzden, bu 12 Eylül’de AKP’ye mutlu yıllar demenin tam zamanıdır. Kim bilir, belki de bu kutladığı son doğum günü olacaktır.- #direntuzluçayır
22.42 Tuzluçayır Meydanı’nda kalan bir grup, akrebin gaz bombalı saldırılarına karşın meydanı terk etmiyor. Akrepler, ara sokakların başına gelip gaz bombası da atıyor. 22.35 Ara sokaklara barikatlar kuruldu, ateşe verildi. 22.21 Mamaklılara çok yoğun bir polis saldırısı başladı. Çevik kuvvet polislerinin iki yönden aynı anda gerçekleştirdiği saldırıda mahalleliler ara sokaklara çekilse de saldırı orada da sürdü. Halkevleri Ethem Sarısülük Halk Kütüphanesi’nin olduğu Feyzullah Çınar Parkı da gaz bulutu altında. 22.13 Polisin önünde kurulan barikatlar ateşe verildi. 22.10 Polis barikatının önünde, Tuzluçayır Meydanı’nda ve Nato Yolu girişinde bine yakın Mamaklı dağınık bir halde bekleyişte. 22.03 Tuzluçayır Meydanı ve çevresindeki sokakları gaz bombasına boğan polis, cami-cemevinin yapılmak istendiği alana 50 metre mesafeye kadar çekildi. Mamaklı direnişçiler de TOMA’ya 20 metre kala barikat kurmaya başladı. 21.52 Akrepler Tuzluçayır Meydanı’na gaz bombaları atıp, geri çekiliyor. TOMA’lar ara sokaklardaki, mahallalelilere su sıkıyor. Çevik kuvvet meydana doğru hareketlendi. Halk direniyor. 21.35 Polis Tuzluçayır Meydanı’nda saldırıya başladı. Çatışma başladı. 21.30 Tuzluçayır’da yapılması planlanan cami-cemevi projesine karşı Mamak halkı yürüyüşe geçti. İnşaatın yapıldığı alana yürüyen halkı, 9 otobüs çevik kuvvet, TOMA’lar bekliyor. Cami-cemevi projesi Fethullah Gülen ve Cem Vakfı Başkanı Genel Başkanı İzzettin Doğan’ın ortak projesi olarak yürütülmek isteniyor. Aleviler, projeye tepki göstermişti. Sendika.org /Ankara- #direntuzluçayır
Mamak, cami-cemevi projesine karşı ayağa kalktı! – Dakika dakika Fethullah Gülen ve Cem Vakfı Onursal Başkanı İzzettin Doğan’ın işbirliğiyle Mamak Tuzluçayır’da yapılmak istenen cami-cemevi projesinin temel atma töreni öncesinde Mamaklılar alana bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe polisin saldırmasıyla çatışmalar saatlerce sürdü. Mamaklılar bugün (8 Ağustos) Tuzluçayır Meydanı’nda tekrar buluşacak 01.49 Mamaklılar, Tuzluçayır Meydanı’nda eylemlerine son verdi. Alanda yapılan konuşmalarda direnişin, hem cami ile cemevini aynı çatı altına koymaya çalışan Fethullah Gülen-İzzettin Doğan işbirliğine, hem de AKP faşizmine bir mesaj olduğu belirtildi. Mamak halkı, bugün (8 Eylül) temel atma töreni yapılmak istenen cami-cemevi için saat 11.00′da bir kez daha Tuzluçayır Meydanı’nda buluşma kararı aldı. 01.42 TOMA ve akrepler bir kez daha meydana saldırdı ve meydandaki kitleyi dağıttı. Kitle yine barikatlarla korunmaya çalışılan ara sokaklara çekildi. 01.23 Çatışmalar devam ediyor. Görgü tanıkları ve direnişçiler Tuzluçayır’ın tam anlamıyla savaş alanına döndüğünü söylüyor. 00.50 Polis yeniden proje alanına çekildi, halk yeniden meydana indi. Nato Yolu başına da barikatlar kuruldu. 00.39 Mamak Halkevi’nin de bulunduğu Abidin Aktaş Sokak’taki çatışmalar sırasında bir Halkevleri üyesi plastik mermiyle başından vurularak hastaneye kaldırıldı. 00.36 Tuzluçayır bölgesindeki ara sokaklara dağılarak rastgele gaz bombaları atan polis, bir kez daha meydana çekildi. 00.34 Uzun süren çatışmaların ardından polis, Tuzluçayır Meydanı’nı işgal etti. Meydanda haziran ayından bu yana bulunan direniş çadırlarına saldırdı. 00.22 Polis bir kez daha saldırıya geçti. Tuzluçayır Meydanı’nı gaz bombasına boğdu. Bu saldırıyla yetinmeyen akrepler, ara sokaklara da girerek gaz bombaları attı. 00.02 Polis geri çekilmek zorunda kaldığı proje alanından zaman zaman çıkarak gaz bombası atıyor ve sonra yeniden çekiliyor. Kitlenin bekleyişi sürüyor. 23.55 Megafonlardan 2020 Olimpiyatları’nın Tokyo’ya verildiği duyuruldu, kitle “Hüloooğğ” diye bağırdı. 23.51 Kitle yine cami-cemevi inşaatının bulunduğu cadde üzerine yöneldi. 23.46 Tuzluçayır sokakları halkın! Polis, girdiği her sokakta direnişle, ateşler içindeki barikatlarla karşılaştı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Tuzluçayır Meydanı’ndan Nato Yolu’na kadarki alanda binden fazla kişi sloganlarla bekleyişini sürdürüyor. 23.26 Tuzluçayır’da direniş sürüyor. Direniş, Mamaklıları sokağa döküyor. Nato Yolu üzerinden yaklaşık 100 kişi de Tuzluçayır’a gelerek direnişe katıldı. Bölge halkı ise evlerini direnişçilere açıyor, evlerindeki sütleri direnişçilerle paylaşıyor. 23.17 Direnişçilerin tuttuğu ara sokaklara akrepler ve çevik kuvvet saldırdı. Meydanın ve çevresindeki sokakların hemen hemen tümünde çatışmalar var. 23.05 Polis halka bir kez daha saldırdı. Kitle “Fethullah’ın itleri, yıldıramaz bizleri” sloganları atıyor. 22.53 TOMA’lar, akrepler ve çevik kuvvet polisleri bir kez daha projenin olduğu alana çekildi. Mahalleliler ara sokaklardan çıkarak bir araya geliyor.- 2020 Tokyo'nun oldu
Aslında birilerinin ,bir taraflarının kılı olmaya meraklı olanlarına ve AKP kurmaylarına şunları sormak gerekiyor : Gerçeklerinizle yüzleşmeden ileri gidemezsiniz! İstanbul gibi bir dünya kentinde 32 ilçeyi 9 ayrı oyunda yarıştırmayı beceremeyeceksin. Bir ambulans getirtemeyeceksin, çocukları telef edeceksin. Voleybol, basketbol, yüzme vb. sporların kıyafetlerinden şehvet çıkaracaksın, atletleri böyle çıplak o bayrağa sarılamazsın diye yerden yere vuracaksın.Şortlu diye antremanına giden voleybolcu kızı otobüsten indireceksin, tayt giyiyorlar diye kürek takımı sporcularını döveceksin.Akdeniz olimpiyatlarındaki doping olaylarıyla başımızı yere düşüreceksin. Daha da ötesi milli sporcularını aç bırakıp inşaatta öldüreceksin. Sonra da "Olimpiyat" diye yırtınacaksın. Haydi, itiraf edin asıl sinirlendiğiniz ne? Olimpiyatlara ev sahipliği yapamamak mı, olimpiyatlar bahanesiyle elde etmeyi planladığınız ama suya düşen rantlar mı? "Kına stoklarımız tükendi", "kına siparişi verdim ister merdiveni, ister başka tarafınızı renklendirin" diyen yüce devlet adamlarımız ve bizleri vatan hainliği ile suçlayan yandaşları bence o kınalarla sizler uygun yerlerinizi renklendiriniz- Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim:0533 927 90 39 Yer:Ümraniye 4 Eylül akşamı Ümraniye'de çocukların elinden alındı.Kayıp olma ihtimaline karşı öncelikle sahibi aranacaktır.Sahibi bulunamaz ise kalıcı yeni yuvası aranmaktadır.1 yaşında ,kısırlaştırılmış,hareketli,oyuncu ve akıllı..- Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
İletişim: 0505 767 55 09 Yer: Bursa Sayın Malakçı iletisidir: "S.Bernard melezi bir dişi.Henüz 2 aylık bir bebekken sitedeki bir komşu almış sonra evde bakamıyorum diye bahçede bakmaya başlamış.Eylül'de 2,5 yaşında olacak bu güzel kız kısırlaştırıldı.Aşıları tam kendiside tam bir bekçi köpeği.Gündüzleri uyur geceleri etrafı kollar.Site yönetiminden kaynaklanan sorun nedeniyle sahiplendirmek istiyoruz. Eğer sahip bulunmazsa barınağa gidecek. Cana yakın uysal ve koruma özelliği gelişmiştir." - Bir 12 Eylül yazısı: Mutlu yıllar AKP!
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.