Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

irinçköl

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.234
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    29

irinçköl tarafından postalanan herşey

  1. Bir 12 Eylül yazısı: Mutlu yıllar AKP! Can Soyer 12 Eylül bu ülkede yarattığı tahribatla bir tarihsel olgu olmanın ötesine geçmiş, giderek simgesel bir değer kazanmıştır. AKP bir yanıyla bu simgesel mirası sahiplenmektedir. Bu biliniyor. Öte yandan ise, AKP’nin 12 Eylül’le olan ilişkisi salt simgesel bir sahiplenmeye, “mazideki bir fikriyat”ın yeniden tesis edilmesine indirgenemeyecek bir “doğal”lığı da barındırmaktadır. AKP, basbayağı 12 Eylül’ün çocuğudur. Kelimenin gerçek anlamında, yani bir ananın dünyaya getirdiği canlı anlamında, AKP, 12 Eylül’ün evladıdır. AKP’yi doğuran, 12 Eylül’ün zehirli rahmidir. Öyle ki, normal bir doğumdan farklı olarak, AKP’nin 12 Eylül’le göbek bağı dahi kesilmemiştir. Nasıl ana karnındaki bir bebek besinini göbek bağından sağlıyorsa, AKP, doğumdan sonra da göbek bağıyla beslenen bir “yaratık” olarak doğmuştur. Aradaki süreklilikleri saptamak ise artık özel bir uğraşı gerektirmeyecek kadar kolaydır. İster işçi sınıfı ve sol düşmanlığı, ister devlet şiddeti ve faşizmi, ister basın, düşünce ve bilim üzerindeki baskı, ister gericiliğin topluma dayatılması açılarından değerlendirin, AKP, 12 Eylül’ün hık demiş burnundan düşmüştür. Ancak, kapitalist mülkiyet düzeninde, mirasın sadece devredilerek değil, aynı zamanda her yeni kuşakta birikerek büyütülmesi gibi, AKP de 12 Eylül’ün mirasını devralmakla kalmamış, söz konusu mirası genişleterek büyütmüştür. Örnek olsun, bir yandan sokaklarda insan öldürecek kadar saldırganlaşan bir faşist rejim tesis edip, bir yandan da özgürlükçülük edebiyatı yapabilmek, 12 Eylül paşalarına nasip olmamıştır. Ya da kaç çocuk yapılıp saat kaçta içki içileceğinden tutun da nerede el ele tutuşulup hangi parkta oturulabileceğine kadar insan yaşamının tümünü kontrol ve baskı altına alıp da, bağıra bağıra herkesin yaşam tarzına saygılı olduklarını söyleyebilmek, 12 Eylül cuntasının bile cüret edemediği bir pişkinliktir. Daha açık ifade etmek gerekirse, AKP’nin mirası genişlettiği yer uyguladığı baskı, şiddet ya da otorite değildir; bu bahiste bir karşılaştırma yapmak pratik olarak mümkün de değildir zaten. AKP’yi farklılaştıran ve bu sayede mirası genişleten, tüm bunları yaparken, aynı zamanda ülkenin en özgürlükçü, en eşitlikçi, en toleranslı ve en halkçı siyasi oluşumu olduğunu ileri sürebilme yüzsüzlüğüdür. Şimdiye kadar iktidarda olmuş olanlar 12 Eylül'ün çizdiği zeminde dolanırken, AKP bu zemine kendine özgü renkler de katmış, alanın sınırlarını genişletecek etkili adımlar da atmıştı. Fakat AKP’nin eklediği bu birikim, yine de köklerini 12 Eylül rejiminden almaktadır. Daha açık bir deyişle, 12 Eylül’ün ülke topraklarına zerk ettiği liberalizm ve serbest piyasa ideolojisi, yeterli kuluçka evresini geride bıraktıktan sonra meydana çıkmış ve AKP’nin kendisini pazarlarken başvurduğu reklam stratejisinin en büyük ilham kaynağı olmuştur. Deyim yerindeyse, 12 Eylül’cülerin ekip de tadına bakmaya fırsat bulamadıkları meyveleri, AKP ağız tadıyla mideye indirmiştir. Hem de 12 Eylül’le hesaplaşıyoruz diye diye... Dolayısıyla, resmi gazetede belirtilen tarih ne olursa olsun, AKP’nin doğum gününün 12 Eylül olarak kutlanması yerindedir. AKP, sadece bir düşünsel silsilenin devamı olarak değil, aynı zamanda bir doğrudan beslenme kaynağı olarak da 12 Eylül’ün çocuğudur. Bu nedenle, artık özel bir kanıtlamaya gereksinim duyurmayacak ölçüde bilinir hale gelse de, AKP’nin 12 Eylül’ün çocuğu olduğunu ısrarla belirtmek gereklidir. Ama bu defa, hep olageldiği gibi, AKP’nin gücünü aldığı, sırtını dayadığı bir kaynak olarak değil, darbeye en açık olduğu nokta olarak, AKP’nin aşil topuğu olarak belirtmek gerekmektedir. Çünkü Haziran İsyanı, sadece AKP’yi sarsıp titretmemiş, esas olarak 12 Eylül’ün bitişini işaret etmiştir. Ve 12 Eylül’ün bitişi sadece bir devamlılığın değil, aynı zamanda AKP’yi semirten hormonlu gıda takviyesinin de sona ermesi anlamına gelmektedir. AKP’nin sürekli besinini aldığı göbek bağı, isyan eden halk tarafından koparılıp atılmıştır. Yani AKP, en cömert besin kaynağından mahrum kalmıştır. Bundan sonrası, açlığını gidermek için ölçüsüz ve hesapsız biçimde saldırganlaşan vahşi bir hayvanın çaresiz çırpınışlarına benzeyecektir. O yüzden, bu 12 Eylül’de AKP’ye mutlu yıllar demenin tam zamanıdır. Kim bilir, belki de bu kutladığı son doğum günü olacaktır.
  2. "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin." Kemal Atatürk

  3. 22.42 Tuzluçayır Meydanı’nda kalan bir grup, akrebin gaz bombalı saldırılarına karşın meydanı terk etmiyor. Akrepler, ara sokakların başına gelip gaz bombası da atıyor. 22.35 Ara sokaklara barikatlar kuruldu, ateşe verildi. 22.21 Mamaklılara çok yoğun bir polis saldırısı başladı. Çevik kuvvet polislerinin iki yönden aynı anda gerçekleştirdiği saldırıda mahalleliler ara sokaklara çekilse de saldırı orada da sürdü. Halkevleri Ethem Sarısülük Halk Kütüphanesi’nin olduğu Feyzullah Çınar Parkı da gaz bulutu altında. 22.13 Polisin önünde kurulan barikatlar ateşe verildi. 22.10 Polis barikatının önünde, Tuzluçayır Meydanı’nda ve Nato Yolu girişinde bine yakın Mamaklı dağınık bir halde bekleyişte. 22.03 Tuzluçayır Meydanı ve çevresindeki sokakları gaz bombasına boğan polis, cami-cemevinin yapılmak istendiği alana 50 metre mesafeye kadar çekildi. Mamaklı direnişçiler de TOMA’ya 20 metre kala barikat kurmaya başladı. 21.52 Akrepler Tuzluçayır Meydanı’na gaz bombaları atıp, geri çekiliyor. TOMA’lar ara sokaklardaki, mahallalelilere su sıkıyor. Çevik kuvvet meydana doğru hareketlendi. Halk direniyor. 21.35 Polis Tuzluçayır Meydanı’nda saldırıya başladı. Çatışma başladı. 21.30 Tuzluçayır’da yapılması planlanan cami-cemevi projesine karşı Mamak halkı yürüyüşe geçti. İnşaatın yapıldığı alana yürüyen halkı, 9 otobüs çevik kuvvet, TOMA’lar bekliyor. Cami-cemevi projesi Fethullah Gülen ve Cem Vakfı Başkanı Genel Başkanı İzzettin Doğan’ın ortak projesi olarak yürütülmek isteniyor. Aleviler, projeye tepki göstermişti. Sendika.org /Ankara
  4. irinçköl

    #direntuzluçayır

    Mamak, cami-cemevi projesine karşı ayağa kalktı! – Dakika dakika Fethullah Gülen ve Cem Vakfı Onursal Başkanı İzzettin Doğan’ın işbirliğiyle Mamak Tuzluçayır’da yapılmak istenen cami-cemevi projesinin temel atma töreni öncesinde Mamaklılar alana bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe polisin saldırmasıyla çatışmalar saatlerce sürdü. Mamaklılar bugün (8 Ağustos) Tuzluçayır Meydanı’nda tekrar buluşacak 01.49 Mamaklılar, Tuzluçayır Meydanı’nda eylemlerine son verdi. Alanda yapılan konuşmalarda direnişin, hem cami ile cemevini aynı çatı altına koymaya çalışan Fethullah Gülen-İzzettin Doğan işbirliğine, hem de AKP faşizmine bir mesaj olduğu belirtildi. Mamak halkı, bugün (8 Eylül) temel atma töreni yapılmak istenen cami-cemevi için saat 11.00′da bir kez daha Tuzluçayır Meydanı’nda buluşma kararı aldı. 01.42 TOMA ve akrepler bir kez daha meydana saldırdı ve meydandaki kitleyi dağıttı. Kitle yine barikatlarla korunmaya çalışılan ara sokaklara çekildi. 01.23 Çatışmalar devam ediyor. Görgü tanıkları ve direnişçiler Tuzluçayır’ın tam anlamıyla savaş alanına döndüğünü söylüyor. 00.50 Polis yeniden proje alanına çekildi, halk yeniden meydana indi. Nato Yolu başına da barikatlar kuruldu. 00.39 Mamak Halkevi’nin de bulunduğu Abidin Aktaş Sokak’taki çatışmalar sırasında bir Halkevleri üyesi plastik mermiyle başından vurularak hastaneye kaldırıldı. 00.36 Tuzluçayır bölgesindeki ara sokaklara dağılarak rastgele gaz bombaları atan polis, bir kez daha meydana çekildi. 00.34 Uzun süren çatışmaların ardından polis, Tuzluçayır Meydanı’nı işgal etti. Meydanda haziran ayından bu yana bulunan direniş çadırlarına saldırdı. 00.22 Polis bir kez daha saldırıya geçti. Tuzluçayır Meydanı’nı gaz bombasına boğdu. Bu saldırıyla yetinmeyen akrepler, ara sokaklara da girerek gaz bombaları attı. 00.02 Polis geri çekilmek zorunda kaldığı proje alanından zaman zaman çıkarak gaz bombası atıyor ve sonra yeniden çekiliyor. Kitlenin bekleyişi sürüyor. 23.55 Megafonlardan 2020 Olimpiyatları’nın Tokyo’ya verildiği duyuruldu, kitle “Hüloooğğ” diye bağırdı. 23.51 Kitle yine cami-cemevi inşaatının bulunduğu cadde üzerine yöneldi. 23.46 Tuzluçayır sokakları halkın! Polis, girdiği her sokakta direnişle, ateşler içindeki barikatlarla karşılaştı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Tuzluçayır Meydanı’ndan Nato Yolu’na kadarki alanda binden fazla kişi sloganlarla bekleyişini sürdürüyor. 23.26 Tuzluçayır’da direniş sürüyor. Direniş, Mamaklıları sokağa döküyor. Nato Yolu üzerinden yaklaşık 100 kişi de Tuzluçayır’a gelerek direnişe katıldı. Bölge halkı ise evlerini direnişçilere açıyor, evlerindeki sütleri direnişçilerle paylaşıyor. 23.17 Direnişçilerin tuttuğu ara sokaklara akrepler ve çevik kuvvet saldırdı. Meydanın ve çevresindeki sokakların hemen hemen tümünde çatışmalar var. 23.05 Polis halka bir kez daha saldırdı. Kitle “Fethullah’ın itleri, yıldıramaz bizleri” sloganları atıyor. 22.53 TOMA’lar, akrepler ve çevik kuvvet polisleri bir kez daha projenin olduğu alana çekildi. Mahalleliler ara sokaklardan çıkarak bir araya geliyor.
  5. Aslında birilerinin ,bir taraflarının kılı olmaya meraklı olanlarına ve AKP kurmaylarına şunları sormak gerekiyor : Gerçeklerinizle yüzleşmeden ileri gidemezsiniz! İstanbul gibi bir dünya kentinde 32 ilçeyi 9 ayrı oyunda yarıştırmayı beceremeyeceksin. Bir ambulans getirtemeyeceksin, çocukları telef edeceksin. Voleybol, basketbol, yüzme vb. sporların kıyafetlerinden şehvet çıkaracaksın, atletleri böyle çıplak o bayrağa sarılamazsın diye yerden yere vuracaksın.Şortlu diye antremanına giden voleybolcu kızı otobüsten indireceksin, tayt giyiyorlar diye kürek takımı sporcularını döveceksin.Akdeniz olimpiyatlarındaki doping olaylarıyla başımızı yere düşüreceksin. Daha da ötesi milli sporcularını aç bırakıp inşaatta öldüreceksin. Sonra da "Olimpiyat" diye yırtınacaksın. Haydi, itiraf edin asıl sinirlendiğiniz ne? Olimpiyatlara ev sahipliği yapamamak mı, olimpiyatlar bahanesiyle elde etmeyi planladığınız ama suya düşen rantlar mı? "Kına stoklarımız tükendi", "kına siparişi verdim ister merdiveni, ister başka tarafınızı renklendirin" diyen yüce devlet adamlarımız ve bizleri vatan hainliği ile suçlayan yandaşları bence o kınalarla sizler uygun yerlerinizi renklendiriniz
  6. İletişim:0533 927 90 39 Yer:Ümraniye 4 Eylül akşamı Ümraniye'de çocukların elinden alındı.Kayıp olma ihtimaline karşı öncelikle sahibi aranacaktır.Sahibi bulunamaz ise kalıcı yeni yuvası aranmaktadır.1 yaşında ,kısırlaştırılmış,hareketli,oyuncu ve akıllı..
  7. İletişim: 0505 767 55 09 Yer: Bursa Sayın Malakçı iletisidir: "S.Bernard melezi bir dişi.Henüz 2 aylık bir bebekken sitedeki bir komşu almış sonra evde bakamıyorum diye bahçede bakmaya başlamış.Eylül'de 2,5 yaşında olacak bu güzel kız kısırlaştırıldı.Aşıları tam kendiside tam bir bekçi köpeği.Gündüzleri uyur geceleri etrafı kollar.Site yönetiminden kaynaklanan sorun nedeniyle sahiplendirmek istiyoruz. Eğer sahip bulunmazsa barınağa gidecek. Cana yakın uysal ve koruma özelliği gelişmiştir."
  8. İletişim: 0532 237 50 23 Yer: İstanbul/Beşiktaş Sayın Bal iletisidir: "Kendisini sokakta buldum. Annesi ya ölmüş, ya da evlatlıktan reddetmiş. Diğer büyük kediler de dövmüşler. Ben bulduğumda bayağı bitkin bir durumdaydı ve tek gözü kapanmıştı. Alerjim olmasına rağmen eve aldım. Damla ile gözünü açtım. 3-4 gün kendisini güvende hissetmediği için bir şey yemedi. Başında nöbet tuttum. Neredeyse her lokmada bir inledi. Şimdi bolca oyun oynuyor. Çok dost canlısı. Kucağımdan inmiyor ve hiç tırnak çıkarmıyor,çok uysal bir bebek.Acil ömürlük yuvasını arıyoruz.
  9. İletişim: 0532 787 93 77 Yer: Tarabyaüstü/İstanbul Bir üyemizin iletisidir: "Tarçın, bir sokak köpeği. Onu gördüğümde yolun ortasındaydı ve ayağına basamıyordu; hemen kliniğe götürdüm, röntgen çekildi; ayağı çok eskiden kırılmış ve kaynamış, yapıcak bir şey yokmuş. Sokağa salmaya gönlüm elvermedi. Bu sakat yavrucağı lütfen ortada bırakmayalım. Gereken bütün aşıları yapıldı. Çok akıllı; arabada uslu uslu oturdu, havlamadı bile. Lütfen bu şanssıza bir yuva olun."
  10. İletişim: 0212 219 41 36 Yer:Şişli /İstanbul Sn üyemizin iletisidir:''Anne ve dört yavrusunu yolda bulduk.Anne,köpek tarafından ısırılmıştı.Tedavisi yapıldı Halen veteriner kliniğinde kalıyorlar.Şuan hepsi iyi durumda acil yuva aranıyor.Aksi takdirde sokağa bırakılacaklardır
  11. İletişim:0544 222 61 88 Yer:Sincan /Ankara Minik sarman sokakta perişan halde bulundu.Yıkandı temizlendi.Ortaya bu şirin şey çıktı.Geçici yuvada sadece 3-4 günü var.Bu sebeple çok acil ömürlük yuvasını aramaktadır.2 aylık kum terbiyeli bu cana evinizin ufacık bir köşesinde yeriniz var mı?
  12. Cip’ler askere çağırıldı. Savaşa hazırız gari. * Patronların jetleri, F16 filosu gibi. Yatlar desen, muhripten uzun. Sırf Tayyip Erdoğan’ın oğlunda Suriye donanmasından fazla gemi var. * Bittin sen Beşar! * Seferberlik kapsamında... Genelkurmay lağvedilecek, necdet bey’in yerine siyo atanacak. Yüksek Askeri Şûra, insan kaynakları müdürlüğüne bağlanacak. Askeri ataşelikler feshedilecek, firençayzing’e geçilecek, bayilikler verilecek. Sponsorluk teşvik edilecek; Medikal Park Kara Kuvvetleri, Türk Telekom Hava Kuvvetleri, Vodafone Deniz Kuvvetleri olacak. Jandarma Genel Komutanlığı Turkcell’in katkılarıyla hazırlanmıştır filan... * Komuta kademesi Rixos’ta toplanacak. NATO müteahhitleri sırayla kurmay başkanı olacak. Piyade, levazım, istihkam, hep aynı... Orduya ürün çeşitliliği getirilecek; golfçü, yelkenci sınıfları oluşturulacak. Malum, ne demiş Atatürk? “İstikbal golflerdedir” demiş. Hatta, Fevzi Çakmak’a “ben sana mareşal olamazsın demedim, Tiger Woods olamazsın dedim” diye, laf çaktığı bile rivayet edilir. * Neyse... Parola sorulmayacak, pin kodu sorulacak. Asker tıraşı yapılmayacak, bütün birlikler bonus kafa olacak. Cephede loca satılacak, 2 al 1 öde’yle 2 siper alana 1 siper bedavaya gelecek. Tiko para ödeyene, şeref madalyası takdim edilecek. Çarşı izninde gold kartla harcama yapan onbaşılar, limit arttırarak platin çavuş olabilecek. İsteyen, uçuş millerini koğuş nöbeti yerine kullanacak. Mıntıka temizliği feysbuk’ta yapılacak. İçtima, tivitır’da toplanacak. * Bedelli’ler devreye sokulacak. Babam sağ olsun tümeni Sadrazamın sol kaşığı tugayı Popomda boncuk var alayı Mekanize Porşe taburu Reina bölüğü... Bittin sen Beşar! Yılmaz Özdil
  13. ODTÜ'de, bir grup başörtülü öğrenciyi ellerinde dövizlerle protesto eden öğrenciler için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. inceleme sonucu; görüntülere yansıyan öğrencilerden biri gözaltına alınırken diğer için ‘yakalama kararı’ çıkarıldı. GÖZALTINA ALINDI Radikal’den Mesut Hasan Benli’nin haberine göre ODTÜ’de, bir grup başörtülü öğrenciyiellerinde dövizlerle protesto eden öğrenciler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘nın talimatıyla soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma kapsamında Ankara polisi öğrencilerin evlerine operasyon düzenlerken, evde bulunan öğrencilerdenHeyyem Yiğit gözaltına alındı. DİĞER ÖĞRENCİ ARANIYOR Olayın sosyal medyaya da yansıyan görüntülerinde yer alan İlknur Özcan isimli diğer öğrenci ise aranıyor. Başbakan da hedef göstermişti öğrencileri bu arada. #direnODTÜ
  14. irinçköl

    2020 Tokyo'nun oldu

    Buenos Aires'teki oylamada IOC Başkanı Jacques Rogge kazananın isminin olduğu zarfı açtı ve oylama sonucunu duyurdu: 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nı düzenlemeye hak kazanan şehir 96 oyun 60'ını alan Tokyo oldu. 36 oy elde edebilen İstanbul, 5. denemesinde de ev sahibi olmayı başaramadı...*********************************** İktidar olimpiyatların İstanbul'da yapılmamasının sorumlusu olarak gezi eylemcilerini gösterirken tarihten bir anekdot geldi aklımıza....Hani Nazi zulmünü anlatan Guernica tablosunun hikayesi.... Picasso’ya Paris’te bir nazi subayı sorar: "Sayın Picasso bu tabloyu siz mi yaptınız?” Picasso yanıt verir “Hayır siz yaptınız.”
  15. Dış politika ziyareti değil CHP’nin “ciddiyetsiz” olan ziyareti, Perşembe günü Çankaya’ya inişleridir. Osman Korutürk ve Faruk Loğoğlu gibi devlet terbiyesi almış şahsiyetlerden böyle bir göreve hayır demeleri beklenirdi. OnlarıAbdullah Gül’e kim yolladıysa, kendisi o sorumluluğu yüklenmeliydi. CHP yöneticileri, Mısır ziyaretini Tayyip Erdoğan veya Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşmediler. Çok isabetli. O zaman Abdullah Gül ile niçin görüşüyorlar? CHP yönetimi AKP’nin bir hizbi haline geliyor Bu ziyaret, Mısır ziyaretiyle ilgili değildir. Çünkü dış politika görüşülecekse, Cumhurbaşkanı makamını işgal eden kimse, sorumsuzdur. Burada CHP’nin de sorumsuzluğu sergileniyor. CHP, bu ziyaretle dış politikada Cumhuriyet terbiyesi görüntüsü vermedi; AKP’deki hizip kavgasında taraf olduğunu bir kez daha ilan etti. CHP yönetimi, AKP’nin bir hizbi haline gelmektedir. Restorasyon kumpanyasının içişleri misyonu CHP’nin Mısır gezisi, iç politika faaliyetidir. Ziyaret, Mısır’a değil Abdullah Gül’edir ve yıkılan AKP iktidarını “restore” etme kapsamındadır. Mısır, bunun örtüsü oluyor. Gül-Gülen-Kılıçdaroğlu ortaklığının içişleri misyonu yürütülüyor. O görüşme, T.C. Cumhurbaşkanı ile yapılan bir görüşme değildir. Cumhuriyeti yıkanlara biat olayıdır. CHP yönetimi hangi suça ortak oluyor? Abdullah Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara’da “2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma” yaptığını kendi ağzıyla itiraf etti (Vatan, 24 Mayıs 2003). İmzaladığı, devletin anlaşması değil, bir hizmet sözleşmesidir. AKP yöneticileri, 10 yıldır o sözleşmeyle bağlanmışlardır. Hizmet devam ediyor. Şöyle devam ediyor: ABD, yıkılan AKP’yi Gül+Gülen+Kılıçdaroğlu işbirliğiyle tamir edecekmiş! “Tamir” kavramını, CHP yöneticileri çok sevdiler, çok benimsediler. Abdullah Gül’ün o gizli sözleşme altında imzası var. Evet, imzası var. Yakında özgün belgesi yayınlanınca, CHP yönetimi ne yapacak acaba? O sözleşme gereği, Türkiye parçalanıyor, Atatürk Cumhuriyeti yıkılıyor. Sözleşme yapanlar vatana ihanetten yargılanacaktır. CHP yönetiminin önüne koyduğu vazife, onları kurtarmak mıdır? Peki, buna güçleri yetecek midir? Ümmü Gülsüm ile görüşseler daha ince diplomasi olur Mısır konusundaki küçük ciddiyetsizliğe gelince: CHP yöneticileri, “General Sisi ile bir randevunuz yok, bu yapılan şeyi darbe olarak niteledik” diyorlar (Aydınlık, 5 Eylül 2013). Peki, kimle görüşeceklermiş? General Sisi’nin Başkanlığa atadığı Nebil Fehmi ile! Mısır Başbakanı Fehmi’ye acaba neyi anlatacaklar? “Buraya size bir darbe hükümeti olduğunuzu tebliğ etmeye geldik” mi diyecekler? Loğoğlu ve Korutürk, bu ince diplomasiyi kimden öğreniyor? Mısır yönetimini yasadışı görüyorlarsa, Kahire’de bir tek Ümmü Gülsüm ile görüşüp dönseler, daha zarif bir siyaset olmaz mıydı? Böylece “tankların önüne yatma” kahramanlığından hiçbir şey kaybetmezlerdi. CHP yönetimi, Tayyip Erdoğan ile aynı cephedeki yanlış Mısır politikasının altında çırpınmaktadır. Münafık kardeşler enternasyonalizmi! CHP Genel Başkan Yardımcıları “Sayın Mursi ile görüşmek istiyorlar” imiş. Bunu açıkça söylüyorlar. Ahmet Davutoğlu’nun elçiliğinden vazgeçmiyorlar. Orada Haçlı gericiliğe karşı iç savaş manzaralarını çağrıştıran bir iktidar mücadelesi var. CHP yönetimi, “Darbeciliğe karşı mücadele” örtüsü altında, Mısır’da da Haçlı gericiliğin yanına düştü. Ergenekon ve Balyoz davalarında da öyle yapmışlardı. Geçen yılın Donanma Komutanı E. Oramiral Nusret Güner de saptıyor. Türk Ordusunun tasfiyesi operasyonuna MHP ile birlikte yandaş oldular (Aydınlık, 4 Eylül 2013). TSK ile İşçi Partisi’ni hedef alan Atlantik tertibine utangaç destek verdiler. Aynı işi enternasyonal düzleme taşıdılar. Suriye’de ve Mısır’da, hep Münafık Kardeşler ile enternasyonal dayanışma içindeler. F milletvekilliğine razı olanları Düş kırıklığı bekliyor CHP yönetiminin AKP iktidarını Gül ve Gülen ile el ele vererek tamir etme girişimi, bugünden iflas etmiştir. En başta CHP örgütleri buna izin vermeyecektir. Ne var ki çağdaş milletvekili ve çağdaş Cumhurbaşkanı adaylarınızı, çağdaş Cumhuriyet mevzilerinde gören yok. Gül ve Gülen ile birlikte “restorasyon hükümeti” kurma girişimi onları ilgilendirmiyor. Duruşları gibi hesapları da yanlış. Onları milletvekilliği koltuğuna sandıkları gibi Gül-Gülen-Kılıçdaroğlu kumpanyası tayin etmeyecek! Evet Türkiye’de F polisi var, F savcısı var, F yargıcı bile var. Ama CHP listesinden F milletvekili olmayı kendilerine yakıştıranlar varsa, onları yalnız ve yalnız düş kırıklığı bekliyor. Çünkü F devrinin sonuna geliyoruz, Cumhuriyet devrine giriyoruz. Doğu Perinçek
  16. ODTÜ İçin İL, il Eylem saat ve yerleri (7 Eylül Cumartesi) Adana: Atatürk Parkı 19:00 Ankara: 100.Yıl Migros 17:00 Antalya: Kapalıyol Halkbankası 18:00 Çanakkale: İskele 19:00 Eskişehir: Ali İsmail Korkmaz Parkı 16:00 İstanbul: Taksim 19:00 İstanbul: Gazi Mahallesi 21:00 İzmir: Sevinç Pastanesi Önü 20:00 İzmit: Cumhuriyet Parkı 19:00 Eskişehir:Ali İsmail Korkmaz Parkı 16:00
  17. İrtibat: 0534 776 00 22 veya 0538 216 41 50 veya [email protected] Yer: Istanbul / Etiler Sn Akyürek iletisidir: Bahçemizde geçen ay doğuran anne kedinin 5 yavrusu oldu. 3ü dişi 2si erkek, ve yaklaşık 2 aylıklar. Hepsi çok sevimli ve insan canlısı. Ancak şu an bir otoparkta barınıyorlar ve orada ayaklandıkça bir çok tehlikeyle karşı karşıyalar. Başlarına bir şey gelmeden hepsine güzel ömürlük bir yuva / güvenilir bir bahçe arıyoruz. Aralarından birine talip olmak ister misiniz?
  18. İletişim: 0537 627 90 37 Yer: Ankara Dino'yu kurataran üyemizin mesajıdır: "O asla pes edilmemesi gerektiğinin canlı kanıtı. Adı, Dino. Bulunduğunda ileri derecede uyuz ve hastaydı (albümün son fotoğrafında o hali mevut) ama onun için savaşıldı, tedavi oldu ve harika bir köpeğe dönüştü. "Bu hale gelene kadar bir Allah'ın kulu ilgilenmemiş. Aldığımız haberin hemen arkasından Sincan'a bu bebeği kurtarmaya gittik. Bulduğumuzda karanlık boş sayılır bir binanın merdiven altında büzüşmüş bir şekilde yatıyor ve ölümünü bekliyordu. Onu almak isterken yaralarından dolayı canı acıdı ve ağladı. Onun ağlayışları ve gördüğünüz şu hali beni perişan etti ve yol boyunca kliniğe gelene kadar hem söylendim, hem hıçkıra hıçkıra ağladım. Tedavisine hemen o gün başlandı ve uzun soluklu bir tedaviden sonra iyileşti bebeğimiz.. Yaşadığımız yer sıkıntısından dolayı barınağa bırakmak zorunda kaldık. Onu barınak ortamından ve geçmişte yaşadığı acılardan kim kurtarmak ister..?" diyor onu tedaviye aldıran Şenay hanım. Siz de Dino'yu barınaktan (ki kısa süre sonra geri sokaklara salınacak) alarak bahçenizde evinizde bir köşe vermez misiniz? Dinonun tedavi öncesi hali : Ve şimdi:
  19. İletişim: ayris.78@@hotmail.com Yer:Bahçelievler /İstanbul Sn üyemizin iletisidir:''Dışarıda buldum anneleri sütten kesilmiş bakmıyor. Yavruları hurda Bi arabanın içinde buldum açlıktan baygın haldelerdi. 3 taneden biri elimde öldü.Bu minikleri ilaçlı şampuanla yıkadım , toz serptim rahatladılar pirelerden kurtulunca. Biraz sut içiyorlar artık elimden başka bişey gelmiyor. Çalışıyorumda..Kendi sağlık durumum gittikçe kötüleşiyor. 2 güne kadar alan biri çıkmazsa kaderleriyle basbaşa kalmak zorundalar. Bahçemde baktığım kediler çoğaldığı için apartman ve iş yeri sakinleriyle kavga halindeyim. Tek bası,a mücadele edemiyorum artık yoruldum. Lütfen birileri alsın bu minikleri. Ölücekler dışarıda.
  20. Merhaba ben minik Yumoş . Bir evde dünyaya geldim ama ailem benden vazgeçti... Şimdi geçici yuvada bir evde kalıyorum. Çok yumuşak huyluyum asla tırnak çıkartmam. İletişim:05325055210 Yer:İstanbul Merhaba ben minik Yumoş . Bir evde dünyaya geldim ama ailem benden vazgeçti... Şimdi geçici yuvada bir evde kalıyorum. Çok yumuşak huyluyum asla tırnak çıkartmam. Yumuşacık tüylerim var ve kendimi sevdirmeyi çok seviyorum. Henüz 3 aylığım bir erkek çocuğuyum. Bundan sonra beni ASLA terketmiyecegine söz vericek bir ailem olmasını istiyorum. NOT: İlan paylaşmak hayat kurtarır, lütfen paylaşın
  21. Yer: İzmir / Foça Barınağı İletişim: 0553 482 11 17 Adı Goldy, 11 aylık erkek bir çocuk… Çok oyuncu, biraz da kıskanç… Sahibi ısırıyor iftirasıyla zabıtaya vermiş. Oyun ısırığı, acıtmıyor bile. İzmir içi, sahiplendirme sözleşmesi ile barınağa konserve mama bağışı karşılığında sahiplendirilecektir
  22. İrtibat: 0530 640 78 70 veya dgencoglu@@gmail.com Yer: Ankara Sn Genç iletisidir: 7 haziran doğumlu bu üç yavru benim kedilerimin yavruları. Üçüde erkek. Tuvalet eğitimlerini aldılar. Kuru mamaya başladılar. Limdilik isimleride gündeme uygun olarak Biber, Toma ve Çapul. Ömürlük ailelerini bekliyorlar.
  23. İletişim: 0555 533 84 55 Yer: Çanakkale / Merkez Aslında onun hikayesini duyunca bir çoğunuz "bunun neresi şans" diyeceksiniz. Çünkü yazın sıcağından bunalan Fox girdiği aracın altında farkedilemeyince patisini kırdı. Ama bu görünmez kazaya sebep olan kişi bir hayvan severdi. Hemen onu veterinere yetiştirdi. tedavisi yapıldı ameliyatını oldu. Artık alçısı çıktı. Deli gibi koşup oynamaya hazır. Terrier melezi olan bu yakışıklı şimdi gerçekleşmesi gereken 2. bir şans arıyor. Mutlu olacağı bir yuva. (Çok hareketli ve 4 aylık)#haysev #Ankara #İstanbul #Çanakkale #terrier (NOT): 9 eylül günü İstanbul'a - 13 Eylül günü Ankara'ya bizzat bırakılabilir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.