Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

irinçköl

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.234
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    29

irinçköl tarafından postalanan herşey

  1. İletişim::0 533 650 23 09 Yer:Beyoğlu /İstanbul Sn üyemizin iletisidir:''Henüz 6 aylık olan bu kedicik, bu güne kadar Beyoğlu'nda bir barda yaşıyormuş. Fakat yeni gelen müdür artık orada istemiyor. Üstelik hamile. Eğer bir kaç güne alınmazsa atacaklarmış. Ben eve alamam çünkü hastalık var evimde. Lütfen Acil kalıcı yada geçici bir ev bulalım. En azından doğumunu yapıp bebekleri sahiplendirene kadar. Bende elimden gelen desteği vereceğim''
  2. Adı: Mustafa Durdu… Tetikçi Akit gazetesinin internet sitesi Habervaktim’in yazarı. Yazılarından yobaz ve gerici düşünceler fışkırıyor. Bugünkü yazısında da; kız ve erkeklerin ayrı okumasından tutun da, kadınların her sporu yapmamasını, hatta kadın (kendi deyimiyle bayan) sporcuların kıyafetlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini yazdı. İşte “Karma-Karışık Yurtlar, Çıplak Sporcular” başlıklı o yazıdan ilgili bölümler: “(…) Düşünün, vatandaşlarının çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede kız-erkek karışık yurtlar var. Aynı koridorları kullanıyorlar. Her şeye müsait anlayacağınız. Bu terbiyesizliği önlemek millî bir görev idi. Bu terbiyesizliği yapanları, yani bu uygulamayı ilk defa ülkeye sokanları hepimiz biliyoruz. Karma okullar, karma yurtlar, karma köy enstitüleri milletin ahlakını bozmak, milleti sapıklaştırmak, kısaca milleti gâvurlaştırmak için kurulmuştu. Vaktinde milleti gâvurlaştırmak için yapılan faaliyetler sonlandırılmalı ve milleti Müslümanlaştırmak için yeni faaliyetler başlatılmalıdır. MEB’in yeni direktörü bu konularda hassas bir Müslüman’dır. Ömer Dinçer gibi gereksiz şeylerle ilgilenmeyip karma eğitim gibi bir kepazeliği düzelteceğini ümit ediyoruz. Karma eğitim bu millete yapılan en büyük hakaretlerden biridir. Pek çok Hristiyan ülkesi karma eğitimin yanlışlığını görüp kız okulları açarken Türkiye’nin hâlâ bunda ısrar etmesi, kuruluş yıllarında başlatılan İslâm’ı bitirme operasyonunun bir devamıdır. Bu zihniyet artık eskimiş, pörsümüş ve yok olmaya mahkûm olmuştur. Karma okullar acilen lağvedilmeli ve kız orta okulları, kız liseleri yeniden tesis edilmelidir. Hatta İHL’lerin de bu konuda sıkıntıları var. Eskiden olduğu gibi kızların ve erkeklerin binaları tamamen birbirinden ayrılmalıdır. Gezi zekalılar cemaat evlerine karşı çapulcu evleri için harekete geçmiş. Bu evlerde komün hayatı olacakmış. Her şey ortakmış. Galiba karma olacak. Kız-erkek karışık olacakmış. Tabii onlar için cinsel ayrımcılık yasak. Anca beraber kanca berabermiş. Toplu yaşayacaklarmış. Onlara tek diyeceğim şu: Gelin Allah’ın ipine sarılın, kurtuluş ancak bu iptedir, başka İP’lerde değil. “KADINLARA VOLEYBOL, TENİS, BASKETBOL, YÜZME YASAK OLSUN” Atatürkçü ve laik tayfa, spor konusunda da endişeliymiş. Başbakan’ın kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı olimpik havuzlar açılmalı tarzındaki sözleri, onları çıldırmışa benziyor. Bu bile sıkıntılı. Kadınların yüzme havuzlarına gitmeleri, hamama gitmeleri gibi sıkıntısız olmayabilir. Spor konusunda da bir şeyler yapılmalı. Bayan sporcuların kıyafetleri yeniden düzenlenmeli mesela. Bu konularda da Lozan dayatmasına itibar edilmemeli. Lozan’ın son kullanma tarihi bitmiştir. Bizim Millî Misak’ımız Pekin’den Viyana’ya kadardır. Dolayısıyla Lozan’da şifahi olarak sözleşilen “kadınları soyma” ahdi feshedilmelidir. (…) Dediğim gibi bayan sporcuların kıyafetleri yeniden düzenlenmelidir. Bazı spor dalları sadece erkeklere ayrılmalıdır. Bayan voleybol oyuncuları, bayan atletler adeta çırılçıplak. Müslüman bir kadın bu şekilde voleybol oynayamaz, koşamaz. Edep, bu kadar saf dışı edilmemeliydi. Aynı şekilde basketbol olsun tenis olsun, bayan sporcular uryan vaziyette. Bayanların voleybol ve tenis müsabakalarını izlemek için edebi, hayayı bir tarafa atıp yüze teneke çekmek gerekir. Edep ya hû! Bayanların hangi sporları yapacakları, hangilerini yapamayacakları tespit edilmeli. Tabii ki Müslümanlar için söylüyorum. Harbî ve Zımmîler için söylemiyorum. Herkes üstüne alınmasın! Bir bayan için atletizm uygun mudur? Yarı çıplak kadınların koşması, yarı çıplak kadınların şampiyon olması Müslüman Türkiye’yi yüceltir mi? Sadece kadınlar değil elbette. Erkek güreşçiler de çırılçıplak. Edepli bir ata sporunu edepsizleştirmeye kimin hakkı var? İpler gâvurun eline verilirse ancak böyle olur. Önce kendi federasyonlarımızı kurmalıyız. Kendi kurallarımızı belirlemeliyiz. Sonra putperest Yunan kültürünü yaşatmak yerine, ata sporlarımıza ağırlık vermeliyiz. Türkiye spor alanında bayanlar voleybol, bayanlar tenis, bayanlar basketbol, bayanlar yüzme takımları ile değil; okçuluk, binicilik ve güreş takımları ile bilinmelidir. Ey benim okuyucularım. Biliyorum yukarıda yazdıklarımla beni hedefe koyacaklar. Fakat nereye kadar susmalı? Artık her şeyi konuşma zamanı gelmedi mi? Yanlışlardan gelecek tepkilere bakarak doğruları söylemekten vazgeçemeyiz. Birileri elini taşın altına koymalı. Herkesin bir görevi vardır, vesselam ! (…)” Odatv.com ************************ Ne ilginçtir ki uluslararası spor karşılaşmalarında, yüzümüzü ağartan yine bayanlar ve bayan takımları oluyor. Nedense bu dinci furyasından başka kimse bayanların spor yaparken ne giydiğiyle ilgilenmiyor. Bu dinci furyanın kafası belden yukarı çalışmıyor bir türlü.Bu arada merak ettim güreşi hangi kıyafetle yapacak bayanlar? İyisi mi toptan yasaklayın bayanlara sporu olsun bitsin.Nasılsa bu ülke de sporcu yetişmiyor .Spor lisesi yapmışlar bazı düz liseleri ,spor salonları yok. Koskoca İstanbul üniversitesi besyo da öğrencilerin çalışacakları spor salonları yok .Her branş için farklı farklı yerlere gidip çalışma yapmak zorundalar. Sonra bu ülke de neden sporcu yetişmiyor ? Bir de utanmadan olimpiyatlara aday olmazlar mı?
  3. TÜRBANLILAR NEDEN YOKLAR? Ezan okunuyor. Rihanna söylüyor. Olimpiyat tanıtım filmimiz bu. * Televizyonlarda yayınlanıyor. İnternette var, izleyin lütfen… Kızlı-erkekli dolaşıyorlar. Kızlı-erkekli parkta oynuyorlar. Kızlı-erkekli müze geziyorlar. Kızlı-erkekli alışveriş yapıyorlar. Kızlı-erkekli çay içiyorlar. Kızlı-erkekli Boğaz kenarındalar… Kızlı-erkekli tekneye biniyorlar. * Dalgalı, düz, kıvırcık. Hepsinin saçı açık. Tekneye binen kız, mini etekli. * Sanırsın, Los Angeles’tır. Siyah Amerikalı bile var. * Nerde türbanlılar kardeşim? * Yok mu İstanbul’da hiç türbanlı? Neden koymadınız tanıtım filmine? * Benim başörtülü bacım, benim başörtülü bacım diye oy toplamayı biliyorsun… Utanmıyor musun başörtülü bacını saklamaya? Başörtüsünden mi utanıyorsun yoksa? Kızlı-erkekli bankta oturmayı hoş karşılamam diyeceksin… Memleketi dünyaya tanıtmak için çapulcu’lara sarılacaksın, öyle mi? Başörtülü bacım üniversiteye giremiyor, başörtülü bacım TBMM’ye giremiyor diye mağdur ayaklarına yatacaksın… Kendi ellerinle hazırladığın tanıtım filmine, başörtülü bacını sokmayacaksın, öyle mi? * Ayıp mıdır türbanlıları göstermek? Yoksa, bu senin yaptığın mı ayıptır? * Ayrıca… Ezan okunurken konserlerin sesini kısmayana dinsiz diyeceksin… Sonra da, ezan’a Rihanna’yla vokal yaptıracaksın… Müezzin midir Rihanna? * İçinde "rakı" geçiyor diye "Vardar Ovası'nı" yasaklayacaksın. İçinde "ecstasy" geçen Rihanna şarkısıyla Türkiye'yi tanıtacaksın öyle mi? * 2020'yi verirler mi bilmem ama, "takiyye olimpiyatı" yapsalar, banko alır. Yılmaz Özdil
  4. Gün içinde ülkenin farklı şehirlerinde ODTÜ öğrencilerini destek amacıyla protestolar düzenlendi.
  5. ODTÜ'ye karşılık AK gençlik https://www.facebook.com/photo.php?v=534868183250215&set=vb.210636876843&type=2&theater
  6. İSTANBUL - İstiklal Caddesi'nde toplanan vatandaşlar ODTÜ'ye destek için Galatasaray Lisesi önüne yürüyor. İSTANBUL - İstiklal Caddesi girişinde ve içinde TOMA ve polis ekipleri bekletiliyor. Halk ara sokaklarda toplanıyor. SON DAKİKA - İSTANBUL - Polis harekete geçti, İstiklal Caddesine barikat kurdu.İstiklal Caddesin'de polis #direnODTÜ'ye destek için toplanan vatandaşlara müdahale ediyor.
  7. ODTÜ - A4 kapısına barikat kuruldu. Kampus kapısından içeri giremeyen polis kampus kapısından gaz atıyor. ODTÜ'ye takviye çevik kuvvet ve kovalar dolusu biber gazı fişeği getirildi. Polis akreplerden insan boyunda hedef gözeterek gaz bombası atıyor. Çok sayıda yaralı var. Polisin attığı biber gazlarından ötürü ODTÜ'de ormanda yangın çıktı! Polis yaktı, öğrenciler söndürdü. ODTÜ direnişini özetleyen kare.. Kampüs içinde çekildi...
  8. irinçköl

    #DirenODTÜ

    Yola karşı ODTÜ direnişine müdahale: 14 gözaltı ODTÜ ve 100. Yıl Mahallesi sakinlerinin ODTÜ'den geçecek yola karşı direnişlerini sürdürdükleri alana bu sabah polis müdahale etti. Yol çalışması yapacak iş makinaları polis, TOMA ve akrepler eşliğinde bölgeye getirilerek yıkım çalışmalarına başlandı. ODTÜ arazisiyle 100. Yıl ve Çiğdem mahallelerini etkileyecek ve yaklaşık 2 bini aşkın ağacın kesilmesine neden olacak yol çalışmasına karşı öğrenciler ve bölge sakinleri nöbet tutuyordu.Kol kola girerek zincir oluşturan öğrencilere polis müdahale ederek 6'sı öğrenci 14 kişiyi gözaltına aldı. Anadolu Bulvarı-Konya Yolu arasında yapılan bağlantı yolunun ODTÜ Ormanı'ndan geçirilmesi kararına üniversite öğrencileri ve bölge halkı tepki göstermişti. Ağaçların kesilmesini önlemek üzere ODTÜ A4 girişine yakın bir noktada yaklaşık iki haftadır nöbet tutuluyordu. Yaklaşık 8 saat önce CHP'li vekillerden İlhan Cihaner, Hüseyin Aygün ve Aylin Nazlıaka ODTÜ'deki kanunsuzluğa karşı çıkmak için üniversiteye geldi! Yetkililer ile görüşmeleri sürüyor! CHP milletvekilleri Aylin Nazlıaka ve Hüseyin Aygün kepçenin önünde durarak engel olmaya çalıştı. Milletvekillerine de polis tarafından müdahale edildi. ODTÜ A4 kapısı önünde ağaç kesimi ODTÜ'de sabah saatlerinde başlayan müdahale sonrası 1 kişi ağır almak üzere çok sayıda yaralı var! https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=WsDZV-yS9Gc
  9. ODTÜ'de yaşananlar üzerine,Öğrenci Kollektiflerinden açıklama geldi.Buyrunuz. ODTÜ'de cemaat ve AK Gençlik üyelerinin üniversitede stant açması üzerine üniversitelilerin ve ailelerin üniversiteden çıkarılmasını istemesi ile basında çıkan "türbanlılara saldırdılar" başlıklı karalama haberlerlerine yönelik Öğrenci Kolektifleri'nden bir açıklama geldi "Ak Gençlik ve Fethullah Gülen cemaati’nden özür dileriz(!) Özür dileriz, sizlerden binlerce kere özür dileriz! Herkesin fikirlerini özgürce dile getirdiği ODTÜ’den sizleri kovduğumuz için özür dileriz! Ethem’in katillerini aklayan hizmetin hakimlerini unutmayıp, belediye başkanınızın vurulduğu yere “polislerimize teşekkür ederiz” pankartı attığınızı yoksayıp, “daha fazla Ethem’in ölmesini” dilemenize mani olduğumuz için özür dileriz! Ulvi özgürlük anlayışınızın hikmetini anlayamayıp, sıra arkadaşlarımızın hapislerde olduğunu düşünüp, onlara duyduğumuz özlemi suratınıza haykırıp, sahte özgürlük söylemleriyle sizlerin demokratik haklarınızı engellediğiniz için özür dileriz! Gezi Parkı’na gelip bizlere zincir olan annelerimizi nasıl copladığınızı unutmayıp, yanınızda dövizler taşıyıp ve size hiçbir zarar vermeden özgürlüklerinizi engellediğimiz için özür dileriz! Yurda ihtiyacı olan muhtaç aileleri kandırıp, beyin yıkama yurtlarında ve medeniyetten uzak evlerinizde örümcek beyinlerinizle, Anadolu’nun dört bir yanından gelen gençleri Amerikan hizmetindeki hareketinize katma özgürlüğünüzü engellediğiniz için özür dileriz. Daha radikal olanlarınızın, aynı yurt ve ev yöntemleriyle bizleri El Kaide militanı olarak yetiştirip, bellerimize bombalar bağlayıp kendimizi havaya uçuracak kadar bağnazlaştırma özgürlüğünüzü engelledik, özür dileriz! Ali İsmail’in kanı elinizden kurumadan, elinizde çivili sopalarla sokak ortalarında bizleri nasıl linç ettiğinizi hatırlayıp, daha fazla Ali İsmail ölmesin diye sizi kapı dışarı ettiğimiz için özür dileriz! Abdocanlarımızın, Mehmetlerimizin, Medenilerimizin katillerini bulamayan iktidarınızı sorgulayıp bizi faili meşhur biçimde katletme özgürlüğünüze izin vermediğimiz için özür dileriz! ODTÜ yurtlarında, onlarca güzel şey paylaştığımız yurtlarda fuhuş yaptığımızı iddia etme özgürlüğünüzü engelledik özür dileriz! Bizleri Suriye’de ölmeye gönderecek savaş planlarınıza ikna etmek için üniversitelerimizde yuvalanmaya çalışmanıza ve bizi öldürtme özgürlüğünüzü engellediğimiz için özür dileriz! Kurmaylarınız çıktıkları her yerde hakaret ederken sineye çekip “buna da şükür” demeyip, size kafa tuttuğumuz ve rahatça memleketin içine etme özgürlüğünüzü elinizden aldığımız için özür dileriz. Yıllardır karalamak için elinizden geleni yaptığınız, ama bir türlü, bir ağacı kadar gözümüzde değer kazanamadığınız ODTÜ’de hiçbir şey olmamış gibi bizle demokrasicilik oynama özgürlüğünüzü engelledik, gerçekten çok özür dileriz! Gözlerimizi çıkartıp bizi kör etme, sakat bırakma, hastanelik etme özgürlüklerinizin hepsine birden karşı çıkıp, can güvenliğimizi koruma gafletine düşerek, yarın bir gün bizi boğazlayacak olanları şimdiden okulumuzdan kovup, bizim çöplüğümüzde palazlanma özgürlüğünüzü elinizden aldığımız için çok özür dileriz! Ellerinde palalarıyla sokaklarda bizi doğramaya kalkan canilere nasıl yargı kalkanıyla sahip çıktığınızı görüp, onurumuza yediremediğimiz ve hıncını bu uygulamaların mimarı olan partinizden ve cemaatinizden alarak, bizi kesip biçme özgürlüğünüzü elinizden aldığımız için özür dileriz! Çoluk çocuk demeden etrafı gaza boğup, destan yazan polislerinizin kafayı sıyırdığını ve öfkeden kudurduğunu hatırlatarak, rahat rahat sokakta bize işkence etme özgürlüğünüzü engellediğimiz için özür dileriz! Biz anlamıyoruz çünkü Suriye’ye füzeyle, Türkiye’ye gaz bombasıyla gelen o müthiş demokrasi ve özgürlüğünüzü! Kusura bakmayın, kafamız kalın galiba bizim. Özgürlük diyince; parklarda yapılan forumlar, rengarenk merdivenler, dayanışmayla örülen hayatlar, barış çığlıkları, kardeşlik ve eşitlik de geliyor aklımıza. Biz, sandıkta yenenin, yenilenlere zulmettiği gerçek özgürlük anlayışına uzak yetiştirilmiş, hocaefendinin tabiriyle kurtarılması gereken gençleriz. Özgürlüğün erbabı liberal efendilerimiz sizlerden de özür dileriz! Biz sizin kadar da bilmiyoruz özgürlüğü. Ama herkese kötü bir haberimiz var, biz sizin özgürlük diye tariflediğiniz şeyi anlamayacağız. Demokratik kullar olmak yerine, sizin özgürlüğünüze düşman, demokrasiden anlamayan YURTTAŞ olmak istiyoruz. Biz basit düşünüyoruz. “Özgürlük, bir başkasının özgürlüğünü kısıtladığınız zaman sonra erer” diye öğretti ilkokul hocalarımız. Sizin özgürlüğünüz, Ali İsmailleri döverek öldürdüğünüz gün bitti! Tersine ikna olmadığımız ve olmayacağımız için özür dileriz!"
  10. Cesur için gereken bağış toplanmıştır. Duyarlı davranarak bağışını esirgemeyen tüm HaySev ailesi dostlara teşekkür ederiz. Umarız ki Cesur harika bir yuva da bulacak ve hayatının bundan önceki korkunç kısmını ebediyen kapatacak. Ve işte Cesur kuçunun yardım meleklerinin isimleri: GAMZE KAYA YEŞİM TUNCER NAZAN ÖZENÇ DENİZ TEKİN TÜLİN YAZICIOĞLU IŞIL ÇAVUŞ PINAR YILDIRIM BURCU SİVRİKAYA ESRA İNCİLER SEVİL AKGÜL TUĞBA BALCAN EYMEN ERDEMLI CEYDANUR UÇAR HATICE KAMER OZGE ELIBOL OZKOK HİLAL SEVİMLİ ENGİN SUNA ÖZVEREN AYSEL OKUYUCU EBRU YÜCAAKTAŞ ESRA GÖKDAĞ KIRMIZIER RABİA KIRAÇ DENİZ GENÇLER TAMER TORUM ESİN KÖKÜÖZ AYLİN BELİZ YILDIRIM SEVGİN NALÇAKAN ZEYNEP MERİÇ FUNDA MATARACI HICRAN DINDAR YAZOĞLU NİHAL MERGEN BETÜL ALTINER İPEK TULU PINAR DEMİRCİ ALİ DEMİR LEVENT MERVE GİZER NAZ BUDAK ESENGÜL KIBAR MELIKE TOPAL YEŞİM TIĞLI ESRA PİRAYE ÖZOK MERVE GÜVENEK EVREN BARIN EGRIK FUNDA GÜRER BURAK GÜREL PINAR ÇALILIK HAFİZE TÜRK AYSIN GAYE GÜRBÜZ ONUR BOZTEPE LEVENT SADIK KÜÇÜKDABAN YEŞİM ÖZKAN NESRİN EROL YELİZ BANU BENLİCE HAKAN ÇALIŞKANER CANSUMİRAY ÇELİK GONCA AYAZ FARHENG BAHÇEBAN TUNÇ TUFAN ZİLELİOĞLU BURCU BAYDEMİR BİLGE OLCAY ÖNDEROĞLU ZELIHA DIKER BILLUR BATUR SENEM TİVECİ DELİKANLI ALİ BARIM GÜLDEN BALCI NİL GÜNAL ÇAKIROĞLU NAZAN TUNCAR DERYA ÇETİN PINAR YİMSEK PINAR ÇİĞDEM TEZGE SİBEL ÇEVİK Cesur hepinize teşekkür ediyor ve patisini sallıyor
  11. HaySev Derneği'ne Cesur için bağış yapmak isteyen üyelerimiz için hesap numaramız: Banka: Ziraat Bankası Şube : Çankaya (798) Hesap Sahibi: Hayvansevenler Derneği (Haysev) Hesap No: 56997864-5001 IBAN : TR070001000798569978645001 Bir hayvan sever beyefendi, Gebze’de besleme yaptığı sırada karşılaştı onunla. İlk gördüğünde öyle bir ruh hali yaşadı ki, “elim ayağım titredi, bir süre dondum kaldım” diye anlattı o anı… Yüzü yara içinde, vücudunda ve kafasında şişlikler vardı. Onu kötü bir zincire bağlamış birkaç genç, yüzündeki beyazlığın sprey olduğunu söylediler. Kulaklarına ise zift sürmüşlerdi. Çocuklardan biri öne atılıp, “Abi, onu dövüştürüyorlardı, kurtardık, doktora götürdük, ama paramız yok diye bize sadece hap verip yolladı” diyerek başını eğdi. Çaresizdiler, sokakta perişan haldeki köpeğin başında oturmuş düşünüyorlardı. Biri korkarcasına kısık sesle, “Abi yardım et, çıkaralım bunu Gebze’den, hayat yok ona burada” dedi. Dostumuz, hemen fotoğrafları bize yolladı, durumu anlattı. İlk tespitlere göre, öyle bir dövüştürülmüştü ki, çenede problem vardı ve yemeği yerken ciddi acı çekiyor, inliyordu. Çenesi kaymıştı. Nefes alışı da bir o kadar kötüydü, kaburgalardaki tuhaf şişkinlikler belli ki ciğerlere baskı yapıyordu. Buna rağmen çok iyi huyluydu. Sadece yatmak, dinlenmek istiyordu. Bunun üzerine devreye girip, HaySev olarak, köpeği İstanbul’a aldırdık. İlk tespitler maalesef doğruydu, buna ek olarak da bağışıklık sistemi kötü beslenmeden dolayı düşmüştü. Serum / Anjiyokat desteği verildi. Kan tahlilleri yapıldı ve röntgeni çekildi. İleri derecede kansızlık saptanması üzerine 2 defa kan nakli yapıldı. Aneminin nedeni de dövüşte acı çekmesin diye kortizon verilmiş olması ve bu kortizonun da vücutta kan üretimini durdurmuş olmasıydı. Yetmezmiş gibi, kaburga ve çenesi yanı sıra burnu da dövüşte ısırılmış ve kırılmıştı ve erlishia hastalığı ile boğuşuyordu! Keneleri, enfeksiyonu ve parazitleri de cabası… Bu kadar da olmaz dedirtecek bir hayat yaşamıştı Cesur. Acılar içinde, döne döne dövüştürülmüş, kemikleri kırılımış ve her şeye rağmen hayata sıkı sıkıya bağlanmıştı. Yaşadığı tüm bu kâbusa rağmen hiç pes etmedi ve hala da etmiyor Cesur kuçu. Kolay değil yaşadıklarını atlatması ama direniyor. Sizden ricamız, ona maddi ve manevi desteklerinizi sunmanız. Cesur’dan bağışlarınızı esirgemeyin, esirgemeyin ki tüm insanlığın kötü olduğunu düşünmesin… Tedavi masrafı: 1850 tl’dir HaySev Derneği'ne Cesur için bağış yapmak isteyen üyelerimiz için hesap numaramız: Banka: Ziraat Bankası Şube : Çankaya (798) Hesap Sahibi: Hayvansevenler Derneği (Haysev) Hesap No: 56997864-5001 IBAN : TR070001000798569978645001 Paypal: haysevder@@gmail.com — Cesur, kemikleri dağılana kadar dövüştürüldü / BAĞIŞ KAMPANYASI *
  12. Aynı şeyi bende gördüm ve eklemeyi düşündüm .Ama konu neredeydi bulamadım İsabet oldu konunun yerini de bulmuş oldum sayenizde
  13. İletişim:0534 322 91 88 Yer:Zeytinburnu /İstanbul 1 hafta - 10 günlük civarı 6 bebek kedi için çok ama çok acil süt anneler / gönüllüler aranmaktadır.Bebeklerden dördü bugün bir kliniğe uyutulması istemi ile gelmiş üyemiz tarafından kurtarılmışlardır.Biberonu reddediyorlar.Durum acildir lütfen destek verin!
  14. İletişim: 0542 514 70 04 Yer:Tekirdağ /Merkez 1 Eylül akşamı Tekirdağ Hürriyet mahallesinde fotoğraflardaki Russien Blue cinsi tasmalı bir kedi bulunmuştur.Kayıp olabileceği düşüncesi ile öncelikle sahibi aranmaktadır.Sahibi bulunamaz ise acil yuva aranıyor zira şuan misafiri olduğu aile yakında şehir dışına çıkacaktır
  15. İletişim:belkis_evcin@@hotmail.com Yer:Yalova Ailesinin şehir değişikliği sebebi ile yeni bir yuva arayan bir Alman kurdu ..1,5 yaşındaki kızımız şehir hayatından sonra çiftlik hayatına geçince tuvalet eğitimini unutmuş.Bu sebeple bahçeli bir evde yaşaması daha kolay olacaktır.Kızımıza ömürlük bakabilirim diyenler lütfen ilandaki mail adresine mail atmaları rica olunur.
  16. İletişim:0537 707 18 00 Yer:İstanbul 8 yaşında erkek golden.2-3 hafta evvel Teşvikiye taraflarında bulunmuştur.Evden kaçmış veya kaybolmuş olabileceği düşünülüyor.Taki terkedilmedi ise...Şuan İTÜ otoparkında hayvanseverler tarafından bakılmakta.Sahibinin bulunması ümidi ile ilanı paylaşıyoruz.
  17. Cemaat’in ODTÜ operasyonu ifşa oldu! Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun yayını Yeni Yazılar'ın son sayısında, Cemaat’in ODTÜ'deki öğrencileri fişleme belgelerine yer verildi. Cemaatçiler, üniversite öğrencilerini “Kuzey, Güven, Merkür, Özen” gibi etiketlerle listeleyerek fişliyor. Gülen Cemaati'nin üniversiteye yeni kayıt yaptıran öğrencilere yönelik fişleme çalışmalarına, bir yenisi daha eklendi. Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun yayını Yeni Yazılar'ın son sayısında, Cemaat’in ODTÜ öğrencilerine yönelik çalışmalarına ilişkin ulaşılan bir belgeye yer verildi. Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun kayıt dayanışması sırasında ulaştığı belgeler, öğrencilerin tek tek listelendiğini gösterdi. Belgelerde üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerin Kuzey, Güven, Merkür, Özen şeklinde kategorize edildiği görüldü. Listede yer alan ayrıntılı bilgiler Cemaat’in öğrencileri nasıl fişlediğini de gözler önüne serdi. Yeni Yazılar'ın son sayısında Kuzey, Güven, Merkür ve Özen gibi sıfatlarla anılan öğrencilerin isimlerinin bir liste haline getirildiği, isim, adres, telefon gibi bilgilerinin Cemaat kadrolarına ulaştırıldığı ve üniversite kayıt günleri sırasında her bir öğrenciye ulaşmak için özel çalışma yürütüldüğü görülüyor. İsimlerin yanına düşülen sıfatlar ve Cemaat’in ODTÜ'ye yönelik kuşatmasına ilişkin tüm detaylara, Yeni Yazılar'ın son sayısında yer veriliyor. ‘Enkaz nesil’ demişlerdi Fethullah Gülen, daha önce Haziran’da Gezi Parkı’nın yıkılmasına yönelik tepki ile başlayıp tüm ülkeyi saran bir isyana dönüşen eylemlerin başını çeken 90’lılar için “çerik çürük bir hale gelmiş, enkaz halindeki nesil” nitelemesinde bulunmuştu. Gülen, sokağa çıkan gençlik için şu ifadeleri kullanmıştı: “Başıboş nesiller yetişti; ne doğru, ne yanlış onu bilmeyen nesiller yetişti. Biz umursamazlık içinde baktık. Çok defa onları hafife aldık. ‘Bir avuç’ dedik onlara.. Ve onlar da azgın, esirmiş insanlar gibi sağa sola saldırdılar.” Yeni Yazılar'ın Cemaat belgesine de yer verilen yeni sayısı, okuyucuyla buluşmaya başladı.
  18. Cemaat tuzağı teşhir ediliyor FKF, üniversite kayıt dönemlerinde cemaatlerin 'üniversiteli avı'nı teşhir etmeye yönelik çalışma başlattı. Öğrenciler, kurulan tuzaklara karşı uyarılıyor. FKF, cemaatlerin üniversiteye yeni başlayacak öğrencilerin iletişim bilgilerine ne düzeyde sahip olduğunu ve onları nasıl avlamaya çalıştığını açığa çıkarıyor. (soL - Haber Merkezi) Cemaatler, her yıl kayıt dönemlerinde, barınma sorunları yaşayan yeni öğrencilere yurt sağlama bahanesiyle “öğrenci avı” yürütüyor. Birkaç hafta önce Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), bu yılki kayıt günlerinde cemaatlere karşı bir dayanışma ve iletişim kampanyası yapacağını duyurmuştu. FKF, bu kampanyayla bağlantılı olarak, “cemaat tuzağını” da teşhir etmeye başladı. FKF, geçtiğimiz haftalarda, öğrencileri cemaatlerin eline bırakmamak için “Kayıt, İletişim ve Dayanışma Merkezi” kurduğunu duyurmuş ve yeni üniversitelileri dayanışmaya çağırmıştı. FKF, şimdi de bu kampanya kapsamında cemaatlerin üniversiteye yeni başlayacak öğrencilerin iletişim bilgilerine ne düzeyde sahip olduğunu ve onları nasıl avlamaya çalıştığını teşhir etmeye başladı. Telefon numaraları hukuksuzca ele geçiriliyor FKF tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Yıllardır üniversiteye başlayacak öğrencilerin telefon numaralarını çeşitli kurumlardan hukuksuzca ele geçiren cemaat örgütlenmeleri, olanaksızlıklar nedeniyle kendine muhtaç ettiği gençleri kendi karanlık çıkar ilişkilerinin içine hapsetmeye çalışıyor. Ülkenin aydınlık gençleri için bir çıkar yol var, dayanışmayı FKF ile büyütelim. Dayanışmamıza olan ihtiyacı gösterebilmemiz için cemaatlerden gelen aramalarda yaptığınız konuşmalarınızı bize yazabilirsiniz” denildi. Ayrıca, açıklamada, “üniversiteli avına çıkan cemaat kurumlarına” sorulabilecek sorular da belirtildi. Sorular arasında şunlar bulunuyor: “İletişim bilgilerimi ve nereyi kazandığımın bilgisini nereden aldınız? Yurdunuzu/evinizi nereden finanse ediyorsunuz? Yurtta/evde kalacaklara nasıl bir yaşam tarzı dayatıyorsunuz? Bu ülkenin gençliğinin size muhtaç olduğunu mu sanıyorsunuz?” ‘Telefonumu nereden buldular?’ Bazı öğrencilerin FKF’ye anlattıkları, öğrencilerin hangi okulu kazandıkları ve telefonları gibi kişisel bilgilerine kolayca ulaşıldığını gösteriyor. Üniversiteyi yeni kazanmış bazı öğrenciler, cemaatlerin kendilerini nasıl avlamaya çalıştığını ortaya koyan deneyimlerini FKF’ye aktardı. Bu deneyimler, cemaatlerin öğrencilerin iletişim bilgilerine ne düzeyde sahip olduğunu açıkça gösteriyor. Deneyimlerden bazıları şöyle: “Bugün ev telefonum çaldı. Bir kadın Başak Kız Yurtları’ndan aradığını; ismimi, soyismimi, kazandığım bölümü ve puanımı söyledi. ‘Öncelikle tebrik ederim yurda çıkmayı düşünür müsün dedi.’ ‘Evet şu sıralar ücret araştırıyordum’ dediğimde Gölbaşı’nda evleri olduğunu hiçbir ücret ödemeden konaklayabileceğimi söyledi. Cemaatle uzaktan yakından alakam yok ama işleyişlerini bildiğimden cemaatten aradıklarını anladım. Kadına ‘cemaatle’ bir alakası var mı peki bu evlerin diye sordum ‘evet’ cevabını alınca benim cemaatle işim olmaz deyip telefonu kapattım.” “Selam arkadaşlar, az önce benim de cep numaramı arayıp Bolu’dan hayırlı olsun dedikten sonra Muradiye Eğitim Kurumu’ndan aradıklarını söylediler cep telefonumu nereden buldunuz dediğimde o konu hakkında bilgi verecek yetkide olmadığını söyledi. Ben de ‘cemaatlerle işim olmaz pislik gerici cemaatçiler’ dedikten sonra bir dolu şey söyleyip sinirle yüzüne kapattım telefonu.” “Adamlar beni aradı yurt veya kalacak yer ayarladınız mı diye, başvurduk dedim. Eğer çıkmazsa biz sizi ağırlarız’ dedi. Öncelikle biz cemaatçiyiz diye lafa başladı.” “Bugün birkaç saat önce evden aradılar beni, FEM Dershaneleri’nden aradıklarını söylediler yalnız ben hiç oraya gitmedim herhangi bir iletişim bilgim de onlarda yok sınavlarına dahi girmedim. Kazandığım yeri söyleyerek tebrik ettiler ve cuma günü buluşup, tanışacağız, gelir misin’ dediler.” “Beni de 2 gün evvel cepten aradılar. Sesinden öğrenci olduğunu tahmin ettiğim bir kız kazandığım yeri söyleyerek beni tebrik etti. ‘Ankara Melek İpek Kız Yurdu’ndan arıyorum’ dedi. Yurdu yaptıran kişinin Gülen’e yakınlığıyla bilinen Koza İpek Holding’in kurucusu Ali İpek olduğunu belirtmek isterim.” “Beni de dün akşamüstü aradılar Körfez Dershanesi’nden. Adımı, soyadımı, kazandığım bölümü söylediler. Kayıt için ne zaman gideceğimi sordular, telefondaki bayan ‘ben de seninle geleceğim, kalacak yer ayarlayacağız’ dedi.” “Samsun’dan cemaat yurdu önce annemi aradı, Mersin FEM dershanesinde toplantı yapacağını söyledi ve beni sordu. Annem numaramı vermedi, kapattılar ardından hemen beni aradı, aynı şeyleri bana söyledi. Amaçları önce çocukları aramayarak ailelere durumu haber vermek, çocuğun istememe durumunu engellemek…”
  19. Cemaatçiler ODTÜ'den kovuldu, yandaş medya kampanyaya başladı ODTÜ’de sabah saatlerinde öğrenci kayıt yeri Kültür ve Kongre Merkezi’nde AKP’nin gençlik kolu olan AK Gençlik stand açmak istedi. ODTÜ'lülerin tepkisi sonucu AKP'liler alanı terk etmek zorunda kaldı. Yine bugün ODTÜ'den kovulan cemaatçileri bahane edenler ise ODTÜ karşıtı kampanya açtı. Erdoğan'ın ODTÜ'ye işgal ordusu ile geldiği ve ODTÜ'lülerin Erdoğan'ı kitlesel olarak protesto ettiği günden beri ODTÜ düşmanlığına devam eden AKP'liler bu sefer kayıt gününde okulda stand açmak istedi. Ancak AKP'liler öğrencilerin tepkisi üzerine standı kaldırmak zorunda kaldılar. Ancak bugün asıl tartışılan konu birçok üniversitede olduğu gibi ODTÜ'de de öğrencilerin peşine düşen cemaatçilerin okuldan kovulması oldu. ODTÜ'lüler ve ODTÜ hakkında "Bu yurtlarda fuhuş yapılıyor" gibi inanılmaz iftiralarla yeni kayıt yapmaya gelen öğrencileri okuldan soğutarak kendi yurtlarına çekmeye çalışan cemaatçilere tepki gösteren ODTÜ'lüler hem okullarına sahip çıktılar hem de cemaatçilerin ODTÜ'de gerici faaliyetlerini yürütmesine engel oldular. Olayın videosu internete yüklenince yandaş medya ve AKP'liler bir anda mazlum rolüne bürünerek "ODTÜ'lüler başörtülülere saldırıyor" yalanı ile kampanya başlattılar. Fırsatını bulur bulmaz yalan ve iftiraya dayalı bu kampanyanın başlatılması ise aslında AKP'lilerin ve cemaatçilerin ODTÜ ve ODTÜ'lülere olan düşmanlığını bir kez daha gösterdi. Zaman, Yeni Şafak gibi yandaş medyanın yanında Radikal gazetesinin de katıldığı "Başörtülü öğrenciye ODTÜ'lüler saldırdı" kampanyası ile dikkatler cemaatin okullardaki karanlık faaliyetlerinden başka yere çekilmeye, yine mağduriyet edebiyatı ile gerçekler gizlenmeye çalışıldı. Oysa videodaki "mağdur başörtülü de" cemaatçi olduğunu kabul ediyordu. Radikal'in bir süre sonra haberini tamamen değiştirerek "ODTÜ'lü öğrenciler, her kayıt döneminde ODTÜ yerleşkesine gelerek öğrencileri yurt bulma vaadiyle cemaatlere kazandırmaya çalışan türbanlı öğrencileri protesto etti." ifadelerini kullanması ise dikkat çekti. Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun bir süredir cemaatlerin öğrencilerin peşine nasıl takıldıklarını ifşa etmek adına yürüttükleri etkili çalışmalar soL'da da haber olmuştu. FKF'nin yayın organı Yeni Yazılar'ın son sayısında ise ODTÜ öğrencilerinin cemaatler tarafından nasıl fişlendiği belgeleri ile ortaya konmuştu: Bir ODTÜ öğrencisi olan Ercan Bölükbaşı'nın bugünkü olaylarla ilgili söyledikleri ise oldukça çarpıcı ve fazla söze gerek bırakmıyor: "ODTÜ’de AKP’nin sevilmediğini ufacık çocuklar bile bilir. Biz buradayız diye çıktıklarında tepki göreceklerini de… ODTÜ’de cemaatler de sevilmez. Yanlış anlamayın bu sevgisizlik platonik değil. Cemaatler de üyelerini ders sabahı servisle bırakır. Dersler bitince de servisle cemaat yurtlarına götürür. Ne bir dakika geç. Ne bir dakika erken. Dakiklerdir yani. Özel olarak örgütlenme görevi olmayanların okulun “normal” öğrencisiyle vakit geçirmesini istemezler. Ben her gün AKP görüyorum. Televizyonlarda, gazetelerde, bilboardlarda… Elektrikten ve kağıttan. Ne kadar çabalasam da insan göremiyorum bakınca. Hele ki Haziran günlerinde insanların yüzlerine nişan alınan gaz bombalarını, sokaklarda öldürülen gençleri, Suriye ile savaş çıkma ihtimalini düşününce tüylerim ürperiyor. Haksız ve canice bir savaş, Türkiye ve Suriye halklarına karşı bir savaş, AKP’nin ve ABD’nin savaşı… Cemaatlerle ilgili düşününce yoruluyorum: İnsanlara dayattıkları yaşam, çıkar için her şeyi satmayı göze almış Amerika patentli bir “hizmet”. Sonra kayıt dönemini görmek. Tanımadıkları insanları arayarak onların maddi sıkıntılarından faydalanmaya çalışmaları, Merkür, Kuzey, Güven, Özen, Null kodları ile öğrencileri fişlemeleri… Nereden edindiklerini asla açıklamadıkları telefon numaraları… Düşününce midem bulanıyor. Kanıma dokunuyor. Bu hissiyatla gidiyorum ben her gün ODTÜ’ye. Öfkeyle karışık umut… İşte orada bir anne yanınıza gelip kızımı “İpek-Koza ve benzeri yurdundan 3 kere aradılar, şimdi de burada karşımıza çıktılar. ODTÜ yurtlarında fuhuş yapıldığını, kızların bebek düşürdüğünü söylüyorlar” dediğinde kusura bakmayın sessiz kalan insanlığını, onurunu kaybetmiştir benim için. ODTÜ Öğrencileri işte öfkenin umuda dönüşmesidir burada. İstediği alçaklığı istediği gibi yapacağını sananlara verilebilecek en anlamlı yanıttır. Gururla," http://www.youtube.com/watch?v=SX2f0sdPMgg
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.