Zıplanacak içerik

irinçköl

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

irinçköl tarafından postalanan herşey

  1. AKP'nin halk hareketine karşı duyduğu korku, soruşturma dalgalarına bir yenisini ekledi Sağlık Bakanlığı, eylemlerde ele geçirilen ilaçlarla ilgili de inceleme başlattı. Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen müfettişler, olaylarda yaralananların tedavisi için ilaç desteği veren eczane ve hastanelerle ilgili rapor hazırladı. Birgün gazetesinden Burcu Cansu'nun haberine göre; müfettişler karekod sistemi üzerinden, ele geçirilen ilaçların hangi noktalardan satıldığını tespit etti, söz konusu eczane ve hastanelerde incelemeler yaptı. Eczanelere reçetesiz ilaç vermekten ötürü 450 TL'den başlayan miktarlarda para cezaları kesileceği açıklandı. Sağlık personeli hakkında ise hastane malını izinsiz çıkarttıkları gerekçesiyle idari işlem yapılması gündeme geldi. eylemler sırasında en fazla, Talcid, rennie, pansuman malzemesi, ameliyat maskesi satıldı. Biber gazından korunmak için yurttaşlar reçetesiz satılan bu ürünleri eczanelerden satın aldı. ***************** Ülkemizdeki ileri demokrasi örnekleriyle gurur duymamak elde mi?
  2. İletişim:0539 387 00 59 Yer:Kağıthane/İstanbul Bir besleme alanına terkedilen ve korkudan titrerken besleme yapan meleklere kendini farkettiren 2 aylık Bıdık kızımız ona ömrünün sonuna dek sevgi ile sahip çıkacak ömürlük ailesini bekliyor.Bıdık sahiplendirme sözleşmesi ve zamanı geldiğinde kısırlaştırma şartı ile yuvalandırılacaktır.
  3. İletişim:0531 524 71 75 Yer:İstanbul Üyemizin 2 oğlu.Labrador 4 yaşında erkek ve kısır.Pincher 1 yaşında erkek ve kısır değil.Ne yazık ki 18 eylülde Kıbrıs'a okumaya gidecek ve hasta annesi bu çocukların bakımlarını yapamayacak.Bu sebeple bu çocuklara terketmeyecek ve sevecek aileler aranmaktadır.Detaylı bilgileri iletişim numarasından öğrenebilirsiniz.
  4. İletişim:0554 654 33 12 Yer:Avcılar /İstanbul Zeytin 2,5 aylık dünya tatlısı bir pisi. Üyemiz olan yaşı küçük yüreği büyük ablasının bahçesine gelmiş.Sürekli kendini sevdirme çabasında mırıl mırıl bir can.Ablası onun bir ev bulmasını kışı sokakta geçirmemesini o kadar çok istiyor ki.Yuva bulamaz ise kendisi elinden geldiğince yine bakacak bu cana bahçede.Ancak insanlara bukadar alışkın ve küçük bir can sokakta ne kadar uzun yaşayabilir hepimiz biliyoruz.Ne dersiniz hem ablasını hemde bu canı sevindirmek ister misiniz ? O halde lütfen arayın.
  5. İletişim:0535 613 25 63 Yer:Beylikdüzü/İstanbul Sn üyemizin iletisidir:''Nuniş" 4 ay civarı. Harika güzellikte bir tekir kız. Çok sevecen gurul gurul.Muhtemelen evden atılmış, çünkü civarda yavrulu pisi yoktu ve ilk gördüğümden beri insana alışık.Ne yazık ki sokakta beslediklerim arasında ele alışık tek pisi olduğu için yuva arayışına girdim. Besleme noktam civarında çalışanlardan bazısı bir süredir yemek verirken rahatsız ediyor, tartışıyor .İç dış parazit tedavisini oldu.Şimdilik benim gözetimimde ama evimde pisilerim var ve rahat vermiyorlar, zamanım kısıtlı bu sebeple. Pisilerin tırnaklarının olduğunu, bir birey gibi tepki verdiklerini, camdan düşmemeleri için önlem alması gerekirse camın açılmaması gerektiğini, üretmenin bu ortamda vicdansızlık olduğunu bilen; alerji bahanesi ile geri getirmeyecek.zamanında da kısırlaştırmasını yapacak, onu ailesinden bir birey olarak görecek vicdanlı bir yuvaya kavuşmasını istiyorum. Takibini yapacağım.
  6. Filmekimi bu hafta sonu başlıyor! Bu yıl 12. kez düzenlenen Filmekimi, Vodafone FreeZone sponsorluğunda, yine usta yönetmenlerin ödüller kazanmış son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 40'a yakın filmi izleyicilerle buluşturuyor. İstanbul'da 28 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Filmekimi, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da sinema keyfini Ekim ayı boyunca Türkiye'nin farklı kentlerine taşıyor. İstanbul dışında yapılacak Filmekimi gösterimlerinin tarihleri ve mekânları ise şöyle: 28-30 Eylül Bursa / Cinetech Korupark Sineması 4-6 Ekim İzmir / Karaca Sineması 11-13 Ekim Ankara / Büyülü Fener Kızılay Sineması 11-13 Ekim Trabzon / Varlıbaş Alışveriş Merkezi Atapark Avşar Sineması 25-27 Ekim Diyarbakır / Ninova Prestige Sinemaları 25-27 Ekim Gaziantep / Sinepark Nakıp Ali Sinemaları Filmekimi broşürlerinizi Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı Citylife City's sinemaları, Biletix satış noktaları, Lale Kart Buluşma Noktaları ve İKSV'den temin edebilirsiniz. Filmekimi biletleri Biletix satış kanallarının yanı sıra Atlas ve Beyoğlu sinemalarıgişelerinden satışa sunulacak.
  7. Silivri Davaları gibi o ülkenin adalet anlayışını karartan davalar, yüz yıllar geçse bile belleklerden silinmiyor ve her fırsatta emsal gösteriliyor. Bu tip davalara sadece ülkemizde rastlanmıyor günümüzün en modern, en demokratik ülkelerin tarihinde bile bu tip olaylar olabiliyor. Eğer bir ülkenin insanları hem kendi tarihlerine ilgisiz ve hem de biraz unutkan olurlarsa, en önemli tarihi olaylar bile rahatlıkla ters yüz edilebiliyor ve haklılar haksız durumuna düşürülürken haksızlar da haklı durumuna getirilebiliyorlar. Türk ve Ermeni uluslarını yakından ilgilendiren "Ermeni meselesi" de bu tip olaylardan biri. Bu konuda açılan her tartışma Ermeni tarafın iddialarını haklı göstermek amacı ile sunulurken, Türk tarafı 1915 yılı olayları önce ve sonrasında tamamen haklı durumda olmasına rağmen bir türlü savunmadan başını kurtarıp atağa geçemiyor. İşte bu nedenle biz hatırlanmak ve hatırlatılmak istenmeyen konulardan biri olan "Ermeni Cinayetleri konusunu" birkaç yazılık bir seri halinde sunmayı uygun bulduk. Belki zaman zaman kritik dönemlerde ortaya çıkıp Diyaspora iddialarına destek veren "Türk Aydınları"harekete geçmeden önce, biraz daha fazla düşünmek, olayların değişik yönlerini görmek ihtiyacı duyabilirler. Birinci Dünya Savaşısonrasında siyasi ve askeri alandaki ard arda gelen başarısızlıklar, İşgal Güçlerinin müsamahalı davranışları Ermenileri büyük bir öfke’ye ve o öfke’nin etkisi altında en ilkel güdülerle cinayetlere ve teröre yönlendirmişti. 1920’nin ilk aylarında, İstanbul’da "Nemesis" adı verilen gizli bir Ermeni şebekesi oluşturuldu. Örgüt ismini adalet ve öç almayı temsil eden eski bir Yunan Tanrıçası’ndan almıştı. İlk adımda Batı Avrupa’da sürgünde yaşamaya çalışan eski Osmanlı liderlerinin peşine düşecekti. Bu terör örgütünün üyelerinden biri olan Arşavir Şıracıyan’ın itiraflarına göre: Taşnaklar 1919 yılı içinde İstanbul’da yayınlanan Ermeni gazetesi Jagadamard’ın binasında bir"suikast takip Bürosu" kurmuşlardı. Gelişmeler buradan izleniyor ve talimatlar, ölüm emirleri buradan veriliyordu.(1) Bu örgütün ilk kurbanı Osmanlı’nın ünlü İçişleri Bakanı ve Başbakan’ı Talât Paşa olmuştur. Talât Paşa, Türk halkı içinden seçimle Başbakanlık makamına kadar yükselmiş ilk insandı, İttihat Terakki kuruluşundan yıkılışına kadar başında bulunmuş eğitimi sınırlı, fakat çok cesur ve dürüst tabiatlı bir insandı. Berlin’deki yaşamı sırasında maddi sıkıntı içinde yaşadığı günlerden birinde "Saghomon Tehlirian" adlı bir cani tarafından 15 Mart 1921 günü Berlin’de yolda yürürken arkadan kurşunlanarak katledildi. Katil kaçmaya çalışırken bir Alman genci tarafından yakalanmıştı.(2) Bu cinayetin gördüğü teşvik ve destek diğer cinayetlerin ve yıllarca sonra (1970 ve 1980 lerdeki ) cinayetlerin temelini oluşturdu. Bize göre burada dikkat edilmesi gereken esas gerçekler; cinayetlerden ziyade, gerek Ermeni toplumlarının ve gerekse bu cinayetlerin işlendiği ülkelerdeki ilgililerin, basın yayın organları, polis ve hukuk adamlarının taraflı tavır ve davranışlarıdır. Olayların üzerine biraz eğilen herhangi biri, insanlık ve medeniyet adına çok utanç verici sahnelerle karşılaşacaktır. Ermeni toplumunun bütün cinayetlerden ne kadar büyük "keyif aldığını"görmek de ayrıca düşündürücüdür. Şimdi gelişmeleri izliyoruz: (Tehlirian) Teleyran Berlin’de yargı karşısına çıkarıldı. Ancak tutuklandığı günlerde Berlin’de kurulan "Sogomon Teleyran"ı Destekleme Fonu’na dünyanın her tarafından, özellikle Amerika’dan milyonlarca dolar tutarında yardım aktı.(3) Bu para ile sadece avukatlar değil nelerin satın alındığını okuyucunun yorumuna bırakıyoruz. Ancak ortadaki şu gerçekler dikkat çekiciydi. Mahkeme iki gün sürdü ve Sosyalist’lerin de desteklediği tam bir Ermeni şovuna dönüştü. O sırada iktidarda bulunan ve "Kızıl Papaz" adıyla anılan Sosyalist Erzberger; savcılığa, katilin beraat ettirilmesini emredince, Savcı, Türklerin vahşetinden bahseden bir iddianame hazırladı, nasıl olsa çevresinde bol miktarda propaganda malzemesi mevcuttu. Böylece hayatında Türkiye’ye hiç gelmemiş Teleyran’ın ailesi Türkler tarafından "kesilmiş"oldu. Jüri de bu iddiaların tesirinde kalmaya zaten hazırdı.(4) Basın, Kilise ve görevliler de yardımcı olunca inanılmaz bir "hukuk cinayeti" işlendi ve bir katil serbest bırakıldı. Bu olay, dünya tarihinde bir eşi daha görülemeyecek kadar inanılır olmaktan uzak bir olay olmasına rağmen, maalesef ki doğrudur. Dört yıllık savaş sonrasında, müttefik bir ülkenin Başbakanı Almanya topraklarında öldürülüyor ve o müttefik ülkenin mahkemesi düşman tarafın baskısı ile katili serbest bırakıyordu. Karara en çok üzülenler tabii ki savaş sırasında Türkiye’de bulunan ve olayları yakından izleyen Alman subayları olmuştu. Bunlardan biri olan Alman Generali Bronzat Schellendorf’un mahkemenin kararına itiraz için yazdığı yazı şöyledir.(5) "Teyleran davasında dinlenen şahitler, ya hadise hakkında ifade veremeyecek yahut tahkik edilecek hadiseleri başkalarından işitmiş olan kimselerdir. Hakikati gören kimseler mahkemeye çağırılmamışlardır. Türkiye’deki Ermeni mezalimi sırasında bu vakaların cereyan ettiği yerlerde hizmet eden Alman subayları neden dinlenmemiştir? Ermeni isyanı için bir sebep mevcut değildi. Çünkü büyük devletler tarafından Türkiye’ye yaptırılan ıslahat, tesirini yeni yeni göstermeğe başlamıştı. Ermeniler parlamentoda mevki ve rey hakkına sahiptiler. Hatta zaman zaman nazır bile oldular. Devletin teb’ası ile aynı sosyal ve siyasi hakları kullanabiliyorlardı. Memleketlerindeki asayiş, Fransız generali Baumann tarafından yetiştirilmiş olan Jandarma vasıtasıyla sağlanıyordu. Ele geçen vesikalardan, beyannamelerden, silahlardan anlaşılıyor ki, isyan uzun zamandan beri hazırlanmış ve Rusya tarafından geliştirilmiş ve finanse edilmişti. Ermeniler, cephede Ruslar tarafından durdurulmuş Türk ordusunun yanlarına ve gerilerine tesir etmekle yetinmiyor, bu bölgelerdeki Müslüman halkı da silip süpürüyorlardı. Şahidi bulunduğum Ermeni’ler tarafından yapılan zulümler, Türklere yükletilmek istenenden çok daha feci idi. Ermeni Tehciri’nin Türklerin Hıristiyanları ezdiği şeklinde bir propaganda vasıtası yapılacağı evvelden düşünülmüş, her türlü sertlikten kaçınılmıştı. Türklerin buna hakkı varmış. Propaganda başladı. Yabancı memleketlerin her tarafında da buna inanıldı. Bu davada doğuyu tanıyanlardan, yalnızca Talat Paşa’nın düşmanları söz söylemiş gibi görünüyordu. Böylece Ermeniler mazlum, mağdur olarak gösteriliyorlar. Bu yanlışın düzeltilmesi lâzımdır. …Seferberlik sırasında Ermenilerde "Rus tüfekleri" bulundu ve Türkiye Ermenileri bu Rus Ordu Komutanlığı arasında kararlaştırılmış bir anlaşmanın metni Türk Ordu Komutanının eline geçti. Bu vesikaya göre Ermeniler, Sabotaj yapmayı ve Türk kıtalarının gerilerine taarruz etmeyi kabul ediyorlardı. İsyan, adı geçen vesikalarda yazıldığı gibi tatbik edildi. Türkler, isyan için Ermenilere hiçbir vesile vermediler. Bu yüzden hâdiselerin büyük kabahati Ermenilere aittir… Bu hadiselerden Türklerin tutumu takdir edilmelidir. Zalim, fakat görünüşte dindar Ermeniler, Türklere karşı feryat ediyor ve şikâyette bulunuyorlarsa, onlara ‘sizin daha önce yaptığınız gibi’ cevabı verilmelidir… Katil Teyleryan’ı beraat ettiren hâkim Doğuda anlaşılmayacaktır. Katilin akli dengesinin tam olmadığına kimse inanmayacak ve cinayet, cinayet olarak kalacaktır" Katil Teyleran daha sonra Güney Afrika’ya gitti. Kendine sağlanan imkânlarla orada "kahve kralı" oldu ve 1960 yılında New York’ta öldüğü güne kadar refah içinde yaşadı ve bir "Ermeni milli kahramanı" olarak kabul ve itibar gördü. 1968 yılında James Nazer adlı bir yazarın " Yirminci Yüzyılın İlk Soykırımı" adlı kitabındaki resminin altına bu unvan yani "Ermeni milli kahramanı"yazıyordu. Aynı yazar, Teleyran’ın izinden giden iki "Nemesis" üyesi katil "Şıracıyan ve Yergenyan"ı da aynı kategoride mütalaa ediyordu.(6) Biz Talât Paşa davasında vitrinde görülen Ermenilerden ziyade, görünmeyen güçlerin, özellikle İngiliz gizli ajanlarının rolü olduğuna inanıyoruz. İngiliz ajanlarından biri, Aubrey Herbert’in Talât Paşa ile ilgili anılarında Talât Paşa ile görüşmelerini detaylı olarak anlatır (7) Ermeniler bu görüşmeden iki hafta kadar sonra Talât Paşa’yı bulur ve vururlar. Mithat Şükrü Bleda’da " İmparatorluğun Çöküşü"adlı anılarını anlattığı kitabında (8) aynı görüşü paylaşmaktadır.(9) DİPNOTLAR: (1) Michael M.Gunther: Contemporary Aspects of Armenian Terrorism [İnternational Terrorism And The Drug Connection, Symposium Organized By Ankara University, 17-18 Nisan 1984, S.107).; Arshavir Shiragian, The Legacy: Memoirs of an Armenian Patriot, S.37 (Boston: Hairenik Press, 1976): Kitabın Türkçesi Kastaş Yayınevi tarafından yayımlanmıştır.(Bir Ermeni Terörits’in itirafları), Kastaş, Yayınları, İstanbul –1997). (2) Altan Deliorman: Türklere Karşı Ermeni Komitecileri, S:282-283 (3.Baskı, İstanbul –1980). (3) Heath W.Lowry: Nineteenth and Twentieth Century Armenian Terrorism ‘Threads of Continuity’ [international Terrorism –Symposium, S.77]. (4) A.Deliorman, a.g.e., S.286. (5) Aynı Eser, S.284-286. (6) Heath W.Lowry, a.g.e, S.77-78. (7) Talât Paşa’nın Anıları, S.147 (Hazırlayan, Alpay Kabacalı, T.İş Bankası, İstanbul- 2000) (8) Mithat Şükrü Bleda, İmparatorluğun Çöküşü, S.145-146 (İstanbul –1969). (9) Talât Paşa’nın Anıları, S.163. Dip not.Dr.M.Galip Baysan
  8. irinçköl şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Redhack, AB Bakanı Egemen Bağış'a ait olduğunu öne sürdüğü yılbaşı öncesi dağıtılan hediye çeki listesini yayınladı. Kızıl Hacker Grubu Redhack’in son hedefi Avrupa Birliği Bakanı Eğemen Bağış. Grup, geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’a ve eşi Beyhan Yıldırım’a ait olduğunu iddia ettiği mailleri yayınladı. Maillerde 2011 yılbaşı hediye çeki gönderilen siyasetçi, işadamı ve gazetecilerin listesi yer aldı. RedHack belgeleri “http://redleaks.blogspot.com” adresinden yayınlamaya başladı. Ancak Egemen Bağış’ın şikayet etmesi üzerine mahkeme kararıyla belgeler engellendi. Bunun üzerine Redhack yeni bir internet adresi üzerinden belgeleri yayınlamaya başladı. Redhack yeni belgelerle ilgili olarak şu notu düştü ve Egemen Bağış’a bir mesaj verdi: EGEMENLERİ BAĞIŞLAMAYACAĞIZ “Egemen Bağış yayımladığımız belgeleri ‘özel hayata müdahale’ adı altında mahkeme sayesinde engelletmiş, gazeteci dostlarına ricalarda bulunularak haberin duyulmasını sansürletmiştir. Gerçi bu sayede ‘belgelerin doğruluğunu kanıtlamış’ ya.. Bir defa şunun altını çizelim ‘özel hayat’ meselesi olsaydı bizlerin ‘neler yayınlayabileceğini’ Egemen çok iyi biliyor, bizlerin yanı sosyalistlerin Ahlaki yapısı onların yaptığı gibi “yandaş” medyada insanların özel hayatını çarşaf çarşaf yayınlamalarına benzemez. Kim kimin sevgilisi, kim kimi ne yapmış, hangi gazetelerin yönetmeniyle ne yaşıyorlar bizi alakadar etmez. Bu arada belirli bir kesimin hümanizmi’nin sadece “kendi tecavüzcülerine” olması da ayrıca incelenmesi gereken pedagojik bir olay.. Bilinmeli ki onlarla savaşırken onlar gibi olmayacağız bu yüzden Mahkeme kararıyla Google tarafından silinen dosyaları ve ek olarak bir kaç dosya daha sunuyoruz. Egemen Bağış korkmasın, onunla, çevresiyle ve zihniyetleriyle onlar gibi belden aşağı savaşmayacağız! 2 yumurta atıldı diye üniversiteliyi mahkemelerde süründürmeye çalışan Egemen, bu sayede “çaresizlik” nedir görmüş olur umarız. Bu arada Egemen, İstanbul Belediye Başkan adayı olacakmışsın, hayırlı olsun. Tabi o güne kadar muhtar bile olamayacak seviyeye gelirsen şaşırmayız.. Egemenleri Bağışlamayacağız! Sen dahil tüm halk düşmanları hedefimizdedir,madem dünya’ya bir defa geldik, egemenlerin köyünü olmayacağız, bunu sen ve temsil ettiğin sınıf kafasına iyice kazışın! Yağma yok, RedHack var!” AĞIR LİSTE: 90 BİN LİRA Belgelerde Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış’ın temsilcisi olduğu Vakko’nun hediye çeklerini kimlere gönderdiği de yer alıyor. Toplamı 90 bin lirayı bulan listede en yüksek meblağlı çekin Başbakan Erdoğan, Mehmet Barlas ve Can Paker’e verildiği görülüyor. Listede Taraf’tan Milliyet’e birçok gazete temsilcisi ve kamu görevlisi var. BAĞIŞ’TAN AYETLİ CEVAP Özel maillerinin ifşa edilmesinin ardından Egemen Bağış twitter hesabından bir ayet paylaştı. Bağış’ın“Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah’ın va’di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.” REDHACK’TEN JET YANIT Bağış’ın tweetine Redhack’in cevabı ise “Bu sabaha karsi yayinladigimiz ilk kisim belgelere “ayet” ile cevap veren Egemen’den “atasozu ile yanit” beklerdik ” oldu. İşte o liste:
  9. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Gezi eylemlerinde ve Fettullah Gülen'in cami-cemevi projesine karşı mücadelede ön plana çıkan Tuzluçayır bölgesindeki halk ekmek bayilerini kaldırttı. Bölgedeki halk ekmek bayileri önceki günlerde ABB ekipleri tarafından sökülerek götürüldü. Tuzluçayırda oturan 80 yaşındaki Cüneyt İspir, Aydınlık'a yaptığı açıklamada ,semtlerinde yaşayan insanların zaten fakir olduğunu belirterek, "bayide satılan ekmek bakkallara göre daha ucuz. Melih Gökçek'in adamları 'bunlar eylem ,gösteri ve yürüyüş yapıyor.Bunlara layık değil,bu hizmetten yararlanmasınlar ' mantığıyla ekmek bayilerimizi söktü.Ekmek bayilerimizi geri istiyoruz dedi.
  10. Neşet Ertaş'ın çocukları Anadolu geleneklerine göre 1 yıl bekledikten sonra babalarının mezarını yaptırdı. Dün geceyarısına kadar çalışılarak tamamlanan Neşet Ertaş’ın mezarının baş kitabesinde “Sakın ola ha İnsanoğlu, incitme canı incitme. Her can bir kalp Hakka bağlı, incitme canı incitme. Sevgi, Saygı,Hoşgörü” yazısı bulunuyor. Altında ise “Garip” Neşet Ertaş yazıyor. Mezarın ayak kitabesinde ise “Muharrem Oğlu Neşet Ertaş” yazısıyla beraber doğum ve ölüm tarihleri yer aldı. Neşet Ertaş’ın 2’si Almanya ’da 1 ‘i de Türkiye ’de yaşayan 3 çocuğu bulunuyor. Anadolu geleneklerine uyarak bir yılın dolmasını bekleyen Ertaş’ın çocukları mezarı babalarının ölüm yıldönümüne yetiştirdi. Neşet Ertaş geçen yıl bu vakit aramızdan ayrılmıştı. Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük ozanlardan olan Neşet Ertaş bugün türküleriyle herkesin dilinde. Sosyal medyada en çok paylaşılan Neşet Ertaş'ın "Neredesin sen" isimli türküsü oldu. Ertaş'ı anan çok sayıda kişi usta ozana olan saygısını sundu. http://www.youtube.com/watch?v=W5YQoCEG7vE
  11. Şu kiviler olmasa iyi de alerjim var çünkü yiyemiyorum , ben de çok rahat süsler ve sonrada yerim. Ben kivisiz olanları tercih ediyorum
  12. Önce hoşgeldiniz Aynen dediğiniz gibi arkadaşım .Bu yazdıklarınızın fazlası var eksiği yok. Sizin tüm ruh halinizden anlıyor ve üzüntülüyseniz sizi neşelendirmek için elinden geleni yapıyorlar.Tüm stresinizi ve sıkıntınızı alıyorlar. Dediğiniz gibi; köpeğim var diye insanlar gelmiyorsa evime gelmesinler umurumda bile değil.
  13. Aslında sn gloria cevabı vermiş .Bende sabah buna benzer bir yorum yazmıştım ama yollayamadan elektrikler kesildi. Toplumda sahipsizlerin tinerci olması, zina kadınları olması sosyal bir yaradır. Bunun çözümü de dindar olmaktan geçmiyor. Sahipsiz bir kızı korumak için illaki koynunuza almanız gerekmiyor ve yardım olsun diye üçer tane beşer tane. Manavdan karpuz mu alıyorsunuz? Bu ülkede tarikatlerde ve cemaatlerde dindarlık öğretmek adına yapılan rezillikleri sağır sultan duydu. Çocuk yaştakilerin nasıl tacize uğradıklarını ve zikir halinde transa geçmelerini uyuşturucularla sağlandığını. Sakın şimdi kalkıp ta dindar adam uyuşturucu kullanmaz ,zina yapmaz demeyin. Geçmiş senelerde nurcu tarikatının liderlerinden birinin kızı aşırı dozda uyuşturucudan öldü.Kendi inancınıza göre üçer beşer kadın almak ya da çocuk yaştakilerle evlenmelere istediğiniz kılıfı uydurabilirsiniz. Ama bunun adını sakın ola ki kadınları, kızları korumak diye bizlere yutturmaya kalkmayın. Bu ülkenin %99 u müslümansa ve ortalıkta bu kadar korunmaya muhtaç insan varsa, demek ki sizler iyi müslümanlar değilsiniz. Zira vereceğiniz zekat ve yardımlarla ,bu kadınların ve çocukların hiç biri ortalıkta kalmaz. Okurlar ve bir iş güç sahibi olurlardı. İstanbulda TOKİ inşaatlar yapıyor malum dindar kesim. Bir arkadaşım yapılan evlerin cazibesine kapılarak buradan ev aldı Aldığına alacağına da bin pişman oldu.. TOKİ sadece bina yapmakla kalmıyor .Yönetimlerine de kendi şirketlerini getiriyorlar. Tabi hemen namus bekçiliğine başlanıyor. Havuz haremlik selamlık .Hotbird uydu yasak .Neden mi ? Efendim seks ,****** kanalları oradan çıkıyor muş.Arkadaşım balkan kökenli ve balkan dillerini iyi bilir. Balkan kanallarını sürekli izler bu da hotbird uydusundan çıkıyor. Bunun için kendi balkonuna ayaklı bir uydu aldı. Kapısına silahlı adamlar dayandı .Bunu buradan kaldıracaksın diye. Velhasıl bu sitede kapalı ,dindar ahlaklı( !) vatandaşlarımız çoğunlukta. Geçenler de yönetime şikayete gitmek zorunda kalmış arkadaşım, rezillikler diz boyu çünkü. Kapalı garaj, merdiven altları, asansör ve arabaların içleri geneleve dönmüş durumda .Kimin kiminle ne yaptığı belli değil. Pek dindar yöneticilerden gelen cevap mı? Efendim herkesin özel hayatıdır. Sen millete namus bekçiliği yaparken aynı havuzlarda yüzemezsin ,şu uyduyu seyredemezsin, ****** yayınlar çok diye. Sizin ,ahlaklı , dindar nesliniz işi baya bir azıtmış. Din nedeniyle baskılanan bir çok konu tavan yapmış durumda. Görülüyor ki ahlak için örtünmek yetmiyor. Ya da örtünmeyen ahlaksız değildir. Ben istediğim gibi giyinirim. Bu hiç bir erkeğe bana tecavüz ve taciz etme hakkını vermez. Biz kendimizi koruruz siz kendi kafanızı düzeltin. Önce her konuda belden aşağı düşünmemeyi öğrenin. Erkekler böyledir diyorsanız; o zaman üretimde bir hata vardır. Defolu üretim iade şansınızı deneyin.
  14. Hurdaya atılmış eski panjurlardan ya da tahtalardan yapılan hoş bir tepsi .Öncesi ve sonrası
  15. Galatasaray`da Fatih Terim krizi iyice büyüyor... Sarı Kırmızılı yönetimin bugün aldığı karar sonrasında teknik direktör Fatih Terim`le yollarını ayırmasının ardından ikinci bir şok da teknik heyetle ilgili yaşanıyor... Alınan bu karar sonrasında Terim`in teknik heyetinde yer alan Ümit Davala, Hasan Şaş ve Claudio Taffarel`in de görevlerinden ayrılacağı öğrenildi. Bu gelişmeler üzerine Cumartesi günü ligde Rizespor`la karşılaşacak olan Galatasaray`ı bu maça kimlerin hazırlayacağı şu an bilinmiyor.
  16. İrtibat: 0554 283 78 83 Yer: İzmir Sn Biçer iletisidir: ''İsmi Zeus 2 aylık iken sokakta buldum. Kaderi diğer köpekler gibi olmasın diye evime aldım ve şuan 10 yaşına geldi. Ben yurt dışına taşınıyorum ve ailem de kiracı olmamızdan dolayı apartmana taşınma durumunda. Bu sebepten dolayı istemeyerekte olsa Zeus'tan ayrılma vaktim geldi. Zeus'un yeni evine alışma döneminde sık sık ziyaret edip sıkıntı yaşamamasını sağlarım. Zeus yemek ayrımı yapmaz, kısa zamanda yeni insanlara alışabilir, kaldığı evi sahiplenir korur, gezdirildiği taktirde tuvaletini bahçeye yapmaz, bağlı kalabilir sıkıntı yaratmaz.. Tek istediğim hayatının kalan kısa döneminde sokaklara ve barınaklara düşmesin, bir evi olsun... Zeus'u alırım ancak kulübe yok diyen olursa köpek kulübesi hediye ederim.. Zeus'u alırım ancak aşılarını yaptıramam durumum yok diyen olursa aşılarını yaptırmaya devam ederim.. Zeus'u alırım ancak kaçmaması için telden,demirden bir alan yaptıramam diyen olursa gelir onuda hallederim
  17. İletişim: se35ma@@hotmail.com Yer:İzmir Ben Elroy 4 yaşında bir sokak kedisiyim ..Hayatım doğduğum günden beri sokakta geçti.Her zaman yatacak bir balkonum ve yiyecek yemeğim oldu. Hastalandığım zaman sağlık yardımı aldım , hastanede yattım..Parazit ilaçlarım hep yapıldı..Uzun zamandır sebebini bilmediğim bir halsizlikle mücadele ediyordum..Vitaminlerimi düzenli aldım , ateşim çıktı doktora gittim antibiyotiklerim yapıldı ama geçmedi geçmedi…Ateşim düşmedi o eski canlı halime dönemedim..Tekrar doktora gittim kan tahlili yapıldı ve öğrendim ki FIV olmuşum..Şuan da bütün sistemim her türlü hastalığa açık sokakta olduğum için mikrop kapma şansım yüksek..Çok sakinim ve iyi huyluyum o kadar sevgi doluyum ki..Beni sev diye elini patimle çekip başıma koyarım .Söz veririm hiç yaramazlık yapmayacam zaten bunlar için artık büyüdüm.Çok yakışıklıyım biraz daha kilo alırsam eski jön hallerime geri dönerim..Eğer size gelirsem daha uzun yaşayacağım ve ben ölmek istemiyorum..Benim gibi hasta bir arkadaşımla veya tek başıma olmalıyım.Beni bu hasta halim ile evine alır mısın ? Yaşamama yardım edebilir misin? Hayatında benim hayatım için küçücük bir yer var mı ?
  18. İletişim: cemrecooskun@@gmail.com Yer:Ankara 6 aylık kısırlaştırılmış erkek İran kedisi. Tuvalet eğitimi var , oldukça sakin huylu ve ırkının tüm özellikleri mevcut.Bütün canlılarla arası çok iyi.Bugüne kadar özel mamalar ile özenle büyütüldü.Yeni yuvası içinde bu şart vardır.Ankara içi bu canın sorumluluğunu alabilecek ve aynı özenle büyütecek özellikle bayanların kendilerini tanıtan bir mail atmaları rica olunur
  19. İletişim : muhammedhaksever@@hotmail.com veya [email protected] Yer: Istanbul veya Kocaeli Sn Haksever iletisidir: Köpeğimle gezerken bir köpek daha sokak köpeklerine katıldığını gördük diğerlerinden farklıydı. Tüyleri parlaktı ve 6 - 7 aylık civarı dişi bir kurttu. Kulakları dikelmemişti belki fazla oynamaktan yeterli beslenememekten. Çok oyuncu ve sadıktı. Bizde ona bir arkadaşımızın köpeğinin adını verdik Alice. İsmine tepki vermeye basladı. Her yürüyüşten sonra beni eve kadar takip etti bende onu beslemeye çalıştım. Yerim olmadığı için sokak köpeklerine emanet ettim onu. Ama havalar soğumaya başladı her sokak köpeği bir merdiven altı ve yemek arıyor. Bu kız sokak köpeği olmasın. Bence onu kulakları tam dikelmediği için bıraktılar ama bunun da çözümü. Komut öğretmeye çalıştım gayet zeki bir kız 4-5 denemeden sonra çabucak kavrıyor. Ona ömürlük bir yuva aranıyor. Sahiplendirme şartları: Sahiplenenin 18 yaşını geçmiş olması. Sahiplenenin sabit bir adreste ikamet etmesi. Sahiplenen, eğer apartman dairesinde oturuyorsa, apartman sakinlerinin evde hayvan beslemesi konusunda yazılı izninin olması. Bahçesi olana öncelik tanınacaktır tabii. Köpeği sahiplenirken kullanılmak üzere tasma ve zincir bulundurulması ve almak isteyen olursa gelip alması gerekmektedir. Gönderim asla olmaz. Bana mail atınız, en geç 2 gün içerisinde cevap gelecektir. Nerede yaşadığınız, önceden köpek besleyip beslemediğinizi , ne işle meşgul olduğunuzu yazarsanız iyi olur. Bir de köpeği beslemek için düşündüğünüz alanın fotoğrafınıda isteseniz atabilirsiniz. Köpeğin İstanbul'da yada Kocaeli civarında sahiplenen olursa arada bir ziyarete gelmeyi düşünüyorum.
  20. Evet örnek oluşturur bunun aksini söylemedim zaten .Benzer davalarda kullanılabilir ama o benzer davanın hakimi isterse buna uyar istemezse uymaz bunda bir zorunluluk yok.Kesinleşmiş yargıtay daire kararına yani. Ama bunun dışında bir de yargıtay genel kurullarının verdiği içtihatı birleştirme kararları vardır ki buna uymak zorunludur. Neyse size iyi akşamlar konuyu yeterince dağıttık sanırım .
  21. Yukarıda yazdım ya konu olan dava için bağlayıcıdır. Yani dava tamamen bitti yargıtay aşaması da bitti.Karar kesinleşti. Bu kesinleşen dava için bağlayıcı. Kaldı ki yargıtay , önüne gelen dosyanın içeriğine göre karar veriyor . Usul ve esas yönünden ve bir de temyiz eden tarafın itirazları doğrultusunda inceliyor dosyayı..Bunun sonucunda oluşan karar içtihat niteliğindedir. Ama diğer benzer davalar için bağlayıcı özelliği olmayan bir karar hükmünde oluyor. Ayrıca her davada içtihat oluşturacak tarzda bir karar çıkacak diye bir durumda yok. Ne dedim yukarıda içtihat kararları kanunda yeterince açık olmayan ,tereddüte neden olacak konularda hakimlerin açıkladığı fikirlerdir. Bazı durumlarda adamın işlediği suç ya da hak kanunda tam düzenlendiği gibidir ve cuk oturur duruma. İçtihat oluştursa ne olacak olmasa ne olacak yani her şey açıktır. İşte gelişen şartlara göre düzenleme zorunluluğu ortaya çıkıyor . Düne kadar telefon kayıtları delil olarak kabul edilmezken artık kabul ediliyor. Yasalarda böyle gelişir yeni gelişen durumlara göre yeni düzenleme. Bir de siz içtihata takmışsınız .İçtihat kanunun üstünde ve dışında olamaz. Önce kanuni düzenleme . Yine söylüyorum; içtihat kararları kanunda çok açık olmayan tereddüt uyandıran durumlarda hukukçuların fikirlerini belirtmesiyle oluşan kararlardır. Aslında günümüzde bir çok hakim ve savcı için sorulabilir bu soru; "siz orada ne demeye oturuyorsunuz?"
  22. İyi de yargıtayın görevi bu zaten denetleme. Yargıtay temyiz mercii .Kararı temyiz eder taraflardan biri temyiz nedenlerini de yazar. Buna göre yargıtay bakar. Ya der ki ;yargılama yürürlükteki yasalara göre uygundur ,onama kararı verir ya da der ki ;yürürlükteki yasalara göre doğru değildir şurada şurada düzenleme yapılması gerekir der ve asıl mahkemenin verdiği kararı bozar .Bunu mahkemeye geri yollar mahkeme ya önceki kararında direnir ya da yargıtay bozduğu doğrultuda yargılamayı yeniden yapar. Yargıtayın verdiği karar görevi gereğidir. Nasıl mahkemeler verdiği kararların gerekçelerini açıklamak zorundaysa ,yargıtayda inceleme sonucunda gerekçeli kararını yazar. Bu temyiz edilen dava için geçerlidir uyulması zorunludur. Ama buna benzer davlarda kullanıldığında bu kararın bağlayıcılığı yoktur.Yani yargıtayın ,yeni bir karar ihdas etmek gibi bir görevi yoktur. Yasalarla kendisine verilen yetkinin dışına çıkamaz. Cinayet suçu ile tehdit suçu aynı değil . Şartların oluşma durumu var . Yani cinayet suçunda elimizde ne olması gerekiyor öldürülmüş biri. Hatta ölmüş biri. Bunun içinde kuşkulu ölümlerde otopsi yapılır acaba öldürüldü mü, kaza mı , zehirlendi mi ya da doğal ölüm olup olmadığı konusunda. Diyelim ki hakaret suçu örnek olsun diye veriyorum siz ya da ben çok kızıyoruz birbirimize .Diyelim ki burada yazıyoruz "ya sen ne kalın kafalısın şöyle gerizekalısın , böyle aptalsın" gibi Herkese açık forumda yazıldığı için -bu tür düzenlemeler de yapıldı zira- bu hakaret suçu oluşmuş olur. Ama başka bir arkadaşımızla aynı kelimeleri sizn dışınızda kullanmış olsak, bunu biliyor olsakta bu suçun şartları oluşmadığı için hakaret suçu işlemiş olmayız. Bunun gibi .Aslında sizi anlıyorum yani sivil mantıkla hukuk mantığı çok farklı. O yüzden yaşadığımız bazı olaylarda kıyamet koparılsa da hukuk mantığına göre verilen kararlar doğru. Buraya taşısam o kıyamet koparılan olayları, beni burada linç ederler. Ama hukuk mantığına ve yürürlükteki kanunlara göre doğru verilen kararlar. Mantığımıza uymayabilir. Amaç zaten herkesin mantığına göre değil genelin ihtiyaçları gözetilerek yasaların düzenlenmesidir.
  23. irinçköl şurada bir başlık gönderdi: Galatasaray
    Fatih Terim'in Galatasaray'dan gönderilmesinden hemen sonra Ünal Aysal iki ünlü teknik direktörle görüşmeye başladı! İşte İstanbul'daki iki isim! Galatasaray’ın Fatih Terim’le yollarını ayırmasının ardından Ünal Aysal, Bayern Münih’in geçen yılki teknik direktörü Jupp Heynkens ve Roberto Mancini’nin menajeriyle İstanbul’da görüşecek. Heynkens ve Mancini’nin ortak olan menajeri İstanbul’da Aysal’la detayları görüşecek. Gelen bilgilere göre Galatasaray Heynkens değil, Mancini ile ilgileniyor.
  24. Verdiğiniz yargıtay içtihadı önüne gelen bir temyiz neticesinde verilmiş bir karardır. Yargıtay durup dururken bu kararı vermez. Doping kullanan sporcunun sorumluluğu antrenöründedir Bu nedenle suçlanması çok normaldir..Tıpkı şunun gibidir bu. Bir işyeriniz vardır .Bir müşteriniz yada elemanınız sizin bilgisayarınızdan yasaca suç sayılan bir işlemi gerçekleştirmiştir. Burada iş yeri sahibi olmanız nedeniyle sizin sorumluluğunuz vardır. Benim haberim yoktu diyemezsiniz. Dediğim gibi bu kararların bağlayıcılığı yoktur. Zaten içtihat kararları, yasada açıklık olmayan ,çok net olmayan konularda fikir açıklamasıdır.-olmayan konularda değil- Bu nedenle de bağlayıcılığı yoktur. Bu kararın kullanıldığı benzer olaylarda mahkeme bu karara uyabilir de uymayabilir de. Bu kararların bağlayıcılığı sadece hakeme gitme durumunda vardır. Hakeme gitmenin de şartları bellidir. Telefonların kaale alınmaması gibi bir durum varsayımlar üzerine verilmiş bir cevaptır. Yani böyle bir suçun düzenlenmemesi durumunda. Dediğim gibi artık bu olaylar fazlasıyla düzenlendi yasalarda.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.