Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Minik Çapulcular yaz okuluna şenlikle veda ediyor 26 Temmuz 2013 Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri’nin birlikte yürüttüğü Yaz Okulu kampanyası birçok ilde şenliklerle sona eriyor. İstanbul Esenyurt, Bursa, Kocaeli ve Mersin’de Minik Çapulcular bir ay boyunca öğrendiklerini sahnede sergiledi. Genç Çapulcular gelecek yıl tekrar görüşmek üzere mahallelilere ve miniklere veda etti Esenyurt’ta Minik Çapulcular şenlikle yaz okuluna veda etti Bir ay boyunca yoksul mahallelerde yaz okulları kuran Halkevleri, ‘’Okumuş insan halkın yanındadır’’ diyen Öğrenci Kolektifleri ve gönüllü öğretmenlerin birlikte yürüttükleri Esenyurt Yaz Okulu 24 Temmuz’da Akasya Parkı’nda yapılan şenlikle sonlandı. Çocuklar eğitmenleriyle birlikte Akasya Parkı’nın duvarına “Uğruna direnilen bir ağacın gölgesinde çocuklar büyüsün diye..” yazarak Gezi Parkı direnişine selam yolladı. Şenlik ilk olarak yaz okullarında eğitim gören çocukların bir ay içinde neler yaptıklarını gösteren sinevizyonun ardından ‘’Karagöz Gezi Direnişinde’’ gölge oyunuyla başladı. Gezi Parkı direnişini anlatan gölge oyunu hem minikler hem de büyükler tarafından ilgi gördü. Ardından Esenyurt Halkevi Başkanı Fırat Güzelad konuşma yaptı. Güzelad konuşmasında, verilen eğitimin gerici, piyasacı, cinsiyetçi anlayışına karşı yaz okullarının çocukları bilimle, kültürle, dayanışmayla, paylaşmayla hem eğlendirip hem de öğrettiklerini ve halkın eğitim mücadelesini verdiklerini dile getirdi. Herkesi yaşam alanlarına sahip çıkmaya çağıran Güzelad, Halkevleri olarak kavgayı büyütme sözü verdi. Çocuklar şenlikte ‘’Gökkuşağı Adası’’ adlı tiyatro oyununu oynadı. Gezi Parkı direnişine göndermelerin olduğu oyun tüm izleyenler tarafından ilgiyle karşılandı. Yaz okulu çocuk korosuyla devam eden şenlik dans ve gönüllü öğretmenlerin de sahne aldığı gecede hemşin horunu oynanmasıyla son buldu. Bursa Halkevleri Yaz Okulu çocukları, bir yıla daha şenlikle veda etti Bursa’da Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri gönüllülerinin bir ay boyunca çocuklarla sürdürdüğü yaz okulları 25 Temmuz’da gerçekleştirilen şenlikle sona erdi. 200’ü aşkın çocuk Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu-Eğitim Araçları Salonu’nda üretimlerini sergiledi. Şenlik öncesinde çocuklar Yeryüzü Sofrası’nda karınlarını doyurdu. Beş farklı mahalleden 250 çocuğun katılımıyla yaz okulu şubelerinde yapılan faaliyetlerle elde edilen resimler, origamiler ve el sanatları şenliğin gerçekleştirileceği salonun dışında sergiye açıldı. Sahneye öncelikle bir drama gösterisi ile Esenevler Pir Sultan Abdal Derneği Yaz Okulu çocukları çıktı. Gösteride çocuklar çocuk haklarını sırasıyla söyleyip, açtıkları “Çocuk aklı deme, çocuk haklı” pankartı ile engelli arkadaşlarının çevresinde dönerek söyledikleri şarkıyla büyük alkış topladı. Programın sunucusu minik Yasemin, öğretmenlerine ve yaz okulunda yer alan herkese teşekkür etti. Ardından Nilüfer Yaz Okulu çocukları Artvin Atabarı, Esenevler çocukları da Harmandalı oyunuyla sahnedeydi. Görükle Yaz Okulu çocukları da modern dansla izleyenleri büyüledi. Dans gösterileri sonrasında Öğrenci Kolektifleri adına konuşma yapmak için sahneye Nergiz Şişek çıktı. Nergiz, “Öncelikle 30 gündür tekrarladığım sözü şimdi bir kere daha tekrarlayacağım: Çocuklar sessiz olun!” cümlesiyle konuşmaya başladı. Nergiz, “Bizler siz veliler gibi okullarında kayıt parası ödeyerek eğitim hakkımızı üniversitelerde de bizlerden almaya çalışanları tanıyoruz. Bu yüzden eğitimin parasız olabileceğine inananlar olarak, küçük bir örneği olan ‘Okumuş İnsan Halkın Yanındadır’ kampanyası ile üniversitelileri halkla buluşturmaya çalışıyoruz. Umarız önümüzdeki yıllarda yine bir araya geliriz” diyerek sahneden ayrıldı. Halkevleri adına konuşma yapan Zafer Algül’de konuşmasında yaz okullarının gelişmesi için daha çok çocuğa ulaşılabilmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti. Algül, “Çocuklarınızı bizlere emanet ettiniz, gönüllü öğretmenlerimizle yaz okullarında bilimsel ve düşünsel etkinliklerle onlarda kazanımlar yaratmaya çalıştık. Belki matematiği öğretemedik ama onu sevdirdik, İngilizceyi öğretemedik ama İngilizceyi sevdirmek için uğraştık. Çünkü eğitim sistemi ile çocuklarımızı bilimsellikten uzak yöntemlerle eğitenlere karşı bizler kısa sürede olsa bunu sağlamaya çalıştık. Bir dahaki yaz okullarında daha çok öğrenciyle, öğretmen ile görüşmek üzere” dedi ve konuşmasını sonlandırdı. Gecenin sonunda solo ve koro parçalarıyla çocuklar şarkılarını seslendirmek üzere sahnede yerlerini aldılar. Solo parçaların ardından 200 kişilik çocuk korosu sahnedeydi. Çocukların parçalarını seslendirmeleri sırasında veliler de çocuklar kadar heyecanlıydı. Mersinli minik çapulcular şenlikte buluştu Genç Çapulcuların Mersin Karaduvar Mahallesi’nde yaptığı yaz okulu, 21 Temmuz’daki şenlikle kapanışını yaptı. Şenlikte Minik Çapulcular yaz okulu boyunca öğrendiklerini ve ürettiklerini mahalle halkıyla paylaştı. Mersin Karaduvar Mahallesi’nde yapılan yaz okulunda Minik Çapulcuların öğrendikleri halkoyunları ve koro konserinin yanı sıra, heykel ve resim sergileriyle renklenen şenlik, velilerin ve öğretmenlerin eşlikleriyle devam etti. Şenlikte genç çapulcuların yaz okulu boyunca çekmiş oldukları bir kısa film yayınlandı. Kısa filmden sonra Minik Çapulcuların yaz okulu boyunca üretmiş oldukları tüm sanatsal ve bilimsel faaliyetler sergilendi. Etkinlik sonunda gelecek yıl buluşmak üzere çocuklarla vedalaşan Mersinli Genç Çapulcular, “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır” kampanyasının bir parasız eğitim mücadelesi olduğunu ve üniversite öğrencileri olarak parasız eğitim mücadelesine devam edeceklerini söyledi. 24 Temmuz akşamı Minik Çapulcuların aileleriyle yemekte buluşan Genç Çapulcular, ailelerle paylaşmanın ve dayanışmanın simgesi olarak bir ortak sofra kurdu. Ortak sofrada ailelerle yapılan sohbetlerde yaz okulunun yıl içerisinde devam etmesi ve “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır” kampanyası üzerine konuşuldu. Kocaeli Gültepe’deki Yaz Okulu şenlikle sona erdi Kocaeli Halkevi’nin Temmuz ayının başından itibaren Gültepe Mahallesi’nde devam ettirdiği yaz okulu şenlikle sona erdi. Gültepe Mahallesi’nde ilk defa yapılan yaz okulu birçok çocuğa ulaştı. Yaz okulunda çocuklara eğlenceli felsefe, satranç, yaratıcı işler, eğlenceli deneyler, halk oyunları, tiyatro gibi birçok ders verildi. Yaz okuluna katılan çocuklar tüm ürettiklerini, öğrendiklerini yapılan çocuk şenliğiyle tüm mahallelilere sergiledi. Dans gösterisiyle başlayan etkinlik tiyatro oyunları, halk oyunları gösterisi ve şiirlerle devam etti. Mahallenin ilgi gösterdiği şenlik çocuk korosunun şarkılarıyla son buldu. Kocaeli Halkevleri Yaz Okulları Derince ve Körfez’deki şenliklerle devam edecek.
  2. http://www.youtube.com/watch?v=pAw5rjgHWc0&feature=player_detailpage
  3. Tarih26.07.2013 17:36 İngiliz bilim insanları, bir solucanın vücudunda ölümün, bir mavi florasan ışık dalgası gibi yayılmasını görüntülemeyi başardı T24 İngiltere'de Wellcome Vakfı ve Biyoteknoloji ve Biyolojik Bilimler Araştırma Konseyi'nin ortaklaşa geliştirdiği çalışmada, bir solucanın vücudunda ölümünün bir dalga gibi yayılması görüntülendi. Birce Bora'nın Hürriyet gazetesinde yayımlanan haberine göre, ölümün hücreden hücreye nasıl yayıldığı henüz tam açıklanabilmiş değil. Solucanlarda ise "ölümün", hayvanın içinde hücreden hücreye yayılış parlak mavi bir floresan ışık olarak açıkça görülebiliyor. Floresan görüntünün, "necrosis" adı verilen bir ölü hücreden kaynaklandığı belirtildi. University Collage London profesörlerinden David Gems, "Mavi floresan sanki mavi bir ecel gibi, ölümü vücutta yayıldıkça takip ediyor ve hayat sona erdiğinde o da sönüyor. Eğer bu yolu durdurursak, enfeksiyon gibi bazı durumların neden olduğu ölümleri geciktirebildiğimizi gördük" dedi.
  4. evrensel-insan şurada cevap verdi: Canraşit başlık Felsefe
    Akilcilik ile notr olmaz. Cunku akilcilik sadece kendine yontar ve kendinden tafaflidir. Duyguda da notrluk olmaz. Bu iki temel subjektiftir. Subjektiflik varsa, notrluk yoktur. Empati sadece ve sadece karsi tarafi bir cesit desteklemek onu uzmemek ya da ona acimak v.s. temelli bir yanasimdir ve bilincli bu temelde degildir. Bilincli empati ise yuksuzluktur. Burada da ayni celiski. Akil ve duygu ile notr olunmaz ve genelde empati de sadece karsi tarafi memnun etmek icindir. Mantik bir seyin yon ve yontemidir. Duygusallik ta bir yon ve yontemdir. Bu algilanamadikca da ne duygusal ne de akilsal fark ve yanasim algilanamaz. Notrluk te empati de bilinc isidir, cunku yuksuzdur. O yuzden duygu ve aklin notrlugu olmaz. Sahi sen notrlukten ne algiliyorsun? Hayir empati ya karsi tarafi dusunmek ya da notrluktur. Bu duygu da akilda olabilir. Yalniz bilinc gerektirir. Burada da kendi dediklerin ile celismissin. Madem bilinc olmadan empati olmaz ise, duygusal ve akilci empati nasil oluyor? Buradaki bilinc yuksuzluktur. O uclun her sey icin gecerlidir. Zaten insanoglu once algilar, sonra kavramsal ozdeslestirir ve kavramsal ifade eder. Neden birisi ile hemfikir olmak akilciliktir. Ayni aklin paylasilmasidir. Yine kendi dediklerin ile celismissin. Empatinin "sahteligi" kisinin akilci cikarindadir. Dedim ya kavramlari hepo biribirine karistiriyorsun. Verdigin asamalar insanoglu soyutlamasinin her turlusu icin gecerlidir. Bilinc akli yonlendirirse bireycilik olur, bilincin dusunceyi yonlendirmesi ise birey bilincidir.
  5. Herzaman yaptigin gibi yazilanlari kendince carptiriyorsun ve sirf kendi dogrunu oertaya koyma adina yazilanlari algilamiyorsun, ne yazilsa kendi dogruna yontuyorsun boylece kendi celiskini kendin ortaya koyuyorsun. O yuzden su an benim bu konuda sana yazacaklarim bitmistir. Ne zaman verildigi gibi algilar ve tekrar bilgi ve dusunce paylasimina donersen bakariz. Bakalim kendi dogrularin ve carpitmalarin ile karsi tarafla bilgi ve dusunce paylasmak yerine sadece "karsidakinin kendi carpitmalarinla kendince 'acigini' aramak" huyundan ne zaman vaz gececeksin?
  6. Konu korkmak degil; sizlerin olan demokrasiyi kullanarak, milleti cogunluk olarak geldiginiz yalanina karsi uyarmak. Zaten diktatorun her bir sozu yalan. Neyi ve neden bekliyelim. Hergun attiginiz yalanlara katlanarak sadece dindar ve kindar nesil yetistirmenize seyirci kalarak mi, yoksa yapilan rant talanlarina ulke topraginin karis karissatilmasina her bir kurumu en ince ve alt duzeyine kadar ele gecirmenize v.s. kisaca 2023'e kadar mi bekleyelim. Sahi 2023'te ne olacak?
  7. Karisma karsi tarafin algisidir. Zaten senin korumani istemiyorsa, karisiyorsun demektir. Demokrasi de tanimak ve temsil de vardir. Yani sadece bireyi korumaz, ona kendini tanitma ve temsil hakki da verir. Bu yoksa demokrasi yoktur. Devlet sosyal olabilir, ama demokrasi bu farki tasir. Milli deger etik degerdir. Din de etik degerdir. Iktidar askeri vesayetti. Devlet askerin elindeydi. O yuzden mi dogana islam yazilir din dersinde sadece sunni degerler verilir, cem evlerine izin verilmez. Sen bana musluman olmadigini aciklayabilen ya da olmayan bir iktidar soyle. Ya da devlet yetkilisi. Bir basin kurulusu ya da medya. Devlet direk sunniligi destekler. Tabi mki bir teokrasi yoktur. O da 80 ile adim atildi ve getirilmeye calisiliyor. Dine karismak derken, din adina konusmak anlaminda. Bu zaten taraflilik olur. Iste belki de inancsal/uygulamali islam ile ideolojik/politik islam farki da bu. Linkle gulucuk vermek te yeni bir moda mi?
  8. evrensel-insan şurada cevap verdi: Canraşit başlık Felsefe
    Notrluk duygu ya da akildan ziyade, bilinc icerir. Iste bu notrluk degil; sadece karsi tarafi kendi subjektivizmin ile kendince hakli ya da dogru bulmaktir. Ya da "teselli etmek/acimak" tir. Subjektivizimde akilci ise tarafsizlik olmaz, duyguda olabilir. Notrluk akilla ilgili degildir, cunku akil kendine yontar. Notrluk bilinc ile ilgilidir. Aksine duygusal karsi tarafliliktir. Empatide mantik yer alir. Akil kendine yontar, duygu ise karsi tarafa. Akil duygu mantik farkli hareket eder. Akilci mantik ve duygusal mantik tezattir. Buralarda notrluk yoktur. Birisini antipatik/sempatik bulmak zaten tarafliliktir. Bunun akil ya da duygu ile olmasi fark etmez. Antipatik ya da sempatik bulmamak ise bilinc isidir ve notrluktur. Yani verildigi gibi algilamak. Notrluk akil ile de duygu ile de mumkun degildir, bilinc ile mumkundur. Sart degil, duygu da olabilir. Rahatsizlik senin vermen ile ilgili degildir, karsi tarafin algisi ve senin de bunun farkina varman ile ilgilidir. Iki tarafin rahatsiz edilmemesinin karsi ucu karsi tarafa aittir. Sen bunu yapmak istemesen bile, karsi tarafi rahatsiz edebilirsin. Burada onemli olan onun bu rahastsizligini dile getirmesinden sonra, senin verdigin rahatsizligi kendine de rahatsizlik vermeden sonlandirmandir. Akil ile denetleme senin kendi yararin ile ilgilidir. Dogrular senin dogrundur.Akil genelde kendini hakli gorur, duygu ise karsi tarafi. Buradaki amac "karsi tarafi uzmemek" tir ki bu da bilinc tasimadigindfan kisi kendini uzer. Vicdanin duzeyini sen ancak kendin icin belirliyebilirsin. Karsi taraf sana rahatsizligini belirtmedigi surece de, onu rahatsiz edip etmedigini algilayamazsin. Ya da dusunce ve davranislarindan cikarmaya calisirsin. Eger bu niyette isen. Sempati empati degildir. Sempati karsi tarafta olmaktir. Bu iki turlu olur,akilla hemfikir olarak ya da duygusal karsi tarafi uzmeyerek. Burada akilla ozdeslesme vardir. Duyguda ise "acima/uzulme" v.s. temeli. Empatide ise akil olarak bir amac vardir, duygu olarak ta karsi tarafa "sirin gozukmek" Burada vicdan da notrlukte yoktur. Notrluk sadece karsi tarafa mantik ile ve bilinc ile yuk eklememektir. Ortada sadece karsi tarafi kendini lanse ettigi gibi algilamak vardir. Vicdandaki bilincte "kendine ve karsi tarafa zarar vermemektir" ve bunun karsi taraf ayagi, onun bunu hissettirmesi ya da senin onun dusunce ve davranisindan bu rahatsizligi hissetmen ile ilgilidir. Iste burada "karsi tarafa zarar vermemek" bilinc ile kendine de zarar vermeden, karsi tarafa verdigin zarari durdurmaktir.
  9. Okarismak degil, hakkini korumaktir. Sekulerlik ile demokrasi ayni seyler degildir. Kendine sekuler olmak ile, sekulerligi tanimak ayni sey degildir. Buradaki demokrasi sekuler olmayanin da hakkini korumaktir. Dini ikinci plana almak ve onun yerine milli degeri one cikarmak, laiklik degildir. En basta devletin iktidarin politikasindan bagimsizligi gerekir. Bu Turkiye'de bugune kadar mumkun olmamistir. Devlet ve hukumet hep iktidarin hizmetine girmistir. Devletin din ile bagi, dini olmamasi ve hem dinli hem farkli dinli hem de dinsize esit mesafede olmasidir. Demokrasi budur. Buradaki "kontrol ve revize" dine karisarak degil; dinin getirdigi hak ve ozgurluk ihlalini onlemek icin olabilir.
  10. evrensel-insan şurada cevap verdi: Canraşit başlık Felsefe
    Baska turlu sempatik ya da antipatik olunmaz , zaten. Cunku notr sempati ya da antipati olmaz. Empati kisinin kendinden baslar. Karsisindakini algilayabilme ve buna bir yuk yuklememe zaten algidir. Yani karsi tarafi kendi subjektivizminle degerlendirmemek. Burada konu duygu degil, algidir. Yani dusunce ve davranisi kendi subjektivizmin ile degerlendirmemek. Notrluk yuksuzluktur. Tarafsizlik degil. Eger bilincinde ise ve rahatsiz olursa. Bilincli olarak ta antipatik bulunabilir. Notr olmak kendi subjektivizmini katmamaktir. Sart degil. Rahatsiz olmasi kendine aittir. Karsi tarafa rahatsizlik verip vermediginin algisi ise baskadir. Empatinin bu temelde vicdandan ziyade algi ile ilgisi vardir. Mesela bir kisi sirf karsisindakine rahatsizlik vermesin diye, kendine rahatsizlik verir. Bu duygusal yanasimdir. Ya da kendine rahatsizlik vermesin diye karsi tarafa verir, bu da akilci yanasimdir. Ikisinde de vicdan ya yoktur, ya da ikinci plandadir. Zaten kendi dogrulari devrede ise notrluk yoktur, subjektivizm vardir. Ozaman sempati duyar. Duyarsa subjektif olur. Tabiki bu akilcilik ve karsi tarafi kandirmaktir. Yani subjektif cikar soz konusudur.
  11. Evet boyle gorenler liberallerdir. Aslinda olan emperyalist cikarin "demokrasi" kisvesi altinda uyguladigi insanlikdisi baski ve saldiridir. Bu ispatlanirsa ve ortayacikarilirsa, evet. Emperyalizmin iki yuzlulugunu algilayamayanlara soracaksin. 150 yil once, sene 1863'ler. Tarihi tam bilmiyorum, oturup arastirmak lazim. Turkiye ve O.Dogu'nun olamadigi ortada. Batida da genelde pragmatisizm hakim. Boyle bir talep olmazsa, zaten olmaz.
  12. Minik çapulcular Güvenpark’ta özgürlük ve umudun havasını estirdi 26 Temmuz 2013 Ankara’da 15 mahallede bir aydan bu yana süren Halkevleri Yaz Okulları, Güvenpark’taki şenlik ile sona erdi. Haziran Direnişi ile yeniden kazanılan Güvenpark, minik çapulcuların sesleriyle inledi. Çocuklar, özgürlüğü ve umudu tüm çalışmalarına ve üretimlerine yansıttı Halkevleri Yaz Okulları Şenliği için hazırlıklar erken saatlerde başladı. Parkın çevresine “Halkevleri Yaz Okulları Şenliği” ve “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır” pankartları asıldı. Çocuklar bir ay boyunca yaptıkları faaliyetlerin bulunduğu resimlerden sergiler hazırladı ve etkinlik alanının çevresine yerleştirdi. Farklı mahallelerdeki resim atölyelerinin en beğenilen üretimleri de park alanının çehresine asıldı. Minik çapulcuların resimlerinde direnişin simgeleri de eksik kalmadı. Güvenpark’ın içindeki havuzun dört yanında masalar kuruldu. Masaların bir bölümünde bir aylık çalışmaların ürünleri sergilendi. Çocukların yaratıcılıkları Ankaralılar tarafından ilgiyle izlendi. Bazı kişilerin çocuklara giderek çalışmalarını nasıl yaptıklarını sorduğu görüldü. İlker Halkevi’nin çocukları hummalı bir çalışmanın sonunda Hacivat-Karagöz’ler hazırladı. Sergide en anlamlı masalardan birisi de Dikmen Vadisi’nin çocuklarına aitti. Melih Gökçek’in evlerini başlarına yıkmak istedikleri çocuklar, Eğlenceli Mimarlık atölyelerinde öğrendikleri ile hayallerindeki kentin örneklerini yarattı. Hemen hemen tüm çalışmalarda yapraklardan ağaçların yer alması da dikkat çekiciydi. Cam boyama atölyesinden güncel bir çalışma: Diren Penguen! Hemen hemen her yaz okulunda seramik – cam boyama atölyesinde çalışmalar yapan Dikmen Halkevi’nin çocukları yaratıcılıklarını geçmiş yıllara göre biraz daha geliştirmişti. Bardaklarda “Diren Dikmen”, “Diren penguen”, “TOMA defol”, “Yaşasın mahallemizin direnişi” gibi yazılamalar yer aldı. Keçiörenli bir öğrenci hareretle çalışıyor. Tayyip Erdoğan buna çok kızacak. Çocuklar ayakları baş yaptı bile! Minik çapulcular, Dikmen Ahmed Arif Parkı’ndaki çay ocağında gördükleri ve “çaycı” diye çağırdıkları tutuklu direnişçi Sonel Temel’i de unutmadı. “Çaycıya Özgürlük” pankartıyla Sonel abilerine selam gönderdiler. Mutlu Halkevi’nin mutlu çocukları da bir diğer tutuklu direnişçi Hikmet Tanıl için özgürlük istedi. Çocuklar, bir ay boyunca yaptıkları çalışmaları Hikmet Abi’lerine göndereceklerini söyledi. Mamak Halkevi’nin minik çapulcuları, “Marjinal çocuklar” pankartıyla şenlik alanında kısa bir yürüyüş gerçekleştirdi. Ethem Sarısülük de şenlikteydi… Origami atölyesindeki çocuklar, tutuklu direnişçilere gönderilecek mektuplar için zarflar hazırladı ve atölyelerini izleyen herkesi tutuklu direnişçilere mektup yazmaya çağırdı. Dostlar-Tepecik’te barınma hakkı mücadelesi veren halkın çocukları taş boyama atölyesinde… Balon atölyesinin çalışmaları ne yazık ki çok uzun ömürlü olamadı. Alandan balon patlama sesi eksilmedi. Dikmen Vadili minik çapulcular yumurta boyama atölyesinde hünerlerini sergiledi. Günün sonunda yumurtaların büyük çoğunluğunda Melih Gökçek’in çizilmiş olması da elbette tesadüf değildi. Dikmen Vadili çapulcular, yaptıkları yumurtaları üniversiteli eğitmenlerine verdiler ve eklediler: “Siz bunlarla ne yapacağınızı iyi bilirsiniz…” Güvenpark’ta henüz kırılmamış “fışkiye”ler çocukların bir başka neşe kaynağıydı. Aileler hazırladıkları yiyeceklerle çocuklarının karnını doyurdu. Şirintepeli dansçıların sokak danslarına yönelik çalışmalarına da çok sayıda Halkevci de katıldı. Etkinliğin sonuna doğru tüm çocuklar, aileler ve eğitmenler parkın merdivenlerinde bir araya gelerek son çalışmaları hep birlikte izledi. Mamak’ta düzenlenen Onur Buluşması’nda sahne alarak on binlerce kişiye “Çapulcu musun vay vay” şarkısını seslendiren minik çapulcular, şenliğin kapanışını da yine aynı şarkıyla hep birlikte yaptı.
  13. http://www.turkish-media.com/forum/blog/1121/entry-7006-serbest-dusunurluk-free-thinking/
  14. Sekuler bilincteki bir kiside, dunya otesi bir inanc yer almaz. Aliyorsa, sekuler bilinc yoktur.
  15. Beni ilgilendirmiyor, ama belki seni ilgilendirebilir. Sen demek ki yazilanlari hic bir zaman algilayamiyorsun. Bir tanesini bile algilasan milliyetciligin bir core faith oldugunu algilar ve bir serbest dusunurun de core faithi olamiyacagini algilardin. Dedimya dusunce ve bilgi bittiginde niyet okuma ve etiketleme basliyor.
  16. Pasifik, 25 Ağu 2013 - 22:31 tarihinde , dedi ki Cunku hirsizlik yapmak bir suctur ve ceza gerektirir. Yani baskasinin malina onun rirasi olmadan el koymaktir.
  17. Yukaridaki soruyu milliyetciligi algilayamayan ve lakabimi milliyetcilik ile etiketleme niyetini okuyan sahsiniza sormak lazim.
  18. Ben katoliklik ile ilgili bir soruya yanit verdigimi dusunmuyorum. Yalniz sunu soyleyeyim, evrim ve bilimsel egitim ikinci planda. Boyle bir yorumu ben cikarmam. Cunku bu aristo mantigidir. Konu hak ve ozgurlukler ve bunun bireysel bilinc ile olan bagidir. Bireysel bilinc yok ise hak ve ozgurluk talebi de yoktur. O yuzden iki sey yapilir, ya zorla hak ve ozgurluge zorlanir ki bunu zaten emperyalist zihniyet politika ve ekonomik cikar olarak O.D. da yapmaktadir. Yani "Ulkelerin kendi kaderlerini kendi tayin hakki" ni "ulkelerin kaderlerini ben tayin ederim" e donusturmek. Ya da devlet bireysel bilinc verir. B.B.'da da bu bilinc en az 300 yildir verilmektedir. Dolayisi ile bireysel bilinc almamis kisi de eger B.B.'de dogdu ise ya da yasiyorsa, ister istemez bundan etkilenecek ve kendi talebi adina sesini yukseltecektir. Ya da birileri ona bu ses yukseltme de yasrdimci olacaktir. Yoksa devlet ailelerin nasil cocuk yetistirdigine karisamaz ve mudahele edemez. Bu hak ve ozgurluk ihlalidir. Dogrudur boyle algi senin algi duzeyindir. Devletini mi soruyorsun? "Hakir gormek" bir algidir ve bakis acisidir. Bunu yapan ya soyo-etik bilince sahip degildir, ya da sahiptir de boyle yapmak ta politik bir cikari vardir.
  19. Tanim yapmadan neye gore bir dusunce ve davranisin ahlakli ya da ahlaksiz yorumunu yapiyorsun?
  20. evrensel-insan şurada cevap verdi: Canraşit başlık Felsefe
    Mesela sana iki ornek vereyim. Hak-em yuksuz Hakli/hakki-pozitif subjektif yuk Haksiz/hakki degil/yok-negatif subjektif yuk Ayrica tanri em yuksuzu, ya inancsal ya da varliksal sifat ile birlikte kullanilir. Inanc-em yuksuz Inancli-pozitif subjektif yuk Inancsiz-negatif subjektif yuk Varlik-em yuksuz Var-pozitif subjektif yuk Yok-negatif subjektif yuk. Tanrinin varligi-ikilem Tanriya inanc-ikilem Tanrinin varligina var ve yok Tanrinin inancinas inanma ve inanmama. Varlik-var ve yok-karsitlik Inanc inanma/inanmama-karsitlik Tanrinin varligi ikileminin varliksal karsitli teke indirgenmesi-tanri var/tanri yok Tanriya inancin ikileminin inancsal karsitli teke indirgenmesi-tanriya inan/tanriya inanma Tanrinin varligina inanc-Ucleminin Tanrinin varligina inan/inanma karsitligi Tanrinin varligina inanc-ucleminin Tanrinin inancini varla/yokla karsitligi
  21. Metafizik inanclar iki turludur; Inancsal-Fizik otesi Varliksal-Ideolojik Ideolojinin ve inancin dogrulamasi-Akilci ve core faith
  22. Ahlaklilik bir yorumdur. Sen once ahlaki tanimla.
  23. Dedigim gibi kaderciligin ister yaratilisdan, ister maddeden ister dogadan v.s. gelmis olmasi akilcilik olarak ayni yere varir. Ya insanoglunu kendi yarattigi akilciliga teslim edersin, ya da boyle bir teslimiyeti sadece insanoglunun aklinin yarattigini algilar farkina ve bilincine varirsin. Yoksa kaderciligin her bir cesidi ideolojik inancsal dogrulama olarak ayni teslimiyet kapisina cikar.
  24. Bana gore oyle. "Bireysel bilinc olmama" diye bir algi yoktur. Cunku devlet ve kurumlar bireysel bilinc vererek yetistirir. Soyle dusun, devlet bir kiza gidip "ailewn seni zorla mi evlendiriyor?" sorusuna "hayir" yaniti aldiginda, "yok senin bireysel bilincin yok, sen ne dedigini bilmiyorsun, ailenin baskisi altindasin" v.s. deyip; kizin "evet" demis gibi devletin hareketi, kizin dedigine ters dusmek ve hak ve ozgurluk ihlalidir. Eski hastalik nuksetmis yine. Ustelik yazilanlardan hic bir sey algilanmamiscasina milliyetcilik yaftasi vurularak ve niyet okunarak. Sen milliyetciligin de anlamini bilmiyormussun, meger. Bu da niyet okuma ve senin soylemin. Baska kimse soylemedi. Evet, mantiken olamiyor. Bir kisi once bir seyin bilincine kendi varacak ki, sonra onu baskasina iletsin. Iste oyuzden T.C.Devleti ne bireysel bilinc, ne sosyo-etik bilinc ne de sosyo-psikolojik bilinc sahibi degildir. Belki gezi parki halk direnisi onlara bir rahatsizlik verir de; ezberlerini bozarlar ve beyinde yer etmis kohnelesmis seyleri sorgularlar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.