Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Ocumlue T.C. icindi. O konudaki bahanen nedir? Yani diyanet ile laikligi nasil bagdastiriyorsun? O zaman deniz gezmis ne alaka? 60 darbesi neden yapilmistir?
  2. Ulusalcilar yani kemalistler/Ataturkculer oyle demiyorlar. 1960'i darbe olarak bile gormuyorlar.
  3. Deniz Gezmis Kemalist midir?
  4. Bir devletin din ve mezhep temelli bir diyaneti varsa, o devlet laik degildir. Gerisi sadece laik olmayan duzeni laik diye "yutturmaya calismaktir"
  5. Ortaklasan nedir/kimdir kim neyi ortaklasir? Ayni anlamda degildir. Olmadigi da sosyal yapisi olmayan devletlerden ve toplumu tek duze yonlendiren devletlerden bellikdir. Kolektivizm: Halkın kitle olarak anlaşılması." Iste toplumsallik ve olmayan sosyal fark niteligi tam da burdadir. Neden boyle demis, yani halkin ne olarak anlasilmasi olabilir, kitle olarak anlasilmasinin disinda.
  6. 1960 darbesi kimin darbesidir? 1960-80 arasi olan nedir? Sahi sen kemalizm den ne algiliyorsun?
  7. Ah bir de sirf yanit yazmak icin yanit yazilmasa!
  8. Wiki o basliginda kemalizm den bahsetmiyor. Kemalizm den ben de bu baslikta bahsetmedim. Sadece fasizmin ne oldugu aciklamasi ile kemalizmin mukayesesini istedim.
  9. Ideoloji ile doktrin arasindaki fark nedir? Ideoloji nedir? Doktrin nedir? Kemalizm turkiye icin yeni degil miydi? Baska bir ulke alip aynisini kendi ulkesinde uygulayamaz mi? Bir seyi illa onermek mi gerekir? Mussolini hitler kendi fasizm algilarini kendi ulkeleri icin uygulamadilar mi? Farkliydilar, o zaman her ikisini de fasizmin altinda birlestiren neydi? Nedir bir yerde fasizm oldugunun kaniti?
  10. Fasizm basliginda kemal.izm den niye bahsetsin? Referans ta bir kaynak cesidi degil midir? Hem de ana kaynak. Yaaziyi iyi oku. Her paragrafin altinda "Kemalizm ile mukayese edin" yaziyor. Yaziunin istedigi bu. O yuzden fasizm ya da kemalizm tartisilmiyor. Fasizm ile ilgili yapilan aciklama isiginda bunun kemalizm ile mukayesesi isteniyor.
  11. "Gen bencildir" derken gene bencillik eklemek ne oluyor? Soyutu somutlama mi? Somutu soyutlama mi?
  12. "Gen bencildir" derken gene bencillik eklemek ne oluyor? Soyutu somutlama mi? Somutu soyutlama mi?
  13. Sadece kutuplastirma da degil. Ayristirma ve otekilestirme.
  14. Kaynagini "vikipedia.org " olarak ve ordan yaptigim alintilari da " " arasi olarak baslikta belirttim. Kaynak tam olarak
  15. "taraf olmayan" zaten "bertaraf olandir" kah kendi secimi ile kah korkutularak. "Bertaraf olan da zaten karsi tarafta yer alan" demektir.
  16. Kemalizm ya da diger adiyla Ataturkculuk ile hemen hemen Avrupa'da ayni tarihlerde ortaya cikan ve adini italyan lider Benito Mussolini'nin 1922 yilinda baslayan iktidarindan alan fasizmin, geneldeki ozellikleri ile kemalizmin 6 oku ve de 1923-80 arasi devlet iktidar ve hukumet eliyle uyguladigi rejimin birbiri ile olan benzerlikleri temelinde; Kemalizmin bir fasizm cesidi olup olmadigi ortaya cikar. Buradaki en onemli sorun, hert zaman oldugu gibi dil ve turkceye tercume sorunudur. Mesela sosyal ve toplumsal turkce de ayni algilandigindan, sanki turkiye'de devlet sosyal mis gibi algilanir. Toplumsal kollektive ve ideolojisi kollectivizm dir. Yani turkiyedeki devlet sosyal degil, toplumsaldir. Fark ilk basta nicelik nitelik farkidir. Diger fark tum toplumu tek bir temelde yonlendiren toplumsal devlet ile, toplumun her turlu sosyo-etik farkini farklariu ile birlikte kucaklayan sosyal devlet farkidir. Kollektive, social yani sosyal demek degildir. Ayni hata laiklik ve sekulerite de islenir. Turkiyede devlet, sekuler nitelikte degildir, laiklik niteligi de "sakattir." Goruldugu gibi, tamamen bati kaynakli olan kavram ve terimlerin, batidaki anlami ile turkceye yapilan tercume anlami ayni degildir. Bu basta hem devleti hem de rejimini tanimak/tanitmak adina s1k1nt1dir. Gelelim fasizmin ne olduguna; "Faşizm, radikal otoriteryan milliyetçi bir siyasî ideolojidir." Yukaridaki cumlede, kemalizm de hangisi yoktur? "Faşistler; bireylerin millî kimlik altında tek kişi olarak birleştiği bir organik ulusal komüniteyi esas alarak, kendi milletlerinin yükselişini amaçlarlar; ayrıca disiplin, endoktrinasyon, fiziksel eğitim ve öjenik unsurlar yoluyla halk seferberliği arayışı içinde olan totaliter bir devlet aracılığıyla ortak bir ata ve kültür gibi birey ötesi bağlarla birleşirler. Faşizm, millet üzerinde dejenerasyona sebep olduğu düşünülen veya milli kültüre uyum sağlamayan yabancı tesirleri defetmeyi hedefler." Kisaca birey bilinci yerine toplumsal kisilik hakimdir. Yani kisinin kendi degil, fasizm ideoloji ve inanci on plandadir. Kemalizm ile mukayese edin. "Bir rejimin faşist olarak nitelendirilebilmesi için, o rejimin ideolojisinin milliyetçi olması ve milletin varlık ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutması gereklidir. Bu yönüyle halkçılığı (popularizm) da içermeli ve sadece zenginlerin veya işçilerin değil, milletin bütün fertlerinin refahını sağlamayı hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmak için ise ekonomi üzerinde sıkı bir devlet kontrolü uygulamak, işçi ücretlerinin yeterli olmasını sağlamak, keyfi işten çıkarmaları önlemek, hayat pahalılığının önüne geçmek için fiyat kontrolü uygulamak gibi önlemler uygulamak faşizmin politikalarındandır. Faşizm, sınıflar arasındaki çelişkileri ortadan kaldırmayı öngörür. Bu yönde devlet eliyle korporatif sendikalar kurulur ve işçi ile işveren arasında anlaşma sağlanır. Toplumdaki yoksul ve orta sınıfın ihtiyaçları devlet tarafından en iyi şekilde karşılanır; örneğin Almanya'da çıkan toprak yasasıyla köylülerin topraklarının ipotek yoluyla ellerinden alınmasının önüne geçilmiş ve fırsatçı sermayenin köylüyü sömürmesi engellenmiştir." Kemalizm ile mukayese edin. "Faşizmin amacı bir toplumu birlik-beraberlik, ulusal değerler, tarih bilinci, vatan-bayrak-devlet üçlemesi, halkçılık ve devletçilik gibi anlayışların altında bütünleştirmektir. Vatansever ve milliyetçi olmakla birlikte -özellikle de nasyonal sosyalizmde- ırkçı boyutlara varabilmektedir. Milliyetçi veya ırkçı fikirlerin benimsenmesi ülkelere göre değişmektedir; örneğin İtalyan faşizminde "İtalyan vatandaşlığı" kavramı ön plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde ise "Alman kanı taşıma" düşüncesi ön plandadır. Mussolini'nin doktrininde vatandaşlık kavramı vurgulanırken, Hitler'in doktrininde ise kan bağı vurgulanmaktadır. İtalyan faşizmi milliyetçidir, Alman nasyonal sosyalizmi ise ırkçıdır." Kemalizm ile mukayese edin. "İdeoloji ve Amaçlar Faşizmde toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak ilan edilir. Gerek devlet gerekse de iktidarın dünya görüşüne göre ve lider ilkesine göre örgütlenir ve belirlenir. Basın ve yayın kuruluşlarının mevcut ideolojiye göre yayınlar yapması zorlanır. Hakim görüşe zıt düşünceler ve muhalif seslerin çıkması çeşitli baskı unsurlarıyla önlenir. Aykırı yayın yapanlar sansürlenir, kapatılır veya başka türlü yollarla engellenmeye çalışılır. Böylece hakim düşüncenin karşısına farklı düşüncelerin çıkmasının önüne geçilmiş olunur ve tek tip düşünce, toplumda baskın hale getirilir. Faşizmin boyutu, bu koşulların ne kadarının somut olarak uygulamaya geçirildiğiyle doğru orantılıdır. Lider ilkesi: Bu ilkeye göre toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak ilan edilir. Gerek devlet gerekse de yönetim dünya görüşüne göre ve lider ilkesine göre örgütlenir ve belirlenir. Aynı şekilde işletmelerde de patron ve işçi arasında işletme yöneticisinin iktidarına dayalı bir ilişki kabul edilir. Milliyetçilik ve vatanseverlik: 19. yüzyıl boyunca yükselen milliyetçilik 20. yüzyılda çeşitli ve aşırı boyutlara varmıştı. Faşizmde milliyetçilik en ön plandadır ve temel ideolojidir. Vatanseverlik ve milli değerler her fırsatta vurgulanmaktadır. Antisemitizm ve ırkçılık: İtalyan faşizminin özünde ırkçılık yoktur, milliyetçilik ve vatanseverlik vardır. Fakat Alman nasyonal sosyalizminde ise katı bir ırkçılık mevcuttur. Popülizm, anti-komünizm ve anti-kapitalizm: İtalyan faşizmi ve nasyonal sosyalizmde popülizm ön plandadır. Kapitalizm tümüyle veya zararlı yönleriyle reddedilir. Korporatif ekonomi uygulamaya konur. Komünizm, faşizmin düşman ideolojisi kabul edilir. Bunun nedeni komünizmin faşizme ideolojik olarak ters düşmesidir. Hukukun işlevselleştirilmesi. Rejim karşıtlarının ve aşağı görülen halk gruplarının idam edilmeleri ve/veya öldürülmelerinin haklı görülmesi ve bir devlet politikası olarak yürütülmesi. Bir ulusa, kültüre ya da “ırka” üye insanların toplumun geri kalanı üzerinde üstün oldukları iddiası. Bu yaklaşım aynı zamanda lider ilkesinde de ifadesini bulur. Belli bir kişi diğer herkesten ve topluluktan daha isabetli kararları alabilir durumdadır. Otoriter iktidar biçimleri ve sıklıkla totaliter bir sistem. Totalitarizm Alman ve İtalyan faşizmlerinde ön plandayken, Avusturya faşizmi ve falanjizmde vurgulu değildir." Kemalizm ile mukayese edin. "Şekilsel ve Örgütsel Özellikler Devlet içinde ve yanında başka bir devlet olan silahlı gizli servisin merkezi önemi. Kendi taraftarlarının gözetim altında tutulması. Militarizm: Ekonomik hayat da dâhil olmak üzere toplumsal hayatın militarize edilmesi. Militer kitle yürüyüşleri ve büyük gösteriler faşizmin en önemli görünüşleridir. Bilimlerin taraflılık yasasının egemenliği altına alınması. Kitle seferberliği, parti propagandası yoluyla toplumsal alanın ve kitle iletişim araçlarının tekelleşmesi çabası. Toplumun sürekli kışkırtılması, devrimci ilan edilen konular lehine zorunlu coşkunluk. Kolektivizm: Halkın kitle olarak anlaşılması." Iste toplumsallik ve olmayan sosyal fark niteligi tam da burdadir. Yani halk bir nicelik yigini, sosyal bir niteligi yok ve o yuzden sadece devletin ona verdigi niteligi tum toplumun nitelik olarak almaya zorlanmasi "Mussolini’nin stato totalitario kavramından beri faşist anlayış özel yaşama kadar toplumsal hayatın her alanında hak iddia eder. Aile çocuklarla halk birliğine katkı yapacak olan davadaşlık birliği olarak düşünülür. Pasifizmin aşağılanması. Bunun yerine hareket adı altında militarizmin ve savaşın yüceltilmesi. Politik karşıtın ortadan kaldırılması eğilimi. Faşizme göre karşıt düşmandır ve bir an önce yok edilmelidir. Bu söylem esas olarak kitlelerin faşist yönetime örgütlenmesi amacıyla kullanılır. Parti milisleri. Paramiliter çeteler. Estetikleştirme ve mistikleştirme. Özellikle ulusun kendi tarihine yönelik mistikleştirilmiş bir algı. Yiğitliğe, kahramanlığa ve savaşçılığa vurgu. Ataerkil yapıların yüceltilmesi. Gençliğin vurgulanması. Gençliğin dinamizminin savaş taraftarlığıyla ilişkilendirilmesi. Kimi ülkelerde bir yandan monarşi ve ruhban sınıf önderliğine yönelik vurgu, ama diğer yandan dini unsurların yerini alan ilerleme ve teknoloji inancı." Kemalizm ile mukayese edin. "Ekonomi Hem kapitalizmi, hem de komünizmi reddeden bir doktrin olan faşizmin ekonomi politikası korporatizm isimli sistemdir. Korporatizm, toplumu organizmacı bir gözle görmenin bir sonucu olarak her kesimin tüm faaliyetlerinin amacını dayanışma ve ortak çıkara indirgeyen politik bir yaklaşımdır. Tahmin edileceği gibi burada farklı kesimlerin farklılıkları ancak ortak çıkar ya da devletin faydası ekseninde okunduğu müddetçe yaşayabilir. En tipik örneği Mussolini dönemi İtalya uygulamasıdır. Korporatif ekonomi ile İtalya'daki işsizlik azalmış ve milli gelir yükselmiştir. İşçi ile işveren, emek ile sermaye gibi arasında sorunların bulunduğu ekonomik tarafların ve toplumsal sınıfların arasındaki problemleri faşist devlet uzlaşma yoluyla çözmeye çalışır. Örneğin İtalya'da devlet tarafından kurulan ve Faşist Parti'ye bağlı olan sendikalar yoluyla İtalyan emekçilerinin hakları savunulmuş ve sermayenin işçi sınıfını ezmesinin önüne geçilmiştir. Sermaye sahiplerinin toprak ağalığı yapması yasaklanarak her şey devlet gözetiminde tutulmuş, ülkenin emekçi sınıfı olan işçilerle sermayeyi elinde bulunduran işverenlerin dayanışma içinde bulunması sağlanmıştır. Faşist sistemde devlet her şeyden üstün olduğu için sermayeyi elinde bulunduran zengin iş adamları Faşist Parti mensuplarına söz geçiremiyor, böylelikle sermaye devletin oluyor; bu sermaye de halkın çıkarına kullanılıyordu. Faşist sistemin korporatist ekonomi politikaları sayesinde İtalyan halkı refaha kavuşmuş ve sınıflar arasındaki sorunlar ortadan kalkmıştır. Çünkü faşist yönetim belli bir sınıfı değil, tüm ülkenin çıkarlarını düşünen politikalar uyguluyordu. Faşizmin ekonomi politikası daha çok orta sınıf tarafından desteklenmiştir." Not: " " icindeki cumle ve paragraflarin linki asagidadir. Vikipedi.org Kemalizm ile mukayese edin. Gorundugu gibi kemalizmin bir fasizm cesidi olup olmadigi yukarida yazanlar ile T.C. de olanlar ile mukayesedir. Tabi burada kemalist Ataturkcu acisindan ve onun duygu temelinden bakmak, cogu benzerligin gorulmemesini saglayabilir. Bunun tek bir cozumu vardir, her kim ki boyle dusunur, caresi yukarida yazanlardan hangilerinin kemalizm de olmadigini aciklayarak vermektir. Eger bilgi ve dusunce temelinde bu mukayese degerlendirilemezse zaten yukarida yazanlar fasizm olarak algilanabilirken, kemalizm cesitli bahaneler inkarlar karsi cikislar ve aciklamasiz muhalefet ve suclama v.s. ile bunun disinda tutulacak ve arada gercekte degil sadece duyguda akilda ve inancta olan bir fark yaratilmaya calisilacaktir. Onemli olan ezber bozabilmek ve tum sorgulanmazlarimizin sorgulanabilecek hale getirilebilmesi ve notr temelde konu ve kavramlarin duygu seline kapilmadan tartisilabilir olmasidir. Zaten ve belki de bunu bu gune kadar basaramadigimiz icin, herkes kendi inanc ve ideolojisinin ve ona verildigi haliyle ezberini bozamamaktadir. Boyle kaldigimiz surece de kimse tarihinin ne oldugunun bilincine ve farkina varamayacak kendisine verilen ezber ve sorgulanmaza biat ederek sadece savunmaya korumaya buyuk bir iman inanci ile devam edecektir. Hani bir deyimimiz vardir "dost aci soyler" Aslinda bugunku diktatorun uygulamalarinin da fasizm ile ne kadar bagdasip bagdasmadigini da burdan degerlendirebiliriz. Sonucta POLITIK VESAYET iktidar olarak topluma tek bir yonlendirim olarak dayatildiginda, ne bireyden ne hak ve ozgurluklerden ne demokrasiden, ne sosyal bir devletten v.s. soz edilemez. Politik olarak dayatilan vesayet, askeri, sivil, milli, dini v.s. olmus fark etmez. Devlet sadece kendi adina kullanacagi kullar ya da toplumsal kisiler yetistirir. Ustelik bu politik vesayet icerik ve yer degistiginde de nesiller arasi bilgi dusunce egitim ogretim v.s. istikrari da yok olur.Iktidarin yonlendirdigi Bir onceki milli/askeri nesil, yeni bir iktidarin yonlendirdigi bir sonraki dini/sivil nesil ile dialog kuramaz, ancak kutuplasir ve otekilesir. Iste ulke ve toplumumuz kuruldugundan beri de yasanan budur.
  17. Bilindigi gibi kurd varligi bes farkli ulke ve topluma bolunmus olup, bu bolunmuslugu; sirf kendi ile Ermenistan arassinda kendine taraf bir politik "kurdistan" kurma amacli Israil' in ve basta ABD olmak uzere emperyalizmin destekledigi zaten BOP projesidir. Kurd varligini kurd halkinin evrensel hukuk insan haklari temelindeki hak ve ozgurluklerin yasama gecmesi acisindan, bu politik cikar disinda bir seyler beklemek, safdilliktir. Sonucta halki ezenin ve kendi politik cikari ugruna harcayan ve kullananin kendi sosyo-etik milli tarafindaki olmus olmasis, halk acisindan pek de bir seyi fark ettirmez. Dolayisi ile dun Diyarbakir'da olanlar ve de BOP temelinde olacak olanlar, sadece politik ekonomik v.s. cikar amaclidir. Hem Turkiye'de hem de geri kalan dort ulkede. Her bes ulkedeki kurd halkina birseyler saglayacagi da dusunulemez. Cunku her hangibir halk digerlerine sosyo-etik ustunluk ya da hakimiyet sagladikca, boyle bir devlet ya da hukumet; ne cagdastir ne de ozgur bireyler yetistirebilir.
  18. Bu son iktidar doneminde, artik algisi ve bilinci acik olan herkes; diktatorun politikasinin ayrimcilik ve ayristirma/kutuplastirma oldugunu algiladi. Bunun bilhassa su son bir senede ornekleri o kadar cok ki saymakla bitmez. En son ornegi insanoglu turunun fiziki farktaki iki cinsini "kizli/erkekli" olarak ayirmisti. Butun bu ayrimciligina, yine T.C.tarihinde bir ilk olarak yeni bir ayrimcilik ekledi. Daha ulke ve toplumu, sosyo-etik fark olarak milli temelde kurd varligini tamamen icsellestirememis ve hala tartisirken; diktator, yeni bir ayrimciliga KURD AYRIMCILIGINA imza atti. Aslinda hem ulke ici diktatorlugunu ve otoritesini korumak ve kabul ettirmek adina, bu yaptigi son ayrimcilik; tamamen kurd varliginin yogun oldugu cografyada alinacak oy potansiyeline dayaniyor. Daha bir ay once "demokratiklesme paketi" adi altinda kurd varligina hic bir sey vermeden cok sey vermis gibi gorunerek, ya da vereceginin izlenimini yasatarak yaptigi girisim ile, henuz Anayasa ortada oldugu gibi dururken ve kurd varligi resmi hic bir icerik kazanmamisken; kurd varligini politik olarak temsil eden, politik hareketler temelinde, diktator sadece Barzani'yi secti. PKK, PYD, BDP, KCK, Kandil ve A. Ocalan bu secimde geri planda kalmis gibi gozukuyor. En azindan diktatorun konusmasindan tum kamuoyu algisi "kurd politik hareketini" ayirdigini gordu. Cunku diktatorun bu govde gosterisi, yukarida adi gecenleri pek memnun etmedi. Ustelik sanki diktatorun bu guttugu ayrimci politika, turkiye bunyesindeki kurd varligina bile yonelik degildi. Bilindigi gibi klavye'ye ayni pakette giren "q,w, x" harfleri de aslinda ses olarak turkce de bir yenilik degildi. Mesela, Kurd, turk, hukumet, hukum, kumes, kulah v.s. gibi k'nin u ile desteklendigi kelimelerde, k nin cikardigi ses, zaten q dur. W ise kuvvet, van, v.s. gibi dudaklar kapanmadan cikarilan v sesidir. X ise bilindigi gibi "ks" birlikteliginin sesidir. Bu acidan eger "dagdakiler inecek ve cezaevleri bosalacak" ise; burada kurd varliginin tanimi temsili her turlu hak ve ozgurlugunden ziyade, eger uygulanir da sonuc verirse, terorun sesinin kesilmesi olarak yansiyabilir. Yalniz PKK durumdan pek memnun degil ki, bir kac gundur bir hareketlenme yasaniyor. Suriye'de rejimin teroru destekleme eliyle sona erdiginden, PYD'de diktatorun alani disina dusmus durumda. Bakalim bu Diyarbakir "cikisi" onumuzdeki gunlerde neler getirecek?
  19. Orta oyununun, son temsilcisi idi. Yakinlarina vesevenlerine bas sagligi dilerim.
  20. http://www.turkish-media.com/forum/topic/321487-diktator-ve-hatay-ili/
  21. Ulus algisi ve anlalisi, tek bir milliyetin digerlerine hakim ve ustunlugu ve de onlar uzerindeki vesayeti ve de bu vesayeti politikanin araci olarak kullanma ve iktidarin kendi politikasini devleti ve hukumeti ele gecirerek uygulamasi anlam ve iceriginde artik cag disidir. Ancak ozgur bireyler her turlu sosyo-etik farklari ile birlikte, tek bir cografya, tek bir devlet, tek bir toplum altinda yasayabilirler. Bu da ancak sivil sosyal evrensel hukuka ve onun insan haklarina bagli her turlu bireyin sosyo-etik farkini koruyan taniyan bir devlet eliyle ve bu sosyo-etik farklarin hukumet ya da iktidar cikar politikasi olmamasi sarti ile.
  22. Ulke sadece polis devletine degil; "taraf olmayani bertaraf eden" bir devlet ve polis terorune dondu. Hem teroru kendi estirmek, hem de ic ve dis terore destek vermek anlaminda. Ustelik taraf olmayani "terorist" olarak ilan ederek.
  23. Gen ne anlamda bencildir? Bencillik insanoglunun yasam ve iliskiden ogrendigidir. Gen bir fenomen olarak, herhangibir aklin yarattigi bir kavrami ve sifati bunyesinde tasimaz.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.