Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Bilindigi gibi, bazi konularda yolsuzluk iddiasi uzerine ilk elde 52 kisi goz altina alinmis, bazilari serbest birakilmis ve bakanb iki oglu olmak uzere de bazilari tutuklanmisti. Bunun uzerine hukumet adi gecen bakan ogullarinin babalarini ve baska bir bakani iddia uzerine bu yolsuzluklara adlari karistigi gerekcesi ile bakanliktan aldi ve yeni bir kabine kurdu. Buradaki ilk sorun, hukumetin bu yurutmenin gozaltilarindan hem devletin yetkililerinin hem de hukumetin haberinin olmamasi idi. Bunun uzerine hukumet DEVLETE VE ISLEYISINE HEM YASAMA HEM DE DEGISTIRME ILE KENDINCE gereken mudaheleyi yapti ve hukumetin tamamina ve basina kadar uzanacak olan gozaltilarin onunu kesti. Kisaca yargi yurutmeye harekete gecmesi icin gorev verdigi halde, devlet ve emniyetin basindakiler bu harekete gecisi yargiya karsi cikarak baslatmadi. Simdi ulkedeki sistemin isleyisine bir bakalim. Yasama- TBMM olarak iktidarin yani diktatorun elindedir. Yurutme, hem yasamaya gore hem de yarginin verdigi goreve gore hareket eder. Yurutme- devlet iktidarin gudumunde ve emrinde oldugundan, iktidarin emri ile calisan bir koludur. Yargi- Eldeki yasalarla yurutmeye gorev verir. Bu temelde, diktator- hem yasamanin hem yurutmenin hem de yarginin kontrolunu elinde tutmaktadir. Peki olan nedir, yasa degisiklikleri yargiya bir mudaheledir. Gorev degisiklikleri yurutmeye bir mudaheledir. Tum bu mudaheleleri yapabilme yetkisi de diktatordedir. Peki YARGININ CALISABILMESI ICIN, YURUTME YAGININ DEDIKLERINI YAPMAK MECBURIYETINDE IKEN; NASIL OLURDA YURUTME BASI VALILIK VE DE EMNIYET YARGININ YURUTME EMRINE KARSI GELEBILIR? Iste ulke ve toplumun su an geldugi durum budur. Yasama yurutme ve yargi her turlu diktatorun baskisi ve insiyatifi altindadir. Hem yarginin yurutme emrini onleyecek yasamayi cikarir, hem de yurutmeyi yarginin emrine uymamasi icin baski altina alir. Boylece yasama ve yurutmeye bagli olan yargi islemez hale gelir. Yasama, sadece yargiyi onleyen yasalari cikarmak ile kalmaz, yurutmeye de kendi iktidarinin elemanlarini getirerek, yarginin yurutmeye verdigi emrin yurutme tarafindan uygulanmasini onler. Yurutmenin yarginin verdigi gorevi yerine getirmemesi bir Anayasa ihlalidir. Yarginin cikarilan yasalarla gorevini yapamaz hale getirilmesi bir Anayasa ihlalidir. Yasamanin yurutmeye baskisi bir Anayasa ihlalidir. Yasamalarin Anayasaya uygunsuzlugu bir Anayasa ihlalidir Iste butun bu ihlallerin KIMSE TARAFINDAN HESABININ SORULAMAMASI VE Yasama ve yurutmenin tum yaptiklarinin Anayasaya uygunluk DENETLEMESININ YAPILAMAMASI ise, Turkiye 'de bir devlet olmadiginin, denetleme olmadiginin, yargi olmadiginin bir delilidir. Kisaca diktatorun dusuncesi sudur" yeni gozaltilar tamamen bana yonelik ve aileme yonelik, dolayisi ile yurutme beni ve ailemi sorgulamamalidir, bunun icin de yarginin emrini yerine getirmemelidir. Bunun olabilmesi icin, once yargiya engel yasalari cikarmak gerekir, ve de yurutmeyi yargi emri ile uygulayacak olanlarin tamamen benim tarafimda olmalarini saglamak, olmadigini dusunduklerimi ise gorevden almak gerekir" Iste diktator bunu yaptiginda olan sudur. Yargi cikan yasalarla calisma alanini kucultmustur, yargi yurutmeye emir gorev verip onlarin calismasini saglayamamaktadir. Ulke de, yasama, yurutme ve buna bagli calisan yargi, yargi gorevlerine atananlar, sayistay, yargitay, ve de paraleli suclama mahkeme hakimler kisaca adalet adaletsizlige itiraz yollari, devlet devletin emniyet polis vali kurumlari ele gecirilmis, SISTEM, DUZEN VE REJIM TAMAMEN DEGISIME UGRATILMISTIR. Ne bir cumhuriyet, ne bir devlet, ne bir hukumet, ne bir yasama yurutme ve yargi, ne bir denetleme kurumu sayistay, ne bir yargi kurumu yargitay, ne bir adalet kurumu mahkemeler, avukatlar, savcilar, hakimler DIKTATORUN DIKTASI DISINDA CALISAMAMAKTA VE HAREKET EDEMEMEKTEDIR. En azindan ilk yolsuzluk dalgasindaki "basari" hala diktatorun "elinin kolunun bagli" oldugu alanlar oldugunu gosterse de, artik o alanlar da ortadan kalkmistir. Savci yurutmeye gorev vermekte, vali ve emniyet bu gorevi yerine getirmemektedir. Bassacvi da bunun olup olmadigini aciklamak yerine "oyle bir gozalti operasyonu yoktur" demekte, vali ve emniyet te "bize boyle bir gorev savcidan gelmedi" demektedir. Kisaca elde olanin disinda bu adi gecen ve ucu hem en yakin bakaninin agzindan hem de ailesi bulundugu yardim kurumu yoluyle hem de her turlu yolsuzluga en buyuk payi alarak izin vermesi eliyle"buyuk patron" denilen diktatore kadar uzanan ve oglunun goz alti listesine oldugu ve oglunun gozalti nedeni olan yolsuzluk yaptigi soyleyen vakfin da neredeyse diktatorun tum yakinlarini kapsadigi vakfa ve adi gecen suphelilere yarginin yurutmenin ulasabilip ve de en yakin bakanin sorgulanma olanagi kanuni olarak mumkun iken; adaleti saglamasi artik mumkun degildir. Bu arada cumhurbaskani nedir, ne is yapar, yetkisi nedir, kimin tarafindadir? v.s. gibi sorularin yaniti da alinmamaktadir. Cunku cumhurun basinin tum yaptigi kendisinden isteneni yetkisi temelinde onunu acmak ve diktatorun istedigini yerine getirmektir. Dunyada bile bir kavc yonu ile bir ilke imza atan durum, T.C. tarihinde de bir ilktir. Iste bu ilkliklerin olabilmesinin temeli diktatorun otokrasisi ve ulkeye topluma dayatmak istedigi teokrasisidir. Ustelik bunu sadece politik olarak degil; ulkeyi talan ederek, babasinin maliymis gibi her seyi satarak ya da peskes cekerek, her bir yetki kullaniminda kendine dusen payi cukkaya indirerek, guya uc Y yi (Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar) onlemek icin geldigi iktidarda, bunlari kendi yaparak provakatif, hipokritik, kendini herseyin ve herkesin ustunde goren yerken ve yagmalarken bile paylasmak istemeyen bir beyin ile karsi karsiyadir, ulke ve toplumu. Bu beyin kendisiune yoneltilen hic bir oneri elestiriyi uyariyi kimden nerden gelirse gelsin yurt ici ya da yurt disi dinlememekte ve "burnunun dogrusuna gitmektedir." Aslinda yapilacak olan da cok basittir, bir yolunu bulup Anayasayi isletip; su ikinci dalga yolsuzluk sorusturmasini baslatabilmek. Bunun icin Yargi basi savcinin, Anayasal ve yasal olarak gerekcelerini ortaya koyarak TSK ve jandarmaya da yurutme gorevi verebilmektedir. Belki de son care budur, yalniz unutmamak gereki ki TSK ve jandarma da diktatorun tarafi kiskacindadir. Bakalim bu nasil gerceklesecek?
  2. http://www.youtube.com/watch?v=8oPHaAad5sg
  3. Benim, turk sanat muzigi idollerimden biriydi. Kendisi ile sosyal birlikteligim de oldu. Turk muziginin ve camiasinin sevenlerinin basi sag olsun. http://www.youtube.com/watch?v=JSAlxsF3JeI
  4. Iste o yuzden algida minnet etmek "kacinilmaz" oluyor.
  5. Bilindigi gibi, iki donem iktidar olduktan sonrakendi deyimiyle 3. donem iktidara geldiginde "Usta donemi" dedigi ve politik icerikte 3 donem ust uste gelen bir parti icin "Parti devleti" olan Diktatorun partisi, zaten bu iki doneminde devleti ve hukumeti yasama ve yurutme olarak ele gecirmistir. Yargiyi "ele gecirme basarisini" da "taraf olmayan bertaraf olur ve hic bir zaman taraf olamayacak olan" TSK'yi ve tam politik zitti T.C.kurulus degerlerini savunanlari biibir cesit duzmecelerle her turlu hukuk ve adalet disi tutuklamasi ve akla sigmaz tutukluluk sureleri vermesidir. Bu oyle bir "basaridir" ki diktatorun, terorun bilinen anlam ve icerigini tam tersine cevirebilmesi ile sonuclanmistir. (Genel Kurmay Baskaninin "terorden" hapis cezasi olmasi) Iste AKP ve diktatoru bu "usta" doneminde tam rahat ettim derken, ilk bugunlerin habercisi eylemler olan T.C.kurulus degerleri savunucularinin oldukca kitlesel eylemleri ile yuz yuze gelmistir. Sene 2010'dur. Iste bu kivilcim, daha sonra gezi bilinci denen ve herkesi "sasirtan" birey bilincli ve sosyo-etik fark bilincli harekete donusmustur. Yine bunun tetikleyicisi diktatorun "dindar/kindar nesil yetistirme" adina ve toplumu minnet eden ummete donusturme adina her turlu yasam ve iliskiye getirdigi yasaklar ve yaptigi pervasiz mudahelelerdir. Buraya kadar diktatorun, bertaraf ettigi; toplum farkli halklari ve her turlu farkli kesimi ve emekcisi/calisanidir. Bu temelde yaptigi buyuk politik hatalar, esbaskanlik konumundadir. Libya'da desteklemeye gec kalmistir. Misir da savunmamasi gereken devrik mursi yi savunmus, savunmasi gereken askeri darbeyi savunmamistir. Suriye'ye her turlu askeri saldiri da basi cekmis, her turlu besleme terore yataklik yardim etmis hem kurdculuk terorune hem de sunni seri terorune sadece her turlu silah ve ekonomik destegi vermek ile kalmamis, onlarin ulke bunyesinde yasama ve orgutlenmesine izin vermistir. Bu arada Hatay'da Reyhanli'da bu insanlikdisi yardim "meyvasini vermis" ve bir suru vatandas (hayatini kaybedenlerin sayisi celiskilidir) yasamlarini bu katliam da yitirmistir. Iste bu temeldeki politik hatada da ABD ve Israil ile, Iran Irak ile, Suriye ve hatta ABD emir kulu S.Arabistan ve Katar ile arasi acilmis ve dis temelde yalnizliga burunmustur. Yine bu temelde yaptigi ve bugun de suren son hata, iktidarinin her turlu ortagi oldugu cemaati; onlarin en onemli gelir kaynagi olan dersaneleri kapatma aciklamasi ile karsisina almasi olmustur. Tarihin cilvesine bakin ki, Ergenekon duzmecesini basina yayan kimse, ayni kisi bu sefer cemaat uzerindeki MGK kararlarini ayni gazete de aciklamistir. Iste bu hata oklarin tamamen kendi teror egemenligine ve parti orgutune cevirmis. Ilk kaybini bir milletvekili olarak yasarken, aradan fazla zaman gecmeden ikinci ve kitle olarak biliinen eski futbolcu milletvekilini kaybetmistir. Iste tam bunun ardindan, bugunun de sicak gundemi olan "yolsuzluk, kara para aklama, altin kacakciligi" suclamalari ile karsi karsiya kalmis ve bu suclamalarda eldeki deliller ve sorusturmalar bakan ogullarindan bakanlara sicramis ve bu gun sirasiyla 4 bakani istifa etmistir. Bu arada bu istifalardan once yolsuzlugu "kim yapti" demogoji ve saptirmasina tasiyarak, hem yolsuzluk olayinin ustunu ort bas etmek istemis, hem bakanlarina sahip cikmis, hemde bu yolsuzluklardaki sorgulama BUYUK PATRON LAKAPLI KENDINE ULASMAMASI ICIN DE elindeki tum yetkiyi kullanarak, emniyette valilikte ve mudurluklerde sayilari azimsanmayacak ve tum ulke capinda bir gorev degisimine gitmistir. Bakanlara donersek, sira olarak 3. istifa eden bakan, ustelik oglu serbest birakilan bakan, diger iki bakandan farkli olarak diktatorun kim oldugunu ve bugune kadar toplumu ve halki nasil soydugunu ortaya koyan aciklamalar yapmistir. Aciklama olarak, istifalarin kendilerinden talep edildigini soylemis, boyle bir emrivaki talebi kabul etmeyecegini belirtmis ve kendi ile ilgili ne belge varsa, bunun da emir vereninin diktator oldugunu aciklamistir. Ustelik bu bakan digerlerinden farkli olarak sadece bakanliktan degil, milletvekilliginden de istifa etmistir. Son olarak ta eski bakan olan bir milletvekili istifa etmis ve gerekcesini de, tum yolsuzluklarin ortaya cikmasi adina gerekenlerin gorevden alinanlar ve yeni atananlar ile her turlu yargiya mudahele oldugunu aciklayarak, bunu yapan bir partide kalamayacagini aciklamistir. Su an itibari ile yeni operasyonlarin olac agi iddialari ile birlikte, bu operasyonlara izin vermeme mucadelesi surmektedir. Yani savcinin verdigi gorevi; bassavci eliyle emniyet ve valilik uygulamamaktadir. Kisaca devlet su an gorev olarak ikiye bolunmus, yolsu\zlugu sorusturanlar ile bunu onlemek isteyenler arasinda an itibari ile bir mucadele surmektedir. Yolsuzluk v.s. ile ortada konusulen ve konu olan miktarlar milyar dolarlari/eurolari bulmaktadir. Butun bu olanlarin hepsui birakin T.C. tarihini cogu temelde dunyada bile bir ilktir. Mesela ortada hem adalet bakani hem de belediye baskan adayi olan vardir. Boyle bir ikilem ne anayasaya ne de devlet isleyisine uymaz. Butun bunlar olurken, tek bir sey degismemistir. DIKTATORUN "BURNUNDAN KIL ALDIRMAZ" ALTTAN ALMAZ, AKSINE USTUNE GIDER, OTOKRAT PROVAKATOR HIPOKRITIK VE AYRISTIRMACI KORUKLEYICI TAVRI. Kisaca "ben ne istersem o olur, taraf olmayan bertaraf olur" dikta ve otokrasisinden "odun" vermeme ve hatta yeri geldiginde yol arkadaslarini bir kalemde silme tavri. Eeee bir diktator "dedigim dedik caldigim duduk" atasozunu hilafsiz, bertaraf etme adina minnet ettirme adina biat ettirme adina, toplumuna, toplumun her bir kesimine, esbaskan mutteviklerine, ve kendi iktidar ortagina uygularsan sonu budur. Bu arada unutulan bir nokta da, "demokratiklesme paketi" temelindeki kurtlerin hem halk, hem BDP hem PKK hem Kandil hem de ocalan olarak onlari devreden cikarma adina, oyalamasi kandirmasi ve aksine tum bu kurd temelli icerikleri esbaskan temelli BOP projesindeki K.Irak kurd bolgesine peskes cekmesi ve teslim etme cabalaridir. Kisaca diktator "kendi kendine gelin guvey olma" adina, her bir tarafina ihanet etmistir. Butun bunlari otokratik bir teokrasiyi sunni seri temelinde kurmak ve kendini padisah v.s. ilan ederek islam nufuzunu elde etmek ve Osmanli'ya geri donmek. 90 yildir millet olma yolunda yasam ve iliski suren toplumu tekrar minnet eden ummete donusturmek. Su anlar ve gunler sicak gundem olarak cogu degisime gebe. Her an hersey olabilir, cunku bu cografya Turkiye cografyasi. Tum bu olanlarin tek bir karsitligi deyim olarak "Kendi basini yemek" tir.
  6. Gezi bilincinin getirdigi eylemler ile ilgili karar aciklandi. Diktator'un yargisi kanunu Adaleti Gezi'yi soyle degerlendirdi; Gezi iddianamesi kabul edildi 24 Aralık 2013 255 sanıklı ‘Gezi iddianamesi’ mahkemece kabul edildi. Savcılık, 255 şüphelinin 1 ile 11 buçuk yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmasını istedi 255 sanıklı Gezi iddianamesi mahkemece kabul edildi. Savcılık, 255 şüphelinin 1 ile 11 buçuk yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmasını istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gezi Direnişi’nde yer alanlara yönelik hazırladığı iddianame 10 Aralık’ta duyurulmuştu. Gezi iddianamesindeki “suçlar” şöyle sıralanıyor: ”Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet”, ”Görevi yaptırmamak için direnme”, ” Kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme” “Özel kıyafetleri usulsüz kullanma”, ”Suçluyu kayırma”, ”İbadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme” ve “hırsızlık”. Dava, İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. İlk duruşma Mayıs ayında art arda 5 gün yapılacak. İddianamede cami içindeki kamera görüntülerinin çözünürlüğünün düşük olduğu, Foto Film Şubesindeki iyileştirme çabalarına rağmen Bezmi Alem Valide Sultan Cami’nde bulunan sanıklardan E.Ö.’nün elindeki kutudan ne içtiğine yönelik bir tespitin yapılamadığı belirtildi. İddianamede yer alan “kamu görevinin usulsüz kullanılması” ve “özel kıyafetleri usulsüz kullanma” suçlamaları ise direnişçilere tıbbi yardımda bulunan sağlık görevlilerine yönelik. Sendika org. Yukarida siralanan "suclardan" ”İbadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme” ve “hırsızlık” nasil algilaniyor? Yani Diktatorun "Cami'de icki ictiler, opustuler v.s." yalanlarini guya kabul etmeyen yargi, ibadethanenin kirletilmesini ne temelde algilamis acaba? Orada bir can pazari var ve kimse "burasi cami, aman nereye ne koydugumuza dikkat edelim" diye mi dusunecekti? Hirsizlik ta neyin nesi? Ben hic simdiye kadar hic bir basin ve medya da gezi direniscileri ile ilgili boyle bir iddia ya da suclama duymadim. Acaba, yolsuzluklarin bogazina kadar batmis iktidar "ne yani her kes yolsuzluk/hirsizlik yapar" dusunce ve onyargisindan yola cikip, herkewsi kendileri gibi zannetip; bu iftirayi mi attilar? Ayrica, madem bu bir suc; neden kendi yaptiklari hirsizliklari basta Deniz Feneri olmak uzere ve son yolsuzluklarin isiginda suc olarak gormuyorlar?
  7. Daha once bir cok konu ve kavram bazinda serbestlik ile ozgurluk kavramlari arasindaki algi ve anlam icerik farkini, dini uygulamalar, yonlendirimler ve yaptirimlar uzerinden aciklayacagim. Ozgurluk kavrami genelde sosyo-politik bir kavram olup; getirilen her turlu yonlendirim ve yaptirimlara zorlama mudahele ve yasaklara karsi verilen bir mucadeledir. Serbestlik kavrami ise, beyinde yer etmis her turlu ideolojik inancsal ve izm iceren etik ve metafizik her turlu dogmatik ve sabit, kisinin icinde bulundugu ulke ve toplumun temelinde dogumdan itibaren verilen ve kisinin kimlik kisilik degeri yaptigi her turlu veri ve tabulardan ve ONLARIN ZIHNI SINIRLADIGI corefaith denilen bilincaltina yerlesmis ve uygulamasi kabulu otomatiklesmis sadece karsi cikisa olanak taniyan DUVARLARDAN KURTULMAK ARINMAK demektir. Iste bu temelde bir uygulama yonlendirim ve yaptirim araci olan dinden ozgurluk demek, iste bu ozgurlugu engelleyen yasaklara baskilara zorlamalara karsi verilen sosyo-etik mucadele ve savasim demektir. Kisaca ozgur olmak adina insan haklari evrensel hukuk temelinde din ile ilgili ve de dini icermeyen yasam ve iliskiyi talep etme ve uygulama hakkini kullanmaktir. Iste yine bu temelde bir uygulama yonlendirim yaptirim araci olan dinden serbestlik demek; KISININ KENDI SERBEST IRADESI ILE FARKINDA VE BILINCINDE OLARAK BU DINI UYGULAMALARA YASAM VE ILISKISINDE YER VERMEMESI ve her turlu dini yonlendirim ve yaptirimun ne oldugunun farkinda ve bilincinde olarak bu yonlendirim ve yaptirimlardan zihin olarak arinmis kurtulmus olmasi ve ihtiyac duymamasidir. Bir yerde ozgurluk din ile mucadele iken, serbestlik dini olmayan din icermeyen dusunce ve davranisin getirdigi yasam ve iliskidir. Gen elde serbestlik birey temelli bir farkindalik ve bilinc gerektirir. O yuzden "gelismemis" toplumlarda dinden ozgurluk mucadelesi gundem de iken, "gelismis" toplumlarda dini olmama dine gerek duymama dinsiz bir dusunce ve davranisin getirdigi yasam ve iliski gundemdedir. Ulke ve toplumumuz acisindan bakildiginda, gundem de olan diinlerden uygulamalarindan yonlendirim ve yaptirimlarindan ozgurluk mucadelesidir. Bu mucadeleyi verenler farkindalik ve bilinc olarak dinlerden serbest olup olmadiklari ise gozlem olarak bir degerlendirme konusudur. Sonucta bu farkindalik ve bilinci verecek ne bir yetistirim ne bir egitim/ogretim soz konusu olmadigi gibi, ustelik dinlerden ozgur olmas mucadelesi verebilmek toplumsal algi ve baski temelinde de bir cesit "cesaret" isidir. Iste bu "cesaret" kisinin birey bilincinin duzeyi ile paraleldir. __________________ Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
  8. Onu kullanan tarafindan. Yani uretim karsiligi olmayan para, hazir para. Cekildimi de yok olacak para. Sorun degil pisene kadar kaz cevrilir ve guzelce kizarir.
  9. Burada onemli olan bilmeyenin bilmesidir. Yani dinin sadece bir inanc oldugu politika olmadigive herkesinde inancini yerine getirmekte serbest oldugu. Iste mesela turban konusu, diktatorun ki gibi cikarci degil; dinin bir algi geregi olarak cozulebilirdi. Bu da basta dini ve uygulamasini toplumsalliktan kisisellige indirgemektir.
  10. Bunu bilene gore evet, bir biatciya gore de olmasi gereken sistem. Yani yasam ve iliski tarzi. Sicak para balon bir paradir ve ortadan kalkmasi kontrol edilemez Konu senin iddia ettigin ile ilgiliu degil, birey bilincinde onlarin yer almadigi ile ilgili.
  11. "Allah razi olsun" minnetcilerinin ekonomiden etkilenecegini neye gore soyluyorsun? Hangi siyasi cikar? Sicak paranin topluma ne yarari var? Sicak paranin kesilmesi yoksul ve aci daha ne kadar fazla etkiler? Ayrica millet bilinci temeline karsi cikanlari hangi temelde birey bilincli olarak degerlendiriyorsun?
  12. Ummet demek "minnet eden demektir. Minnet etmeyen de "nankor" olarak algilanir. Demekki diktatore karsi minnet eden ummet yerine nankor millet gerekiyor.
  13. Once diktatorun politikasini ortaya koyalim "Beni halk secim ile getirdi. Ben milleti temsil ediyor ve ne yapiyorsam millet icin yapiyorum. Bu yaptiklarima karsi gelmek yerine, bana ancak sandikta karsi gelebilirsiniz" Buna paralel olarak "benim yaptiklarimi beyenmeyenler, beni cekemeyenler, bana komplo kurmak isteyenler, benim tarafimda olmayanlardir, ben milletim adina istedigimi yaparim ve hesabi sandikta milletime veririm" En son ayyuka cikan ve kendine direk dokunan ve 11 senedir yaptigi ilk defa bu kadar somut ortaya konan yolsuzluklara ve oncesinde de gezi olaylarina karsi cikisi da ayni duzeydeydi. Onun dikta politikasinda olayin ne oldugunun hic bir onemi yok, onemli olan ona karsi cikmak ve sandik yerine hesabi bu tip komplolarla sormak. Simdi bu acidan bakalim ve kimler bu politikaya karsi, bir bakalim. Ona sorgusuz sualsuiz guvenmis tamamen biat edenler mi?-Hayir. "Allah razi olsun" seklinde kendini ummetten sayanlar mi?-hayir Isini gucunu meslegini v.s. kaybetmekten korkanlar mi?-Hayir Onun her turlu nemalanmasindan pay alanlar mi?-hayir Her turlu cikari ondan saglayanlar mi?-hayir Onun politikasindan "hic bir zarar gormedigini" dusunenler mi?-Hayir Milli vesayetten memnun olmayanlar mi?-hayir Askeri vesayetten memnun olmayanlar mi?-Hayir Cesitli cikar nedenlerinden ondan korkanlar mi?-hayir "Beni ilgilendiren bir sey yok" diye dusunen bananeciler mi?-hayir Dini ve Allah'i her turlu su istismar edenler mi?-Hayir Diktator sayesinde cukkayi dolduranlar, nufuz kazananlar, pacasini duzeltenler mi?-Hayir Aslinda bu "hayir" lar cogaltilabilir. Peki kimler karsi? Karsi olanlar sesini yeteri kadar duyurabiliyor mu? Karsi olanlar yukaridaki "hayir" cilarin gozunde, nasil degerlendiriliyorlar? Bu karsi olus, belirli bir temele dayaniyor mu? Yoksa cikara dokununca mi ortaya cikiyor? Bu karsi olusta ortak bir temel istem birlik var mi? Bu karsi cikistaki yogunluk, sandikta diktatoru devirmeye yetecek mi?
  14. Zaten dini din ile yanlislamak icin dusunen beyinler gerekiyor.
  15. Ilginclik devam ediyor, evet haber dogruymus. Erdoğan Bayraktar'ın oğlu serbest Oğuz Bayraktar dahil 14 kişi serbest bırakıldı Bakan Erdoğan Bayraktar'ın oğlu, Oğuz Bayraktar'ın da aralarında bulunduğu 14 kişi serbest bırakıldı.
  16. Arkadaslar kusura bakmayin bu yogun trafikte yanlis duyup yanlis bilgi vermisim. Serbest olan Agaoglu. Bakan cocuklari ise hala gorusme surecinde.
  17. evrensel-insan şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    Kopekler insanoglu tarafindan daha cok "bekci" olarak algilanarak degerlendirildi. Bu da bir yerlesim konusu. Yani gocebe toplumlarda bekci algisi pek yoktur.
  18. Maalesef, Bayraktar serbest birakili. Bilindigi gibi evi babasindan dolayi aranamamisti.
  19. Bu da ancak zihin devrimi ile olur.
  20. evrensel-insan şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    Kedi ile insanın dostluğu ne zaman başladı? Tarih18.12.2013 15:21 Çin'de yapılan kazılarda insanların çok uzun zamandır kedileri kemirgenleri uzak tutmak için kullandığını gösterdi T24 Çin'de yapılan kazılarda elde edilen bulgular, 5 bin yıl önceki çiftçilerin kedilerle birlikte yaşadığını gösterdi. Amerikan Proceedings of the National Academy of Science dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, Çinliler'in kedileri tahıllarla besledikleri ve bu şekilde evcilleştirmeyi başardıkları tahmin ediliyor. Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Pekin'deki Çin Bilim Akademisi'nden Yaowu Hu ve ekibi, Çin'in Şansi vilayetindeki Kuanhucun adlı köyde buldukları ilk kediye ait olduğu düşünülen sekiz kemik parçasını inceledi. Araştırmacılar, radyo karbon testi sonucu bulguların 5 bin 300 yıl öncesine dayandığını tespit etti. Bu dönem vahşi kedilerin evcilleştirilmeye başlandığı düşünülen zamana denk geliyor. Bulgular, o dönemki kedilerin bugün Avrupa'daki evcil kedilerden daha büyük, ancak Avrupa'daki vahşi kedilerden daha küçük olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları, Çinlilerin 5 bin yıl önce kemirgenleri uzak tutmak için kedi beslediğini düşünüyor. Tahıl ya da gıda maddelerini saklamak için kullanılan toprak kapların da farelerin çok zor girebileceği şekilde biçimlendirildiği vurgulanıyor. Kediler bugün de en çok sevilen evcil hayvanların arasında yer alıyor. Yaowu Hu başkanlığındaki ekipten araştırmacılar, dünya genelinde 500 milyondan fazla ev kedisi olduğunu belirtiyor. Ancak kedilerin atalarının tam olarak nasıl evcilleştirildiği konusundaki bilgiler hâlâ kısıtlı.
  21. Karşıt görüşlü öğrenciler birbirine girdi. Solcu- ülkücü öğrenci kavgaları, yerini cemaat-hükümet öğrenci kavgalarına bıraktı. Yıllarca bildiğimiz “karşıt görüşlü öğrenciler birbirine girdi” kalıbı solcu-ülkücü öğrencilerin kavgaları için başlık oldu. Bu sefer durum değişti. Cemaat hükümet gerilimi öğrencilere yansıdı. Fatih Bali Paşa‘da bulunan Akademi Dil Kursu’nun öğrencileri dün kü yolsuzluk operasyonundan sonra birbirine girdi. Cemaat ve hükümet yanlısı öğrenciler kurs içerisinde kavgaya tutuştular. Oda Tv
  22. Bilindigi gibi diktator kanadi biraz once bu yolsuzluklar ile ilgili bir aciklama yapti. Gorunen o ki hipokritiklik sadece diktatorde degil, tum biatci yetkililere de islemis. Bu son operasyon, diktator ve yetkili biatcilarinin Deniz Feneri ile T.C. Kurulus degerlerini savunanlara yaptigi operasyon ve 4 yili askin tutuklamalar arasinda s1k1smis kalmis. Kisaca ya deniz feneri gibi tum guc v e otoritelerini kullanarak bu davayi "ort bas etmeye" calisacaklar, ya da hipokritikliklerine T.C.Kurulus degerlerini savunanlara yapmis olduklari operasyon ve tutuklamalarla ve buradaki her turlu hukuk adalet disi uygulamalari kendilerine yapilmis olarak dile getirecekler. Cunku yetkili aciklamaci, hukuktan, masumiyet teranesinden suc ispatindan v.s. bahsederken, dusunmedi. Sormazlar mi adama, "sen bu saydigin ve kendine yapildigini dusundugun ve karsi ciktigin gerekceleri uygulayarak bu tutuklamalari gerceklestirmedin mi?" diye. Baskasina yap,kendine yapilinca da elestir. Bunun psikolojideki adi nedir acaba? Bu arada bence yilin bilmecesi ve sorusu da sudur. Icisleri bakanligina bagli calisanlar olan sube mudurlerinin direktifi ile yine ic isleri bakaninin oglunu goz altina al, bir gun sonra ic isleri bakanligi eli ile sube mudurlugu gorevinden alin. Sorumuz su: Bu icisleri bakanligi kimin/neyin bakanligi?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.