Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Yanitimi buldum, burda; "Ne dendigi fark etmez. Fark eden gecerliliginin tartisilmaz olmasi ve yanlislanabilir olmasi, yanlislandiktan sonra yenilenmesi ve yanlislanabilirliginin de gozleme dayanmasidir. Yani bu daimi degisken bir surectir. Gecerli iken herkesi baglar, yanlislaninca da tedaulden kalkar. Keske etikte de dogruda da her turlu ideolojide inancta ve izmde de sistem ve duzende de boyle olsa, yani felsefede. Iste o zaman felsefe bilime ve evrensel hukuka insan haklarina ve de hak ve ozgurluklere bagli olur. Bu da cok seslilik ve her bir dusuncenin kendini dile getirme hakkidir. Yoksa dogmalasir, ideolojilesir, inancsallasir ve zamanla cag disi kalir tutuculasir, gericilesir, eskir, yasamdan kalkar."-e.i.-
  2. Ben yanitladim. Eger geriye donuk bir arastima yapip kendi orijinakl mesajini bulursan, benim yanitimi da hemen altinda bulursun.
  3. Seni dogrulayabilir biliyorsun dogrulama aklin inandigini kendisine gerceklestirmesidir. Iste o yuzden bilimsel degilse zaten yanlislanamaz. Ben de qua felsefesi temelinde sadece yazdiklarina bilimsel ve bilissel temelde yanitlar verecegim. Yani seni yanlislamak icin degil; zaten boyle bir olanak gozlem olarak yok. Evet dedigin dogru. Semada gozlemi hemen hipotez takip ediyor da; bu hipotez neye nasil aciliyor? Teoriye gozleme olguya teoriye variyor mu? Buna bakacagiz. Cunku gozlem ve hipotez felsefede de vardir. Iste bilim ile felsefe farkini bu iki kavramda adini bahsettigim bloga yazdigim yeni baslijkta gayet detayli ve ornekli acikladim. Buraya hipotezin ne oldugunu bir daha alintiliyorum ki takip edebilelim. Mavi kismim calissa sana hem bold hem de renklendirme yapatrdim. "Hipotez (Önerme) Nedir? Bir gözlemin, bir olayın, bir olgunun ya da bilimsel bir problemin, üzerinde daha fazla inceleme yapılarak test edilmesine olanak veren, öneri niteliğinde açıklama." Gozlem-duyusal ve tum insanoglunu kapsiyor mu olay-karmasik cunku olay her yonuy ile subjektiftir. Buradaki tek bilimsellik herkesin kabullenecegi veri vermektir. Mesela "Kazada 5 kisi yaralandi" eger buraya "yaralandi cunku...." dediginde bu subjektif yoruma girer. Olgu ise gozlem veriyordur diye algiliyorum. Cunku kavram kargasasi var. Gecenlerde bir arkadas olguyaa "unsur/sebep" dedi. Ben de olgu oldugunu ancak kav ramina verdigi icerik ve anlamdan algiladim. Ayrica yine gozlem ile yanlislanabilme olanagi var mi? Bilimsel "problem" de muallak. Problem derken ne kast ediliyor. Ya da problem nerde gozlem de olamaz olgu da mi teoride mi tez de mi AKILCI ALGILAMADA mi? Uzerinde inceleme yapilabiliyorsa, ortada bir fenomenin oldugunu varsayiyoruz. Cunku aklin yarattigi bir ideolojik inancsal dogru uzerinde inceleme yapilamaz. diyelim demokrasi de. Cunku gozlem demokrasi olarak tum insanoglunu kapsamaz. Yani ortada AKILSAL algilamanin algilaadigi gozleme demokrasi demesi ya da dememesi var. O yuzden bilimsel "problem" muallakta kaliyor. Cunku problem hakkindaaciklanma yok. Burada "test edilen" nedir? "olanak veren" nedir. Bu olanagin temeli neye dauyaniyor? Ustelik ONERI neyin onerisi? Iste butun bu sorular ve alinacak yanitlar BILIMSEL TEMELDE TUTARLI VE ONAYLANMIS OLMALI. Eger tutarsiz ve curutucu ise, yeni bir hipotez gerekiyor. Yani gozlem temelindeki hipotez bilimsel olarak tutarlilik ve onaylanmislik adina olgu ya da teori olabilecek bir ONERI degil. Sonlanmasinin nedeni basligin uc semeda da bilimsel yontem olmasi. Burada kilit nokta, hipotezin bilimsel teori olarak sonuclanmasi icin, yani felsefi degil de; bilimsel hipotez olmasi icin her semada bir ayrinti var "EGER HIPOTEZ TUTARLI/UYGUN ise" sence bu ayrinti neden var ve bir hipotezin tutarliligi veya uygunlugu neye bagli. Iste bu sorunun yaniti semalarda "onaylandi/curutuldu" diye geciyor. Bu da bize yeni bir soru sorduruyor, hipotezi onaylayan ya da curuten nedir? Iste bu iki soruya yani "tutarli/tutarsiz ve onaylandi/curutuldu" vercegin yanit senin algilamanin felsefi mi bilimsel mi oldugunu belirliyecek. Cunku unutma hipotezdeki gozlem, aklin algilamasinin yarattigi bir ideoloji inancin gozlemi olabilir. Yani ideoloji inanc temelinde boyle bir gozlem aldigini kendine dogrulayanin. Peki "tutarli ve onaylandi" temelli teoriye acilan bilimselhipotezi o zaman ne belirliyecek? Bu da ucuncu soru. Buradaki kilit noktalar; Birincisi hipotezin gozlemi DUYUSAL ALGIYAMI DAYANIYOR? Yani tum insanoglunu kapsiyor mu? Ikincisi gozlem tum algiya dayaiyorsa, hipotezdeki bilgiler ile ortusuyor mu? Ucuncusu test olanagi veriyor mu? Aslinda yanitimi gec vermemin nedeni, bloga tam da yazistigimiz konu ve kavramlara detayli ve acik isik tutacagini kendimce dusundugum ustelik her turlu sorunu kokten cozebilecek bir algi ile bir baslik actim. O yuzden bu tip kavram ve konu temelinde detaya girerek yapilan yazismalar bana yeni ufuklar aciyor ve yeni dusunce ve bilgiler temelinde eski dagarcigimi bu yazismalardan aldigim GOZLEMCI ALGILAMA temelinde toparliyor ve yeni bir baslik haline getiriyorum. O yuzden basta sana ve diger arkadaslara su yogun yazisma trafigi icin tesekkurler. Baska turlu benim beyin duzeyimin dile getirdigi baskasinin katilimi olmadikca oyle kalacak ve bana da deginilen konu ve kavrama yeni acilimlar ve dusunceler bilgiler ekleme firsati vermeyecek. Yazdigim baslik blog da. Yanlis algilama ama bir roman ya da masal gibi okursan "algilama zorlugu cekecegin" kesin. O yuzden okuyacaksan ve hatta "evrensel-insan'a sorilar" basliginda yanit vereceksen, her cumleyi sindire sindire uzerinde dusunerek okumani ve algilamani oneririm. Zaten eger yanit verirsen o yanittan aldigim gozlenm ile de verilenin ne kadarinin verildigi gibi algilandigini gozlemleyebilirim. Simdi gelelim bu mesajina. Bata sorun benim mavi kismin grey ve islevsiz olmasi, ne bir alinti yapabiliyorum, ne bold yapabiliyorum. Ancak ve dumduz yazabiliyorum sadece. O yuzden yanitlarim senin mesajinin bastan sona kadar gidisati yonunde bir sira izleyecek.
  4. Tabi ki diyebilirsin, yalniz bu tip bir soylem Allah'i kendine kisilik ve kimlik degeri yapmis bir inanir/dindar icin iticidir, kizdiricidir. Dolayisiyle senin ne dedigini anlamaya calismak yerine duygusal olarak sana yonelik bir karsitlik savunu catisma hissi alir. Aslinda din felsefenin icindedir bilimin de bir felsefesi vardir. Cunku felsefe insanoglunun kendi beyni arasindeki ile dunyaya bakisi ve kendini ifade edisi ve iliski kurmasidir. Tabi toplumumuzda felsefenin birak onemini ne oldugu ile bilinmezz. Cunku sorgulayan bilgilenmek isteyen v.s. bir toplum degiliz, aksine; bildigimizi sanan degerlerimizi sorgulanmaz kilan kendi dedigimizi karsi tarafa kabul ettirmeye calisan dusunce ve bilgi alis verisi yerine kendi dogrusunu sabitleyen ve kabul ettirmeye calisan bir toplumuz. Kisaca uzlasmagecinme yerine, catisma distalama ve otekilestirmeyi hedef aliriz. Cunku boyle yetistiririz ve bu bilincalti bir davranis seklidir ve farkinda da degiliz. Oyuzden bir seyin bir sey ile iliskisini ya da celiskisini ortaya koyma acisindan hep celiskiye ayristirmaya yoneliriz, birlestirme yerine. Iste toplumumuzun cag disi kalmisliginin birey olamamasinin ve birbiri ile farklari temelinde gecinememesinin temeli de bu.
  5. Bilindigi gibi daha once insanoglu beyninde beliren !? (unlem/soru) nun isareti ALGISAL TEMELDE "VAR" dir. Buradan alginin daimi olarak pozitif oldugu sadece dilbilgisi ya da ifade olarak olumlu/olumsuz temelde kullanimlasi anlamina gelir. Insanoglu fenomenal yapisinin numenal yani zihinsel islevinin ve bu islevin yapilandirilmisliginin evrensel sembol olan x ve y yapi ve isleyisinin HER TURLU NUMENAL DEGER TURETIMI VE HER TURLU SOYUTLAMASI VE DE DUNYAYA BAKIS ACISI ALGI TEMELINDEDIR. Algi ikilidir. Birincisi duyusal algi Ikincisi duyumsal algidir. Bu da bize zihnin islevi yani soyutlaamaya gecisi ve beynin vucudunun zihinsel ve de fiziksel hareketi olarak ALGILAMA SORUNU sunar. Buradaki algilama sorunu, algilama eyleminin olmasi gereken sekilde biri birini tamamlamasi seklinde degil; yapilandirilmis yapi ve isleyis geregi, biribirine ters/zit ve karsit olarak eyleme gecmesidir. Bu temelde biribirine zit iki turlu algilama eylemi vardir. Birincisi GOZLEMSEL ALGILAMA Ikincisi-AKILSAL ALGILAMASDIR Yukaridaki ikili algi ile paralellik kurmak gerekirse; duyusal algi gozlemsel algilamaya; duyumsal algi da akilsal algilamaya denk dusmesi gerekjirken; ya tam tersi olur, ya teke indirgenir ya da karmasa yaratir. Aciklayalim. Algilama bir eylemdir, algi ise beynin/vucudun bir islevidir. Iste buradaki sorun ALGI ILE ALGILAMA EYLEMINDEKI YAPILANDIRILMISLIGIN SORUNUDUR. Cunku kisi yasamda kendine verilen temelde SAHTE ELBISE OLAN EGONUN ALGISINI ALGILAMA OLARAK KENDINE SECER. Bu secim bilincli degil, sadece verilme aliskanligi yerlesmisligi ve otomatiklesmisligidir. Nedeni egonun baska turlu islev gorememesindendir. Dolayisi ile sahte elbise ego, hem duyusal hem de duyumsal algiyi ego/duygu temelli AKILCI ALGILAMAYA DONUSTURUR. Halk dilinde "bu isine gelmektedir, cikari burdadir, tatmini burdadir v.s." Iste zaten sokrates ile baslayan metafizigin gercegin ne olduygu tartismasinin fizik otesinin kisaca AKILCILIGIN TEMELI iste bu AKILCI ALGILAMAYA dayanir. Tum toplumsal degerler veriler tabular sisstemler duzenler etik degerler ve bunun bir ideoloji inanc niteligi temelinde topluma guc ve otorite kullanilarak dayatilmasi; iste bu akilci algilamanin urunudur. Kisaca insanoglunu zihinsel davranissal olarak insanlastirmayan evrensellestirmeyen bilimsellestirmeyen bilissellestirmeyen ve birbiri ile daimi catistiran dogal/fenomenal zihniyetin temeli de bu akilci algilamaya dayanir. Peki bu yapilandirilmis sorun neden boyledir ve bu sorundan kurtulma adina zihinsel degisim ve devrim nasil saglanir. Bunun icin bir ornek verecegiz. Insanoglu duyusal algisina gozlem veren fenomen, insanoglu duyumsal algisina gozlem veren numenal degerdir. Bunu felsefi dile tasilayim, yani metafizik/varliksal dile; Insanoglu duyusal algisina gozlem veren nesnel madde, insanoglu duyumsal algisina gozlem veren numenal deger, oznel dusuncedir. Burada onemli olan bir fark dusuncenin bir numenal degerden ziyade numenal yeti olmasidir. Simdi bu ornegimizi somutlastiralim. insanoglu duyusal algisina gozlem veren fenomen (nesnel madde) var isareti ile algilandi ve algi gozlemi vfen ile ozdeslestirildi ve adina "evren" dendi. Diger taraftan, insanoglu duyumsal algisina gozlem veren numenal deger var isareti ile algilandi ve algi gozlemi veren ile ozdeslestirildi ve adina "tanri" dendi. Iste burada iki farkli algilamanin iki farkli temeli ve adi ortaya cikmistir. Aciklayalim. Evren denen kavram gozlemsel algilamaya girerken; tanri denen kavram akilsal algilamaya girer. Iste bu temelde yapilandirilmisligin yapi ve isleyisinin tum sorunu insanoglunun DUYUMSAL ALGILAMASI TEMELINDEKI AKILCI ALGILAMADIR, YANI FELSEFEDIR. Digeri ise tum insanoglunu kapsayan yapilandirilmisligin yapi ve isleyisinin DUYUSAL ALGILAMASI TEMELINDEKI GOZLEMCI ALGILAMADIR, YANI BILIMDIR. Bunu biraz daha acalim. Insanoglu AKILCI ALGILAMASI TEMELINDE METAFIZIGI, ETIGI,ESTETIGI TUM IZMLERI, IDEOLOJILERI, INANCLARI, FIZIK OTESI VE BILIM KURGUYU yaratir. Insanoglu GOZLEMCI ALGILAMASI TEMELINDE BILGIYI BILIMI BILISI, BULUSU ORTAYA KOYAR. Iste buraya kadar hala akilsal ve gozlemsel algilama ic icedir ve diolayisi ile felsefe ile bilim de ic icedir. Simdi verecegimiz ornek bu ikisinin farkini ortaya koyacak Cunku hipotez de tez de her ikisinde de vardir, gozlem de algi da her ikisinde vardir, gercek de olgu da her ikisinde vardir. Kisaca kavramsal olarak her bir kavram hem akilsal hem de gzlemsel algilamada vardir. Peki o zaman once felsefe ile bilim farki nasil ortaya konabilecek? Bunu ben cogu baslikta ve mesajlarimda konu ve kavramina gore genis ve detayli olarak acikladim. Burada kisaca bu basligin onemi acisindan; bilimsel olan yanlislanabilir, yenilenebilir, degisebilir, KISACA SABIT DEGILDIR Felsefi olan sadece dogrulayanca dogrudur, yanlislanamaz, mutlaktir kesindir indirgemeci deterministtir. KISACA SABITTIR. Iste sabit olmayan DOGMALASMAZ TUTUCULASMAZ CAG DISI KALMAZ, sabit olan ise dogmalasir, tutuculasir, gericilesir, cag disi kalir Yani BIRI DAIMI DEGISEBILIRKEN, DIGERI EBEDI SABIT KALIR. Simdi de bir yontemin felsefi mi bilimsel mi oldugunun nasil algilandigina bakalim. Ortaya bir tez attik ve bunu hipoteze tasidik. Bu hem felsefi hem de bilimseldir. Ikisi de gozlem verir biri gozlemsel algiiya, digeri akilsal algiya. Gozlemsel algiya gozlem veren TEORIYE, Akilsal algiya gozlem veren IDEOLOJIYE donusur. Simdilik akilsal algiya gozlem verenin de teoriye donusebilecegini akilda tutarak ileri birakalim. Teoriye donusen, gozlem ile deney ile v.s. test edilir cunku ortada bir fenomen vardir. eger bu testler her seferinde gozlemm veriyorsa da OLGUSAL GECERLI HALE GELIR. Yani TEORI OLGUSAL/GOZLEMSEL OLARAK GECERLIDIR. Gelelim digerine; yani akilsal algiya gozlem veren ideolojiye; basta neden teori degildir de ideolojidir, CUNKU SADECE DOGRULAYANA GOZLEM VERIR VE DOGRULAYAN ICIN GECERLIDIR. Mesela demokrasi tezi hipotezi peki ana fark nedir. Ana fark; TEORIYI OLGUSAL/GOZLEMSEL OLARAK GECERLI KILMAK; TEORIYI GOZLEMSEL OLARAK YANLISLAMAK ILE GECERSIZ KILMAKTIR. Boylece bilim DAIMI OLARAK YENILENIR ILERLER VE GELISIR DEGISIR Digerinde ise, boyle bir olanak yoktur, cunku demokrasi fenomen degildir ve gozlem vermez. Dolayisi ile ancak dogrulayana gozlem verir ve o yuzden de YANLISLANAMAZ. Bu temelde IDEOLOJI GERCEKSEL/AKILSAL OLARAK GECERLIDIR VE BU GECERLILIK HIC BIR ZAMAN AYNI IDEOLOJI TEMELINDE DEGISMEZ VE DOGMALASIR INANCLASIR DAIMI OLARAK AYNI SABIT MUTLAK KALIR. CUNKU MANTIKSAL OLABILIRLIK OLASILIGI SADECE BU IDEOLOJIYI DOGRULAYAN ICIN VARDIR YA DA OLASILIGI DAYANDIGI IDEOLOJIK VERILER TEMELINDE OLASI VE YUKSEKTIR. Yalniz sadece bu ideoilojiyi kendine dogrulamis olana yani baska ideoloji dogrulayan icin gecerli degildir. Ornek yine demokrasi. Bir ideolojiye gore demokrasi soyle soyle olursa gerceklesir ve dogrulanir ve bunun dayandigi ideolojik veriler bu demokrasiyi olasi kilar ya da olma ihtimali yuksektir Simdi gelelim ortaya atilan tezin ve bunun hipotezinin AKILSAL ALGIYA GOZLEM VEREN IDEOLOJIYE DEGIL; TEORIYE DONUSMESINE. Iste burada yine yukaridaki AKILSAL TEMELDEN GELEN TEORININ OLGUSAL/GOZLEMSEL OLARAK GECERLI OLMASINA. Iste buradaki IDEOLOJI ILE TEORI FARKI; GOZLEMIN GERCEKSEL/AKILSAL OLARAK DEGIL, OLGUSAL GOZLEMSEL OLARAK GECERLILIGIDIR. Iste bilimdeki ve herdalindaki evrim de dahil teoriler bu temeldedir. Yani, olgusal/gozlemsel olarak gecerlkiliginin MANTIKSAL OLABILIRLIK OLASILIGI DAYANDIGI BILIMSEL VERILER TEMELINDE OLASI VE YUKSEKTIR. Fakat gozlem alinana kadar hala teori kalir ve olgu olmaz. Buna en guzel ornek evren ile ilgili teorilerdir. Bilindigi gibi big bang dan once bilimsel olarak evrenin sabit durumda oldugu ortaya atildi. BUNUN GOZLEMI BILE DEGERLENDIRILMEDEN, BIG BANG HIPOTEZI MANTIKSAL TEMELDE DAHA BIR BILIMSEL VERI UZERINDEN OLGU VE GOZLEM VERMEYE MANTIKSAL OLABILIRLIK OLASILIGI OLARAK YA DA DAYANDIGI BILIMSEL VERILER TEMELINDE OLASI VE YUKSEK KABUL EDILDI. Gunumuzde evren ile ilgili baska bir suru hipotezler var ve henuz hic biri teori bile degil. Bilindigi gibi de CERN'de buyuk patlama gozleme tasinilmayave olgu haline getirilmeye calisiyor. Tum yazinin kisa ozu; Insanoglu zihinsel yapilandirilmisligi duyumsal/akilsal algi temelli ego onderliginde AKILCI ALGILAMAYA YATKINDIR. Iste insanoglunu insanlastirmayan dogal/fenomenakl zihniyetin de, klasik sozde alternatif ve ilahi ilimin de kendilerini "bilimsel" yapma cabasi tam da bu alisilagelmis sorgulanmaz yerlesmis AKILCI ALGILAMAYA DAYANIR. Halbuki evrensel-insan zihniyeti hem bilimsel hem felsefi hem akilsal hem gozlemsel hem duyusal hem duyumsal algiyi GOZLEMSEL ALGILAMA TEMELINE DAYANDIRIR. Iste bu da bilime her turlu akilci algilamayi bulastirmasnin onune gecer ve GOZLEMSEL ALGILAMA TEMELINDEKI BEYNIN HER TURLU ISLEVI BIREY BILINCININ VE DE HER TURLU KAVRAMSAL BILISSELLIGIN TEMELINI TESKIL EDER. Sonucta gozlemsel algilamanin duyu ya da duyum akil ya da gozlem den gelmesi fark etmez. FARK EDEN ALGILAMANIN AKILCI DEGIL; GOZLEMCI OLMASIDIR. Cunku ancak bu algilama insanoglunun beyninde yer etmis her turlu degeri inasnci ideolojiyi savunma/karsi cikma yerine sorgulamayi yenilemeyi degistirmeyi yanlislayabilmeyi kisaca beyni her yonuyle isleterek zihinsel degisim ve devrimi saglar. Buradaki bireysel oneri ego duygu guc otorite cikar v.s. temelli AKILCI ALGILAMAnin sorunun bilisselligine varip; beynimizin ALGILAMA EYLEMINI TAMAMEN GOZLEMCI ALGILAMAYA TASIMAKTIR. Iste insanoglunu insanlastiracak olan ve insan gibi yasatacak iliski duzen sistem kurduracak beynini daimi isletecek bilgisini bilincini algisini gozlemini bu temelde yenileyecek caga ve insanliga evrensellige bilimsellige ve bilissellige tasiyacak olan budur. Baslik cok onemli ve cok yogundur, her turlu algilama sorunu yaratabilir, akillarda her turlu soruyu dogurabilir, her turlu "kafa karistirabilir v.s. Iste bu temeldebilgi toplumunun bilgi caginda ozgur bireyin serbest birey olma caginda; konu kavram ve tum basliktaki yazilanlarin anlam ve icerigini algilama adina isteyen arkadaslar asagidan bu baslik ile ilgili katki dusunce bilgi saglayabilir her turlu soru sorabilir ve konu ve de kavramlari hakkinda kasilikli dusunce ve bilgi paylasimi yapabilirler. Dusunce ve bilgi paylassimi icin basligin linki; http://www.turkish-media.com/forum/topic/292892-evrensel-insana-sorular/ Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
  6. Yaazdiklarindan ben o anlami cikariyoirum. Mesela "Banane ondan" soylemi ayristirmadir. Yalniz senden ricam bu konuyu islam basliginda devam edelim, burada da bilim ve felsefi yontemi devam edelim. Yoksa iki baslik karisiyor.
  7. Soru basit simdiye kadar yaptigimiz gibi kendi tarafimizin hakim ve ustunlugu icin catisacak otekilestirecek distalayacak miyiz, yoksa herkes herkesi kabullenicek esit sartlarda hak ve ozgurluklerin kullanimi konusunda uzlasacak anlasacak ve bu ulkke butunlugunu koruyacak miyiz? Hangisi ve neden o?
  8. Cozum onerin nedir "gavurun malini almak benim hakkimdir" diye dusunen bir inanira/dindara yolsuzlugu nasil izah edecek ve guvendigi diktatorunun yolsuzluk yaptigini aciklayacaksin?
  9. Burada andlasma uzlasma ortak nokta tek tarafli degil; iki taraflidir iki taraf ta diger tarafin hak ve ozgurlugunu taniyacak ve mudahele etmeyecektir.
  10. Bilimsel calisma fenomenin gozlemlenmesi ile baslar, bu gozxlem teoriye tasinir bu teori bu gozleme gore bir kac kez test edilir eger her seferinde gozxlme uygun yanit aliniyorsa teori bilimsel temelde bir olgu olur. Eger hipotezden yola cikilacaksa, o hipotez gozleme tasinir ve onaylanirsa tutarli olursa ayni yukaridaki islem devam eder. Eger onaylanmaz yani gozlem vermezse hipotez curur, yeni bir hipotez ortaya atilir. Yeterli mi?
  11. Biz yıllardır laikliği savsata savsata ne olduğunu unuttuk. Bu başımıza çöreklenen din belası bizim yarattığımız bir canavar, onun tepemize çöreklenmesinin sorumlusu hepimizden başka kimse değil. Iste sorun felsefe ile bilim farkinin algilanamamasinda felsefeyi bilim tabanina baglamak yerine (bilimsel felsefe) bilimi felsefe tabanina baglamak( klasik metafizik bilim, sozde bilim, alternatif bilim, ilmi bilim) Oyuzden epistemoloji yerine metafizikten yola cikan hic bir yanasim BILIMSEL DEGILDIR. Temel var ol inan degil; bil olmalidir. Yani metafizik dali degil, epistemoloji dali bilimin temelidir. Catisma otekilestirme distalama ve ayristirma zaten emeryalizmin ve diktatorun istedigidir. Bu tuzaga dusmeyelim.
  12. Din konusunda hiç bir ön şart, standart, kayıt kuyut koyamazsınız. Herkes istediği her şeye inanabilir. İster kertenkeleye tapar, ister böceğe, ota... Kimse inanç özgürlüğüne engel olma hakkına ve şuna şöyle inanabilirsin diye bir standart koyma hakkına sahip değildir. İsterse tanrısız dine inanır. Böyle din mi olur diyemezsin. İsterse allah yok ama ben müslümanım diyebilir. Böyle islam mı olur diyemezsin. İsterse Muhammed kendi kafasından yazmış ama kafası kıyakmış, iyi yazmış, hoşuma gitti, o yüzden müslümanım diyebilir. Yine hiç kimse bir şey diyemez. İsterse Kuranın yarısını kabul etmiyorum ama müslümanım der. Dine standart getirilemez. Iste burada sorun dinin BIR INANC OLARAK KISIYE OZGU KALMASIMI, YOKSA DININ DEVLETIN REJIMI OLMASI VE DININ POLITIK BIR KULLANIMI OLMASIMI SORUSUDUR. Cunku dini devletler dini sadece inanc olarak almazlar, ayni zamanda bir hukuk ve bir etik temelli (sosyal siyasal, ahlaki v.s.) yonlendirim olarak alirlar. O yuzden de adi teokrasidir. Yaani O.Dogu devletleri Dinin inanc olarak kaalmasi T.C.'nin getirdigi ve istedigidir, diktator ise dini toplumu yonlendiren bir devlet rejimi yapmak istemektedir. 1980'ler ile bunun temeli atilmistir hatta Menderes'in bunu deneyip denemedigi de bilinmemektedir. Yalniz Erbakan dahil o paraleldeki hic bir parti dini bir politika araci ve devlet sistemi yapmak istememistir. Diktatore kadar. Bildigin gibi o tarihte Menderesi ve ozali ornek verir, Erbakan'i vermez. Cunku dini deneyen menderes milli butunlugu bozan da ozaldir. Zaten 1980'ler ile temel ozal, ocalan ve gulen olarak atilmistir. Oyuzden ulkenin ve toplumun bir arada beraber bolunmeden tum dini ve milli farklari ile birarada yasayabilmesi adina catisma otekilestirme distalama birinin digerlerinew ustunluk hakimiyet kurmasi degil; uzlasma, andlasma ve hak ve ozgurlukler temelinde herkesin sosyo-etiginin yasam ve iliskisini iceren ve Anadolu'yas yakisan cok sesli ve sosyo-etikli bir sistem/trejik kutma ve devlet yapilandirmasina gidilme. Iste yapilmasi gereken, ayni topraklarin korunarak uzklasmali bir sekilde her bir farkin birinin digerine hakim ve ustun gelmeden (dini/mezhepsel ve milli/etnik) birlikte yasamasi ve iliski kurmasidir. Aksi husrandir parcalanmadir catismadir savastir ve her savasan taraf kendi hakim ve ustunlugunu digeri ustunde kurmak isteyecektir. Bu da uklkenin, o.dogu batakligidir ve zaten su an gidisat ta odur. Otokratik bir turkiye dini mi milli mi temelli yani demokrasisiz ve sadece hakim ve ustunluk temelinde topluma dayatilan sosyo-etik vesayetli (sivil, askeri, dini/mezhepsel ya da milli/etnik) Ben tum bunlari farkli basliklar olarak detayli acikladim.
  13. Istersen soyle yapariz. "Evrensel-insan'a sorular" basliginda somut bir ornek ile onun bilimsel yontem mi felsefi yontemmi oldugunu ve bu farkin nasil ve neye gore ortaya koyacagini; birer bilim kisisi gibi yazisabiliriz. Belki boylece bilimsel yontem ile felsefi yontem farki ve de felsefi temelli hipotez,tez akil gozlem, deney ispat v.s. ile bilim temelli olgu, gozlem deney,hipotez, tez akil v.s. farki ortaya cikabilir. Sonucta somut ornekjler uzerinden gitmek her zaman daha bir algilanir ve degerlendirilir olur. Eger buna razi isen; mesela "evrensel-insan'a sorular" basliginda felsefe ile bilim arasindaki yontem/hipotez/gozlem/akil v.s. farki nedir? v.s. gibi bir soru ile giris yapabilirsin. Boylece her iki alanda da kullanilan ayni kavramlarin felsefi ve bilimsel anlam ve icerik farki da bioylece ortaya cikar ve iki bilgi dali arasinda bir kopru kurulur. Bu koprunun temelinin felsefi mi bilimsel mi oldugu da ortaya cikar. Kisaca klasik bilim ile modern bilimi ve hatta postmodern, sozde ilahi alternatif temelli "bilimleri" ve bilimsel bilimden farkini da boylece ortaya koymus oluruz. Bildigin gibi dil olarak -logy son eki "bilimi" demektir. Mesela teoloji tanri "bilimi" dir. Astrology "yildiz bilimi" dir. sosyology "sosyal bilimdir" v.s. Iste bunlarin hangisinin niteliginin bilimsel hangisinin degil oldugu farki da boylece algilanmis olur. Bildigin gibi astrology, sozde bilim iken, astronomy bilimdir. Cunku oradaki -nomy eki "kanun/kural v.s." demektir ve bu bilimselligi isaret eder. Ama ve mesela "sosyonomy, psychonomy, bionomy, v.s." yoktur ve tum bunlar -logy eki alir. Aslinda logy logic yani mantiktan gelir. Ne philonomy, ne de philology dir, philosophy dir. Cunku sophy eki de irfan yani zihin ubilgi bilinc v.s. ufkudur. O yuzden son ekler olan, -logy, -nomy, -sophy farkli anlam ve iceriktedir. Neyse bunlar linquistik bilgilerdir, sadece ornek olarak verdim. Mesaji uzatti isem ozur dilerim. Ne demek istedigimin algilanmasini istedigim icin bu mesaji yazdim.
  14. "Dindar Laik olamaz" soylemi diktatorun soylemidir. T.C. toplumunun buyuk bir cogunlugu dindar? 1923'ten beri de tam laik olmasa da dini bir devlette yasamiyorlar. Peki ne yapacagiz? Dindarlari dusunup onlar ulkede yasayabilsin diye laiklikten mi vazgececegiz, ki diktatorun zaten istedigi bu. Ya da milli devlet temelinde dindarlari yasamaya ikna mi edecegiz? Ikincisi "laik olunmaz" laiklik bir duzen sistemdir devlet sistemidir. Ya laik duzende yasanir ya da yasanmaz. "dindar sekuler olamaz" dersen haklisin. Cunku sekuler olmak dunyevi olmak demektir. Dindar ise dunya otesine inanir. Zaten T.C. devleti ve hukumeti hic bir zaman sekuler zihniyete ve bilince sahip olamadi. Sadece devlete bagimli bir diyanet ile "carpik" bir laik duzen kurmaya calisti. Buradaki laiklik te dini olmayanlarin ya da baska din ve mezhepten olanlarin vicdan ozgurlugu adinaydi. Anayasaya bu madde kondu. Yoksa carpik laiklik zaten sunni dindarlar icin degil. O zaman ne yapacagiz? Dinciler gibi "siz dini bilmiyorsunuz" deyip onlari dincilerin kucagina mi itecegiz. Yoksa T.C. Devletinde kabul edilmis yasamlarini koruma ve saglama adina onlari "rahat mi" ettirecegiz. Yani 60 oncesi "laik/deist/devrimci/anti kapitalist muslumanlik" Kisaca distalayacak otekilestirecek miyiz, catisacak miyiz; yoksa onlar ile birlikte ayni cografya da ortak uzlasmali iki tarafi da memnun eden bir duzeni mi onerecegiz. Ki bu duzen zaten dinin uygulamali bir inanc oldugu ve siyasete tasinamayacagi, politikanin cikar araci olarak kullanilamayacagi ve devlet sistemi olamayacagi bir duzendir. Cunku sonucta onlarin istedigi ve diktatorun de getirmek istedigi teokratik otokratik bir devlet duzeninde bizler sunni olmayanlar baska dine/mezhepe mensuplar ve dinsizler nasil yasayacagiz? Yoksa SSCB'nin yaptigi hatayi mi tekrarlayacagiz? yani dini zorla yasaklayacagiz? Nedir onerin.
  15. Aslinda kavramsal bilissellik baslik cok da; konu temelinde su basliga bir goz at. http://www.turkish-media.com/forum/topic/291377-felsefeyebilime-felsefibilimsel-yanasim-farki/
  16. Iste bu sagliksizligi ortaya koymak gerekir.Cunku dinsiz biri dinin bilisselliginde oldugundan dinsiz olmustur ve o yuzden din ile toplumun nasil kandirildigini bilir ve bu bilgisini de ortaya koyar. Erdogan'in toplumu din ile aldatmasini dindar degil; dinsiz olan gorebilir. Cunku dinsizi din ile aldatamazsin, o aldanmayacak bilinci almistir. O yuzden son cumlen dogru da olsa sonucsuzdur. Onemli olan sorunu algilatmak ise sorun hangi temelde algilanilacaksa onu ortaya koyarsin. Bu bir dindar icin dindir. Yani diktatorun yaptigini ancak dini istismar ettigini algilarsa farkeder. Bunu da ona gosterecek olan bu konuda bilgisi olandir. Zaten dindar diktatore dini acidan biat etmektedir. Onu bu biattan kurtarmnak ta yine dini acidandir. Mesela bir dindar sana "gavurun malini calmak haktir/helaldir" derse sen yolsuzlugu ona nasil aciklarsin. Cunku onun aslgisinda gavurdan alinan haksiz hic bir sey yoktur. Ayni "sunni olmayan kadinlar benim helalimdir" soylemi gibi. Iste bu temelde dinde gavurun ne oldugunu ve yolsuzlugun gavurdan mi yapildigini aciuklamnan gerekir ki, gavurdan olmadigini anlayinca yolsuzlugu da anlasin. Orneklercogaltilabilir. Burada kisinin dinini olcmek ya da "sen dindar degilsin" demek degildir konu "eger dindar isen su yapilan dine ters degil misdir?" i aciklamaktir. Ayrica birisinin bir seyi aciklamasi icin illa onu savunmasi da gerekmez. qua felsefesinde zaten savunu da karsi cikista yoktur, sadece sorunu gosterme vardir. Dindar da sorunu ancak din temelli aciklama ile gorur. Dindar bir beynin bilimden algisi ilahi ilimdir. Senin anladigin bilim degil. Buradaki bilimsellik ..e temeline gore dindarin gordugu zararin bilissel ortaya konmasi yani gozlerme tasinmasidir. Hani halk deyimi ile "bak gordun mu?" seklinde gostermektir. Sen aritmetigi bilmeyene matematigi anlatamazsin. Iste bilissellik ayni zamanda kisinin algisina bilgisine bilincine hitap etmektir. Dindar icin bu da dindir.
  17. En ustte ve onun altinda ne var? Kimse demez zaten cunku dogmalasmasi bilimin felsefeye baglanmasindan doguyor. Yani felsefi bilimden. Hipotez sadece bir varsayimdir. Bunun tutarliligi olmadikca da bilimsel degildir. Tutarliligini da gozlem ve onun teorisi saglar yani olgu. Tum semalar bu sekilde. Eger dersenki "tum bilimsel yontem hipotezden baslar" bu soylem bilimsel olmaz. Cunku tum hersey hipotezden baslar. Burada onemli olan varsayilanin tutarliligi iste bilim ve felsefe burda ayrilir. Felsefedeki tutarlilik akilci ideolojik inancsal temelli aklin dogruladigi gozlemndir, bilimdeki tutarlilik GOZLEMI ALINACAK BIR TABANIN UZERINDEKI GOZLEMDIR. yANI akil soyutu somuta tasir Gozlem somutu soyuta tasir. Daha once aciklamistim. Aslinda b uyuk bir ihtimalde gozlem kavraminda anlasamiyoruz. Ben gozlemin tabaninin fenomenal oldugunda bilimsellikten bahsediyorum, bir de gozlemin tabaninin akil olmasi var. Iste hipotez ikisini de kapsar. O yuzden felsefe de hipotezden baslar cunku bir TEZ TEMELINDEDIR. Hipotez (Önerme) Nedir? Bir gözlemin, bir olayın, bir olgunun ya da bilimsel bir problemin, üzerinde daha fazla inceleme yapılarak test edilmesine olanak veren, öneri niteliğinde açıklama. Bir olayin bilimselligini ya da bir problemin bilimselligini aciklar misin? Ya da felsefi olay ve felsefi problemden farki nedir? Dolayisi ile gozlem her iki temeldedir, farki gozlemin neye dayandigi ve tum insanoglunu kapsayip kapsamadigidir. Sonucta aklin inanarak ya da ideolojik olarak dogruladigi da hipotez tanimina aynen uyar. O zaman bilimsel hipotez ile felsefi hipotez farki nedir? Senin ile kavramlari masaya yatirmamniz gerekiyor ki ortak anlam ve icerikte bulusalim. Mesela ideoloji ile teori arasindaki fark nedir? Bir seyin bilimsel mi felsefi mi oldugunun farki baska turlu ortaya koymaz. Cunku klasik bilim ile modern bilim farki epistemoloji ile metafizik farki ve bakisa temel oluslari her kavrama farkli anlasm ve icerik yukler. Mesela ideolojik gozlem ile bilimsel gozlem farki v.s. Birde farklarin yaninda felsefe bilim bagini bilimsel temelde mi felsefi temelde mi kurmak farki vardir. Kisaca konu kavramlarin bilimsel ve felsefi anlam ve icerik farkidir. buda bilgi ve bilincin duzeyine baglidir. Yani bilissellik.
  18. Iyi de tum insanoglunu birbirine dusuren guc ve otorite temelle toplumu tek bir ideolojik inancsal izm temelli yonlendirenleri sadece nicelik yerine koyan da felsefe. Felsefe bilimden temelini almaz yani bilimsel felsefe olmazsa insanoglu hayvanlardan daha vahsi daha biatci daha caresiz oluyorlar ve kendi aralarinda savasiyorlar ve gecinemiyorlar.
  19. evrensel-insan şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    Sende hayvani rahat birak o zaman "oraya buraya otur" diye emirler yagdirma sana biat etmesini ya da minnet etmesini isteme.
  20. Ne dendigi fark etmez. Fark eden gecerliliginin tartisilmaz olmasi ve yanlislanabilir olmasi, yanlislandiktan sonra yenilenmesi ve yanlislanabilirliginin de gozleme dayanmasidir. Yani bu daimi degisken bir surectir. Gecerli iken herkesi baglar, yanlislaninca da tedaulden kalkar. Keske etikte de dogruda da her turlu ideolojide inancta ve izmde de sistem ve duzende de boyle olsa, yani felsefede. Iste o zaman felsefe bilime ve evrensel hukuka insan haklarina ve de hak ve ozgurluklere bagli olur. Bu da cok seslilik ve her bir dusuncenin kendini dile getirme hakkidir. Yoksa dogmalasir, ideolojilesir, inancsallasir ve zamanla cag disi kalir tutuculasir, gericilesir, eskir, yasamdan kalkar.
  21. Teorinin onanmasi-olgusal gecerlilik Teorinin curutulmesi-gozlemsel yanlislanabilirlik. Aksi taktirde teori sabitlesir, dogmalasir, inanca donusur ve cag disi kalir. Yani teori son durak degildir. Iste klasik metafizige dayanan bilim, teoriyi ispat olarak kalici mutlak kilar. Modern bilim ise, ortada olanin olgusal gecerliligini gozleme ve onun bu gecerliligini yanlislayabilmeye baglar. Iste bilimsel felsefe de budur. Teoriyi gecerli kilan gozlemin daimiligidir. Gozlem degisirse, olgusal gecerlilik te bozulur. Tum bilimsellik coker. Halbuki klasik bilim de, belgitler, maximler, postulatlar, axiomlar v.s. SORGULANMAZ ve YANLISLANABILIRLIGE ACIK DEGILDIR. GERCEK KABUL EDILIRLER Modern bilimde ise, SORGULANMAZ DA YOKTUR, YANLISLANABILME GEREKLIDIR. Boylece bir konuda tum bilimsel bilgiler bir yanlislama ile alt ust olabilir. Iste post modernizm bunu sadece savunmaz, boyle algilar. Cunku onun icin hic bir temel hele hele gozlemi yoksa gecerli degildir. Cunku post modernizm de klasik bilim gibi; gercekten yola cikar. Iste o yuzden yapilandirmasci epistemoloji bu sorunu tamamen cozer. Gercegin ne oldugunun varliksal, inancsal ideolojik ve gercekci (realist), gercekcilik (realizm) tarismasina son verir. Cunku GERCEKLIK (REALITY) YAPILANDIRILMISVE INSANOGLU YAPILANDIRILMISALIGI OLDUGUNU ORTAYA KOYAR. Eger burada insanoglu fenomeni kullanilmazsa, zaten yapilandiran baska bir fenomen ya da numenal guc kisaca tanri olur. Dolayisi ile yapilandirmaci epistemoloji hem gercegin ne oldugunu (truth) hem de gercekligin ne oldugunu ortaya koyar. Boylece bilim ile felsefe arasindaki gercek niteliginin bagini bilimsel ve bilissel olarak kurmus olur. GERCEGIN NE OLDUGU INSANOGLU TARAFINDAN YAPILANDIRILMIS GERCEKLIKTIR. Metafizik gercek varligi tartisir-nesnel/oznel/isimsel Post modernizm ise "ZAMANSIZ VE EVRENSEL GERCEKLIK YOKTUR VE BU OLMAYAN GERCEKLIGIN KESIN BIR BILGISI DE YOKTUR" der. Iste bilimde bilimsel olarak gercek niteliginden degil; olgu niteliginden bahsedilir. CUNKU OLGU GECERLIDIR GOZLEM VERIR GECERLILIGI GOZLEMSEL YANLISLANABILENE KADARDIR VE GERCEK GIBI TARTISMALI AKILCI/KESINLIKCI/INDIRGEMECI/DETERMINIST DEGILDIR, KALICI/SORGULANMAZ DA DEGILDIR, ISPATA DA DAYANMAZ.
  22. Semaya iyi bak hipotez bir tahmindir, tutarli olup olmadigini gozlem saglar ve tutarli olursa da teori olur. Demekki neymis, her hipotez tutarli olmayabilirmis. Sosyalizm nasil gozlem vermiyor, sor bakalim bir sosyaliste Zaten ideoloji ile teori farki da bu. Ikisinin de temeli hipotez. Felsefe bilim farki da bu hipotez ideoloji olursa felsefe, teori olursa bilim. Iste o yuzden olgusal gecerlilik zaten tutarliligi gosteriyor cunku gozlem veriyor. Ideolojik gecerlilik ise tutarliligi vermiyor cunku gozlemi onu sadece akli ile dogruluyana veriyor, herkese degil. Gozlemin iki ucu vardir fenomen ve akil fenomen zaten gozlem verir, akil ise aklindakini gozleme tasir. Iki gozlem arasindaki fark; biri olgusal gecerliliktir, digeri AKILCI GERCEKCILIKTIR. Biri teori ile digeri ieoloji ile dogrulanir. Hala metafizik dusunuyorsun, epistemolojik degil; bilim bil den baslar, var, ol ve inandan degil. Bil de sadece teorik olgusaldir. var ol inan ise ideoloijik inancsal ustelik varligi tartismalidir. Halbuki fenomen zaten algi olarak vardir. Neyse bunlari sana daha once izah ettigimi dusunuyordum. Oyle anlasiliyor ki, yeteri kadar edememisim.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.