evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
Türkler kimlerdir?
Kimin turk olup olmadigi neyin "turkluk/turkculuk" olarak anlam ve iceriginde ve algisinda yatar. Bu temelde turkluk irk da olsa gen de olsa milliyet te olsa koken de olsa; bunun bilimselve bilissel bir yaptirimi yoktur. Bu sadece dogumdan itibaren verilen bir aidat, sahiplik ve sabitlik konusu ve algisidir. Konunun diger bir yonu de, turk olmanin verilmisligini irik, milliyet ya da gen algisi olarak dusunceye savasima ustunluge akilciliga v.s. kisaca turkculuge tasimamaktir. Iste bu turkculuge tasima; irkciliga, milliyetcilige, turanciliga ve bu temelde turkluk ovgusu ile herkesi turk yapmasya kadar gider. Sonucta bu dunyada dogan her bir insanoglunun dogdugu yer olarak aldigi ve verilen bir vatandasligi, etnik kokeni ve milliyeti zaten vardir. Sorun bunun ideolojik inancsal ustunluk savasina tasinmamasidir. Evet biyolojik olarak deri renkleri farkli olabilir, ama bu irkciligi gerektirmez. Derinin rengi kanin asilligi, kafatascilik v.s. sadece insanoglunu bolmeye ve biri biri ile savastirmaya yarayan; fiziksel fark algisini zihinsel ustunluk algisina tasiyan insan ve insanlikdisi ideolojik inancsallardir. Bilimsel ve bilissel bir degeri ve icerigi yoktur. Turk olmak baska, bunu turkculuge tasimak ve turku ustun kilmak baskadir. Ustelik hic bir insanoglu kendi dogacagi cografya ve toplumu secebilme yetisine sahip degildir. O yuzden aidat sadece ona verilendir.
-
Inanc ve Inancsal Uygulamalar, Kisisel mi/Toplumsal mi?
Anladim. Ben bu baslikta "aklin bir yolu" nu arayan dindarin o yolun ne oldugunu aciklamasini istemistim. Zaten beyin ve duzey farki oilmasi farkli dusunce ve davranis uretimindsen ve uygulamasindan kaynaklanir. Sahi kuran da bu konu ile ilgili nasil bir yonlendirim ve yaptirim var? Evet ben o misali asimiliye ve adapte olma ve topluma uyum saglama temelli bati algisinda daha net gozlemliyorum.
-
Kürt Tarihi
Eger TC korumak ve cografi butunlugunde korumak istiyorsak; iste emperyalizmin yaptigi mikroayrimcviligi onlemek ve kendi farklarimiza kendimiz sahip cikmamiz gerekiyor. Zaten bunu yapamiyanlar, bolunenlerdir.
-
Sizce...Cumhurbaşkanlığına Kim aday olmalı?..
Nedir sence her turlu farkin hak ve ozgurlugunu verecek, ortak payda? Ayrica farklarin farkina varmak ile farkina varilan farklari ayirmak ya da birlestirmek farkli ve kutupludur. Ben farkina varilan farklarin ayrimindan degil; birlikteliginden yana olarak bu basligi yazdim. Ama once farklarin farki algilanmali ve bu bir farkin degil; tum resmin degerlendirmesi olmali.
-
Sizce...Cumhurbaşkanlığına Kim aday olmalı?..
Birarada kalabilmemiz birlik vce butunlugumuzu beraberligimizi koruyabilmemiz, uniter yapiyi koruyabilmemis icin; farklarimizin farkina varmak, her farkin yasam ve iliski hak ve ozgurlugunu tanimak icsellestirmek ve Anadolu tarihsel fark mozayigi olgusunu algilamamiz ve de farklari ayirmak isteyen her turlu emperyalist zihniyetin eline ve orgutlenmesine ve de mikroayrimciligina meydan vermememiz gerekiyor. O yuzden farklarin fark algisindaki antiayrimcilik.
-
Dini Orgutlenmeler Ile Milli Orgutlenmeler-Fark ve Benzerlikleri Nelerdir?
Dini orgutleme ile; milli orgutleme arasindaki farklar, benzerlikler nelerdir hic dusundunuzmu? Ikisinin temeli de sahiplik sabitlik savunu temelli aidat uzerinedir. Ben benzerlikleri siralayayim. Ikiside ayrimcidir Ikisi de inanctir. Ikiside ideolojidir. Ikiside Dogrusaldir. Ikiside kisilerin kisilik ve kimlik degerlerini olusturur. Ikiside Duyguya hukmeder Ikiside kendini savunur. Ikiside ideolojik kavramdaslarina karsidir. Ikiside kisilere dogumuyla birlikte verilir. Ikisininde soyut ve somut sorgulanmaz degerleri vardir. Ikiside sistemin vazgecilmez degerleridir. Evet, sizler bu konuda neler dusunuyorsunuz? Nedir bu ikilinin farklari ve benzerlikleri. Hangisi daha koklu ve yerlesiktir? Hangisinden vazgecmek daha zordur ve neden? Tanri soyut olarak dine destek verirken; milliyete soyut destek nedir? Bir kisiyi dine baglayan, dine sahip cikmaya iten sebeplerle; milliyete bagliyan ve milliyet sahipligine iten sebepler arasinda, ne gibi farklar-benzerlikler mevcuttur. Bu iki kisilik ve kimlik degerini belirleyen sahip cikmanin ortak bir zihniyeti var midir?, varsa nedir? Hangisinden arinmak, neye gore daha "kolaydir-zordur?" Her ikisinide sahiplenmek; insandan neler alir, insana neler verir? Bir kisiyi dine baglayan, dine sahip cikmaya iten sebeplerle; milliyete bagliyan ve milliyet sahipligine iten sebepler arasinda, ne gibi farklar-benzerlikler mevcuttur. Bu iki kisilik ve kimlik degerini belirleyen sahip cikmanin ortak bir zihniyeti var midir?, varsa nedir? Hangisinden arinmak, neye gore daha "kolaydir-zordur?" Her ikisinide sahiplenmek; insandan neler alir, insana neler verir? Mesela bir kisi milliyetciligini korurken, dinini birakabilir. Ya da dinini korurken milliyetciligi birakabilir. Toplumsal olarak halklari milliyetcilik altindami birlestirmek, yoksa dini inanc altinda mi birlestirmek; toplumun daha cok kesimini kapsar? Bir kisi sizce ilk milliyetciligini mi yoksa dini inancini mi sorgulayabilir ve onu karsisina alir? Fikir, yorum, gorus ve dusunce bilgi paylasimlarinizi bekliyorum.
-
Rahman/Rahim/Rahmet Bagi
rahman Ar. ra§m¥n sf. din b. Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı). Güncel Türkçe Sözlük Rahman Köken: Ar. Cinsiyet: Erkek 1. Ayrım gözetmeksizin tüm canlılara merhamet eden, koruyan. 2. Tanrı’nın adlarından. Kişi Adları Sözlüğü rahmet Ar. ra§met a. 1. Birinin suçunu bağışlama, yarlıgama, merhamet etme: Allah rahmet eylesin. 2. hlk. Yağmur: “Kubbedeki açıktan rahmet yağar, güneş vurur.” -A. H. Tanpınar. Güncel Türkçe Sözlük rahmet Yağmur. Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü rahmet Rahmet, yağmur Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü Rahmet Köken: Ar. Cinsiyet: Erkek Acıma, esirgeme, koruma. Cinsiyet: Kız Acıma, esirgeme, koruma. Kişi Adları Sözlüğü rahim, -hmi Ar. ra§m (I) a. anat. Döl yatağı. Güncel Türkçe Sözlük rahim, -hmi Ar. ra§m (II) a. Acıma, esirgeme. Güncel Türkçe Sözlük Aslinda bu ucunu ortak anlam olarak birlestiren, merhamet ve koruma. Bu temelde de zaten seni koruyan bir guce teslim olma, biat etme, sukretme v.s. mantigi ortaya cikiyor. Ayrica basliga katkin icin de tesekkurler. Rahmetin bollugu yagmurdan geliyor. Yani topraga yagan yagmurun ekilmisi mahsule cevirmesi.
-
Inanc ve Inancsal Uygulamalar, Kisisel mi/Toplumsal mi?
Benim gordugum kadariyla, inanc ve uygulamalarinin hangi temelden kaynaklandigi hala kararsiz bir konudur. Evet, bir kisiye dogumundan beri inancsal degerler verilir ve o kisiden, bunlara hem dusunce/davranis hem de pratik uygulama (namaz, oruc, zekat, kuran okuma v.s.) olarak istenir. Buraya kadar bir sorun yok. Sorun, acaba inanc konusu, kisisel bir olgu mu, yoksa toplumsal bir olgumudur? Buradaki en buyuk sorun, eger bu toplumsal olgu olarak alinirsa; kisiler eliyle de toplumsal bir baski, zorlama, mudahele v.s. anlamini icerir. Bunun iki turlu sonucu vardir. Biri kabul ve red temelli kutuplasmayi ve kutuplarin birbirlerine uyguladiklari mudahele, zorlama ve baskiyi; ikincisi, kisisel algilanamamaktan; tartismalarin ve amacin; kisiye dindara mi; yoksa onun degerlerine mi, ya da tamamen dinin kendisine mi, oldugu karmasasi hem kisi hem de onunla tartisan kisi icin ortaya cikar. Soyle bir ornek verelim. Kendisini dindar, tanitan bir kisi, sadece dindar olarak mi, dininin getirdigi degerler olarak mi, yoksa dindarligin dini bir anlayis oldugu olarak mi algilanacaginin karmasikligi yaninda, bu dindar kisi, kendini mi, toplumumu, dini dusunce yapisini mi temsil ediyor sorusununda belirli bir cevabi yoktur. Dolayisiyle konu; kisisel duzeyde, dindar mi, dini degerleri mi, dinin ne oldugumu acik olmadigi gibi, toplumsal duzeyde de karisiktir. Dindar kisi, toplumsal bir degerin parcasi ve temsilcisimidir?, ona karsi verilen mucadele, onun temsil ettigi topluma karsi mi verilmis olur. Bir ornek verelim. Yalniz her ornek hem sadece bir ornektir, imasi yoktur; hem de bu ornekler ayni ima icirmiyecek sekilde cogaltilabilir. Sizce, Turkiye de hangi dusunce ve davranistaki musluman cogunluktadir? ve bunun nedeni nedir? Aslinda ornekteki siklamalari okuyan her dindar ve musluman arkadas kendi kisisel dusuncesi olarak ta olaya bakabilir. Ayrica asagidaki olanaklardan baska bir olanak oldugunu dusunuyor ve biliyor sa, onu da ekleyebilir ve degerlendirebilir. Yolda bir mini etekli bayan, yalniz basina yuruyor. Kisisel dusuncelere ornekler. Bir musluman/dindar gorur ve gecer. Bir musluman/dindar gorur ve "iyi ki esim/kizim v.s. boyle degil" der ve gecer. Bir musluman dindar gorur ve "o.ospu v.s." der ve gecer. Bir musluman/dindar gorur ve bayanla kon usma/ikaz v.s. geregi hisseder ve laf atar. Bir musluman/dindar gorur ve "su ulkenin haline bak" temelli olayi toplumsalliga tasir. Bir musluman/dindar gorur ve bu toplumsalliga tasimayi laf atarak dile getirir. Bir musluman/dindar gorur ve dusunce yaninda fiziksel satasmaya yonelir. Bir musluman/dindar gorur ve fiziksel zarar verir (bacagina jilet atar, ustune saldirir, dovmeye kalkar v.s.) Hem bu ornekteki siklar artirilabilir, hem de baskaornekler verilebilir. Simdi soruyorum. Bu durumda, sizce bir musluman/dindar nasil ve neden oyle davranmali? ve siz olsaniz nasil ve neden oyle davranirsiniz? Bu iki soru cevap olarak biribiriyle celisebilir mi? Celisirse bunun nedeni nedir? Islam mi, muslumanlik anlayisi mi, yoksa kisinin kisisel degerlendirmesi mi? Butun bunlara ek olarak bir kisinin kendisini tanitmasi baska; tanittigiyla kurdugu iliski baskadir "Allah'a inanirim/dindarim" diyen bir kisinin ne dedigimi, yoksa bu dediklerini yasam ve iliskisinde ne duzeyde uyguladigi mi onemlidir? "Ben Allah'a inanirim" deyip te, yasam ve iliskisinde Allah'a olan inancini sadece kendinde tutan ile, bunu bir misyon haline getirmis ve inanmayani "dusman" goren ve oyle dusunen bir kisi ayni midir? Ya da "ben dindarim"i sadece kendisine dindar oldugu soylendigi icin soyleyen ve yasam ve iliskilerinde dinin gerektirdiklerini yerine getirmeyen bir kisi ile; bunu bir misyon yapan ve dindar olmayanlari bir "dusman" goren ve ona gore dusunen bir kisi aynimidir? Sadece kendisinin dindar oldugunu soyleyen bir kisi; bunu dini bir toplum ve inanis adina mi, yoksa kendi kisisel adina mi soylemektedir. Bu kisiyle tartisacak olan kisi, bu kisiyi sadece bir kisi olarak mi, yoksa bir dindar toplumunun temsilcisi olarak mi degerlendircektir? Kisaca, herhangibir tanitim nasil degerlendirilmelidir? Inanclar, kisisel midir/toplumsal midir?
-
akrepler nerde.....?
Bende akrep (2 kasim) burcundanim.
-
Aferin mi, Aferim mi?
Aslinda burada dilbilgisi yanindamantiken de aferin i kullanan kendi icin degil; baskasi yani ikinci tekil sahis icin kullanmaktadir. O yuzden "aferin" dir. Yalniz kisi kendi kendisin kutlama/taktir/begeni v.s. adina "aferim bana" diyebilir.
-
Ne Mutlu Turk'um Diyene!
Ahmet Bey, sabah saat 7.00'de *Casio**masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı. *Puffy** yorganını kaldırdı. *Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp *Adidas** terliklerini giydi. *WC** 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti. *Clear** şampuan ve *Protex** sabunuyla duşunu aldı. *Colgate** ile dişlerini fırçaladı. *BRAUN** ile saçlarını kuruttu. *Bill's** gömleğini ve *Pierre Cardin** takımını giydi. *Lipton** çayını içti. *Sony** televizyonda medya özetlerini ve *flash** haberleri izledi. * *Citizen** kol saatine b aktı. Aile fertlerine *'BYE'** deyip *Hyundai** otomobiline bindi. *Blaupunkt** radyosunu açarak, *rock** müziği buldu. Ağzına bir *Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki *Mega Center** 'daki ofisine varınca, *Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı. *Microsoft Excel'e** girdi. *Ofisboy** 'dan *Nescafe** 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için *Grissini **yedi. Öglen *Wimpy's Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü, *Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi. *Camel** sigarasını yakıp *Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı *Image Bar'** a uğrayıp *JB'** sini yudumladı, sonra köşedeki *Shopping Center** 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği *Ariel** deterjan, *Ace** çamaşır suyu, *Palmolive** şampuan, *Gala** tuvalet kağıdı, *Sprite **gazoz ve *Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı. *Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı. Hafta sonu eşi Münevver'le *Galleria** 'ya giden Ahmet Bey, *Showroom** 'ları dolaşıp *Kinetix** ayakkabı, * *Lee Cooper blue jean** satın aldı. Akşam evde bir gazetenin verdiği *TV Guide** 'a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında *zapping** yaparak, *First Class** , *Top Secret** , *Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda *Outdoor** dergisini karıştırdı. Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti. ** 'Ne mutlu Türk'üm diyene!'** diye gerindi ve uyudu. *Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil. ŞŞŞŞŞTTTT sessiz olun uyandırmayalımAŞI OLDU DA....
-
Evrensel-insan Zihniyetinin Bireysel Bilisselligi
Bilindigi gibi evrensel-insan lakabi olarak hem adi gecen baslik altinda, hem de diger konu kavram ve basliklarda evrensel-insan zihniyetinin, serbest dusunen, qua felsefi, yapilandirmaci epistemolojist ve devrimci sorgulamali insanoglu temelli ve zihinsel insanlasmayi hedefliyen bilgi ve dusunceleri dile gelmektedir. Herseyden once dile gelen zihniyetin vucudu o an o zihniyeti dile getiren vucuttur. Yalniz zihniyetin aslinda vucudu yoktur ve vucudu sadece kullanarak dusunce ve bilgisini dile getirir. Iste bir zihniyetin dusunce ve bilgisi dile geldikten sonra, onu alabilen, algilayabilen, onun ile etkilesen onu onemseyen ve ona ilgi duyan her vucut o zihniyeti alir ve kullanir/paylasir. Yani zihniyet vucut gibi degildir, olmez. Oyle olsa tarih olmazdi. Cunku tarih yasanmislarin bugune tasinmasidir. Bu temelde ben, bir birey olarak kendi goruslerim ve ne oldugum ile ilgili bazi bireysel bilgiler verecegim. Sonucta evrensel-insan zihniyeti bir zihniyet olarak her turlu sorunu ortaya koyma adina bir algi bilgi bilinc ve farkindalik konusudur. Buradan benim bir birey olarak bu zihniyetten kendi adima cikardiklarim ile baskalarinin kendi adina cikardiklari degiskendir. Kisaca ben bir birey olarak bir konu ve kavramda evrensel-insan zihniyetinin soruna bakisini ayni konuya bakan baska bir birey kadar acik ve algilayici dile getiremiyebilirim. Sonucta evrensel-insan zihniyetinin sorunlari dile getirisi, icin kullandigi vucut benim vucudum. Iste baska vucutlarin dusunce ve bilgi olarak dile gelmesi konunun farkli perspektiflerini getirecektir. Bu temelde kendi bireysel dusunce ve bilgim adina, kisaca konu ve kavramlara bakis acim sudur. Basta ulkenin ve toplumunun ve farkli halklarinin birligi butunlugu ve beraberliginden yanayim. Yani ayni cografyanin korunmasindan yanayim. Yalniz bu yanalik ancak asagidakiler disindadir. Otokratik teokrasiden yana degilim.-Basbakan, AKP ve polis devleti, parti devleti Demokratik teokrasiden yana degilim-Cumhurbaskani, F.Gulen, cemaat, evengalizm Laik diktatorlukten yana degilim-Askeri idare laik milliyetcilikten yana degilim-turk milliyetciligi/Kurd milliyetciligi TC laikliginden yana degilim-diyanetin devlet bunyesinde olmasi, Istiklal marsi dini icerigi Ulusalci degilim-tek bir etnik koken ve tek bir din mezhebi temelindeki birlik uniterlik Demokratik diktatorlukten yana degilim-teklesmis etnik koken turklugun ya da sunniligin diger farklar uzerindeki hakimiyeti Hic bir emperyalist zihniyetten yana degilim-"demokrasi/ozgurluk" adi altinda emperyalizmin ulke ve toplumlarina saldirmasi, ic islerine karismasi, toplumu ayristirmasi ve mikro ayrimcilik ile ulkeleri kendi cikar amaclarina ekonomik ve politik alet etmesi. Hic bir surette ic ve dis savastan yana degilim-bir politik ve ekonomik cikar amacli acilan savaslar. Peki neden yanayim? Sekuler laiklikten yanayim- yani evrensel hukuk hak ve ozgurlukler insan haklari temelinde toplumun her farkli halkinin farkinin ozgurlugu tanim ve temsil hakki. Birey devletinden yanayim-yani vatandasin devleti icin degil, devletin bireyi icin var olmasi bireyinin hak ve ozgurlugunu koruyacak kurum ve kuruluslarinin olmasi Politik olmayan devletten yanayim-Yani devletin hic bir din ve mezhepten ve etnik kokenden yana olmamasi hepsine ayni mesafede olmasi hepsinin hak ve ozgurlugunu korumasi ve farklarin politik arac ve duygu somurusu ya da oy pusulasi olarak kullanimina izin verilmemesi. Ulke ve toplum cikarlarini gozeten politikadan yanayim-Her turlu politikanin ulkenin disarida barisa yonelik olmasi ve iceride de toplum ve farkli halklarinin her turlu yasam ve iliski standartinin yukseltilmesine olanaklarinin saglanmasina yonelik olmasi. Bilimsel, bilissel ve bilgisel egitim/ogretim ve yetistirim den yanayim-Egitimin temelinin din milliyet etik, metafizik degerler uzerine degil; evrensel olgu temelindeki bilimden yana olmasi her turlu yetistirimin ve egitimin ogrenimin kritik, analitik, yapilandirmaci ve birey yetistiren beyinleri dusundurten ve dusuncenin onunu acan sekilde olmasi her turlu dusunce ve ifade ozgurlugu. Kisaca vatandas ve toplumsal "biz/oteki" kutuplu otekilestirten/otekilesen degil; hak ve ozgurluklu birey ve onun farklari icsellestiren uzlasmali biribirine saygili bireysel yetisim. Yukarida kullanilan her turlu kavram ve deginilen her konu anlam ve icerik olarak cok farkli algilanabilir. Isteyen basligin yazarina kullandigi kavramlardan ne algilatmak istedigini daha detayli sorabilir ve neden ve neyden yana olup olmadiginin aciklamasini politik etik metafizik degil; insanlasmadan yana bilimsel ve bilissellikten yana sorabilir. Umarim bu baslik evrensel-insan lakabinin evrensel-insan zihniyeti yaninda evrensel-insan bireyini de daha detayli tanitmaya yeter, ya da taninma yolunda bir baslik olur. Deginilen konu ve kavramlarin "gunesin altindaki hersey" oldugu gibi bir soylemim yok. O yuzden birey olarak burada yer almayan bir konu ve kavramda, evrensel-insanin bireysel yanaligini insan ve onun insanligi adina sormak ve ogrenmek isteyenler de olabilir. Evrensel insan hem birey hem de zihniyet olarak her konu ve kavrama aciktir. Cunku onun zihninde "gunesin altinda ne varsa" sorgulanmakta insan ve insanlik adina da dusunce ve bilgiye tasinmaktadir.
-
Kürt Tarihi
Evet "ben kurdum/aleviyim/dinsizim" v.s. diyenlere milliyetcilik imani ile kulaklari gozleri kapamak "uc maymunu oynamaktir" Zaten insanoglu olgularin iradedisi oldugunu tartisma disi oldugunu inanc ve ideoloji disi oldugunu algilasalardi, Sokrates ile gelen aklin gozlemi yenmesine izin vermezlerdi. Bence en guzel sey bir atasozudur. "Gorunen koy, kilavuz istemez" Ama sen hem koyu gormeyip hem de ideolojik inancsal dogrunu iman duzeyinde kilavuz yaparsan, sadece bilincsizce uc maymunu oynamis olursun.
-
Nefsine Hakim Olmak-Birey Bilinci
Senin anlattigini anlamak, onun kabul edilmesi anlamina gelmez. Senin anlattiklarinin anlami zaten teslimiyettir, insanoglu varliginin algisinin yoklugudur. Bu da basta birey ve kendilik bilisselligine serbest dusunceye ve beynin sinirsiz ufkuna terstir.
-
Sizce...Cumhurbaşkanlığına Kim aday olmalı?..
Fark olgusunu ayrim olarak algilayan ve kendi farki temelinde digerlerini otekilestiren ve de fark olgusunu icsellestiremeyen farklar arasi bir uzlasi yerine, fark temelinde farklari ayirmaya yonelir. TC tarihinde bugune kadar olan ve devamedegelen algi da budur. Biri farkin farkina varilmayi, ayrim ve bolunme; digeri farkin farkina varilmayi kendi farkini ayirma olarak algilar. Kisaca farkin farkina varilmasinin uniter yapinin korunmasinin temeli oldugunu algilayan pek yoktur.
-
Ingilizce Muzik-Nostalji
4 nolu video "iyi/kotu ve cirkin" in ta kendisi.
-
Kürt Tarihi
Kusura bakmayin " Kürt Tarhi,Kürt Medeniyeti diye bir tarih ve medeniyet mevcut degildir." cumlesi milliyetci bir inkardir. Hangi tarihi tarih gibi okuyalim. Milliyetcilik uzerine aciklanmis, resmi tarihi mi?
-
Ulusal Sorun ve Iki Boyutu
Yaziniz tamamen kurd varligi inkari ve turk milliyetciligi uzerine. 1789 ve 17. yuzyildan once bir milliyetten ve milliyetcilikten bahsetmek, hem tarihe hem kavrama hem de algiya terstir. Cunku o tarihten once milliyet ve milliyetcilik yoktur. Yurtseverligin tarihi de 16. yuzyildir. Turkiye devletini kuranlar turktur demek, ne tarihi ne de cografyayi bilmemektedir. Herkes turktur demek ile turk olunmuyor. Ayrica sizin "adam gibi adamlariniz" kurd varligini red eden turk milliyetcileri olsa gerek. Ataturk'un turk oldugunu hangi belgeye dayandiriyorsunuz? Ataturkun babasinin bile Ali Riza Bey olmadigi soyleniyor. Ataturk bir osmanli vatandasi idi. Ayrica 18 devlet ile turanciligi da savunuyorsunuz. Anadolu selcuklularinin bile "ogullari" farkli kavimlerdi. Aralarinda turkce dilini konusan Karamanogullari idi. Osmanli padisahlarinin bile turk oldugunu osmanli dilinin de turkce oldugunu iddia edeceksiniz, herhalde. Yoksailk insanin da turk oldugunu mu dusunuyorsunuz?
-
Sizce...Cumhurbaşkanlığına Kim aday olmalı?..
"Ben kurdum/Aleviyim" v.s. diyenler Turkiye'de var mi/yok mu? bunu inkar mi ediyorsunuz? ya da turk milliyetciligi olarak gormek mi istemiyorsunuz? Asil uniter yapiyi bozan milliyetciliktir. Cunku kendi kokeni disinda kalan bir kokeni algilamaz ve otekilestirir. Yani KENDINDEN AYIRIR. Burada ayirmamak, onun kerndi koken inden olmadigini algilamaktir. Buyuk Britanya'da british olarak her etnik kimligin adi gecer ve hatta bulunduklari bolgelerdeki yogunluga gore, onlara kendi dilleri bile egitim mufredati olarak sunulur. Muslumanlarin cami acmasina izin verilir. Benim dile getirdiklerimi milliyetcilik temelinde degerlendirirseniz yanlis algilarsiniz. Sonucta milliyetciligin turku de, kurdu de aynidir. Uniter yapiyi koruyabilmek ancak farklara hak ve ozgurluk tanimak ile saglanir. "herkes turktur" ya da "sen turk degilsin" diyerek degil. Bence dogrulariniza ve ideolojik inanciniza degil de, soyle bir Turkiye gercegine kimin kendini nasil ortaya koydugu mihvalinde bir bakin.
-
Sperm Secimi Nasil Aciklanir?
Herhangibir bebek dogmadan once; bir spermin babadan, anneye gecisteki, binlerce sperm arasindaki yolculukta secilimini nasil aciklarsiniz?, ustelik sadece o anlik iliskide, yani bir onceki veya sonraki degil. Cunku bunlari da hesaba kattigimizda secilim sansi sonsuz da bir. Dogal bir secilim mi? Yoksa "akilli tasarim" mi? Eger akilli tasarim ise; bu tasarlayici, bir oncesi/sonrasi degil de, tam da o andaki iliskide; neye gore ve nasil bir bolu sonsuz olanakli spermlerin icinden, sadece dogacak bebegin spermini seciyor? Bu secilimin olasaligina, annenin yumurtaliginin da "hazirligini" katin. Bu soruya "tutarli/mantiksal" cevap verebilen, dogal secilimin ne oldugunu ve neden tesaduf olmadigini ve o anlik sartlarin ve olasaligin bu secilimdeki rolunu daha iyi algilar. Secim, secilim ve tesadufu aciklayalim. Ortada bir secim varsa, secen vardir. Secilen ikinci plandadir. Ortada bir secilim varsa, secilen vardir. Secenin TASARLANMIS rolu yoktur. Cunku secen bir butundur, TEK DEGILDIR. Bir ornek; Bir gosteri/toplanti ya da buna benzer bir kitlesel oturum da; seyircilerden biri sahneye davet edilecek. Sahneye davet edilen kisi, SECILEN KISIDIR. Yani; ne onu secen, ne de secilen bundan habersizdir ve secim islemi de o anlik sartlar temelinde olusmustur. Neden sizin secildiginize dair; en mantikli cevap, "random selection" dir. Yani BILEREK, PLANLANARAK, ISTEYEREK v.s. bir secim/secilim degil,RAST GELEN bir secilimdir. Yani bir tasarlayici yok. Sadece sartlar, ANLIK bu secilimi gerceklestiriyor. Oyuzden hicbir sey tesaduf degildir. Herseyin neden oyle oldugunu aciklayacak OLAN ANIN SARTLARIDIR.SARTLARIN ANLIK RAST GELMESIDIR. Iste burada zigot ile birlesen spermin mantiksal olabilirlik olasiligi olmustur. Yani olmusluk uzerinden hareket bilimsel olandir. Bir akilli olduran aramak ise inancsal olandir.
-
Rahman/Rahim/Rahmet Bagi
Muslumanlarin "Rahmetini esirgeme, ustumuzden" icerikli, Allahlarina yaptiklari duadaki "rahmet" ile, bebegin dogdugu yer "rahim" arasinda bir bag varmi? Bildigim kadariyla, Rahman da Allah'a muslumanlarca verilen bir isim. Buradaki, rahman ve rahmet'in rahim icerikli "dogurganlik/dogulan yer" anlamina gelen bir temeli var mi?, "rahmet" teki "bolluk/bereket" dogurgan/dogurtkanlik ile mi iliskili. Yani "uzerinden rahmet esirgemeyen, rahman" dogurganligi saglayan dogurtkan anlamina mi geliyor?, Bu dogurtkanlik onu "HERKESIN ILK BABASI" mi yapiyor? Bunun, Meryem/Isa konusuyla, bir ilgisi varmi? "rahm" dil kokeni, ibranice' de, veya latince, de, ya da eski Orta Dogu dillerinde var mi? Dogum, zaten yaratimdir. Concept, yani kavram conception, yani gebelikten gelir. Burada gebe kalan, beynin (disinin annesinin) fonksiyonu dusunce(rahim) ve gebelikte "!?" isaretleridir. O yuzden, kavramin (bebegin) dogumu ile, yaratimi es anlamli olarak ozdeslestirilebilir. Iste bu anlamda, beyin ve disi ikinci planda kalarak, dusunce ve kavram, rahim ve yaratim/dogum olarak ortaya cikar. Konunun bir tarafi da, islamda'ki disinin anne ve kadin farkidir. Disinin Kadini, her turlu "yok sayilir ve erkege'peskes cekilirken", disinin annesi "kutsal/yuceltilmis" bir iceriktedir. Ayni mantik, anaerkil toplumdaki disinin anne yonu icinde gecerlidir. Cunku erkek, ataerkil toplumda, disiyi kadina indirgeyerek ilk kolesi yapmis ve "ikinci insan sinifina, ya da erkegin emir erine" cevirmis ve kendi geldigi yer olan, rahimi de eskisi gibi "kutsamak/tanricalastirmak", yerine, kendinin geldigi yeri baska ve kendi turu disi bir yerde aramaya, pitoreskli, putlu, ilahli tanrilari yaratmaya baslamistir. Sonrada, bu gorunur, tanrilar gorunmez olarak, tekeindirgenmis ve dunya sistemindeki bir somut ile (mesela, elci, Kuran), ozdeslestirilmistir. O yuzden, ilk tanrilar olan evrenin parcalari ve onlarin kultleri (Gunes ve ay) bu temelde degerlendirilmistir. Ortak yonu ise, yildiz olmalaridir. Bu temelde de, Gunesin isiticiligi ve yakiciligi, ayin, gece karanligini aydinlaticiligi ve yildizlarin, parlakligi, isildamasi tum mitolojik, mistik efsanevi anlatimlarda taban teskil etmistir. Bihassa, yer ve gok yaratimi, kara ve su yaratimi v.s. temelinde. Iste bu temelde, bir "dogurganlik/dogurtkanlik/bolluk/bereket" v.s. disinin kadinindan degil; anneliginden gelir. Aslinda cok ilginc, mantiksal zincire gore; "!?" yildizlar, Gunes, Ay, Beyin, Dusunce, rahm-rahman/rahim ve yaratim, kavram, dogum da, rahmet oluyor. Burada beyin, disiyi/anneyi (dogurgan, uretken), dusunce de babayi/erkegi (dogurtkan, uretmen) temsil ederek, kavramin (dogumun/yaratimin), ilk bilincsiz ve kavramdan farkinda olmadan ilk zamansal/felsefi/metafizik varlik tartismasi, "madde mi-materyalizm (formal, diyalektik degil)/dusunce mi-idealizm monizminin ilk, once hangisi?" olarak, basliyor. Diyalektik bunu karsitlarin birligi olarak cozmeye calisiyor, ama; teke indirgeme yapilanis ve indirgeme yuzunden, diyalektik monizmin hangisi sorusu, baki kaliyor. Zaten felsefenin kokensel temeli, Inanca, Ideolojiye, Yaraticiya, insandisina, sexe ve cinsiyete dayanir. Bu ayni zamanda, kulaga ve sese (goz ve goruntuye, yani boyutsalliga degil), dayanan dilinde NOKTALAMA yapisidir. Teklik (Birlik), pozitivite (olumluluk) ta burdan gelir. Iste bu dogal dusunce ve siradan beynin ego icerikli yapilanis ve sekillenisi de, kokeninin, karakteristi/ozu de erk sel, erkeksel ve erk ekselligi (yani disisel degil), temellidir. Iste dogal dusuncenin, cikmazi, karsitliklari, teki ve noktalamasinin "hangisi teklenecek/noktalanacak?, sorusuda felsefenin metafizik ve etik temelli yonlendirim, yaptirim ideolojik inancsal dogrulari ve dogrular arasi sahiplik ve sabitlik tartismasi, savasi, mucadelesidir. ~ Ar raḥim رحم [#rḥm] ana rahmi, döl yatağı (= Aram raχm רחם a.a. = İbr rχām רחם a.a. = Akad rēmu a.a. ) ● Ar/Aram/İbr #rḥm (kucaklama, şefkat gösterme, merhamet etme) fiili, isim kökünden türetilmiştir. ~ Ar raḥīm رحيم [#rḥm sf.] merhamet eden, Allahın bir sıfatı EŞKÖKENLİLER: Ar #rḥm: istirham, merhamet, merhum, rahim, rahman, rahmet Aslinda buradaki ana fark; disinin annelik ve dogurtkanlik yonunun kutsalligi. Kadinin ise erkege her turlu "peskes cekilisi."
-
Anti Madde' nin Kisa Tarihcesi
Anti matter, yani madde ile ilgili kisa tarihce asagidadir. 1931: Paul Dirac predicts the existence of antimatter. 1931-Paul Dirac antimaddenin varligini ongordu. 1932: Positron discovered at the California Institute of Technology. 1932-Kaliforniya Enustutusu' nun Teknoloji Bolumu' nde, Positron bulundu. 1955: Antiproton discovered at Lawrence Berkeley National Laboratory (LBNL) in California. 1955-Kaliforniya'nin Lawrence Berkeley Milli Labaratuari'nda, antiproton bulundu. 1956: Antineutron discovered by scientists at the LBNL. 1956-Ayni labaratuarda, bilim kisileri, Antinotronu buldu. 1965: Antideuteron (an antiproton and an antineutron) created at CERN near Geneva, Switzerland, and at Brookhaven National Laboratory in New York. 1965-CERN'de ve Newyork'taki Brokhaven Milli Labaratuar'inda, antideuteron (antiproton ve antinotron), yaratildi. 1995: Observations of anti-hydrogen at CERN. 1995-CERN'de anti-hidrojen gozlemlendi. 2002: Creation of thousands of antihydrogen atoms at CERN. 2002-CERN'de binlerce antihidrojen atomu yaratildi. 2010: 38 atoms of antihydrogen trapped at CERN. 2010-CERN'de 38 adet anti hidrojen atomu yakalandi, hapsedildi. -http://www.nature.com/news/2010/101117/full/468355a/box/1.html-
-
Turkluk, Ulusal Bir Ust Kimlik mi/ Etnik Bir Koken midir?
Once kavramlarimizi aciklayalim. Kimlik; Bir kisinin, ya da bagli oldugu toplumunun, dogustan sonra, kendisine verilen tabu/deger/verilerden olusan ve kisinin yasam ve iliskisi acisindan kendisini ortaya koymaya yarayan bir butundur. Nedir bu butune girenler? Kisinin adi, cinsiyeti, anne-babasindan gelen, varsa dini inanci, milli inanci, dogdugu ulkenin vatandasligi, ya da kendi kisisel secimiyle, kendisine deger olarak aldigi, dini (dinli, dinsiz) dusunce ve davranis inanci,anne-babasindan gelen milli KOKENI, ananevi, geleneksel, ahlaki, toresel,kulturel, yasama bakis acisi, ideolojik/inancsal/dogrusu v.s. Kisaca, kisinin; toplumsal/kisisel kisiligini, dusuncesini ve davranisini olusturan, hak ve ozgurluk degerleri/verileri/tabulari. Koken; Koken ise, kisinin kimligini ve kisiligini olusturma da; kendisine, kendisinin iradesinden bagimsiz olarak verilen ve kendisi dogmadan kendisine verilmeyi bekleyen anne-babasinin sahip oldugu, sabitledigi ve dogacak cocuguna veri olarak vermek istedigi temel degerler. Genelde, dogdugu yerin, ya da yasadigi yerin vatandasligi, ve anne babasinin kendi icin sectigi milli temel. Buradaki en onemli fark; kisinin, kendi adina verileri degistirip, degistiremeyecegidir. Kisi, KIMLIK DEGERLERINI KENDI DEGERLENDIRMESIYLE, DEGISTIREBILSE BILE; KOKEN TEMELINI DEGISTIREMEZ. Simdi, bu temelde soralim. Turkluk, bir kimlik midir, bir koken midir, ya da ikisi birden midir? Kimlik ise; icerisinde farkli kokenlerimi barindirir?, Koken ise; Kimin kimligidir?, farkli kokenlerin mi?, sadece Turklerin mi? Misal olarak, bir kisi; "Ben hem Turk Kokenine, hem de Turk kimligine sahibim?" diyebilir mi? Yada, bir kisi; "Ben Turk kimligi tasiyorum, ama; kokenim Kurd, Ermeni, Laz, Cerkez" v.s. diyebilirmi? Ya da, bir kisi;" Benim kimligim de kokenim de Turk degildir; ben ermeni/Kurt v.s. im" diyebilir mi? Bunu diyen varsa; Turk vatandasligini, bu soylemiyle nasil bagdastirabilir? Evet, "Turkluk" nedir? Her turlu Anadolu kokenini bunyesinde besleyen bir kimlik mi?, yoksa; sadece ve kendi basina bir koken mi?, Bu baglamda; mesela, Kurd olmak; Turkluk kimliginin farkli bir kokeni mi?, yaksa; koken olarak, Turk kimliginden farkli bir Kurd kimligi de varmi? Bir TC vatandasi olarak cevabiniz nedir? Mumkun oldugu kdar duygudan "arinip", mantiksal cevaplarinizi bekliyorum. Bir TC vatandasinin, ne oldugunu ve Turkiye cografi sinirlari icinde yasayacagini dusunerek.
-
Turkluk, Ulusal Bir Ust Kimlik mi/ Etnik Bir Koken midir?
Ulusalcilarin milliyetcilikten farklilasan soyleminde gozlem ve algi olarak, yani qua felsefesi bakisiyla, TURK, BIR MILLI-KOKEN DEGIL DE, BIR UST KIMLIK OLUYOR. Aslinda Ataturk'un de; bilincli yada bilincsiz, Kurtulus Savasi'na ayni zihniyetle yanastigini goruyoruz. Savasin kazanilmasi icin, Tum Anadolu halkini duygusal ve o cagin gecerliligine paralel bir ilke altinda birlestirmek gerekiyordu. Kisilik ve kimligi olusturan degerler arasndaki, kisinin adi kadar gercek iki ana oge, din ve milliyetciliktir. Bu iki tabudan ve veriden, o anki caga uygun olani ve Osmanli'nin sonunu hazirlayan ogeninde milliyetcilik ve milliyetci cikislar oldugu bir gercektir. Bu temelde Ataturk'te ayni zihniyetle, bu ilke altinda Anadolu halklarini birlestirdi. Bence ulusalciligi savunanlarin da; dusuncesinde bu yatmaktadir. Yani, TURK'LUK BIR MILLI KOKEN DEGIL; ANADOLU HALKLARINI BIRLESTIREN BIR UST KIMLIKTIR. En belirginetnik kokenler, yine o caga gore; Ermeni ve Kurdlerdir. Fakat, bu yanasim ve bugun gelinen durum celiskilidir. Cunku, ne Ermeniler, ne de Kurdler, bu ust kimligi kabul etmemekte ve Turklugu, bir semsiyelestirilmis etnik koken olarak algilamakta ve kendilerine gore hakli olarak Kurd etnik kokenini vurgulamaktadir. Bu da iki farkli tartismayi getirir. Kurdlerin, Turk ust kimligi altindaki bir etniklikmi, yoksa farkli bir milli koken mi oldugu tartismasi. Digeri ise cok daha ilginctir. Ayni mentaliteden bakildiginda, yani milli koken olarak bakildiginda, eger, Turkluk bir ust kimlikse, TURK ETNIK KOKENI NEDIR? Iste tum tartismanin ana ozu budur. Ulusalcilara gore boyle bir bakis acisi yoktur, cunku TURK BIR UST KIMLIKTIR. Dolayisiyle, onlara gore bu ust kimlik farklara ayristirilamaz. Burda, bilinc alti demek istedikleri ise; TURK DIYE BIR ETNIK KOKEN YOKTUR, TURKLUK ANCAK ICERISINDE FARKLI ETNISITELERI BARINDIRAN BIR UST KIMLIKTIR VE BU FARKLAR, BIRBIRINDEN AYRISTIRILAMAZ, AYRISTIRILIRSA; TURKLUK SONA ERER. Iste ulusalcilarin, bu bilinc alti soylemi; Turkleri, etniki koken olarak gormemekten kaynaklanmaktadir. Bence ortak nokta ortaya cikiyor. Birincisi Turklugu, bir UST KIMLIK MI, YOKSA BIR KOKENMI OLARAK DEGERLENDIRECEGIZ? Ust kimlik, diger kokenleri, etnik yapmazmi? Eger ust kimlik degilse, Turkluk; o zaman TURK ETNIK KOKENI VAR MIDIR?, VARSA KIMLERDIR? Tum tartisma, iki farkli bakis acisinda kitlenmektedir. Turkluk bir Ust kimlik mi, ki oyle ise; diger kokenler etnik koken olur. Buradaki "etnik" azinlik olarak algilanmamalidir. Cunku azinlik bir cografya'ya yerlesik degil de, sonradan katilan haklin etnisitesidir. TC cografyasinda ise ne kurdler, ne de ermeniler v.s. icin boyle bir "cografyaya sonradan katilim" yoktur. Aksine tarihsel olarak tum etnik kokenler cografyanin yerlisidir. Eger etnik koken degil de; milli kokenler varsa; o zaman Turk milli kokeni nedir? Buradaki milli kullanimi da "tum etnisiteleri birlestiren" anlamindadir. Iste tum ideolojik/inancsal goruslerin tum tartismasi bu noktada kitlenmektedir. Cunku dogrular farklidir ve ortak bir dogru yoktur. Ortak dogru da Turkluk te kitlenmektedir. Turkluk nedir? TURKLUK BIR UST KIMLIK VE DIGERLERI ETNIK KOKENMI, YOKSA DIGERLERI MILLI KOKEN ISE; TURKLUGUN ETNIK KOKENI NEDIR? Bir etnik koken, diger etnik kokenlerinin ustunde bir ust kimlik olabilir mi? Yani bir etnik koken, diger etnik kokenlere gore "hakim/ust/tek" olabilir mi?
-
Dogru/Gercek/Inanc Uclemi
Konuda hic bir aciklama yapmadan, sedece sorular soracagim. Zaten sorulara yanit geldikce, konu detaylanacaktir. Iki tane uclemimiz var. Birincisi, dogru, gercek, inanc; Ikincisi; Allah, Muhammed, Kuran? Hangisi, gercek/dogru ve inanctir? Hangi gercek hangi inanci dogrular? Hangi inanc, hangi gercegi dogrular? Dogrulama; inanca gore mi/gercege gore midir? Inanctan mi, gercekten mi, dogrudan mi?, yola cikilir? Allah'tan mi/Muhammed'den mi/Kuran'dan mi, yola cikilir? Allah'mi/Muhammed mi/, Kuran'i dogrular? Allah'mi/Kuran'mi, Muhammed'i dogrular? Muhammed mi/Kuran mi, Allah'i dogrular? Inanc mi, gercegi dogrular? Gercek mi, inanci dogrular? Dogru olan, inancin gercegi midir/gercege inanc midir? Inanc olan, gercegin dogrulanmasi midir/dogrunun gercekligi midir? Gercek olan, dogruya inanc midir/inancin dogrulanmasi midir? Aslinda bu uclem hem metafizigin varliksal (ontolojik/teolojik) hem de epistemolojinin bilgisel temelini temsil eder. Yalniz burada bilimsellik ve bilissellik yoktur. Cunku orda gozlem/olgu/yanlislanabilirlik uclemi gecerlidir. Bu temeldeki bilimselligi, dogru/gercek/inanc ucleminin insanoglu yasam/iliski duzen/sistem ve kurumlasma uzerindeki sosyo-psikolojik izdusumunun yarattigi zihinselinsanlasamama sorunlari olarak degerlendirebiliriz.