Zıplanacak içerik

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Bir de cig kofte isteyelim bari, gozumuz/gonlumuz acilsin. Bu arada tiritin ne oldugunu bilen var mi?
  2. Lutfen bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma.
  3. Burada duraganlik, sabitlik, degismezlik v.s. gibi big bang oncesi olan teori gecerli degildir. Cunku bilimsel olarak hersey bir degisim, donusum,baskalassim ve olusum icindedir ve bu bir zincirleme surectir. Bu surecin de ortaya konumu ancak zamansaldir. Buradaonemli olan bu her turlu hareket ve devinimin evren denilen ve mekansal sinirlari henuz epistemolojik olarak ortaya koyulamamis olan evren boslugunun, mekaninin bunyesinde olmasidir. Burada kap ve icerik, butun ve parca fark ve algisini cok iyi algilamak gerekir. Parcalarin ya da icerigin her turlu hareket ve deviniminin mekani evrendir.
  4. Iyi guzelde "tasima suyla degirmen ne kadar doner" Onemli olan o suyu degirmenin yaninda bulundurmak ve o suyun ordan kurumamasini saglayacak bilinc ve farkindalikta olmaz. Yoksa ana sorunu cozmeden yapilan munferit yardimlar sadece bir duygu rahatligi saglayabilir. Ama bu nedegirmene ne de onun ihtiyaci suya bir care degildir. Son ornekten yola cikarsak; Van'da onca depremzede doga ile bogusurken ve 21. uzyilda insanlikdisi bir yasam surerken; Suriye'li multecilere ustelik kendi ulkelerini savasa sokmask adina yapilan yardim ve yataklik ve harcanan ekonomi, tek bir atasozunu hatirlatir. "Bu ne lahana tursusu, bu ne perhiz" Elinde olanak varsa, bunu once kendi ulkene toplumuna harca, onlarin yasam standartlarini en azindan yasanir hale getir. Yada dunyasda bugun gunde acliktan onca insan olurken ve bilimum hastalik ve insandisi bir yasam surerken, birileri buraya harcanacak her turlu olanagi ve kaynagi her turlu silaha, komploya, alevere/dalevereye kendi cikar luksune v.s. harciyor ve bunu da insanligi yok etme adina yapiyorsa, "tasima suylan degirmen donmuyor."
  5. Buradaki ana sorun bilincsiz ortaciliktir. Yani dogan bir kisi once parcasal olarak toplumsal kisilik ve kimlik kazanir. Bu ne insanligi ne de evrensel insanligi icermez. Bu duzey bir bilinc icin, once toplumsal kisiligin birey bilinci ile yukseltilmesi gerekir. Iste bu birey bilinci olan ve bireyi icin var olan devletlerde bilincli ve farkindalikli her turlu demokratik hak ve ozgurluikm savasi ancak o zaman gecerlidir. Iste bundan sonra da bireyin tursel bilisselligi gelir. Yani once parcasal toplumsalliktan, bir bireysellige ve ordan da birin tursel ve evrensel bilisselligine. Ulkemiz ve toplumumuz ise hala toplumsal kisilik sahibi. Henuz birey bilinci yok. Bu da biz oteki ayrimli otekilestirmeyi bir toplumsal farkin diger toplumsal fark uzerindeki hakimiyetini, ustunluk savasini ve onuyok saymasini kendi gibi olmaya zorlamasini mudahelesini v.s. iceriyor. Yani yapilan hersey insan haklari adina evrensel hukuk ta bir suc.
  6. Cumlen iki koldan yanlis. Savasi veren yasadigi cografyayi baskalarina vermek istemeyenlerin savasiydi. Savas ise sadece bu siarla politize ve asite edildi.
  7. Senin yanitlarini artik ezberledik. O yuzden ayni seyleri tekrar etmenin hic bir yarari yok. Bir seyi temcit pilavi gibi tekrarlamak belki bilincalti olarak seni degil ama; sana yanit vermek ihtiyacini koreltir. Sen Darwin'i algilayacak bilgiye sahip degilsin ve ogrenmeye de niyetin yok. O yuzden bilgi gerektiren yerde bilgi olmadan fikir yurutmenin kimseye bir faydasi yok. Ayrica "Darwinistler" diye bir kavram ve kullanim yok. Bu iste neyin ne oldugunun bilinc ve farkinda olamayan HY gibi beyinlerin kendini inanci ile avutmasi.
  8. Madem ilgisizsin. O zaman aklinin ermedigi bilim bilimsellik bilissellik gibi inatlarini birak. Sadece inancin ile yanas ve ona sadik kal. Cunku senin dini bilgin ve inancin, ne Darwin'i ne evrimi ne evreni degerlendirebilecek duzeyde degil. Cunku senin her turlu sabitligin belli. O yuzden de yaptigin tek sey her turlu bilgiyi Allah'in ile baslatmak ve yine onun ile sonlandirmak. Bu ne bir dusunce ne de bir bilgi paylasimidir. Sadece bilincaltinin otomatiklesmis ezberi ve teslimiyetidir.
  9. Hersey guzelde, bari lakabim adina konusmaktan vazgec. Allah'in adinakonusabilirsin, ama lakabim adina konusmana izin vermem. Cunku ben kendi lakabi adina konusabilecek bilincte ve ne konustuigunu bilmenin de farkindayim. Ben sadece gozlemi degerlendiririm. O gozlemi sorgulamam. Cunku gozlem demek olabilirlik olasiliginin olmus olmasi demektir. Ondan sonrada o gozlemin nasil neden ve ne sekilde yerine geldigini de bilimsel bilissel olarak epistemolojik temelde aciklarim. Bu her turlu aciklama da bilgi bilinc algi v.s. temelinde yeni teoriler gozlemler veolgular getirir. Boylece gozlem uzerindeki her turlu kavramsal bilgi de yenilenir. Bu da surekli suregelen bir surectir. Epistemolojinin sinirinin darligi ya da genisligi sorun degildir. Cunku boyle bir sinir sinirsizdir. Inanc gibi de sabitligi, mutlakligi onceden verilmis cevabi ve gelisimin her turlu onunu tikamasi beyni teslim etmesi v.s. de yoktur. Senin tek bir cevabin zaten senin sinirindir. "Herseyi Allah'ina baglamak" iste bilimde boyle bilimsel ve bilissel olmayan bir sinir yoktur. Zaten bu sinir inanci bilisten ve bilimden farkli kilar. O yuzden kendi Allah'inin sinirini bana ya da bilime yukleme. Cunku ben ve bilim emir kullari ve teslim beyinler sahibi degiliz. Sinir teslimiyetin oldugu yerdir. Bilimsel ve bilissel olarak ise bir SINIRLAMA YOKTUR, SADECE BILIMIN VE BILGININ GELDIGI EPISTEMOLOJIK SINIR VARDIR. Bunun da degiskenligi zaten bilim ve bilisstir. O yuzden sen sadece kendi kendini avutabilirsin. Cunku tek bir sabitligin var. Bu da senin kulluk ve kolelik sinirin olan "herseyi bastan/sondan Allah'ina baglamak" Tek farkin bunu islam direktifi temelinde degil de, Allah'ini kendi konusarak yapmak. Deizm de burdan geliyor. Cunku dinine gore Allah'ina kendinden bir sey yukleyemezsin. Sen bunu yapiyorsun.
  10. Bir sey bu kadarnet anlatilamazdi, bravo! Yalniz hala alintilar bir dikdortgen kutu icinde cikiyor. Yani bir mesaji birden fazla bolmelere ayirma olanagi hala yok. Bunu su an senden yaptigim alintida goruyorum.
  11. http://www.youtube.com/watch?v=1ZlP0VZ7tz8&list=PLDB79C9AC9A91D19E
  12. Aslinda Turkcemiz dunyanin zor dilleri arasindadir. Ben talebe iken hatirlarim, cogu talebenin turkce dersi zayif olurdu. Zaman acisindan da turkcemiz zengin bir dildir. Yalniz bazi zamanlar ya bilinmez/kullanilmaz ya da dogru kullanilmaz. Kullanilmayan/Bilinmeyen Zamanlar Bunlar genelde uc ana zaman dalindan biri eliyle turetilmis, digerini bunyesinde barindiran zamanlardir. Bunlarin basinda surekli zaman gelir ve bu zaman genelde simdiki zaman olarak kullanilir. "Ben universitede okuyorum." Burada aslinda "universitede okuma eylemi gecmiste baslamis, henuz devam eden ve gelecekte de devam edecek olan bir eylemdir. Iste burada kullanilacak zaman, surekli zamandir; yani "Ben iki senedir unuversitede OKUMAKTAYIM. Yani okuma eylemi iki sene once baslamis su an devam ediyor ve en az iki sene daha devam edecek. Burada "Ben 2011'den beri universitede okumaktayim" seklinde zamanin rakamsal belirtenini de icerebilir. Diger bir zaman gelecekte suregelen yada birililmis zamandir. "Ben yarin bu saatlerde isyerinde calisiyor olacagim." yani gelecekteki bir eylemin surekliligi belirtilmektedir. Diger zamani vermeden, Turkce Sanat Muziginde ki cok sevilen bir parcayi hatirliyalim. "Belki bir sabah geleceksin, lakin vakit GECMIS OLACAK." Iste burada da gelecekte eylemi bitmis bir zaman algisi verilmistir. Sanat Muzigimizin guzel bir eseri olan bu parcayi da bu vesile ile buraya alalim. http://www.youtube.com/watch?v=PSoHAzRtPCU Dogru Kullanilmayan Zamanlar: Bu zamanlari da ornekleri ile aciklayalim. Ben 19.. yilinda dogdum" buradaki kullanim dogru degildir. Cunku kisi kendi dogumunu kendi bilinci ile bilemez. Insanoglu beyni 3 yasindan sonra hatirlamaya baslar. O zaman buradaki dogru kullanim; "Ben 19.. yilinda dogmusum" yani "bana baska birisi benim dogdugum yili soyledi" anlamindadir. Iste genelde bu zaman kullanimi kisinin suurlu olmadigi eylemi uzerine kullanimdir. Mesela "sarhos olmusum/horluyor musum" v.s. Bir de misli gecmis zamanin gecmisteki kullanimi vardir. Burada kisinin suuru degil; kullanilacak misli gecmis zamanin gecmisteki iki eylemden birinin digerinden daha once olmasi anlamindadir. "Aliye gitmisken, Veliyi de gordum." "Dun sinemadan once yemek yemistim." Buradaki yanlis kullanim ise iki dili gecmis zaman kullanimidir. "Gittiydim, geldiydim, yaptiydim v.s." Iste burada "gitmistim, gelmistim, yapmistim v.s." kullanimlari gecerlidir.
  13. Harf-i tarif, adindan da anlasilacagi uzere bir seyin belirgin/bilinen mi yoksa belirsiz/herhangibiri mi oldugunun ortaya koyumudur. "Cam acildi." cumlesindeki "cam" herhangibir camdir ve hangi cam oldugu belirtilmemistir. Turkce de harf-i tarif olarak ayri bir hece ya da kelime yoktur. Herhangibir belirleme ya da bilineni dile getirme "bu/su/o" isaret zamirleri ile yapilir. Yukaridaki ornegi cami belirliyerek yapalim. "o/bu/su cam acildi." iste burada hangi camin acildigi acilabilecek camlar arasinda belirtilmistir. Burada isim tamlamalari da yari belirgin tam belirgin ve belirsiz olabilir. "Bahcenin kapisi acikti- Bahce de kapi da "hangisi" olarak belirsizdir. "Ali'nin bahcesi'nin kapisi acildi." Bahce belirli kapi belirsizdir-yari belirgin. "Ali'nin bahcesi'nin "on/arka (bu/su/o) kapisi acildi." Hem bahce hem de kapi belirgindir. Tam belirgin. Bu son cumlede fark edildi ise, "bu/su/o" yerine "on/arka" seklinde genel belirginligi ozel belirginlige donusturen sifatlar kullanilmistir. Dolayisiyla genel fakat soyleyence ve uzerine soylenence bilinen "bu/su/o" temelligenel belirleme; eger belirlemenin belirsizligini icerirse, o zaman ozel belirlemeye donusur. "Yarin sinemaya gidecegim" hangi sinema-belirsiz. "Yarin o sinemaya gidecegim"- buradaki "o" hem soyleyence hem de soylenence bilinen bir sinemadir. Yani ve mesala "Gecen hafta beraber gittigimiz sinema" olabilir. Eger isaret zamirlerinden birisi uzerine soylenence genelkbelirlilik tasiyor, ama ozel belirlilik tasimiyorsa; o zaman belirliligi tam belirgen yapmak gerekir. Yarin A caddesindeki/A semtindeki/Sokagin sonundaki/yeni acilan v.s. sinemaya gidecegim. Seklinde ifade edilir.
  14. Yukaridaki iki cumlede de basta olumluluk/olumsuzluk olmak uzere fark vardir. Yetenek sizsiniz- "sizin bir yetenek oldugunuzu" soylerken; Yeteneksizsiniz-"sizin yeteneginiz olmadigini" soylemektedir.
  15. Bilindigi gibi turkce dili sadece imla isaretleri ile degisebilen bir dildir. Mesela basliktaki ayni iki kelimenin virgul farki ile yazilmasi farkli iki anlam verir. Gucu, ozgurlugunde; "gucunu ozgurlugunden alir" anlamina gelirken; Gucu ozgurlugunde; "gucu kadar ozgurlugu vardir" anlamina gelir.
  16. Peki bu karsitlardan birini yapmayipta bunlari sorgulayanlar ve nereden nasil ve neden ciktigini aciklayanlar nereye gider?
  17. Dinin ve inancinin ideolojisinin bilimsel ve bilissel olmadigini soylemek; bir gozlemsel olgudur. Soyle insanoglu tarihine bir bakarsan dinin her zaman bilimin onunde bir engel oldugunu bilimi kendi cikar amaci olarak kullandigini ve her turlu insan ve insanlikdisi girisimden bu konuda kacinmadigini gorebilirsin. Sana basit bir soru? Sence neden din herzaman ilim temelli ilahi bir algi ile bilimsel oldugunu idddia eder ve bilim ile ugrasir? Bunun nedeni nedir? Sen yanit verdikten sonra ben sana bunun yanitini verecegim.
  18. Alintinda koyulasmis kismi aciklarsan sevinirim. Cunku ben boyle bir izlenim verdigimi dusunmuyorum ve senin boyle bir niyet okuman var. Bu niyet okumanin nereden ve nasil kaynaklandigini aciklarsan, sevinirim. Ben hic bir sekilde kisiler ile ugrasmam. Ben dile gelen dusunce ile dusunce ve bilgi olarak yazisirim. Bu da yazilandan alinan algi ile paraleldir. Bu ne sabitlenir ne de kalicilasir. Yani gozlem ne gozlemlerse onu algilar, verildigi gibi.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.