evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Bilimsellik sadece ortaya koymak degil, ortada oan her turlu bilginin de bilimsel olup olmadigini ortaya koymaktir. Iste demirefe bu baglamda dogru olabilir. Cunku herseyin bilimsel olup olmadigini yine bilim ortaya koyar. "Bilimin ilgilenmediğ hiç bir "şey" olamaz" Yukardaki cumle bu baglamda gecerlidir. Yani meydani metafizigin etigin ideolojik inancsal dogrularina ve dogrular arasi tartismasina birakmamak icin. Cunku bunlar insanoglu yasam ve iliskisini duzen ve sistemini yoneten ve yonlendiren degerler veriler ve tabulardir. Bilim bunlarin bilimsel olmadigini hem de insanoglu uzerindeki sosyo-psikolojik etki ve sorununu ortaya koyar. Bu da gozlemdir. Genetik epistemoloji ve J. Piggett bunun baslatanidir. Yani cocuklarin yapilandirmaci bilgi ile yetistirimi ve yetisim gozlemi.
-
Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Kant sonrasi insanoglu numene de el atmis ve bilissel bilim olarak onu da insanoglu temelinde bilimsellige tasimistir. Iste numenal yeti yani beynin soyutu konusu budur. Iste bu yeti numenal degerleme, tabulama ve verileme temelidir. Yani teleoloji ya da fenomene oznel icerik oz icerigi insanoglu yetisi ve gorunumu icerigi verme. Kisaca fenomene numeni ekleme ve bunu fenomenden gelir sanma, ya da fenomende var olarak algilama. Yani, metafizigin, fenomenin kendisi degil de, ozu temelli varlik tartismasi.
-
Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Mesela tanri mkonusu ne bilimin konusudur ne de bilimseldir. Buradaki bilimsellik bu kavramin insanoglu uzerindeki her turlu yasam iliski duzen sistem ve kurumlasmadaki izdusumu gozlemi ve bunun insanoglu uzewrindeki sosyo-psikolojik yapisidir. Tanrinin ne oldugunu inancini ideolojisini ise metafizigin teolojik ideoloji ve inanclari varligin var/yok ve inancin inanmasi inanmamasi temelinde tartisir.
-
Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Demirefe determinist ve indirgemeci olarak materyalistti. Ilk defa kant fenomen ve numen olarak ortaya koydugu farkla; BILIMIN BILIMSEL ALANINI FENOIMEN OLARAK BELIRLEMISTIR. Iste bundan sonra bilim FENOMENIN BILGISI OLARAK GOZLEME DONUSMUSTUR. Diger konulardaki her turlu bilimsellik te gozleme dayanir. Yani metafizik, etik, estetik v.s. Yalniz buradaki gozlem insanoglunun bu konulara yaklasimindaki yasam iliski sistem duzen ve kurumlasmanin sosyo-psikolojisinin gozlemidir. Bilimsel olmak seyin kendini degil; onun gozlemini ortaya koymaktir. Mesela din felsefesini degil; dini felsefenin insanoglu uzerindeki sosyo-psikolojik gozlemini ortaya koyar.
-
Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Bilimde olgu uzerine ve gozlem uzerine tartisma olmaz. Cunku gozlem zaten olguyu gecerli kilar. Tartisma varsa henuz teori olan uzerindedir. Ya da elde olan bir verinin bilimsel saptanmassi uzerinedir. Bilim FENOMENI DEGIL, GOZLEMINI BILGISINI ORTAYA KOYAR. Bu da ya henuz teori asamasindadir, ya da teorisi test edilme asamasindadir, ya da gozleme tasinma asamasindadir. Ya da olan bir olgunun gozlemsel gecerliligini yasatma ya da yanlislama asamasindadir. Ayrica ortada gozlem veren varsa bu fenomendir zaten. Bilim bunu degil, gozlemini ortayakoyar. Metafizik ise gozlem veren taban uzerine inanc ve ideoloji ortaya atar. Yani varlik ne oldugu v.s. tartismasi.
-
Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Bir de 62 nolu mesaja goz at.
-
Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Koyulastirdigim yerin mantiksal olabilirlik olasiligi acisindan degerlendirildiginde, yorum yapma geregi duymuyorum. Fenomen sadece ve sadece "insanogluna gozlem, algi kavram ve bilgi saglama kaynagi" dir. Kugu da bir fenomendir. Bilim bilimsel olarak kuguyu degil; gozlemini dile getirir. Yani bilgiler bilimsel olarak KUGU ILE ILGILIDIR, KUGUNUN KENDISI DEGILDIR. Kugunun kendisi ile ilgili bilgiler metafiziktir ve bilimsel degildir. Bilim bilimsel olarak KUGUNUN KENDISINI DEGIL, GOZLEMINI ORTAYA KOYAR. Kugunun KENDISINIORTAYA KOYMA METAFIZIGIN TARTISMASIDIR. Bilgi yani epistemoloji INANC ILE GERCEGI DOGRULAMAKTIR. O yuzden HER BILGI BILIMSEL VE BILISSEL DEGILDIR, AMA SONUCTA BILGIDIR.
-
Kant Sonrasi Felsefe Gelisimi
- İyiki Dogdun Deniz…
Sene 70 ler daha ortada PKK da teror de ulke ve toplum acisindan yok. Onu saklayanlar onun davasina onun gibi inanmis olanlar, ya da onu yakindan taniyanlar sevenleri ya da dava arkadaslaridir.- Dogru, Dogruluk, Dogrulama
Ayni gercek gibi dogru ve ondan turetilen her turlu kavram anlam ve icerikte dogada yoktur ve insanoglu yapilandirilmisligidir. Dogru genelde ya bir inanc ya bir varlik ya da bir gercek ile desteklenerek ortaya konur. Metafizik dogrulama varlik ile inanc/ideoloji arasinda bir kopru iken; Epistemolojik dogrulama, inanc ile gercegin ne oldugu arasindaki bir koprudur. Iste bu temelde dogru ve her turlu turevi, SADECE DOGRULAYANI BAGLAR, BASKASI TARAFINDAN YANLISLANAMAZ. BIR DOGRUYU ANCAK ONU DOGRULAYANIN KENDISI YANLISLAYABILIR. Ne herkesin kabul ettigi ortak bir dogru vardir, ne de tek, ilk mutlak bir dogru vardir. Dogru ve dogrulama kisinin kendi ideolojik inancinikendine kabul ettirme ikna olma ve tatmin olma temelindedir. "Bu dogrudur/degildir" soylemi sadece bir soylemdir ve sadece soyleyeni baglar. YANLISLANMA OLANAGI MANTIKSAL OLABILIRLIK OLASILIGI BULUNMAYAN HIC BIR DOGRU BILIMSEL VE BILISSEL DEGILDIR. Evrenseller epistemolojik gerceklik, yani kavramlar; yalanlanamaz, ama dogrular, yanlislanabilir. Yanlislanabilen dogrular da; hatalarindan, noksanlarindan ve yanlislarindan da; arindirilarak, duzeltilebilir, duzenlenebilir. Bu yuzden; bilimsel dogrular ile; etiksel/metafizik (hem varlik hem de kelime anlami olan fizik otesi) ideolojik/inancsal dogrular farklidir. Dogrular, yanlislanabildigi ve yanlislari duzeltilebildigi olcude ve mumkunlukte bilimseldir. Bu bilimsellik; epistemolojiktir. Yani; bugun yanlislanamayanlar, dogru olarak kabul edilir. Yarin, yanlislanabilme olanagi olmasi gerekir. Yalnislanabildigi gunde; yeni bir dogru ile hatalarindan arinmis olarak duzeltilir. Peki, etiksel/metafizik dogrular; bilimsel dogrular (olgu) gibi, yanlislanabilir mi? Neye gore yanlislanabilir?, yanlislari neye gore, saptanabilir, duzeltilebilir ve duzenlenebilir?, hatalar, noksanlar neye gore ve nasil saptanir? Demekki; etiksel/metafizik dogrulara, dogrulama ve yanlislarini duzeltme temelinde yanasabilmek icin, bir "...e gore' de karar kilmak gerekir. Iste insanoglu bu ...e gore'de karar kilamadigi icin; bugun icinde bulundugu sorunu yasamaktadir. Cunku, bu ...e gorenin; evrensel bir ortak temeli bulunamamistir. ...e goreler:Tanriya, dine, inanislara, maddeye, ahlaka, topluma, ulkeye, cografya ya, sosyal-siyasal-toplumsal-ekonomik yapiya, felsefeye, ideolojiye, goruse, cevreye, aileye, kisiye, mantiga, duyguya, duyuma, algiya, milli-dini kokene, bakis acisina, dunyevi, mistik, spekulatif, dunya otesi, dogal, dogaustu, yaratilissal, dusunsel v.s. yani kisaca; belirli bir ayrilmislik temeline gore degisir. Bu kadar degisime ugratilmis bir ...e gorenin, evrensel ortak noktasini bulmak ve tek bir ...e gore saptamak ve bu saptanacak ...e gorenin; evrensel gecerliligini saglamak mumkunmudur? Iste, tum yasam ve iliskinin temel ve kokenini olusturan bu sorunun cevabini verebilen, hem sorunu tam resmi ile algilamaya, hem de cozume gidebilecek, ...e goreyi saptamaya muktedir olur. Evrensel-insan olarak; sunulan ...e gore; hemen hemen her yazida bir anafikir olarak belirtilmistir. Numenal yeti algisi olan insana ve insanligina gore. Iste, evrensel-insan'in; insanoglunu insandan farkli kilan bu ..e goresi; insanoglunu dusunce ve davranista; insan yapmak ve insanlik sunmasini saglamak icindir. Iste, bu insan da; once insanoglunun en kucuk birimi olan, bireyle yeserecek ve bireyin; evrensel-insanligiyla koklesecektir. Burada da; aslinda "insan nedir" veya "insan nasil olmalidir?" sorulari gundeme gelir. Insanin ne oldugunu ve nasil olmasi gerektigini ortaya koyacak olan da once "insan olmayan nedir?" sorusunun cevabinda yatar. Insan olmayanin aslinda ne oldugu aciktir. Tanri ve madde. Bunlar, insan olmadiklarindan; onlardan zaten insanlik beklemek te, hem mantiksiz hem de abes olur. Demek ki; tanri ve maddenin; insanoglunun kendi insanligina yerlestirdigi insanlik disindan; insan olarak arinmak gerekir. Buradan da ...e gorenin kokeni ve temeli ortaya cikar. Dusunce ve davranista insan olmaya ve insanlik sunmaya gore. Ama bu su demektir. Yukarida siralanan ve eklenecekleri ile birlikte cogaltilabilecek olan, butun ayrimci ...e gorelerden arinmak gerekir. Nasilmi? Once, bu ...e gorelerin; kendi aralarindaki farklarinin farkina vararak ve bu ...e gorelerin yasam ve iliskiye yerlesmisliginin, alisilagelmisliginin, otomatiklesmisliginin gerceginin yalanlanamayacaginin bilincinde olarak. Iste bu yalanlanamama, bize tum ...e gorelerin resmini vermeyi; saptadigimiz ..e gore de; bize yanlislanabilen dogrularin, hata ve noksanlarindan arinarak; duzeltilebilecegini ve duzenlenebilecegini gosterir. Yeterki, bu bilince varmak icin; insandisilik ve insanlikdisiligimizi, birer insanoglu olarak, nedenleyelim ve sorgulayalim. Tabi ki insan olmak hemde bu insanligi evrensellige tasimak istiyorsak. Yoksa "Insanoglu, zaten dogustan ve tabi olarak, yaratilis olarak; bencildir, ayrimcidir, erk ve otoriterdir, cikarcidir, guce tapar, bununda en guzel kanitlari; genin bencilligi, DNA'larin farkli insanoglu yapilari sundugu, ustun irk ve alt irkin varligi, kimsenin esit olamayacagi, guclu olanin hakli, dogru v.s. oldugu, kisaca; tum bu nedenlerden dolayi; insanoglunun kendi turu arasindaki ayrimin, savaslarin, kaosun ve kisaca bugunku dunyanin goruntusunun kalici ve degismez dir" i savunacak olanlar icin bu yazi gecerli degildir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti- Gercek, Hakikat, Gerceklik, Gercekcilik. Neyin Gercek Oldugu
Gercek ve ondan turetilen her turlu kavram, insanoglu soyutlamasinin felsefi dil ve bilimsel temelde uzerinde asirlardir tartistigi yasam ve iliskide de duzen ve sistemde de her turlu kurum ve kurumlasma da her turlu yonlendirim ve yaptirimda da her turlu veri, deger tabunun temelini vermede de insanoglunun vazgecemedigi ve her seyi onun ile noktaliyarak kendini rahat ettirdigi bir kavramdir. Cesitleri hem konusal hem de konunun kendi bunyesinde cesitlidir. Metafizik gerceklik, varliksal gerceklik, ontolojik gerceklik, fizik otesi gerceklik, teolojik gerceklik, teleolojik gerceklik, her turlu etik gerceklik, mantiksal gerceklik, estetik gerceklik, bilimsel gerceklik, epistemolojik gerceklik v.s. diyelim cunku mutlaka aklimiza gelmeyen bir gerceklik cesidi vardir. Gercek kavrami ve ondan turetilenlerin dogruluk, inanc, varlik ile iliskilendirilmesi de kisinin kendi beynini rahatlatma tatmin olma ikna olma v.s. adina gercegin uzantilaridir. Ilginc olan post modernizmin geldigi nokta; GERCEGIN ve HER TURLU TUREVININ HER HANGIBIR KONU VE KAVRAMDA HER BIR BEYNIN ORTAK KABULLENECEGI VE ALGILAYACAGI ORTAK BIR NOKTASININ OLMADIGI "BU GERCEKTIR/DEGILDIR" SOYLEMININ HIC BIR SEY ICIN KESIN TEK ILK MUTLAK v.s. KULLANILAMAYACAGI dir. Iste bu temelde ben, bu kavram ve uzantisinin qua felsefesi ile mevcut olan tum resmini vermeye calisacagim. Hepimizin dilinden dusmeyen, gercek kavrami, bilincli ve farkinda olarak kullanilan bir kavram degildir. Herseyden once bu kavramin, neler icerdigi ve farkli algilari ortaya koymak gerekir. Neyin gercek oldugu (truth) ile, gercekte var olan (reality) farkli seylerdir. Neyin gercek oldugu (truth) neyin gercek olmadigina (falsity) baglidir. Buradaki gercek olmayan (false) ile, gercekte var olmayan (unreal) ayni seyler degildir. Ayni, gercek olan (true) ile gercekte var olan (real) in ayni seyler olmadigi gibi. Gerceklik (reality), sadece gercekte var olan konusudur. Yani gercek olan (true) ve gercek olmayan ( false), gercegin ne oldugu (truth) konusunu icermez. Gerceklik (reality) konusu, metafizigin ontolojisinin (varlik) konusu iken, neyin gercek oldugu (truth) epistemolojinin (bilgi) konusudur. Bu temelde, olgu (fact) ile, kurgu (fiction) da bilimselligin konusudur. Bu temelde de gerceklik, varliksal (ontological) ve bilgisel/bilimsel/epistemolojik (epistemological) gerceklik olarak farklilasir. Bilindigi gibi, varliksal gercekligin, ontolojik ideolojileri olarak uc tane ideolojisi vardir. Bunlar gercekte var olan gercekligin nesnel oldugunu ve gercek olan varligin madde oldugunu soyleyen-materyalizm Gercekte var olan gercekligin oznel oldugunu ve gercek olan varligin dusunce oldugunu soyleyen-idealizm Gercekte var olan gercekligin isim oldugunu ve gercek olan varligin olmadigini soyleyen-pozitivizm Realizm ise gercekcilik demektir. Yani, realist olan bir kisi, konuya gercekte var olan uzerinden bakan kisidir. Realizmin ve realistin, yani gercekcinin neyin gercek oldugu (truth) konusundaki yanasimi, ontolojik ve/veya epistemolojik olabilir. Ontolojik ise, materyalist, idealist veya pozitivist olabilir. Ben, gercege ontolojik ve metafizik olarak bakmadigim icin, bu konuyu burada noktaliyorum. Benim, gerceklige ve gercekcilige bakis acim, epistemolojiktir ve bilindigi gibi, constructivist, yani yapilandirmaci epistemolojidir. Herseyden once epistemoloji gercegin ne oldugu(truth), dogrulamasi (justification) ve inanc (belief) uzerinedir. Iste bu temelde, bilimsellik ve inancsallik farklilasir. Bilimsellik olgu (fact) uzerine kurulurken, inancsallik kurgu (fiction) uzerine kurulur. Herseyden once, bir yapilandirmaci; gercekligin ontolojik degil, yapilandirilmislik (constructed) uzerine kuruldugunu dile getirir. Bu farklilik, constructivizmi, ontolojiden (varlik) epistemolojiye (bilgi) tasir. Yapilandirmacilik temelinde, bilimsel ve bilissel bilginin tabiatini dile getirir. Buna gore, bilimsel bilginin, bilim kisilerince yapilandirildigi ve dunyadan kesfedilmedigi gorusune sahiptir. Duyusal deneyimi aciklamak icin,bilimin kavramlarinin onerilmis birer zihinsel yapilandirilmislik oldugunu soyler. Bilebilecegimiz tek gercekligin, insanoglu dusuncesinin sundugu/temsil ettigi gerceklik oldugunu soyler. Gercekligin insan dusuncesinden bagimsiz oldugunu, fakat anlaminin, iceriginin ve bilgisinin herzaman bir insanoglu yapilandirmisligi oldugunu soyler. Irkin, cinsiyetin ve cinselligin ayni masanin, sandalyenin ve atomun da oldugu gibi, fiziksel ve biyolojik gercekligin sunumunun/temsil edilmesinin bir insanoglu yapilandirmasi oldugunu soyler. Mesela, sosyal bir yapilandirmacilik olan, iyi ve kotu terimlerinin neyi icerip, neyi icermedigi, toplum olarak ne ifade ettigi, ne anlam ve icerikte oldugu disarida dunyada yoktur, fakat, sadece sosyal yapilandirilmisligin kulturu icinde verdigi anlamin icinde ve yoluyla belirlenir. Temeli bu yapilandirilmis sosyal bilgi ve onun ogrenimine dayanir. Bu temelde, neyin gercek oldugu (truth) yapilandirilmis gercekliktir. Ontolojik (varliksal) gerceklik, hem bilimin konusu degildir, hem de bilimsel degildir. Cunku bilim ve bilimsellik metod olarak, gozlemi, gozlemin teorisini, bu teorinin test edilip, olgulasmasini ve gozlem ile yanlislanabilirliginin baki kaldigi metodunu kullanir. Ontolojik ve teolojik gerceklik, felsefenin metafiziginin insanoglunca yuzyillardir neyin gercek olduguna dair tartistigi materyalist ve idealist ideolojileridir. Bu temelde ontolojik(varliksal) ve teolojik(tanrisal) gercegin ne oldugu (truth) tartismasi, surer gider. Bu da hic bir zaman sonuclanamayan ontolojik gerceklik tartismasidir. Kisaca, insanogluna kendi dahil yansi ve gozlem veren onun iradesinden bagimsiz bir gerceklik vardir, yalniz bu gercekligin anlami, ifadesi, kavramsal bilgisi ve her turlu ortaya koyumu v.s. insanoglu yapilandirmaciligidir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti- Zihinsel "Insanlasamamak"
Herseyden once "insanlasamamak" tamamen insanoglu turu ve birine ait bir numenal yeti kullanim ve paylasim sorundur. Bu sorunun temeli maddesel/nesnel degil; dusunsel/ozneldir. Yani insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, onun bir soyutlamasi ve bu soyutlamasinin evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyis sorunudur. Bu soyutlama daki insanlasamama sorunu, insanoglunun tum kurgusal (felsefe, bilim ve din) verileri, degerleri ve tabularinin getirdigi; sabitlik, sahiplik, kesinlik icerikli sorgulanmazlari, on kabulluleri icin gecerlidir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, ona dogumdan itibaren giydirilen, dogal zihiyet ve dogal ego elbisesidir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu elbisenin bilimsellik ve dogallik kisvesi altinda vucudun ayrilmaz bir parcasi yapilmis olmasi ve boyunduruktur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel aynilikta yapilanan ve isleme konan koken ve temellerinin, insasnoglu turunu ayirici, bolucu, kutuplastirici bir icerige sahip olmasidir. Her ayrimin ve ayrimciliginin cikara, guce ve otoriteye dayanmasidir. Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan bu zihniyet, bilincalti bir yonlendirim ve yaptirim urunudur. Bir insanoglu turu ve biri disi, nesnel/oznel guc arama ve bu guce kendini teslim etme, ona karsi kendini caresiz kilma urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu insandisi ve insanlikdisi etik ve metafizik yonlendirim ve yaptirimlarin; insanoglu turu ve birinin varligini yok sayma, gale almama, onemsememenin verdigi yasami harcatma, cikar ve ayrimcilik degerleri temelinde kullanma ve yasamin disindaki herseyi yasamin onune koyma urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel ayni kokenin temelleri arasi ideolojik inancsal dogruluklarin "benimki dogru" savasidir, tartismasidir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamayi, yaratilissal, tanrisal, inancsal, dogrusal, ideolojik, mistik, doga ustu ve dunya otesi icerikli, spekulatif ve epistemoloji ustu icerikli, guya bilimsel ve inancsal teoriler, tezler, hipotezlerdir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, dogal zihniyetin dogal egosunun temeli akilciligin, bencilligi, bananeciligi, bireyciligi, sadece kendi/cikari v.s. icin, herseyin mubahligi, akilciligin kendine emir kulu, kole aramasi, akilciligin teslim alma/olma icerigi ve akilcilik ufkunun tursellige ulasamamasi ve bir olarak kalmasi urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimsel olamamak, bilimsel metod kullanamamak, bilime inanci, inanca bilimi katarak bilim ve bilimselligi, inancsalligin dogruluguna peskes cekmek ve yamamak urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, nihilizm hicciliginin ve yukumsuzlugunun, emperyalist zihniyetin tanriyi oynamasinin, kutuplar ustu bir akilcilik ile kutuplari biribiriyle savastirabilmesinin ve kutbun birbirine zit her iki ucunu da beslemesi ve desteklemesi, kendisini de bir koruyucu/kollayici hakem pozisyonunda gosterebilmesinin bir urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilgisizligin, bilincsizligin,farkindasizligi n, verilene ya harfiyen uymanin, ya da karsi olmanin, kendini kendi kendini kandirarak insanlik adina bir goreve yuklenildigine ideolojik olarak inandirilan dogrunun urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamasi, akla gelen her turlu insanlikdisi olgunun, siddetin, iskencenin, cinayetin, katliamin, vahsetin, kinin, nefretin, acligin, yoklugun, savaslarin, ustunlugun, ayrimciliginin ustunlugunu dile getirmenin, her turlu ideolojik iktidar ugruna, yalanin, dolanin, kandirmacanin, vicdansizligin v.s. urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimi ve dogalligi cikar icin kullanimin, toplumlari ve birleri dusundurtmemenin, robotlastirmanin, cemaatlestirmenin, onlari insandisi guclere ideolojik, teolojik, dini, teleolojik, mistik, spekulatif, doga ustu ve dunya otesilik kurgulara teslim edisin bir urunudur. Yani, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, insanoglu turunun bolunmez, mustakil parcasi birinin kendi kendini kendi iradesiyle, sorgulamamasinin, degerlendirmemesinin, insanlasmanin yolunu bulamamasinin, aksine; kolaya kacip, bilincaltinin yonlendirim ve yaptirimlarina teslim olmasinin, kendi birini ve turunu algilayamamasinin, bilinclenememesinin, rahatsizlik duymamasinin, zarar gordugunun bilinc ve farkinda olamamasinin sorunudur. Kisaca, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, kendi soyutlamasinin her turlu sorununu algilayamamasinin ve turun biri olarak insan temelli tursel bir devrimi, soyutlamasi uzerinde gerceklestirememesinin ve bunu yasam ve iliskisine, sistem ve duzenine kurum ve kurumlasmasina tasidigi ve yonlendirim yaptirim olarak uygulamali kildigi gozlem veren ve yansiyan bir urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasinin, sorunu da cozumude soyutlamada yatmakta, evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyisin koken ve temellerini algilamakta ve temellerden degil, kokten baslayan bir devrimde yatmaktadir. Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan soyutlamasinin insanlastirilmasi, ancak birinin kendinden baslayan kokten devrimi ile mumkundur. Bence, bu mesaji okuyan her yazar arkadasin; kendinden baslayarak "ben neden insanlasamiyorum?" sorusunu ve "benim insanlasmam nedir ve bunu nasil gerceklestirebilirim?" sorusunu ve de kendinin insanlasmasini onleyen ve ona dogumdan itibaren verilen her soyutlamanin, soyut ve somut temellerini kendi algisi, rahatsizligi, gordugu zarar temelinde ele almasi ve sorgulamasi, bu soyutlama devrimi icin, esastir. Tabi, bu insanlasamamaktan rahatsizlik duyanlar ve zarar gorenler icin gecerlidir. Boyle bir sorunu oldugunu dusunmeyen, insandisi ve insanlikdisi bir degere zihniyetini teslim etmis beyinler icin, ya icinde bulundugu duzeyde, kendini adadigi ideolojik inancsal dogrusunun savasimini vermek, ya bananecilik, ya da yasanan bir mutluluk v.s. bilinc altinin hissettirdikleridir. Oyuzden duzeyi, ideolojik inancsal dogrusu ne olursa ve hangi konuda olursa olsun, sorun rahatsizlik yasamayan bir beyin icin, bu mesaj algilanmaya musait degildir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti- Zihin Felsefesi-Zihni Felsefe Farki/Iliskisi
Hemen hemen her mesaj, konu kavram ve baslikta uzerinde buyuk bir titizlikle durulan zihin ve zihniyet kavram ve konu vurgusu, genelde bilinc ve farkindalik olarak algilanamamaktadir. Bu konu ve kavramda evrensel-insan zihniyetinin taban ve temeli de zihniyete dayandigindan bu baslikta genel olarak hem "philosophy of mind, yani zihin felsefesi" hem de "menthal philosophy, yani zihni/zihinsel felsefe" ile ilgili genel kisa ve oz bir aciklama sunulacak. Bilindigi gibi bu konu ilk defa numen temelinde E.Kant eliyle tanrisina bahsedilmis ve daha sonra cognitive science, yani bilissel bilim olarak insanoglu eliyle; insanoglunun beyninin her turlu fonksiyonu olarak ele alinmistir. Tarihte bilindigi gibi metafizigin ontolojik ve varliksal tartismasinin temelini "matter/mind" tartismasi almis ve bu tartisma yuzyillardir surmus ve hala surmektedir. Buradaki en buyuk sorun materyalizmin madde ve idealizmin dusunce temelinde; insanoglunun beynini ve fonksiyonunu teke indirgeme ve bunun determinist akilciligi on plandadir. Bu iki farkli gibi gozuken tartismada temel ortaklik akilciliktir. Cunku her ikisinin akilciligi da kendine inanc ve ideolojik olarak dogrulayarak gerceklestirdigi "ilk, tek, mutlak, kesin, sabit, degismez" temeldeki akilci anlam ver icerigi materyalizm olarak maddeye, idealizm olarak ta dusunceye vermeleridir. Halbuki epistemoloji ve yapilandirmaci epistemoloji, gercekligin metafizik/varliksal ve ontolojik degil; constructed yani yapoilandirilmis oldugunu ortaya koymaktadir. Iste bu ortaya koyumun sadece yapilandirilmislik degil; insanoglu yapilandirilmisligi olmasi ve epistemolojik olarak bunun alternatifsiz ve rakipsiz olmasi konuyu varliktan alip, bilgiye tasimaktadir. Cunku insanoglu bu yapilandirilmis gercekligini kavramsal bilgi olarak ortaya koyar. Iste bu temelde evrensel-insan zihniyeti sabit, mutlak, ilk, tek v.s. bir vucudu ve beyni olmayarak ve oznesi bulunmayarak; kendisini algilayan bilinc ve farkina varan her vucut, beyin ve ozneyi kullanarak dile gelmektedir. Buradan cikisla ve evrensel-insan zihniyetinin yapilandirmaci epistemoloji yaninda serbest zihniyet ve qua felsefesinin de yardimiyla; zihin felsefesini asagidaki sekilde siniflamaktadir. Dogal zihniyet: Insanoglunun hayvani gozlemleyerek ve ondan esinlenerek kendi algi bilgi ve kavrami ile anima/animus temelinde gerceklestirdigi ve kullandigi insandisi ve insanlikdisi bir zihniyettir. Hayvani gozlem ve algisinin bilgisi olan; egosal, akilsal temelde bencil, cikarci, parcasal, guc, otorite ve insanoglu bunyesi hakimiyete dayanir. Birakalim zihniyeti kendi birsel ve tursel insanoglu varliginin bilinc ve farkindaligi yoktur. Genelde insanogludisi ve ustu guclerin somut ya da soyut teslimiyeti altindadir. Ayrica yarattigi her turlu ideolojik inancsal yaratilissal, varliksal, etik deger veri ve tabularla da bunlari kendine sahiplenerek bunlarin farklarinin fark ustunlugu savasimini verir. Yasamini yasamaz, yasami yasatilir. Fenomenal zihniyet: Bu zihniyetin dogal zihniyetten farki; insanoglu varliginin genelde birsel bilinc ve farkindaligini tasimak ile beraber, varolusculuk v.s. gibi fenomenal temellere insanoglunu teslim etmesidir. Kisaca insanoglunu ya bir mistisizm ya da bir bireyci akilcilik temelinde bananeci, bencil, ya da turune karsi hakimiyet savascisi olmasini guc ve otorite ile saglar. Bir fenomen temelinde insanoglu turunu yok eder. Bu fenomen kendi biri ya da insanoglu disi bir fenomen olabilir. Numenal zihniyet: Burada insanoglunun beyninin numenal yetisi ile hareketi soz konusudur. Insanoglu kendinin, turunun ve her seyi kendisinin yapilandirdiginin bilinc ve farkindadir. Insanoglunun her turlu yasam iliski, duzen, sistem ve kurumlasmasinin zihninin bir urununun somutlasmasi oldugunun bilinc ve farkindadir. Insanoglunu her turlu yasatmak ve hareket ettirmenin temelinin numenal yeti ve onun kullanimi oldugunun farkindadir. Burada cok onemli bir fark vardir. Ya bu bilinc ve farkindalik insanoglunun bu bilinc ve farkinda olanlari tarafindan onlarin cikari, yararciligi, amaci temelinde onlarin gucunun ve otoritesinin hakimiyeti temelinde insanoglu bu cikar ugruna herf turlu kullanilarak, harcanarak, kandirilarak saglanacaktir, ya da bu tamamen birey bilinci eli ile insanoglunu numenasl insanlastirmak ve insan gibi yasam ve iliski, duzen, sistem kurmak adina yapilacaktir. Ilki emperyalist zihniyet ve onun insanoglunu her turlu bilimsel, dogal temelde kendi cikari ugruna kendi amacina yonelik kullandigi, harcadigi bireyci akilciligidir. Iste basta her turlu teslimiyetin kendine olmasini amaclayan ve kendi aklini her turlu tanrilastiran bu zihniyet; henuz bilinc ve farkindaligina erisilmemis olan zihniyettir. Iste evrensel-insan zihniyeti hem bir hem de tur bazinda ve her alanda; bilim de,m felsefede dilde, mantikta bu kendi insanoglu beyninin kendi canavari ile mucadeleyi hem icte hem de dista vermek durumundadir. Insanoglunun numenal insanlasmasi adina bu ic ve dis savasim cagimizin savasimidir. Zihin felsefelerini kisaca siniflandirdiktan sonra, zihni felsefeye deginelim. Zihni felsefe; insanoglunun bilincli ve farkinda olarak zihniyeti ile yasam ve iliski surdugunun farkindaligi felsefesidir. Iste bu bilinc ve farkindalik, beynin ana ve temel fonksiyonu olan zihniyetinin sekillenisi ve isleyisi temelinde cok onemlidir. Bu da bize her bir birin; yasam ve iliskisinde ne yaptigini neden oyle davrandigini ve dusundugunu sorgulayip, nasil bir zihniyete sahip olundugunun algilanmasi bilinc ve farkindaliga cikartilmasidir. Sonucta insanoglunu hayvan ozunde tutanda, onu birbiri ile savastiranda, onu bir seylere teslim edende/alanda onun zihniyetinden baska bir sey degildir. Iste yapilandirmaci epistemolojinin cozumu temelinde insanoglu zihniyetinin yapilandirilmis yapi ve isleyisi x ve y evrensel kullanim sembolleri olarak ortaya konmustur. Unutmayalim insanoglunu hayvanda, maddede, kul da, kolede, mal/metada yapan izmler farki ile savastiran, tanri verdiren aratan, tartistiran, birbiri bunyesinde hakimiyet kurdurtan guce ve otoriteye yonlendiren, kisaca yasatan ve iliskilendiren her turlu bilgisini ortaya koydurtan v.s. gorunuste onun fenomenal yapisidir, ama bunun arka planinda ve ozunde kontrol mekanizmasinda ve direksiyonunda zihniyeti yatmaktadir. O yuzden once kendimizin ve turumuzun varliginin bilinc ve farkina varalim. Sonra beynimizin bize ait oldugunu algilayalim ve zihniyetimiz ile yasam ve iliski surdugumuzun bilinc ve farkina vararak; surdugumuz yasam ve iliskimizi numenal insanligimiz adina sorgulayalim ve degerlendirelim. Bilelim ki, bizi teslim alan tek bir sey vardir, o da bize yon veren ve kontrolu olan zihnimiz ve onun zihniyetidir. Demekki ilk sorumuz "Ben nasil bir zihniyete sahibim?" Neden bu zihniyeti tasiyorum?" Zihniyetimden insanlik ve insanligim adina memnun muyum?" "Bu zihniyeti bana kim/ne verdi?" "neden/nasil verdi?" v.s. gibi sorulari kendimize soralim ve zihniyetimizi sorgulayalim. Cunku numenal insanligimiz, zihniyetimizin farkina ve bilincine varmaktan, icerigini algilamaktan ve onun bizi teslim almasina izin vermemekten ve bizim onu insanlik adina kontrol edebilmemizden, degistirebilmemizden ve yonlendirebilmemizden geciyor. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti- Fenomenal Zihniyet-Numenal Zihniyet Farki
Evrensel-insan Zihniyeti insanoglunun numenal insanligi adina farkedilmesi ve kavramlanarak algilanmasi gereken ve bilissel bilimsel temelde bir matematiksel/mantiksal bilgi olarak sunacagi bu fark; dogal zihniyet ile evrensel-insan zihniyeti arasinda ki farkin farkina varilan bilissel bir bilgi olacaktir. Herseyden once dogal zihniyet ile fenomenal zihniyet farkini ortaya koymak gerekir. Dogal zihniyet adindan da algilanacagi gibi anima/animus temelli hayvansal bir zihniyettir. Yalniz burada cok onemli bir fark vardir. Dogal zihniyet insandisi ve insanlikdisi bir zihniyet olmanin yaninda hayvandisi ve de hayvanlik disi bir zihniyet degildir. Bu insanoglunu hayvandan numenal yeti olarak farkli kilan en onemli algilardan biridir. Iste bu algi ayni zamanda fenomenal zihniyet algisini da getirir. Cunku fenomenal zihniyet hayvansal degildir ve anima/animus temeli de tasimaz. Kisaca tabulu rasa farkindaliginin insanoglu eliyle yine insanogluna giydirilen insandisi ve insanlikdisi zihniyetidir. Insanoglu tarihinde ancak 20. yuzyilin ortalarina dogru zihniyet algi ve farkindaligini cognitive science, yani bilissel bilim eliyle yeni bir numenal ufuk olarak insanogluna sunmustur. Bu bize insanoglunun ufuk olarak 20. yuzyilin ortasina kadar fenomenal zihniyetten kurtulamadigini, onu ortaya koyamadigini ve bu zihniyetin her turlu teslimiyeti, mahkumiyeti ve boyunduruk tutsakliginda turune her turlu insandisi ve insanlikdisi dusunce davranis, iliski yasam, duzen, sistem, kurum ve kurumlasma sundugunu ve sunmaya da devam ettigini gostermektedir. Kisaca numenal zihniyetin farkinin farkina bilissel ve bilimsel olarak bilincli varis; fenomenal zihniyetin insanogluna yasattigi insanloglu tarihinden bu yana gecen her bir cagi tarihi ve sistemsel duzensel donemi insanoglunun bir insan ve insanlik ayibi ozuru olarak bizlere gozlemletmektedir. Iste artik numenal zihniyet, fenomenal zihniyetin her turlu varliksal, ideolojik, inancsal ve dogrusal akilci elbisesinin tamamen bir metafizik (felsefenin varlik ile ilgili dali anlaminda) oldugunu artik bir olgu olarak sunabilmektedir. Burada aslinda insanoglunun yapilandirilmis yapi ve isleyisinin bir kokeni karekteri de tarihe karismaktadir. Karsitlik. Cunku fenomenal zihniyet kendi celiskisini kendi bunyesinde tasir. Numenal zihniyette ise uyumlu bir ikilem soz konusudur. Iste bunu veren ve dogal zihniyetin temelinde, kokunde ve tabaninda kendisi bulunmayan y'in de boylece zihinsel varligi ortaya cikmaktadir. Bugun insanoglu tarihinde hic bir ideoloji, inanc, teori, dogru, gercek v.s. bu ikilemi yakalama ve farkina varma bilinc ve farkindalik ufkunasahip degildir. En son diyalektigin bile ufku karsitlikta biter. Numenal zihniyet ile insanoglu beyninin ufku tarihinde ilk defa varliktan arinir. Boylece her turlu varliksal ve onun getirdigi etik ve inancsal ideolojik ve izmsel ve de bunlarin mantiksal, akilsal, dogrusal ve gerceksel uzantisi tamamen bir fenomenal zihniyet urunudur. Fenomenal zihniyet insanoglunun kendi yasamini kendi oldurdugunun (oldurmek) bir zihniyetidir. Iste asil olum (olmek) bu bilincsiz noncognitive, bilincalti alisilagelmis yerlesmis otomatiklesmis oldurmek budur. Fenomenal zihniyetin insanoglu temelli yapilandirilmis yapi ve isleyisini algilamak, kavramak ve farkina ve de bilincine varmak icin gereken numenal zihniyet bilinc ve farkindaligidir. Insanoglunun numenal insanlik yolunda bir baslangic teskil eden numenal zihniyetin algisi sadece bireysel bilinc ile de mumkun degildir. Tursel bilinc yani kendilik bilincinin tursellik farkindaligi gerekir. Iste bundan sonra insanoglunun her bir ferdinin once kendi varliginin bilinc ve farkindaligi zihniyetinin fenomenalligi ve bunun insandisi insanlikdisiligi algisi ve bilinci, birey bilincini almis ve bunu kendilik farkindaliginin tursel bilinci ile birlestiriminin ve fenomenal zihniyetin yapilandirilmis yapi ve isleyisinin bilinci bizi ancak insanoglu tarihinde insanogluna numenal insanlik cagini acacak olan numenal zihniyet algi ve farkindaligini getirecektir. Bu fark ve bu farkin farkindaligi numenal insanlik adina cok buyuk bir oneme sahiptir. Cunku bu farkindalik numenal zihniyet algisini, bilgisini ve bilincini doguracak ve bunu basaran bireyler fenomenal zihniyeti beyinlerinde tarihe gomecektir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti- Milliyetciligi "Ayaklar Altina Almak"
Milliyetciligin "irkciligini" ve sadece milliyet savasimi farkini aciklar misin?- Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Iste yukarida koyulastirdigim kisim benim dedigimdir. Yani bilim fenomeni inceler fenomenin ne oldugu ile ilgilenmez. Cunku fenomen gozlem verir ve kuskusu yoktur. Dolayisiyle bilimde varlik soz konusu degildir, cunku ortada incelenecek fenomen vardir. Yani fenomen bilimsel olarak "alginin gozlemin kavramin bilginin veri tabani" dir. Bilimsel anlamdaki fenomen de zaten "var mi/yok mu?" temelinde bir tartisma gerektirmez. Cunku GOZLEM VEREN HER NE ISE O ZATEN VAR OLARAK ALGILANMIS KAVRAM OLARAK ADLANMIS UZERINDE BILGI TURETIMINE ACILMISTIR. Iste buradaki turetilecek olan bilginin bilimsel olarak olgu olmasi ya da mantiksal olabilirlik olasiligi olarak gozlem verebilecek bir teori olmasi onun bilimselligidir. Bunun disinda kalan her turlu bilgi bilimsel degildir.- Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Bence en guzeli 63 nolu mesajdaki poper ornegi uzerinden gidelim. Orada yazilanlara bir itirazin var mi? Varsa neresine ve neden ve ne acidan var? Bildirirsen o ornegi acariz ve boylece hersey daha bir net ve anlasilir olarak ortaya cikar.- İyiki Dogdun Deniz…
Soruna, soru ile yanit vereyim. Sence Sosyalist vari gerilla hareketi ile (che patentli) terorist hareketarassinda nasil bir bag ya da fark vardir? Hem eylem hem de amac olarak? Istersen her ikisinide bir anarsizm yani "duzene isyan" olarak degerlendirebilirsin? Ayrica "isbirligi" derken kjimler hangi hareketini ve ic mi dismi "isbirligi" olarak degerlendiriyorlar ve neye dayanarak degerlendiriyorlar. Dunya terorizmi ilk Usami bin Laden'in Afganistan hareketi ile 1960 sonlarinda tanidi. Gerilla hareketleri ise ta Amerikan kovboylarina yani nihilizme kadar iner.- Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Bak sana Poppervari bir bilimsel yanit vereyim. Ben bir kugu (algilanmis ve kavramlanmis) gorsem, senin ile kugunun varliksal yonunu tartismam. Kuguyu bir fenomen olarak alirim gozlemlerim ve olgumu ortaya koyarim. "Butun kugular beyazdir" 1000 tane kugu gormusumdur ve beyazlik teoremini hepsinde test etmisimdir. Dunyadaki butun insanoglu turu de o kugunun beyaz oldugunu gormustur. Boylece "butun kugular beyazdir" bir olgu olur cunku tartisacak bir yani yoktur. Bir gun ben ya da baskasi bir siyah kugu gorur. Ne olur artik beyazlik olgusu gozlem ile yanlislanmis ve beyazlik olgusu gecerliligini yitirmistir. Artikkimse "butun kugular beyazdir" diyemez cunku siyah kugu gorulmustur. Biri demeye devam eder ve tartismaya yol acarsa, yani "butun kugular beyaz degildir en azindan biri birkaci bazilari siyahtir" bilgisini kabullenmezse oartik bilim ve bilimsellikten cikar ve ideolojik inancsal dogru olur ve gercekligi de tum insanoglu turuicin degil; sadece dogrulayan icin gecerli olur. Iste bilim ve bilimselligin varligi algilanmis ve kavramlasmis fenomeni uzerinden gozlemi ile turettigi ve her kesi baglayan bilgisi olgudur. "kahverengi kugu da olabilir" sadece bir teoridir ve ne zaman kahverengi bir kugu gozlemlenir, o zaman olgulasir. Ya da "kugularin yarisi, ucte biri beste biri v.s. siyahtir" eger gozlem veriyorsa olgu olur. Gozlem vermiyorsa teori olarak kalir. Iste kugunun varligini degilde herturlu olcumsel, bulgusal, bulussal, v.s. gozlemini teori ve de olgu olarak ortaya koymak bilimseldir. Iste bu bilimselligin olgusu gecerlidir ve gecerliligini gozlem ile yanlislanabilene kadar korur. Kugunun mutlak, kesin, determinist ve indirgemeci ne oldugunu ortaya koymak bilimsel degildir. "kugu bir maddedir/kugu bir hayvandir, kugu bir..." kisaca kugu ile ilgili her bir bilgi bilimsel degildir, sadece gozlemi ile ilgili bilgi bilimseldir. "Kugu kendi kendine olmustur, kuguyu tanri yaratmistir/kugu tek ucankustur/" v.s. temelli yanitlar hem herkesin gozlemi degildir hem de olgu degildir. O yuzden de bilgisi inancsal ideolojik metafizik varliksal teolojik ontolojik olarak sadece gercekligini kendine dogrulayan icin gecerlidir. Dogrulamayan ile de tartisir. Iste bu anlamda bilimdeki bilimsel gozlem ve olgusal gecerlilik tartisma disidir cunku tartisacak bir sey yoktur. Bu gozlem ve olgu herkes icin gecerlidir. Umarim popper'in kugusu yazilanlarin algilanmasi acisindan bir ise yarar. Cunku daha nasil acik ve net anlatilir, bilmiyorum.- Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Bana "fenomen nedir" diye sorsan bunun varliksal/ontolojik yanitini sana fenemonoloji verir. Ben ise sadece sana "algi gozlem kavram ve bilginin veri tabani" derim. Cunku bilimsellik bu tabandan alinacak veridir ve bunun bildirimi ve belirtimidir. Tabanin tartismassi ise metafizigin isidir. Bu tartismanin da hem sonu yoktur hem insanoglu yapilandirilmisligidir hem olgusal hem bilimsel degildir ve hatta gozlemsel de olmayabilir. Yani inancsal ve ideolojik ve de gercekligin dogrulanmasi ve her dogrulanan arasi "benim ki dogru" tartismasidir.- Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Hayir bilim gozlem olgu teori teori test ve yanlislanabilirlik ve gecerlilikten baska bir sey degildir. Sen eger varligin tartismasini bilime katarsan o bilimsel degil, felsefi bilim olur. Natüralizm iki farklı felsefik görüşte incelenir: Yöntemsel natüralizm (veya bilimsel natüralizm) ki bu epistemoloji üzerine yoğunlaşır: "Dünya üzerinde güvenilir bilgiyi edinmenin yöntemleri nelerdir?". Metafizik ve dini inançtan bağımsız, özellikle "bilgi" edinmenin pratik yöntemleriyle ilgili epistemolojik bir bakış açısıdır. Buna göre varsayımların doğal neden ve olaylara göre açıklanıp test edilmesi gerekir.[1] Gözlemlenebilir eylemlerin açıklamaları yalnızca doğal nedenlerle ilişkilendirildikleri sürece pratik ve faydalı olur. Yöntemsel natüralizm modern bilimin temel prensibidir. Bazı filozoflar bu düşünceyi daha da genişleterek yöntemsel natüralizmin felsefenin de temel prensibi olduğunu söylemişlerdir. Bu bakış açısına göre bilim ve felsefe bir bütündür. W.V. Quine, George Santayana ve diğer bazı filozoflar da bu düşünceyi desteklemişlerdir. Metafizik natüralizm, (veya ontolojik natüralizm veya felsefik natüralizm) ontoloji üzerine yoğunlaşır: Bu bakış açısı daha çok varoluş ile alakalıdır: var olan nedir ve var olmayan nedir? Natüralizm "tabiat vardır ve bütün temel doğrular tabiatın doğrularıdır."[2] metafiziki pozisyonuna sahiptir. Goruldugu gibi bilimsel olan ilki, seninki metafizik naturalizm.- evrensel-insan bize bir merhaba diyiniz lütfen :)
Senin video senin mesajda cikmadi ama bende cikti. Bu da teknik ustu olsa gerek. Yalniz tiklayinca gene gitti. Sadece goz zevki verdi, kulak zevki alamadik.- evrensel-insan bize bir merhaba diyiniz lütfen :)
Bu da cikmadi. Yahu sen teknik ustasin, ne oluyor videolara! Hani terzi kendi sokugunu dikemezmis/asci kendi yemegini pisiremezmis gibi.- Beynin Norokimyasal (Konektom) Yapisi mi/Numenal Yetinin Kendisini Sorgulamasi mi?
Yahu unut varligi gozlemden basla. Bu gozlem sadece senin degil tum insanoglu turunun alabildigi gozlem olacak. Birak metafizik gozlem veren fenomenin ne olduygunu tartissin. Sen bilimsel olarak onun fenomen oldugunu biliyorsun zaten. Ortada gozlem yoksa zaten bilim de yok. Tartismada bilimsel degil. Olgu, bilimsel verilere dayalı, kanıtlanabilir özellikteki bilgidir. Olgu; nesnel ve irade dışı olumlardır ve sık sık olay ile karıştırılır. Tarafsızdır, Nesneldir, Yoruma açık değildir, İstenç (irade) dışıdır, Bir süreç belirtir, Herkes tarafından kabul edilmiştir. Karşıt örnekler: Atatürk 1881 yılında doğmuştur:(Olgu değil olaydır.) Türklerin ilk sözlüğü Divan-ı Lugat-it Türk'tür:(olgu değil olaydır.) Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsuna çıkmıştır:(Olgu değil olaydır.) Türkiye'nin başkenti Ankara'dır:(Olgu değil olaydır.) Atatürk 10 Kasım 1938'de vefat etmiştir: Olgu değil olaydır.) Uygun örnekler: Suyun 99 derecede kaynayıp 100 derecede buharlaşması, olgudur ama falancanın kilosu olaydır. Işığın hızı, olgudur ama falancanın saniyedeki hızı, olaydır. Yer çekimi, olgudur. Canlıların üremeleri, olgudur ama falancanın üremesi, olaydır. Bilimsel yöntem, en basit haliyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir: Evrendeki bir fenomenin gözlemlenmesi Bu fenomene dair, gözlemler ile tutarlı, ancak kesin olmayan, hipotez adında deneysel bir açıklama getirilmesi Hipotezin tahminlerde bulunmak için kullanılması Tahminlerin deneylerle veya ek gözlemlerle test edilmesi ve sonuçlar ışığında hipotezde gerekli değişikliklerin yapılması (3) ve (4) numaralı adımların hipotez ve deney arasında tutarsızlık kalmayana kadar tekrarlanması- evrensel-insan bize bir merhaba diyiniz lütfen :)
Gerci muzik muziktir. ben genelde ve severek turk halk sanat ve ozgun muzigi dinlerim. Yine de dusuncene saglik, tesekkurler. Dinlemek icin bastim, video kayboldu. - İyiki Dogdun Deniz…
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.