evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
BERFO ANA'nın yanında..
"Sovyet yanlilari" derken siz "solculari" kast ediyorsunuz, galiba. Peki o donemin "sagcilari" yani ABD yanlilari? Hesap biz/oteki ayristirimiyla sorulmaz. Ustelik hesap sormak tam da bu ayrimciliktir. Onemli olan "tarih/gecmis ile yuzlesmek" tir. Yani milliyeti olmayan turk milliyetcilerinin yapamadigi sey.
-
GERCEKTE TANRI YOKTUR
Basta bakis acini degistirmen konuyu cozer. Cunku yaratilissal bakisacisi, beraberinde akli, tasarimi, mukemmelligi, duzeni v.s. getirir. Halbuki bunlarin hic biri soz konusu degildir. Insanoglu da bu sayisiz fenomenlerden biri olarak butun yaptigi kendi ve kendi disindakilerin verdigi gozlemi dile getiriyor ve algilamaya calisiyor. Buradaki ilk onemli nokta, bunun bir monolog oldugu yani sadece insanoglu eliyle ve adina ve icin oldugudur. Ikinci nokta, insanoglu kendi akli ve tasarimi v.s. ile butun bunlari degerlendirmektedir. Yoksa ortada ne bir duzen, ne birt tasarim, ne bir mukemmellik v.s. yoktur. Ortada olan sadece ve sadece KAOSUN BIR KOZMOZU, DUZENSIZLIGIN BIR DUZENIDIR. Yani gunes bizim icin isi yaymaz, isi yaydigi icin isi yayar. Biz mukemmel oldugumuz icin boyle degiliz. Evrimsel olarak boyle oldugumuz icin boyleyiz. Ustelik burada bir mukemmellik te yoktur. O ytuzden bilim elinde olani gozlemler. Aklinda yarattigina gozlem aramaz.
-
Panorama mı, Panaroma mı?
Yabanci kokenli bir kelime daha. Kokeni "pano" dan geldigi icin "panorama" dir. Panaroma ise mesela pan on ekinin roma sehri ile butunlesmesinden gelen; butun roma olabilir. Ayni pan-amerikan gibi.
-
Absürt mü, Apsürt mü?
Yabanci kokenli bir kelime daha. Ingilizcesi de absurd dur. Buradaki u (ust iki noktali) harfi yazimdan degil de okumdan cikan sesin karsitidir.
-
Merhaba Turkish Media
evrensel-insan şurada cevap verdi: demir35 başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımSitemize ve aramiza hosgeldin.
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
O da benim olsun.
-
evrensel-insan bize bir merhaba diyiniz lütfen :)
Ben bir bilgi ozurlu olarak size kahve ya da cay ikram edemiyorum. Kuru kuruya da oturamazsiniz ki" Ama eger konusma, bilgi ve dusunce paylasma v.s. icin ugrarsaniz bak ona hayir demem, cunku dilimden gelir.
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
Bu caylar sayi olarak semaver usulu olsaydi daha bir guzel olurdu. Neyse hazir bulmusken bir tane alayim. Sunanlara tesekkurler.
-
Turk Milliyetciligi ve Uniter Devlet Savasimi
1923 oncesi Ataturk, herkese kendine turk dedirtmek suretiyle, Anadolu'nun o tarihten gelen farkli milliyetlerini birlestirerek tek bir millet adi altinda ulkeyi isgal eden guclere karsi ve de ulke siyasetine karsi bir savasim vererek; TC'ni kurmustur. Bugun TC fiili bir isgal altinda degildir. Bugunun sorunu, ulkenin toplumunun farkli halklarini ayni cografi vesiyasi butunlukte koruma ve ulkenin bolunmesini onleme ve cumhuriyetin korunmasi savasimidir. Buradan sunu algilamak cok onemlidir. Ne bir turk milliyetciligi ne de bir kurd milliyetciligi ya da baska bir milliyetcilik savasimi verilen savasim degildir. Verilen savasim, TC nin her bir ferdinin kendi farkli milliyeti hak ve ozgurlugu temelinde diger milliyetlerin de fardleri ile butunleserek ayni cografyayi paylasma ve ayni siyasi sistemi koruma savasimidir. Buradaki milliyetcilik savasiminda, 1923 savasi icin kendinden turk denmesini istenen her bir ferd cok iyi dusunmelidir. Cunku eger diger milliyetler ile birlikte bu savasi verecekse, ve de buna turk milliyetciligi diyecek se; once turk demekten ziyade TURK OLMANIN bilisselligini kazanarak, kurd ermeni v..s. olanlar ile birlikte ayni duzeyde ve ayni amaclarla bu savasi vermelidir. Cunku kendini degil, herkesi turk olarak algilayan bunun sadece bir 1923 oncesi verilen bir savasimin pragmatist bir yanasimi oldugunu algilamalidir. Cunku bu pragmatisizmin amaci HERKESI TURK YAPMAK DEGIL; HERKESE TURK DEDIRTMEKTIR. Iste bugunku savasim DEYENLERIN DEGIL OLANLARIN SAVASIMIDIR. Bu olanlarin da milliyet olarak ne oldujklari onlarin kendi hak ve ozgurlugudur. Iste burada kendisine turk diyenin algilamasi gereken nokta cok onemlidir. Ya bu savasa bir turk ferdi olarak katilacak, ya da varsa kendi milliyetini ortaya koyarak katilacaktir. Buradan iki sonuc cikar. Bu da turklugun durumu. Iste bu siyasi ve uniter savasimda; kendisine turk diyenin iki yolu vardir, ya ferdi turkluk; ya da turklugun de bir milliyet oldugunu ve diger milliyetler ile esit oldugunu algilamak. Iste her bir ferdin bu savasimi ancak her bir ferdin hem kendi milliyetinin hak ve ozgurlugunu hem de kendi disindaki milliyetlerin hak ve ozgurlugunu savunarak ve koruyarak kollayarak kazanilir. Cunku bugunku savasim, her bir milliyetin hak ve ozgurlugunde ulke butunlugu birligi ve beraberliginin uniterligi ve siyasi yapi ve isleyisini koruma/kollama savasimidir. Bu savasimi milliyetci bir teklige ve ayrimciliga tasimak; tam da emperyalist zihniyetin ve iktidarin istedigini onlara vermektir. Ya her fark har farki taniyacak ve hak ve ozgurlugunu verecek; ya da farklar emperyalizmin istedigi dogrultuda, ulke iktidari eliyle hem bolunecek hem de siyasi olarak cumhuriyetten teokrasiye toplumdan cemaate/ummete demokrasiden otokrasiye donusecektir. O yuzden her bir fardin milliyeti ve uniter savasimdaki milliyetinin yeri diger milliyetler ile ve uniter savasimi verenler ile esittir. Kurulacak uniter devletinde hic bir sekilde bir milliyeti one cikarma ve hakim kilma icerigi olamaz. Cunku uniterdevlet, tum milliyetlerine insan haklari evrensel hukuk ve hak ve ozgurluk olarak esit mesafede ve esit korumadadir.
-
NUH TUFANINI YAZAN KİTAPLAR KUTSAL BİR KİTAP OLAMAZ
E-mail'ime gelen bu yaziyi tartismaadinaburaya aktariyorum. Kutsal sanılan kitaplar Nuh tufanı denen bir olaydan bahseder.Nuh peygamber başarılı olamamış insanları Allahın varlığına inandıramamıştır. Allah başarısız olan Nuh’u görevden almak yerine, ayetlerini yalanladılar bahanesiyle bebekleri ve hayvanları suda boğmuştur. Bu mantıklı bir çözüm değildir. Çünkü başarısız olan bir Genel müdürün görevine son vermek yerine, çalışanların tamamını işten çıkarmıştır. Tufanda sadece suçlu görülen insanlar değil, Bebekler ve hayvanlar da adaletsizce görevden alınmıştır. Kuran Nuh’un her türden bir çift’i bir gemiye doldurduğunu yazar. Bunu mantıklı bulmamız mümkün değildir. Dünyanın farklı kıtalarına yayılmış yaklaşık iki milyon mevcut tür ve günümüzde yok olmuş milyonlarca türün bir gemiye sığdırılmasının akla ve mantığa uyan hiçbir taraf yoktur. Birbirine binlerce kilometre uzak yerlerde yaşayan Örümcek ve Ayı’nın onlarca çeşidi bulunmaktadır. Fare’nin ve kedinin kertenkele’nin yüzlerce çeşidi var. Bunları bulundukları yere almaya gidebilse bile, çoğu dönüşte ölür. Nuh’un Güney Amerika dan Lamayı alıp gelmesi esnasında diğer hayvanların çoğu ölmüş olur. Aynı türden olup da bulunduğu bölgeye göre farklılaşmış çok çeşitli canlı bulunmaktadır. Amerikan bizonu, Hollanda ineği, Afrika antilobu aynı özelliklerde olmasına karşın yaşadığı bölge farkı nedeniyle değişime uğramış hayvanlardır. Sadece bu inek türlerinden birer çifti bile almak o gününün gemileri için mümkün değildir. Ayı’ları gemiye almak bile büyük sorundur. Yüzlerce Ayı almak zorundadır. Asya da yaşayan Panda, Avrupa da yaşayan boz Ayı bunlardan bazılarıdır. Nuh Amerika kıtasına gidip “Lama”yı alıp tekrar nasıl yerine götürebildi? Avustralya kıtasına özgü kanguruyu nasıl hangi sürede gidip aldı ve tekrar götürüp o kıtaya bıraktı? Güney Amerika amazon ormanlarında,yada kuzey kutbunda yaşayan bir canlı türü daha sonra yasadığı yere nasıl götürülebilmiştir? Galapagos da ki binlerce değişik hayvan galapagostan başka yerde yaşayamaz. Nuh bilmediği bu adaları nasıl bulabilmiştir? Kocaman cüsseli hipopotamlar derileri nedeniyle ihtiyaç duydukları çamuru nasıl sağlamışlardır? Kuran’a göre Allahın Nuh’a bir yardımda bulunduğu yazmıyor. Nuh’a gemi vermemiş, gemi yap demiştir. Nuh zamanında henüz demirin indirilmediğini Kuran dan öğreniyoruz. O günün şartlarında, Nuh tek başına ancak sandal yapabilir. Firavunlar geçmiş zamanların ihtişamlı ve güçlü liderleridir. Bir Firavun öldükten sonra tekrar dirildiklerinde kullanabilsinler diye piramitlere gemi koyuyorlardı. Bu gemilerin boyutları Filika kadardır. Firavunun gemileri bile iki fil bile almaz. Nuh’un tek başına daha büyük bir gemi yapmasının olanağı yoktur. Nuh uçak gemisi yapabilmiş olsa bile yeterli değildir. Dinozorların tüm türlerinden birer çift alsak bu günkü teknolojiyle yapılan uçak gemilerine bile sığmazlar. Bir Fil’in yediği yemeğin boyutunu düşünelim. Sular çekilinceye kadar fil’in 40 günlük yiyeceğini alması mümkün değildir. Eğer Nuh Allahın emrini yerine getirdi ise, Allahın daha mantıklı çözüm bulması gerekiyordu. Kuranda canlıları yeniden yaratmak iki gün sürüyor. Bu canlıların bakımını yapmak için insan olmadığına göre bakımları yemekleri temizlikleri nasıl yapıldı? Milyonlarca hayvan türünün birbirinden çok farklı günlerce yiyeceği yemeği geminin neresine sığdırdı? Aslan,kaplan,Sırtlan,çakal,panter,puma,çitanın beslenmesi için kaç tane beslenme hayvanı gemiye alındı? Tatlı suda yaşayabilen canlılar karmakarışık olmuş tuzlanmış suda nasıl yaşamlarını sürdürebildiler? Farklı iklim ve hava şartlarında yaşayabilen canlılar Nuh’un gemisinde nasıl yaşamlarını sürdürebildiler? Besin zincirinin en üstünde bulunan yırtıcılarla ceylan,ren geyiği,alageyik,nasıl bir arada yaşayabilmişlerdir? ARAF-64.Derken kavmi onu yalanladı. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık.Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavim idiler. MUMİNUN-31. Sonra onların ardından başka bir nesil yarattık. Nuh Tufanından sonra Ademden sonra yeni başka bir nesil yaratıldığı Kuranda belirtilir. Allah yeni nesil yaratmanın çözüm olamayacağını neden önceden bilemedi? Yalnız Hindistan ve Çin de üç milyar ayetlerini yalanlayan insan yaşıyor. Ayetleri yalanlayanları boğdu yazıyor. Nuh’tan önce hangi kitap hangi ayetler vardı? Tanrının bu ayetlerini neden bulamıyoruz? Nasıl kayboldu bu ayetler? Nereye yazılmıştı bu ayetler? Dünyada yaşayan küçücük bebekler ve çocuklar bu ayetleri nasıl öğrenmiş!! yalanlamışlar ki boğuldular. Nuh tufanı insanlar kötüleşti diye yapıldı yazıyor. Öyleyse Bebekleri ve Hayvanları boğmanın mantığı nedir? Allah hayvanların ölmesini önleyecek başka bir çözüm bulamaz mıydı? Amerika da ki bir Kızılderili bu ayetleri nasıl görüp yalanlamıştı da Allah onları suyla boğdu? Allah ayetlerin yok olup gitmesine neden izin vermiştir? Neden koruyamamıştır Nuh un yalanlanan ayetlerini? İnsanlar ve bebekler hangi ayetleri yalanlamışlardır. Amerika Kıtasındaki çocuklara bu ayetler nasıl anlatılabilmişler? İslamcılar İslam öncesi cahiliye Arapların çok saptıklarını Nuh döneminden daha kötü olduğunu söylerler.Neden daha kötü olduğu halde Nuh tufanı tekrarlanmadı ? Allah hatasını mı anladı? Mantık dışı her şeyi kabul ederek bahane üreten İslamcılar yukarda sıraladığımız akla ve mantığa uymayan olayları Allah yardım etti hepsi oldu diye söylerler. Allah müdahale edecek olsa gemiye ne gerek vardı? Tufana ne gerek vardı? Milyonlarca hayvanı taşımaya ne gerek vardı? Öl dedi mi herkes ölürdü!! Nuh’u çok seviyordu o nedenle öldürmedi diyenler olabilir. Çok seviyor olsa bile sonradan öldürmedi mi? Başlı başına ilginç soru işaretleriyle dolu olaylar. Olayın bilimsel hiç bir boyutu bulunmuyor. Bu kadar kolaysa insanı yaratmak ol deyince oluyorsa insanları öldürüp neden tekrar baştan yaratmadı? Kuran İnsanlar bozuldu onları yola getirsin diye peygamberler gönderdi diye yazmaktadır. Öyleyse neden Amerika kıtası ve Avustralya kıtasına peygamber göndermedi? İnkalar,Mayalar,Aborjinlerin peygambere ihtiyaçları olmamış, sadece çölde yaşayan insanların mı peygambere ihtiyacı olmuştur? Amerika kıtası beş yüz yıl önce keşfedilinceye kadar bu kıtada insan kurban etmişler. İbrahim peygamberi elinde kurbanlık koçla Amerika kıtasına gönderebilirdi. Sadece çöl insanlarını sınava tutmasının mantığı olabilir mi? Günümüze kadar bilinmeyen kıtalar Amerika ve Avustralya kıtalarındaki hayvanlar ne oldu? Oradaki insanlar Nuh’un çocukları olamayacaklarına göre nereden geldiler. Onları yaratan bir tanrı daha olabilir mi? Düşündüğümüz zaman padişah masalları gibi insanlara anlatılan peygamber masalları olduğu bellidir. Bilim adamlarının yaptığı hesaba göre tüm dünya yüzeyini kaplaycak miktarda su yeryüzünde bulunmuyor. Kutuplardaki tüm buzlar erise ve atmosfer ve bulutlardaki tüm su yoğunlaşıp yeryüzüne dökülse bile böyle bir facianın gerektirdiği miktarda su toplanamaz.Peki bunca su nereden gelmiş ve nereye gitmiştir? Su döngüsü diye bilimsel bir olay vardır.Su bir yerden gelip bir yere gitmez.Su hep Dünyada dolaşmaktadır. Eğer tufan 6500 yıl önce olduysa,Mısır uygarlığı piramitlerinde neden sel baskını izleri yoktur? Bir çok ilkel çağlardan kalma Duvar resimlerinin Tufan nedeniyle silinmesi gerekirdi. Nuh'un oğul sayısı Tevrat'a göre üç, Kuran’a göre ikidir. Tevrat'a göre bu üç oğlandan biri Avrupalıları, biri Asyalıları, biri de günahlarından dolayı siyahlaşan Afrikalıları oluşturur.(Müslümanların çoğu Arap ve siyah) İki kitapta Allahtan gelmiş olsa böyle bir yanlışlık olur mu? Kuran Üstelik Tevrat’ı Allah indirdi yazar. Tevrat'ta tufan sonrası Nuh'un şarap yapıp içip sarhoş olması gibi bazı hikâyeler de anlatılır. Kuran’a tabii ki bu şarap ve sarhoşluk kopyalanmamıştır. Kuran ve Tevrat Allahın kitabı olsa farklılık olur mu? BAKARA SURESİ 47..Ey İsrail oğulları! Size lütfettiğim nimetimi, sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın. ALİ İMRAN-33/34.Gerçek şu ki, Allah, Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti;Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. Kuran ayetleri Yahudi ırkı Adem’den ve Nuh’tan türeme tek zürriyettir diyor.Diğer milletlerin Ademle Nuh’la bir ilgisi olmadığını Kuran yazıyor.Yani biz Türkler Adem,Nuh dan türememişiz.Diğer yandan Kuran, Türkler de dahil Nuh tan çoğaldık diye de yazıyor.Kuranda yazanların Hangisi Doğru? Bize bunu ayetlerle anlatırmısınız? Kuran ve İslam Allahtan gelmedir diye söylemek için ne nedeniniz var? Adem Havva diyelim ki Çinliydi.Diğer ırklar da bilinmeyen bir şekilde oluştu.(Kuranda ve Tevrat’ta yok çünkü) Sonra Nuh tufanıyla hepsi öldü.Sadece Nuh,eşi ve çocukları kaldı.Yine kardeş evliliği ile çoğalmak zorunluluk. Nuh eşi ve çocuklarının Arap olduğunu düşünelim. Evrimle Türk,Çinli,Japon olmak için zaman yeterli değildir. DNA incelemelerinde Çeşitli ırkların DNA sının farklı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu ırkların hepsi Ademin veya Nuhun çocukları değildirler.Kan grubu farklılıkları ortak bir atadan olmadığımızı anlatır. Çeşitli ırklarda insanlar olması nedeniyle Kuranda Nuh tufanı bilimsel olarak doğru olmadığı kesindir. Allahın Tevrat ta olan Nuh hikayesini parçalara ayırıp bölerek karıştırarak Kuran da 23 yılda anlatmasının ne amacı olabilir? Nuh hikayesi Kuran'da Hud-25 ile Hud-50 arası, Muminun-22 ile Muminun-30 arası ve Yunus-71-72-73-74 de geçer. Başka surelerde varsa da bu surelerde daha geniş bir şekilde aynı hikaye tekrarlanır. Allah neden Nuh tufanını surelerin arasına karıştırmıştır. Hikayenin başlangıcı bir surede ortası başka bir surede sonu başka bir surededir. Nuh Böyle tutarsız ve anlamsız hikayenin anlatıldığı kitaplar Allahın kitabı olabilir mi?
-
Bilim ve Utopya Dergisi
Bilim ve Ütopya’nın yeni sayısı 1 Mart’ta bayilerde ve kitabevlerinde! Dergide bu ay işlenen kapak konusu ise, "Gericiliğin Üstadı Necip Fazıl"... Bilim ve Ütopya, bir kez daha putları kırıyor! Dergi, Mart ayı kapak dosyasını, gericiliğin “Üstad” kabul ettiği Necip Fazıl Kısakürek’e ayırdı. Dergide Necip Fazıl’ın, AKP dönemi uygulamaları ile örtüşen devlet ve toplum ülküsü olan “Başyücelik Devleti”, “aksiyoner” bir gerici olarak siyasal serüveni, AKP önderliğiyle ilişkileri, “orducu” İslam inkılâbı anlayışı ve “darbe” destekçiliği ile iniş çıkışlı yaşam öyküsü ve şairliği inceleniyor. Dergide ayrıca, Evrim Kuramı’ndan uygarlıklar tarihine, astrolojiden tıbba, pek çok farklı konuda aydınlatıcı makaleler de yer alıyor. Dergideki kapak makaleleri ve diğer yazılar şu şekilde: Necip Fazıl, AKP, sanat ve şeriat – Prof. Dr. Taner TİMUR Öyle ya da böyle, merhum Mürşid’in ne İslamcı tefekkürü, ne de yaşam tarzı kitlelere yol gösterici bir nitelik taşıyor; buna karşılık, iktidar partisinin yönetici kliği, Ortaçağ dünyasına göz kırpan uzun yürüyüşünde gençlik sevdalarını yeniden canlandırıyor ve mistik şairi bayrak yapıyor. Kuşkusuz bu yüceltme içtenlikten yoksun sayılamaz ve riyaya da dayanmıyor. Fakat, bugün, böylesinin daha iyi olduğunu söyleyebilir miyiz? Necip Fazıl Kısakürek ya da bir mürşid uydurmak – Özdemir İNCE Necip Fazıl Kısakürek bir çilekeş değil, tam anlamıyla bir siyasal İslâm militanı. Bu militanlığında da düzmecelik, simülatörlük ve simülasyon var. Çağının çağdaşı şair, bir mümin olsa da Allah ve dini aşmış şairdir. Gerçek şair ne Allah’a ne de dine teslim olur. Tıpkı Hallâc-ı Mansûr, Nesimî, Aboul Alaa El Maari, Abu-Nuwas ve Yunus gibi. Necip Fazıl’ın Başyücelik Devleti: İslami bir biyo-politik ütopya – Yrd. Doç. Dr. Fatih YAŞLI Erdoğan ısrarla “en az üç çocuk” istemekte, kadınların çalışma hayatından dışlanması ve anneliğe hapsedilmeleri için çeşitli mekanizmalar devreye sokulmakta, evlilik ve çocuk sahipliğini teşvik etmek için devlet yeni önlemleri devreye sokmaktadır. Tüm bunlar ise bize Necip Fazıl’ın Başyücelik Devleti’nin hayaletinin Türkiye’nin üzerinde dolaştığını açık bir şekilde göstermektedir. Para ve cinnet buhranları içinde çırpınan hâdi: Çirkeften efsaneye – Mecit ÜNAL Necip Fazıl’ın karşısına konulduğu, en verimli yıllarını hapishanede geçiren Nâzım Hikmet’in, hiçbir devlet görevlisinden ne merhamet, ne de para dilenen tek satırı yoktur. Menderes, Necip Fazıl’ın yalvaran, üstü kapalı tehdit eden mektuplarına cevabı örtülü ödenekten para olarak verirken aynı zaman diliminde Nâzım Hikmet’i de, vatan haini ilan ederek vatandaşlıktan çıkaran hükümetin başbakanıdır. Çile şairi – Cafer YILDIRIM Necip Fazıl’da Tanrı düşüncesi sıradan insanın algı düzeyinin sınırları içindedir. On üçüncü, on dördüncü yüzyılın tasavvuf şairlerininki kadar olsun felsefi bir içerik taşımaz. Onun şiirlerinde teolojik felsefenin hiçbir izine rastlanmadığı gibi Tanrı’nın algılanış, sorgulanış ve benimseniş biçiminde de bir orijinallik söz konusu değildir. Anti-komünizmden yabancı düşmanlığına, tarih yazımından “aksiyoner” gericiliğe: “Üstad”tan inciler… - Derleme Bu derlemede, gericiliğin “üstad”ı Necip Fazıl Kısakürek’in bazı görüşlerini, kendi kaleminden okuyacaksınız. Okuyacağınız satırlar, Türk sağında şeriatçılık, muhafazakârlık, yabancı düşmanlığı ve gerici milliyetçiliğin, büyük ölçüde geçişli olarak kullanılabilen ideolojik söylemler olduklarını göstermeleri bakımından ilgi çekicidir. Necip Fazıl, muhafazakâr yazında sunulanın aksine, “batıl”ın gadrine uğramış kendi halinde imanlı bir şair ve mütefekkir değil, eylemli ve eylemci, kendi deyişiyle “aksiyoner” bir gericidir. Derlememiz, gericilik tarafından tarihdışı bir biçimde yüceltilen nam-ı diğer “Üstad”ın kendisinin bir “çilekeşlik” sosuna bulama çabası hariç pek de gizleme derdinde olmadığı gerçek kimliğinin anlaşılabilmesi açısından dosyamızla tamamlayıcı olacaktır. Sumer, Babil, Assur ve Hitit kanunlarında kadına yönelik cinsel suçlar ve cezalar – Binnur ÇELEBİ Sumer, Babil, Assur ve Hitit toplumlarında kadının bekâretinin ve namusunun korunmasını, evlenmeden önce baba, erkek kardeşler ve tüm diğer erkek akrabalar üstlenirlerken, evlenmesiyle bu görev kocaya intikal etmektedir. Bakirelik erkek egemen güç tarafından tabu haline getirilerek bir ayrımcılık yaratılmış, kadınların namus ve utanç duyguları ile baskı altına alınmaları sağlanmıştır. Hitler’in astroloji tutkusu – A. Kerim SOLEY İkinci Dünya Savaşı öncesinde, bütün bunalım dönemlerinde olduğu gibi Almanya’da da astrolojiye inananların sayısı hayli fazla idi. Özünde ‘büyüsel’ ve ‘kaderci’ bir uğraş olan astroloji, Nazi gizemciliği için bulunmaz bir araçtı. O nedenle de inanmaya çoktan istekli duruma getirilmiş, tek yönlü propaganda ile kandırılmış Alman halkının duygu, umut ve özlemlerini yozlaştırmada kıyasıya kullanıldı. TÜBİTAK’ın evrimle imtihanı – Çağrı Mert BAKIRCI “Uçak, füze diyoruz.” İşte, TÜBİTAK’ın bilimden anladığı bundan ibarettir. Bir uçak, iki füze… Hâlbuki tüm teknolojiyi olduran unsur olan temel bilimler, ülkemizde on yıllardır göz ardı edilmekte, küçümsenmekte, ülkemiz sınırlarından uzak tutulmasına uğraşılmaktadır. Böylesine karanlık günlerde, TÜBİTAK başkanı bunların yeniden okullarımızda okutulmasına, halkımız tarafından anlaşılmasına uğraşacağına, füzeye, rokete, uçağa odaklanmış, diğer her gerçeğe kulaklarını tıkamıştır. Evrimsel analiz - Prof. Dr. Nurdan İNAN Modern evrim kuramında evrimin her zaman ilerleme anlamına gelmediği kabul ediliyor. Ekolojik faktörlerdeki değişime bağlı olarak, en gelişmiş organizmalar yok olurken, daha az gelişmiş olanlar hayatta kalabiliyor. Evrim, düz bir çizgi üzerinde ilerleyerek küçük ve basit olandan, daha büyük ve karmaşık olana doğru gitmiyor. Atatürk ve hekimler: 14 Mart ruhu üzerine bir güzelleme – Prof. Dr. Tamer AKÇA 14 Mart 1919’da büyük bir kutlama yapar Tıbbiyeliler. Okullarının, üzerinden sadece 3 ay geçmiş işgaline inat, 1827’nin 14 Mart’ında açılan Tıbbiyelerinin yıldönümünü coşkuyla kutlarlar. Ve bu kutlama dev bir gösteriye dönüşür ilkin. Sonra da o günlerin anısına tıp bayramına. İki Romalı hekim: Pedianos Dioscorides ve Cladius Galenos – Arş. Gör. Serpil AHMETKOCAOĞLU Daha çok tıbbî bir botanikçi olarak kabul edilen Dioscorides, bu alanda neredeyse iki bin yıl nihai otorite olarak kabul ediliştir. Deneysel fizyolojinin kurucusu sayılan Galenos ise, 17. yüzyıla kadar, bütün devirlerin en iyi tıbbi deneycisi olmuştur. İçeriği ‘öncülleri’nden belli bir plan: “Onuncu Kalkınma Planı” - Prof. Dr. Alkan SOYAK Onuncu Kalkınma Planı, hazırlık aşamasındaki öncülleri itibariyle dahi, Türkiye’de kalkınma politikası ve planlamasında son 20 yıldır yaşanan neoliberal dönüşümün izlerini taşımakta ve bu dönüşümün daha da derinleşeceğine dair işaretleri içinde barındırmaktadır. Türkiye’de bu konuda yaşanan yegâne yeni şey, DPT’nin yerine, ismi yeni içi eski bir bakanlığın kurulmuş olmasıdır. Gustave Le Bon ve sosyal psikolojinin Türkiye’ye girişi - Prof. Dr. Remzi DEMİR II. Meşrûtiyet ve Erken Cumhuriyet Dönemleri’nde, Fransız araştırmacı ve psikolog Gustave Le Bon’un (1841–1931) fikirleri, Türk Aydınlar arasında büyük bir alakaya mazhar olmuş ve kitaplarından bir kısmı Türkçeye aktarılmıştır. Ayrıca Kitap Kurdu, Çetin Ceviz Problemleri ve Ödüllü Sözcük Bulmacası… Bulmacanın bu ayki ödülü, M. Şehmus Güzel’den, “İnsan Yılmaz Güney”… Kaynak:bilimveutopya.com.tr
-
Ben Melamet Hirkasini-Haydar, Haydar
http://www.youtube.com/watch?v=wHLXz8Dvzjw
-
Cile Bulbulum Cile/Yanik Omer
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=uh4Dkdv_Bs0
-
Gezdigim Dikenli Ask Yollarinda/Geceler/Bakmiyor Cesm-i Siyah
- Dok Zulfunu/Soyle Sevgili/Aheste Cek Kurekleri
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=nVHJlmGJwZ4- Taş Plak'lar
- Taş Plak'lar
- Taş Plak'lar
- GERCEKTE TANRI YOKTUR
Beni bilim disi aklin urettigi fizik otesi ilgilendirmiyor. Ben bir seyi inkar etmiyorum. Sadece insanoglunu teslim aldigini beynini uyusturdugunu yasamini bosa harcattigini kendi degerinden uzaklastirdigini ve butun bunlarin sosyo-psikolojik sorununu dile getiriyorum. Inanc bir sosyo-psikolojik sorundur.- GERCEKTE TANRI YOKTUR
Bilim hic bir zaman hic bir donemde herseyi bilemeyecektir. Herseyi bildigini iddia etmek zaten basta bilime terstir. Bilim gelisen yenilenen cagdaslanan demektir. Hic bir seyi ortaya koyamazsin. Ortaya koydugun sadece inancin olur. Ayrica gozlemi de yoktur. Dogrudur insanoglu sadece atmakta degil kendini kandirmakta da ustune olmayan tek canlki turudur.- GERCEKTE TANRI YOKTUR
Konu o degil ve o dedigin zaten bilissdellik inanci da icermez, sadece sorgulamayi icerir. Ustelik insanoglu turu ve biri ile sinirlidir.- GERCEKTE TANRI YOKTUR
Sen kimin ifadelei icinde veriyorsun?- GERCEKTE TANRI YOKTUR
Evet bilim oyle soyluyor. Kuran'i insanogluna tanistiran Muhammed bir insanogludur ve Kuran onun yazdigi/yazdirdigidir. Yoksa Muhammed bir insanoglu turu ve biri degil mi? Bana Muhammed-Kuran Allah'in disinacikarak inancini ortaya koyamazsin.- Ben de geldim:)
evrensel-insan şurada cevap verdi: sinequanon başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımSitemize ve aramiza hosgeldin.- GERCEKTE TANRI YOKTUR
Hareketin daimi degisimi baskadir, bunu ifade ederken anlam ve icerik vermek baskadir. Ayrica dil de caga uygun olarak anlam ve icerik degistirir. Hic bir sey zaman icinde sabit kalmaz. Kalirsa gericilesir ve cag disi kalir. Cunku teknik ve bilim gelistikce insanoglunun ifadesi de degisir ve yenilenir. - Dok Zulfunu/Soyle Sevgili/Aheste Cek Kurekleri
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Account
Navigation
Configure browser push notifications
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.