Liderler
Popüler İçerikler
04-04-2017 bütün bölümler gününden beri en yüksek saygınlığı olan içerik gösteriliyor
-
Dan Brown BAŞLANGIÇ Kitabında Bahsedilen Sanat Eserleri ve Tüm Yerler
DAN BROWN - BAŞLANGIÇ KİTABINDAKİ TÜM RESİMLER, GÖRSELLER ve SANAT ESERLERİ Yıllar önce Dan Brown'ın Cehennem kitabı için böyle bir sayfa açmıştım. Kitapta geçen bütün görsellerin fotograflarını metinleriyle birlikte buraya yüklemiştik. Gelen yorumlardan anladığım gayet işe yaramıştı diye düşünüyorum. Şimdi Dan Brown, Başlangıç adlı yeni kitabını çıkardı. Ben de tabii hemen alıp okumaya başladım. Yine aynı sıkıntı, yine aynı merak, daha birinci sayfadan acaba bu bahsettiği yer nasıl bir yer diye merak etmeye başladım. Eeee baktım zamanı gelmiş, açalım yeni sayfamızı. Bu arada bazen yavaş yavaş okuyorum, hızlı olamıyorum, o yüzden resi yükleme konusunda gerinizde kalabilirim. O zaman hemen üye olun diyorum, hem tanışmış oluruz hem de bana yardımcı olursunuz, kaldığım yerden resimleri yüklemenizde hiçbir sorun yok, maksat işe yarasın. Eğer Dan Brown'ın Cehennem kitabına arıyorsanız aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz....4 puan
-
Korku İmparatorluğu...
3 puanDilinin sürekli olarak kırık dişinin üzerine gitmesi gibi yaralarımızla oynayıp durmamız. İyileşmek, iyi hissetmek gibi bir kaygımız görünürde olsa da içten içe o acıyı, ağrıyı çekerken kendimizi önemli sandığımız için mi, iyileşmesine izin vermiyoruz. Sanki o yara iyileşirse yaşadıklarımız da o yarayla birlikte kaybolup gidecek. İnsan geçmişte yaşadıklarını unutmaya başladığında nasıl bir insan olabilir ki? Geleneksel anlayışa sahip toplumlarda değişimlere karşı direnç göstermek sanki doğuştan verilen bir yetenek gibidir insana. Bilincin ötesinde bir refleks gibi değiştiğini hissettiği anda karşı koyar. Çoğu zaman bunun farkında bile olmadan, karşı koyuyor gibi değil de, kendini koruyor gibidir. Oysa tek yaptığı kafasını toprağa gömmektir. Bunu fark etmemek için daha çok kapatır kendini. Bir süre sonra kopar gerçeklikten. Başka, başkasının gerçeklerine sahip çıkmaya savunmaya başlar. Çünkü başkasının sahip olduklarını savunmak kendi sahip olduklarını savunmaktan her zaman daha kolaydır. Kaybetse bile zarar görmeyeceğini bildiği için rahattır. En fazla başka bir gerçeklik bulup ona sığınır. Başkalarının parasıyla kumar oynayıp sürekli kazanan ama beş kuruşu olmayan bir kumarbaz tanıdım. Neden diye sordum. Neden kendin için oynayıp kazanmıyorsun ve bu sefaletten kurtarmıyorsun kendini? Oynadığını söyledi eskiden. Herşeyini kaybettiğini. Kaybetme ve sonrasında bu kaybetme duygusuyla karşı karşıya kalma korkusunun tüm benliğini ele geçirdiğini, doğru zaman da doğru riskleri alamadığını ve bu yüzden kaybetmeye mahküm olduğunu. Çok yetenekli ve akıllı olsalar da çalıştıkları iş yerlerinde yükselip mevki sahibi olmak yerine daha az kazanmaya tamah edip hayatları boyunca yerlerinde sayan, hesaplayamadıkları bir felaket başlarına geldiğinde ise kaybolup giden insanların da açıklaması çok farklı olmayacaktır. Bir gün tamamen yıkılıncaya dek almadıkları risklerin rehaveti ve rahatlığıyla oldukları yerde saymayı tercih ederler. Kaybetmek istemezler. Çünkü oynadığın kumarda orataya koyduklarının büyüklüğü, sonrasında olacakları düşündüğünde başına gelecek felaketin de büyüklüğünü gösterir insana. Tüm elindeki yetenekleri aklı ve tecrübeyi başkalarının kazanması için harcar dururlar. Kaybedecekleri en fazla standart bir iştir ve bu işi her yerde bulabileceklerini düşündükleri için algıları korkuyla gölgelenmez. Bu yüzden başarılıdırlar ama bu başarı diğerlerine hizmet eder. İnsanın ruhundaki yaralarla elindekileri kaybetme korkusu aşağı yukarı benzer şekillerde hayatlarını olumsuz etkiler. Birey bunun farkında olsa bile az önce bahsettiğim nedenlerden dolayı ikisinden de vazgeçemez. Bir kadının yetişkin olana kadar babasından şiddet ve baskı görmesi onu ne kadar olumsuz etkilese de o kadınların aşık olduğu adamların da babalarına benzedikleri, kimi zaman bunun farkında olarak kimi zaman farkında olmadan o adamları seçmeleri de bu şekilde açıklanabilir. Gelenekçi ve ataerkil bir toplumda yaşıyor olmamız, kocasından ya da sevgilisinden şiddet gördüğü halde yine de ondan vazgeçmeyen kadınların bu davranışını açıklamaya yeterli değil görüşündeyim. Bastırılmış kişilik, özgür bir birey olmanın risklerini almak ve kendi kararlarını vermek yerine, hayatlarını çekilmez kılan erkekleri tercih etmeleri, o erkeklerden gördükleri zararı kendi sorumluluklarının sonucunda kaybettiklerinin vereceği zararla karşılaştırıp bilineni tercih etmeleri, yetenekli ve akıllı odluğu halde mevki sahibi olmak yerine ait olduğu yerde sebat edenlerle, geçmişinden gelen yaraların kapanmasına izin vermeyip o yaranın bilindik acısına sahip çıkıp iyileşmesine izin vermeyenlerle aynı nedenden kaynaklanmaktadır. Bilinen acı, bilinmeyen acıya tercih edilir. Çünkü yetiştirilirken olasılıkların en kötüsüne hazırlıklı yetiştiriliyoruz. Daha çocukluktan itibaren, terli terli su içme hasta olursun, evden uzağa gitme kaybolursun, annenin elini bırakma seni çingeneler çalar, yalan söyleme Allah baba seni çarpar.... vb. gibi hep olumsuzluk içeren örneklerle kişiliğimiz baskı altında büyütüldük. Elbette ki bu uyarılar doğru ve yerinde uyarılar ama bize bunları yapma dedikten sonra şunları yapabilirsin böyle daha iyi olur diye seçenekler sunulmadı. Bu yüzden biz ne zaman sokağa çıksak ya hasta oluyoruz, ya kayboluyoruz ya da çingeneler bizi çalacak diye korku içinde yaşıyoruz. Büyümüş olmamız bu örnekleri çeşitlendirerek arttırdı sadece bu.3 puan
-
Daha Özgür ve Otantik Bir Yaşam İçin Maskeni Çıkar
Daha Özgür ve Otantik Bir Yaşam İçin Maskeni Çıkar “Gerçekten kim olduğunuzu bulmak cesaret ister.” ~ E.e Cummings Bu huzursuz edici bir fikir: Çoğumuz olduğumuzu düşündüğümüz kişi değiliz. Çalıştığımız insanlar biz değiliz, ebeveynlerimize ve çocuklarımıza gösterdiğimiz insanlar değiliz ve bazen arkadaşlarımızı gösterdiğimiz insanlar bile değiliz. Çoğumuz yaşamımızı bir dizi maskenin arkasında geçiriyoruz. Farklı amaçlar ve durumlar için farklı maskelerimiz var. Her zaman güçlü, olumlu ve birlikte olan birinin “mükemmel” maskesi; bugünkü toplantı için profesyonel maske; Öğretirken veya tavsiyede bulunduğumuz uzman maske; becerilerimizi sattığımızda ya da mallarımızı tanıtırken ortaya koyabileceğimiz enerjik ve enerjik olanı. Maskelerimiz o kadar rahat ki, çoğu zaman onları taktığımızın farkında bile olmuyoruz. Ama unutmayın maskenin ön yüzündeki kişi siz veya ben değilim. Kendimizi korumak için giydiğimiz maskeler yüzünden yok olduğumuza inanıyoruz çünkü yumuşak konuşulan, giden ya da güçlü olan bu maskeler bizi yansıtmıyor. Maskelerimizin altında gerçek, duyarlı insanlar, fikir ve tutkuları olan insanlar, kızgın ve sabırsız olan insanlar; derin empatik ve şefkatli olabilen insanlar var ama biz değiliz. Gerçek hayatta, sansürsüz bir insanın neye benzediğini hatırlatmak istersek, bir bebekle biraz zaman geçirin. Bu küçük melekler bütün bedenleriyle gülüyorlar ve sık sık ve yüksek sesle yapıyorlar. Eğer zaten konuşuyorlarsa, fikirlerini açıkça ve dürüst bir şekilde dile getiriyorlar. “Beğenme. Daha fazla istemek. Hayır, gitme. ” Soruları, dürüstlükleri ve dünyayı deneyimlemenin tamamıyla bitmemiş bir yolu nedeniyle güzel ve derindir. En önemlisi, bu küçük insanları izlerken, nerede olurlarsa olsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar. Bu gerçekliği ve mevcut olma yeteneğini geri kazanmak için tüm yaşamlarımızı çalışıyoruz. Gelişmemiz için biraz zaman geçtikçe trajik bir şey oluyor. Belki ilk kez, kıskanç olmanın uygun olmadığını, acı çektiğimizde ağlamanın dramatik olduğunu veya yüksek sesle sinir bozucu olduğunu gösteren sinyaller verilir. Davranış biçimimizin etrafımızdaki yetişkinleri mutlu etmediğini gösteren sinyaller alıyoruz. Azıcık, biraz da olsa, bir dizi maskeye dönüşen sosyal olarak kabul edilebilir davranışları, yüz ifadelerini, ses hacimlerini ve kabul edilebilir fikirleri benimsiyoruz. Herhangi bir anda, gerçekler, giydiğimiz maskelerin altında, bazen oksijen için çığlık atıyor. Gerçeğimizi aşağıya çekmeye, uyum sağlamaya, daha katı sosyal kabul edilebilirlik kurallarına uymaya zorluyoruz. Kendimizi dünyada ifade etmek için otantik olmalıyız. İç sesimizi indirmeye çalıştığımızda ya da var olmadığını iddia ettiğimizde, savaşır. Vücudumuzun içinde doldurulan, bastırılmış duygular depresyona, uykusuzluğa, fiziksel acıya ve devam edersek kansere ve kalp hastalığına yol açabilir. Bu gerçek. Doğuştan gelenlik bizi hasta ediyor. Neyse ki, otantik benliklerimiz muazzam bir güce sahiptir. Neyse ki, başa çıkma mekanizmalarımızın bu aksaklıkları bizi, kendimizle ilgili en büyük kavrayışlarımıza yönlendirdiği için söylüyorum. Tamamen ve otantik olarak kendileri olduğunu bilenler, dünyayı sarsan bir krizle, olayları nefes almayı ve yaşamı tam olarak yaşamaları altındaki insanları ortaya çıkarmak için yeterince uzun bir süre gevşetmiş olan içgörüler tarafından zorlu olayların ötesine geçtiler. Bu kesinlikle benim deneyimim oldu. Boşanmam bir kriz noktasıydı. On yıl önce bitmiş olmasına rağmen, hayatımın en dönüştürücü tek olayı olmaya devam ediyor. Bir anda, eski hayatımın yarattığı herhangi bir fikir, paramparça edildi. Göz kamaştırıcı netlikle, evlendiğim kişinin nasıl bir rol oynadığını gördüm. Yıllar boyunca davranışlarımı ve hayallerimi, olması gereken şeyi düşündüğüm noktaya sığdırıyordum. O kişinin kim olduğundan bile emin değildim, ama onun daha sabırlı olduğunu ve enerjisinin daha küçük olduğunu ve insanların ezilmediğini biliyordum. Daha da kötüsü, kim olduğumu bile bilmediğimi anlamaya başladım. Olimpiyat atletinin, halkın, eşinin ve annenin maskesini o kadar uzun süredir giyiyordum ki, hala orada olup olmadığımı merak ettim. Evliliğim patladığı zaman, yenilenmiş enerjiye sahip oldum. Bu, kocamın beni başının altında tutmuş olan çürük bir adam olduğu için değildi; Bunun sebebi, acı, kargaşa, olanın şoku, maskemdeki bir şokun kırılmasına neden oldu. Bir hayat krizi beni gerçekliğimi keşfetme yoluna koydu. Tüm bunlar size küçük bir hokey gibi geliyorsa, sevdiğiniz birinin kaybı, iş kaybı, birincil ilişkinin sonu gibi gerçekten zor bir şey üzerinde düşünün. Çoğunlukla bu aşırı kriz dönemlerinde, başkalarıyla derin bağlantılar kuruyoruz - bizi destekleyen arkadaşlar, bir ebeveynin ölüm yatağıyla elimizi tutan kız kardeş. Krizde, insanlar maskelerini bırakabilir ve insandan insana, birbiri için ulaşabilirler. Bu bağlantı hakkında o kadar büyülü ve ferahlatıcı bir şey var ki, pek çok insan, daha sonra asla maske takmalarına geri dönmeyecek. Hayatın yeni bir anlamı vardır ve bağlanma ve yaşama arzusu, gerçek anlamda yaşam için bir slogan haline gelir. Giydiğim maskeleri parçaladığımda, kendimi yaratıcı enerjiyle dolu buldum. Bu, tüm o davranışın oldukça yorucu olduğu ortaya çıkıyor. Olduğumu sandığım kişi olmaya çalışmayı bıraktığımda, ruhumu elektrik akımı enerjisine takmış gibiydim. Kitap yazmaya, ders almaya, resim yapmaya, yoga eğitimi vermeye ve yapmak istediğimi bilinçli olarak bilmediğim her tür şeyi yapmaya başladım. Ayaklanma ve kayıp ağrısından, kendimi yıllardır benim özgünlüğümün üzerine oturtduğum kişiliklerden kurtardım. Gerçekliğimle yeniden bağlantı kurmak, yeni ve heyecan verici bir maceraydı. Zihinsel ve fiziksel sağlığım açısından, eve gelmenin hayatımı kurtardığına inanıyorum. Seninkini kurtarabilir. Gerçekten ne hissettiğini söyle. Gerçekten yapmak istediğiniz seçenekleri yapın. Kim olduğunu düşündüğünüzü unutun ve olduğun gibi ol. En azından, kendi içinizde kendinizle yeniden bağlantı kurma cesaretini bulmak, hayatınızın en özgürleştirici eylemi olabilir. Makale: Silken Laumann Çeviri: Google Translate3 puan
-
Kombucha Çayı (Kombu)
3 puan6 Hafta önce ilk Kombucha çayımı yaptım... Oldukça zahmetli fakat bir o kadar lezzetli ve yararlı bir şey.... Size nasıl yaptığımı ve neler kullandığımı anlatayım. Öncelikle başlamadan önce Kombucha yapmada kullanacağınız eşyaları / araçları tedarik etmeniz gerekiyor. Benim aldıklarım şöyle: Büyük Kavanoz (8 litrelik) Scoby (Kombucha mantarı) İçinden içeceğiniz şişeler Şişeler doldurmak için kullanacağınız bir huni Şişeleriniz temizlemek için şişe fırçası Kahverengi Organik Toz Şeker İlk yapımda kullanılmak üzere önceden yapılmış bir miktar Kombucha veya sirke Organik Siyah Çay Sevdiğiniz bütün organik meyvelerden bir kaç tane Malzemeleri tedarik ettikten sonra, sırasıyla şunları yaptım. Bir tencerede 6 Litre su kaynattım ve içine 12 paket çay attım. Oda sıcaklığına kadar soğumasını bekledim ve soğuyan çayı tencereden kavanoza aktardım. Daha önce yaptığım Kombucha'dan bir miktar bu kavanoza koydum Daha sonra yavaşça Scoby'i (Kombucha mantarı) kavanoza koydum **************** KESİNLİKE METAL KAŞIK VEYA METAL OLAN HİÇ BİR ŞEY KULLANMAYIN************** 7-9 Gün bekledikten sonra Scoby'i kavanozdan aldım ve küçük bir kavanozda bir sonraki işlem için Kombucha içinde buzdolabında sakladım Geriye kalan çayı bir güzel filtreledim Önce sevdiğim meyvelerden çok küçük parçaları önceden temizlediğim şişelere attım Daha sonra üstlerine huni kullanarak çayı döktüm Şişeleri tam doldurmamaya özen gösterin (Asit oranı yükseleceğinden açma esnasında zorluk yaşamayın) Bütün şişeleri doldurduktan sonra şişelerin plastik tapalarını kapatarak buzdolabına yerleştirin 7 ila 10 sonra içime hazır olacaklardır... İşte şu anda mutfağımda hemen hemen hazır duruma gelen Kombucha kavanozunun resmi3 puan
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
-- Poseidon; Cyber bir Gemidir.. Açık denizlerde başı-bozuk dolanır Şellâfe deniz cıbıldak kızlarıynan oynaşır Bu arada gördüğünü-yediğini hep yazar notlar tutarmış.. Bu vessel ne mene bişise çok çekici/cazibeli ve Mülevves cinler.. cinnîler ile yakın ilişki kurmuş Onlardan aldığı gizli hem meş'um bilgileri uğradığı limanların pis meyhanelerinde kafaladığı korsan adamlarına şarap karşılığı satadururmuş.. Neticesinde bu durum; an impure condition indicating the presence of undesirable matter in the deep ocean'dur.. Peki; Bu matter ne mene bişidir? Cerehat ya iltihabî midir? Yoksa atıklar mıdır? Residue Filmi seyredin Belki Poseidon görünmez emme Sediment kayaç görürsünüz de İlminiz artar benim canım kuzucuklarım Fanlarım.. By3 puan
-
Dan Brown BAŞLANGIÇ Kitabında Bahsedilen Sanat Eserleri ve Tüm Yerler
Yaaaaaa bu sayfa yine çok güzel oluyor. Umarım kitabı okuyan herkes bir şekilde bu sayfayı bulur. Çünkü kitabı gerçekten bu fotograflarla birlikte okumak çok daha etkileyici.3 puan
-
Squat, Crunch, Plank, Push-Up vs kardiyo hareketleri ve anlamları
Squat hareketi nedir? Squat çömelme anlamına gelmektedir. Özellikle güçlü bacak ve karın kasları için oldukça etkili hareketlerden birisidir. Ağırlık/halter aletleri kullanılarak ya da ağırlıksız olarak yapılabilir. Önerilen şekli ilk başlandığında (küçük tekrarlarla ve sayıyı zamanla artırarak) aletsiz sonrasında aletle devam etmektir. Squat hareketi nasıl yapılır? Ayaklar vücut genişliğinde açılır, çömelinir. Kafa ve üst vücut öne eğik ve ayaklar hizasına getirilir. Doğrulup eğrilerek harekete devam edilir. Doğrulduğunda kollar öne uzatılır, eğildiğinde kollar yanlara doğru indirilir.2 puan
-
Pansiyon'un adı Çingeneydi ve zakkum çiçeklerinin arasında bir yerdeydi
Pansiyon: Çingenem Yer: Karaöz / Kumluca / Antalya Yıl: 2006 Zakkum çiçekleriyle kaplıydı. Salaş mı salaş fakat bir o kadarda sevimli sahipleri vardı. Alçak gönüllü sevecen ve çok güzel insanlardı. Koca bir dağın yamacında sanki kendince ben buradayım diye haykıran bir pansiyondu. Pansiyondan denize veya denizden pansiyona gitmek oldukça çetrefilli bir yürüyüş gerektiriyordu ama çok neşeli bir yürüyüş... Acaba hala orada mı? merak ediyorum. Oraya yolu düşen birisi lütfen yazsın...2 puan
-
Kişisel çıkarlarınızı, beklentilerinizi bir kenara bırakarak ilişkilerinize devam edebilir misiniz?
2 puanKişisel çıkarlarınızı, beklentilerinizi bir kenara bırakarak ilişkilerinize devam edebilir misiniz? Bu konuda düşüncelerinizi merak ediyorum2 puan
-
TEKVİN - Arif Ergin, kitapta bahsi geçen yerler ve eserler
Epeydir bu kitabı çok merak ediyordum, geçenlerde aldım ve okumaya başladım. Hemen daha ilk sayfasında hikayenin içine giriverdim, kitap gerçekten insanı merak içinde bırakıyor, elinden bırakamıyorsun. Okurken bir yandan da sürekli google dan kitapta bahsedilen yerlerin ve eserlerin görsellerine bakma ihtiyacı hissediyorsun, hem roman hem bilgi, tam sevdiğim türden. İlluminati'den tutun, Osman Hamdi Bey'e, Tevrat'tan Hz Süleyman'ın hazinelerine kadar bir çok konuya dayanan kitap tam da Dan Brown tarzını sevenler için... Öneririm yani. Tanıtım sayfasından: Gizemli bir tablo... Yeryüzünün efendilerine rağmen kurulmuş bir ülke... Ve bu ülkenin kaderi üzerinde oynanan büyük oyun... İşadamı Hakan Turan’ın hayatı, manevi kız kardeşi Melek’in kaçırılması ile bir gecede altüst olur. Kız kardeşinin izini süren Hakan, kendini paranın kadim efendileri arasındaki bir savaşın ve yıllar önce gerçekleşmiş cinayetlerle kurgulanmış bir bilmecenin tam ortasında bulur. Tüm ülkeyi kaosa sürükleyen bu sırrın anahtarı Osman Hamdi Bey’in gizemli bir tablosundadır. Mihrap ismiyle de bilinen Tekvin’de... Biz, Yeni Dünya Düzeni’ni yeraltının derinliklerinde karanlık bir mağara gibi tasarladık. Bu mağaranın bir ucunda, içeri ışık süzülen bir boşluk var. İnsanların sırtlarını ışığa çevirdik. Onları kollarından, boyunları ve bacaklarından zincirlerle bağladık. Öyle ki sadece karşılarındaki karanlık mağara duvarını görüyorlar. Işıkla aralarından bir sürü nesne geçiyor ve ışık bu nesneleri mağaranın duvarına gölge olarak yansıtıyor. İnsanlar, nesneleri değil, sadece onların duvara yansıyan gölgelerini görebiliyorlar.2 puan
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
2 puan
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
2 puan
-
İçerisinde Balık Olmayan 6 Omega-3 Kaynakları
İçerisinde Balık Olmayan 6 Omega-3 Kaynakları Deniz yosunu Bu, diğer omega-3 kaynaklarının denizden gelemeyeceği anlamına gelmez! Yosun, iyot ve diğer hayati besinleri sağlamanın yanı sıra, önemli miktarda DHA ve EPA yağ asitleri içerir. Giderek daha fazla insan, daha yaygın olarak bilinen balık yağı takviyeleri üzerinde omega-3'lerin kaynağı olarak yosun yağını tercih ediyor. Chia tohumları Günlük önerilen omega-3 alımının yüzde 300'ünden fazlasını sağlayan sadece bir ons ile chia tohumu, etrafındaki en iyi bitki bazlı kaynaklardan biridir. Lif bakımından zengindirler ve ayrıca yoğurtlara, salatalara ve içeceklere kolayca eklenebilirler. Neden bu muz ve chia tohumu smoothie'yi denemiyorsunuz? Ceviz Beyin sağlığını iyileştirmenin ve açlık acısı çekmenin yanı sıra, cevizler sağlıklı yağlar ve omega-3 yağ asitleri ile patlıyor. Bir porsiyon en diyet önerilerini karşılamak için ihtiyacınız olan tek şeydir. Onları tahılla veya bir salata üzerine yiyin. Daha da iyisi, en sağlıklı ceviz tariflerimizden bazılarını deneyin! Yabani pirinç İsmine rağmen, yabani pirinç bir çim değil, pirinçtir. Kahverengi pirincin sadece iki katı protein ve lif içermez, aynı zamanda şaşırtıcı miktarda omega-3 yağ asitleri de içerir. Ayrıca bu yabani pirinç ve tavuk güveçte lezzetli lezzetler. Brüksel lahanası Turpgiller sebzeli ailenin bir parçası olan Brüksel lahanası, kalp sağlığını koruyabilir ve hatta kardiyovasküler hastalık geliştirme riskinizi azaltabilir. Her yarım fincan 135 mg - günlük önerilen servisinizin yarısından fazlasını içerir. Özellikle bu Brüksel lahanası ve prosciutto salatası tarifinde onları seveceksiniz! Kenevir tohumu Tohum ailesinin diğer üyelerinden biraz daha az bilinen kenevir, artrit rahatlaması ve kilo kaybından zengin sağlık faydaları sunar. Aynı zamanda hem omega-3 hem de omega-6 yağ asitlerinin yanı sıra hayati bitki proteinleri için de harika bir kaynaktır. Kaynak: Gourmandize2 puan
-
Bir Sandalye Klasiği: Adirondack Sandalye
2 puan
-
Ekşi Maya Nasıl Üretilir?
2 puanEKŞİ MAYA NASIL BESLENİR Şimdi ekşi mayamız artık hazır sıra geldi ilk ekmek için beslemeye. Hatırlarsanız 100 gr un ve 100 ml su ile başlamıştık yani toplamda 200 gram mayamız vardı ve bitimine kadar da bu rakamları sabit tuttuk ama bunu eğer direkt ekmeğe koyarsak bize başka maya kalmaz o yüzden ilk defasında mayamızı beslememiz ve ekmeği öyle yapmamız gerek. Bunun için ekşi mayamızı 200 gramdan toplam 400 gram çıkarmamız gerek. Toplamda 200 gram mayamız var. Bunun üzerinden 50 gram kadarını ayırıp atıyoruz. Bu durumda kavanozda 150 gram mayamız kaldı. Bunu 400 grama çıkarmak için (150+250=400) 250 gram daha ekleme yapmamız gerek. Bunu da 125 gram un ve 125 gram su ekleyerek yapacağız. Artık mayamızı besledik. Şimdi 2 saat bekliyoruz ve su testi yapıyoruz. Yani suyun içine bir kaşık maya koyup yüzeyde kalıyor mu diye bakıyoruz eğer kalıyorsa artık mayamız ekmek yapmak için hazırdır.2 puan
-
Ekşi Maya Nasıl Üretilir?
2 puanEKŞİ MAYA NASIL ÜRETİLİR? - EVDE EKŞİ MAYA YAPIMI Öncelikle söylemeliyim ki ekşi maya yapmak için biraz un biraz su ve biraz da ilgi, sabır, sevgi gerekiyor. Unutmayın o da tıpkı evinizdeki bir kedi, köpek gibi bir canlı, ilgiyi, sevgiyi, sabrı sonuna kadar hak ediyor. Maya için ağzı geniş cam bir kavanoz kullanın. Geniş olması önemli çünkü ilerleyen günlerde maya kabaracak, üstte kabarması için alan kalmalı. Cam kavanozu da mayanın kabarmasını izlemek için öneriyorum, ağzının geniş olması da işlemleri yaparken rahat hareket etmenizi sağlar. Tüm karıştırma işlemleri için sadece tahta kaşık kullanıyoruz, metal olmaz. Un olarak da beyaz unla birlikte tam buğday buğday unu kullanıyoruz. Su için ben içme suyu kulandım ama arıtılmış su da kullanabiliriz. Mayanın hazır hale gelmesi ortalama 15 gün sürecek ve bu 15 gün boyunca her akşam aynı saatte mayanıza bazı işlemler yapmanız gerekecek. O yüzden kesin evde olacağınız ve mayanızla ilgilenebileceğiniz bir saat seçip alarmınızı 15 gün boyunca aynı saatte çalacak şekilde kurun. 1.gün 100 gr un kullanacağız bu yemek kaşığıyla 4 kaşığa denk geliyor. 2 kaşık beyaz, 2 kaşık tam buğday ununu cam kavanozun içinde 100 ml (yarım su bardağı) oda sıcaklığında içme suyuyla karıştırıyoruz. Ağzını bir peçeteyle kapatıp açılmasın diye peçeteyi kavanozun kapağına lastikle tutturun. Evinizin rüzgar almayan bir köşesine bırakıyoruz. 2.gün Bir şey yapmamız gerekmiyor, bugün pek bir hareketlenme olmayacaktır en fazla mayanın üzeri biraz kabuklanabilir ama sorun yok ama yine de mayanızı kontrol etmeniz gerek, hava sıcak olur vs. kabarma 2. günden de başlayabilir. Eğer kabarma olmuşsa 3. gün işlemlerini bugünden yapabilirsiniz. 3.gün Kabarma halen yoksa sadece mayanızı karıştırıp bırakın. Eğer kabarma başlamışsa o zaman mayanızın üstte kalan yarısını sıyırıp atın. Kalanına 2 çorba kaşığı un ve çeyrek su bardağı su katıp karıştırın. Köşesine bırakın. 4. gün ile 10. gün arası Artı kabarma başlamış olmalı. Mayanız artık asidik olmaya kokusu da ekşimeye başladı. 3. gün yaptığımız üst yarısını atıp kalanına yine 3.gündeki gibi aynı oranda un, su eklemeye devam ediyoruz ve bunu 10. güne kadar aynen tekrarlıyoruz. 10. gün ile 15.gün arası Bu gün itibariyle artık mayanız her an olabilir. O yüzden bugünden itibaren kontrollü ilerlememiz gerek. Mayamızı her günkü gibi besliyoruz, besledikten iki saat sonra mayadan bir kaşık alıp içi su dolu bir kabın içine bırakıyoruz. Eğer maya suyun içinde havada asılı kalıyorsa ekşi mayamız artık hazır demek, suyun içinde dibe çöküyorsa o zaman henüz olmamış demektir ve ertesi gün yine aynı besleme işlemlerini yapmaya devam etmemiz gerekir. Bu arada besledikten sonra bir kaşığını suya attığımız için bu sürede un ve suyu bir miktar artırabilirsiniz. Bu beş gün içinde eğer ters bir şey yapmamışsanız, mayanızdan aldığınız ekşi koku biramsı bir kokuysa sorun yok. devam edin. benim mayamın oluşması tam 15 gün sürmüştü, sabra devam.2 puan
-
Bu Üç Kurala Uyarak Daha Fazla Yiyebilir ve Aynı Zamanda Kilo Verebilirsiniz
Bu Üç Kurala Uyarak Daha Fazla Yiyebilir ve Aynı Zamanda Kilo Verebilirsiniz Bir beslenme uzmanından alınan bu sağlıklı beslenme ipuçları, takip edilmesi kolay bir şey değildir. Bazı insanlar için buzlu yemek planları Whole30 gibi ve ketojenik diyet onları yeme alışkanlıklarını yenilemek için motive eden şeylerdir. Diğerleri için diyetler ciddi sorun olabilir. New York merkezli beslenme uzmanı Brooke Alpert, RD'nin The Diet Detox'u yazmasının bir sebebi bu. Sağlıklı beslenme seçeneklerini sunmak için diyet öncesi rehber olan bu kitapta "diyetten ayrılmanıza, yemek yemeye başlamanıza ve kilo vermenize yardımcı olacak on basit kural" bulunmaktadır. Alpert'e göre, son kullanma tarihleri olduğundan diyetler çalışmıyor; sadece onlardan belirli bir süre için yanınızda olmalısınız. Sona erdiklerinde kilo verme başarınız da öyle. O, daha iyi bir fikir, yaşam boyu sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmenize yardımcı olan bir yemek planı takip etmek olduğuna inanıyor. Alpert'in yeni kitabından yediğimiz yemek ısmarlamasında üç bölümü öneriyoruz. Her yemekte protein ve lif içeren yiyecekler bulundurun Alpert'in yeme planının bir numaralı kuralı, bu besin maddelerini her öğünde içerecek şekildedir. Niye ya? Protein metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olur ve sizi doldurur, bu nedenle daha sonra aşırı yemeye eğilimli olursunuz. Fibre, frenleri vücudun şeker emilimine bırakarak glikozu yağ olarak depolamaktan ziyade enerji için kullanmayı daha muhtemel hale getirir. En iyi protein ve lifi gün boyu elde etmek için ne yapacağımıza emin değil miyiz? Alpert, kahvaltı için ıspanak (lif) ve çedar peyniri veya çia pudingi (protein) içeren bir omlet (lif) önerir. Öğle yemeğinde, büyük bir gevrek salata (fiber) ile tavuk (protein), ardından kabak erişte (lif) üzerinde sote karides (protein) ve domates sosu deneyin. Yemek saatlerini iyi ayarlayın Alpert, sürekli kan kaybının özünde kararlı şeker seviyeleri olduğunu söylüyor. Öğle yemeğinden akşam yemeğine kadar yedi saat veya daha fazla süre beklemek tavsiye edilmez; kan şekeri düşer, kendinizi daha fazla yemek yemeye yönlendirirsiniz. Bunun yerine, kan şekerini kontrol altında tutmak ve askıdan (muhtemelen aşırı yemenize neden olacak) kaçınmak için her dört saatte bir yemek veya aperatif almanız tavsiye edilir. Ayrıca akıllı: ertesi gün akşam yemeği ve kahvaltı arasında en az 12-14 saat bırakın. Hayvan çalışmaları, farelerin kısıtlı beslenme programlarına konulduğunda (örneğin, sadece bir günlük yemek yemeye 9-12 saatlik bir pencere verildiğinde), istedikleri zaman yiyebilen farelere kıyasla daha az vücut yağı geliştirdiğini göstermektedir eğer her iki grup da aynı kaloriyi tüketirse. Yağ yiyin Alpert, "Yağ şişman olmaz" diye yazıyor. Bu doyurucu makro besin maddesi, sizi rafine nişastalardan daha hızlı dolduruyor, aynı zamanda sağlıklı yağların diyetinize eklenmesinin insülin düzeylerini olumlu yönde etkileyebileceğini ve tip 2 diyabet riskinizi azaltabileceğini gösteriyor. İşlenmiş bitkisel yağlarda bulunan yağ asitleri gibi trans yağ asitlerinden başka, tüm yağlar adil bir oyun, hatta doymuş tür, Alpert. Her yemekte en az bir porsiyon az yağ ekleyin, örneğin sabah kaykayınıza avokado karıştırın, ayçiçeği tohumlarınızı salata atın ve sebzelerinizi hindistan cevizi yağında pişirin.2 puan
-
Rüzgarı Dizginleyen Çocuk - The Boy Who Harnessed the Wind - 2019
Mutlaka izlemelisin. Özellikle babanın performansı inanılmaz... Onu başka bir filmden de hatırlayacaksın...2 puan
-
kıyamet teorisi.
2 puanherkes sustuğunda, kulaklarımdaki çınlamanın şiddeti sarıyor kafamın içini. tehlike anında çalan sirenler gibi... gecenin bir yarısı hava saldırısı olmuş da, sığınaklara çağırıyorlar beni. karartmalar sarmış tüm pencereleri. sanki evler küsmüş sokaklarına da kapatmışlar gözlerini. balkona çıkıp da sigara içen yok. dumansız hava sahası ilan edilmiş tüm açık alanlar. neyse ki hala kapalı alanlarda sevişmek serbest. yoksa nesli tükenirdi güzelim insanlarımın... iyi insanlar yalnızca filmlerde var artık. zaman makinasını kullanabilse herhangi biri geçmişe gidip bahis oynardı daha zengin olmak için. daha rahat daha güzel bir hayatı kendi tekeline alıp umursamadan kız kulesinin, boğazın ortasında suları çekilmiş, kuraklığın ortasında yapayalnız kalacağını, bahama adalarından birini satın alır giderdi bu coğrafyadan... sanki siz aksini mi yapacaksınız? sanki ben yapmayacak mıyım? insan aklını uyuşturup düşünmesini engelleyen her türlü afyon için caizdir diye bir fetva bekliyorum, diyanetimin başına geçirilen ve yalnızca gerçek hayatta olacak kadar kötü insanlardan. sonra da bir yalanlama, biz yazmadık hesabımız ele geçirildi falan filan... kimse hesabı ele geçirenin hesabın asıl sahiplerinin akıllarından geçenleri yazdığı gerçeğinden bahsetmeden, bu 'pardon aldatıldık!'ı sorgulamayacak nasıl olsa, yeni bir 'pardon'a kadar... yeni bir pardona kadar neleri unutacağız biz! tuhaf. alzhemir yaşayan bir toplum olduk. yıllar öncesinden ruhumuzda izler bırakan onlarca acıyı hüsranı dün gibi hatırlarken, dün söylenen sözleri unutup bugün söylenen yalanlara bu kadar kolay inanıp kabullenmemiz öyle değil mi? sanırım bu unutkanlık kıstası günden dakikalara düşmüş durumda. neyse, ne diyordum? okyanuslardaki gulf-stream akıntılarındaki değişimin bir gün bu dünya üzerindeki herkesin, dolayısıyla hepimizin belasını verecek olmasını dert etmek yerine, dün gelen elektrik faturasını son ödeme tarihinde ödeyebilmek için hangi ihtiyaçlarından kısıntı yapması gerektiğini hesaplama konusunda uzmanlaşan insanlarımızın sahip oldukları bu zihinsel aktiviteyi daha yararlı işlerde kullanması herkesin menfaatine olurdu. ama insanların/mızın elindeki bu muazzam gücü fatura sorununu halletmek yerine başka işlerde kullanma şansları olsaydı sanırım gulf-stream akıntılarındaki sorun listenin en dibinde bile yer almazdı. çünkü yarın uyanınca üzerimize ne giyeceğimiz, nereye gideceğimiz ve sosyal medya hesaplarımızda bizi kim beğenmiş, kim gizliden takip etmiş gibi daha önemli sorunlarımız var. bir de sevdiğimiz neden bizi sevmiyor, sevmediğimiz dibimizden ayrılmıyor gibi bir türlü çözemediğimiz denklemlerimiz var. en kral sayısalcı arkadaşı getirin bu denklemle kafayı yer! yazılı ifade yeteneği gelişmiş birinin kendini konuşarak anlatamamasının ironisi altında eziliyorum bazen. bir sürü dişlilerden oluşan eski bir saat gibi. çalışıyor ama nasıl çalıştığını anlayamadığım için akrebi kovalayan yelkovan gibi koşturup duruyorum peşinden. üzerinden geçtiğim rakkamlarla anlatmaya çalışıyorum yaşadıklarımı. göstererek... belki bu yüzden konuşamıyorum. benim gördüklerimin sesli ifadelerde bir karşılığı yok ki, düşündüklerimin olsun. sözel ve sayısal yetersizliklerimi görselliğimin ardına saklanarak ifade etmeye çalışıyorum. anlamak kolay değil, anlatamadığımdan biliyorum. uyarıları görmezden gelmek, başınıza gelecek felaketlerden korumuyor sizi. en fazla son ana kadar huzurlu ve sakin kalmanızı sağlar. bunun kime ne faydası var emin değilim. gulf-stream akıntısının bir gün akmaktan vazgeçip tepenize tsunami dalgası halinde bela olmasına dek diyanetinizin başındaki insanların söyledikleriyle vakit geçirmeniz gibi...sahi, nasıl başarıyorsunuz, tüm bu olan biten, olan ama bir türlü bitmeyen saçmalıklar karşısında hala huzurlu kalmayı?2 puan
-
Yeni Dizinimiz Ev ve Bahçe Forumu
Yeni dizinimiz 'Ev ve Bahçe Forumu' ev ve bahçe hakkında aklınıza gelecek bütün sorulara cevap verecek...2 puan
-
Sosyal medyanın yararları ve zararları
Günümüzün bir parçası haline gelen "sosyal medya" nın birey üzerindeki etkisi nedir? Kişiler kendi ürettikleri sosyal medyanın esiri mi oldular? Yoksa sadece bir eğlence aracı mı?2 puan
-
Sanal dünya ve kimlik
2 puanBence çoğu kişi yansıtmıyor çünkü çoğu hacker hesaplardan bilgileri alıp başka bir yerde kullanabilir2 puan
-
Sosyal medyanın yararları ve zararları
2 puan
-
İtalyan Pizza Çeşitleri - Kaç Çeşit Pizza Var?
2 puan
-
Bitki dilinde "seni seviyorum"
2 puan
-
Türkiye'de nerede ne yenir lezzet rehberi
Cağ kebabı Erzurum, kaymak Afyon, kuyu tandır Denizli, karpuz Diyarbakır, baklava Gaziantep'e adresli. Her şehrin, her ilçenin kendine özgü yemekleri ve mutfağı var. Ait oldukları şehirlere değer katan bu yemekler, marka değerlerine de çok önemli katkılarda bulunuyor. İşte Türkiye'de ait oldukları yerin simgesi haline gelip kültür varlığı olarak anıtlaşan ve bir şehre mal olmuş marka yemekler. Adana- Adana kebap, Şalgam, Bıcı bıcı, Karpuz2 puan
-
İlginç Komik Diyaloglar... Zor sorular
-Anne ben çocuk doktoru olayım en iyisi -neden çocuk doktoru? -Çok fazla yorulmam çocuklar en fazla grip nezle oluyor..2 puan
-
Hayatındaki en önemli kişi kimdir?
Pek tabiî.. .. de.. bi-iki iyi not alabilirim kabilinden accık sırnaşıklık yapıyorum.. hoş görünüz öğremenim.. Belkim de bu yol ile "sabr"ınız deneniyordur..2 puan
-
Aileniz siz çocukken bir filmi, televizyon dizisini veya şarkıcıyı izlemenizi / dinlemenizi yasakladı mı?
Ben de hiç bir yasağa uğradığımı hatırlamıyorum..Sadece bazı konularda kitap okumamı istemezdi annem (Bilinmeyen, parapsikolji türünden kitaplar)2 puan
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
Sarmaşıp uyumak! Kalbinde sevgiliye bi dua ve dudaklarında teşekkür şarkısıyla..2 puan
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
** KORİDOR'DA MED-CEZİR o öldü ardından yola çıktı üzerinde beyaz kefeni hasır'ın etkinliğinden kurtulmuşluğunca bağımsız roma'nın agorası sökmeye gelenlerle doldu taştı söz konusu heykelleri birlikte getirdikleri emaillerle benzer mit ve efsaneler üzerine döngü veya dönüşüme girdiler hazlı eylemleriyle ve akıcı ya da sürükleyici bohem seyahatlerinde hep bunu yapmaktaydılar kaygısızığa sığınarak derbeder sintinede kaçak küçük çocuk bütün gün uyumuştu minik ellerinde sımsıkı tuttuğu mavicik kurşundan askeriyle ışıl ışıl ve parlak renkli benzer efsaneler üzerine ki o bilinmez ve görünmez bir soluktur savaş uykusunda onu buharlaştırdı veya görselleştirdi görünür hale getirdi ahşaptan çarşafının kıvrımlarında sonra sicil dairesinde kayda geçirdi rüzgarı arkasına alıp ve türlü çeşit büyük küçük gemileri kattı önüne krokisinin ve göğsünden hırlıyarak fışkıran öksürüğünün önüne katarak ve üç direkli barkanın sıyırtılarında hayallerini gezdirerek bu arada sintinede andışı kalmış kaçak yolcu bi kadın vardı ve sessizce seyrediyordu çocuğun rüyalarında kayboluşunu soluklarda devinen köpüren denizi görmüyordu oysa bi yaygara hem çığlık nidalarında ve cümbüşünde rüzgarın tayfalar güvertede farklı hem çok komik anlamsızca bi başkaldırı hazırlığında idiler ki feryat kırlangıçlara özgü gemi rüzgarın önünde yürüyordu fütursuz yürüyordu orada gereksiz kargaların üzerinden uçarak boğuşuyordu dalgaların kaprisleriyle ki dalgalar ayırdında olmadığında çarpıverir hayaletleşir martılar seri atışlar yaparlar poligonda kaptanın karısı felçliydi ve tek çocuğuna nazar değmişti farkında değildi hınzimanın aşiretleşen başkaldırısının zira kaptan şepşeylerin etki alanına girmişti bilemeden uzak bi akrabadan ummadığı bi arazi kalıvermişti miras işte bu hercümercde kamarasında başı iki eli arasında martıların çığlıklarına tayfalarının cinnetine duyarsızdı mavicik kurşun askeri elinde ve buharlar arasında savaşan küçük çocuk mırıldandığı kendince şarkısıyla güverteye yürüdü andışı kalmış kadın da istençsizce küçük çocuğu takip etti dalgalar giderek yükseliyordu küçük çocuğun mırıltısıyla gökyüzü boynunu bükmüş gri kara bulutlar ile büklümlenmişti aniden bi şimşek çaktı etraf aydınlandı bir daha kararmadı masmavi bi ışık ama ıpışık tüm denizi ve gökyüzünü sarmaladı tayfalar bi anda duruverdiler hiç görmedikleri ışınımında sanki felç olmuşlardı hep birden ve kaptan işte tam bu anda lombozdan gördüğü mavi ışığı anlamak üzere güverteye çıktı birden tüm hengâme duruverdi ve edepsiz bi sessizlik içinde güçlü bi el uzandı kim varsa gemide toparladı ve geçip gitti minicik kurşun askerli küçük çocuk ardındaki andışı kaçak yolcu kadın güverteye çıktıklarında hiç kimseyi göremediler sadece üzerinde beyaz kefen olan ölü bi adamı fark ettiler kaptan köşkünde ayakta durmuş onlara bakıyor gülümsüyordu bu gemiyle yola çıkan hasırın etkinliğinden kurtulmuş bağımsız ve hürr o ölü adam **2 puan
-
Tevbe Suresi 5. Ayet Bizlere Neler Anlatıyor.
** Hucurât: 49/16-17-18 Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: Siz Allah'a Din nedir ve Dindarlık nedir? Bunu mu öğretiyorsunuz? Halbuki Allah; Göklerdekini ve Yerdekini bilir, ve Allah her şey'e alîmdir. İslâma girdiklerini ve Müslüman olmalarını senin başına kakıyorlar..Minnet borcu altına sokuyorlar.. "İslâm Dinini Sen bize empoze ettin..Bu nedenle sana teşekkür eder ve kendimizi İslâmî şeriat bağlamında öyle kabul eder ve borçlu sayarız..) De ki: İslâmınızı benim başıma kakmayın.. (Ben, Böyle bir saptama yapmadım.. Beni yükümlülük altına sokmayın..) Aksine, belki sizi İman'a hidâyet buyurduğu, (Bu yol ile sizi Mümin olmaya sevk ettiği için) İşte bundan dolayı Allah sizin başınıza kakar, eğer sadıksanız.. (Yani; Siz minnet borcu; Yükümlülük/Sorumluluk altında kalırsınız.) Göklerin ve Yerin gaybını Allah bilir ve her ne yapıyorsanız, Allah görür!2 puan
-
işte geldim burdayım : )
2 puanyazarken bile heyecan bastı merhabalar, duble merhabalar herkeslere özlemişim, hemde çok özlemişim canım forumu az biraz sevmeye geldim ben aynı ben. ağır işçi şevval olarak iş güç çoluk çocuk arasında devam ediyorum giriş kısmını uzatmayayım, buralardayım gene görüşeceğiz nasıl olsa herkeslere selamlar, sevgiler olsun ama bi dakka biraz uzatabilirim sevgili Admin size çok çok selamlar olsun2 puan
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
2018'in ilk kahveleri bendenizden.. Lokum.. Lokum.. Buyursunlar..2 puan
-
Dan Brown BAŞLANGIÇ Kitabında Bahsedilen Sanat Eserleri ve Tüm Yerler
Sayfa 526: Akşamüstü güneşi Sagrada Familia'nın kulelerine vuruyor, Plaça de Gaudi'ye uzun gölgeler düşürüyor ve kiliseye girmeyi bekleyen turistlere sığınak sağlıyordu.2 puan
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
2 puan
-
üsteki üyeye ot , çiçek veya ağaç ismi ver...
Mücbir koşullar muvacehesinde; pursuant to something yane.. çiçeklik keyfiyet biyolojik ortadan kalktığından, bir tek seçeneğim kaldı.. o da aşağıda tebarüz ettirilmiştir: örtmenim sevebilecektir.. umarım.. beklerim..2 puan
-
Katıldığınız en iyi konser hangisiydi?
2 puan
-
Hayatta öğrendiğiniz en önemli dersler nelerdir?
Aşk; Alternatifsizlik ise? Tek seçenek.. Subliminal bi anlamı olmalı diyorum.. Diyorum da.. Ne diyorum? Havada bu aralar bol hurma kokusu var da ondandır.. Yoksa akıllı-usluyumdur.. Ara-sıra böyle oluyorum.. bağışlayın aziz dostlar.. "Hüngür hüngür ağladımSenin alacağın olsunUtandı meyhanelerOyuna getirdin aşkSana da aşk olsunMuhbirmiş kelimeler.."2 puan
-
Hayatta öğrendiğiniz en önemli dersler nelerdir?
2 puan
-
Ben gidiyorum.....
2 puan
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Şuraya bi pazar kahvesi bırakayım buyursunlar..:)2 puan
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
Bir muamma bulut teslim-alınca geceyi; Gözlerin tuhaf bakar göremem gözlerini..2 puan
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
Bir yüce nehir bildiğince akar Umarsız kaptırır giderim bağışla.. 🐬2 puan
-
Dan Brown BAŞLANGIÇ Kitabında Bahsedilen Sanat Eserleri ve Tüm Yerler
Artık bu kitabı okumak şart oldu diyebilirim...2 puan
-
Hayatta öğrendiğiniz en önemli dersler nelerdir?
Öğrendiğim en önemli ders kendine zaman ayırmazsan mutlu olamazsın...2 puan
-
Dan Brown BAŞLANGIÇ Kitabında Bahsedilen Sanat Eserleri ve Tüm Yerler
Sayfa 63: Ferragamo Guineas terlikleri. "Parmak arası terlik de terzi dikimi mi?" "Parmak arası mı? Bunlar Ferragamo Guineas. Herhalde üstündekilerin hepsinden daha pahalıdır." Bildiğimiz parmak arası terlik işte.2 puan
-
Lütfen uzun süre gelmeyecekler buraya yazsınlar
2 puan
-
Çiçeklenmiş ağaçlar
2 puan
-
Ben gidiyorum.....
2 puan