Zıplanacak içerik

Genel

Seçilmiş Blog Başlığı

YARIM GOFRET   Sıkıca kavramıştı küçük çocuk annesinin elinden...Henüz 7 yaşında olmasına rağmen , annesiyle elele yürümek pek de işine gelmiyordu aslında. Ona göre o artık büyük bir çocuk sayılırdı. Hatta ne çocuğu ? Delikanlıydı o! Ama işte annesiyle her dışarı çıkışında, yinede elinden tutmak zorundaydı. Bahanesi trafikteki arabaların ürkütücü yol alışları olsa da, itiraf etmeliydi ki aslında hala annesinin sıcacık ellerini tutmak ona güven veriyordu.   O gün akrabalarına gidiyorlardı. An
Acılarım var..   Aynalarım var çeşit, çeşit birbirinden farklı Kiminin çerçevesi gümüş kimininki tahta kaplı Bakarım her bir aynada kendime tek tek Kiminde tebessüm eder yüzüm kiminde gözlerim yaşlı   Resimlerim var çizdiğim ve bir köşeye attığım Kiminde renkler var canlı kimine mürekkep damlattığım Bakarım bazen o resimlere ve yalnız kalmış çizgilere Kiminde acının izleri var kimine umudumu sakladığım...   Enes..
Bebeim Bitanem   Buğulu günlerim çok uzaklarda kaldı Erişilmez hayallerimin ilhamı Bugün artık yanımdasın.. Ellerini görebiliyorum ve kokluyorum saçlarını İnanası gelmiyor şu şaşkın aklımın Masallarda gezinen sanki bir küçük haylazım   Beni önce benden aldın ve sonra bana kattın İsterik arzularımın tam ortasına attın Tanıdığım andan beri sevgilim seni Anladım ki ben hiç yaşamamışım kendimi Nasıl söylesem hani nasıl anlatsam Eski bir kitaptım yırtık ve dağınık Muradım oldun şimdi
Dünümsün benim inkar edemem Seven şu kalbime söz geçiremem Sırtından vursanda sen bu delikanlıyı Ve bir pul niyetine harcasanda Ah bu yürek sevdi söz geçiremem   Belki başka birini seversin belkide sevdin Belki bana düşmansın,belkide unuttun Belki elini başkası tutacak Gözlerine başkası bakacak Ama unutma yaşanmışlıkları Ben,seni hep seven olarak kalacağım Çünkü; Dünümsün,benim inkar edemem
  • AZAT
DONUK AŞK   Yine akşam oldu, Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine, Uzaklık aynı gerçi, Heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi, Yine akşam oldu orda olduğu gibi, Görebiliyorum seni burdan da, Aynısıydı ordayken de, Uzaklıktan korkmuyorum belki de, Orada da aynıydı uzaklık gerçi Donuklaşmış oldu artık bu, Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi, Galiba ben baştan kaybetmişim, Belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş...
Aynı sokakta oturuyorduk. Adı esrarengiz. Herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi, Hepsi nedensiz, hepsi sebepsiz. Kirli sakalları vardı, kahverengi gözlüğü, kumraldı... Ben nefret ederdim ama mahallenin bütün kızları ona hayrandı...   Birgün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. O an kalbimi söküp atasım geldi, Çünkü deli gönlüm o an onun aşkıyla alevlendi.   Artık uyumak yerine sürekli onun evini izliyordum. Onunla karşılaşabilmek için akşam saatlerce kapılarda d
Söyle hangi rüzgar aldı seni Söyle hangi yağmur İçimde bir fırtına koptu sanki Dön özledim seni...   Oğlum sen gidemezsin uzaklara Gel bırakma gözleri yaşlarla Anlamadım ben bu ne yalan dünya Uyan nolursun uyan...   Seneler bu ne çabuk geldi geçti Seni bekliyorken haberin geldi O an bu şehir de hüzünlendi Dön özledim seni...   Okan _ Uyan     Buradan İndirebilirsiniz..
Ayım Güneşim OL   Dönderme yüzünü kurban olaym Sen ol bu dünyada güneşim ayım Yalnız ben seveyim, ben okşayayım Gezmesin bir başka el saçlarında   Kalbimin içidir en güzel yerin Tutmasın bir başka eli ellerin Gözlerin gözümde bak derin derin Kaybolup gideyim bakışlarında   Yüce dağ başına yağan karlarca Seyrine dalayım senin yıllarca Gönül ırmağında coşan sularca Bin huzur bulayım akışlarında   Süsenim sümbülüm reyhancasına Kekliğim maralım ceylancasına Tam
Özür dilerim...   Hayatına girdiğim için Seni çok sevdiğim için Sana bir ömrü denk tuttuğum için   Özür dilerim... Hayatından bir parça olduğum için Seninle geçen anlarda zamanı unuttuğum için Seni sende bulduğum için   Özür dilerim... Saçlarının kokusuna hasret uyandığım için Her gece seni düşünüp yattığım için Senden daha güzelini bulamadığım için   Özür dilerim... Sana bu sevgiden daha aşşağısını veremediğim için Senin istediğin gibi yani alçakça sevemediği
Yaşam bir ıstaka, gelir vurur işte ömrünün coşkusuna. Sesinde çığlıklar boğulur ama, bağıramazsın…   Sonra vakt erişir, toprak gülümser sana; upuzun bir ömrün ortasında ne hayata ne ölüme yakışamazsın…   Yazdırmalısın mezar taşına: Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın, aslında hiç olmadım ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın…     bu gün çokmu duygusalım ne   bugünlerde böle içimdeki çocuk yine harekete geçti sanki, nebiliim hani olurya hoplayıp zıplamak ister
yokluğun,   bir iç savaştır yüreğimde   sevgilim../..geri çekildim   seni beklemeye gidiyorum       ayrılık değil ki bu   bir uzun hava   çalınacak../..son bulacak   hicran makamında kadehler vurulacak   özlem geceleri kapımıza dayanacak   sevgilim../..susturma bizi   sürç-ü lisan olmasın bu aşk   avuçlarımda çocukluğumdan kalma dualar var, gel buyur nasiplen yarim...ninemin telli dolabı gibidir yüreğim, soğutmaz içindekileri...itiraf ediyorum, kayıp bir kent g
Çocukluğumu hatırlatıyorsun bana, Heyecanımı,ürkekliğimi bazende deli cesaretimi... Seninleyken içim ürperiyor sebepsiz, Dalıyorum uzaklara nedensiz.... Bazen senden uzaklaşmak istiyorum hemde çok uzaklara, Bazende sensizliğe dayanamıyorum... Daha önce hiç böyle olmamıştım, Seninleyken sensizliği tatmamıştım.. Bir yanım sen diyorda, İşte diğer yanımı susturamıyorum... Rüyalarımdasın belli belirsiz, Zamanı tam seçemiyorum ama her anımdasın... Bu belirsizlik beni kahretsede, Sensizliğ
Merdiven bir kurtarıcıdır her şeyden önce. Öyle olmasaydı, üstlerinde merdiven taşıyan kırmızı renkli arabalara, trafikte geçiş önceliği tanınır mıydı? Harfler ile çıkarız sözcüklerin katına. Oradan da tümcelere… Bu yüzdendir ki, bir merdiven görünümündedir, “Harf” sözcüğünün ilk harfi. Bir oyun alanıdır merdiven. Efendim, basamakları geniş olanlar için bu düşüncemin doğru olduğunu mu söylüyorsunuz!?. Ama ben, basamaktan değil, tırabzandan söz
  • ERBAY
Aşk Bu Dünyanın Ölçüleriyle Açıklanamaz Sevgili O İlkel Bir Acıdır, Yaban Bir Ağrıdır. Gelir ve İçimizdeki O Çok Eski Bir Şeye Dokunur. Sonra Bir Perde Açılır ve Yolculuk Başlar Bu Yolculukta Artık Para, Tarifeler Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş, Anneler ve Korkular Yoktur Aşkın Kendi Gerçekliği Vardır Sevgili. İnsan Başka Bir Işığa Teslim Olur, Daha Derinden Anlamaya Başlar, Bilgeleşir Hiç Bilmediği Sezgileriyle Buluşur Yükü Çok Ağırdır, Kendiyle Buluşmuştur Hem D
Ayrılık değil, özlemek değil; en büyük acı Bu giderek büyüyen boşlukmuş En büyük dert kimi özlediğini kimi sevip kimi sevmediğini bilememekmiş en büyük kayboluş sevip sevip sonunda kimi sevdiğini bilememekmiş...    
Acilmiş sarmaşık gülleri kokularıyla baygın   En görkemli saatinde yıldız alacasının   Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader   Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın   Rüzgar uzak karanlıklara surmuş yıldızları   Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan   Onu çok arıyorum onu çok arıyorum   Herlerimde vücudumun ağır yanık sızıları   Bir yerlere yıldırım düşüyorum   Ayrılığımızı hisettigim an demirler eriyor hırsımdan   Ay ışığına batmış karabib
Yuregimi aldin sevgili, oylesine aldin ki. Utandim onceki asklarimdan kendimden. Anladim ki anlarida, kendimide kandirmisim. Ve hepsi silindi sen gelince. Simdi kalan izlerden utaniyorum. Butun kapilari kapandi yuregimin. Sen geldin. Yuregimi oylesine aldin ki sevgili. Senden once yapilan aptalca kurlardan, konusmalardan, gecelerden utandim. Ogrenememisim, becerememisim. Anladim senden oncesinin yalan oldugunu. Yuregimi oylesine aldin ki sevgili... Uzaklasiyordu dusuncelerim ve yur

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.