Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
Gittiğin gün, hayat bitti sanmıştım
Gittiğin gün, ölümü yaşamıştım
Gittiğin gün, zaman durdu sanmıştım
Meğerse ben yanılmışım
Öyle uzak, şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık film / resim sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Her yanımı anlatılmaz yemyeşil bir sızı kaplar
Bence artık, sen sönmüş bir güneşsin
Bence artık, sen yankısız bir sessin
Bence artık, soluksuz bir nefessin
Bence artık, herkes gibisin
İşte hayat, yine
Yemyeşil bir deniz senin gözlerin
Ne bir sandal ne bir ada
Ne bir sahil var boğuluyorum, boğuluyorum
Gözlerinde menevişler denizde martılar gibi
Bakışların köpük köpük
Sonsuzluğu sonsuzluğu sonsuzluğu anlatır gibi
Sonsuzluğu anlatır gibi
Bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim
Bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim
Güldürecek sevgilim, güldürecekmisin sevgilim?
Yemyeşlil gökyüzü senin gözlerin
Ne bir rüzgar ne bir bulut ne bir yağmur var
Boğuluyorum boğu
Bazen daha fazladir hersey
Bir esikten atlar
İnsan yuzune bakmak istemez
Yasam okadar azalmistir
Anlar ozaman
Hemen git radyoyu ac bir sarki tut
Yada bir kitap oku
Mutlaka iyi geliyor
Yada balkona cik
Bagir bagira bildigin kadar
Zehiri disari atmadan yurek yikanmiyor
Ama fazlada uzulme
Hayat bitiyor
Bir gun ayriliktan kacilmiyor
Hem cok zor hemde cok kisa
Bir macera omür
Ömur imtahanla geciyor
Ben bu yuzden hic kimseden
Gidemem gitmem
Unutamam aci tatl
Bir Ayrılık Gününde
Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
Nedense bir tuhaf oluyor insan
Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere
Dükkanlara, evlere, kahvelere
Hatıra yüklü kervanlar geçiyor
Dolu dolu gözlerinin önünden
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden
Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken
Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika,
azönce arayan amca sesimi duyunca "yanlış düştü" dedi, ne ggarip dimi yanlış düşmedi sen yanlış aradın amca demek istemiştim oysa ben, ama vakit kalmadı şıraoup diye kapattı telefonu... yazmak için malzeme gerekiyo bazen, buraya yazmayı çok seviyorum, ama herzaman bi konu bulunmuyo, konu çok aslında ama nerden başlayıp nerde bitirceni bilemiyo insan...
neyseki ben kendime bu gün için bi malzeme buldum (teldeki amca)...hülya avşar teyze misali ottan moktan nedenler yüzünden konuşmak böl
Buz gibi bir ekranda sıcak bir merhabaydın sen,
En gerçekten daha gerçektin.
Rotasını, klavyeye dokunan parmaklarımızın çizdiği yolculukta
aynı durakta karşılaştık biz.Sıcacık bir merhabaydın sen buz
bir ekranda.Yalnızdık ,yolu yok yalnızdık,bir şekilde yalnız.
Gerçek yaşam içindeki sanallığımızdan kaçıp,sanal yaşamdaki
gerçekliğe soyunmamışmıydık cebimizdeki yalnızlık ağırlaşınca.
Sonra çıplaklığımıza kelimelerimizi giyinmemişmiydik!
Açıp tüm gizlerimizin önünü,istediğimizce özgür,diled
benim davam ekmek davası millet sağ sol vs. gibi işlerle uğraşıyor yaptığımız yorumlar hiç ekmeği düşünmeden yapılıyor kimse dur demiyor hayata kimse bu son diyemiyor nezaman nezaman bu yüreği ağzında hayat artık haber izleyemez olduk tvlerde atık akşamları rahat rahat gezemez olduk sokaklarda her türlü soygun hırsızlık gasp türedi memlekette
neden bunlara çare bulunmuyor neden o insanları yargılamak yerine ona yardım edilmiyor ceza evleri dolup taşıyor neden bunlar oluyor hiç düşünüyormusunuz
eskiden ekmek aslanın ağızındaydı
sonra miğdesinde dediler
sonra aslan kuyruğunsa dediler
ensonunda da aslan açlıktan ölüyor kardeşim
biz ne yapacağız çalış çalış çalışta nereye kadar bu ülke bupara bu ekmek bize yetmiyor kardeşim
biz ne zorluklar gördük ne günler geçirdik ama yeter yeter bu kadar halkımızın çektiği yeter bu kadar insafsızlık olmaz buna bir nokta koysunlar nediye geldi hükümet nediye gidiyor ben anlamadım neden dedklerini yapmıyorlar bunları neden dediklerini taahütlerini
bu başlık yüce feylesof hz.serdar ortac'a aittir.
döndüm ben memleketten...
şimdik şöle oldu yarenler,5 gün kaldım ya anam bana bi haller oldu..herkes peşimden dolaşıyo...sankim ilk defa alçılı insan yavrusu gördüler(yavru diyorum dikkatinizi çekerim,tazeyim ben daha... ) yaw böle prenses diana ve maiyeti gibi dolaşıom evde(alla sonumu benzetmesin... )
ama en güseli yıkanmak ayıptır sölemesi...parmağımı kıpırdatmadım ama annemin nası kese yaptığını unutmuşum yannız acıdı biras...
SAATİNİZ KAÇ?
Şehir plânına uymak için, cephesini sokağa vermek zorunda bırakıldığım çok köşeli evimden çıkmaya hazırlanıyordum. Salondaki aynada, kendime çekidüzen verdim. Ayak kaplarım elimde, balkonu geçtim. Huyumdur, sahanlıkta ayaklarımı giydirirken, daima, bitişikteki baba ocağımıza bir göz atarım. Avludaki erik, zeytin ve incir ağacını seyretmekten, onlardaki gelişmeyi adım adım incelemekten büyük zevk duyarım. Filizdi, çiçekti, yapraktı derken, ansızın olgun meyvelerle karşılaşırım.
Onlar kıymetli peki biz neyiz diye soramadan edemiyorum
kendime...
Biz birkaç "çalışan" ve "güçlü" kadındık.. .
>>>>Güçlü olduğumuz için her işimizi kendimiz halletmeye alışmıştık.
Ailelerimiz öyle yetiştirmişti bizi.
>>>>Sonra üniversite. Hemen arkasından iş
>>>>hayatı..Evdeki ampul, kırık menteşe, geceyarısı tutan böbrek taşı
>>>>ağrısı vız gelir tırıs giderdi bize.
Bir erkeğe gereksinim duymadan hayatımızı pek ala da sürdüren
ci
Pandora / Bülent Akgezer
Pandora Yunan mitolojisinde, tanrılar tarafından kendisine emanet edilmiş, içi yeryüzünde bulunabilecek bütün kötülüklerin doldurulduğu ve bunun yanına bir de dünyanın kötülüklerine direnme gücü sağlayan umudun kapatıldığı bir kutunun emanet edildiği meraklı, tedbirsiz bir kadını simgelemektedir. Pandora meraklı ve tedbirsizdir. Biraz da düşüncesiz. Çünkü kendisine söylenmesine karşın merakını yenemez ve bu tehlikeli kutunun kapağını aralar ve tabii bu aralıktan bütü
Senin Gemilerin Camdan Sevgili
Duydum ki yine umudunu kesmişsin insanlardan,
dostluklardan...
Duydum ki yine acımaya başlamışsın kendine...
Yolunu kimselerin bilmediği, bilmek de istemediği
sevginin o hayal ülkesinde birilerini beklerken çok üşümüşsün...
İnsan ancak kendisine sevgili olabilir, diyormuşsun.
Şimdi artık yollarda ve binbir hayalin peşinde
sürüklediğin ve yıprattığın sevgine minnet borcunu ödeyecekmişsin...
Acıyan sevgini şımartacak, onu örtülere
saracakmışsı
1.
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben
2.
Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Tanrı' dan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.
3.
Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
Haberim olmasın gelen dertten başıma.
4.
Çaresizim mecbur bu veda
Kokun üzerimde gidiyorum uzaklara
Sığınığ anılara bu hasrete dayanırız elbet
Ümidimiz muradına erecek sabret
Sabret inci tanem bekle beni
Döneceğim mutlaka sabret
Ağlama ne olur vazgeçme bekle beni
Döneceğim mutlaka sabret
Vız gelir dağlar denizler yaban eller
Sevmeye engel değil mesafeler
Geçici bu ayrılık bir rüya farzet
Sonunda zafer bizim olacak sabret
Sabret inci tanem bekle beni
Döneceğim mutlaka sabret
Ağlama ne olur vazg
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün hatalarım
Öğünmem bu yüzden
Bu yüzden kendimi
Özel önemli zannetmem
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün saçmalamam
Yenilmem bu yüzden
Bu yüzden hala kendime güvensizliğim
Ne kadar az yol almışım
Ne kadar az
Yolun başındaymışım meğer
Elimde yalandan kocaman rengarenk
Geçici oyuncak zaferler
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün korkularım
Gururum bu yüzden
Bu yüzden çocuk gibi korunmasızlığım
Küçüğüm
Sen tanırsın beni ancak
Varım mı var senden gayrı?
Bu şehirde tutunacak
Dalım mı var senden gayrı?
Tek koyama yar bu rüyada
Mahcup etme beni ara
Yıkılası şu dünyada
Karım mı var senden gayrı?
Ak sevdama kara sürme
Cahil sanma ve hor görme
Yüreğimi yere vurma
YARİM Mİ VAR SENDEN GAYRI?
Gidiyorum...
Nereyemi ?
Bunu Bende Bilmiyorum.
Ama Bu Sefer Kesin Gidiyorum.
Sanmaki Seni Bıraktım;
Sen Kalbimin Derinliklerinden Gelen Yaşama Hevesimsin. O HEVESLE GİDİYORUM
essah imzasindan alinti
Kimse Yok mu ?
Tak! Tak!Tak!
Kimse yok mu ?
Çaldığım bu kapının
Açılması bu kadar zor mu ?
Tak! Tak!Tak!
Dışarısı soğuk ve ayaz
Ellerim üşüyor ve ayaklarım yorgun
İçerde bekler beni özlediğim yaz
Tak! Tak!Tak!
Rahatsızmı ediyorum?
Gölgelerden sıyrıldım da geldim
Hiç mi umursanmıyorum?
Tak! Tak!Tak!
Yoruldum artık aç kapıyı
Yılların yükü var sırtımda
Ne olur alma ahımı
Tak! Tak!Tak!
Artık alamıyorum nefes
Hissedemiyorum nabzımı
Ve çıkmıyor ağzımdan tek bir ses