Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 6.353 görüntü

DÜNDEN KAL(AN)LAR

Cihanı görmek bir kum tanesinde Ya da cenneti bir yaban çiçeğinde Sonsuzluğu avucunda tutmak ve Sığdırmak ebediyeti bir saate *William Blake            

Radya

Radya

Günlükler, kaybolmasın diye...

Yani her şey geçiyor aslında... Şu an bildiğim bu... Fakat içinde acı varken bilmiyorsun bunların geçeceğini, hep kalacaklarmış hep seni yakacaklarmış gibi... Bazılarını silmişim, bazıları duruyor, duranları ekleyeyim istedim. Unutmak istemem hiçbir şeyi. Ben anılara sadık bir insanım tıpkı Rilke'nin de dediği gibi, insanlara sadık değilim sadece...   Yanlış anlaşılmasın geçmişte yaşamıyorum, dönüp dönüp geçmişe baktığım yok, öyle ki fotoğraflara bile çok bakmam ben, sadece çekerim... Ama bugü

gloria

gloria

İKİ GÖRMEK VE GURUR..

..   Shevetaketu, Âruni'nin oğlu idi. Babası ona şöyle dedi: "Shevetaketu, Brahman'ı incelemek için yolculuğa çık. Çünki sevgili oğlum ailemizden biri bilgisiz ve Brahmancılığın sırf bir taraftarı olarak kalmamalıdır."   Bunun üzerine on iki yaşında olduğu hâlde çırak oldu. Yirmi dört yaşındayken bütün Veda'ları incelemişti ve burnu havada ve kendini bilge sanarak ve gururlu bir hâlde geri döndü.   Bunun üzerine babası ona: "Shevetaketu, sevgili oğlum, sen burnun havada, kendini

İNTERLOCK

İNTERLOCK

JOHANNES KEPLER DİYOR Kİ;

..     1600'lerde, Johannes Kepler diyor ki: "Gökteki cisimlerin neden böyle bulunup da, başka türlü bulunmadığını anlamak üzere çok çalıştım ve bu cisimlere ait üç mühim noktayı buldum; Bunlar, bu cisimlerin adedi, cesametleri ve hareketleridir."   1596'da ilk neşrettiği neticenin hulâsası şudur:   "Arz bir daire olup, diğerlerinin ölçüsüdür.   Bunun dışına on iki vecihli bir cisim çiziniz; bu cismi ihtiva eden daire Merih'tir.   Merih'in dışına bir dört vecihli resmediniz;

İNTERLOCK

İNTERLOCK

İŞKODRALI PAŞA'NIN HAMAMI..

..   *İspanyol asıllı bir İngiliz bayan. -1800'lü yıllarda İstanbula geliyor. -Gözlem yapıyor ve yorumluyor, kitaplar yazıyor. -Türkiye de yayımlanan bir kaç kitabı var. -Aşağıya bir bölüm aldığım kitabı; 18.yy. İstanbul. -Kısalttım ama hiç değiştirmedim. -Fikriniz olsun diye. -Yorumsuzum.   **   -Türkiye'de ilk gördüğüm hamam İşkodralı Paşa'nın hamamı oldu.   -Bu hamam, üstü kubbeli, yerleri mermer döşeli, orta ölçüde sıcak bir yerdi. Hamamın içine, çok güzel bir soyunma ve gi

İNTERLOCK

İNTERLOCK

OLDUK, GÖRDÜK, BİLDİK BAK..

Analık nedir Annem?” derdim de anacığıma; “Ben ol da bil” derdi Mevlânaca..   Ben ol da bil!   “Sen” oldum annem bak!..   “Sen” oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi..   Hani “Köpekler bile “ana” olmasın” derdin ya hep, o ızdıraplı yüreğinle, o engin şefkatinle..   Anlamazdık o zaman biz zamâneler..   “Zor kızım, çok zor analık” derdin ardından derin bir iç çekişle..   Zormuş anam..   Ana olmak “Hiç” ken “Hep” olmakmış meğer.. Çoğalmakmış durmadan..   Dünyaya meydan okum

Radya

Radya

AH BU GÖNÜL ŞARKILARI!.

..     seninle doğan güldür bu gönül ah bu gönül şarkıları dilimdeki bülbüldür bu gönül ah bu gönül şarkıları   doldu sevgi tasında gönül bir gençlik masasında ikimiz arasında bu gönül ah bu gönül şarkıları   kavuşmanın tadını ayrılık feryadını taşır senin senin adını bu gönül ah bu gönül şarkıları   doldu sevgi tasında gönül bir gençlik masasında ikimiz arasında bu gönül ah bu gönül şarkıları   ** Gönül: Feza; Magnetik etkileşim alanı; Mesafe; Alâka Masa: Sunu; Ekran

İNTERLOCK

İNTERLOCK

Film İzleme Oyunu (Lütfen Bozmayın!)

Bunları senin için yazıyorum;   Şimdi izlediğim filmde diyor ki; "Hayattaki her şey bir doğaçlamadır, aslında senaryo yok..." Ne kadar güzel bir söz değil mi? Yani hayatı anlatmak için... Beğendim.   Filmi izlemeye devam ediyorum, esas oğlan filmin ilerleyen zamanlarında aslında hiç de gitmek istemediği, onun tarzı olmayan bir partiye götürülüyor ve oraya vardığı an "Burası pek benim tarzım değil, gitmek istiyorum" diyor ama onu partiye gitmeye zorlayan kişi; "Kendine 5 dakika ver dostum,

gloria

gloria

SEVİNÇ..

..   Sevinç; Bir/dar anlamı ile personel'in integrali ya da tümleyicisi olarak kompoze edilmiş olan eser; içeriğinde bileşenleri kapsayan, doğa şartları ile atmosferik güçleri barındıran bir muamma/ güneş temel motifli, ismi var ve fakat aslen olmayan, varlığı sadece isimden ibâret olan "Unknown Loop/Bilinmeyen Döngü'dür.   Sevinç ya da Sürur kelimesi, Türkçe'ye; Sırr, Esrar, İnsan aklının almadığı şey; Taht, Talan, Çapul, Serir, Keyif: Pleasure, Joy, Evren, Ekran; Screen, Elek; Ka

İNTERLOCK

İNTERLOCK

NAHV USTASI İLE GEMİCİ..

..   Bir nahiv âlimi, gemiye binmişti. O kendini beğenmiş âlim, yüzünü gemiciye dönüp:   "Sen hiç nahiv okudun mu?" demişti. Gemici "hayır" deyince demişti ki : "Yarı ömrün hiçe gitti."   Gemici bu söze kızdı, gönlü kırıldı. Fakat susup derhal cevap vermedi. Derken rüzgâr gemiyi bir girdaba düşürdü. Gemici, o nahiv âlimine bağırdı:   "Yüzmeyi bilir misin, söyle!"   Nahivci:   "Bilmem bende yüzgeçlik arama" deyince,   Gemici:   "Bütün ömrün hiçe gitti.. Çünkü gemi bu girdap

İNTERLOCK

İNTERLOCK

MUTLU OLMAK..

..   Mutlu olmak; Bir/dar anlamı ile, personanın karşılaştığı sorunları çözebilme yeteneğidir. Bilinç Alanında ya da İllusion Düzeyine bağlı olarak personelin spesifik niteleme ya da tanımlamaları sonucu, farkında olmadan mental bölgede, Bilinmeyen/Unseen ile bi tür bağlantı kurması ve belirlenen ya da tamamlanan bu haberleşme linki üzerinden yönlendirilmesi sonucu sorunlar ile karşılaşma durumu ortaya çıkar.   Kişi sözünü ettiğim bu iletişim sistemi içerisinde sürekli işleme bağ

İNTERLOCK

İNTERLOCK

SEVGİ ÇIKMAZI..

..     ve sevgi!   kavram üzerine eğer izin verirseniz; ve eğer kibarca bi kurulum yapacak olursam;   "sevgi; hoş bi çıkmazdır.."   diyerek ifade edebilirim   ya da "doku bakımından zengin bi melodi.."   veya "hoş-seksi bi psikoz.."   birlikte "agresif anti-sosyal bi davranış.."   son olarak "farklı olarak değerlendirilebilecek bi delilik.."   diyerek devam edebilirim   fakat tüm bu konfigürasyonlar asla "aşk" değildir!   çünkü "aşk sadece-dir!"   ve aşk "almaş

İNTERLOCK

İNTERLOCK

Çünkü Hep O Bana Yazıyor, Şimdi de Ben Ona Yazmak İstedim.

Yani Oruç Aruoba'ya;   Geçenlerde twitter üzerinden sohbet ettiğimiz bir arkadaş (ki ortak noktamız Oruç Aruoba olan) bana; "Bu kitabı okumuş muydun?" diye sordu.     Okumaz mıyım, hem de en sevdiğim kitabı... "İLE"   Bu kitabı elime her aldığımda aklımda hep değişik imgeler oluşur, öyle imgeler ki bazen gözlerim bile dolar... Kitabı okurken oturduğum yer, beklediğim kişi, bir türlü geçmeyen zaman, sonra zaman geçer ve gelen... Sonra gelenle gittiğim...   Bu kitap, sanki benim yazd

gloria

gloria

GERÇEKLİK SADECE BİR İLLÜZYONDUR..

Gerçeklik sadece bir illüzyondur, ancak oldukça inatçıdır.   *Albert Einstein     "Bu öpücük senin alnına kondu Ayrılıyoruz şimdi Bazı şeyleri söylememe izin ver.. Sen hatalı değilsin..Sanıyorum Günlerim hep hayal içinde geçti. Yine de eğer umut bitmişse Bir gün veya bir gecede Gelecekte ve hiçlikte Bu yüzden mi her şey biter?   Gördüğümüz yada göreceğimiz Rüya içinde bir rüyaya döner..   Kıyıda dalgaların gürültüsü içinde Ayakta duruyorum Parmaklarımın arasında Altın kum ta

Radya

Radya

YETENEK..

..   yetenek; parametre üzerinde ve kişisel katsayısı bağlamında bulunduğu paradigmanın kapsama alanında yerleşik olan ek bileşenlerini-yasal olmak koşulu ile-etkin göreve getirme becerisi olmalıdır.   burada önemli olan kişinin-farkında olsun olmasın- bulunduğu noktada son ya da plasentasının ilişkili olduğu uterus ya da matrix'tir.   olayın gelişimi böyle bakıldığında; kişiden bilinmeyen ya da görünmeyene zaman içerisinde bir akış-dönüş olarak anlaşılabilir.   ..

İNTERLOCK

İNTERLOCK

Geç - ti.

Oruç Aruoba'dan yeni kitaplar aldım yine, bilmiyorum eksiklerim tamamlandı mı, ama tamamlanmadıysa bile neredeyse bitti...   "Geç Gelen Ağıtlar"ı okuyorum şu aralar, doyamıyor doyamıyor sonra yine, tekrar okuyorum. Bilmiyorum, sizlere ne ifade ediyor onun cümleleri, ama ben en basit gibi görüneninden bile korkunç bir haz alıyor, günlerce o kelimeleri, cümleleri kafamda evirip çevirip duruyorum. İşte bir tanesi ki; daha kitaba başlar başlamaz ilk karşıma çıkan...   Geç ti.   (Geç Gelen Ağ

gloria

gloria

İSTİSMAR; Bİ İMGESEL KURGU

..   uzak bi mesafeden yankılanarak gelen ritmik motor sesinin istismarında öylece gidiyordum ki   hafif bi değinti ve ardından   "serseri" diye mırıldandı bi kadın   "özür dilerim" dedim biraz irkilerek "ama seremiyeceğim"   "neyi" dedi şaşırmış bi hali vardı   "şu anda nereden bulayım seri"   " o ne demek"   "konuya önce sen girdin tanımlamasını da sen yap"   yürümeye devam ettim   genliğini tedirgin eden şey yol kenarındaki kulübenin önünde sürekli havlayan köpeğin

İNTERLOCK

İNTERLOCK

"Her Gece bAŞKa Bar'da buluşmak üzere"

Bu yıl bir aylık yaz tatilimizi 4 bayan arkadaş Akçay'da geçirmeye karar verdik. Akçay'ı bilen bilir, kalabalık, curcunalı akşamlara sahiptir. Bazen bu kalabalık her ne kadar güzel olsa da bazen de insanın algısını bozar, yorar... Gez dolaş, alışveriş yap, otur bir mekanda çay iç, kahve iç nereye kadar.. tatil süresi 1 ay olunca insan arada şöyle güzel bir mekanda oturup müzik dinlemek de istiyor ama bu kadar kalabalığa rağmen Akçay'da şöyle keyifle canlı müzik dinleyeceğimiz bir mekan neredeyse

gloria

gloria

minik bi türkü.. ilâveten

.. çepeçevre sinistro dipte birikmiş taneleri   nevbenev yardakçılar gezinir hürmetle pür-çin târumar saçlarında genckız-ın hem evvel etapta üstelik extra olarak   naklî yayında rüyateknesi yeşilyıl-ında tırmanıyor eyer kaltağında bi delikanlı eklentiler göz aç-kapa geldiler bile ah!   asansör kabininden taksi çağırıyorum tiksinerek infilâk ediyor cümbüş-âlem aşırı bi duygusallık bulaştırıyor üzerime   mesiredeyim keramet yerinde hemen orda bi de anahtar teslimi-nin figüran bileş

İNTERLOCK

İNTERLOCK

Bilinç Kavramı üzerine

Bilinc, turkce literaturde genelde suur ile ayni anlamda algilanan bir kavramdir. Halbuki suur bir yasam yetisi iken, bilinc bir numenal yetidir.   Bilinc: insanoglu numenal yetisinin algilama, kavrama, idrak etme ve bilme ve de insanoglunun dusunce ve davranisini hem ozgur irsadesi hem de bilerek ve algilayarak yerine getirmesidir.   Bilincli olmak: Kisinin dusunce ve davranisinin algisinda, bilgisinde ve farkinda olmasi. Yani neyi neden yaptigini, ne dusundugunu,ne den oyle davrandigini ke

evrensel-insan

evrensel-insan

Bu Aralar Rüyalarım da Bir Enteresan!

Bu aralar rüyalarım bir enteresanlaştı, sanki geçmişimle hesaplaşıyormuş gibiyim.   Eski aşklarım giriyor rüyama, özlediklerimse sarılıp öpüyorum yanaklarından, vedalaşıyorum her biriyle; konuşamadıklarım ama konuşmak istediklerimse konuşuyorum onlarla. Ne kadar çok aşkım varmış benim demiyorum, belli kişiler gördüklerim, hep içimde tuttuklarım, ısrarla saklamak istediklerim… Ama bu günlerde tek tek ayrılıyorlar içimden…   Hani sana neyin var derler oturur anlatırsın; hatırladığın, bildiğin,

gloria

gloria

Adını Ne Koysam?

Bir şey var içimde, belki bir duygu, bir türlü tarif edemediğim… Adını koyamadığım, bulmaya çalıştığım… Hani bazen canın bir şey yemek ister ama ne istediğini bilmezsin ya tıpkı öyle; tarif edilmesi zor, lakin içinde kokusunu, tadını duyduğun, hissettiğin ve dilinin tam ucunda…   Karanlığı çağrıştırıyor ama korkmak gibi değil, dokunmak gibi; dokunacağını sanıp dokunamamak gibi. Sesi kulağında olmak, yüzünü dönsen sanki görebilecek olmak ama görememek gibi.. Yani var gibi ama aslında yok da gib

gloria

gloria




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.