Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
Yani her şey geçiyor aslında... Şu an bildiğim bu... Fakat içinde acı varken bilmiyorsun bunların geçeceğini, hep kalacaklarmış hep seni yakacaklarmış gibi... Bazılarını silmişim, bazıları duruyor, duranları ekleyeyim istedim. Unutmak istemem hiçbir şeyi. Ben anılara sadık bir insanım tıpkı Rilke'nin de dediği gibi, insanlara sadık değilim sadece...
Yanlış anlaşılmasın geçmişte yaşamıyorum, dönüp dönüp geçmişe baktığım yok, öyle ki fotoğraflara bile çok bakmam ben, sadece çekerim... Ama bugü
..
Shevetaketu, Âruni'nin oğlu idi.
Babası ona şöyle dedi:
"Shevetaketu, Brahman'ı incelemek için
yolculuğa çık. Çünki sevgili oğlum ailemizden
biri bilgisiz ve Brahmancılığın sırf bir taraftarı
olarak kalmamalıdır."
Bunun üzerine on iki yaşında olduğu hâlde
çırak oldu. Yirmi dört yaşındayken bütün
Veda'ları incelemişti ve burnu havada ve
kendini bilge sanarak ve gururlu bir hâlde
geri döndü.
Bunun üzerine babası ona:
"Shevetaketu, sevgili oğlum, sen burnun
havada, kendini
..
1600'lerde, Johannes Kepler diyor ki:
"Gökteki cisimlerin neden böyle bulunup da,
başka türlü bulunmadığını anlamak üzere
çok çalıştım ve bu cisimlere ait üç mühim
noktayı buldum;
Bunlar, bu cisimlerin adedi, cesametleri ve
hareketleridir."
1596'da ilk neşrettiği neticenin hulâsası şudur:
"Arz bir daire olup, diğerlerinin ölçüsüdür.
Bunun dışına on iki vecihli bir cisim çiziniz;
bu cismi ihtiva eden daire Merih'tir.
Merih'in dışına bir dört vecihli resmediniz;
..
*İspanyol asıllı bir İngiliz bayan.
-1800'lü yıllarda İstanbula geliyor.
-Gözlem yapıyor ve yorumluyor, kitaplar yazıyor.
-Türkiye de yayımlanan bir kaç kitabı var.
-Aşağıya bir bölüm aldığım kitabı; 18.yy. İstanbul.
-Kısalttım ama hiç değiştirmedim.
-Fikriniz olsun diye.
-Yorumsuzum.
**
-Türkiye'de ilk gördüğüm hamam İşkodralı Paşa'nın
hamamı oldu.
-Bu hamam, üstü kubbeli, yerleri mermer döşeli,
orta ölçüde sıcak bir yerdi. Hamamın içine, çok güzel
bir soyunma ve gi
Analık nedir Annem?” derdim de anacığıma;
“Ben ol da bil” derdi Mevlânaca..
Ben ol da bil!
“Sen” oldum annem bak!..
“Sen” oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi..
Hani “Köpekler bile “ana” olmasın” derdin ya hep,
o ızdıraplı yüreğinle, o engin şefkatinle..
Anlamazdık o zaman biz zamâneler..
“Zor kızım, çok zor analık”
derdin ardından derin bir iç çekişle..
Zormuş anam..
Ana olmak “Hiç” ken “Hep” olmakmış meğer..
Çoğalmakmış durmadan..
Dünyaya meydan okum
..
seninle doğan güldür bu gönül
ah bu gönül şarkıları
dilimdeki bülbüldür bu gönül
ah bu gönül şarkıları
doldu sevgi tasında gönül
bir gençlik masasında
ikimiz arasında bu gönül
ah bu gönül şarkıları
kavuşmanın tadını ayrılık feryadını
taşır senin senin adını bu gönül
ah bu gönül şarkıları
doldu sevgi tasında gönül
bir gençlik masasında
ikimiz arasında bu gönül
ah bu gönül şarkıları
**
Gönül: Feza; Magnetik etkileşim alanı; Mesafe; Alâka
Masa: Sunu; Ekran
Bunları senin için yazıyorum;
Şimdi izlediğim filmde diyor ki; "Hayattaki her şey bir doğaçlamadır, aslında senaryo yok..."
Ne kadar güzel bir söz değil mi? Yani hayatı anlatmak için... Beğendim.
Filmi izlemeye devam ediyorum, esas oğlan filmin ilerleyen zamanlarında aslında hiç de gitmek istemediği, onun tarzı olmayan bir partiye götürülüyor ve oraya vardığı an "Burası pek benim tarzım değil, gitmek istiyorum" diyor ama onu partiye gitmeye zorlayan kişi; "Kendine 5 dakika ver dostum,
..
Sevinç;
Bir/dar anlamı ile personel'in integrali ya da
tümleyicisi olarak kompoze edilmiş olan eser;
içeriğinde bileşenleri kapsayan, doğa şartları
ile atmosferik güçleri barındıran bir muamma/
güneş temel motifli, ismi var ve fakat aslen
olmayan, varlığı sadece isimden ibâret olan
"Unknown Loop/Bilinmeyen Döngü'dür.
Sevinç ya da Sürur kelimesi, Türkçe'ye;
Sırr, Esrar, İnsan aklının almadığı şey;
Taht, Talan, Çapul, Serir, Keyif: Pleasure, Joy,
Evren, Ekran; Screen, Elek; Ka
..
Mutlu olmak;
Bir/dar anlamı ile, personanın karşılaştığı sorunları
çözebilme yeteneğidir.
Bilinç Alanında ya da İllusion Düzeyine bağlı olarak
personelin spesifik niteleme ya da tanımlamaları
sonucu, farkında olmadan mental bölgede,
Bilinmeyen/Unseen ile bi tür bağlantı kurması ve
belirlenen ya da tamamlanan bu haberleşme linki
üzerinden yönlendirilmesi sonucu sorunlar ile
karşılaşma durumu ortaya çıkar.
Kişi sözünü ettiğim bu iletişim sistemi içerisinde
sürekli işleme bağ
..
ve sevgi!
kavram üzerine eğer izin verirseniz;
ve eğer kibarca bi kurulum yapacak olursam;
"sevgi; hoş bi çıkmazdır.."
diyerek ifade edebilirim
ya da
"doku bakımından zengin bi melodi.."
veya
"hoş-seksi bi psikoz.."
birlikte
"agresif anti-sosyal bi davranış.."
son olarak
"farklı olarak değerlendirilebilecek bi delilik.."
diyerek devam edebilirim
fakat
tüm bu konfigürasyonlar asla
"aşk"
değildir!
çünkü
"aşk sadece-dir!"
ve aşk
"almaş
Yani Oruç Aruoba'ya;
Geçenlerde twitter üzerinden sohbet ettiğimiz bir arkadaş (ki ortak noktamız Oruç Aruoba olan) bana;
"Bu kitabı okumuş muydun?" diye sordu.
Okumaz mıyım, hem de en sevdiğim kitabı... "İLE"
Bu kitabı elime her aldığımda aklımda hep değişik imgeler oluşur, öyle imgeler ki bazen gözlerim bile dolar... Kitabı okurken oturduğum yer, beklediğim kişi, bir türlü geçmeyen zaman, sonra zaman geçer ve gelen... Sonra gelenle gittiğim...
Bu kitap, sanki benim yazd
Gerçeklik sadece bir illüzyondur, ancak oldukça inatçıdır.
*Albert Einstein
"Bu öpücük senin alnına kondu
Ayrılıyoruz şimdi
Bazı şeyleri söylememe izin ver..
Sen hatalı değilsin..Sanıyorum
Günlerim hep hayal içinde geçti.
Yine de eğer umut bitmişse
Bir gün veya bir gecede
Gelecekte ve hiçlikte
Bu yüzden mi her şey biter?
Gördüğümüz yada göreceğimiz
Rüya içinde bir rüyaya döner..
Kıyıda dalgaların gürültüsü içinde
Ayakta duruyorum
Parmaklarımın arasında
Altın kum ta
..
yetenek;
parametre üzerinde ve kişisel katsayısı bağlamında
bulunduğu paradigmanın kapsama alanında yerleşik
olan ek bileşenlerini-yasal olmak koşulu ile-etkin
göreve getirme becerisi olmalıdır.
burada önemli olan kişinin-farkında olsun olmasın-
bulunduğu noktada son ya da plasentasının ilişkili
olduğu uterus ya da matrix'tir.
olayın gelişimi böyle bakıldığında;
kişiden bilinmeyen ya da görünmeyene zaman
içerisinde bir akış-dönüş olarak anlaşılabilir.
..
Oruç Aruoba'dan yeni kitaplar aldım yine, bilmiyorum eksiklerim tamamlandı mı, ama tamamlanmadıysa bile neredeyse bitti...
"Geç Gelen Ağıtlar"ı okuyorum şu aralar, doyamıyor doyamıyor sonra yine, tekrar okuyorum. Bilmiyorum, sizlere ne ifade ediyor onun cümleleri, ama ben en basit gibi görüneninden bile korkunç bir haz alıyor, günlerce o kelimeleri, cümleleri kafamda evirip çevirip duruyorum. İşte bir tanesi ki; daha kitaba başlar başlamaz ilk karşıma çıkan...
Geç
ti.
(Geç Gelen Ağ
..
uzak bi mesafeden yankılanarak gelen
ritmik motor sesinin istismarında öylece
gidiyordum ki
hafif bi değinti ve ardından
"serseri"
diye mırıldandı bi kadın
"özür dilerim" dedim biraz irkilerek
"ama seremiyeceğim"
"neyi" dedi
şaşırmış bi hali vardı
"şu anda nereden bulayım seri"
" o ne demek"
"konuya önce sen girdin tanımlamasını da
sen yap"
yürümeye devam ettim
genliğini tedirgin eden şey yol kenarındaki
kulübenin önünde sürekli havlayan köpeğin
Bu yıl bir aylık yaz tatilimizi 4 bayan arkadaş Akçay'da geçirmeye karar verdik. Akçay'ı bilen bilir, kalabalık, curcunalı akşamlara sahiptir. Bazen bu kalabalık her ne kadar güzel olsa da bazen de insanın algısını bozar, yorar... Gez dolaş, alışveriş yap, otur bir mekanda çay iç, kahve iç nereye kadar.. tatil süresi 1 ay olunca insan arada şöyle güzel bir mekanda oturup müzik dinlemek de istiyor ama bu kadar kalabalığa rağmen Akçay'da şöyle keyifle canlı müzik dinleyeceğimiz bir mekan neredeyse
..
çepeçevre sinistro dipte birikmiş taneleri
nevbenev yardakçılar gezinir hürmetle
pür-çin târumar saçlarında genckız-ın
hem evvel etapta üstelik extra olarak
naklî yayında rüyateknesi yeşilyıl-ında
tırmanıyor eyer kaltağında bi delikanlı
eklentiler göz aç-kapa geldiler bile ah!
asansör kabininden taksi çağırıyorum
tiksinerek infilâk ediyor cümbüş-âlem
aşırı bi duygusallık bulaştırıyor üzerime
mesiredeyim keramet yerinde hemen orda
bi de anahtar teslimi-nin figüran bileş
Bilinc, turkce literaturde genelde suur ile ayni anlamda algilanan bir kavramdir. Halbuki suur bir yasam yetisi iken, bilinc bir numenal yetidir.
Bilinc: insanoglu numenal yetisinin algilama, kavrama, idrak etme ve bilme ve de insanoglunun dusunce ve davranisini hem ozgur irsadesi hem de bilerek ve algilayarak yerine getirmesidir.
Bilincli olmak: Kisinin dusunce ve davranisinin algisinda, bilgisinde ve farkinda olmasi. Yani neyi neden yaptigini, ne dusundugunu,ne den oyle davrandigini ke
Bu aralar rüyalarım bir enteresanlaştı, sanki geçmişimle hesaplaşıyormuş gibiyim.
Eski aşklarım giriyor rüyama, özlediklerimse sarılıp öpüyorum yanaklarından, vedalaşıyorum her biriyle; konuşamadıklarım ama konuşmak istediklerimse konuşuyorum onlarla. Ne kadar çok aşkım varmış benim demiyorum, belli kişiler gördüklerim, hep içimde tuttuklarım, ısrarla saklamak istediklerim… Ama bu günlerde tek tek ayrılıyorlar içimden…
Hani sana neyin var derler oturur anlatırsın; hatırladığın, bildiğin,
Bir şey var içimde, belki bir duygu, bir türlü tarif edemediğim… Adını koyamadığım, bulmaya çalıştığım… Hani bazen canın bir şey yemek ister ama ne istediğini bilmezsin ya tıpkı öyle; tarif edilmesi zor, lakin içinde kokusunu, tadını duyduğun, hissettiğin ve dilinin tam ucunda…
Karanlığı çağrıştırıyor ama korkmak gibi değil, dokunmak gibi; dokunacağını sanıp dokunamamak gibi. Sesi kulağında olmak, yüzünü dönsen sanki görebilecek olmak ama görememek gibi.. Yani var gibi ama aslında yok da gib
AI (Yapay Zeka) Kendi Aklını Geliştirip İnsan Kontrolünden Kurtulabilir mi? İşte Bill Gates'in Cevabı
Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, son zamanlarda OpenAI ve ChatGPT'nin öne çıkmasıyla dalgalanan yapay zeka devrimine daha fazla ışık tutuyor.
Ne Oldu: Gates, Financial Times'tan Gideon Rachman'ın bir noktada yapay zekanın kendi başına bir zihin geliştirebileceği, ne yapılacağı konusunda kendi fikirlerine sahip olabileceği ve insan kontrolünden kaçabileceği fikrinden endişe
Bu konuda bbcearth bir makale gördüm onu da buraya aktarıyorum
Doğuştan gelen bir ahlaki pusula ile mi doğuyoruz yoksa büyüdükçe geliştirdiğimiz bir şey mi?
İnsanların iyi mi yoksa kötü mü doğduğu yüzyıllardır filozoflar tarafından tartışılmıştır. Aristoteles, ahlakın öğrenildiğini ve “ahlak dışı yaratıklar” olarak doğduğumuzu, Sigmund Freud ise yeni doğanları ahlaki boş bir sayfa olarak kabul etti. “Sineklerin Tanrısı”nı okuyan herkes, çocukların bir tarikat başlatmak ve vahşice birbi
Ben admin'in yazısını okudum ve yazıyı bir erkek olarak yazdığını düşünmüyorum. Onu erkek olduğu için hemen yazıyı kadın-erkek ekseninde algılayarak yazısını kadın açısından sorgulamanız biraz garip olmuş. Yazıyı yazanın belirtmediği bir yönü sanki ona mal ederek konuyu başka bir yöne çekmişsiniz gibime geliyor.
Sevgimle