Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
Bir Allah dostu, düşünce ve ilham denizine dalmış, cezbeye tutulmuştu. Hayret denizinden akıl ve bilinç kıyısına çıkınca, bir arkadaşı, “gittiğin bahçeden” dedi, “neler getirdin bize?” Derviş hülyalı gözlerle bakarak arkadaşına; “Gül ağacına erişip eteğimi gülle doldurmak ve dostlarıma armağan olarak getirmek istedim. Lâkin ne çare! Gül kokusu öylesine büyüledi, o denli sarhoş etti ki beni, ne irâde kaldı ne düşünce…” diye cevap verdi.
Ey güzel ötüşlü Bülbül!
Aşkı ateşe koşan p
Insanoglu turu ya da evrimsel adiyla homo sapiens sapiens; hic bir kavramsal deger ya da bilgi ile dogmaz. Butun degerleri ve kavramsal bilgiyi yasamdan ogrenir. Butun ogrendiklerini de kendi zihni temelinde uygulama ya da uygulamamasi da kendisine aittir.
Burada onemli bir not; Insanoglu KAVRAMSAL DEGER YA DA BILGI ILE DOGMAZ, AMA KAVRAMSAL DEGER VE DE BILGIYI YARATACAK/TURETECEK BEYIN YETISI ILE DOGAR.
Yani bir zihniyet ile dogmaz, sadece ZIHIN YETISI ILE DOGAR. Beyninin tum zihinsel faal
..
agnia 23/07/2005 : 14:22:20
Gelecekte en popüler iş "yeni dünyalar" projeleri olacak.
Bir projede binlerce insandan oluşan bileşimler çalışacak.
Bileşimler yarışacak;
önce mekanlar, sonra koşullar, daha sonra
bilinç kazanması planlanan oyuncu prototipleri
hazırlanacak.
prototipler kendilerini hazır hissedene kadar
onların içinde konaklayacaklar.
Öngörülebilecek en yüksek olasılıkların hesaplanması için
onbinlerce alt kontratlar yapacaklar.
İnce ince dokuyacaklar.
Sonra sonuçta
MANTIK:
-geçerli olan ne, geçersiz olan nedir;
-neler işe yarar biçimde tartışılıp
kanıtlanabilir, neler kanıtlanamaz;
-kategorik bir kıyas nasıl sınanır;
-hep aptalca hatalar yapmaktan
nasıl kurtulunur?
*tersine, eğer öyle olduysa, olabilir;
-eğer öyle olmuş olsaydı, olabilirdi:
-ama olmadığına göre, değildir.
-mantık işte budur!
ETİK:
-hangi davranışlar doğrudur ve
hangi amaçlar iyidir?
-davranışların doğruluğu, sonuçlarının
iyiliğinden mi ileri gelir?
-bir niyeti
Bilindigi gibi emperyalist zihniyetin basta O.Dogu olmak uzere bir ulkeye saldirirken en basta gelen propagandasi "oraya demokrasi getirmek" masali olmasi ve bunun icin de kendi cikari temelinde belki de "sut liman" olan bir ortami her yonteme basvurarak ve her yontemi mesru ve mubah kilarak uygulamasidir.
Suriye'yi ele alalim. Su an orada yuzlerce bolge ici ya da disi teroristler, rejimin basi Esad'a karsi bir savasim surdurmektedir ve bunu da aldiklari her turlu yardim ile yerine getirmektedi
Defterdar'da semâ'î kahvesine gittik. Caddeden de-
nize giden büyük meydan, saz ve sesle dolu. Ağaçlardan
al al bayraklar sarkıyor. Semâ'î kahvesi bu muhitin gö-
beğinde. Kahvenin önünde, ağaçlar altında bir masanın
etrafına oturduk. Eski İstanbul'un lehçesinden şetâretine
kadar bütün vâris olan tâbîler sesleriyle ortalığı çınlatıyor
lar; çayı, kahveyi, nargileyi, ağaçlar altında kahve ocağına
sürekli bir nağme ile ısmarlıyorlar, bir tulumbacı çalâkliğiyle
etrafta dönüyorlar. Sekiz on ça
Dunyadaki 20. yuzyildan baslayarak ve giderek 20. yuzyilin ortasinda hiz alan bilgi caginda, her turlu kavram ve bu kavrama verilen anlam ve icerik; o eski klasik "bu budur/degildir" sabitliginden kurtulmus ve analojik ve mana/anlam cikarma temelinde mantiksal olarak; algi ve bilince bagli olarak degisime ugramistir.
Bu temelde daha once de aciklandigi gibi, turkce dili bu gelisimi uygulayamamis ve cagin gerisinde kalmistir.
Bu acidan, konuya girmeden once uzelerek ve ozur dileyerek; ing
Insanoglu yasam ve iliski tarihi boyunca cesitli toplumlar olusturmustur.
Bunlar kisaca;
Dogal zihniyetin olusturdugu;
Avcilik toplumu
Tarim toplumu
ve, Fenomenal zihniyetin olusturdugu;
Sanayi toplumudur.
20. yuzyildan baslayarak insanoglu tarihinde yeni bir doneme adim atmistir. Bu donemin ozellikleri;
Numenal Zihniyet
Bilgi Cagi ve
Bilgi toplumudur.
20. Yuzyilin baslarindan ortalarinas kadar, insanoglu; fenomenal zihniyetin, mal/meta/mulk/maddesinin
Günlerden bir gün, ünlü bilimci- ki söylentiye
göre Bertrand Russell'dır- gökbilimi üzerine
bir söylev vermektedir.
Dünyanın güneşin etrafında nasıl döndüğünü,
güneşin de galaksi denilen uçsuz bucaksız
yıldızlar kümesi etrafında ne şekilde devindiğini
anlatır.
Konuşmasının sonunda salonun en arkalarında
oturan ufak tefek yaşlı bir bayan ayağa kalkar;
"Bütün söyledikleriniz saçma sapan şeyler.
Aslında, dünya dev bir kaplumbağa'nın sırtında
bir tepsi gibi durmakta!" der.
bülbül'üm,
gel de dile söyle
benimle bile sesini duyur güle
çile bülbül'üm çile
müjde! ey güzel kuşum
bahara döndü kışım
gül oldu içim-dışım
çile bülbül'üm çile
..
..
..
Hoş bi rally idi..
Dün gece arşivimde ve bi konu üzerine
araştırıp.. dolanıyorken gözüme çarptı..
paylaşayım istedim..
BLOGCU
BANA, BAZEN GÜVENEBİLİRSİNİZ..
9/12/2006
Philadelphia Deneyi:
Lânetli Olaylar isimli kitabında George Langelaan,
çok esrarengiz ve inanılması çok güç bir olaydan
bahseder. Olay Amerikan sahil muhafaza gemisinin
1943 Kasım'ında başına gelenleri anlatır:
Askerî Gemi, Philadelphia Limanında ve bağlı iken,
aniden gözden kaybolur ve sonra şanslı se
..
Güncel Bellek, görüntülü, adı konulmuş,
deneyimsel birikimleden kurgulanmış ve
güneş temelkabul merkezli aktif-edilgen
sistemdir.
Öyle olduğunda; güncel bellek, dışarıdan
gelen her tür nesnel tesirlere karşılık
verirken ölçüsü "O KADAR" dır.
Ve bu anlamda güncel belleğin içeriği
"KİŞİ" nin "KENDİ" si olmaktadır.
Kişisel
**
Kim olduğumu ya da ne demek istediğimi
pek bilemeyeceksiniz ama yine de size
sağlık getireceğim.
Walt Whitman
Kendi Şarkım
**
İ
..
Limerick;
Mizah ögeleri içeren, genellikle saçma
çağrışımları olan kaba bir dille yazılmış
kısa ve popüler şiir biçimi.
18. yüzyılda İrlandalı askerlerin söylediği
bir şarkıda yer alan;
"Will You Come Up to Limerick?"
"Limerick'e Gelir misin?"
nakaratından geldiği sanılır.
Şarkıda doğaçlama söylenen, gerçekdışı
olaylar ve ince kinayeler ile dolu dizeler
bulunuyordu.
İngilizcedeki ilk Limerick derlemesi, yaklaşık
1820'den kalmadır.
Limercik'lerini resimleyerek,
..
Toparlama biraz uzun oldu.
Okuyucu dikkatini cümleler ve paragraflar süresince
sağlayamaya bilir.
Bu nedenle, konu ilginizi çekti ise, bu rally'i aralar
vererek okumanızı salık veririm.
Teşekkürler..
**
Nicolas Schoffer'e göre, içinde bulunduğumuz ve yaşam
sürdürmekte olduğumuz yüzyıl'da kişiler, eşzamanlı bir
"Hızlı Değişim Süreci" içindedir.
Teknoloji, çok hızlı bir "Bilgi Alış-Verişi" sağlamış
olduğundan, kişi'ler, bu akışa uygun olarak, kültür
ile de çevreleri ile
..
sıradan çizelgede
ikimiz vardık-çünkü sen-
benimle gelmeyi tercih etmiştin
süs almıştın kandırmıştın
gerekçelerini ben bilmiyordum
sormamıştım
aklım bi başka yerdeydi o sıra
sonra ve yoldaydık-epey yoldaydık-
araba sola döndü
alışılmadık bi yola döndü
ekseni çevresinde ve
aklından neler geçtiyse değiştirerek
önceki izlenimini
ağaçlara doğru
ağaçlık bi yöne doğru döndü
kırlangıç kuyruklarıyla
kendi içine ve silinebilirliğe döndü
sesimi çıkaramazdım
dilim tutulmuştu-ay
..
Tükeniş/Yıkılış/Ölüm olarak ifade edilen
"Çıkmaza Düşme/Dilemma" olayının nedeni
üzerine;
Death/Hicret/Göç/Tenasüh/Exodus/Trek/
Transmigration kelimelerinin çözümlenmesi
analizi/tahlili sonucu olarak ortaya çıkan bilgi;
Seykousas;
Yüce konsey'in desteğini inkâr ya da redd
etmenin karşılığı/bedeli olan, Psychosis yani,
Ruhsal Dengenin bozulması halidir..
**
KUR'AN:
Saffat: 37/8
"Lâ yessemmeûne ilel meleil a’lâ.
Ve yukzefûne minkulli cânib."
"Onlar ne kada
Bazı sesler adamı yazmaya zorluyor, yanlış anlaşılmasın 'gaipten gelen sesler'den bahsetmiyorum, henüz o kadar şizofren olmadım ayrıca gaipten sesler gelmez bana çünkü ben ateistim, din min, gaip maip anlamam! Offf binyamin şurada ciddi ciddi bir yazı yazacağız, yine aklıma sen geliyorsun gülesim geliyor amaaaaa... Tamam konuya geçiyorum. Bazı sesler derken bazı dinlediğim sesler, yani sanatçı sesleri... Kim olduklarını söylemeyeceğim ama o sesleri bir araya topladım ve youtube da bir mix yaptım
..
"Öyle insanlar vardır ki, duyularının/duygularının
onları öz'den ayırdığını duyumsarlar.
Bu duyumsama/Apprehend; Görüş ve endişeleri,
onların diğer duygularını zehirler, duygularından
nefret ettirir.
-Gördüğüm şey beni kör eder.
-İşittiğim şey; beni sağır kılar.
-Bildiğim şeyle ben; cahilleşirim.
-Ben eğer çok şey biliyorsam; cahilimdir.
-Önümdeki bu ışık; bir bağdır.
Çünki ya bir karanlığı örter ya da bir ışığı kapatır
ki, o daha çoğudur.
(Burada bir ters-yüz edişle dair
Yani her şey geçiyor aslında... Şu an bildiğim bu... Fakat içinde acı varken bilmiyorsun bunların geçeceğini, hep kalacaklarmış hep seni yakacaklarmış gibi... Bazılarını silmişim, bazıları duruyor, duranları ekleyeyim istedim. Unutmak istemem hiçbir şeyi. Ben anılara sadık bir insanım tıpkı Rilke'nin de dediği gibi, insanlara sadık değilim sadece...
Yanlış anlaşılmasın geçmişte yaşamıyorum, dönüp dönüp geçmişe baktığım yok, öyle ki fotoğraflara bile çok bakmam ben, sadece çekerim... Ama bugü
..
Shevetaketu, Âruni'nin oğlu idi.
Babası ona şöyle dedi:
"Shevetaketu, Brahman'ı incelemek için
yolculuğa çık. Çünki sevgili oğlum ailemizden
biri bilgisiz ve Brahmancılığın sırf bir taraftarı
olarak kalmamalıdır."
Bunun üzerine on iki yaşında olduğu hâlde
çırak oldu. Yirmi dört yaşındayken bütün
Veda'ları incelemişti ve burnu havada ve
kendini bilge sanarak ve gururlu bir hâlde
geri döndü.
Bunun üzerine babası ona:
"Shevetaketu, sevgili oğlum, sen burnun
havada, kendini
..
1600'lerde, Johannes Kepler diyor ki:
"Gökteki cisimlerin neden böyle bulunup da,
başka türlü bulunmadığını anlamak üzere
çok çalıştım ve bu cisimlere ait üç mühim
noktayı buldum;
Bunlar, bu cisimlerin adedi, cesametleri ve
hareketleridir."
1596'da ilk neşrettiği neticenin hulâsası şudur:
"Arz bir daire olup, diğerlerinin ölçüsüdür.
Bunun dışına on iki vecihli bir cisim çiziniz;
bu cismi ihtiva eden daire Merih'tir.
Merih'in dışına bir dört vecihli resmediniz;
..
*İspanyol asıllı bir İngiliz bayan.
-1800'lü yıllarda İstanbula geliyor.
-Gözlem yapıyor ve yorumluyor, kitaplar yazıyor.
-Türkiye de yayımlanan bir kaç kitabı var.
-Aşağıya bir bölüm aldığım kitabı; 18.yy. İstanbul.
-Kısalttım ama hiç değiştirmedim.
-Fikriniz olsun diye.
-Yorumsuzum.
**
-Türkiye'de ilk gördüğüm hamam İşkodralı Paşa'nın
hamamı oldu.
-Bu hamam, üstü kubbeli, yerleri mermer döşeli,
orta ölçüde sıcak bir yerdi. Hamamın içine, çok güzel
bir soyunma ve gi
AI (Yapay Zeka) Kendi Aklını Geliştirip İnsan Kontrolünden Kurtulabilir mi? İşte Bill Gates'in Cevabı
Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, son zamanlarda OpenAI ve ChatGPT'nin öne çıkmasıyla dalgalanan yapay zeka devrimine daha fazla ışık tutuyor.
Ne Oldu: Gates, Financial Times'tan Gideon Rachman'ın bir noktada yapay zekanın kendi başına bir zihin geliştirebileceği, ne yapılacağı konusunda kendi fikirlerine sahip olabileceği ve insan kontrolünden kaçabileceği fikrinden endişe
Bu konuda bbcearth bir makale gördüm onu da buraya aktarıyorum
Doğuştan gelen bir ahlaki pusula ile mi doğuyoruz yoksa büyüdükçe geliştirdiğimiz bir şey mi?
İnsanların iyi mi yoksa kötü mü doğduğu yüzyıllardır filozoflar tarafından tartışılmıştır. Aristoteles, ahlakın öğrenildiğini ve “ahlak dışı yaratıklar” olarak doğduğumuzu, Sigmund Freud ise yeni doğanları ahlaki boş bir sayfa olarak kabul etti. “Sineklerin Tanrısı”nı okuyan herkes, çocukların bir tarikat başlatmak ve vahşice birbi
Ben admin'in yazısını okudum ve yazıyı bir erkek olarak yazdığını düşünmüyorum. Onu erkek olduğu için hemen yazıyı kadın-erkek ekseninde algılayarak yazısını kadın açısından sorgulamanız biraz garip olmuş. Yazıyı yazanın belirtmediği bir yönü sanki ona mal ederek konuyu başka bir yöne çekmişsiniz gibime geliyor.
Sevgimle
Kötü Doğmak Mümkün mü? Tabii ki, evet. Mümkün.
Bir cocugun "child prodigy" olarak doduguna kimse itiraz etmez, Her gün rast geldigimiz, bebeklerin üstün kabiliyetlerle dogdugunu kabul ediyoruz. Harika cocuklarin olağanüstü yeteneklerini goruyoruz. Ornek. Musical prodigy, müzik dehası. Bu yetenekler dogustan geliyor.
Peki, iyi olani kabul edip, neden kötü olanin mümkün olmadigini dusunelim? Mantikli dusunmek gerekir.