Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ...


Maver

Önerilen İletiler

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 90
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sen öyle bir varlığın egemenliğini reddettiğinde özgür olduğunu mu düiünüyorsun?

 

Bahsettiğin anlamda özgürlük diye birşey yok ya Allahın kulu olursun ya da şeytanın maskarası.Allahın yörüngesinden çıktığın anda şeytanın çekim alanına girersin.

 

Ha ikinciyi birinciye yeğ tutarım diyorsan o da senin bileceğin iş...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

 

 

Öyleyse ölmede görelim bakalım ne kadar özgürmüşsün? Her insan ölecek ve ona dönecektir.. Sen özgür olduğunu düşünüyorsan madem ölmemeye çalış bakalım başarabilecekmisin ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

.

..

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

İnsan dini yaşamaya uygun olarak yaratılmıştır.Allah'a inanan,ahireti kesin bilgiyle kabul eden insanlar yaptıklarının hesabını vereceklerinin bilincindedir. Allah'ın menettiği her türlü hareketten uzaktırlar.

Tam tersi O'nu kabul etmeyenler ise hareketlerine sınır koymazlar.

Uyarılmışken,yol gösterilmişken hâlâ Allah'ı inkar edenlerin,zulmedenlerin gideceği yerdir Cehennem.

Dilenen herşeyin anında ve sonsuza kadar sağlanacağı bir mekandır Cennet.Eşsiz ve sınırsızdır.

Allah inancıyla özgürleşir insan. Sadece O'na inanır ve sadece Ondan medet umar.O'na güvenir.O'na bağlanır.Hayatını O'na teslim eder.

İstesekte istemesekte tek kurtuluş dine yönelmektir. Dinsiz ve Tanrısız olabiliriz.Ama ölümsüz değiliz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

 

yazdıklarında anlam belirsizliği var. anladığım göre ateistsin. ama ateizm de bir inançtır. sen aynı zaman da inanmıyorum diyorsun. eğer hiç inanmıyorsan( devlet, hukuk,din v.s..) anarşist sin demektir ki bunu telaffuz etmediğine göre değilsin. o zaman sadece şunu söyleyebilirim: "********."

inanmadığın için değil bilmediğin için diyorum bunu. çünkü yeteri kadar açıklama yapamamışsın. neye inanmadığını tam olarak bilmiyorsun. belki kızacaksın; af buyur ama görünen başka bir şey değil.

Tarih: Düzenleyen: cloud
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hmmm..gerçekten çok zor bir konu bu.bende tanrıyı bulmak için yola çıkanlardanım,gerçi daha 21'imdeyim,uzun bir yol var önümde...demek istediğim belkide birileri doğuştan tanrı inancıyla doğuyor :) benim gibiler sanırım kendileri bulmak zorunda.eğer insanlarımıza daha beşikteyken din öğretmeye başlarsak,sanırım onun tanrıyı bulmasını değil,dahada ondan uzaklaşmasını sağlarız,o şekilde ulaşılmış bir tanrı,ancak o ailenin sahip olduğu bilgiler etrafında oluşturulmuş olur ve o alanla sınırlı kalır.birey kendi ulaşmalı tanrıya yada tanrısızlığa.düşünsenize ingilterede doğmuş olsaydınız yüksek bir ihtimalle şuan hristiyan olarak büyüyecektiniz,yada doğduğunuz yere göre dinsiz yada yahudi yada budist olabilirdiniz.yani dininizi büyüdüğünüz çevre belirleyecekti,çoğunuzun diğer inançları SORGULAMA gibi bir derdi olmayacaktı...

işin ilginç yanı,konuştuğum birçok kişi bu konularda çok yetersiz,ve bunu gizlemiyorlarda açık açık söylüyorlar,benim onlara söyleyeceğim şu madem bu konularda yetersiz yada eksik bilgiye sahipsiniz,bu durumda neden inanmamak yerine inanmayı seçiyorsunuz??daha kolay olduğu için mi,yada tanrıdan korktuğunuz için mi?neden onu sorgulamaktan korkuyorsunuz?neden,neden,neden...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Senin yerinde olsam bir cami önünde bagırırdım . çünki ancak dayak yedikten sonra meşhur olabilirsin. ***** bir yazar Türkiye ye hakaret etti umarım belasını bulur, dünyada meşhur oldu. Ama yaradan elbet bunların hesabini sorar. Son günlerinde hiç degilse altına kaçırır ve etrafındakileri uzaklaştırır. Allah islah etsin

 

hmmm..gerçekten çok zor bir konu bu.bende tanrıyı bulmak için yola çıkanlardanım,gerçi daha 21'imdeyim,uzun bir yol var önümde...demek istediğim belkide birileri doğuştan tanrı inancıyla doğuyor :) benim gibiler sanırım kendileri bulmak zorunda.eğer insanlarımıza daha beşikteyken din öğretmeye başlarsak,sanırım onun tanrıyı bulmasını değil,dahada ondan uzaklaşmasını sağlarız,o şekilde ulaşılmış bir tanrı,ancak o ailenin sahip olduğu bilgiler etrafında oluşturulmuş olur ve o alanla sınırlı kalır.birey kendi ulaşmalı tanrıya yada tanrısızlığa.düşünsenize ingilterede doğmuş olsaydınız yüksek bir ihtimalle şuan hristiyan olarak büyüyecektiniz,yada doğduğunuz yere göre dinsiz yada yahudi yada budist olabilirdiniz.yani dininizi büyüdüğünüz çevre belirleyecekti,çoğunuzun diğer inançları SORGULAMA gibi bir derdi olmayacaktı...

işin ilginç yanı,konuştuğum birçok kişi bu konularda çok yetersiz,ve bunu gizlemiyorlarda açık açık söylüyorlar,benim onlara söyleyeceğim şu madem bu konularda yetersiz yada eksik bilgiye sahipsiniz,bu durumda neden inanmamak yerine inanmayı seçiyorsunuz??daha kolay olduğu için mi,yada tanrıdan korktuğunuz için mi?neden onu sorgulamaktan korkuyorsunuz?neden,neden,neden...

Ama Allah her yerde Allah tır. Bunu unutma

Tarih: Düzenleyen: Admin
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah mutlaka vardır ve bizler de her türlü konuda ona muhtacız.Bir bak sana tabiatın eliyle verdiği nimetlere bugün dikkat ettin mi hangi ağaçda yaprak var, meyve var??

 

Allah sorgulanır ama tanınmak için o işleri niçin yaptığının anlaşılması için Yoksa suçlamak için veya aklımıza sığıştıramadığımız hikmetleri anlamayıp da onu (milyarca kez haşa!) yetersiz, değersiz ve adaletsiz görmek için değil.O bize kendini her yönüyle mucize olan kur'an ile tanıtmıştır.Ve en yönüyle saf ve hiçbir şekilde bozulmamış bir vicdanı tatmin edecek vasıflara sahiptir.Ve her türlü kemalatta en ileri seviyededir.Ben onun bir çok işini anlayamıyorum ama benim anlayamam onun olmamasına delil olamaz.Sadece varlığı o kadar çok açık olduğu için anlayamadığım zaman o işlere burnumu sokmuyorum ve anlayabileceğim bir kabiliyet istiyorum ondan.Ona başkaldırıp asilerin yeri olan cehenneme gitmektense buyruklarına inkiyad edip onun kendini övdüğü gibi olduğunu söylüyorum.Çünkü bir damlanın bütün bir güneşi yansıtmaya gücü yetmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

 

Doğumunun nasıl ve ne şekilde olduğuna karar verebildin mi???

 

Ölüm şeklini katalogdan mı seçiyorsunuz???

 

Kaç yaşında öleceksiniz???

 

:zorro:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

 

 

Din insanın özgürlüğünümü kısıtlıyor?Allah'a kul olmayanların nasıl paraya kadına makama kul olduklarını görmüyormuyuz?sen sadece Allah'ın olmamasını istiyorsun yoksa ona inandığını sende biliyorsun

ayrıca Allahı akılla kavramaya kalkma çünkü "Akıl mahluktur halıkını ihata edemez" ve

idraki meali bu akla gerekmez ,zira bu terazi bu ağırlığı çekmez

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet yazılanları takib ettiğim kadarıyla bir tarafta tanrıyı (yaratıcı fikrini) inkar eden ve tanrının sorgulanmasını dinin sorgulanmasını isteyenler var. Diğer tarafta ise onları imana davet edenler var. Tanrıyı inkar eden cennetin umut duygusundan, cehennemin de korku duygusundan ortaya çıktığını iddia eden kişi en başta gerçekten süslü, güzel, entellektüel cümleler kurmaya çalışsa da cahilliği her halinden belli oluyor. Mantık ilminden haberi yok, felsefeden bîhaber kısacası tanrıyla ilgili (varlığı veya yokluğu konusunda) konuşulacak zeminde gerekli ilimlerin hiç birine ünsiyet kesbetmemiş ve kediden kaçan farenin köşeye sıkıştığında gözlerini kapatıp "kedi yok" demesi gibi bir iddiada bulunuyor sen gözünü kapatsan da kedi var kapatmasan da var. Şimdi Mantıkî (mantık; insana doğru düşünmenin yolunu aklı hatadan kurtarmanın yolunu gösteren ilimdir) olarak Tanrı nın varlığını anlatmaya başlarsak; 1. dünya sürekli bir değişim içindedir. buna itiraz eden yoktur herhalde çünkü sürekli bir değişim var; taşlar ufalanıp kum oluyor tepelerin şekli değişiyor yeni ağaçlar büyüyor bazı canlılar yok oluyor yerine yenileri geliyor. 2. dünyada böyle bir değişim varsa bunun bir başlangıcı olmak zorundadır çünkü mantık yani bilim bunu söylüyor. Yani bir ağacın değişimini zaman içinde geri alabilseydik onun tohum haline geri dönerdik, ağaç olarak yok tohum var yani sonradan olmadır dünyada böyle sonradan olmadır hatta alem de (kainat) böyle sonradan olmadır ve zamanı tersine çevirebilseydik onun olmadığı ân a giderdik yani Kâinat sonradan meydana gelmiştir buna hiçbir aklı başında itiraz edemez. KURAL: "bir hareket varsa zaman içinde tersine gidersek hareketin başlangıcına ulaşırız" 3. Klasik mantığa göre KURAL:"Her hareket edenin bir hareket ettiricisi vardır", her sonradan meydana gelenin bir meydana getiricisi vardır. eğer bu böyle olmasaydı bugün ağaçlar kendi kendisine mobilya olmalıydı durduk yerden hayvan ortaya çıkmalıydı, (afedersiniz) kadınlar kendi kendilerine hamile kalmalıydı hiçbir etkileyici olmadan kendiliğinden, yani sürekli yokluktan bir şeyler çıkmalıydı. Bu ne kadar saçmaysa tanrıyı inkar da o kadar saçamadır. inkar eden kişi eşinden bir yıl uzakta kalsa ve geldiğinde eşini hamile olarak bulsa hemen bunun failini (yapanı) aramayacak mı? yoksa "kendiliğinden olmuştur" mu? diyecek. Tanrı yoksa bütün Kâinat bütün ayrıntısıyla kendiliğinden olmuşsa bunu iddia eden ....... kişinin evi kendiliğinden soyulamaz mı? arabası kendiliğinden çalınamaz mı? eşi kendiliğinden hamile kalamaz mı? Neden bütün bunlara bu ...... kişi bir fail arıyor da, bütün mükemmiliği ile önünde duran Kâinatın var olan Fâilini inkâr etmeye çalışıyor? Çünkü KURAL: "Her yapılmışın, gerçekleşmişin bir yapıcısı gerçekleştiricisi vardır" Peki bütün bunlara rağmen kişi nasıl olur da ateist olabilirler ALTIN KURAL:"Altını olan kuralı koyar" yani Batının altını var ve kural koyma hakkına sahip ve insanları kendi işine gelmediği için apaçık bir gerçeği inkâra çağırıyor. Bunun nedeni din sıkıntı ve zorluklara sınırlı olan budünyada ve peşin olarak katlanmayı istiyor; mükafaatı ve cezayı ise sonsuz ve vadeli (yani öldükten sonra) vaad ediyor. İnsan da aceleci, sabırsız olduğu için ânı yaşamak istiyor ve bugün gelmeyen bela hiçbir zaman gelmez gibi peşin olarak sınırlı dünyada zevki tadıyor sonsuz dünyada da azaba sıkıntıya talip olabiliyor nasıl olsa daha ölmedi. bir büyük insan şöyle demiştir "her insanın zevki tatma hakkı vardır bunu dünyada yaparsa ölene kadar tadar ve ondan sonra sonsuza kadar acı çeker; eğer dünyada Allah için ölene kadar bile sıkıntı çekse de ve zevki tatmazsa öldükten sonra sonsuza kadar zevk içinde olur" Düşününüz taşınınız ve hangisi karlı ise onu yapınız!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Akılla bağdaşır en küçür bir fikir göremedim arkadaşın yazısında..

birileri de alkışlamış..

Olsun varsın bee..

Topicin ismi bile ürpertici..

Armanın dediği gibi hadi ölme ölmeyebilirsen..

Aslında bırakacaksın bir kurak adaya hadi özgürsün, ne bulursan ye, naparsan yap..))

Vaybee....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kendi varlığının sebebine erememiş bir insan "Tanrı neden var" diyorsa gerçekten bir kaos içinde olmalıdır. evet tanrı dediğiniz yok ama sizin zihniyetinizde yok.

 

özgürlük dediğiniz hayata sahip olup günü-birlik yaşamak ve diğer canlılar misali tüketiciliği; yaşamak addetmekse, bu ancak mahkumiyettir. çünkü o hal ile keyfinize, midenize, nefsinize, emellerinize, sevdiklerinize.. vs hepsine kulsunuzdur. oysa insanı yücelten şey emelidir. emeli yüksek olanın derecesi yüksek, özgürlüğü de o emele ulaşmasını sağlayacak kadar sınırlıdır. . maksadınız dünyada bir yer elde etmekse değeriniz de o kadardır, maksadınız Allah katında yer etmekse değeriniz o kadardır. bu nedenle Mevlana'nın da dediği gibi "kul olmak hür olmaktır." Tek olana ve En Yüce'ye kul olmak en büyük hedef ve en büyük özgürlüktür.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

merhaba arkadaşımız dinsizim ve tanrısızım çüki demiş ve devamını sanki kendim yazmışım gibi hissetiiğim cümlelerle getirmiş bende uzun zamandır bu dertten muzdaribim ama etrafımda bu mesaja cevap veren çokğu arkadaş gibi öyle ..... insanlar varki onlar kendilerine bakmayı bile bilmiyorlar tabrının varlığını mantıkla ispat etmeye çalışanlar bile var ve mantık istiyolarsa onlara bi kaç şey söyliyeyim 1.tanrı insanı neden yaratmıştır insana neden ihtiyaç duymuştur 2.tanrı bilimi kabul etmemizi söylemiştir ama bilim kıendi varlığını reddetmektedir 3.tanrı beni neden korkutarak sindirmeye çalışmaktadır şayet eğer ben yanmaktan korkmuyorsam ne olacak o zaman tanrının yapabileceği birşey kalmamış demektir 3.neden bir ceza veya ödül vardır ben tanrının bütün ödüllerini reddederek iyi olabilmek mümkün değilmi bu durumda tanrı kendi yarattığı varlığa güvenmiyor demektir 4.eğer varsa bize neden saçma sapan işaretler gönderip kendini ispatlamaya çalışıyor daha bilimsel şeylerle gelemezmi daha inandırıcı şeyler.Daha onlarca sebep sıralayabilirim ama bi arkadaqşın yazdığı her şeyin bir hareket ettiricisi vardır sözüne değinmek istiyorum evet herşeyin bir hareket ettiricisi vardır ve tanrınında olmalıdır ama tanrının hareket ettiricisi varsa onunda bir hareket ettiricisi olmalı değilmi ve bu böyle sonsuza kadar gitmeli ayrıca kader ,cennet, cehennem,tanrının varlığını her cisimde hissetmek gibi saçmalıklardan öyle sıkıldımki eğer tanrı varsa insanların işleyebilecekleri en büyük günahın onlara verilen zekayı kullanmamak olduğunu düşünüyorum ve tanrıdan daha akıllı olmakla gurur duyuyorum çünki o benden daha akıllı olmayan insanların yarattığı bi saçmalık sadece ve hiçbirşey düşünmeden aynı yerde döneüp dolaşıp aynı sonuca varan cahilleride akıllarını kullanmaya çağırıyorum cesaret edebilirseniz tanrının olmadığını düşünün ve onu en baştan bulmaya çalışın bakalım ne bulacaksınız ben insanı buldum, kainatın bizim bildiğimiz en akıllı varlığını,ve tanrıdan eser yoktu ve son olarak korkularınıza yenilirseniz inanırsınız inanç sadece korkunun ve çaresizliğin sığınağıdır çünki orda size ödül vadedilir ama gerçek insanlar ödülü reddederler ve insan olmanın ,akıllarının değerini anlarlar size bir kerede tanrıdan bir ödül almak için değil insdan olduğunuz için iyi olmanızı öneriyorum ben hiçkimsenin kulu değilim ve olmayacağım siz dua etmeye devam edin cennetteki sınırsız eğlenceye davetiye kazanacaksınız

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
merhaba arkadaşımız dinsizim ve tanrısızım çüki demiş ve devamını sanki kendim yazmışım gibi hissetiiğim cümlelerle getirmiş bende uzun zamandır bu dertten muzdaribim ama etrafımda bu mesaja cevap veren çokğu arkadaş gibi öyle ..... insanlar varki onlar kendilerine bakmayı bile bilmiyorlar tabrının varlığını mantıkla ispat etmeye çalışanlar bile var ve mantık istiyolarsa onlara bi kaç şey söyliyeyim 1.tanrı insanı neden yaratmıştır insana neden ihtiyaç duymuştur 2.tanrı bilimi kabul etmemizi söylemiştir ama bilim kıendi varlığını reddetmektedir 3.tanrı beni neden korkutarak sindirmeye çalışmaktadır şayet eğer ben yanmaktan korkmuyorsam ne olacak o zaman tanrının yapabileceği birşey kalmamış demektir 3.neden bir ceza veya ödül vardır ben tanrının bütün ödüllerini reddederek iyi olabilmek mümkün değilmi bu durumda tanrı kendi yarattığı varlığa güvenmiyor demektir 4.eğer varsa bize neden saçma sapan işaretler gönderip kendini ispatlamaya çalışıyor daha bilimsel şeylerle gelemezmi daha inandırıcı şeyler.Daha onlarca sebep sıralayabilirim ama bi arkadaqşın yazdığı her şeyin bir hareket ettiricisi vardır sözüne değinmek istiyorum evet herşeyin bir hareket ettiricisi vardır ve tanrınında olmalıdır ama tanrının hareket ettiricisi varsa onunda bir hareket ettiricisi olmalı değilmi ve bu böyle sonsuza kadar gitmeli ayrıca kader ,cennet, cehennem,tanrının varlığını her cisimde hissetmek gibi saçmalıklardan öyle sıkıldımki eğer tanrı varsa insanların işleyebilecekleri en büyük günahın onlara verilen zekayı kullanmamak olduğunu düşünüyorum ve tanrıdan daha akıllı olmakla gurur duyuyorum çünki o benden daha akıllı olmayan insanların yarattığı bi saçmalık sadece ve hiçbirşey düşünmeden aynı yerde döneüp dolaşıp aynı sonuca varan cahilleride akıllarını kullanmaya çağırıyorum cesaret edebilirseniz tanrının olmadığını düşünün ve onu en baştan bulmaya çalışın bakalım ne bulacaksınız ben insanı buldum, kainatın bizim bildiğimiz en akıllı varlığını,ve tanrıdan eser yoktu ve son olarak korkularınıza yenilirseniz inanırsınız inanç sadece korkunun ve çaresizliğin sığınağıdır çünki orda size ödül vadedilir ama gerçek insanlar ödülü reddederler ve insan olmanın ,akıllarının değerini anlarlar size bir kerede tanrıdan bir ödül almak için değil insdan olduğunuz için iyi olmanızı öneriyorum ben hiçkimsenin kulu değilim ve olmayacağım siz dua etmeye devam edin cennetteki sınırsız eğlenceye davetiye kazanacaksınız

esselam aleykum bugün fatsada çokkkkkkk güzel bir sekilde kar yagdIrIlIyordu aniden aklIma geldi sana delil olarak "1 kartanesi "yetermi????? "iKRA" vesselam

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

sen dünyadaki 5 milyar insanın tersine allaha inan mamak istiyosun amaaaaaaaa

sen de biliyosun ki için de hala o var korktuğunda kime sığınıyorsun (allahım sen beni burdan kurtar) demek yerine kime dua ediyorsun .

allahın varlığına inan mak istiyormusun sana inandırayım kuranı kerimi oku ve beni cevapla bundan 1500 yıl önce yazılmış bikitabı kim yazdı.

 

1, kanıt Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)

 

Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi... Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi, 11-12)

 

 

Dünya, yaşam için gerekli olan özelliklerin tümüne sahiptir. Bunlardan bir tanesi de canlıları koruyan özel bir kalkan görevini yerine getiren atmosferdir. Bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. Atmosfer aynen ayette bildirildiği gibi, tam yedi temel katmandan oluşmaktadır.

1- Troposfer

2- Stratosfer

3- Mezosfer

4- Termosfer

5- Ekzosfer

6- İyonosfer

7- Manyetosfer

_______________________________________________________________________________________

2 ci kanıtRahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O'dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları (kuraklıktan) ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız… (Araf Suresi, 57)

 

O size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır. (Rad Suresi, 12)

Bulutların ağırlığı çok şaşırtıcı rakamlara ulaşmaktadır. Örneğin, kümülonimbüs türü fırtına bulutunda, 300.000 ton ağırlığa ulaşan miktarlarda su toplanmaktadır.

_____________________________________________________________________________________

3, kanıt

 

Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler. (Rahman Suresi, 19-20)

 

Akdeniz'de ve Atlas Okyanusu'nda büyük dalgalar, güçlü akıntılar ve gel-gitler vardır. Akdeniz'in suyu, Cebelitarık Boğazı'nda Atlas Okyanusu ile karşılaşır. Ama bu karşılaşma sonucu kendi sıcaklık, tuzluluk ve yoğunluk özellikleri değişmez. Çünkü iki deniz arasında görülmeyen bir sınır vardır.

vebu yakın zamanda anlaşılmıştır

daha fazla delil istersen kuranı oku okuki inan

allah senin de kalbine inancı kosun

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

kader

soru:madem,herşey bir kader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.o halde insanlar niçin cehenneme gidiyor?

cevap:evet herşey bir kader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.ama,defterde yazılı olduğu için o şey olmuyor.

mesela;meteroloji uzmanı,uydudan gelen fotoğraflara bakarak geleceği görebilmektedir.(bir insan ne kadar yükseğe çıkarsa hem görüş alanı genişler hemde geleceği görebilir.)uzman görüyor ki,Türkiye”nin batısından yağmur bulutları geliyor.bulutların hızını ve yönünü hesaplıyarak,hemen defterine şunları yazıyor,”yarın türkiye bulutlu ve yağışlı olacak”.bulutların gelmesine bir gün var.bir gün sonra türkiye bulutlu ve yağışlı olsa;acaba meteroloji uzmanı bir gün önceden deftere,bu olayı yazdığı içinmi olaylar oluyor,yoksa uzman olayları uydudan önceden gördüdemi yazdı.doğru cevap,gördüde yazdı.yazdığı için olaylar olmamakta,fakat olayın öyle olacağını önceden görüp yazmıştır.

mesala,aklı başında bir kişiyi, siz sırtınıza alsanız,nereye gitmek istersen seni oraya götüreceğim deseniz,diyelim ki iki yol var biri,tehlikeli yol, öteki tehlikesiz yol.siz baştan o kişiye uyarıda bulunarak her iki yolun durumunu anlatsanız buna rağmen,o kişi beni tehlikeli yoldan götür dese,o tehlikeli yolda başına bir kaza gelse ,size diyebilirmi ki,bak senin yüzünden başıma bu kaza geldi diyemez.çünkü kendi iradesiyle tehlikeli yolu seçmiştir.götüren değil,isteyen suçludur.(güç ve kuvvet yalnız Allah”tandır.bunu felç olanlar daha iyi bilir.)

Götüren Allah”tır,tehlikeli yolda gitmek isteyen,insan suçludur.

 

 

Allah;

 

birzaman gayet zengin bir ressam,sergi açmak istemiş,fakat sahnenin gerisinde durmuş kendisini konuklara göstermemiş.konuklara hertürlü ikramı yapmış.sergiyi gezen misafirler,harika resimlere bakmışlar,ne kadar güzel resimler diyerek aralarında konuşurlarken birisi, ressamı göremediği için, acaba bu resimler nasıl olmuştur diye bir soru ortaya atmış.bir kısım insanlar,bu resimler kendi kendine olmuştur demişler.bir kısım insanlar resimleri tabiiyyat kanunlarının yaptığını iddia etmişler.bir kısım insanlar ise resimleri,resmi meydana getiren,boya,fırça, tablo birlikte bu resmi kafa kafaya vermişler meydana getirmiştir demişler.bir kısım insanlar ise,harika resimleri bir ressam tarafından yapılabileceğini söyleyerek,kendilerine ikramda bulunan ressamı içeriden,alkışlar ile davet edip,kendisiyle tanışmış ve teşekkür etmişler.işte biz o ressama Allah diyoruz.ressamdan farkı, gerçek ve canlı resimler yaratmasıdır.bir köyde bir muhtar,bir ülkede,bir padişah olur.İki olursa kargaşa çıkar.O halde Allah”ta tek olmalıdır ve tekdir.Akıl bunu gerektirir.

 

 

 

Soru:Peki,Allah”ı kim yaratmıştır?sorusu(şeytanın insanları kandırmak için sorduğu sorudur) genellikle insanların kafasının karışmasına yol açmış,bu soruda takılıp kalmışlardır. İnsanların bu sorunun cevabını bulmaya çalışması,nafiledir.Çünkü, diyelimki bir saraya girmek için yüz kapı var,ama bir kapı kapalı ve sarayın sahibi ancak o kapıyı açabilir ve anahtarda sadece ondadır.Dışarıdan saraya girmeye çalışan biri,açık doksandokuz kapının herhangi birinden içeri girebilir.Fakat kapalı kapının önünde durup o kapıyı açamayınca,bu saraya girilemez diyemez,Çünkü diğer doksandokuz kapı açıktır.Aynen öylede,Allah”ı kim yaratmıştır,sorusu kapalı bir kapıdır.O kapının anahtarı sadece ondadır.Allah”a inanmak için doksandokuz kapı açıktır.Ama inat edip,kapalı kapının önünde durmak ve saray sahibini inkar etmek ve açık kapıdan saraya girmemek akıl karı değildir.Peki Allah yoksa,bu kainatı kim yaratmıştır, bu kainat nasıl olmuştur,yani yukarıdaki harika resimler nasıl olmuştur,sorusunun cevabını inat edenlerin vermesi gerekir.

 

İlmin kapısı Hz.Ali şöyle der,”Varsayalım ki inanmayan inat edenlerin dediği gibi Allah,ahiret,cennet,hesap kitap, vs.yok.Ne inanana bir şey olur,nede inanmamakta inat edene.Ama ya varsa,”inanana yine bir şey olmaz ama inanmamakta inat eden; işini şansa bırakmış olur ki buda akıl karı değildir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tevekkül ve dua

bir çifçi,evvela(önşart);ürün almak için,1-toprağını nadasa koyacak,

2-toprağını sürecek,tohumu dikecek,3-sulayacak.vb.fiili dua edecek.

Sonra; Allah”a ,ürün vermesi için kavli(sözlü) dua edecek.Çünkü bir afet gelir ürünü alıp götürebilir.Çekirge ve sel afeti gibi.Her duaya cevap verilir, fakat her dua kabül edilmeyebilir.Yani dua eden kişi için o istediği kendisi hakkında hayırlı olup olmadığını dua eden bilemez.O halde duam niye kabül edilmedi diye,üzülmemeli, Allah”a küsmemelidir.Bir anne ve baba hiçbirzaman çocuğunun kötülüğünü istemediği için ,her istediğinide yapmaz .Çünkü terbiyeye muhtaç çocuğunu,hayata alıştırır.Burası cennet değil ,dünyadır.Bu dünyada her istediğimizi elde edemeyiz.Her istediğimizi yapamayız.

 

Şeytan,

Şeytan ise,insanın apaçık bir düşmanıdır,Mahlukatı,

Allah”a düşman etmek için fırsat kollar.İnsan,şeytan”dan herbakımdan üstündür.Fakat şeytan”ıda hafife almamak gerekir.Biz şeytanın inadına,cennete gitmek için ve onu kızdırmak için çalışmalıyız.Yoksa şeytanın oyununa gelip,Allah”a

Düşman olmamalıyız.Yoksa şeytanın maskarası oluruz.Cennet ucuz olmadığı gibi,cehennemde lüzümsuz değildir.Kendi cocuğunuzun cehenneme girmesine vesile olan şeytanın herhalde,cennete girmesine kimse razı olamaz.Haksız yere sizi öldüren kisinin,elini kolunu sallayarak gezmesine kimse razı olmaz.Elbetteki ceza lüzümsuz değildir.Zaten zalim bu dünyadan ceza görmeden gitmektedir.Yani hesap mutlaka olmalıdır.Yoksa mazlum bu dünyadan mahsun gitmekte,zalime ise bu dünyada hiçbirşey olmamaktadır.Buda haksızlıktır.Yani bir ahiret olmalıdır ve vardır da.

 

 

 

 

 

 

Din,

Her semavi hak dinler,İnsanlığın maddeten ve manen yükselmesini,ileri gitmesini savunur.İslam,bir lokma bir hırka felsefesine karşıdır.Yarın ölecekmiş gibi, ahirete, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya teşvik eder,İki günü aynı olan ziyandadır,düşüncesini savunur.Tek ilah vardır.O ilahın adı Allah”dır. Zerrece Allah”a imanı olan herkez cennete girecektir.

İslamPeygamberi Hz.Muhammed”tir.Kitabı Kuran-ı Kerim”dir.Bir Müslüman,hem incile,hem Hz.isa”ya, hem,tevrata, hem Hz.musa”ya,tüm semavi kitap ve peygamberlere inandığı için zaten din değiştirmesi akıl karı değildir.

 

 

 

Namaz,

İslam dininin direğidir.Bir insan,Allah”ın benim namazıma ihtiyacı yoktur,demesi,hasta birinsinin,doktara “ey doktor senin ilaca ne ihtiyacın var demesine benzer ki,Allah”ın bizim namazımıza elbetteki ihtiyacı yoktur,bizim namaza ihtiyacımız vardır.Bedenin havaya ve suya ihtiyacı olduğu gibi, ruhunda manevi gıdaya ihtiyacı vardır.

 

Ruh nedir

Ruh insanın aslıdır,kendisidir.Fakat dünyadaki işleri yapabilmesi için bedene de ihtiyacı vardır.Ruh katiyen bakidir.Ey insanlar,baki bir aleme gideceksiniz,o halde hazırlıklı olun.Ölüm,ruhun bedenden çıkması ve berzah alemine gitmesidir.Yoksa ölüm yokluk ve hiclik değildir.Kim yok olmak isterki,Ezeli ve ebedi bir Allah”ın ,sevgili mahlukatıda ebedi olmalıdır.Fakat mahlukatın ebediliği bizatihi değil,Allah”ın dilemesiyledir.Ey sevgili ruh,bunun için şükretmeli değilmisin.

 

 

SONUÇ :

Allah,birdir, hiçbirşeye ihtiyacı yoktur,ne birbaşkası onu yaratmıştır nede onun bir cocuğu vardır.Onun eşi ve benzeri yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kader

soru:madem,herşey bir kader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.o halde insanlar niçin cehenneme gidiyor?

cevap:evet herşey bir kader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.ama,defterde yazılı olduğu için o şey olmuyor.

mesela;meteroloji uzmanı,uydudan gelen fotoğraflara bakarak geleceği görebilmektedir.(bir insan ne kadar yükseğe çıkarsa hem görüş alanı genişler hemde geleceği görebilir.)uzman görüyor ki,Türkiye”nin batısından yağmur bulutları geliyor.bulutların hızını ve yönünü hesaplıyarak,hemen defterine şunları yazıyor,”yarın türkiye bulutlu ve yağışlı olacak”.bulutların gelmesine bir gün var.bir gün sonra türkiye bulutlu ve yağışlı olsa;acaba meteroloji uzmanı bir gün önceden deftere,bu olayı yazdığı içinmi olaylar oluyor,yoksa uzman olayları uydudan önceden gördüdemi yazdı.doğru cevap,gördüde yazdı.yazdığı için olaylar olmamakta,fakat olayın öyle olacağını önceden görüp yazmıştır.

mesala,aklı başında bir kişiyi, siz sırtınıza alsanız,nereye gitmek istersen seni oraya götüreceğim deseniz,diyelim ki iki yol var biri,tehlikeli yol, öteki tehlikesiz yol.siz baştan o kişiye uyarıda bulunarak her iki yolun durumunu anlatsanız buna rağmen,o kişi beni tehlikeli yoldan götür dese,o tehlikeli yolda başına bir kaza gelse ,size diyebilirmi ki,bak senin yüzünden başıma bu kaza geldi diyemez.çünkü kendi iradesiyle tehlikeli yolu seçmiştir.götüren değil,isteyen suçludur.(güç ve kuvvet yalnız Allah”tandır.bunu felç olanlar daha iyi bilir.)

Götüren Allah”tır,tehlikeli yolda gitmek isteyen,insan suçludur.

..........bi örnek ne gördüm ne duydum meteorolojiyle kaderin alakası ne meteorolog defterine yazıyor çünki o olay olacak bunu unutmaması lasım ama kader defterde yazmaza ne olur kaderin deftere yazılma gayesi nedir unutmamakmı??yağmur yağacaktır ve meteorolog deftere bunu yazar ama insan yaşayacaktır o yüzden kader deftere yazılıdır diye birşey olamaz çünki tahmin edilemez olaylardan bahsediyoruz birşey olmadan önce bunu yazmak(yağmur değil tabi)doğaüstü birşeydir ve kaderin analamıda budur yazılanların olması olacakların yazılması değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kendi varlığının sebebine erememiş bir insan "Tanrı neden var" diyorsa gerçekten bir kaos içinde olmalıdır. evet tanrı dediğiniz yok ama sizin zihniyetinizde yok.

 

özgürlük dediğiniz hayata sahip olup günü-birlik yaşamak ve diğer canlılar misali tüketiciliği; yaşamak addetmekse, bu ancak mahkumiyettir. çünkü o hal ile keyfinize, midenize, nefsinize, emellerinize, sevdiklerinize.. vs hepsine kulsunuzdur. oysa insanı yücelten şey emelidir. emeli yüksek olanın derecesi yüksek, özgürlüğü de o emele ulaşmasını sağlayacak kadar sınırlıdır. . maksadınız dünyada bir yer elde etmekse değeriniz de o kadardır, maksadınız Allah katında yer etmekse değeriniz o kadardır. bu nedenle Mevlana'nın da dediği gibi "kul olmak hür olmaktır." Tek olana ve En Yüce'ye kul olmak en büyük hedef ve en büyük özgürlüktür.

yaşamak bir tüketim furyası değilse bir amel peşinde koşmak ise cennetteki yaşamın ameli nedir yaşamın sınırı ne olabilir gerçek yaşam nedir o yüce amele ulaşıp cennete gittikten sonra ne olur sonsuza kadar mutlu yaşarlar eeee sonra.sonsuz yaşamın bir amacı olamaz bu dünyada bakın kendinize ve insan olun gerisi zaten ne amele kalır ne tanrıya iyi insanı tanrı neden cezalandırsınki biri tanrıya inanır va ona hizmet eder ama bir diğeri tanrıya inanmaz ve adalete hizmet eder bunu yapabilen biri hepimizde büyüktür ve insanında çok kolay kavrayabileceği bir şekilde iyilik cezalandırılmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gözlerini kapa ve bir müddet sessizce kendini dinle hiç ses çıkarma ve yavaş yavaş kalbinin attığını hisset hiç konuşma sadece dinle.....

Bak kalbin sana neler fısıldayacak.

ARADIĞI CEVABI İÇİNDE BULAMAYAN BÜTÜN KAİNATI DOLAŞSA KENDİNİ TATMİN EDEMEZ...

 

İLİM İLİM BİLMEKTİR.......

İLİM KENDİN BİLMEKTİR.....

SEN KENDİNİ BİLMEZSEN........

BU NİCE OKUMAKTIR.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır.

 

 

Acabaaa bu soruyu sorabilecek kadar ***** başka bir insan varmıdır.

 

Yaahu arkadaşım sen hiç patronu olmayan bir işyeri gördünmü :unsure:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.