Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

emrahh

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    26
  • Katılım

  • Son Ziyaret

emrahh - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İçerik Başlatan
  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Forumdaki son yazımdır.Foruma artık yazmayacağım. Belki merak eden olur diye yazıyorum.Sebebi adminden ban uyarısı almış olmamdır. Uyarı veya tehdit altında yazmak gibi bir üslubum olmadığını bildiririm. Herkese sevgiler saygılar,
  2. Nasıl yani cansız maddelerden canlı madde oluşturan hatta oluşturmakla da kalmayıp gelişimine evrimine katkıda bulunan yani esasen zor olanı yapan evrendeki oluşumlar aktiviteler asıl kolay olan canlılığı ortadan kaldırma konusunda başarısız olmaya mahkumlar mı diyorsun. Dünyadaki yaşamı canlılığı ortadan kaldırmaya muktedir olamayan oluşumların aktivitelerin dünyadaki hayatı ve canlılığı meydana getirdiğini nasıl izah edceksin bakalım. Hayat verici oluşum ve aktivitelerin hayatı canlılığı ortadan kaldırabilecek özelliklere de güçte olması gerekmez mi? Zor olanı yani cansız maddeye hayat vermeyi çok rahatlıkla kabullenebilen bir düşünce kolay olanı yani yaşamın yeryüzünden kalkmasını mı zor ve imkansız buluyor? Bu oluşum ve aktivitelerin güçsüzlüğünü yetersizliğini kabul ettiği taktirde bu yetersiz ve güçsüz oluşumların cansız maddeden canlı maddeyi oluşturmasını da izah edemeyecektir.
  3. Ateist felsefe Allahı reddeder zaten reddettiği Allahın kural ve kaidelerinin kendi yaşamında yeralmasını kabul etmez.Aynı şekilde reddettiği Allahtan bir korkusu da yoktur bir beklentisi de.Öldükten sonraki bir hayata da inanmamaktadır.Dolayısıyla cennet ile mükafatlandırılmayı da ummamaktadır cehennem ile cezalandırılmamayı da.Ona göre elindeki tek varlık tesadüfler sonucunda ulaştığı bu dünya hayatıdır.Herşey doğumu ile başlayıp ölümü ile bitecektir.İnsan olarak görüp göreceği tek hayat budur.Kendisini sorgulayacak yargılayacak insanüstü bir makam ve mevki yoktur.Yani fiillerinde serbesttir hürdür. Bu şekilde düşünen bir insanın veya toplumun hayatta gidebileceği iki yön vardır.Birincisi kişinin hırs ve tamahkarlığının esiri olarak kendisi dışındakileri düşünmemesi en iyiye en güzele en rahata en çoka sahip olmak istemesi en güçlü olmak istemesi belki de tüm bunların sonunda insanların yöneteni hakimi yani bir anlamda ilahı olmayı istemek.Bunun için hırsla gayretle çeşitli hile dalavere ve yöntemlerle kendisi dışındakileri insan olduklarını unutarak ezmesi sömürmesi onların sırtından geçinmesi gerekmektedir. İkincisinde ise yamyamın da bir yazısında değindiği gibi insanların ve toplumların empati yaparak diğer insanlarla birlik olarak onları da düşünerek insanca bir yaşama kavuşma arzusu.Bunda ise kişinin hırs ve çıkarları ikinci planda kalmıştır.Temel düşünce toplumun refahı ve mutluluğudur.Kişi ne kadar çok gayretli çalışmaya ve kazanmaya hevesli olursa olsun sonuçya kazanacağı toplumun diğer üyelerinden çok farklı olmayacaktır.Az üreten de çok üreten de pastadan eşit pay alacaktır.Bu ise insanlardaki gayret etme çalışma üretme kazanma isteğini yok edecektir.Çok çalışan az kazanabileceği gibi az çalışan da çok kazanabilecektir. Zannederim buraya yazdığım iki görüş sizlere yabancı gelmedi.Evet bunların birincisi kapitalizm ikincisi ise sosyalizmdir.Kapitalizm ve sosyalizm ateizmin nurtopu gibi olmayan sevimsiz iki çocuğudur.Bunların her ikisi de ateizmin şevkatli kucağında büyümüş ve gürbüzleşmişlerdir. Gelelim bu görüşlerin sonuçlarına Allah korkusu ve sevgisi olmadan güçlünün güçsüzü ezdiği bu ortamda insanların hırs ve çıkarı doğrultusunda evet sermaye birikmiş üretim olmuş fakat müthiş adaletsiz bir gelir dağılımı olmuştur.Sermayenin üretimin kazancın çok büyük bir kısmı nüfusun çok küçük bir kısmına tekabül eden ezen sınıfın elinde olmuştur.Oysaki nüfusun büyük bir kısmı ise pastadan küçük bir dilimle yetinmek zorunda kalmıştır.İnsanların bir kısmı öğle yemeğini londrada akşam yemeğini venedikte yerken diğer bir kısmı ise barınacak bir yer dahi bulamamaktaydılar. Empati yaparak karşısındakileri de düşünen modelde ise insanlar empati yapmaktan çalışmayı üretmeyi hırsı gayreti unutmuşlar.Şaka bir yana insanlar bu modelde kendisini daha fazla çalışmaya motive edici bir unsur bulamadıkları için herhalukarda herkesle eşit kazanca sahip olacakları için fazla gayretkar olamamışlar ve geçtiğimiz yüzyılın sonlarına doğru sistem iflas etmiştir.Evet bu modelde insanlar eşitlikçi ve paylaşımcıydı fakat ortada bölüşülecek bir pasta kalmamıştı. Allaha karşı korku ve sevgi beslemeyen Allahı ve kurallarını reddeden ateizmin şevkatli kollarında büyüyüp gelişen her iki sistemde ne yazık ki insanların aradığı mutluluğu ve refahı üretemediler.Ateizm belki kendisi bir ideoloji değildi ama meydana gelen bu ideolojiler ateist düşüncenin kaçınılmaz sonucuydu.
  4. %99 unun yokolduğunu söylediğin canlıların kalanını bile saymaya kalktığında milyonlarca belkide milyarlarca canlı türünün halen yaşamını devam ettirdiğini görürsün. Benim bahsettiğim başka birşey.Hayatın canlılığın tamamen yokolması.İçinde canlı olmayan bir dünya.Madem tesadüfler sonucunda cansız maddelerden hayatın başladığı iddia ediliyor.Pekala benzer tesadüfler sonucunda geçen bu milyarlarca yıl içinde tüm canlılar yokolup tekrar cansız bir dünya meydana gelebilirdi. Örnek vermek gerekirse mesela ortamdaki hava bileşiminin hiçbir canlının yaşayamayacapı bir hale gelmesi.Ya da suyun yeryüzünden çekilmesi gibi.Veya atmosferin parçalanarak yok olması gibi.Ya da yeryüzünün yaşanmayacak derecede aşırı sıcak ya da aşırı soğuk olması gibi.Örnekleri artırmak mümkün. Cansız maddeden canlı madde ortaya çıkardığı düşünülen tesadüfler iş yaşayan canlı bir dünyadan yaşamın olmadığı cansız dünyaya dönüştürmeye gelince milyarlarca yıldır ne tasadüfse tesadüfen ortadan kaybolmuşar.
  5. Sen öyle bir varlığın egemenliğini reddettiğinde özgür olduğunu mu düiünüyorsun? Bahsettiğin anlamda özgürlük diye birşey yok ya Allahın kulu olursun ya da şeytanın maskarası.Allahın yörüngesinden çıktığın anda şeytanın çekim alanına girersin. Ha ikinciyi birinciye yeğ tutarım diyorsan o da senin bileceğin iş...
  6. Bir an için hayata Allah'a ve Allah'ın bildirdiklerine inanmayanların ,evrenin yaratılmamış ve her daim var olduğunu ve dünyadaki hayatın tesadüfler sonucunda ortam şartlarının uygun hale gelmesiyle başladığını ileri sürenlerin gözüyle baksaydım anlayamayacağım sorulardan bazıları şunlar olabilirdi? Eğer dünyada hayat bir yaratıcı güç olmadan tesadüfler sonucunda oluşsaydı -ki ilk canlılardan bu yana milyarlarca yıl geçtiği iddia ediliyor- aynı tesadüfler -ki eğer varsa yok edici imha edici kaosa sürükleyen tesadüflerin oluşma olasılığının var edici hayat verici tesadüflerin oluşma olasılığına göre oldukça yüksek olmasından hareketle-milyarlarca yıldır dünyadaki canlılığı yoketmedi?Bir an için hayat verici ve yokedici tesadüflerin eşit olduğunu varsaysak bile bu taktirde dünyada bu tesadüfler sonucuna göre bazen canlılığın olduğu bazen de cansızlığın hüküm sürdüğü bir gezegen olması gerekmez mi? Nasıl oluyor da hayat hala kesintisiz olarak canlılığını devam ettirebiliyor? Sorumun ikinci kısmına yetersiz de olsa bir cevap geldi fakat bu kısmına hala bir cevap alabilmiş değilim.
  7. Dünyadaki adaletsizliklerin, sefaletin ve kötülüklerin neden kaynaklandığını az çok hepimiz biliyoruz. Yaşamın kuralıdır bu : "Güçlü olan güçsüzü ezer." Bunun en kolay örneğini hayvanlar aleminde görürsün. Av ve avcı ilişkisi. Bunu senin yazından aldım.Peki bunun hangi düşünceye ait olduğunu biliyormusun? Ve adı ne ise bu düşüncenin darwin gibi insan yaşamında da geçerli olduğunu düşünüyormusun?Buna göre üstün olan ırkların ayakta kalacağını zayıf ırkların tarihten silineceğini düşünüyormusun? Yukarıdaki yazılanlardan anladığım kadarıyla düşünüyor ve kabul ediyorsun.O halde bu düşüncedeki birine şu soru rahatlıkla sorulabilir. Yaşamın kuralı olarak güçlü olan güçsüzü ezmişdir.Biri av olmuştur biri de avcı.Bunu böyle kabul ettikten sonra nijerliler için üzülüp sızlanmanın alemi nedir? Sana bir de hikaye anlatayım.Belki ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Vaktin birinde bir kilsenin çanına bir karga dadanır.Gidip gelip kilisenin çanına pislemeye başlar.Kilisenin zangocu bu durumdan rahatsız olur ve kargaya bir oyun oynamaya karar verir. Bir gün kilisenin çanının üzerine bir kapta şarap koyar.Karga yine o gün oraya geldiğinde kaptaki şarabı içer.Tabi sonra şarabın etkisiyle olduğu yerde sızakalır. Zangoç çana çıkar ve kargayı sızdığı yerden aldıktan sonra ona dönüp şöyle der; Hristiyan olsan gelip bu kilisenin çanına pislemezsin der.Müslüman olsan gelip bu şarabı içmezsin.Sen nesin diye sorar.
  8. Sorumun cevabını aldığımı düşünmüyorum. Sorumu tekrar ediyorum. Niçin ezerek sömürerek en rahat ,en güçlü,en iyi yaşayan olmak varken insanca yaşamak yolunu seçeyim. Çünkü ateist düşünceye göre acımaya başladığında sen acınacak duruma düşersin.Güçlü olmak ayakta kalmak için acımamak insaflı olmamak durumundasın. Dünyadaki insan yaşamanın kalitesi artacağından bahsediyorsun ama ateizmin bir amacı olmadığını ve güçlü güçsüzü ezer felsefesini kabul ettiğini söylüyorsun.Empati yapmak yani kendini karşındakinin mesela güçsüz olanın yerine koymak bu felsefede yoktur. Mesela bir çitanın vah zavallı ceylan ben onu yersem yazık olacak hayvana demesi mümkün mü?Ya da ateist felsefede birinin karayip adalarında tatilini yapmak varken empati yapıpta bu paranın bir kısmını fakir insanlara vereyim de tatilimi akdenizde yapayım demesi mümkün mü?Bunu yaptığı taktirde kendi lüksünden feragat edecek.kaldı ki bu şekilde davranmaya devam ettiği taktirde belki de acınacak duruma düşecek. Nerede kaldı güçlü olmak için ezme felsefesi.Nerdede kaldı güçlü olan ayakta kalır felsefesi.Yani ateizmi reddediyorsun.İnsanların ezerek sömürerek değil de kendisini diğerinin yerine koyarak yani diğerkamlık yaparak insan yaşamının kalitesinin artacağını söylüyorsun. Bilerek veya bilmeyerek teist felsefenin etkisinde hareket ediyorsun.Belki de teizmden ateizme geçiş yaptığın için oradaki güzellikleri zihninden beyninden atamamışsın.Ateist olduğunu zannettiğin dönemde dahi teizmin güzelliklerini savunuyorsun.
  9. Sevgili yamyam Ben insan olmaktan bahsediyorum, insanın doğasından bahsediyorum, sosyalleşmeden, bunun gereği olarak da insanca yaşamdan bahsediyorum. demişsin. Peki güçlünün güçsüzü ezmesini peşinen kabul etmişsen orada insanca yaşamı ayakta tutabilmek mümkün olabilir mi? Madem doğal seleksiyon var güçlü olan güçsüzü ezer.Güçlü olan ayakta kalır.Güçsüz olan yokolur.Madem ayakta kalmak için ezmen gerekiyor tüm bunlar gerçekse insanca yaşamak için tek bir gerekçe gösterebilirmisin? Tabi ateist felsefe içinde kalman kaydıyla.
  10. Bir an için hayata Allah'a ve Allah'ın bildirdiklerine inanmayanların ,evrenin yaratılmamış ve her daim var olduğunu ve dünyadaki hayatın tesadüfler sonucunda ortam şartlarının uygun hale gelmesiyle başladığını ileri sürenlerin gözüyle baksaydım anlayamayacağım sorulardan bazıları şunlar olabilirdi? Eğer dünyada hayat bir yaratıcı güç olmadan tesadüfler sonucunda oluşsaydı -ki ilk canlılardan bu yana milyarlarca yıl geçtiği iddia ediliyor- aynı tesadüfler -ki eğer varsa yok edici imha edici kaosa sürükleyen tesadüflerin oluşma olasılığının var edici hayat verici tesadüflerin oluşma olasılığına göre oldukça yüksek olmasından hareketle-milyarlarca yıldır dünyadaki canlılığı yoketmedi?Bir an için hayat verici ve yokedici tesadüflerin eşit olduğunu varsaysak bile bu taktirde dünyada bu tesadüfler sonucuna göre bazen canlılığın olduğu bazen de cansızlığın hüküm sürdüğü bir gezegen olması gerekmez mi? Nasıl oluyor da hayat hala kesintisiz olarak canlılığını devam ettirebiliyor? Tarihi kayıtlardan anladığımız kadarıyla insanlık tarihi kendini Allah'ın veya Yaratıcının gönderdiği uyarıcı ve müjdeleyici kişi yani elçi olduğunu iddia eden pek çok kişilerle dolu.Hazreti Nuh,Hazreti İbrahim,Hazreti Musa, Hazreti İsa,Hazreti Muhammed bunlardan birkaçı. Bir başka sorum ise bir an için evrenin yaratılmamış ve her zaman varolduğunu dünyadaki hayatın ise tesadüfler sonucunda meydana geldiğini düşünseydim şöyle olurdu? Tarihteki elçi olduğunu iddia eden bunca insanlar durup dururken sebepsiz yere niçin insanları Yaratıcıya kulluk etmeye çağırıyorlardı.Niçin bunlar da eğer Allah,imtihan,dünya hayatı,ahiret hayatı, cennet,cehennem,melekler,cinler ve benzeri dini varlılar yok olmuş olsaydı bu insanlar nasıl bir hayal gücüne sahipler di ki var olmayan bir şeyi nasıl bu kadar detaylandırabildiler.Niçin diğer insanlar gibi dünya hayatının eğlencesine kapılmadılar da böyle bir iddia ile ortaya çıktılar.Hem de pek çoğunun iddialarına pek çok kişi katılmadığı halde bu iddialarını ölünceye dek sürdürdüler?Mesela niçin bunlar insanların pek çoğuna zor gelen haramdan sakınmayı ve ibadetleri getirdi.Niçin daha kolay daha rahat yollar varken böyle meşakketli zor elem ve ızdırap dolu yolu seçtiler?Üstelik de hepsinin verdiği bilgiler de tornadan çıkmışcasına birbirine benziyordu.Yok hayır onlar bu şekilde insanların zaaflarından faydalanarak dünyada hükümranlığını saltanatını sürüyorlardı diyen varsa sorum şu.Amaçları buysa niçin bu insanlar da diğer bazı insanlar gibi kendilerinin ilahlığını ilan edip daha kolay ve daha kibirli yolu seçmediler.Ya da niçin kan dökücü zalim hükümdarlar gibi olmadılar.Ya da niçin zenginlik içinde yüzen zalimler gibi olmadılar.Niçin insanların kibirlenen böbürlenen üst tabaka olduğunu iddia edenlerini değil de fakir zayıf ve güçsüzlerini kendilerine arkadaş edindiler? Aslında niçinler pek çok ama yazacaklarım şimdilik bu kadar? Herkese saygılar.
  11. Kürşatotçu demiş ki; zira irade edeceğini öncesiz olarak bilmek; öncesiz olarak irade etmek manasına gelmez mi? Cevap; gelmez. Kürşat otçu demiş ki; Allaha zalim dememek için çok sözler söylendi ancak allahın savunulmaya ihtiyacı yoktur. Allah'ın savunulmaya ihtiyacı olmaması Allah'a iftira atılmasını da gerektirmez.Sürekli alemdeki kötülüklerin müsebbibi olarak Allah'ı gösterdin ve onu zalim ilan ettin. Oysa ki şimdiye kadar okuduğum yazılarında alemdeki iyiliklerin ve güzelliklerin de müsebbibi olarak hiç Allah'ı göstermedin. Bu konudaki söylediklerine katılmamış olmakla birlikte senin düşüncene göre alemdeki iyiliklerin ve güzelliklerin de bir müsebbibi yok mu? Kürşat otçu demiş ki; öncesiz öncesinde birşey olmayan demektir. başlangıçsz ise başladığı bir an yok demek Yine kendinle çelişiyor kendi kendini yalanlıyorsun kürşat. Başlangıcı olan bir Allahtan bahsediyorsun ve onun öncesiz bir ilime sahip olduğunu söylüyorsun.Yani ilminin öncesinde birşey olmadığını söylüyorsun. Başlangıcı olan bir ilahı kabul ediyorsun.O halde bu ilah kendi kendini yaratamaz.Böyle düşünürsen kendinle çelişirsin.Kendi kendini yaratan bir ilah zaten var demektir ve başlangıçsız demektir.Zaten saçma da bir düşünce. Geriye bir şık kalıyor başlangıcı olan ilahı başka bir varlığın yaratması.Bu taktirde ise başlangıcı olan bu ilahının öncesiz ilminden bahsedemeyiz.Çünkü bundan önce başlangıcı olan ilahı yaratan bir varlık vardı senin düşüncene göre. Yani her halukarda ikisinin de yanlış olduğuna inandığım -insanın özgür iradesi yoktur- ve -allahın varlığının başlangıcı- düşüncelerinden en az birini terketmen lazım. Çünkü biribirini yalanlayan iki düşünceyi aynı anda savunamazsın.
  12. Öncesiz ve başlangıçsız kavramları arasındaki farkı açıklayabilirmisin?Bu iki kelime tam olarak ne anlama geliyorlar?
  13. Kürşat otçu bak şimdi kendi kendinle bir açmaz içindesin fakat farkında değilsin.Buradan peşinen söylüyorum.Ne insanın özgür iradesi yoktur açıklamanı nede Allahın başlangıcı olduğu şeklindeki açıklamanı zerre kadar kayda değer dikkate değer bulmuyorum bunu bilesin. Düştüğün çelişkiyi gördüğün zaman yaptığın hatayı/hataları kabul edersin umarım. Diyorsun ki; İnsanın özgür iradesi yoktur.Herşey ilmi ezeli ile yani Allahın öncesiz ilmi ile nedensiz olarak belirlenmiştir. Daha sonra da yine burada Allahın varlığının başlangıcı olduğunu iddia ediyorsun. Bak şimdi kürşat iyi dinle. Eğer söylediğin gibi Allahın varlığının başlangıcı olduğuna inanıyorsan.Yani başlangıcı olan bir Allaha inanıyorsan nasıl olurda başlangıcı olan bir varlığın ilmi ezeliye yani başlangıçsız bir ilme sahip olduğunu iddia edebiliyorsun. Yok eğer diyorsan ki Allahın ezeli ilmi vardır.Bu taktirde ezeli ilme sahip olan Allahın başlangıcının olduğunu nasıl iddia edebiliyorsun? Başlangıcı olanın ezeli sıfatı olabilir mi sence?
  14. Sevgili Kürşat buna şöyle bir örnek vereceğim.Bir sınıfta çalışkan bir öğrenci var.Buna soruyorum sınava çalıştın mı diyorum.O da diyorki hemde nasıl sular seller gibi.Bende o sırada yandaki başka bir öğrenciye o çalışkan öğrencinin sınavdan güzel bir not alacağını söylüyorum.Ve o öğrenci sınavdan güzel bir not alıyor.Sonuç olarak ben o öğrencinin sınavdan iyi bir not alacağını bilmiş oluyorum.Peki ben o öğrenciyi sınava çok iyi hazırlanması konusunda zorladım mı bir cebrim oldu mu? Hayır.O biliyor ki sınava çalışırsa güzel notlar alacak.İradesini kullanarak sınava çalıştı.Yani benim bir etkim olmadan bu sonuca ulaştı. Bu ve buna benzer örnekler gösteriyor ki bir şeyi önceden bilmek o şeyi bizzat zorla yaptırdığın anlamına gelmiyor.Esasen bilim ve cebretmek apayrı şeylerdir. Yani birşeyi zorla cebren yaptırmadan da o işin failinin ne yapacağı Allah tarafından önceden bilinebilir.
  15. Sevgili yamyam seni daha önceki bazı yazılarından ateist olarak tanıyordum.Ancak bu konudaki yazında islama dahası hiç bir dine inanmayan birisi olarak insanın özgür iradesi olmadığına İslamın kaynaklarını delil olarak göstermenize şaşırdım doğrusu.Daha sonra duyduğum şaşkınlık delil olarak gösterdiğin İslami kaynakları Hz. Muhammed'in uydurması şeklinde değerlendirdiğinde bir kat daha arttı. Ateist olduğunu söyleyen birisinin Kuran-ı Kerimi Hz. Muhammedin uydurduğunu söylemesi beni fazlaca şaşırtmaz.Ama herhangi bir konuda delil olarak İslami kaynakları düşüncelerine kanıt olarak göstermesi ziyadesiyle şaşırtır. Bu konuda sizden eğer varsa ki olduğunu zannetmiyorum çünkü içinde Allah geçen bir konu ,kanıt olarak ateist kaynakları göstermeni arzu ediyorum.Yok eğer söylediğin gibi İslami kaynakları referans alarak insanın özgür iradesi yoktur düşüncesine sahip isen ateizmden teizme geçişini (özgür irade konusunda anlaşamasak dahi ) yani İslam ile müşerref oluşunu tebrik etmek istiyorum.Hayır benim inancım yoktu hala da yok ben islam inancına göre olayı anlatmaya çalışıyorum diyorsan ateist birinin bir konunun açıklığa kavuşmasında dini referanslara sarılmasını yadırgıyorum doğrusu.Dahası ateizmin kader Allah'ın cebri ile mi yoksa insanın özgür iradesi ile mi oluyor diye bir sorunu olduğunu da zannetmiyorum.Ayrıca Ateizme göre Allah yok ise insanların fiillerini olmayan bir varlığın nasıl belirlediği konusunda bizleri bilgilendirmeni de beklerim. Sevgili Kürşat; ben bunları kitapta genişçe açıkladım bu isnad olayıdır esasen kuranda çokvardır bu. ancak bunu bilmeyen insanın kafsı karışıyor. aslında basitir şöyle: bakın bu ayetlerde fiiller kullara isnad ediliyor. aslında kurana göre insanların fiillerini allah yaratır. ancak burada kulun bu eylemi yaptığının söylenmesi de yanlış olmaz. mesela şu anda klavyede yazma işini allah varediyor. ancak bu olaya ben yazadım da denebilir ve bu söylem benim hür olduğum anlamına gelmez. kuranda böyle ayet çoktur. bunu daha iyi anlamanız için benim daha evvelden yaptığım şu araştırmaya bakınız. -- İsnad prensibi ile alakalı daha evvel detaylı bilgi verdik. Aşağıda vereceğim ayetleri, sırayla okuyun ve işlerin bazen Allah’a, bazen kullara isnad edildiğini göreceksiniz. Bu konu çok ince olup, en az bilinen hususlardandır. Çoğu kişi bu mevzuyu bilmediği için kaderi inkar eder. demişsin.Bu yazında kısmen doğruları yakaladığını müşahede ediyorum.Doğrudur Kuran-ı Kerim'de işler bazen Allah' a bazen kullara isnad edilir.Bu konuda pek çok ayet var.Dediğin gibi Allaha isnad edilen işlerde var.Bunu da inkar edemeyiz.Gördüğün gibi kula da isnad var.Ancak sen yazılarında hep bu kısmı görmezden gelerek insanın özgür iradesi olmadığını , sürekli insanları Allahın zorla bir yöne doğru cebrettiğini ispat etmeye çalışıyorsun. Bence her iki istikametteki yani hem Allah'a isnad edilen hemde kula isnad edilen ayetler incelenerek bu mekanizmanın araştırılması yoluna gidilmesi (ki bunu başaramayabiliriz de) bizi doğru cavaba daha çok yaklaştırır.Ama bu cevabın içinde hiçbir şekilde kulun özgür iradesi olmadığı ibaresi yeralmaz ve yine bu cevabın içinde Allah'ın adaletsiz ve/veya zalim gaddar olduğu ibaresi hiçbir şekilde yeralmaz.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.