Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ...


Maver

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 90
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

  • 2 hafta sonra...
sen demek istediğimi anlamadın demek istediğim allah bizim küfür edmememizi yalan sölememezi zina , içki vsvs diyor öyle hareketler yapıncada bazı insanlar bu ne biçim müslüman vsvs allahı reddedmiş olan günah bilmez rahat dawranır

Allahı reddetmiş olmak özgürlüktür diyorsunuz bir şeyi reddetmek için önce onun size sunulmuş olması lazımdır size sunulmayan bir şeyi reddedemezsiniz bu durumda Allah inancı size yine Allah tarafından sunlmuştur sizde bunu gördüğüm kadarıyla reddetmişsiniz...inanmayan biri olduğunuz için Allah inancı bana Allah tarafından değil toplum tarafından sunuldu falan diyebilirsiniz onun için ben sunulma olayının bu dünyada gerçekleşmediğini hatırlatmak isterim zaten bu reddetmede Allahın varlığını reddetme değildir onun hakimiyetini emrini reddetmedirki buna bağlı olarak kaderiniz inançsızlık olarak yazılmıştır...bu durumda kendini sadece özgür sanırsınız bu dünyada ama aslında bi özgürlük varsa oda Allahın hakimiyetini kabul edip etmeme özgürlüğüdür onuda zaten kullanmışsınız bu dünyada özgürlük diye tabir edilen her şey sınırlıdır ve sınırlı birşey özgür olamaz böyle sanmanızda zaten ölüm anınıza kadar sürecektir her şeyi anlayacaksınız..

eğer gerçekten özgürlüğü yaşamak istiyorsanız size derim ki neyfisiniz ve şeytanın vesvesesinden kurtulunun Allaha iman edin emirlerine ve yasaklarına uyun şuanda sizi yönlendiren şey nefsiniz ve şeytandır ama siz ona akıl demekte ısrar ediyorsunuz bende buna nefsimin ve şeytanın esaretinden kurtulan ruhuma bana yaptırdıklarına akıl diyorum... bu söylediklerimin sizin bi anlam ifade etmeyeceğini düşündüğüm halde bunları yazıyorum yazmamış olsaydım nefsime uymuş olacaktım yazdım çünki doğru bildiğimi yapıyorum emredilenin doğru olduğunu biliyorum inanıyorum ve burda özgür olan biri varsa o benim diyorum aksi halde özgür olmasaydım nefsime uysaydım inanmayan birine birşey anlatmaya çalışmazdım ona doğruyu göstermeye çalışmazdım kendime bu iyi davranışı yapma fırsatı vermiş olmazdım... saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...
DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

ben de ateistim fakat sen çok somut ve basit düşünüyorsun biraz soyut düşüncelerle yaklaş olaya. doğru yoldasın dostum güven bana!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Bakın arkadaşlar diğer topiclerde de bunu belirttim ;

Eğer Allah var ise "O"na inanmayanların kaybedeceği çok şey var . Fakat eğer "O" yok ise bizim ("O"nun var olduğuna inananların) kaybedeceğimiz bir şey yok !!!

Ya varsa! Ben kendimi garantiye alayım da... E pes doğrusu!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

arkadaslar benim eskiden ateist olupta muslumanlıgı secen arkadaslarım var. bakara suresinin ilk 40 ayetini okuyupta muslumanlıgı secenleri de bilirim. onlar dinimizi kotulemek için okumamıslardı. bazı insanlar gibi 99 kapı acık bu 1 kapı nie kapalı diipte o kapının açılması için kendilerini harcamamıslar.

eminim ki sizde farkındasınız.

 

hatemallahu kulubihim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 1 ay sonra...
Bakın arkadaşlar diğer topiclerde de bunu belirttim ;

Eğer Allah var ise "O"na inanmayanların kaybedeceği çok şey var . Fakat eğer "O" yok ise bizim ("O"nun var olduğuna inananların) kaybedeceğimiz bir şey yok !!!

 

 

Yazın için çok teşekkür ederim MehmetAli,

 

İşte din budur, "**** ya varsa, nolur nolmaz sakata gelmeyelim" gibi çocukça bir mantıkla zorla inandırır insan kendini..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

 

demek ki sen ateist(!) değilsin.tanrının olduğunu kabul etmek istemeyen bir insansın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kıyamet gününde tüm hristiyan,yahudi ve ateistler cehenneme gidecektir.Seni Islam'a davet ediyorum.Doğru yola gel.*********.Ama yok gelmem diyosan size bir lafım var.

 

Kafirler istemese de,Allah nurunu tamamlayacaktır.

 

NOT:Nostradamus un en son kehanetini araştırın

Budistler, hindular ve diğerleri nereye gidecekler? Doğru yolun doğru yol olduğunu kim söylüyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çünkü dinler yalan, tanrı da yok. Küçükken dedem beni korkutmaya çalışırdı Allah kızar falan diye. görmediğim bilmediğim bişeyle korkutması saçma geliyodu. Hem bu Allah kızabiliyosa, dedemde bana kızabiliyodu? Hem dedem dövebiliyoduda yani ölmemi beklemiyodu. Bide Allah çok acımasız, ben abimin parasını çalıp şeker almıştım, dedem kızmıştı ama sonra abime para verdi beni de affetti. Dedem merhametli ama Allah merhametli değil, öteki taraf affetmedikçe kendisi karışmıyo. Ya öteki taraf hırslıysa, affetme hasletinden mahrumsa? Sen hem yarat hemde çatır çatır yak, olmadık işkence et. Baba çocuğuna kıyamıyo, sanatçı yaptığı eserin hırpalanmasına kıyamıyo, ama Allah çatır çatır yakıyo. Dedeme -Allah niye bu kadar kötü kalpli demiştim şamarı yemiştim, iyiki atmış o şamarı yoksa bugün hala hayal peşinde koşardım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

 

Yaşlanmaya,ölüme dur diyecek kadar özgür müsün?Ben şu gün, şu saatte,şu şekilde öleceğim diyecek kadar özgür müsün?

 

İstediğini düşünmekte ve de seçmekte özgürsün ama her istediğini yapmak da değil diye düşünüyorum...

 

Özgürlüğün tadını çıkar ölene kadar...

 

Ya varsa! Ben kendimi garantiye alayım da... E pes doğrusu!

 

Sen de kendini garantiye alabilirsin...

 

Çünkü dinler yalan, tanrı da yok. Küçükken dedem beni korkutmaya çalışırdı Allah kızar falan diye. görmediğim bilmediğim bişeyle korkutması saçma geliyodu. Hem bu Allah kızabiliyosa, dedemde bana kızabiliyodu? Hem dedem dövebiliyoduda yani ölmemi beklemiyodu. Bide Allah çok acımasız, ben abimin parasını çalıp şeker almıştım, dedem kızmıştı ama sonra abime para verdi beni de affetti. Dedem merhametli ama Allah merhametli değil, öteki taraf affetmedikçe kendisi karışmıyo. Ya öteki taraf hırslıysa, affetme hasletinden mahrumsa? Sen hem yarat hemde çatır çatır yak, olmadık işkence et. Baba çocuğuna kıyamıyo, sanatçı yaptığı eserin hırpalanmasına kıyamıyo, ama Allah çatır çatır yakıyo. Dedeme -Allah niye bu kadar kötü kalpli demiştim şamarı yemiştim, iyiki atmış o şamarı yoksa bugün hala hayal peşinde koşardım.

 

Bulduğunuz gerçeğin gerçek olduğunu hangi gerçekle idrak ettiniz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
DİNSİZİM VE TANRISIZIM ÇÜNKÜ

 

Tutsaklığı din gibi içselleştiren çok az şey vardır. Devlet denilen kutsallaştırılmış suç birlikteliği bile din kadar güçlü, acımasız ve yok edici değildir. Doğayı ve insanı küçük görmektir Tanrıyı yaratmış olmak.

Kurulmuş düzende düzüleni avutmaktır "ilahi adalet".

Yaşadığı dünyadan nefret ederek daha iyisini arzulamanın, düşlemenin vahim sonucudur "cennet". Korkutmanın, sindirmenin en kolay yoludur "cehennem".

Ama bütün bunların ötesinde tanrının olup olmaması sorunu da bir düşünebilme işidir. Tanrı konusunda aldatıcı olan soru bu evren, dünya nasıl oluştu, biçimde gelişir. Oysa sorulması gereken soru "tanrı neden vardır", biçiminde olmalıdır. Ama toplumsallaşma süreci dayatmalarla doludur ve tanrı, din korkularla sürekli giydirilmektedir.

 

Bir tanrının olabilme olasılığının bile saçma olduğu konusunda varılan sonuç reddetmek için yeterli olsa da, bunu diğerlerine anlatırken salt ispatlama üzerinde de durulmamalı aslında, çünkü yaşadığımız dünyanın nasıl bir keyif için oluşturulmuş olabileceği de sorgulanmalıdır. "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi" gibi bir anlayışın kofluğu tartışılmalıdır.

Ben birçok inanmayanın tersine inanlarla tanrının varlığı konusunda tartışıyorum ve bunu gereksiz bir polemik olarak da görmüyorum, "Ya varsa", diyenlere "Olsa bile öyle bir varlığın egemenliğini reddediyorum, çünkü ben özgür olmayı seçiyorum", diyorum!

 

Sevgili maver ;

 

Tutsaklık ve Din kelimesini aynı cümle içerisinde ve eşdeğer manalar da kullanabilmiş olman adına ve buna cevaben derim ki;

 

öncelikle herkes bilir ve kabul eder ki din insana bir takım sorumluluk, mesuliyet, mecburiyet, belki hatta meşakkat ler getirir.

bu gerçek ten yola çıkarak, Ben de derim ki;

 

inanan insanlar; zorluklar, kısıtlamalar, ve mecburiyetler konseptli bir dünya yı, tam olarak şunun için tercih ederler ;

 

Bir misal ve bir darb ı mesel ile bu çelişkili konunun ispatını (gören göz, anlayan akıl ve hür olan vicdan sahiplerine) ilan ediyorum ;

 

iki adam düşünün bir seyahate bir yolculuğa çıkmışlar, ikiside dost ve arkadaş,

bunlar önceleri her konuda hem fikir olarak birlikte yürür ve seyir ederler, lakin bu durum bulundukları caddenin ikiye ayrılıp,

kendilerini, sağ ve/veya sol istikametteki iki ayrı yoldan oluşmuş bir yol ayrımına gelmeleri ile son bulur.

 

ikiside kendi akıl ve duygu ları ile bir tercih yapmak zorundadır ve öyle de yaparlar.

Gayet mağrur,

ve aklına güvenen,

ve kendine yine kendini örnek alan,

ve gayet derece de ilme irfan a ehemmiyet verdiğini her fırsatta dile getiren,

diğerine ''sen hiç bir mesele için düşünme, ben ikimiz için de düşünüyorum, sen beni takip etsen bile sana yeter'' diyebilecek kadar özgüven sahibi

olan ikinci arkadaş yoların ikisini de inceleyip, araştırmasını titizlikle tamamladıktan sonra dedi ki;

 

sağdaki yol da daha girişte sıkıntılar başlıyor;

gişeler var sana bir belge yada sicil kaydı vermek için uğraştırıyorlar,

hem onu geçsen polisler yada jandarmalara benzer adamlar var düzenli olarak kontrol etmek ister seni durdururlar,

hem onu da bırak, heryerde yanıp sönen ışıklar, seni uyaran levhalar, yazılar var,

hadi diyelim ki bunlar da dert değil desen, şimdiye kadar anlattıklarımı yapmayana, kaideler uymayanlara ceza bile var,

 

Soldaki yola gelince;

Orada bunların hiçbirisi yok, hem zaten gerek de yok, benim kendi aklım fikrim var,

ne me lazım benim,

kurallar, kaideler, türlü tertip ve düzenlemeler, organizasyonlar,

bunlara ihtiyaç dumam, rahatıma bakarım kimse ye de üç kuruş hesap vermem, der.

 

Mütevazı olan,

yalnız kendi aklı ve zekasına değil bunlar ile beraber diğer ''Uyarıcı'' ları da dikkate alan,

sorumluluk tan kaçmayan, birinci arkadaş dediki;

 

arkadaşım ben sana rağmen sağ yolu seçiyorum der,

diğer mağrur akadaşı da; küstah, beni dinlememekle sen kendine edeceksin (kendin kaşındın) der ve yolları ayrılır.

 

sağ yola giden adam;

gerçekten diğerinin sözlerinin doğru olduğunu görür, bakar ki türlü tertibatlar düzenlemeler var,

riayet etme mecburiyeti bulunan kaideler var, devam eder.

Ve yolculuğunda tanık olduğu binlerce numuneler, hadiseler ile anlar ki,

Bunların hepsi bana önceleri ağır gelmekle beraber meğer;

benim,

Güven ve emniyetim için,

Sağlık ve sıhhatim için,

Tedbir ve telkin im için,

Değer ve kıymetim için,

vardır. Hem, ancak ve ancak, bunlar uygulamacı olanın yani düzeni sağlayanın değil, bilakis benim kendi mefaatim içindir.

o kanunları koyan ve uygulayan Zat a teşekkürü bir borç bilir, (ELHAMDÜLİLLAHİ ALA KÜLLİ HAL) der ve yoluna devam eder...

 

Gelelim diğer mağrur arkadaşa;

bir müddet tasasız gider, ama sonunda tanık olur, ve görür ki;

heryerde başı bozukluklar,

kural kaide tanımaz kişilerin sebep olduğu yada bizzat işlediği kazalar,

her taraf ta kazalar ve içlerinden yükselen feryadlar,

asfalt üzerinde kala kalmış cesetler, ve bunların başına üşüşmüş leş yiyen vahşi canlılar,

hiçbir kanunla kendini sınırlandırmak istemeyen,

ve hiçbir düzen ile münasebeti mümkün olmayan, insanlardan kurulu,

ve çivisi çıkmış denmeyi hakkeden bir yol dur burası.

 

Eyvah der ve anlar ki,

 

meğer; o tertip ve düzen,

aslında; o kontrol memurlarının tümü,

hakikatte; o uyarıcı, ikaz ve işaretlerin yekünü

gerçekte; o taşımaya ve bulundurmaya mecbur edilen yardım çantası dahi

o mağrur yolcunun, kendi hayr ı, kendi menfaati için varmış.

ve o düzenin Sahib i onu hem pek sever, hem de korur olduğunu anlar.

 

[ Vakit geç de olsa imdat ister ise, medet umar ise yardım gelir, kurallı ve emniyetli olan o sağ yola konulur.

 

yok eğer küfrü-inadi ile ben bilirim, hepsinin üstesinden kendim gelirim, kimseye de ihtiyaç duymam der ise;

 

o zaman, o nun hak edeceği bir son için, arkasından acıma ve şefkat ile bakmak dahi bizim için haddimiz aşmak manasını taşır, layık değildir. ]

 

Şimdi; Akıl, Fikir, Vicdan, ve Şuur sahibi olan, kim çıkıp bunu reddedebilir, bu reddini de kendi aklı ile ispat edebilir.

 

(yalnızca; ''ben böyle derin mevzulardan anlamam, hiç bunlarla uğraşmam, ancak kendi rahatıma keyfime bakarım'' denebilir, ve denecektir)

 

Saygılarımla. kusurları ile müsamma, ve Dualarınıza pek ziyade muhtaç kardeşiniz,

Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

peki maver bakalım ne kadar özgürmüşsün, söyle hele; sen ne kadar hasta olmamaya özgürsün, ya da mesela bugün yemek yeme hatta 2 ay yemek hiç yeme özgür ol ne işin var hergün o kadar uğraş çaba açlığını gidermeye çalış, olacak işmi yemek yemeyi aradan çıkar, çıkarabilirmisin, özgürlüğüne bir engel değilmi bu? veyahut su içme ikide bir bardak arayıp çeşmeye giderek zora sokma kendini, özgür ol, sudan vazgeç, su içmemeyecek kadar özgür olamıyormusun? kışın giyinme, ısınma bırak kendi haline çırılçıplak ol üşüme, hasta olma, üşümeyecek kadar özgür değilmisin yoksa, ölme arkadaş ölme, ölmede girme toprağın altına, onadamı özgür değilsin? eee ne kaldı sana hani özgürlüğün nerede kaldı? yoksa sen hakikatte özgür değilmisin? evet evet bence sen özgür değilsin..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çünkü dinler yalan, tanrı da yok. Küçükken dedem beni korkutmaya çalışırdı Allah kızar falan diye. görmediğim bilmediğim bişeyle korkutması saçma geliyodu. Hem bu Allah kızabiliyosa, dedemde bana kızabiliyodu? Hem dedem dövebiliyoduda yani ölmemi beklemiyodu. Bide Allah çok acımasız, ben abimin parasını çalıp şeker almıştım, dedem kızmıştı ama sonra abime para verdi beni de affetti. Dedem merhametli ama Allah merhametli değil, öteki taraf affetmedikçe kendisi karışmıyo. Ya öteki taraf hırslıysa, affetme hasletinden mahrumsa? Sen hem yarat hemde çatır çatır yak, olmadık işkence et. Baba çocuğuna kıyamıyo, sanatçı yaptığı eserin hırpalanmasına kıyamıyo, ama Allah çatır çatır yakıyo. Dedeme -Allah niye bu kadar kötü kalpli demiştim şamarı yemiştim, iyiki atmış o şamarı yoksa bugün hala hayal peşinde koşardım.

sayin sinek vale,asagidaki ayetleri oku gerci , ne ayetlere, ne peygamberlere, Nede Allaha inanmiyorusun, ama kurani okudugun zaman, Allahin kimlere merhamet edecegini, kimlere merhamet etmeyecegini goreceginden emin olabilirsin.

 

En’âm 12

(Onlara) Göklerde ve yerde olanlar kimindir? diye sor. "Allah'ındır" de. O, merhamet etmeyi kendi zatına farz kıldı. Sizi, varlığında şüphe olmayan kıyamet gününde elbette toplayacaktır. Kendilerini ziyana sokanlar var ya işte onlar inanmazlar.En’âm 54

Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: Selam size! Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdı. Gerçek şu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. En’âm 155

İşte bu (Kur'an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin.saygilarimla.

Evren.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.