Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Mevlana 'dan Sözler


kaan_bebeto

Önerilen İletiler

..

Dôstlar sûretten oldukta güzer
Gülşen-ender-gülşen ü cennet-makar

Sûretin evvel ki sen itdin şikest
Virdi kesr-i sûret-i sana dest

Sonra her sûretden oldukta berî
Çün Alî kıl kam'ı bâb-ı Hayber'i

**


Dostlar, sûretten geçince
Gül bahçesi içinde; gül bahçesi cennet olur.

Önce sen sûretini kırıp-parçaladın mı,
her şeyin sûretini kırmayı elde edersin.

Sonra sûretlerden kurtulunca
Alî gibi Hayber'in söküp-koparırsın.



Mevlânâ - Mesnevî
3. Cilt

**

Sûret: Copy: Clone: Ayn:
Çoğaltmak; Kopyasını/Benzerini Çıkartmak;
Kopya; Örnek; Model; Benzer; Tekrar Yinelenme;
Simulation; Mimic:
Eşeysiz kişi çoğaltmak; Üretmek etc.

 

http://www.turkish-media.com/forum/blog/63/entry-7106-paul-valerynin-protestosu/

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Sabr hep şöyle der: ''O'nunla birleşme müjdesi getiririm.''
Şükr ise hep şöyle der: ''O'ndan gelen tüm hazinenin sahibiyim!''

Mevlana Celaleddin Rumi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

Lât ve Uzza

Gerçeği bilen, bu yolu tanıyan her aziz can bilir ki,
Başına ne gelirse gelsin hep O'ndan gelmektedir.
O'nun takdir tezgahından çıkmaktadır.

Dünyadan ve hadiselerden niçin şikayet ediyor
ve dünyayı suçluyorsun?
Bu dünya kendi dönmesinden sorumlu değildir.  


** **

o aziz canlar.. o erenler bilirler ki;
her-şeyi o yaratır o yönetir;
Ve her hüküm sadece o'ndan gelir.

şu biraraya toplanmış boyut üzeri boyut gökler,
şu yıldızlar ile döşenmiş uzak-korkulu-memnu'
ve yokluğa ait ademî gökler..
tamamı muhayyelât!

acemi, çıkarcı ve meraklı efra';
o kuruntulu ve vesveseli kişi bilmez ki;
hayâl ekranında tüm gördükleri uzza!

ve bilmez ki; derin arzu ve sevdalı meyl ile
kâinat âyinesinin sunduğu görüntülere
ve te'sir dalgalarına tedbirsiz kapılacak olursa,
ve dahi kendi mevhum bedenini ulularsa,
aklı başından gider ve zikri unutur ve
o'nun yolundan sapıverir..

Mevlânâ

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

Hareketli+Dini+Resimler+%287%29.gif

 

Kulluk, fikir ve manâ'dan ibaret olsaydı,
bize oruç ve namaz lüzumlu olmazdı.

Bağlılık ve muhabbetten eser olsun diye
dostlar birbirlerine hediyeler verirler;
onları anarken güzel sözler söylerler.

O hediyeler/sözler, bağlılığın ve muhabbetin
şahitleridir.
Yani o sözlerde var olan samimiyyet ve
birliktelik bir sırr'dır/gizlidir.

O hediyeler, görünmez âlemde/gönülde
meydana gelen muhabbetin,
bilinçte biçimlenmiş örnekleri/bulgularıdır.

Bu örneklere bakan bazen doğruyu görür,
bazen göremez.
Bazen şaraptan sarhoş olur, kimi zaman
ayrandan/uyku hali/ecstasy.

Ayran içenin aklı başından gider;
Mahmur-sun/"Sen O'ndan çok uzaksın.."
diyene kızar da çılgına döner.

O riyâ/rûya/dalınç sahibi;

oruç tutup, namaz kılıp;
kendisini hüda adamı diye gösterir;
"doğruyu ancak ben söyler ve gösteririm!"
der.

Gönülde gizli olanı bildirme bakımından,
bilinçte işler başka başkadır.

Yâ Rabbî!
Bana, temyiz/ayırd etme/basiret ihsan et ki,
doğru ile yanlış nedir göreyim/bileyim..

Mevlânâ
Mesnevî
1. Cild: 2725-2733

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Dalındaki dikenlere sabredip hâline râzı olması, gülü çiçeklerin şâhı kıldı."

 

djy0.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

Âşık:

"Tanrı hakkı için bu dikenden kurtulur,  

  gül bahçesine kavuşursam
  bu sebepten bülbül gibi feryat ederim.."


dedi..

     
Bu ne şaşılacak şey!
bu ne bülbüldür ki ağzını açınca,
dikeni de gül bahçesiyle beraber yutar,

ikisini de bir görür!

Bu bülbül değil, ateş canavarı!
O'nun aşkıyla bütün kötü şeyler,

kendisine hoş gelmekte!

Gül'e âşık,
halbuki esasen kendisi gül,
kendisine âşık,
kendi aşkını aramakta!

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

Olmasın ser-leşker illâ merd-i pîr.
Lîk pîr-i sin değil, pîr-i habîr.

 

**
Pîr kişiden başka bir üstad olmasın.
Ama bu, yaş bakımından pîrlik,
ihtiyarlık değil;
ariflik yönünden pîrlik.

O karanlığa tapan kişi,
pîr'e elini verdiği zaman
aydınlığı görür.

Teslim olmanın şartı ise,
işi uzatmamaktır.
Sapıklık içinde/isyan ederek
koşuşup durmanın
hiç bir faydası yoktur.

Bundan böyle ben;
esîr yolu istemem.
Ya'ni ben; Pîr isterim, Pîr, Pîr!

Pîr, göğün merdivenidir.
Ok, yayın lûtfuyla havalanır.

6: 4155-4159

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ASTRONOT  NİYAZİ

YAHUT  UZAY  ÇAĞINDA  AŞK

 

Sana  karşı  içimde  öyle  bir  sevgi  var  ki ;

Güneş  bile  küçücük  kalır  sevgimin  yanında .

Senin  için  ne  yapsam  çok  görünmüyor  gözüme :

Doğrusu , Dünya  sana  az  gelir .

Bırak , sana  ayı  indireyim .

Emret , önüne  sereyim  Yıldızları .

Dile , Samanyolu ’ nda  dolaşalım .

Venüs ’ te  bir  kahvaltıya

Merkür ’ de  bir   öğle  yemeğine  ne  buyrulur ?

Jüpiter ’ in , Satürn ’ ün , Neptün ’ ün  de  hatırları  kalmasın .

Gel  bir  akşam  kafaları  Üranüs ’ de  çekelim .

Ya  Kutup  Yıldızı , Çoban  Yıldızı , ya  öteki  Yıldızlar ?

Ya  Küçük  Ayı , ya  Büyük  Ayı  ve  bilumum  ayılar . . .

DURDURUN  DÜNYAYI  İNECEK  VAR ! . . .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ADAM  GİBİ  SEVMELİ

 

Neyine  gerek ; âlemin  üç  keçisi , beş  ineği ,

İnsan  biraz  elindekiyle  yetinmeli .

Sana  ne ; filânın  güzelmiş  karısı ,

           Oğluysa  yakışıklı .

Kiminin  katı  varmış ; yanında  atı  ve  yatı ,

İnsan  biraz  kanaatkâr  olmalı .       

Bırak  kimi  hep  düşeş  atsın ,

           Kimi  daima  hepyek .

Yaradan  nasılsa  verir ;

           Sen  çalış , durma  tek .

İnsan  biraz  gayret  etmeli .

Varsın ; kimi , yazı  Uludağ’da ,

           Kışı  Karaipler’de  geçirsin .

Kimi  gökdelende  otursun , kimi  kulübede .

Kimi  restoranlarda  karın  doyursun ;

           Balık , havyar , şiş  ve  ızgara , yanında  şarapla . . .

Kimi  gecekondularda  soğan - ekmek  yesin ,

           O  da  bulursa . . .                                                                                                                                            

Kimi  içkiyle , kumarla  vaktini  geçirsin ,

Kimi  namazla , niyazla .

Kiminin  dolsun  dolabında  kat  kat  elbise  ,

Kimine  olsun  bir  hırka  fazla .

Kimi  Allah’ın  adını  anmasın , sıkıntıya  düşmedikçe ,

Kimi  Sırat’ı  aklına  getirmesin  dar  yollardan   geçmedikçe .

 

Oysa  insan ;

           Biraz  bu  dünya ,

           Çokça  da  ahiret  için  yaşamalı .

Ve  insan ,

Bu  dünyanın :

           Taşını – toprağını ,

           Ağacını – otunu ,

           Çiçeğini – böceğini ,

           Hayvanını – kuşunu ,

Adam  gibi  sevmeli .

İnsan  biraz  da  haddini  bilmeli .  

 

Oysa  insan ;

           Biraz  bu  dünya ,

           Çokça  da  ahiret  için  yaşamalı .

Ve  insan ,

Bu  dünyanın :

           Taşını – toprağını ,

           Ağacını – otunu ,

           Çiçeğini – böceğini ,

           Hayvanını – kuşunu ,

Adam  gibi  sevmeli .

İnsan  biraz  da  haddini  bilmeli .                         

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

Fârigu'l-kalb ol mutî-i ısba'ayn
Kim mey-i lâ-eyn ile mest oldu eyn


çeviri:

İçini boşalt,
Hakk'ın iki parmağı arasında mutî' ol!
Bütün âlem, yokluk âlemi'nin
şarabı ile mest olmuştur.



kişisel çeviri:

değiş! diyen iç sesini dinle ve ona peki de!
o vakit gönül ile bağlantı kolayca kurulur

ve zaman-dışı görünmeyen âlem'e girince
akıl da gider orada sığınacak bi yer bulur

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

kalbde bir zerre nûr-ı ma'rifet
yüz muarriften olur âlî-sıfat

gûşu mevkuuf-ı muarrif eylemek
oldu âsâr-ı hicâb u zann u şek


**
kalbdeki bir zerre ma'rifet nûru
yüz muarriften daha iyidir

kulağı muarrife tutmak, gaflet,
zan ve şübhe eseridir

kim ma'rifet ile kelimeleri bozmadan
okuyabilirse
onun gözüne her şey aslıyla apaçık
görünür

ve onun özü artık tevâtür ile yetinmez
çünki her şeyin gerçeğini keşfetmiştir


**

Muarrif:
Anlatıcı, Tecüman,
Cami ve tekkelerde isimler/nesneler/
şahıslar ya da figürler üzerinden üzerinden
tarifler yapan; tarih ve harita'ya kıymet
yükleyen derviş, müezzin ve imamlar.

Tevatür:
Kişinin kendi paradigması üzerinden ve
o boyutta kendin arif ilân ederek,
ve nesneleri göz önüne alarak ve ayrıca
o güne kadar yapılmış tariflerden nakiller
yaparak; geleneklere, an'anelere dayan
söylencesi.

 

..
 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

"Nigâr-ı hûb-o şekker-bâr cûnest
 Çerağ-ı dîde vu dîdâr çûnest"



Şekerler yağdıran o eşsiz güzel nicedir;
gözün, yüzün ışığı ne haldedir?

Nasıldır o gammaz bakış acaba;
ne âlemdedir o düzenbaz saçlar acaba?

Nasıldır o güzellik pazarının meşhuru;
ne haldedir o gül bahçesinin parlaklığı?

Gönlüm, sevgi yüzünden yaslara batmış, oturmuş;
sevgilinin gönlünde bize karşı bir sevgi var mı acaba?

Lûtfundan sevgilim dedi bana;
acaba o sevgili, sevgilisiz  ne halde?

Görünüşte kullarını okşamada, hatırlarını almada;
acaba iç yüzde bu kulla nicedir?

İlk görüşte can bağışladı bana;
bağışta ne halde, hemen anladım.

O lûtfu iki kere yaparsa tekrarlayışta da
ne halde olduğunu, nasıl davrandığını anlarım.

O atlaslar giyinen siyah saçları, atlasa benzeyen
yanaklarının çevresinde nasıldır acaba?

Âşıklar hekimine bir daha sorun,
o hasta nerkis gözler nasıldır ki?

Acaba o Tatar nâfesi ne halde;
acaba o eşsiz Bulgar güzeli ne âlemde?

Acaba o gerçeğe ulaşma çizgisinin değirmisinde
yüzlerce pergel kıran güzel ne halde?

Ben zîr perdesinden ağlayıp durmadayım;
bir günceğiz olsun, o ağlayan ne halde diye sormaz.

Gönlüm, hırsızlama ona bakıyor; oysa beni çalmada;
acaba o, hırsızı sıkıştıran hırsız ne âlemde?

A dost! Seninle mağara dostuyum ben, bir kerecik,
nasıl yermiş şu mağara diye başını uzat da bak!

Seni bir göreyim de canımı feda' edeyim;
halka da görüş nasıl olurmuş, göstereyim.

Sözüme son yok; fakat söyleyiş ne şekil olurmuş,
onu gösterdim ancak.



mevlânâ
divan XXII
A. Gölpınarlı çevirisi

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

bu gün "bahar" a takıldım..

neden bilemem..

belki;

arsız namussuz bi istiğrak halidir..

kim bilebilir?blush.gif

 

 

**

 

Pek acayip bir şey bu:
Güz mevsiminde olduğumuz halde
birdenbire güneş koç burcuna girdi baktım.
Baktım birden bire ilkbahar oldu.
Birdenbire kaynadı kanım.
Nerdeyse hani
bulanıp kanıma
bir deve gibi köpürecek,
bir deve gibi oynamaya başlayacağım.


Bir uzaklaşıp bir yakınlaşması kan dalgalarının.
Kendisinden geçmiş insanla dolu bir ova.
Ölümsüz gözle görülmez bir içki âlemi.

Baktım birdenbire canlandı ölü.
İhtiyarlar baktım genç oluverdi.
Baktım bakırlar kesildi som altın.
Daha iyisi geldi yerine,
daha güzeli geldi baktım,
şehrimizden ayrılanın.

İçki, eğlence, tad sarmış şehrimizi.
Elinde bir kadeh var her sarhoşun.
Kimi doymuş, rahat, kendinde,
İçkiye doğru koşmakta kimi.
Gürül gürül süt ırmağı bir yanda,
bir yanda gürül gürül bal nehri.

Pek acayip bir şey bu:
Bir şehirde padişah bir tane olurdu.
Gökyüzünde Ay bir tane.
Bu şehir padişahlarla dolu,
gökyüzü aylarla, zuhallerle.

Sen haydi koş var git hekimlere,
orda işiniz yok de sizin.
Orda ne dermansızlık, ne dert var,de.
Orda ne gam, ne kasvet var, de.
Orda ne kadı, ne vali.
Ne bey, ne beyin vergicisi.

Davalar, düşmanlıklar, kavgalar zaten
denizlerin üzerinde hiç bir zaman yürüyemedi..

 

MEVLÂNÂ

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

gönül iniltisi, aşkın şahididir
gönül hastalığından beter bir hastalık yoktur

aşk, bütün hastalıklardan ayrıdır
O, hak sırlarının usturlâbı oldu

aşk, her iki taraftan da yücedir
neticede O, âşıka rehber olur

aşkı, her ne şekilde açıklasam da
anlatsam da, onu tarifde dil dilsiz kalır

gerçi dil, tefsire âşinâdır
lâkin dilsiz aşk daha aydınlıkdır

kalem, gerçi her şeyi yazar ama
aşka gelince başı döner

aşkı anlamak için akl'a izin yoktur
O'nu yine aşk kendisi anlatır

güneşe delil, yine güneş oldu
sana ondan başka aydınlık bir yol yoktur

gerçi gölge onun nûrundan bir delilse de
can Tûru o parlak güneşten görülür

gölge de, masal gibi uyku getirici olur
fakat güneş, ayın yarılmasını tefsir eder

bu söz, batan güneşin sırrı olur
ebedî can güneşinin gurubu yoktur

gerçi gökteki güneş bir tanedir ama
onun benzerini tasvir etmek mümkündür

makbûl olan can güneşi ki
onun bir benzeri tasavvur dahi edilemez

ruh'u, cân'ı tasavvura imkân var mı?
ta ki şekiller, şekliyle hall olabilsin

 

MESNEVÎ - 1

MEVLÂNÂ

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

Gönlümüz, gönül yakanımız o olduktan sonra

gece ne oluyor bize, gündüz ne oluyor?

 

Güneş ha batmış, ha doğmuş;

canımıza can katan,

canımızı aydınlatıp duran güzelimiz yeter bize.

 

Anası ölene ağlayıp feryad etmeyi öğretme;

bize aşk öğreten,

iyiden-iyiye ustadır.

 

Dikme o hırkamızı;

yırt-gitsin;

hırka diken şeyh, yaramaz bize.

 

Herkes, düşmana üst olmayı ister;

o düşmanın güzelim yüzüdür üstünlüğümüz bizim.

 

Herkes, defineler elde edecek bir baht arar;

eziyetlere eziyetler katan aşk yeter bize.

 

mevlâna

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

..

 

Ârifâna câm-ı Hak nûşîdedir
Râzlar zâhir velî pûşîdedir

Her kime esrâr-ı kâr ola beyân
Beste vü memhûr olur anda dehan


""

Hak kadehinden içen âriflere
Sırlar zâhirdir ama onlar gizlerler.

Her kime işin sırrı öğretilirse
Onun ağzı bağlanıp mühürlenir.

Mesnevî-V

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkes normal insanlardır. Sıradan olan insanları kutsal göstermenin hilesi de işte budur. Yok sırları varmış kimse bilmezmiş, onlar da söyleyemezlermiş, bilmem neymiş, kerametleri varmış göstermezlermiş, gizlice birilerine gösterdikleri iddia edilir, efsaneler uydurulur. Bu "keramet gören masum köylü" ler, "ufo gören masum köylüler" gibi saf inanırlar veya bu efsanelerden nema sağlayan uyanıklardır.

 

Böyle yalanlardan oldum olası hiç bir zaman hoşlanmamışımdır. Yutturmaca saptama sanatını bilenler için bu iddialar sıradan yalanlarıdr. Saptanmaları da çok kolaydır. Hep aynı şeyleri iddia ederler. Berikininki uydurma, gerçek evliya işte filanca filan falan. Hepsi uydurmadır. Evliya diye bir şey olmadığı için gerçeği de, sahtesi de olmaz.

 

Basbayağı hayal gören psikolojik hasta kişiler evliya diye, bir sırra ermiş diye sunulur. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Herkes normal insanlardır. Sıradan olan insanları kutsal göstermenin hilesi de işte budur. Yok sırları varmış kimse bilmezmiş, onlar da söyleyemezlermiş, bilmem neymiş,

.

.

.

Basbayağı hayal gören psikolojik hasta kişiler evliya diye, bir sırra ermiş diye sunulur. 

FAKÜLTELERDE FELSEFECİLERDEN BAŞKA ATEİST KALMADI anlaşılan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.