Φ frozen Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 fantastik bir hikayeydive sahneler can alıcı sözlerse kızgın yağ gibi yakıcı hep acıttık birbirimizin canını acıtmayı hayal etmiştik ve aşkın tadı böyle çıkardı... bu aşkın diğer adımıydı? hala geçmiyor içimdeki öfke bir görsem seni, bir görsem bütün öfkemi çıkarabilsem senden... anla işte o kadar çok sevmişim bensiz ölümden bile kıskandım... bensiz ölüm ve sen ? nasıl olacak? bir tek nefesini duysam yeter gibiydi ama yetmiyor şimdi... yetmez... kalk ve gel hiç bir şey sorma ve söyleme unut bütün geçmişi unut gitsin sen varsın ben varım buradayım unut o ap tal kuralları, özgürlük öyle birşey ki o bir bedelle gelir ve bedelini ödeyeceğim yıktım tabularımı hayra yor! gördüğüm rüyaları korkma, korkmadım hiç yüzüme yüz sürmeden vazgeçmek yok kırıldı artık bütün demir perdeler affetmeyi öğrendim sende öğren ve gel Sardunyam çok güzel bir şiir bidenem..yüreğine sağlık Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 sağol bidenem bu senin için... başka bir bakmaydı o...! belki bakma bile değildi... bedenimi deldi... geçti... kaderin dikenli tellerine takıldı... kaldı! o sahneyi geri alamadım... seni koruyamadım... bizi koruyamadım... özgürlüğü seninle sevdim, senin için, bizim için sevdim... sensiz özgür değilim! beni senden alıp götüren eller gün gelecek seni bana getirecek... ve karşılayacağım, o bahçede seni. korkusuzum... benden aldığın o mendil artık gözyaşlarını silmez bırak düşsün artık sen geldin ne önemi var bak işte karşındayım bir ten kadar engel var biterse bitsin, son bir çığlık son bir nefes uçuşan ipek mendil işte geldin... başka ayrılık olmayacak... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 sağol bidenem bu senin için... başka bir bakmaydı o...! belki bakma bile değildi... bedenimi deldi... geçti... kaderin dikenli tellerine takıldı... kaldı! o sahneyi geri alamadım... seni koruyamadım... bizi koruyamadım... özgürlüğü seninle sevdim, senin için, bizim için sevdim... sensiz özgür değilim! beni senden alıp götüren eller gün gelecek seni bana getirecek... ve karşılayacağım, o bahçede seni. korkusuzum... benden aldığın o mendil artık gözyaşlarını silmez bırak düşsün artık sen geldin ne önemi var bak işte karşındayım bir ten kadar engel var biterse bitsin, son bir çığlık son bir nefes uçuşan ipek mendil işte geldin... başka ayrılık olmayacak... sağol bidenem çok güzel olmuş Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Allah bu ilhamiden razı olsun beni şair etti gitti... sende sağol bidenem beğendiysen ne ala sipariş üzerine şiir yazarım artık kısım... koşuyorum o ıssız sokakta koşuyorum buz gibi heryer elim ayağım yüzüm donuyorum, ama acıtmıyor canımı artık hiçbir şey... geri dönüp bakmak istiyorum her saniyesini hayatımın şeritlerce seyredebilseydim... hep aynı karede takılıp kalırdı aklım... mucizelere de, imkansıza da hiç inanmadım bir ölümdü önünde duramadığım Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sedelina Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 ... Çok özür dilerim... Kainatı Yaratan Rabbim, Ben taşıyamadım... Çok uğraştım, layık olmak için can attım... Ama olmadı, aşk veda etti... Ve gitti... Ya İlahi, Bilirim her aşk, senden nazar ederek gelir... Ve kulların arasında ziyan edilir... Ben pes ettim ya rabbi, Bir daha altından kalkamam, Bu vebalin... ben artık gönüllü olmayacağım... ne olur bana bir daha gelme... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2007 Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi Büyük bahçelerin küçük içinde Saksılardan birinde Gördüm de Uyurken uyandırılmış gibi Beni bir sardunya büyüttü belki. O ben ki Bir kadında bir çocuk hayaleti mi Bir çocukta bir kadın hayaleti mi Yalnızca bir hayalet mi yoksa. Ne peki Yere dökülen bir un sessizliği mi Göğe bırakılmış bir balon sessizliği mi İşini bitirmiş bir org tamircisinin Tuşlardan birine dokunacakkenki Dikkati ve tedirginliği mi. Bekler mi beni Her yanı, ama her yanı çocuklar gibi gülümseyen Bir sürü yaz gününün içinde Acaba bekler mi beni Uykularım, o sonsuz uykularım Yanmış bir limonluktaki - Ve limonlar ki her gün bir yaprak ayininde Sesini hiç eksiltmeyen - Ama bilmez miyim ben Bilmez miyim hiç Böyle sığ hayallerle oyalanmak yerine Kısacık bir zaman olmalıydı elimde Turfanda meyva gibi bir zaman Yollar yollar kateden tadı ve ekşiliği Geçerek erguvanların dönemecinden Leylakların dörtyol ağzından Yapıştırıncaya dek beni dudaklarına Acının dudaklarına ve geçmişin Bir yaban gülü yaprağı gibi beni Ama ne gezer. Korkmuyorum artık solmaktan Solmaktan ve solgunluktan Gelmişim nerelerden böyle Kurumuş bir dere yatağı gibi Ya da pek kurumamış da Baygın, hasta ya da cançekişen Çırparaktan yüzgeçlerimi dip sularında Ya da yer tahtaları, muşamba, örtük perdelerin kasvetini Yorgun düşerek taşımaktan Ve ne çıkar ayırmasam kendimi Suların büyük içkilere kavuştuğu koylardan. Koylardan Kapsayan o sevimsiz, o küçük aşkları da Eskiyen turunçlar gibi ilk rengini pek aratmayan Ayırmasam kendimi Diyorum ayırmasam Köhnemiş bir geminin -izine pek rastlanılmayan- İçindeki bir yolcudan da, değerli taşlarla dolu cepleri Cepleri yüreği cepleri Ayırmasam da ben Kim görürdü o yolcuyu, yani kim farkederdi beni Sıradan acılardır çünkü bütün ilgileri toplayan Oysa sıkıntıyı buruşuk bir iç çamaşırı gibi saklayan Bu kımıltısız gövde Görülmemiştir ki hiç görülsün şimdi Görülmediği gibi gündoğumundan havalanan kuşların Ya da bir oda kapısını açtığınız zaman O müthiş öğle sıcağında Pencerenin önünde örgü ören birinin - Örgü mü, bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mi- Görülmediği gibi Ama var mıydı sanki görülmek isteyen Var mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 Şarkılar seni söyler Dillerde nağme adın Aşk gibi, sevda gibi Huysuz ve tatlı kadın Ne zaman eskiyor sevgiler Ödenen bedellerin acısı geçince mi? Yağmur yağıyor. Mutfak camındayım. Nasıl üşüdüğümü bilemezsin. Menekşelerim çiçek vermiyor artık anne. Söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama… Şimdi telefon açsam sana, Sesini duymak da yetmiyor ki. Hep aynı cümleler; “Babamlar nasıl, ilacını aldın mı?” Nedenini bilmediğim bir ağlamak var içimde. Bir yerlere sığdıramıyorum yüreğimi. Bazen mutfakta yemek yaparken, Tahta kaşıkla tencerenin başında öylece ne düşünürdün acaba? Özlemek çok fena anne. Anlamak seni; daha da fena… Omuzlarım ağrıyarak uyanıyorum sabahları. Benim kızımın omuzlarımı ovmasına daha çok var. Gittikçe sana mı benziyorum ben, Ya da “Annenin kaderi kıza” dedikleri doğru mu? “Baban eskitir her şeyi kızım” demiştin bir kez, Anlamamışım meğer, eskiyormuş anneciğim. Omzunu ovacak kalmıyormuş meğer aynı evin içinde. Şimdi duysan bunları ne üzülürsün; mutsuz mu kızım diye, Çoktan kendinden vazgeçmiş bir sesle. Mutsuz değilim de anne, Yağmura ve mutfağımdaki kedere çare bulamıyorum. Evimi topluyor, toz alıyor, patlıcan kızartıyor, Televizyon seyrediyor, akşam çalan kapıyı açıyorum, Açtığımı gören olmuyor. Pişirdiğim yeniyor da, güzel olmuş denmiyor. Çay demleniyor, demleniyor, demleniyor… Kederim mutfağımın her yerine yerleşiyor. Ah nasıl eskiyor her şey anne, nasıl eskiyor. Eskilerimi de atmaya kıyamıyorum. Seni çok özlüyorum. Bana yasakladığın bahçeler, sana da mı uzaktı hep? Gidemeyişine ağladın mı sende? Ne zaman eskiyor sevgiler? Ödenen bedellerin acısı geçince mi? İşte böyle, Kalbimde bir acı. Şarkılar seni söyler... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2007 Bir Martiyi Aglattin Sen bir martiyi aglattin işte bir çocuk garanti intihar eder artik kütür kütür küfrediyor gece imanima bir yaprak kirilip suya düşüyor su yaralaniyor su kaniyor şelale! ah nasil titredim tensiz bir piyanist büküldü sanki kesişen ayrişik dogrular gibi çarpişiverdim yüzünle. Yüzün öyle düzgün suna bir elyazisi yüzün yüzüme aksedince yüzün ayna alnimda yüzün uzun hüzünlü bir alinyazisi! bitmemiş bir ömrün yalanisin sen: kabuslarimin tabiri çocuklugumun arta kalanisin! öldürecegim kendimi dudaklarinla dudaklarin etle, şehvetle seferber sen! bana inen son kutsal kitap son fakir yatir son aciz peygamber! bir martiyi aglattin işte bir çocuk garanti intihar eder artik. Küçük İskender Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 İKİ BEN YAŞAR İÇİMDE İki ben yaşar içimde, Biri; denizleri mesken edinmiş, Bu şehrin her sokağına hüzün yazan ben. Diğeri; Hala sırılsıklam sen. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Giderken ardına bile bakmadan, Bir an dur , dinle . Kulaklarında yankılanan sesimi. Yarım kalmış şiirlerim var sana. Ve daha yakılmamış türkülerim, Seni sana anlattığım; “Sen sevgili, Varlığına eremeyip, Yokluğuna dayanamadığımsın. Kalbimin en büyük sırrı, Dudaklarım yanmadan anamadığımsın. Her an yanımda taşıyıp, Elimi uzatınca tutamadığım. Yaz yağmuru gülüşünü beynime kazıyıp, Bir busesini alamadığımsın. Savururken hayatımın ihtiraslı yıllarını, Bir yangın alevi loşluğunda. Yüklemlerimin içindeki tek öznem, Yağmur bulutları ardına saklanmayan son yıldızım, Ve umudun peşinde koşup duran kelebek telaşımsın.” Şimdi dön ve git , Bırakalım yarım kalmış şiirler Ve yakılmamış türküler boynu bükük kalsın Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 bize bizden daha büyük engel varmıdır? ben ile sen arasında duran senden başka kim kaldı? söylediklerinde söylemediklerinde aldanmışlımla kalsın... kabulleneceğim herşeyi, herşeyi ve herşeyi... verilmeyenleri bile... ama bir şey var ki onu kabullenemiyorum, Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 bazen en yakınında duran senden en uzağa düşüyor konuşuyorsun ama anlaşılmıyorsun... kör olsan belki daha iyi görürdün beni... dilsiz olsan belki daha çok konuşurdun... saydınmı kaç yıl geçmiş üzerinden, susuyorsam unuttummu sanıyorsun... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2007 hep bi gitmeler telaşındayım ait olamadım buraya hep yarım kaldı bişeyler eksildikçe eksildi yarımlar bile... işte gidiyorum çeşmi siyahım aramıza dağlar sıralansada... gelirkende sessizdi adımlarım giderkende sessiz olacağım, kapıyı açık bıraktım, sen geldiğinde kapatırsın... hep bi susmalar telaşındayım konuştuklarım da eksik kaldı eksildikçe eksildi yarımlar bile... hoşçakalın bütün yarım kalmışlar... sözlerim, gitmelerim, geleceğim... beni yok saysın yarınlar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2007 her gidisinle yarım kalan varlıgım sen gittiginden beri ne kadar yazdım tamamlanmıyor bu isyanlarım üstünü örtüyorsun ortbas edilmiyor cinayetlerim sen gittiginden beri canını aldıgım ben varlıgım gelmedigin her gun yeniden yargılayıp astıgım satırlarım ne acık bıraktıgın kapıların ne amansız susmaların ben senden sonra konusamadıgım her sözü yalanladım senden sonra aldıgım her nefesi inkar ettim simdi aklıma düşüyorsun diye yüzüm kızardıgım elimde değil sordular diye adın verdigim dağa cıkıp aklımda sakladıgım senin aşkın simdi işkence sandalyesinde titrerken sayıkladıgım adın baska bir söz bilseydim eger anımsamazmıydım... üzgünüm..unut beni... damarımdan süzülen kanın dudaklarımn arasından cıkan son nefesin hatrı varsa eğer... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 o kadar dolu ki şuan içim ahh birde bu boşluğa düşmeseydim... içimden geçenleri dile getirmek bu kadar zor olmasaydı keşke... sahip çıkabilseydim kendime o kadar uzağım ki anlatamıyorum anladıklarımı... hissediyorum yaşıyorum... ve susuyorum... en zorunumu yapıyorum dersin.? zordur bunca kıyametin içinde sessiz durabilmek... kendini bir kafese kilitlemek sonra ondan kurtulmaya çalışmak çabaladıkça, kanatır parmaklıkları ciğerlerini, bir süre sonra acıyı hissetmez olursun... kendisinden başka kimsesi yoktur hiç kimsenin... kimse seni özlediğim gibi özlememiştir bir diğerini... büyükmü konuşuyorum... büyük kelimeleri seviyorum, büyük adamları sevdiğim gibi... nedir büyüten insanı? acımı? hangimiz daha çok büyüdük acaba? yüreğim kanıyor sesimi duyuyor musun? bıraktım artık bu kanamayı durdurmak istemiyorum... damarlarımda ki bütün kırmızı sıvıyı... boşaltacağım... kaç saniye daha yaşarım? ruhumu ateşe verdim kan kuruyacak az sonra... nasılsa her ölü gibi bende, öldüğüm gün yeniden doğarım... sardunyam Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 devrildi bütün kelimelerim şimdi hepsi aleyhime kullanılıyor her bir cümlem karşıma geçip küstahça sırıtıyor... kalbimi yıkamak istiyorum... daha önce kalbini yıkamış birini tanıyor musun? kelimelerle kirlendim belki diyorum kelimelerle temizlenirim... yanmak mı gerek diyorsun...? ateşmi temizler bundan sonrasını? yandım, yandım, daha çok yanacağım... varsın olsun ateş ateşliğini kelime kelimeliğini insan insanlığını bilsin... gönüllüyüm... ben yanarım... sardunyam Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 bir şarkıyı en fazla kaç kez dinleyebilirsin? sanırım bu gece rekor kırıyorum... bu melodi ve bu cümleler kehribar rengi bir acı bıraktı içimde... o acıyı duymayalı o kadar zaman olmuş ki... sanki daha önce geçtiğim bir yoldan yeniden geçiyor gibiyim şimdi... çok önceden kaybettiğim kaybettiğini bile unuttuğum kendimden bile sakladığım anıları yakalamış gibiyim... kaç aşk yaşar bir insan ömrünce? en çok hangisini sever? o en çok sevdiğini neden sever? can bedenden ayrılınca, konu komşudan helallik isterler... eski aşklarınsa hakkı yoktur? onlar dile getirilmez bile... sevdanın hükmü ebediyete geçmez! oysa en zor şey bir insanı sevmektir sevmek ortaya kendini koymaktır varlığın onun varlığına armağandır aşık olanın bile aşka saygısı yok... sanırım bu oyunda, sevdalarında adı yok... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2007 BILSEYDIM Meydan verirmiydim bu ayriliga bilseydim bu kadar zor oldugunu Bilseydim dünyanin bu kadar karanlik bilseydim bu kadar dar oldugunu Dilimden sicrayan bir kivilcimin bilseydim bir anda kor oldugunu Bilseydim suanki gönül acimin senin yoklugunda var oldugunu Boyun bükmezdim sitem etmene bilseydim sükutun kar oldugunu Sebep mi olurdum dargin gitmene bilseydim küsünce sir oldugunu Bilseydim yüzümün dört mevsim güz icim de aglayan nar oldugunu Bilseydim odamin dört mevsim duvari buz sensiz yatagimin kar oldugunu Firsat mi tanirdim bu darginliga bilseydim bu kadar zor oldugunu Bilseydim zindan dan daha karanlik bilseydim hücre den dar oldugunu . . . Cemal Safi Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 Hayat soğuk, yağmurlu ve vurdumduymaz bir İstanbul gecesiydi... Ve gece yağan yağmur hep ürkütürdü beni. Yağmur değil yalnızlığımdı pencereleri damla damla yalayan, yıllarımı dolduran sensizlikti... Hep bir yanı yarımlık, hep senden uzaktalık, hayattaki tek "kimse"mden yoksunluk, yani kimsesizlikti. Bir kavuşma mucizesine inanma yolunda harcanmış bir hayatın ansızın sonuna gelme, ve o mucizeyi yaşayamadan bir başına ölme korkusuydu yağmur. Yine yağmur yağıyor, yine gece... Yine İstanbul... Ve sen kollarımın arasından sıyrılıp kalkıyorsun yataktan. Nereye gidiyorsun sevgilim? Sadece sana sarılarak uyuduğumda nefes alabiliyordum. Beni kollarına aldığında, yüzümü masumiyetinin yurduna, o kimsesiz boynuna dayadığımda, kokunu kalbimle soluduğumda... Uykun benim cennetimdi. Çünkü cennet sadece ikimizin olabildiği yerdi benim için. Ne sana aşık kadınlar, ne sevdiklerin, ne geçmişin, ne yarının... Uykunda sadece ikimiz vardık. Aşkıma dar gelen sevgi sözcüklerine ihtiyacım yoktu orada. Sana sevgimi anlatmaya, ispat etmeye ihtiyacım yoktu artık. Aşkımızın kokusuydu sana beni anlatan, sana seni anlatan.... Beni gerçekliğin o soğuk, o köpüklü dalgalarıyla yutan ve alıp alıp senden ötelere savuran hayatın dışındaki tek kaçış tünelimdi uykun. cezmi ersöz Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 GELMEDİN Gece karanlıklarından ödünç alınmış Duygularımı kattım şiirlerime Ki sen hala polyanna’sın bende Sırtıma yüklediğim arzulara emanet Mavi adalar taşıyorum ceplerimde Ve sen hala Kayıplardasın kentte Ben mi? Seni aramaktan yoruldum Sonra Belki… Dedim Hani…hiç olmazsa dedim Gelirsen dedim Gelmedin muhammed ekinci Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 bu sabah erkenden yağmurla uyandım aslına bakarsan hala uykum var ama uyutmuyor düşünceler... sanırım ondan bu uykulu gezmelerim göz kapaklarımın ağırlığından açamıyorum gözlerimi... uyuyorum sanıyorlar... oysa UYUYAMIYORUM... sardunyam Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 kurdelamız siyah ne kadar oldu biz bu haldeyiz neden hatırlamıyoruz? nasıl geldik peki bu günlere neydi derdiniz? siyah kurdelayı gördükçe o kadar karalar bağlıyorum ki özüme yiten kanlarımızın ahını yerde kalır sanmasınlar ne kadar sürerse sürsün her uyku uyanışla biter... umarım biz uyandığımızda yakınımızda olmazlar... sardunyam Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 hani herkesin bir melodisi vardır kulaklarında çalan hayata bakışına benzer bunun müziği kah ritimlidir, kah romantik hatta bazen arabesk... ama aslında notaları aynıdır... günden güne değişen çalınmasıdır... bu sabah içimde çalan melodinin canı pek sıkkın sanırım bugün biraz arabesk takılacağım... havadan falan değil biliyorum gelgit aklıma gelmiştir gene takılacak şeyler takıyorumdur... sen bakma bana bugün seni o kadar çok özledim ki biliyorum artık bu özlemi yutacağım boğazımda düğümlensede cümleler artık seni özlediğimi duymayacaksın... defalarca sordum sana beni özledin mi ? duymadım özlediğini... insan neden duymak istediklerini duyamaz? çokmu zordur birine seni özledim demek? kefaletimi ağır? canınmı acır? pahalımı sözlerin? sen duyma kapa kulaklarını ben ucuz konuşurum... ondan çok konuşurum... pahalı değil sözlerim... sanırım yine seni özledim... sardunyam Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 zordur bunca kıyametin içinde sessiz durabilmek... kendini bir kafese kilitlemek sonra ondan kurtulmaya çalışmak çabaladıkça, kanatır parmaklıkları ciğerlerini, bir süre sonra acıyı hissetmez olursun... kendisinden başka kimsesi yoktur hiç kimsenin... sardunyam kalbimi yıkamak istiyorum...daha önce kalbini yıkamış birini tanıyor musun? sardunyam ben süpürüyorum farkedermi bir şarkıyı en fazla kaç kez dinleyebilirsin?sanırım bu gece rekor kırıyorum... bu melodi ve bu cümleler kehribar rengi bir acı bıraktı içimde... o acıyı duymayalı o kadar zaman olmuş ki... sanki daha önce geçtiğim bir yoldan yeniden geçiyor gibiyim şimdi... . Hayat soğuk, yağmurlu ve vurdumduymaz bir İstanbul gecesiydi... Ve gece yağan yağmur hep ürkütürdü beni. Yağmur değil yalnızlığımdı pencereleri damla damla yalayan, yıllarımı dolduran sensizlikti... Hep bir yanı yarımlık, hep senden uzaktalık, hayattaki tek "kimse"mden yoksunluk, yani kimsesizlikti. Bir kavuşma mucizesine inanma yolunda harcanmış bir hayatın ansızın sonuna gelme, ve o mucizeyi yaşayamadan bir başına ölme korkusuydu yağmur. Yine yağmur yağıyor, yine gece... Yine İstanbul... Ve sen kollarımın arasından sıyrılıp kalkıyorsun yataktan. Nereye gidiyorsun sevgilim? Sadece sana sarılarak uyuduğumda nefes alabiliyordum. Beni kollarına aldığında, yüzümü masumiyetinin yurduna, o kimsesiz boynuna dayadığımda, kokunu kalbimle soluduğumda... Uykun benim cennetimdi. Çünkü cennet sadece ikimizin olabildiği yerdi benim için. Ne sana aşık kadınlar, ne sevdiklerin, ne geçmişin, ne yarının... Uykunda sadece ikimiz vardık. Aşkıma dar gelen sevgi sözcüklerine ihtiyacım yoktu orada. Sana sevgimi anlatmaya, ispat etmeye ihtiyacım yoktu artık. Aşkımızın kokusuydu sana beni anlatan, sana seni anlatan.... Beni gerçekliğin o soğuk, o köpüklü dalgalarıyla yutan ve alıp alıp senden ötelere savuran hayatın dışındaki tek kaçış tünelimdi uykun. cezmi ersöz bu sabah erkenden yağmurla uyandım aslına bakarsan hala uykum var ama uyutmuyor düşünceler... sanırım ondan bu uykulu gezmelerim göz kapaklarımın ağırlığından açamıyorum gözlerimi... uyuyorum sanıyorlar... oysa UYUYAMIYORUM... sardunyam ben ucuz konuşurum...ondan çok konuşurum... pahalı değil sözlerim... sardunyam şiirlerin çok güzel bidenem..ben en çok bu cümleleri sevdim.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 (1) Sevgilim; Dışarıda penceremin ardında Menopozdan yeni çıkmış / güneşli bir hava Bir paket sigaram var Ve güzel düşlerim… Kaya diplerine sürgün edilmiş ağlıyor Krizalit gülüşlerim. Bir kağıt parçası gibi içimde sevda Yüreği beyaz güvercin olan Ve dudaklarında ruj yerine, Kapkara bir kan taşıyan Homoseksüeller tanımışım bu Dünyada… Görüyormusun beni ? Bir şehvet virtüözüyüm ben , Ceninlerini martılara meze yapan bir Ana.. Dudaklarımda bir dul sıcaklığı Haydi sevgilim tutuştur hayatı ! Ve beni. Sarhoştur sızlamaz Tanrıçaların bedeni.. Ağzında anason tadı ile başlar hayata Dışarıda, Dudaklarımda bir sigara Ve güzel düşlerim ….. (2) Sevgilim; Çiçekli basma entarimin Ve içindeki yorgun bedenimin, Kabuğunu soyup ikram ediyorum hayata.. Seni sevmek; Uzun bir şiire başlamak gibi Hayatıma giren adamlarla, Hırpalanmış bir yanım Bir yanım mosmor Bir yanım gece…. Sonra Babam Annemi dövüyor Kız doğururken şiirdeki bir hece. Annem ağlıyor Martılar intihar ediyor gözlerinde.. Bense gülüyorum Üzerimde basma,çiçekli seccade Sevmek için bir melek arıyorum… Bir giyotin düşüyor üzerime Artık ne zaman soyunsam hayata Annem şiir yazar. Bir kız doğurur hece Bir yanım gece Bir yanım Ayşe Her yanım Nur… (3) Sevgilim; Bak Dünyaya sığmıyor ellerim Bir paket sigaram var Ve hep bir kıza gebe düşlerim… alıntı.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.