Φ halukgta Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2013 İslam toplumları olarak, ne yazık ki yüzlerce yıldır, ne huzuru ne de mutluluğu toplum olarak bulamadık. Peki, nedenini hiç düşündük mü? Hâlbuki Allah ın bizlere rehber olsun diye gönderdiği, kendi korumasına aldığı Kur’an, elimizin altında. Toplum olarak, namazımızı kılıyoruz, orucumuzu tutuyoruz, anlamadan okusak ta Kur’an ı bolca okuyoruz. Hacca gidebilmek içinde sıraya bile giriyoruz. Hatta birkaç kez gitmenin yollarını arıyoruz. Acaba yaptıklarımızın meyvesini neden alamıyoruz, yoksa yaptığımız bu ibadetleri, Allah ın istediği gibi yapmıyor muyuz? İslam toplumlarının genel çoğunluğu, acı ve keder içinde. Müslüman Müslüman ın kardeşidir diyen Rabbimize sanki inat, birbirimize düşman olmuşuz. Birbirimizi öldürmekten de çekinmiyoruz. Sizce yanlışımız nerede? Bir yerlerde yanlış yaptığımız, çok açık değil mi sizce de? Sorduğumuzda elhamdülillah Müslüman ım deriz hepimiz. Allah Kur’an a uyan, onun hükümlerini hayatına geçiren kullarımı darda, zorlukta bırakmam, onları hem bu Dünyada, hem de ahi rette güzellikler veririm diyerek, Kur’an ın ipine sarılmamızı öğütler. Biz Müslümanlar olarak, farkında olmadan, yoksa bir yerlerde yanlış mı yapıyoruz da bu acılar, kederler hep İslam toplumlarında kol geziyor. Evet dostlar, din kardeşlerim, ne yazık ki bu soruyu kendimize sorup, öz eleştiri yapmadığımız, yapanlara da kızdığımız içindir ki, yaptığımız hatalarımızı da göremiyoruz. İşin kötüsü yapmaya da devam ediyoruz. Allah sizleri huzura, mutluluğa götürecek rehber Kur’an dır dediği halde, bizler Allah ın mutluluk reçetesinden gereği gibi faydalanmayı bırakın, onu herkes anlayamaz, Kur’an da her bilgi yoktur, özet bilgiler vardır diyerek, rivayetlerin ve sanı bilgilerin peşine düşer olduk. Elleriyle yazarlar, bunlarda Allah katındandır diyenlere karşı, Allah ın uyarısını duymazlıktan gelen bizler, yoksa Kur’an ın ipine sarılmak yerine, beşerin elleri ile yazıp, bunlarda Allah katındandır diyenlere sarıldığımız için, başımıza tüm bunlar gelmiş olmasın? Elbette emin olmadığımız, Kur’an ın onayından geçmeyen rivayet ve sanı bilgiler, bizleri bugün bu hale getirdi. Allah dinde sakın bölünmeyin dediği halde, bizler bölünmekte bereket vardır dedik, sanki HÂŞÂ Rabbimize inatla. Allah şefaat tümden bana aittir dediği halde, şefaatçiler edinmekten hiç çekinmedik. Allah Kur’an da ne söylediyse, bizler tersini yaptık. Rabbimiz Kur’an ın ipine sarılın, sizleri doğruya yönlendirecektir dediği halde, bizler onu yüksek bir yere asıp, herkesin anlayamayacağı bir kitap ilan ettik. Daha da kötüsü edindiğimiz velilerin, şeyhlerin, efendilerin kitaplarına göre amel eder olduk. Kur’an da hiç bahsedilmediği halde, bunlar da Allah katındandır dediler, bizlerde sorgusuzca inandık. Çünkü Allah ın rehberini yüzlerce yıldır, anlamını bilmeden okuduk. Allah ın bizlerden ne istediğini hiç ama hiç anlayamadık. Anlamını bilmesen de oku, Allah sevap yazar mantığıyla İslam ı yaşadığımız içinde, dualarımız karşılık bulmadı. Elbette İslam ı bu şartlarda yaşayan bizlere, Allah ın cevabı bundan farklı olmayacaktır. Bizler Müslüman’ız dedik, ama Allah ın emrettiği ölçülerde değil, beşerin çizdiği ölçülerde Müslüman olduk. Allah Kur’an ın sınırlarını aşmayın, diye uyardığı halde, bizler sınırları aşmayı bırakın, kendimizce Allah ın ölçülerine, sınırlarına uymayan beşeri bir din yarattık. Bizler Kur’an a uymak, ona adapte olmak yerine, İslam dinini kendi nefsimize uydurduk. Tüm bu yanlışları yapan bizler, acaba bizler Müslümanlarız, peygamberimizin ümmetleriyiz, deme şansımız hala var diyebilir miyiz? Hiç sanmıyorum. İslam toplumları olarak bizler, İslam a ne yazık ki peygamberimizden sonra, uyum sağlayamadık, çünkü Kur’an ı terk ettik. Ama bunun farkında bile değiliz. Aklımızla değil, nefsimizle, duygularımızla İslam ı anlamaya, yaşamaya çalıştık. Böyle olunca da, şeytan hep aramızda cirit attı. Şeytanlaşmış insanlarda çoğalınca, iyice yolumuzu şaşırdık. Bölünen, parçalanan toplumlar kolay lokma olurlar. İşte onun için Rabbimiz Kur’an da, sakın bölünmeyin diyordu. Bizler bu yanlışımızı fark edemediğimiz sürece, aklını kullanan toplumların her zaman oyuncağı olmaya devam edeceğiz. Bu yanlışları yapmaya devam mı, yoksa yeter artık, kendi nefsimiz de yarattığımız şeriata, itikada değil, ALLAH IN ŞERİATINA, Kur’an a uymanın zamanı geldi, diyebilecek mi bu toplum? Umut çok az, ama biz yinede inşallah diyelim, dualarımız ve çabalarımız bu yönde olsun. Elbette her bilgiden faydalanalım, araştıralım ama danışacağımız, süzgecinden geçireceğimiz yalnız Kur’an olmalı. Çünkü Rabbimiz bizleri, yalnız Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyor. Yorum ve karar sizlerin. Aklını kullanabilen, elde Allah ın rehberi onun şeriatına uyan, dilerim aklı başında toplumlar oluruz. Yoksa işimiz o kadar zor ki, Allah yardımcımız olsun. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2013 İslam dünyası Kuran'da yazanları eksik yaptığı için geri değil. Ona uymayı tümüyle bırakamadığı için geri... Alıntı
Φ irinçköl Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2013 Deveye sormuşlar: " Boynun neden eğri " diye, ." Nerem doğru ki?" diye cevap vermiş. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 Söz gelimi müslümanlar artık Kuran'daki "müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün" emrini uygulayabilme şansını çoktan yitirdiler. "Din allahın dini oluncaya kadar savaşın" emrini yerine getirebilmekten acizler. Ama: "Müşrikler pistir onları mescidi harama sokmayın" emrini sözümona yerine getirdiklerini sanıyorlar. Hâla "kısas size yazıldı hüre hür köleye köle dişiye dişi" hükmüne göre kadınları abisine, erkek kuzenine öldürtüp kısas gerekmeyeceği, günah da olmayacağı gibi dogmatik korkunç saplantılara devam edebiliyorlar. Dogmadan tümden kurtulmadan bu hastalıktan şifa bulunmaz. Beynin tüm hücreleri dogma virüsünden tamamen temizlenmeli, kalıntısı kalmamalıdır. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2013 Peki size bir soru : Hristiyan Güney Amerika ülkeleri neden geri kaldılar da, Hristiyan Kuzey Amerika ileri gitti ? Latin Amerikanın geri kalması Hristiyanlık yüzünden ise, ABD, KANADA nasıl geliştiler ? Onlar da Hristiyan değil mi ? 100 yılı aşkın süredir, OD ülkelerindeki gibi, Güney Amerika'da da her ileri hamleyi darbelerle, müdahalelerle engellemiş, gerektiğinde iç savaş çıkartmış emperyalizmin hiç mi suçu yok ? Keza, çıkardığı ayaklanmalarla, darbelerle, desteklediği terör örgütleriyle kuruluşundan beri Türkiye'ye asla nefes aldırmayan, devrim sürecini baltalayan, en sonunda da uyumlu çalışabildiği İslamcıları çeşitli manipülasyonlarla iktidara getirip destekleyen emperyalizmin hiç mi suçu yok ? Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2013 Söz gelimi müslümanlar artık Kuran'daki "müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün" emri El Kaidenin Mezhebi olan Selefiyye ( Vahabilik ) dışında bu ayeti böyle anlayan yoktur İslam dünyasında. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2013 "kısas size yazıldı hüre hür köleye köle dişiye dişi" hükmü Hanefi Mezhebinde bu ayette böyle bir hüküm olduğu yorumu yoktur. Tam aksine çoğunluğunun mezhebi Hanefilik olan Türkiye bu hükmü çıkartmadığı için geri kalmış olabilir mi ? Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Kuranda neler yazdığı son derece açık ve net. Mezhepler zaten Kurandaki bu yanlışlıkların üstünü örtmek ve düzeltmek için icat edilmiş. Tıpkı Kuranı düzenleyen dönemin Araplarının bir miras paylaştırma işini yola koyup Kurana doğru düzgün yazamayıp sonradan avl yönteminin icat edilmesi gibi. Mezhepler dinin cilası, örtüsüdür. Görevleri Kuranı saptırmak, gizlemek, gözlerden saklamak ve şekerle kaplayıp insanları kandırmaktır. Hiç bir mezhep, Kuranda hüre hür, köleye köle, dişiye dişi yazdığını, müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün yazdığını gizlemeyi başaramaz. Kuranı bilmeyenler hariç. Onlara her yalan, Kuranda mükemmel şeyler yazdığı yutturulabilir. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Şimdi burada dikkat gerek: Kuranda şu şu yazıyor dediğimizde "yok öyle değil, şöyle yazıyor" diyebilen çıkıyor mu? Hayır. Ne çıkıyor? "Filan mezhepte, filan hadiste şöyle yazıyor" diyebilen çıkıyor. Bu da hadis ve mezheplerin, Kuranın ne kadar yanlış, ne kadar insan haklarına, adalete aykırı olduğunu gizlemek için süsleme, cilalama, şekerle kaplayıp yutturma amacıyla Kuranın üzerine bir de hadis ve mezheplerin icat edildiğini kanıtlıyor. Kurandan ne çıkardığın için geri kaldığının önemi yok. Kurandan hiç bir şey çıkarmayacaksın. Ona hiç bakmayacak, hiç bir şey çıkarmayacaksın. Yoksa, ne çıkarırsan çıkar, geri kalırsın! Kuran dönemin Mekke muhalefetinin iktidarı ele geçirmek için Tevrat'tan kopye çektiği bir düzenlemedir. Başka da hiç bir şey değildir. Bunu bilmeden, dogma virüsünden kurtuluş yok. Kuzey güney Amerika konusuna da değineyim. Ne kadar laiksin, o kadar ilerisin. Ne kadar dine saplanıp laik olamamışsın, o kadar gerisin. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Birisinin yine canı fena halde ayet tartışmak istemiş. Hevesi kursağında kalmasın hemen başlayalım o halde : Söz gelimi müslümanlar artık Kuran'daki "müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün" emri ''1- Allah'dan ve Resulü'nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere:2- Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi gezip dolaşın. Şunu da bilin ki, Allah'ı aciz bırakacak değilsiniz. Allah kâfirleri mutlaka perişan edecektir.3- Ayrıca büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafından insanlara bir ilandır ki, Allah da Resulü de müşriklerle yapılan antlaşmalara artık bağlı değildir. Eğer hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Yok yine tevbeden yüz çevirirseniz biliniz ki, Allah'ı yıldıracak değilsiniz. Kâfirleri acı bir azap ile müjdele.4- Ancak kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardımda bulunmamış olanlar bunun dışındadır. Siz de onlarla olan antlaşmanızın hükümlerine antlaşma süresinin sonuna kadar uyunuz. Muhakkak ki, Allah müttakileri sever.5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.6- Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.7- O müşriklerin Allah katında ve Resulü katında herhangi bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız var ki, bunlar size karşı doğru durdukça siz de onlara doğru olun. Allah sakınanları elbette sever. "-------------------------------------------------------------------------------------------------------Şimdi aslında burada 3 tip Müşrik ten söz ediliyor.1 - O dönem Müslümanlarının kendileriyle antlaşma yaptığı ama antlaşmaya uymayan Müşrikler. Onun için bu antlaşma artık tanınmamaktadır. Bunlara verilen süre 4 aydır. ( 9 / 2 )2 - O dönem Müslümanlarının kendileriyle antlaşma yaptığı ve antlaşmaya uyan Müşrikler. Bunlara da verilen süre antlaşmanın bitimidir. ( 9 / 4 )3- O dönem Müslümanlarının Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıkları Müşrikler. Bunlara ise doğru durdukları müddetçe ilişilmeyecektir. ( 9 / 7 )Sonuç:Mescid-i Haram yakınında antlaşma yapılan Müşrikler, diğer Müşriklere yapılan tehditten muaf tutulmuşlar.Sonuç :O halde, Emperyalizmin El-Kaide'yi bahane edip, Ortadoğu coğrafyasında işgaller, ambargolar vs. için kendisine meşruiyet dayanağı yaptığı Tevbe suresinin ilgili emirleri;1- Tüm zamanlar için değil. Çünkü; Antlaşma o dönemin Müslümanları ile o dönemde hedef aldığı Müşrikler arasında.2- Tüm Müşrikler için değil. Çünkü, yalnızca o dönemin Antlaşma yapılan Müşrikleri hedef alınmış.( 9 /1, 9 / 4, 9 / 7 ) Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 "kısas size yazıldı hüre hür köleye köle dişiye dişi" hükmü " Ey iman edenler! Cinayetlerde size kısas farz kılındı. Hür olan, öldürdüğü hür kimse yerine; köle, öldürdüğü köle yerine; kadın, öldürdüğü kadın yerine kısas olunur. Kim kardeşi tarafından bir affa uğrarsa, akla ve örfe uygun bir şekilde, diyetini güzellikle ödesin. Bu, Rabbinizden size bir indirim ve bir rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa, pek acı bir azabı hak etmiş olur. " ( Bakara-178 ) “hiç kimse, başkasının günâh yükünü taşımaz.” (İsra-15) Zaten, Müslümanlar kardeş olduğu ve kanları denk olduğu ve hiç kimsenin başkasının günahını üstlenemeyeceği prensipleri ile, öldürülen kölenin ( veya kadının veya hür ) yakını, “ kardeşini “ ( köle-kadın veya hür ) affettiğinde, diyeti ödeyecek olan ( köle-kadın veya hür ) katili affetmiş olacaktır. Onun yerine öldürülecek konu ile alakasız köleyi ( köle-kadın veya hürü ) değil. Çünkü suçu işleyen affedilir, suçsuz olan değil. Dolayısıyla, kısasta tam bir eşitlik olduğu açık ve net olarak zaten belli. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Ben "hür bir adam tarafından kadın öldürülürse kısas olarak suçsuz bir kadın ve köle öldürülürse kısas olarak suçsuz bir köle kısas edilir diyor" iddiasında mı bulundum ki 17/15 ayeti önüme geliyor? Affın konu ile ne ilgisi var? Hiç ilgisi yok. Af edilip edilmemesi tamamen ayrı konu. Maktülün kanının para ile satılıp suçlunun cezasız kalması ayrı bir ayıp. Bu insan haklarına aykırı başka bir Kuran hükmü. Konu şu: Hür bir adam kadın veya köle öldürürse, kısas yapılamaz. Çünkü kısas "hüre hür, köleye köle, dişiye dişi" dir. Bu insanlık dışı hükme elli takla da attırılsa, yüzelli takla da attırılsa sonuç aynı: Cinsiyet ve hürriyet ayrımcılığı suçu, yani insanlık suçu işlenmiştir. Biter. Bu kadar... Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Konu şu: Hür bir adam kadın veya köle öldürürse, kısas yapılamaz. İlgili ayet öyle anlaşılacaksa şayet, köle hürü öldürdüğünde de kısas olmaz. Üstelik böyle anlaşılmamasına dair bir de kölesini öldüreni öldürürüz gibi bir hadis de mevcut. Hadi bu hadis İsrailiyat diyebiliriz. Ama Hanefi mezhebi de bu ayeti öyle anlamamış, uygulamada hür, köle, kadın, gayri müslim ayrımı falan yok. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Affın konu ile ne ilgisi var? Hiç ilgisi yok. Af edilip edilmemesi tamamen ayrı konu. Affedilecek kişi katilden başkası olamayacağından çok ilgisi var. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Maktülün kanının para ile satılıp suçlunun cezasız kalması ayrı bir ayıp. Bu insan haklarına aykırı başka bir Kuran hükmü. İnsan haklarına uygundur diyen mi oldu ? Gaipten mi geldi o ses yoksa : Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Ben kimseye insan haklarına uygun dedi demedim. Konu ile alakasının olmadığını anlattım. Onun hangi nedenle ayrı bir konu olduğunu açıkladım. Bana gaipten bir şey gelmez. Ben sadece aklımın sesini dinlerim. Gaipten sesler duymak dogmatiklere özgüdür. Diğer yandan diyen oldu mu derken alttan alta dogmatik içgüdüyle savunmaktan da geri durulmamış. Affedilecek olan tabii katil. Öldür, ver parayı, kurtul. Ne ala memleket! Peki öldürülene sorulma şansı olsa, alın parayı, affedin gitsin, kanımı, yaşayamadığım ömrümü bir miktar paraya satın der miydi? Kim, hangi hakla bir bireyin yaşam hakkını para karşılığı satıyor yahu? İnsan af derken bir yüzü kızarır, bir utanma, bir arlanma filan gösterir. Çok iyi! Yakınlarıyla anlaş, "denizde kum, bende para, sizi paraya boğarım" de, canının istediğini öldür! İnsanın ağzından çıkanı kulağı duymuyorsa kulaklık filan taktırmalı. Yazdığını okuyamıyorsa ya yazmamalı, ya insanlığa uyan bir şeyler yazmalı. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Kuzey güney Amerika konusuna da değineyim. Ne kadar laiksin, o kadar ilerisin. Ne kadar dine saplanıp laik olamamışsın, o kadar gerisin. Ne yani Laiklik dinsizlik midir ? Laik olmak için dinsiz mi olmak gerekir ? Kuzey Amerika dinsiz miydi ? Venezuela kendisini sömürtmüyor ama aynı zamanda epey dindar bir ülke mesela. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Laiklik dinsizlik değildir. Bunu her seferinde söylememe gerek olmaması lazımdı... Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 O halde neden geri olmalarının nedeni olarak dine saplanıp laik olamamış olmaları varsayılarak Güney Amerika ülkeleri örnek gösterildi ? Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 E iyi ya işte, dine saplanıp laik olamamak! Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2013 Yalnız dine saplanmayıp dinsiz olununca mı laik olunabiliniyor yani ? Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2013 Üşenmesem bu sorunun kaçıncı kez sorulduğunu ve hepsine aynı hayır yanıtı verdiğimi oturup sayacağım ama, değmez tabii. Dine saplanınca laik tabii olunamaz. Dindar olmak için dine saplanmak gerekmiyor. Saplantısız dindar laik olabilir. Alıntı
Φ deads Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2014 Peki size bir soru : Hristiyan Güney Amerika ülkeleri neden geri kaldılar da, Hristiyan Kuzey Amerika ileri gitti ? Latin Amerikanın geri kalması Hristiyanlık yüzünden ise, ABD, KANADA nasıl geliştiler ? Onlar da Hristiyan değil mi ? G.Amerika Katoliktir, dolayısıyla daha dindardır. K.Amerika'nin ise çoğu protestan. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 G.Amerika Katoliktir, dolayısıyla daha dindardır. K.Amerika'nin ise çoğu protestan. Katoliklik ile Protestanlık arasındaki fark dindarlık düzeyi farkı mı ? Yoksa, kilisenin kurumsal olarak sistemde, yönetimde söz sahibi olması ile olmaması farkı mı ? Ayrıca, İspanya, İtalya, Fransa hangi mezhep ağırlıklı ? Fark laiklik farkıdır. Laiklik de Burjuva devrimi ile yapılır. Ama emperyalist ülkelerin hiç bir zaman işine gelmez. Venezuella'nın petrollerini sömürmek için yıllarca Bolivarcı devrimin geriye götürülmesi için çalıştılar. Ama Chavez buna engel olarak devrimi devam ettirdi ve ileriye taşıdı. Şili'de Allande'ye neden ABD destekli darbe yapıldı ? Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2014 Sorun karmaşık. Belki katolik bir ülkede laik devrim daha zorunlu oluyor ve bu yüzden de yapılıyordur. Protestan bir ülkede ise kendiliğinden gelişiyor ve üstelik de fazla direnç görmeden yerleşiyordur. Katolik bir ülkede ise yobaz karşı koymalar kaçınılmaz oluyor ve laik devrim geri götürülüyordur. Hristiyan dininin net biçimde bu mezheplere bölünmesine karşın, İslamda böyle net görünümler yok ama katolik, protestan ve ortodoks tutumlar yine vardır. Sorunu müslüman ülkelere de uygulayabiliriz. Belki de emperyalizmin amacı Türkiye'yi de geri kalan müslüman ülkeler gibi yobaz yapmaktır. Bunun için ılımlı görünen sahte bir islam algısı yaratıyordur ve yarattığı bu fenomeni havuç olarak kullanıp ülkeyi yobazlık bataklığına çekiyordur. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.