Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İnsanoğlu

 

İnsanoğlu diye bir şey, yoktur. İnsan türü diye bir şey vardır. İnsanoğlu deyimi, cinsel ayrımcı bir kullanımdır. İnsan türünün kızları da var, onları dışlamaya hakkımız olamaz. 

 

Basit gibi görünse de bu kullanımlara dikkat etmeliyiz. Bunlar da bilinçaltımızdaki ayrımcılıkların ipuçları. İnsan türünün aslının Adem'den olduğu, Havva'nın onun parçasından yaratıldığı efsanelerinin bilinç altında saklanan yansımalarıdır bu tür yanlış deyimler. 

 

Örneğin yakın zamana kadar "beyaz kadın ticareti" diye bir söylem devam etti. Bu, bilinçsizce kullanılıyordu. Çünkü eskiden beyaz kadın ticareti yasaktı. Siyah kadın ise zaten ticaret metaı olduğu için onun ticareti yasaldı. Kölelik kalktı, yasaklandı, bu deyim uzun süre kalkmadı. Sonra insanlar beyaz siyah ayrımının yanlış olduğunu anladılar, bu kullanım da kalktı.

 

Darısı "insanoğlu" kullanımının başına. En kısa zamanda bu yanlış kullanımın helvasını yeme ümidiyle... 

 

Cinsel ayrımcılığı kaldıramamış toplumlar, asla ve asla uygar değildir. Bir uygarlığın üstün olduğunun derecesi ise, hayvanlara davranış biçimi ile ölçülür. Irk, inanç ayrımcılığının zaten sözünü bile etmiyorum. Onlar zaten vahşet, faşizm... Uygarlık dışı değil, çağ dışı değil, insanlık dışı zaten onlar.

Gönderi tarihi:

İnsanoğlu diye bir şey, yoktur. İnsan türü diye bir şey vardır. İnsanoğlu deyimi, cinsel ayrımcı bir kullanımdır. İnsan türünün kızları da var, onları dışlamaya hakkımız olamaz. 

 

Basit gibi görünse de bu kullanımlara dikkat etmeliyiz. Bunlar da bilinçaltımızdaki ayrımcılıkların ipuçları. İnsan türünün aslının Adem'den olduğu, Havva'nın onun parçasından yaratıldığı efsanelerinin bilinç altında saklanan yansımalarıdır bu tür yanlış deyimler. 

 

Bu tabiri bilerek kullandım. Zira, bilinçaltı Ataerkil ailede gelişmiş bir özellik ( Oedipus Kompleksi gibi ) olduğundan, İnsan türünün travmalı hafızası ürettiği değerlerle birlikte genellikle erkek bireylerle taşınmıştır.

 

İnsanlık tarihi, analitik zeka ile duygusal/sezgisel zekanın diyalektik birlikteliğini bize gösteriyor. Analitik zeka doğadan kopuşu, doğayı dönüştürmeyi ve insan icadı değerleri getirdiği için, ataerkil aile de bu değerler arasında olduğu için. Kadınlarda duygusal zekanın ağırlıkta olması doğaya daha yakın bir özellik.

Gönderi tarihi:

burada sevgili vatandaşlar en başta allah var mı sonra ona bağlı yasalar var mı daha sonra ise bu yasaya uymaya çalışan günümüz insanları 

var mı yahu dedikten sonra bu fikirleri bu başlığa cevap verelim saygı ile 

Gönderi tarihi:

Bu tabiri bilerek kullandım. 

 

O halde iyi etmemişsiniz...

 

Kadın erkekten evrimsel olarak daha gelişkindir. XX kromozom yapısı XY kromozom yapısına göre daha sağlamdır. Dişi yavrular erkek yavrulardan daha fazla hayatta kalır. Daha dayanıklıdırlar. Genetik hastalıklar kadınlarda daha az görülür. Tennolojik olarak ileri klonlama teknikleri gelişirildiğinde hiç erkek olmadan insan nesli sürdürülebilir. Hiç kadın olmadan insan neslinin sürdürülmesi için ise çok daha ileri teknolojiler gereklidir.

 

Ben İbrani efsanelerini yaratanlardan olsaydım, bu temelde yapardım. Yanlış kurgulamışlar. Ben olsam önce Havva'yı, sonra ondan Adem'i yaratırdım. Cennette yasak elmayı yemeye Adem Havva'yı sürüklerdi. Şeytan önce Adem'i kolaylıkla kandırır, Havva kandığı için değil, ne olacaksak birlikte olalım düşüncesiyle Adem'in günahına ortak olurdu. Tüm günahları ilk Adem başlatırdı. Kadını şeytan hizmetkarı değil, adamı şeytan hizmetkarı olarak gösterirdim. Tüm kötülükler Adem'den ve insanoğullarından kaynaklanırdı. Cehennemin çoğunu adamlar doldururdu. 

 

Tümüyle ters ve yanlış kurgulamışlar. Bu İbrani mitolojisinden kaynaklanan üç din de bu yanlış ve gerçeğe ters anlatımlara dayalı oldukları için üçünden de insanlığa bir yarar çıkmaz.

Gönderi tarihi:

O halde iyi etmemişsiniz...

 

Kadın erkekten evrimsel olarak daha gelişkindir.

unsure.png Neden ve neyi iyi etmemişim ??

 

Yazdıklarımdan nasıl böyle ters bir mana çıkardınız hayret ettim doğrusu.

 

Gerçekten yazımı okuduğunuza emin misiniz siz ?

Gönderi tarihi:

en başta allah var mı 

 

Elbette ki kesinlikle yoktur. Dolayısıyla abdest diye de bir şey olmadığı için uyumakla filan değil, hiç bir şeyle bozulamaz. Ben başlığa karışmakta bu yüzden isteksizdim ama, mevzu baktım gelişiyor, mecburen yazınca gerisi geldi. Yoksa olmayan bir şey nasıl bozulacak tabii, bozulmaz...

 

@@Canraşit, eline sağlık iyi yapmışsın desem sevinecek miydin ki iyi yapmamışsın deyince bu kadar üzülüyorsun? Bu kadar takma kafana, iyi yapmamışsın işte... Bir daha insanoğlu deme. İnsan türü de. Bence tabii. Dediklerim aklına yatmadıysa nasıl biliyorsan öyle de... İnsanoğlu deme diye ağzına bant çekilmesini önerecek halim yok. 

Gönderi tarihi:

Burada tasavvuf tartışılmıyor! 

 

Bu söze şaşırdım. Tersine bir şiir üzerinden tasavvuf tartışılıyor gibi görünüyordu. Devam etse de belki bir sonuca ulaşırdık. Sağlık olsun, ne diyelim...

 

Benim konuya dahil olmam şundan ki; benim islamdan çıkış sürecim, tasavvufa karşıtlık biçiminde başladı. Müslümanken tasavvuftan hiç hoşlanmazdım. Müslüman olduğum sürece, tasavvuf karşıtlığım artarak sürdü. Örneğin, Mevlana diye bilinen Celaleddin'in Moğol ajanı olduğuna kesin gözüyle bakardım. Halen de öyle bakıyorum. Tasavvuf bir afyondur. Uyuşturucu, uyutucu ve felç edici, korkunç bir ilaçtır. Bazı yaban arısı türlerinin zehiri öldürücü değil, felç edicidir. Bir böceği sokarak uyuşturur ve yumurtalarını bırakır. Çıkan larvalar böceği canlı canlı yer.

 

Tasavvuf da böyledir. Müritleri şeyhe taptırır. Şeyh müritleri alabildiğine, sınırsız şekilde ve her açıdan acımasızca sömürür. Mürit öyle felç durumdadır ki, kendisini sömüren şeyhlere kızacağı yerde, kendisini uyaran kişilere öfkelenir.

 

Bilinçlenme sürecimde, tasavvufun kaynağının din olduğunu ve ayrılmaz kanka olduklarını, el ele vererek sömürüyü gerçekleştirdiklerini, sömürüden soyut bir din anlayışının olamayacağını, din = sömürü olduğunu anlamam uzun sürmedi ve ateist oldum.

 

Beni ateizm bilincinde derinleştiren iki etken vardır: Birisi tasavvuf, diğeri siyasal dinciler. İkisi de dinden beslenir ve insanlığı sömürmekten başka bir amaçları yoktur. İkisinin de direk ve doğrudan din dogmalarından beslendiğini anladığın anda, ateist oluyorsun. Olay bu... 

Gönderi tarihi:

Bence tabii.

Efendim, bence de sokak ağızı kullanılmadan önce yazım bir daha okunup anlamaya çalışılmalı. " Kadın erkekten aşağıdır " dediğim anlamını nereden çıkardığınıza gerçekten anlam veremedim. ( o simge üzülme simgesi değil, algısızlığa şaşırma simgesi )

Gönderi tarihi:

Gereksiz alınganlık, soğuk algınlığı gibidir. Kişiyi hasta, rahatsız, tedirgin eder. Gerek yok. İnsan durduk yerde kendini tedirginliğe atmamalı. Hayatta huzur her şeyden önemlidir. İnsan alınganlık yaparak kendi huzurunu kendi eliyle kaçırmamalı derim ben... Yakanda bir böcek var diyen, düşmanlığından demez. Ola ki böcek sokan bir böcek filandır, tekin değildir belki diye söyler. Ha, belki de tamamen zararsız bir böcektir, uyarmasa da kendi düşecektir, o ayrı. Ama her olasılığa karşı uyarmak gereği duyar insan. Uyarılan kişi "sen beni dinlemek yerine yakamda ne var ona mı bakıyorsun, bırak bu sokak ağızlarını" derse ayıp etmiş olur...

Gönderi tarihi:

İşte ben de bunu diyorum. " insanoğlu " tabiri insan türünün bilinçaltını taşıyan Erkek türünü vurgulamak için yazılmıştır. Gereksiz alınganlıklara gerek yok. Konunun asıl anlamını bırakıp detaylarda boğulmaya da gerek yok.

Ne yani, ben de şimdi neden " İnsanoğlu " tabirindeki insanı erkek düşünüyorsunuz, kadın olamaz mı, bu cinsel ayrımcılıktır mı demeliyim ? original.gif

Gönderi tarihi:

en başta bunu öyle düşünsünler sonra geri kalan hikayeleri araştırsınlar 

 

Katılıyorum. Böylece abdest almayı emreden bir tanrının olmadığını, bunu sadece kendilerinden farksız insanların icat ettiğini anlayabilirler. Ayakkabılarımı her çıkardığımda ayaklarımı yıkama alışkanlığım var ama bunu bana bir tanrı filan emretmedi. 

 

Ayrıca Kuran'da ayakları yıkayın demez. Başı ve ayakları meshedin der. Bu da ne alaka kimse anlam veremediği için mecburen Kuran'a ekleme yapıp ayaklarınızı yıkayın diyor diye olmayan bir şeyi söylemek zorunda kalmışlardır. Kuran eksikler ve yanlışlarla doludur. Ben bir derde deva bir cümlesini görmedim. Gören varsa söylesin. Bir işe yarar görünen bir laf etmişse de eksiktir. Bu kadar eksikli yanlışlı metinler bir araya nasıl gelmiş şaşarım. Bir kağıt hurdalığından sayfalar seçip ciltleseniz, ortaya daha anlamlı bir şey çıkar.

 

Ben bu güne kadar Kuran'da kayda değer anlamlı faydalı hiç bir bilgi göremedim. Varsa da arkasından ettiği bir lafla onu da anlamsızlaştırmıştır. Sık sık müslümanlara sorarım. Bana kitabınızdan faydalı, anlamlı ve öğretici bir şey gösterin derim, gösterebilene rastlayamadım. 

Gönderi tarihi:

Ben bu güne kadar Kuran'da kayda değer anlamlı faydalı hiç bir bilgi göremedim. 

 

" 2:215 - Ey Muhammed! Sana nereye infak edeceklerini soruyorlar. De ki: Hayır olarak verdiğiniz nafaka, ana baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha ne yaparsanız herhalde Allah onu bilir. "

Gönderi tarihi:

infak 

 

Hemen devamını okuyalım. Her zamanki gibi bir çuval inciri berbat ediyor. Arkasından gelen ayet savaşı farz kılıyor. Ondan sonraki ayet ise dini esas alıp, dinden döneni tehdit ediyor. Yani inanç baskısı yapıyor, vicdanları esir, akılları dumur bırakıp insanları köleleştirmeyi amaçlıyor.

 

Yani esasen iyiliği sizin gibi inananlara yapın diyerek ayrımcılık, bölücülük yapıyor ve emrettiği iyi şeyler de boşa gidiyor. Sadece inancını paylaşanlara iyilik yap, öbürlerine düşman ol ve savaş diyor.

 

Her zamanki gibi yine olmadı maalesef...

Gönderi tarihi:

Hemen devamını okuyalım.

Hemen okuyalım :

 

2:216 " Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz. "

 

Bu ayet Bedir savaşı öncesine ait. Hani, Hicretten bir süre sonra Mekkelilerin saldırmaya hazırlandıkları sırada.

 

Ve " iyiliği sizin gibi inananlara yapın " demiyor, " ana baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar  " a yapın diyor.

Gönderi tarihi:

Bir şey eğri oturunca eğri, doğru oturunca doğru anlaşılmaz. Eğri de otursan doğru da otursan Kuran'ın anlamı dediğim gibidir. Bunda hiç bir şüphe olmadığı için havanda su dövmenin bir anlamı yok. İslamda savaş hali süreklidir. "Din allahın oluncaya kadar" dır. Nerde allaha tapmayan varsa ona savaş açmak islamda farzdır. İnanmayanları cehenneme yollayan karanlık bir insanlık düşmanı dogmadır.

 

İnanç bazlı ayrım yaptığı için en tehlikeli dogmadır. İnsanları inançlarına göre kategorize eder ve düşmanlaştırır. 

 

Mekkelilerin Medine'ye saldırmaya hazırlandıkları tümüyle uydurulmuş bir yalandır. Mekkelilerin böyle bir derdi yoktu. Ancak müslümanların zengin Mekke kervanını yağmalamak gibi bir derdi vardı. Zaten İslam dini, yarımadayı Araplaştırmak ve özellikle Yahudilerin her şeyine el koymak amacıyla yaratılmıştır. 

 

Ben bu kadar apaçık ve net konuların nasıl tartışma konusu yapılabildiğine doğrusu şaşıyorum. Apaçık inanmayanların cehennemde sonsuz yanacaklarının yazılı olduğu bir ayete nasıl olup da "inananlara infak edin demiyor" diye yorum getirildiği aslında bir muamma değil. Dogmatik beyin yapısının kaçınılmaz özelliği. Dogmanın hiç bir beyini iflah ettiği görülmemiştir. Dogma girdiği beyni felç eder, kireçler, o beynin ait olduğu vücudu zombiye çevirir. Dünyada bundan korkunç bir illet var olmamıştır. 

Gönderi tarihi:

Mekkelilerin Medine'ye saldırmaya hazırlandıkları tümüyle uydurulmuş bir yalandır. Mekkelilerin böyle bir derdi yoktu. Ancak müslümanların zengin Mekke kervanını yağmalamak gibi bir derdi vardı. 

Hicretten sonra Müslümanlar, geride bıraktıkları mallarının yağma edilmesine misillemede bulunmak için Kureyş kervanlarına saldırılar düzenlediler. Bu saldırıların birinde Müslümanlar, içinde bin deve ve yarım milyon dirhem değerinde ticari mal bulunan bir kervanı hedef almak istediler. Muhammed, bu sefer için orduyu topladı. Toplanan 305 kişi Muhammed komutasında Bedir yakınlarına gelerek kervanı beklemeye başladı. Ancak kervanın lideri Ebu Süfyan, Müslümanların kervanı beklediğini öğrendi ve Mekke'ye haber yolladı. Ayrıca kervanın yolunu da değiştirdi. Müslümanların kervana saldırmaya hazırlandığı haberini duyan Mekkeliler, Ebu Süfyan'ın tehlikenin atlatıldığını haber veren ikinci mesajına rağmen Müslümanların üzerine yürümeye karar verdiler.[3] Mekkeliler, oluşturdukları 950 kişilik kuvvetle Bedir'e doğru yola çıktılar. "

 

( tr.wikipedia.org )

Gönderi tarihi:

Apaçık inanmayanların cehennemde sonsuz yanacaklarının yazılı olduğu bir ayete nasıl olup da "inananlara infak edin demiyor" diye yorum getirildiği 

 

İşte, tipik bir  " Cum hoc ergo propter hoc " safsatası. Yani, korelasyonda alakasız nedensellik bulma.

 

" Genç kızlar çok çikolata yiyor. Genç kızlarda sivilce çok olur. Demek ki;  çikolata sivilce yapıyor. " gibi.

 

Benzer şekilde;

 

" Allah kafirleri cehennemde yakacak. Allah yoksullara yardım edin diyor. Demek ki; yardım edilecek yoksullar Müslüman olmalıdır "

 

original.gif 

 

Gönderi tarihi:

inananlar topluluğu sadece buna cevap versin 

Nasıl oluyor da tanrının şeytan'a yasak koyduğu yere şeytan cennet'e girip adem ile havvayı kandırıp 

o yasaklı meyveyi yedirtiyor

 

Eğer buna inanıyorsan tanrının yasak olduğu yere şeytan girebiliyorsa burada bir mantık hatası olmalı tanrının gücü bu kadar mı 

Ha şimdi sen bir inançlı olarak allah bilerek yasak koydu onları denemek için ve şeytana aslında müsade etti 

 

o zamanda durum daha vahim çünkü bu durumda tanrı biliyor'du şeytanın onları alt edeceğini her tarafından baksak mantık hatalarıyla dolu 

daha'da önemli meseleyse her zaman derim şudur; daha şeytan bile yok'ken sonradan şeytan olan melek nasıl oluyorda kendisi şeytan olmadan ortada

 

kötülük ve iblis yok'ken allaha baş kaldırışı akıl edebiliyor öyle ya madem şeytan yok onu kim kandırdı demek'ki allahın bir şeytana ihtiyacı var'dı ve yarattı deseler daha inandırıcı olur 

Gönderi tarihi:

İslam dini, yarımadayı Araplaştırmak ve zenginliklerine el koymak amacıyla yaratılmıştır. Kervanları soymak, başlıca işleri arasındaydı. Bugün kervanı soyamadılar diye rahat nefes kim alır? Yarın başka kervan gelecek, ona da saldıracaklar. Zaten amaçları bu. Kendilerini Mekke'den kovdurmak için zaten insanların inançlarına durmaksızın her gün hakaret ettiler. Zaten istedikleri kendilerini kovdurmak ve savaş açmaktı. Bunların hepsini o günün muhalif hareketi planlamıştır. Muhammed'i de bu amaçları için kullanmışlardır. 

 

İnfak konusunda ise bütüncül bakış gerekiyor. Kuran müşriklerin görüldükleri yerde öldürülmesinin yazdığı bir metindir. Müşriklere gördüğünüz yerde yardımda, infakta bulunun demez. Alakasızlık filan söz konusu değil, tam tersine alakanın tam ve bütüncül kurulması söz konusu. Örnek ise çok alakasız. Genç kızların çok çikolata yediğini de kim uydurmuş? Böyle bir kural olması olanaksızken, saçma sapan sonuçlara ulaşmak tabii ki alakasız olur. Hayır yani, tüm genç kızlar çok çikolata yer diye kesin bir kural saptanabiliyor mu da? Hayır. O halde örnekleme çok yersiz. Ben olsam alakasız nedensellik uydurmaya daha iyi bir örnek verirdim... 

Gönderi tarihi:

Merhabalar,

 

Müşriklerin öldürülmesi ile ilgili ayetlerin anlamı şöyledir;

Muhammed Suresi "artık kâfirlerle karşılaştığınız zaman onları güçsüz zayıf bırakıncaya kadar boyunlarına vurun"

Tevbe Suresi, 5. "Böylece haram aylar çıktığı zaman artık müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün ve onları yakalayın ve onları muhasara edin (kuşatın). Gözetleme yerlerinin hepsine oturun (onları gözaltında tutun). Bundan sonra eğer tövbe ederlerse ve namaz kılar ve zekât verirlerse o takdirde onların yolunu serbest bırakın. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahîm'dir."

 

Bu Allah'ın hükmü müslümanlara yapılan saldırılarda o dönemde savaşta Müslüman kadınların kesilmesi, karınlarının yarılması,çocuklarının boğulması, Müslüman hanımların ırzına geçilmesi gibi olaylarda Allah "onlara karşı kendinizi savunun" diyor ayette. Meşru savunma ayetleridir. Yoksa önünüze çıkan tüm müşrikleri gece gündüz kesin doğrayın anlamında değil. Bir saldırı olduğundan Müslümanlar ne yapacağına karar veremiyor Allah da "kendinizi savunun" diyor. "Tutuklayın, yakalayın, gerekirse öldürün" diyor Allah. Ayetin hükmü böyledir

"Yapabiliyorsan tutukla" diyor Allah."Ve onları yakalayın" mümkünse yakalayın. "Onları muhasara edin" kuşatın etraflarını. "Gözetleme yerlerinin hepsine oturun" onları gözetleyin yani yakalamak için. Çünkü ani kalleş baskınlar yapıyorlar. "Onları gözaltında tutun" gözaltına alın tutabiliyorsanız "Bundan sonra eğer tövbe ederlerse" yani Allah bizi affetsin derlerse "namaz kılar ve zekât verirlerse" güven verici olmuş oluyor "o takdirde onların yolunu serbest bırakın." öldürmeyin o zaman diyor. Özetle Allah aşama aşama kendinizi savunun diyor.
 

‘Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar.’ (Yunus Suresi, 44)

Gönderi tarihi:

Bir saldırı olduğundan Müslümanlar ne yapacağına karar veremiyor 

 

Bu söylediğinizin ne kadar anlamsız olduğunu göremediğinize inanmıyorum. Dogmaları savunmanın başka bir yolu olmadığı için söylediğinizdeki mantıksızlığı bildiğiniz halde, mantıksızlıktan başka çare bulamıyorsunuz. Çünkü dogma zaten özünde mantıksızdır, mantıkla savunmanın bir yolu yoktur.

 

Nasıl olur, insanlar saldırı durumunda ne yapacaklarını nasıl bilemezler? Tabii ki saldırgan saldıramaz hale getirinceye kadar saldırısına karşılık verecekler. Bunu nasıl olur da bilemezler de başkasından akıl almayı bekleyebilirler? Bunun için kimseden akıl almaya gerek yoktur. Saldırı karşısında savunma yapılacağı kesin bir belirliliktir. 

 

Üstelik allahınızın bir bunu söyleyecek kadar dili dönmüyor mu, ifade etme engelli mi de söylediklerini siz anlamlandırıyorsunuz? Söylenen açık. Herkes din diktası altında itaat edecek. Baskıcı ve faşist din diktasına karşı kimse gıkını çıkarmayacak. Bu kadar açık ve net bir ifadeyi nasıl böyle eğip bükebilirsiniz? Zorla müslüman olacaklar, olmazlarsa öldürülecekler. Bu kadar açık ve net bir ifadeyi eğip bükerek kurtulamazsınız.

 

Dikta altına almak ve değerlerini yok edip sömürmek istenen insanların cinayetler ve tecavüzler işlediğini uydurmak klasik bir kara propagandadır. Böyle olsa bu insanlık suçlarını işleyenlerin cezalandırılması söylenirdi. Söylenmesine de gerek yok, bu suçları işleyenler zaten herkes tarafından cezalandırılır. Bunun için bir tanrının kitap gönderip söylemesine zaten gerek yok. Kuran'da müşrikleri öldürün diyor, yani inanca dayalı bir kategorize, ayrım ve ötekileştirme yapıyor ki, bu bir insanlık suçudur. Suç işleyenler demiyor, müşrikler diye bir inanç grubu belirleyip ona karşı katliam emri veriyor. 

 

Açıkça ve net biçimde müşrik istemiyoruz, ya zorla müslüman olacaklar, ya gidecekler, ya öldürülecekler diyor. Bu kadar apaçık ifadeleri eğip bükmenin, şirin ve haklı göstermenin hiç bir yolu yok.

 

Müşrikleri öldürme emri, Mekke işgali sonrasıdır. Müşrikler saldırabilecek olsalar zaten Mekke düşmezdi, savunurlardı. Mekke'yi savunamayan insanların saldırma gücü nerden olacak? Söz konusu ayetler apaçık katliam emridir. Zaten İslam dinini yaratan Mekke muhalif gücünün amacı da budur. İktidarı ele geçirip yarımadadaki tüm değerlere el koymak. Diğer tüm kültürel değerleri baskı ile yok etmiş ve bütün maddi değerlere de el koymuşlardır. Olay budur. Belgesi de söz konusu Kuran ayetleridir.

Gönderi tarihi:

İnfak konusunda ise bütüncül bakış gerekiyor. Kuran müşriklerin görüldükleri yerde öldürülmesinin yazdığı bir metindir. 

 

Değildir.

 

TEVBE SURESİ:

 

''

1- Allah'dan ve Resulü'nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere:

 

 

 

2- Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi gezip dolaşın. Şunu da bilin ki, Allah'ı aciz bırakacak değilsiniz. Allah kâfirleri mutlaka perişan edecektir.

 

 

 

3- Ayrıca büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafından insanlara bir ilandır ki, Allah da Resulü de müşriklerle yapılan antlaşmalara artık bağlı değildir. Eğer hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Yok yine tevbeden yüz çevirirseniz biliniz ki, Allah'ı yıldıracak değilsiniz. Kâfirleri acı bir azap ile müjdele.

 

 

 

4- Ancak kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardımda bulunmamış olanlar bunun dışındadır. Siz de onlarla olan antlaşmanızın hükümlerine antlaşma süresinin sonuna kadar uyunuz. Muhakkak ki, Allah müttakileri sever.

 

 

 

5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

 

 

 

6- Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.

 

 

 

7- O müşriklerin Allah katında ve Resulü katında herhangi bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız var ki, bunlar size karşı doğru durdukça siz de onlara doğru olun. Allah sakınanları elbette sever. "

 

 

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

Şimdi aslında burada 3 tip Müşrik ten söz ediliyor.

 

1 - O dönem Müslümanlarının kendileriyle antlaşma yaptığı ama antlaşmaya uymayan Müşrikler. Onun için bu antlaşma artık tanınmamaktadır. Bunlara verilen süre 4 aydır. ( 9 / 2 )

 

2 - O dönem Müslümanlarının kendileriyle antlaşma yaptığı ve antlaşmaya uyan Müşrikler. Bunlara da verilen süre antlaşmanın bitimidir. ( 9 / 4 )

 

 

 

3- O dönem Müslümanlarının Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıkları MüşriklerBunlara ise doğru durdukları müddetçe ilişilmeyecektir.  ( 9 / 7 )

 

Sonuç:

 

Mescid-i Haram yakınında antlaşma yapılan Müşrikler, diğer Müşriklere yapılan tehditten muaf tutulmuşlar.

 

O halde, Emperyalizmin El-Kaide'yi bahane edip, Ortadoğu coğrafyasında işgaller, ambargolar vs. için kendisine meşruiyet dayanağı yaptığı Tevbe suresinin ilgili emirleri;

 

1- Tüm zamanlar için değil. Çünkü; Antlaşma o dönemin Müslümanları ile o dönemde hedef aldığı Müşrikler arasında.

 

2- Tüm Müşrikler için değil. Çünkü, yalnızca o dönemin Antlaşma yapılan Müşrikleri hedef alınmış.

 

 ( 9 /1, 9 / 4, 9 / 7 ) 

 

Gönderi tarihi:

İster üç tip müşrikten söz etsin, ister beş, ister on... Aşama aşama hepsi müslüman olmaya zorlanacak, olmazlarsa ya terk edecek gidecek, ya öldürülecekler. Anlaşmaları tanınmayanlar haram aylar çıkar çıkmaz. Anlaşmaları tanınanlar anlaşmaları biter bitmez.  Mescidi haramda anlaşma yapılanlara ise biraz daha süre tanınabileceği belirtilmiş, o kadar. Anlaşmalar süresiz, bozulması hiç bir zaman mümkün olmayan şeyler değildir.

 

Aşama aşama tehdit etmesi, lokma lokma yutmaktan başka bir amaç taşımıyor. Sonuçta müşrik diye bir şey kalmayacak mı, kalmayacak. Bu anlam son derce açıktır. Eğip bükmekle düzelmez. İnanç dayatması, ötekileştirme, soykırım ve insanlık suçu belgesidir, hem de apaçık belgedir.

Gönderi tarihi:

Mescidi haramda anlaşma yapılanlara ise biraz daha süre tanınabileceği belirtilmiş, o kadar. Anlaşmalar süresiz, bozulması hiç bir zaman mümkün olmayan şeyler değildir.

 

Konu anlaşma değil. O tarihteki bir müşrik türünün muaf olduğunu anlatıyor. O müşrik türü doğru durduğu müddetçe sorun yok. Aynı durum o civar dışındaki müşrikler için de geçerli.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.