Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İSRAİL KATLİAMI


Misafir CYRANO

Önerilen İletiler

Eski günler

No problem... Hepimizin eski günlerimiz vardır. Şimdiye ve geleceğe bakalım. Geçmişte bir dünya gücünün hizmetini yapıp o gidince onun baş düşmanının hizmetine geçen, "tanrıya inanmazdım ama şimdi caminin önünden geçerken ürperiyorum" diye din ticareti yapmaktan çekinmeyenleri bundan hariç tutuyorum. Bu saf halk da "aman hidayete erecek galiba, sevaptır" diye bunlara hoşgörü gösteriyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

IHH'yi,Mazlum-Der denilen AKP yandasi bir örgütü elestirmeyi Israil yandasligi gibi lanse etmek en büyük yanilgidir.

 

Israil'in nasil bir yapiya sahip oldugunu herkes bilmektedir.Israil'in eline koz vermenin anlami ne ola ki?Sanirmisiniz ki Israil ABD-AKP arasinda cevrilen dolaplardan bihaberdir?Hayir degildir.Israil birilerinin ezberini bozmustur,olay bundan ibarettir.Bakin ayni ezber bozma siyasetini simdi de Kibris'a Türk isgalini protesto icin gemi göndererek devam ettirecek..Hadi bakalim;Erdogan göstersin kendini ve o da öldürtsün 9 Israilli'yi de AKP yandaslari biraz sakinlessin.

 

Kimse savas cikmaz saniyor,savas cikabilir hemde bal gibi;Eger Türkiye'nin bu Arap yandasligi ve Gazze sevdasi radikal bir hale gelirse bal gibi de savas cikar.Benden söylemesi.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tayyip Erdoğan elbette ki gerçek savunucusu olamaz da:

Siz de bu düşüncelerle özgürlüğün ve eşitliğin savunucusu olamazsınız...

.

.

.

Çocukların haksız yere hapsedilmelerine gösterilen haklı tepkinin propagandasını yapıp,

Esas olarak Kürt Etnik Milliyetçiliği yapmak da buna benzer...

 

O çocuklar Kürt oldukları için içeride tutuluyorlar ve 10'larca yıl hapis istemleri ile yargılanıyorlar,bu yüzdendirki diyorum sayın Başbakan Filistinli çocuklar için timsah gözyaşları dökmeyi bırak, senin ülkende, senin polisin kameralar önünde bir çocuğun kolunu çevirip çatır çutur kırarken vicdanın neredeydi?

Daha Dün Haberlerde izledik,şırnak'ta bir çocuk zırhlı aracın altında kalarak can verdi,sordumu acaba o araç kaç km hızla geziniyordu şehirde,arayıp o çocuğun ailesine başsağlığı diledimi?

Hergün haberlerde görüyoruz,2 polis yaralandı,3 asker öldü,3 Pkk'li öldü diye,onun içinde soruyoruz saın başbakana,Kendi Kapını Süpermeyenin,Başkasının Kapısındaki pisliğe laf söylemeye hakkı olabilirmi acaba?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O topraklar için sadece öldürmediler, şehit de düştüler. Bu konuyu burada değil diğer başlıkta tartışmak daha uygundur gibime geliyor.

toprak için insan öldürüp ölmenin ne gibi iyi yanı var. kişi bu toprak benimdir diye ölmüşse bu onu haklı göstermez aslında allahın toprağını kendinin görmesi ve bunun için savaşması bir suçtur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O çocuklar Kürt oldukları için içeride tutuluyorlar ve 10'larca yıl hapis istemleri ile yargılanıyorlar

 

O çocuklar "Kürt Oldukları" için değil;

Kürt Irkçılığı peşinde olanların, onları kullanmalarından, sömürmelerinden ve onların kucağına düşmelerinden dolayı içeride tutuluyorlar...

 

Aynı Dersim mantığı işte...

Hırsızın hiç suçu yok bilader!

 

Dersim'de ağalar;

"devlete vergi vermezük, asker göndermezük, egemenliği halka teslim etmezük, gelen yatırımları istemezük" diye isyan eder;

Halkı, kendi feodal çıkarları uğruna kandırıp, kendi uğruma ölmeye koşullar.

Halk da buna kanar.

Ama sonra o halkı kandıran, sömüren ağalar suçlu olmaz da;

Devlet suçlu olur...

 

Birgün gelir yine aynı kafa yapısı, kendi yapmaya cesaret edemediği şeyleri yapması için çocukları sokaklara salar.

Kendi yapamadıklarını çocuklara yaptırırlar.

Devlet müdahale ettiğinde ise,

O çocukları sokaklara salanın, kullananın, sömürenin suçu olmaz da;

Devletin suçu olur!

 

İşin komiği ise, birileri çıkar

Ve o çocuklarını haklarını savunmak adına,

O çocukları sömüren, kullanan, hayatlarını karartanları korur, kollar...

Ve bunu hak, adalet, eşitlik adına yapar...

 

O çocuklar Kürt oldukları için içeride tutulmuyorlar.

Benim onlarca Kürt arkadaşım var, hepsi ile de çocuktuk;

Hiçbirisi de Kürt oldukları için içeride tutulmadı!

Demek ki içeride tutulmaların başka nedeni var değil mi?

Kürtlükle ilgisi yok yani...

 

Devlet onları içerde tutmak meraklısı olduğu için içeride tutmuyor.

O çocuklar, onları sömüren kendi halkı tarafından içeride tutuluyor.

Kürt çocuklarını içeride tutan, yine Kürtlerin kendisidir.

Biraz bu sorumluluğu alın artık üzerinize.

 

Aynen bugün Kürtleri feodal yaşama mahkum edenlerin,

Kürtlerin kendisi olması gibi...

 

bu yüzdendirki diyorum sayın Başbakan Filistinli çocuklar için timsah gözyaşları dökmeyi bırak, senin ülkende, senin polisin kameralar önünde bir çocuğun kolunu çevirip çatır çutur kırarken vicdanın neredeydi?

 

Tayyip Erdoğan konusunda haklısınız elbette.

 

Her zaman dediğim gibi:

Türkiye'deki Kürtler, Çerkezler, Boşnaklar, Araplar;

Asya'daki Kazaklardan, Özbeklerden, Türkmenlerden daha çok bizdendir.

Bu bilinci yakalamak lazım elbette...

 

Fakat sizin de aslen Tayyip Erdoğan'dan çok farkınız yok ne yazık ki.

Tayyip Erdoğan, Filistinlileri, onunla aynı inançtan oldukları

Ve belli ki Hamas'ı da onunla benzer kafa yapısına sahip olduğundan dolayı destekliyor.

Siz de Türkiye'de hapsedilen çocukları, haksız yere kullanıldıkları ve hapsedildikleri için değil;

Kürt oldukları için umursuyorsunuz.

 

Zaten öyle olmasaydı;

Devletten hesap sormakla birlikte,

Onları sokaklara ve suça iten Kürtçü kafa yapısına da hesap sorardınız.

 

 

"Aga ben ne ediyom!" diye...

 

Daha Dün Haberlerde izledik,şırnak'ta bir çocuk zırhlı aracın altında kalarak can verdi,sordumu acaba o araç kaç km hızla geziniyordu şehirde,arayıp o çocuğun ailesine başsağlığı diledimi?

O Şırnak'ta ölen çocuğu Kürt olduğu için mi umursuyorsunuz;

Yoksa "İnsan" olduğu için mi?

 

Önce buna bir karar verin;

Ardından, bu ülkede benzer biçimde ölen diğer insanların sizi ilgilendirip ilgilendirmediğine karar verin;

Sonra da ona göre hesap sorun...

 

Alimallah birisi çıkar da sonra,

Sizin bunların hesabını sormaya hakkınızın olmadığını,

Çünkü en az hesap sorduğunuz kişiler kadar Etnik Milliyetçi olduğunuzu yüzünüze vuruverir...

 

Kendi Kapını Süpermeyenin,Başkasının Kapısındaki pisliğe laf söylemeye hakkı olabilirmi acaba?

 

Aynen, cuk diye oturmuş, mükemmel bir söz...

Bende bu soruyu size soruyorum aynen:

 

Kendisi Etnik Milliyetçilik/Irkçılık yapan birisinin,

Başkasının dini ya da etnik ayrımcılık yapmasına laf söylemeye hakkı olabilir mi acaba Biji?

 

Şöyle oturup, bir düşün istersen!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne komedyenim nede edebiyatçı.. :)

 

Burada yazan herkes gibi düşünce ve duygularını ifade eden bir dayı.. :)

 

Anadoluda yaşayan biri, yaşadığı coğrafyada yaşayanlardan alır örneği.. :)

 

Anadolu'da yaşayanların Arap komşusu da çoktur. Ve o Arap komşularından bahsederken "Arkadan vuran Araplar" demezler. Adlarıyla, meslekleriyle hitap ederler onlardan bahsederken.

 

Bütün dünyaya haykırdılar şehadet şerbeti içmeye gittiklerini..size söylemedilermi.. :)

 

Neyse..kişiselleşmesin bu çok ciddi konu.. :)

 

Sanırsın ki adamlara mikrofon uzatıp "neden Gazze'ye gidiyorsunuz?" demişler. Onlar da "Ölmeye gidiyoruz" demiş.

 

Savaş bölgelerinde görev yapan savaş muhabirleri ölmek istedikleri için mi gidiyor oralara ? Dünyanın en tehlikeli bölgelerinde gönüllü olarak görev yapan Sınır Tanımayan Doktorlar canları ölmek istediği için mi gidiyor ? Doğu'da görev yapan öğretmenler ölmek istedikleri için mi gidiyor ? Kızılhaç görevlileri cephelere ölmek istedikleri için mi gidiyor ?

 

Aynı soru onlara da sorulunca, yani ölüm tehlikesi hatırlatılınca aynı cevabı veriyorlar. "Gerekirse şehit oluruz"

 

 

Ölen dokuz kişide kendi isteği ile ölmüştür..kimsenin kişisel isteklerine sözümüz olamaz..

 

Şehit olan askerlerimiz de kendi istekleri ile ölüyorlar değil mi ?

 

" Türk sancağının şanını, canımdan aziz bilip, icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda, seve seve hayatımı feda eyleyeceğime, namusum üzerine and içerim"

 

 

Askerlerimiz de canları ölmek istediği için mi gidiyor savaşa ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O çocuklar "Kürt Oldukları" için değil;

Kürt Irkçılığı peşinde olanların, onları kullanmalarından, sömürmelerinden ve onların kucağına düşmelerinden dolayı içeride tutuluyorlar...

*

*

*

Kendisi Etnik Milliyetçilik/Irkçılık yapan birisinin,

Başkasının dini ya da etnik ayrımcılık yapmasına laf söylemeye hakkı olabilir mi acaba Biji?

 

Şöyle oturup, bir düşün istersen!

1-) O çocukları sokağa düşüren devletin görevlilerinin,babalarına,annelerine ailelerine yaptığı zulüm ve kendi öz nitelikleri ile varolmalarının önündeki anayasal engellerdir,siz buna ırkçılık diyeceğinize Türkiye Cumhuriyeti anayasasındaki Türk ırkçılığı yapan maddelerin ırkçılığını sorgulayın bence.

 

2-) Bu ülkede asla halkın egemenliği söz konusu olmadı,Cumhuriyet ilan edilidği günden bugüne hep halk sömürüldü,ezildi,kendi halkı aç iken gidip yurt dışında ev ve arsa karşılığı kendine bağlı bir kitle yaratma amacıyla insanlar getirildi,peki hiç düşünmedilermi,ev ve arsa karşılığında Türk'üm diyen o göçmenler başkası fazlasını verirse bizede arkasını döner diye.

 

3-) Her peygamber kendi ümmetine dua eder derler,sizin gibi düşünenlerin yaptığıda budur işte,bir asker öldüğünde içim ne kadar yanıyorsa,bir Pkk'lide öldüğünde içim aynı derecede yanıyor diyebiliyorum ben,peki siz diyebilirmisiniz,serap öldüğünde içim ne kadar yanıyorsa,Uğur Kaymaz'ın vücuduna 12 yaşında 13 kurşun isabet ettiğindede içim yanıyor diye,Ergenekon sanıklarını her fırsatta savunan,haksız yere içerde tutulduklarını söyleyen sizler,sözde Kck operasyonları ile içeri alınan ve 15 aydır haklarında bir iddaname bile hazırlanmamış olan,halkın seçtiği belediye başkanları için aynı şeyleri söyleyebiliyormusunuz acaba.

 

Yaspma sevgili kardeşim,Kürt deyince Irkçı,Türk deyince gururlu olunur fikriyatı yanlıştır,bu ülkede halen Kürtçe Tv açmak,Gazete kurmak vs yasak,daha 1 ay önce Kürtçe yayın yapan Azadiya Welat gazetesi genel yayın müdürüne 166 yıl hapis cezası verildi,suçu ne peki? Mahkemede Kürtçe savunma yapmak istemesi,Trt-6'iaçtım diyor Sayın Başbakan,Akp'ye yoruyor bunu,ama başka bir konuşmasındada açılımın devlet politikası olduğunu söylüyor,işin dahada ilginç olanı Trt-6 hala kanunlara aykırı yayın yapıyor,kanbunen hiçbir dayanağı yok ama her seferinde Kürtlerin kafasına kakılıyor,sanki çok istemişiz gibi.

 

Sonuç Şu ki sevgili arkadaşım,Bu ülke kendi içindeki farklılıklara tahammül etmeyi öğrenmeden ne Almanya'daki Türkler,ne İsrail'deki Filistin'lilerle ilgili yorum hakkına sahip değildir.

 

Başbakan çıkıp hamas halkın seçtiği bir partidir diyor,buna saygı duymak lazım diyor,kendi ülkesini bir bölgesindeki nerdeyse her şehirde yüzde 60'ın üzerinde oy alan partiye şunu demessen senle görüşmem,sen Kürt halkının temsilcisi değilsin falan diyor,bunun adı aymazlık değildirde nedir Allah aşkına....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Solun Filistin halkıyla dayanışması hiçbir zaman kesintiye uğramadı... Sosyalist sistemin dağılmasından sonra bu dayanışma büyük güç ve hız kaybetse de, Filistin halkıyla birlikte siyonizme ve emperyalizme karşı yürütülen mücadelenin onuru, devrimcilere ve sosyalistlere aittir. Deniz Gezmiş'in Filistin gerilla kamplarında İsrail'e karşı savaşırken taşıdığı fotoğraflı El Fetih kimliği bir bayrak gibi dalgalanmaya devam etmektedir...

 

Dostum biz 40 yıl öncesinden bahsetmiyoruz. Bugünden bahsediyoruz. Gazze ambargosunu kırmak için yapılan eylemin islami kimlikte olmasını eleştiriyorsun. Peki solun Gazze ambargosunu kırmak için hangi girişimlerde bulunduğunu söyler misin bana? Girişimde bulunacaklardı da islamcılar mı engel oldu?

 

Hüsnü Mahalli'nin altını çizdiği gibi;

 

"bölgedeki mücadelelerde islami kimliğin ağır basması sol eğilimli güçlerin ilgisizliği ve beceriksizliği için bir gerekçe olmamalıdır. unutulmamalıdır ki; sol ve devrimci eğilimlerin başarısızlığı 'halkları islam'a yöneltmiş' ve var olan yeni durumu iyi değerlendiren islamcılar da halkların kurtuluş, özgürlük, demokrasi söylemli politik mücadelesinde ön plana çıkmıştır"

 

Bence 30-40 yıl önce Filistin'de savaşan Türk devrimcilerle övünmenin ötesinde geçmelidir sol. Bunu yapmayıp salt 30-40 yıl önce Filistin'de savaşan devrimcilerle övünmekle sınırlı kalmak o insanların hatırasına da hakarettir. Bunun yolu da, uygulanan bir ambargoyu delmek için düzenlenen eylemi, islamcılar düzenliyor diye karalamaya kalkmak değildir (Ki bilinçli sol böyle bir davranış içinde değildir).

 

 

Ne Filistin'de HAMAS, ne de Ortadoğu'nun genelinde islamcı hareketler bir günde ortaya çıkmamıştır. Bir günde eskiden solun kitlesi olan halk yığınları arasında popülerleşmemiştir. Bu tabloyu sadece "darbe oldu o yüzden böyle oldu" diye kolaycı açıklamalarla geçiştirmek yerine (Ki sanki Latin Amerika'da darbe olmadı) kitlesini islami hareketlere kaptıran sol bunun sebeplerini önce kendisinde arayarak sorgulamaktadır. Bu tarz yaklaşımlar ise böyle bir sorgulamanın hala çok uzakta olduğunu göstermektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dostum biz 40 yıl öncesinden bahsetmiyoruz. Bugünden bahsediyoruz. Gazze ambargosunu kırmak için yapılan eylemin islami kimlikte olmasını eleştiriyorsun. Peki solun Gazze ambargosunu kırmak için hangi girişimlerde bulunduğunu söyler misin bana? Girişimde bulunacaklardı da islamcılar mı engel oldu?

Tümüyle o cografya islami, Receb beyin gemisini mi beklediler secim gemisini. Bu eylem ne kadar islami merak ediyorum bekliyecegiz görecegiz eger bir yanlislik yapmazlar da israil radikal´lari bir bindirmede onlar yaparsa kipris´a manzarayi seyret bakalim o cografya´dan ne karsilik gelecek.. Madem islami bindirdik onlarda arkamizdan gelir kiprisi tanirlar o gemi isi kadar da zor degil..

 

Solcular ne yapmis dogru Filistin´e verilen kan ne yazik ki Sayin Evrenle durdu.. Sahi deviren Iran solculari da hatirlayalim onlarin sonunu kim getirdi.. Elfetihin sonunu kimler getiriyor.. Ne güzel bir gemi özgürlük aniti oldu.. Yeterde artar bile bu cografya ya.

 

Hani olur da birileri büyük düsünmüstür ABD beni Iranla savasa sürüklüyor, Ee savasacaksam Iran dan önce Israil var diye oyunu bozarsin anlasilir.. O zaman bizde büyük düsünürüz de Sayin kilcdarogluna dininden girdi dinsiz demeye kadar getirdi böyle birisi büyük düsünür mü?

 

bölgedeki mücadelelerde islami kimliğin ağır basması sol eğilimli güçlerin ilgisizliği ve beceriksizliği için bir gerekçe olmamalıdır. unutulmamalıdır ki; sol ve devrimci eğilimlerin başarısızlığı 'halkları islam'a yöneltmiş'

Halkları islam'a yöneltmiş' Vay be Islamin siyasal islamin icinden karanligindan kurtarmak icin milyonlar bu cografyada topraga gömüldü (Hüsnü Mahalli'nin altını çizmis) Yazar arkadas neden bahsediyor !!! Acaba Atatürk´ü nasil tanirlar?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

IHH'yi,Mazlum-Der denilen AKP yandasi bir örgütü elestirmeyi Israil yandasligi gibi lanse etmek en büyük yanilgidir.

 

.

 

Kimse savas cikmaz saniyor,savas cikabilir hemde bal gibi;Eger Türkiye'nin bu Arap yandasligi ve Gazze sevdasi radikal bir hale gelirse bal gibi de savas cikar.Benden söylemesi.

 

 

saygilarla

 

Hata yapan babam dahi olsa söylemekten çekinmem.

Savaşa gelince, hangi orduyla savaşa gireceğiz sayın politika, görev yapmış, pkk hainini bitirmiş eski komutanları hapse atılmış, görevde olan ordu komutanı bile suçlanmış bir ordu nasıl savaş yapar?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hata yapan babam dahi olsa söylemekten çekinmem.

Savaşa gelince, hangi orduyla savaşa gireceğiz sayın politika, görev yapmış, pkk hainini bitirmiş eski komutanları hapse atılmış, görevde olan ordu komutanı bile suçlanmış bir ordu nasıl savaş yapar?

Olurmu canim Sahin ordularini temizlemisti özgürlükcü islamcilar öyle bir savas cikardilar ki? sonra, Saddam a karsi unutmayalim on sene sürmüstü etraf toz dumandi.. Bizde yirmi sene yapar rekor kirariz !!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anadolu'da yaşayanların Arap komşusu da çoktur. Ve o Arap komşularından bahsederken "Arkadan vuran Araplar" demezler. Adlarıyla, meslekleriyle hitap ederler onlardan bahsederken.

 

Ama Türkiye'de cok sayida insan Arap'lardan genel olarak bahsederken "arkadan hancerlerler" diye ithamda bulunurlar ve hatta Osmanli döneminde Ingiliz'ler ile beraber olup Osmanli'dan kurtulan Filistin'lileride "kendileri etti kendileri buldu" gibi sözlerle Ingiliz'i osmanli'ya tercih ettiler diye hala af etmemise benziyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1-) O çocukları sokağa düşüren devletin görevlilerinin,babalarına,annelerine ailelerine yaptığı zulüm ve kendi öz nitelikleri ile varolmalarının önündeki anayasal engellerdir,siz buna ırkçılık diyeceğinize Türkiye Cumhuriyeti anayasasındaki Türk ırkçılığı yapan maddelerin ırkçılığını sorgulayın bence.

 

O çocuklara Ortaçağın ilkel aşiret kültürünü ve kafa yapısını dikte eden o kültürü sorgulayın öncelikle.

Bu ülkenin Kürt Olmayan bütün halkları çağdaş yasalara ve toplumsal sözleşmelere uyum sağlayabilirken,

Bu çağdaş toplumsal bağlara uyum sağlayamayan, ilkel kültürü sorgulayın öncelikle.

Toplumun bir tarafı "Birey" olmanın farkına varabilmişken, hala "Sürü" olarak yaşamını sürdüren kafa yapısını sorgulayın önce.

Toplumun büyük kısmı, bir bütün olmayı başarabilmişken, hala Ortaçağın bile gerisinde kabilecilik anlayışını sürdüren o kültürü sorgulayın önce.

Büyük Şehire göçen her insan topluluğu, bulunduğu mekana uyum sağlayabilirken, büyük şehire göçtüğünde evinin altına ahır kuran o uyumsuz kültürü sorgulayın önce.

 

"Bizim Öz Niteliklerimiz" dediğimiz ve bizi bir arada tutan çağdaş değerleri sorgulamak yerine,

Sizi bizden ayırmaya yönelik tanımladığını "Kendi Öz Niteliklerimiz" olarak adlandırdığınız, ayrıştırıcı kimlik edinimi eğilimini sorgulayın önce...

 

Hem ayrımclık yapıp,

"Bizi ayrımcılığa tabi tutuyorlar" diyerek ajitasyon yapmayın...

2-) Bu ülkede asla halkın egemenliği söz konusu olmadı,Cumhuriyet ilan edilidği günden bugüne hep halk sömürüldü,ezildi,kendi halkı aç iken gidip yurt dışında ev ve arsa karşılığı kendine bağlı bir kitle yaratma amacıyla insanlar getirildi,peki hiç düşünmedilermi,ev ve arsa karşılığında Türk'üm diyen o göçmenler başkası fazlasını verirse bizede arkasını döner diye.

Bu ne acımasızlıktır?

Yurt Dışından getirilenler kimler?

 

Yunanistan'da, Bulgaristan'da; Balkanlar'da Soykırıma tabi tutulan Türkmenler getirildi bu ülkeye...

Ne yapılmasını bekliyordunuz?

Katledilmelerine göz mü yumulsaydı?

 

Bu ülkeye 90larda, Saddam'dan kaçan Kürtler'de kabul edildi?

Onları neden eleştirmiyorsunuz?

Kürt oldukları için mi?

 

1930da Ağrı Dağı isyanlarını çıkaranlar,

İran'dan Türkiye'ye sığınan ve Türkiye'nin kabul ettiği Kürtlerdi...

Bunu neden görmezden geliyorsunuz?

Kürt oldukları için mi?

 

Bu ülkede;

Irak'ta yaşayandan fazla Kürt,

Balkanlarda yaşayanlar kadar Balkanlı,

Kafkaslarda yaşayanlar kadar Kafkaslı halk vardır.

Hepsi ile ortak bağlarımız var.

Hepsine sahip çıkacağız elbette.

 

Kim getirilmiş yurt dışından bunun başkasında!?

3-) Her peygamber kendi ümmetine dua eder derler,sizin gibi düşünenlerin yaptığıda budur işte,bir asker öldüğünde içim ne kadar yanıyorsa,bir Pkk'lide öldüğünde içim aynı derecede yanıyor diyebiliyorum ben,peki siz diyebilirmisiniz,serap öldüğünde içim ne kadar yanıyorsa,Uğur Kaymaz'ın vücuduna 12 yaşında 13 kurşun isabet ettiğindede içim yanıyor diye,Ergenekon sanıklarını her fırsatta savunan,haksız yere içerde tutulduklarını söyleyen sizler,sözde Kck operasyonları ile içeri alınan ve 15 aydır haklarında bir iddaname bile hazırlanmamış olan,halkın seçtiği belediye başkanları için aynı şeyleri söyleyebiliyormusunuz acaba.

Bakın işte Biji...

Size söyleye söyleye dilimde tüy bitti;

Muhatabınızla tartışırken, avatarına ve adına bakınız; Tengeriin Boşig...

Tengeriin Boşig'in bütün iletilerini inceleyin;

"İyi ki PKK'lı ölmüş, iyi oldu da öldü; ölmeyi hak ediyorlar; öldüklerine hiç üzülmüyorum" imasından bile bulunan tek bir iletisine bile rastlayamazsınız.

 

Hatta Tengeriin Boşig'in;

"PKK'lı da dağa çıkmış bile olsa, bu ülkenin vatandaşıdır. Onu oraya çıkaran sistem de suçludur, onu oraya çıkaran kültür de suçludur. Onu oraya yollayan ailesi varsa, biz de bu sorumluluğun bir parçasını taşıyoruz" kabilinde onlarca yazısına rastlarsınız.

 

Eğer karşınızdaki ile anlaşabilmek kaygısında olsaydınız;

Benim nasıl bir anlayışa sahip olduğumu bilir ve bana bu iletiyi yazmaya eliniz gitmezdi.

 

Fakat ben şunu çok iyi biliyorum ki;

Siz, bir kere bile çıkıp da kendi o Aşiret Kültürünüzü, o kafa yapısını, o uyumsuz anlayışı eleştirmediniz.

 

İddia ediyorum;

Bundan sonra da eleştiremezsiniz...

 

Size buradan onlarca kere çağrıda bulundum:

"Hiçbir toplumsal sorunda, tek taraf sorumlu ve suçlu değildir;

Her iki taraf da sorumlu ve suçludur.

Gelin, Kürtleri de eleştirelim;

Türkiye Cumhuriyeti'ni de eleştirelim..." diye...

 

Bir kere bile Kürtlere yönelik tek bir eleştiri getirmediniz.

İddia ediyorum;

Eleştirmeye yönelik tek bir ima'da dahi bulunmadınız.

 

Şimdi de çıkmış beni sorguluyorsunuz.

Kusura bakmayın ama bu konularda beni sorgulayabilecek durumda değilsiniz...

 

 

Yaspma sevgili kardeşim,Kürt deyince Irkçı,Türk deyince gururlu olunur fikriyatı yanlıştır,bu ülkede halen Kürtçe Tv açmak,Gazete kurmak vs yasak,daha 1 ay önce Kürtçe yayın yapan Azadiya Welat gazetesi genel yayın müdürüne 166 yıl hapis cezası verildi,suçu ne peki? Mahkemede Kürtçe savunma yapmak istemesi,Trt-6'iaçtım diyor Sayın Başbakan,Akp'ye yoruyor bunu,ama başka bir konuşmasındada açılımın devlet politikası olduğunu söylüyor,işin dahada ilginç olanı Trt-6 hala kanunlara aykırı yayın yapıyor,kanbunen hiçbir dayanağı yok ama her seferinde Kürtlerin kafasına kakılıyor,sanki çok istemişiz gibi.

 

Kürtlere yönelik iktidarın güttüğü politikalar tümden yanlış olduğu gibi;

Kürtçü kesimin bu konuya yaklaşımı da kökten yanlıştır.

 

Bunun yanında o cezaların haklılığına ya da haksızlığına değinmiyorum bile;

Yanlış yaklaşımlar, yanlış sonuçları doğurur...

Ceza görenlerin, cezayı verenlerden daha aşağı kalır bir yanı yok ne yazık ki Biji...

 

Bütün toplumsal sorunlar ekonomik ilişkilere ve mülkiyet hakkına dayanır.

Türkiye 1950lerden beridir Ağalarla yönetilmektedir ve hiçbir ağa da toprak reformuna yönelik siyaset uygulamamaktadır.

 

Siz Feodal yapıya bir eleştiri getirin;

Hele onu yıkın...

Halka üretim ve gelir şansını verin;

Çözülemeyecek tek bir sorun bile yoktur...

 

Kürtçe televizyon, gazete falan fistan

O sorunun yanında devede kulak kalır ve asıl sorunu ötelemek, görünmez kılmak için yaratılmış sorunlardır.

Sen ülkede Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu kalkındır;

O halkın ne dilinden korkulur, ne üretiminden.

Öncelikle sizin o eleştiremediğiniz, eleştirmekten korktuğunuz o Feodal Kültür ve onun siyasi odaklarıdır bu sorunun temelinde yatan unsur.

Siz, bir Kürt olarak bunu eleştiremedikçe, yok edemedikçe, dışarıdan kimse yok edemez.

Kapalı toplumsal yapılar, dışarıda etki ile değil;

İçeriden bilinçlenme ile değişir ve gelişirler...

Oysa siz, o yapıyı canınız pahasına savunuyorsunuz...

 

 

Sonuç Şu ki sevgili arkadaşım,Bu ülke kendi içindeki farklılıklara tahammül etmeyi öğrenmeden ne Almanya'daki Türkler,ne İsrail'deki Filistin'lilerle ilgili yorum hakkına sahip değildir.

 

Başbakan çıkıp hamas halkın seçtiği bir partidir diyor,buna saygı duymak lazım diyor,kendi ülkesini bir bölgesindeki nerdeyse her şehirde yüzde 60'ın üzerinde oy alan partiye şunu demessen senle görüşmem,sen Kürt halkının temsilcisi değilsin falan diyor,bunun adı aymazlık değildirde nedir Allah aşkına....

 

Ya hu Biji, sen neyden söz ediyorsun?

Ne demek "Kürt Halkının Temsilcisi" demek?

Demokrasilerde, bir ırkın siyaseten temsil edilmesi gibi bir yaklaşım olabilir mi?

Ya hu sen değil misin MHP'yi Irkçı ilan eden?

Birde çıkıp diyorsun ki "Kürt halkının temsilcisi!"

 

Abicim senin ne farkın kaldı eleştirdiğin MHP'den,

Ne farkın kaldı Nazi Partisi'nden?

 

Demokrasilerde Etnik Unsurlar ya da Dini Unsurlar temsil edilmez;

İnsanlık Onuru temsil edilir...

Ve Etnik Unsur ya da Dini Unsur olmaya ait kimlikler,

İnsanlık Onurundan çooook çok alt basamaklarda bulunurlar...

 

Şu yorumlarınızı başından sonuna kadar tek tek okuyun...

Kusura bakmayın ama eleştirdiğiniz halde, buram buram Etnik Milliyetçilik kokuyor yazınız...

Şu halde bana çıkıp da, demokrasi naraları atmayın lütfen.

Çok belli ki Demokrasinin ne demek olduğunu, sizden daha iyi biliyorum...

 

 

 

Biji, size tekrar soruyorum:

Bir özeleştiri yaparak yanıtlar mısınız lütfen;

 

Siz, bir Kürt Etnik Milliyetçisi misiniz?

 

Ve;

Kendisi Etnik Milliyetçilik/Irkçılık yapan birisinin,

Başkasının dini ya da etnik ayrımcılık yapmasına laf söylemeye hakkı olabilir mi acaba Biji?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tekbirler eşliğinde Filistin halkıyla dayanışma eylemi yapan islamcılar nasıl bir sicile sahiptir peki.

 

"İslam hukukunun ve bilgeliğinin evrensel prensiplerinden biri de 'ehven-i şerreyn tercih olunur' (iki kötülükle karşı karşıya kalınırsa, bunlardan az kötü olanı seçilir) kaidesiydi. Biz müslümanlar ülkemizdeki düzenin kötü br düzen olduğunu kabul ediyorduk. Lakil o tarihdeki şartlar ve imkanlar içinde onu değiştirip yerine daha iyi bir düzen getirmek imkanlarına sahip değildik. O halde, o imkanlar elimize geçinceye kadar ehven-i şerreyn yani Amerikan nüfuzu bölgesinde bulunmak zorundaydık..." (Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete, 22 Kasım 2007)

 

Herhalde böylesine aşagılık bir suç ortaklığı ve işbirlikçilik tavrı tarihte bu açıklığıyla itiraf edilip savunulmamıştır... O tarihlerde Amerikan nüfuzu altında olmak aynı zamanda İsrail nüfuzu altında da olmak demekti. Aslında durum bugün de pek farklı değildir... Türkiye'yi yönetenler, sağcı iktidarlar, islamcılar, milliyetçiler, MİT, polis ve TSK başta FKÖ olmak üzere Filistinli örgütleri yakın denebilecek zamana kadar terörist sayıyordu. İslamcılar bu sağcı-faşizan koalisyonun parçasıydı.

 

Bilirsiniz ki Mehmet Şevket Eygi sıradan bir islamcı değildir... İslamcı hareketin yakın tarihteki en etkili teorisyenlerinden ve yazarlarından biridir..Eygi, 1960'lı yıllarda çıkardığı Bugün gazetesinde kurulu düzeni ve ABD emperyalizmini savunan yazılar yazıyor, yalana, iftiraya ve kara propagandaya başvurarak bütün gücüyle sola saldırıyordu.

 

Örneğin M. Şevket Eygi, 1969'da İstanbul'a gelen ABD 6. Filo'sunu protesto eden devrimci gençlere ve sosyalistlere karşı bir cihat kampanyası yütürüyordu. Eygi, Bugün gazetesindeki başyazılarında ABD emperyalizmini protesto eden devrimcilere karşı müslümanları "Allah için kutsal savaşa" çağırıyordu... Eygi'nin doğrudan içinde de yer aldığı bu Kontrgerilla operasyonu sırasında, 16 Şubat 1969 Pazar günü İstanbul Beyazıt Meydanı'ndan başlayan ve Taksim'e uzanan ve yaklaşık 40 bin kişinin katıldığı (o tarihte çok görkemli bir sayıdır bu) 6. Filo'yu protesto mitingi yapan devrimci gençlere camilerden çıkan gerici-faşist bir güruh, polis koruması eşliğinde saldırıyordu...Bu olay siyasal tarihe "Kanlı Pazar" diye geçecekti...

 

İşte, tekbirler eşliğinde Filistin halkıyla dayanışma eylemi yapan islamcılar böyle bir sicile sahiptir. Önce bu sicil temizlenmelidir...

 

Öyle bir konuşuyorsunuz ki solcular bu eylemleri karalayarak, İsrail Katliamını meşrulaştırıyor... Bu insan katliamıdır. Dini, ırkı, cinsiyeti, genci yaşlısı olmaz... Sol da Filistin halkına sahip çıkıyor, ama insani olarak; dini, siyasi çıkar gözetmeksizin insan oldukları için sol Filistin "halkına" sahip çıkıyor...

 

Burada sol mu sahip çakacak islamcılar mı sahip çıkacak tartışmasına götürmek istemiyorum... Sadece yapılan eylemlerin kirliliğinden, çıkarcılığından bahsediyorum...

 

Arap halklarının Erdoğan'ın, AKP'nin hesaplarını düşünecek zamanı yoktur; Filistin'de, Gazze'de olup bitenler "siyaset yerin dibine girsin, bu insanların hava deliğine, soluk almaya gereksinimi var" dedirtecek noktadadır...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sonra da diyorlar ki;her neyse vazgectim söylemekten.

 

Marmara gemisiyle gidenler cihata gittiklerini inkar etmiyor,haberlerde askerlerle yapilan mücadele yayinlaniyor.Sonra da hala "kim dedi sehadet serbetini icmeye gittiklerini"diyerek,gerceklerin üzerine perde cekiliyor.

 

PKK terörü ülkemize karsi bir terördür,sehitlerimiz bu teröre ülkemiz milletimiz adina canlarini verdiler.Askerlerimizle,Hamas yandaslarini ayni kefeye koymak gercekten tam anlamiyla bir Tayyip Erdogan siyasetidir.

 

Ne bu Hamas sevdasi anlasilir gibi degil.Hadi cihada gidenleri anliyorum da ya digerlerine ne oluyor?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne zaman ki Hamas ortaya çıktı, yani siyasal İslam devreye girdi, Filistin sorunu sahiplenildi.. Bu Siyasal İslam denilen Hamas, aslında FKÖ’ye karşı İsrail’in ortaya çıkarttığı bir örgüttür

 

Haması İsrail yarattı!

 

Aynı Amerika’nın Afganistan’da Usame bin Ladin’i, El Kaide’yi yarattığı gibi İsrail de Haması yarattı...

 

Bu riyakarlık affedilemez!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tekbirler eşliğinde Filistin halkıyla dayanışma eylemi yapan islamcılar nasıl bir sicile sahiptir peki.

 

"İslam hukukunun ve bilgeliğinin evrensel prensiplerinden biri de 'ehven-i şerreyn tercih olunur' (iki kötülükle karşı karşıya kalınırsa, bunlardan az kötü olanı seçilir) kaidesiydi. Biz müslümanlar ülkemizdeki düzenin kötü br düzen olduğunu kabul ediyorduk. Lakil o tarihdeki şartlar ve imkanlar içinde onu değiştirip yerine daha iyi bir düzen getirmek imkanlarına sahip değildik. O halde, o imkanlar elimize geçinceye kadar ehven-i şerreyn yani Amerikan nüfuzu bölgesinde bulunmak zorundaydık..." (Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete, 22 Kasım 2007)

 

Herhalde böylesine aşagılık bir suç ortaklığı ve işbirlikçilik tavrı tarihte bu açıklığıyla itiraf edilip savunulmamıştır... O tarihlerde Amerikan nüfuzu altında olmak aynı zamanda İsrail nüfuzu altında da olmak demekti. Aslında durum bugün de pek farklı değildir... Türkiye'yi yönetenler, sağcı iktidarlar, islamcılar, milliyetçiler, MİT, polis ve TSK başta FKÖ olmak üzere Filistinli örgütleri yakın denebilecek zamana kadar terörist sayıyordu. İslamcılar bu sağcı-faşizan koalisyonun parçasıydı.

 

Bilirsiniz ki Mehmet Şevket Eygi sıradan bir islamcı değildir... İslamcı hareketin yakın tarihteki en etkili teorisyenlerinden ve yazarlarından biridir..Eygi, 1960'lı yıllarda çıkardığı Bugün gazetesinde kurulu düzeni ve ABD emperyalizmini savunan yazılar yazıyor, yalana, iftiraya ve kara propagandaya başvurarak bütün gücüyle sola saldırıyordu.

 

Örneğin M. Şevket Eygi, 1969'da İstanbul'a gelen ABD 6. Filo'sunu protesto eden devrimci gençlere ve sosyalistlere karşı bir cihat kampanyası yütürüyordu. Eygi, Bugün gazetesindeki başyazılarında ABD emperyalizmini protesto eden devrimcilere karşı müslümanları "Allah için kutsal savaşa" çağırıyordu... Eygi'nin doğrudan içinde de yer aldığı bu Kontrgerilla operasyonu sırasında, 16 Şubat 1969 Pazar günü İstanbul Beyazıt Meydanı'ndan başlayan ve Taksim'e uzanan ve yaklaşık 40 bin kişinin katıldığı (o tarihte çok görkemli bir sayıdır bu) 6. Filo'yu protesto mitingi yapan devrimci gençlere camilerden çıkan gerici-faşist bir güruh, polis koruması eşliğinde saldırıyordu...Bu olay siyasal tarihe "Kanlı Pazar" diye geçecekti...

 

İşte, tekbirler eşliğinde Filistin halkıyla dayanışma eylemi yapan islamcılar böyle bir sicile sahiptir. Önce bu sicil temizlenmelidir...

 

Doğru çıkarımlar yapabilmek için, doğru tespit yapmak gerekir. "İslamcılar" dediğin tek bir yapı, tek bir görüş, tek bir çevre değildir. Nasıl ki dün, Sovyetler'e, Çin'e tüm devrimcilerin bakış açısı aynı değildiyse, islamcılar da çeşitli ekollerden gelir. Keşke bu iletiyi yazmadan öne şu iletimi okumuş olsaydın ;

 

 

Bir kriz oluştu. Kimsenin önceden öngöremediği bir kriz. Böyle krizler çelişkileri ortaya çıkarır. Gülen'in açıklamaları Türkiye'deki islamcılar arasında ABD ve İsrail konusunda yıllardır var olan çelişkiyi ortaya çıkardı.

 

Nur cemaati, ABD'nin "islamı Sovyetler'e karşı kullanma" stratejisi olan "Yeşik Kuşak Projesi"nin Türkiye'deki ayağıydı 70'li yıllarda. 6. Filo'yu protesto eden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının üstüne Kanlı Pazar'da bıçaklarla, satırlarla saldıranlar Nur Cemaati idi. Cemaatin o zamanki lideri Mehmet Şevket Eygi, "Kadıköy'de Kuran ateşe verildi" "camilerde toplanıp yola çıkın" "gün cihat günüdür" diye yazıyordu.12 Eylül'de darbeyi desteklediler. Yine kuvvetli Amerikancı Özal'ı desteklediler. Sovyetler'in dağılışından sonra başta eski Sovyet Cumhuriyetleri olmak üzere Asya'da ABD ajanlarının üs olarak kullandığı "Türk Okulları"nı açtılar.

 

İslamcı kesimin öbür kanadı olan Milli Görüşçüler, ortaya çıktıkları 70'li yıllardan beri "batı karşıtı" "batı düşmanı" bir siyaset izlediler. Bu kesimin içinden batı karşıtı ve batı düşmanı tutuma ilk aykırı davranan Abdullah Gül'dü. Yani 95 yılıydı sanırım, bir yandan Şevki Yılmaz denen adam batı düşmanı konuşmalar yaparken, Abdullah Gül (dönemin devlet bakanı idi sanırsam), AB ile ilgili "karşı değiliz" tarzında söylemler kullanıyordu. Daha sonra başını önce Abdullah Gül'ün, sonra Erdoğan'ın çektiği bu hizip, Refah'tan ayrıldı (o zamanki adı Fazilet idi sanırım) Nur Cemaati ile ittifak yapıp AKP'yi kurdu.

 

Dolayısıyla, Kanlı Pazar'ın failleri (Nur Cemaati) bugün de İsrail ve ABD konusunda farklı bir şey söylemiyor. Ancak islamcıların diğer kanadı ortaya çıktığından beri batı karşıtı ve batı düşmanıdır.

 

 

Öyle bir konuşuyorsunuz ki solcular bu eylemleri karalayarak, İsrail Katliamını meşrulaştırıyor... Bu insan katliamıdır. Dini, ırkı, cinsiyeti, genci yaşlısı olmaz... Sol da Filistin halkına sahip çıkıyor, ama insani olarak; dini, siyasi çıkar gözetmeksizin insan oldukları için sol Filistin "halkına" sahip çıkıyor...

 

 

Yoo ben senin yazdıklarını "Solun görüşü ve yaklaşımı" olarak almıyorum ki "solcular böyle yapıyor" diyeyim. Ben solun nasıl yaklaştığını ve ne söylediğini sol çevrelerin, gazetelerin internet sitelerinden takip ediyorum zaten. Henüz seninki gibi bir yaklaşım görmedim...

 

Arap halklarının Erdoğan'ın, AKP'nin hesaplarını düşünecek zamanı yoktur; Filistin'de, Gazze'de olup bitenler "siyaset yerin dibine girsin, bu insanların hava deliğine, soluk almaya gereksinimi var" dedirtecek noktadadır...

 

Evet bu insanlar soluk aldıracak olan güncel gelişme ambargonun kalkmasıdır. Fakat ambargoyu delmek için yapılan bir eylemi islamcılar yapıyor diye karalamak burada yazdığın temenniyle hiç örtüşmüyor.

 

Doğrusu daha iyisini, daha güzelini yapmaktır. Sonuçta dediğim gibi, islamcılar yapıyor diye bu eyleme refleks gösterenler ambargoyu delmek için eylem yaptı da islamcılar kollarından tutmadı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne bu Hamas sevdasi

 

Haması İsrail yarattı!

 

Kelepir fiyatına sınır arazilerini İsrail'e niye vermeye çalışmış olabilirler?

 

"Bak dostunuzu kaybetmek üzeresiniz!" demese bir de! Daha adamın seni kaybetmek için ne yapmasını, tarlanı mı bellemesini!!! bekliyorsun diye sormazlar mı adama?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O çocuklara Ortaçağın ilkel aşiret kültürünü ve kafa yapısını dikte eden o kültürü sorgulayın öncelikle.

*

*

*

Biji, size tekrar soruyorum:

Bir özeleştiri yaparak yanıtlar mısınız lütfen;

 

Siz, bir Kürt Etnik Milliyetçisi misiniz?

 

Ve;

 

Aşiretçiliğin yanlış olduğunu ben defalarca yazdım,Kürt Halkını aşirete mecbur edenin Devlet yapısı olduğunuda defalarca yazdım,Atatürk dahil bütün yöneticiler aşiret reislerine yaptıkları kıyaklar karşılığında askeri ve lojistik destek vererek halkı kendi boyunduruklarında tutmalarını sağlamışlardır,devletin bütün varlığı Kürt halkının Kürt olma bilincinden uzak durup,aşiretlere bölünmesi uğrunda seferber edilmiştir,Kürt halkının halen bile tam anlamı ile bir Milli bütünlük oluşturamamamış olmasının altında yatan sebepte budur.

 

2'nci olarak bu ülkenin yasaları çağdaş değildir,ona uyum sağladığını söylediğiniz kesim sadece belli bir zümredir,bu ülkede halen çağdaş normlarda bir anayasa mevcut değildir ve Türk toplumunun dünyadaki çağdaş toplumlar seviyesine çıkmasıda bu şartlarda mümkün değildir,

 

Çağdaş olan toplum,kendisinden farklı olanı kabullenmeyi bilmelidir herşeyden önce ancak halen baktığınızda...

 

(Haberden Alıntı Yapıyorum)

 

DTP'nin Grup Toplantısında, Türkçe başladığı konuşmasına, ''21 Şubat Dünya Dil Bayramı ve halklar kendi dilleri ile kendi duygu ve fikirlerini dile getirmeleri gerekir'' şeklinde ileri sürdüğü gerekçesiyle Kürtçe olarak devam ettiği anımsatıldı.

 

İddianamede, Türk'ün böylece, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 81. maddesine aykırı davrandığı ileri sürüldü.

 

Söz konusu madde, ''Siyasi partiler; Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler.

 

Türk dilinden veya kültüründen başka dil ve kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak yoluyla Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde azınlıklar yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler ve bu yolda faaliyette bulunamazlar.

 

Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçe'den başka dil kullanamazlar; Türkçe'den başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar; bu eylem ve işlemlerin başkaları tarafından da yapılmasına kayıtsız kalamazlar.

 

Ancak, tüzük ve programlarının kanunla yasaklanmış diller dışındaki yabancı bir dile çevrilmesi mümkündür'' hükümlerini içeriyor.

 

Davanın iddianamesinde, Ahmet Türk'ün, eyleminden dolayı Siyasi Partiler Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildi.

 

Siyasi Partiler Kanunu'nun 117. maddesi, ''Bu Kanunun dördüncü kısmında yazılı yasak fiilleri işleyenler, fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, 6 aydan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılırlar'' şeklinde düzenleniyor.

 

Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianamenin kabul edildiği ve Türk'ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

Eğer sizin çağdaşlık olarak nitelediğiniz buysa,ben çağdışı olmaktan gurur duyuyorum,eğer kastettiğiniz çağdaşlık,mini etekle okula girebilen öğrencilerin ardından gözyaşı ile bakan Başörtülü kızın okula girememesi ise ben o çağdaşlığı reddediyorum,istemiyorum,eğer kastettiğiniz çağdaşlık,öldürülen Pkk'li kızların ölüsüne tecavüz etmekse,ben öyle çağdaşlığı istemiyorum,eğer bahsettiğiniz çağdaşlık,Şemdinlide Kitap evine bomba atanlara Genelkurmay başkanının,mahekem başlamadan önce ''Tanırım İyi çocuklardır'' diyerek mahkemeyi etkilemeye çalışması ve hakkında hiçbir dava açılmaması ise,bir savcının hazırladığı iddanameden dolayı görevden alınması ise kalsın kardeşim ben böyle mutluyum.

 

Ne Yunanistan'da ne Bulgaristan'da Türk'lere yönelik bir soykırım uygulanmadı,o dönemlerdeki yönetimlerin çok sert olduğu ve Türk'lere zulüm yaptığı doğrudur ancak bunun adı soykırım değildir,madem karşılaştırma yaptınız şunuda söyleyeyim,Irak'ta saddam Hüseyin döneminde,halepçe kentine atılan bomba sonucu 5000 Kürt feci şekilde hayatını kaybetmiştir,Türkiye bu olaydan sonra sınırına kaçan Kürtlere yiyecek ve sağlık konusunda yardım etmiştir ancak bu Kürtleri Türkiye çifte vatandaş yapmamış,sınırından içeri bile sokmamıştır,onlara ev,arsa,iş vermemiştir oysa kıyasladığınız Diğer göçmenlere ev,arsa,iş verilmiştir,onlara çifte vatandaşlık verilmiştir,neden dersiniz,Türk orjinli oldukarı için olabilirmi?

 

Evet bu ülkede Irak'ta yaşayandan çok Kürt vardır,zaten Yöneticileri asıl endişelendirende hep bu oldu,bu nedenle ismet İnönü Şark Islahat Raporunu hazırladı,Çok büyük bir çağdaşlık örneğidir bu değilmi?

 

Bırakın sayın Boşig,demokrasi sadece kendi kavmi için isteyenlerin bileceği bişey değildir,bu ülkede herkesin eşit olduğu bir anayasa olmadıkça,Ve İnsanlara zorla olmadıkları bişey oldukları söyletilerek,dağlara taşlara yazılar yazarak,Özalp'te 33 kurşun olayını gerçekleştiren Mustafa Muğlalı adı tabura verilip,kocaman yazılarla bütün şehirin görebileceği şekilde,o halkın kalbinde yara açmasına rağmen ismi verildikçe,bana demokrasiden bahsedemezsiniz,seçimlerde Bdp aracını gören her Trafik polisinin ceza kesmek için binbir türlü takla attığı,Halkın seçtiği belediye başkanlarının neyin nesi olduğu bilinmeyen bir dava ile yıllarca içerde tutulduğu,israile giden gemiden çıkan çatallastiklerin resimlerinin yayınlanıp israilin müdahalesinin yanlış olduğunun söylenip Diyarbakır'da polise taş atan çocuğa gerçek mermi sıkılmasının mahsum görüldüğü bir ülkede bana demokrasiden dem vurmayın.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP'ye zor soru!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdarolu partisinin grup toplantısında İsrail krizini değerlendirdi. Kılıçdaroğlu AKP'yi ikiyüzlülükle suçladı ve ilginç bir örnek verdi..

 

Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında AKP'nin İsrail politikalarını eleştirdi.

 

İşte konuşmadan önemli bölümler:

 

BİLEREK YANLIŞ TERCÜME YAPTILAR

 

"Gereğini yapın, onurumuzu kurtarın yanınızdayız dedik, destek verdik. AKP O kadar esti gürledi ne oldu! BM İsrail'i kınayan bir karar aldı denildi. Hayır. Birleşmiş Milletler İsrail'i kınayan bir karar almamıştır. Hükümet yanlış tercümeyle gerçeği saptırmıştır. BM'nin orjinal metninde " BM, çok sayıda ölü ve yaralının olduğu olayları kınar" diyor. İsrail kınamasından söz etmiyor. AKP yanlış, saptırılmış bir tecrübenin arkasına sığınarak mı Türkiye'nin onurunu kurtarmak istiyor! Bir Başbakan'a doğruları söylemek yakışır!...

 

İSRAİL'İN ÜYELİĞİNE NEDEN EVET DEDİNİZ?

 

Sayın Başbakan yeri geldiği zaman İsrail'i yerden yere vuruyor. Filistin'in bütün itirazlarına rağmen AKP neden İsrail'in OECD'ye girişine evet dedi. Kameralar önünde One minute, kameralar karşısında Yes Place. İki laf söyleyeceksiniz köşeyi dönünce görüşünüz değişecek. Kime mahsus bu, AKP'ye mahsus. Hükümetten İsrail ile yapılan yazılı anlaşmaların açıklanmasını bekliyoruz. Eğer anlaşmalar açıklanmazsa AKP 9 vatandaşımızın ölümünden sorumlu olacaktır.

Kılıçdaroğlu´ndan AKP´ye zor soru

 

 

 

 

Komor Adalı bandıralı bir gemiye neden Türkiye Cumhuriyeti bayrağı asılır. İsrail'liler defalarca açıklama yaptı: Göndermeyin müdahale edeceğiz dedi. Bu uyarılar hangi gerekçeyle hükümet tarafından dikkate alınmamıştır. Sivillerin açıkça ölüme gönderilmesinden kim sorumlu. Siz bizim insanlarımızı gemiye bindirip ölüme gönderiyorsunuz. Türkiye devletinin varlık sebebi ne? Kendi vatandaşını ölüme mi gönderiyorsunuz.

 

RECEP BEY GÖZÜNÜ SEVEYİM

 

Recep Bey gözünü seveyim, kendi vatandaşını gemiye bindireceksin ama kendi milletvekilini bindirmeyeceksin. Bu nasıl bir vicdandır. Lafa gelince esip gürlüyor ama toprağa bir tek damla düşmüyor. Verimsiz, kısır bir şey.

Gemilerin içinde Türkiye Cumhuriyeti bandıralı gemi var mıydı? Başbakan açıklamalı.

 

 

 

 

Gazetevatan.com 8.6.2010 /13.43

 

Biz anlatamıyoruz, baş avukatımız belki anlatır:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Türk KIZILAYInın en tepesindeki kişiyi dinledim on dakika önce..ne güzel şeyler anlattı.. :)

 

10.000 ton UN götürdük gazzeye diyor..hiç sorun çıkmadı..ve prosüdürü anlattı.. :) Filistinin alt yapısı için harcadıkları para oldukça güzel bir para..3 milyon avro yada dolar.. :)

 

Derdim bunları duyurmak değil aslında..derdim: :)

 

Bütün bunlardan hiç kimsenin HABERİ YOK.. :)

 

Yardım gidiyor 600 kişide yardımla birlikti gidiyor..600 kişi..bu nedir Allah aşkına.. :) imece usulü ile yol falan yapmayamı gidiyorlar yoksa su şebekesinin inşaatında çalışmayamı..yoksa ŞERBET içmeyemi.. :rolleyes:

 

Not..10.000 ton unu Başbakan ''Recep bey''veriyor.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şimdi dünya topraklarını sahiplenmek yanlıştır çünkü dünya topraklarını yaratan allahtır bizim b u topraklara hiç bir emeğimiz yoktur nasılki işçi çalışıp parasını hakeder bizimde bu toprakları sahiplenebilmemiz için bu toprakların yapımında emeğimiz olması lazım yoksa bu toprakları sahiplenemeyiz nasılki allahın ormanını bu bizim ormanımız şeklinde sahiplenemeyiz allahın toprakşlarınıda sahiplenemeyiz ve bunları sahiplenip bu topraklara gelenleri öldüremeyiz bu topraklar şayet paylaşılacaksa adil olarak paylaşılması gerek adil olmak içinde hedrkesin dünya üzerinde eşit hakkı olması gerek yani tüm topraklar ve herşey üzerinde eşit hakkı olması gerek.işte bunun için yani dünyayı kimsenin sahiplenemeyeceği için filistinin o toprakları kendisinin ilan etmesi yada israilin o toprakları kendisinin ilan etmesi yanlıştır yada türkiyenin bu toprakları kendisinin ilan etmesi yada diğer dünya devletlerinin kuruldukları toprakları kendisinin ilanetmesi yanlıştır.

 

dünyayı bu şekilde bölen derin dünya devletidir ve dünya üzerinde böyle oyunlar oynamaktadır bu tür oyunlara kanmayıp dünya üzerindeki topraklara herkesin eşit hakka sahip olduğu bir dünya yaratmamız lazımdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şimdi dünya topraklarını sahiplenmek yanlıştır çünkü dünya topraklarını yaratan allahtır bizim b u topraklara hiç bir emeğimiz yoktur nasılki işçi çalışıp parasını hakeder bizimde bu toprakları sahiplenebilmemiz için bu toprakların yapımında emeğimiz olması lazım

 

Adam emeğim var derse?

Sen dünyada yaşıyorsun ve tek bildiğin bu mu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.