Zıplanacak içerik

yam_yam

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

yam_yam tarafından postalanan herşey

  1. 1- O topiği açan ben değilim 2- O topiğe kısa bir iletiden başka bir ileti yazmamışım 3- O topicte inanç ile ilgili sorular vardı. Kimse tarikat üyeliği ile, militanlık ile suçlanmadı.. 4- Kimsenin inancı herhangi bir ideolojiye bağlanmadı.. 5- Kimsenin kazancı, özel hayatı sorgulanmadı.. 6- Nereye takılacağımı sana soracak değilim. 7- Fikir tartışması yapacak düzeyde olduğunu düşünüyorsan buyur.. Fikirlerini aktar, yorumlar yap, sorular sor.. Ama böyle saçma sapan olmasın... A-N-L-A-Ş-I-L-D-I-M-I ?
  2. ...beni enterese etmiyor ilbey...
  3. Kimi misyoner olarak görüyorsan söyle be arkadaşım... Yalnız nedenlerini de yazmayı unutma.. Sonra konuşalım...
  4. Ciddiye almaya değer bir topic olarak görmediğimdendir ilbey...
  5. "Zaman süratle ilerliyor. Milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişmesini inkar etmek olur.." Atatürk “Evet Karabekir, Arapoğlu’nun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kuran’ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım, ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler..” Atatürk "Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.." Atatürk-1926
  6. Cevap için ilgili linki vermiştim zaten... http://www.haberalemi.net/haber_detay.php?haber_id=3436
  7. Haberi yayınlayan internet sitesi, "Milli Görüş" safında yer alan bir site... Umarım kasıtlı yapılan bir haber değildir.
  8. - Faşo Aga - Ulen Faşo nedir ki? - Böyle .uşt gibim, .bne gibim bişey -Ula ne yapıyorsun ? -Bu suyun esansı eksiktir Agam. -Bakmak yasak.. - .ıçmakta yasak mı? - Yok o değildir. - O zaman eğil de bir suratına .ıçam - Ağaya beleş... Buyur ağam sana beleştir - Ula ağanın pohu üstüne poh olur mi? KİBAR FEYZO
  9. Evil Dead (Ben sinemada izlediğimde [15 yıl olmuştur] "Şeytanın Ölüsü" olarak çevirmişlerdi. Sonradan "Kötü Ruh" olarak DVD sine rastladım) Stephen King'in 30 kadar romanını okudum. Bir çoğu sinemaya uyarlandı. Ancak, bence çoğu başarısız uyarlamalardı. Sanırım en başarılıları, "Yeşil Yol" ve "Sadist" ti. "Hayvan Mezarlığı" ve "O" gibi filmler ise, kitabın verdiğini tam olarak yansıtamamışlar. Bu arada geçen ay sinemada "Sis" diye bir filmin fragmanına rastladım. Stephen King'in "Sis" ine benziyordu. Bu beni oldukça heyecanlandırdı. Zira, Stephen King'in en beğendiğim romanlarından biridir "Sis". Umarım, beklediğim gibidir.
  10. yam_yam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    If you don't know me by now (Simply Red Yorumu)
  11. Arkadaşlar; bu konu ile ilgili CNBC-e 'nin açıklamasına bir göz atın isterseniz.... CNBC-e 03-01-2006, 08:51:26 Sayın yetkili, South Park adlı çizgi dizinin haberinizde bahsi geçen kısmı, kanalımızda ne 31 Aralık gecesi, ne de daha önce herhangi bir tarihte YAYINLANMAMIŞTIR. Tepkilere neden olan bir şarkının sözlerinin yer aldığı ve CNBC-e'nin hedef gösterildiği bu yanıltıcı haber, daha önceki yıllarda da internette dolaşmıştı. CNBC-e, South Park adlı çizgi filmin her bölümünü dikkatli bir incelemenin ardından ekrana getirmektedir. Bir kez daha belirtelim ki bu şarkı CNBC-e'de kesinlikle YAYINLANMAMIŞTIR. Saygılarımızla CNBC-e Halkla İlişkiler http://www.haberalemi.net/haber_detay.php?haber_id=3436
  12. Kurban, para olarak verilemez. Kurban, kurban olarak kesilmelidir. Çünkü özünde, tanrı için kan akıtmak vardır. Diyanetin açıklaması (Kurban ile ilgili ayetler sıralandıktan sonra): "Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için kesilen hayvanlar olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allâh’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlas ve takva olduğunun bizzat ayetin nazmında yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır. " Umarım, artık akıllarına bunları değerlendirmek gelmiştir. Zira arap zihniyeti, hac sırasında kesilen kurbanlar değerlendirilemediği için, kesilen hayvanları toprağa gömüyordu...
  13. Kimin söylediğini hatırlayamıyorum ama, şöyle bir laf vardı... "En iyi afrodizyak, başka bir kadındır"
  14. Kralx, ayetleri istediğiniz gibi yorumlamanıza alıştık.. Bir de şu tefsire bir göz atın isterseniz... 8/1- (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: "Ganimetler Allah'a ve Resûlüne aittir. O halde, eğer mü'minler iseniz Allah'a karşi gelmekten sakinin, aranizi düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin." AÇIKLAMA Bedir savaşından sonra müslümanlar arasında, savaş ganimetlerinin paylaştırılması ile ilgili bir tarışma çıktı. Allah bu fırsatı müslümanların lehine kullanarak barış ve savaşla ilgili sorunların çözümü için gerekli ilkeleri ortaya koydu. Bedir, islam sancağı altında yapılan ilk savaş olduğu için müslümanlar, savaş ve onun gündeme getirdiği problemler hakkında islamın ortaya koyduğu ilkelerden habersizdirler. Bakara ve Muhammed surelerinde bazı ön talimatlar verilmişse de "savaşın insanileştirilmesi" için daha fazla emir ve talimata ihtiyaç vardı. Çünkü İslam'ı kabul etmiş olsalar bile, müslümanların savaş konusundaki tasavvurları, islam öncesi dönemin hemen hemen aynısıydı. İşte bu nedenler, eski uygulamaya dayanarak her müslüman, zafer sonrası eline geçen savaş ganimetlerinin gerçek sahibinin kendisi olduğunu iddia etti. Fakat ganimet toplamak yerine düşmanı izlemeye gitmiş olanlar da vardı. Onlar da ganimetten pay almak istiyorlar ve şöyle diyorlardı: "Eğer biz düşmanı uzaklara dek izlemeseydik, onlar geri gelip zaferi bir hezimete dönüştürebilirlerdi." Bir de Hz. Peygamber'i (s.a) koruyan grup vardı. Onlar da savaşta Hz. Peygamber'i (s.a) koruyarak en büyük hizmeti yaptıklarını, çünkü onsuz bir zaferin hiçbir anlamı olmayacağını söyleyerek ganimetten pay istiyorlardı. Fakat ganimetleri ellerinde bulunduran birinci grubun tutumu çok sertti ve herhangi bir söz dinleyecek durumda değildiler. Onlara göre, ganimetleri ellerinde bulundurmaları kendi lehlerinde en güçlü delildi. Yavaş yavaş bu tartışma çok ciddi bir hal almaya başladı. İşte Allah, Enfal suresini böyle bir psikolojik ortamda indirdi ve bu girift problemi Bedir savaşının ele alındığı konuya giriş olarak seçti. Bu zor problem bir cümleyle çözümlemiştir. Sorunu ortaya koyan ilk ayet: "Sana ganimetlerden soruyorlar?" aynı zamanda sorunun cevabını da içermektedir. "Savaş ganimetleri" anlamına gelen"" kelimesi yerine "Lütuf ve nimet" anlamına gelen "" kelimesinin kullanılması, soruna çözüm getirmektedir. "Enfal" Nefl'in çoğuludur. Bir kimsenin hakkı olan bir şeye fazladan eklenmesi anlamına gelir. Bu, kul tarafından yapıldığı zaman, kulun üzerine farz olan ibadete yaptığı ilaveyi; efendi tarafından yapıldığı zaman ise, kulun hak ettiğinin üzerinde bir lütuf ve nimet olarak kula verilen ek mükafatı ifade eder. O halde bu ayet şu anlama gelir: "Siz Allah'ın nimetleri hakkında mı tartışıyorsunuz? Eğer bunlar savaş ganimetleri değil de Allah'ın lütfu ise, siz kim oluyorsunuz da onun paylaştırılmasında söz hakkı iddia ediyorsunuz? Bunların paylaştırılması ancak onları veren Allah'a aittir." Bırakın artık "o manaya gelmez, falanca manaya gelir" demeyi...
  15. Bu soruya cevap vermek çok zor. Ancak, beni en çok etkileyen kitaplardan biri, Wilbur Smith'in "Nehir Tanrısı" adlı romanı olmuştu. Eski Mısır'ın büyüleyici dünyasına ilgi duyanlar, bir solukta okuyacaklardır. Bu kitabı okuyanlar, ya da okuyacaklar için, aynı yazarın "Yedinci Papirüs" adlı kitabını da okumalarını şiddetle öneririm.
  16. National Geographic Türkiye edisyonunu tavsiye ederim...
  17. Ben bir link vereyim istiyorsan... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...indpost&p=37371 Buyrun... Verdiğiniz cevapları bir inceleyin lütfen...
  18. Sanırım hepimiz, Kur'an'da bir çok tekrar olduğunu biliyoruz. Sizin için üşenmedim, "Bir listesini çıkarayım" dedim. Ancak, o kadar çok tekrar var ki, şimdilik sadece bir kısmını aktaracağım. 15/28,29- Hani Rabbin meleklere, "Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçiktan bir insan yaratacagim Onu düzenleyip içine ruhumdan üfledigim zaman, onun için hemen saygi ile egilin" demişti. 17/61- Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik, onlar da saygi ile egilmişlerdi. Yalniz Iblis saygi ile egilmemiş, "Hiç ben, çamur halinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?" demişti. 18/50- Hani biz meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de Iblis'ten başka hepsi saygi ile egilmişlerdi. Iblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dişina çikti 2/34- Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de Iblis hariç bütün melekler hemen saygi ile egilmişler, Iblis (bundan) kaçinmiş, büyüklük taslamiş ve kâfirlerden olmuştu. 20/116- Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de, Iblis'ten başka melekler hemen saygi ile egilmişler; Iblis bundan kaçinmişti. 38/71- Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım." 38/72- "Onu şekillendirip içine ruhumdan üfledigim zaman onun için saygi ile egilin." 7/11- Andolsun, sizi yarattik. Sonra size şekil verdik. Sonra da meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" dedik. İblisten başka hepsi saygı ile eğildiler. O, saygı ile eğilenlerden olmadı. ****************************** 7/19- "Ey Adem! Sen ve eşin cennette kalin. Dilediginiz yerden yiyin. Fakat şu agaca yaklaşmayin. Yoksa zalimlerden olursunuz." 2/35- Dedik ki: "Ey Adem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediginiz gibi bol bol yiyin, ama şu agaca yaklaşmayin, yoksa zalimlerden olursunuz." *************************** 2/38- "İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir" dedik. 20/123- Allah şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eger tarafimdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artik o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sikinti çeker." ***************************** 11/23- İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. 29/58- İman edip salih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükafatı ne güzeldir! 4/122- İman edip salih ameller işleyenleri de ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. 4/57- İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız 14/23- İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. 7/42- İman edip salih ameller işleyenlere gelince -ki biz kişiye ancak gücünün yettiğini yükleriz- işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar. 65/11- Kim Allah'a inanır ve salih bir amel işlerse Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. 18/107,108- Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince onlar için, içlerinde ebedi kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır. 2/25- İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. 2/82- Iman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardir 20/75,76- Her kim de O'na salih ameller işlemiş bir mü'min olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları Adn cennetleri vardır. 22/14- Muhakkak ki Allah iman edip salih ameller işleyenleri içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz Allah dilediğini yapar. 22/23- Şüphesiz, Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle süsleneceklerdir. ****************************************** 58/17- Onların malları da, evlatları da Allah'a karşi kendilerine bir yarar saglamayacaktir. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardir 3/116- İnkar edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah'a karşi hiçbir yarar saglamayacaktir. Işte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi kalacaklardir *********************************************** 43/2,3- Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık 12/2- Biz onu, akil erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik. *********************************************** 6/32- Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a karşi gelmekten sakinanlar için daha hayirlidir. Hâlâ akillanmayacak misiniz? 29/64- Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi! 47/36- Şüphesiz dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. *********************************** 21/41- Andolsun, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alaya aldiklari şey kuşativerdi. 6/10- (Ey Muhammed!) Andolsun, senden önce de birçok peygamber alaya alinmişti da onlarla alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatip mahvetmişti. *************************************** 14/31- İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar. 2/254- Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. ****************************************** 2/193- Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. 8/39- Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. ****************************************** 3/198- Fakat Rablerine karşi gelmekten sakinanlar için, Allah katindan bir konaklama yeri olarak, içinde ebedi kalacaklari, içinden irmaklar akan cennetler vardir. Allah katinda olan şeyler iyiler için daha hayirlidir. 51/15,16- Şüphesiz Allah'a karşi gelmekten sakinanlar, Rablerinin kendilerine verdigi şeyleri alarak cennetlerde ve pinar başlarinda bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi. 52/17,18- Şüphesiz Allah'a karşi gelmekten sakinanlar Rablerinin, kendilerine verdigi şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onlari cehennem azabindan korumuştur. ***************************************** 57/1- Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir 59/1- Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. ****************************************** 30/37- Allah'ın, rızkı dilediğine bol verdiğini ve (dilediğine) kıstığını görmediler mi? Bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır. 39/52- Bilmediler mi ki, Allah rızkı dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır. 42/12-…….Dilediğine rızkı bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir. 29/62- Allah kullarından dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 34/36- Ey Muhammed, de ki: "Şüphesiz, Rabbim rizki diledigine bol verir ve (diledigine) kisar. Fakat insanlarin çogu bilmezler." 34/39- De ki: "Şüphesiz, Rabbim rizki kullarindan diledigine bol bol verir ve (diledigine) kisar. ****************************************** 3/133- Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olup, Allah'a karşi gelmekten sakinanlar için hazirlanmiş bulunan cennete koşun. 57/21- Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah'a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. ****************************************** 76/30- Allah'ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz 81/29- Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz ****************************************** 24/56- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Resüle itaat edin ki size merhamet edilsin. 3/132- Allah'a ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin. ****************************************** 35/16- Eğer Allah dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir 4/133- Ey insanlar! Allah dilerse sizi yok eder ve başkalarını getirir. Allah buna hakkıyla gücü yetendir. 6/133-…. Sizi başka bir kavmin soyundan getirdigi gibi, dilerse sizi giderir (yok eder) ve sizden sonra da yerinize diledigini getirir. 76/28- …..Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz. 14/19- ….. Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir. ***************************************** 48/14- Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 5/40- Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'a aittir. O dilediğine azap eder, dilediğini de bağışlar. **************************************** 20/7- Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da. 21/110- "Şüphesiz, Allah sözün açiga vurulanini da bilir, gizlediginizi de bilir." 16/19- Allah gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilir. 14/38- "Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizledigimizi de, açiga vurdugumuzu da bilirsin. 27/74- Şüphesiz senin Rabbin onlarin kalplerinin gizledigi şeyleri de, açiga çikardiklarini da mutlaka bilir. 28/69- Rabbin, onlarin sinelerinin gizledigini de açiga vurduklarini da bilir. 3/29- De ki: "İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. 33/54- Siz bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de, biliniz ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 36/76- (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. 5/99-........... Allah sizin açıkladığınızı da, gizlediğinizi de bilir. 11/5- ……..Allah onlarin gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir. 24/29- …….Allah, açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir. 6/3- ……. Sizin gizlinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da 60/1- ….. Oysa ben sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim 64/4- ….. Gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir. ************************************ 10/36-…... Şüphesiz Allah onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir 11/111- ….Şüphesiz Rabbin onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. 11/112-….. Şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür. 16/28- ……"Hayır! Allah sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilmektedir." 16/70- ……Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir. 16/91- ……Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir. 2/231- ……Allah'a karşi gelmekten sakinin ve bilin ki Allah her şeyi hakkiyla bilendir. 2/233- ……Allah'a karşi gelmekten sakinin ve bilin ki, Allah yapmakta olduklarinizi hakkiyla görendir. 2/271- ……Allah yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir. 2/282- ……Allah her şeyi hakkiyla bilendir. 2/283- …….Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilendir. 2/29- …….O, her şeyi hakkıyla bilendir. 21/4- …….O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir 21/81- …..Biz her şeyi hakkıyla bileniz. 22/68- ….."Allah yapmakta olduğunuzu daha iyi bilmektedir." 22/75- …..Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. 24/28- …..Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir. 24/30- …..Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. 24/35- …..Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 24/41- …..Allah onların yapmakta olduğu şeyleri hakkıyla bilendir. 24/53- …..Şüphesiz Allah yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir." 24/64- …..Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. 27/88-……Şüphesiz O yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. 27/93- ……Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir." 29/45- …… Allah yaptıklarınızı biliyor. 29/62- …… Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 3/73- ……. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." 31/16- …… Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (herşeyden) hakkiyla haberdar olandir." 31/29- …… Şüphesiz Allah işlediklerinizden hakkıyla haberdardır. 31/34- ……. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar olandır. 33/2- ……. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. 33/40- ….. Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 33/51- ….. Allah hakkıyla bilendir, halimdir. 33/54- ….. Siz bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de, biliniz ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 33/9- ….. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir. 35/8- …. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla bilendir. 36/79- … O her yaratılmışı hakkıyla bilendir." 39/70- …. Allah onların yaptıklarını en iyi bilendir. 4/32- …. Şüphesiz Allah her şeyi hakkiyla bilendir 42/12 …. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir. 42/27- ….Şüphesiz O, kullarından hakkıyla haberdardır ve onları hakkıyla görendir. 42/50- ….. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir. 48/24- ….. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir. 48/26- ….. Allah her şeyi hakkiyla bilmektedir. 49/1- ….. Şüphesiz, Allah hakkiyla işitendir, hakkiyla bilendir. 49/13- …. Şüphesiz Allah hakkiyla bilendir, hakkiyla haberdâr olandir. 49/16- …. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." 49/18- …. Allah yaptiklarinizi hakkiyla görendir. 57/3- …. O, her şeyi hakkıyla bilendir 57/4- …. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir. 58/11- …. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. 58/13- …. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. 58/3- …. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. 58/7- ..… Allah her şeyi hakkıyla bilir. 59/18- …. Şüphesiz Allah, yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir. 6/101- …. O her şeyi hakkiyla bilendir. 6/73- …. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır. 60/3- …. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. 64/11- … Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 64/2- …. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir. 67/14- Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır. 67/19- ….Şüphesiz O her şeyi hakkıyla görendir. 8/75- …… Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. 9/115- …. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir. 9/16- …. Allah, yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir. ********************************** 3/119- …… Şüphesiz Allah, gögüslerin özünü (kalplerde olani) bilir. 31/23- …… Allah göğüslerin içindekini (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. 35/38- ……. Şüphesiz o, gögüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. 39/7- …….. Çünkü O göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. 42/24- ……. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanları) hakkıyla bilendir. 5/7- …….. Şüphesiz Allah gögüslerin özünü (kalplerde olani) hakkiyla bilendir. 57/6- …… O, gögüslerin özünü (kalplerde olani) hakkiyla bilendir. 64/4- …..Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. 67/13- ….. Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. **************************************** 20/19- Allah, "Onu yere at ey Mûsâ!" dedi. 20/20- Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş! 20/21- Allah şöyle dedi: "Tut onu. Korkma! Biz onu yine eski durumuna döndüreceğiz." 20/22,23- "Sana büyük mucizelerimizden birini daha göstermemiz için elini koynuna sok ki bir başka mucize olarak, (alaca hastaligi gibi) bir hastalik sebebiyle olmaksizin bembeyaz bir halde çiksin." 27/10- "Değneğini at." (Mûsâ değneğini attı) Onu yılanmış gibi hareket eder görünce, dönüp ardına bakmadan kaçtı. (Allah şöyle dedi): "Ey Mûsâ korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar." 27/12- "Elini koynuna sok; Firavun'a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Çünkü onlar fasık bir kavimdir." 28/31- "Değneğini (yere) at." (Mûsâ değneğini attı). Onu bir yılanmış gibi süratle hareket eder görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. (Bu sefer şöyle seslenildi:) "Ey Mûsâ! Beri gel, korkma. Çünkü sen güvenlikte olanlardansın." 28/32- "Elini koynuna sok. (Alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir hâlde çıksın. Korkudan açılan kolunu kendine çek (toparlan). İşte bunlar, Firavun ve ileri gelen adamlarına (göstermen için) Rabbin tarafından (sana verilen) iki delildir. Çünkü onlar fasık bir kavimdirler." ***************************** 5/120- Göklerin, yerin ve bunlardaki her şeyin hükümranlığı yalnızca Allah'ındır. O her şeye hakkıyla gücü yetendir. 57/2- Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnızca O'nundur. Diriltir, öldürür. O her şeye hakkiyla gücü yetendir. 42/49- Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah'ındır. O, dilediğini yaratır. Devam Edecek...
  19. O senin mantık hatandan.... Diğer dinden olanları yanlarına çekmek için, onların kitaplarını da kutsal saydılar. Saymak zorundaydı, çünkü bir çok konusu Tevrat'dan alıntıdır. Muhammed'e inanan pek çok insan, onun döneminde canını da vermiştir. Kur'an'da, bu insanlara canlarını vermeleri için ayetler de vardır. Şahsi çıkarlarına hizmet için daha ne yapsın be arkadaşım... 59/6- Onlarin mallarindan Allah'ın, savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar için siz, at ya da deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini, dilediği kimselerin üzerine salıp onlara üstün kılar. Allah'ın her şeye hakkıyla gücü yeter. 8/1- (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: "Ganimetler Allah'a ve Resûlüne aittir. O halde, eğer mü'minler iseniz Allah'a karşi gelmekten sakinin, aranizi düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin." 33/50 Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helal kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helal kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lazım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir 33/37 (Resulüm!) Hani Allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye: Eşini yanında tut, Allah'tan kork! diyordun. Allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana layık olan Allah'tır. Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlatlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir. Bu kitapların tek elden çıktığını iddia etmiyoruz zaten wyattearp... Bilakis tam tersini söylüyoruz. "İddia ettiğiniz gibiyse, neden böyle" diye soruyoruz.
  20. Havace'ye : Siz faydalanmayın zaten .. İslami kaynaklar dışında, hiç bir bilgi ve kaynağı kabul etmiyorsunuz. Çünkü en sağlam kaynaklar islami kaynaklardır(!) değil mi? İslami kaynakları dışındaki yüm kaynaklar, islamı karalamak için uydurulmuşlardır. (!) Umarım, sadece bir İmam Hatip Lisesinde görev yaptınız/yapıyorsunuz. Bu zihniyetten sonra, aksini düşünmek istemiyorum. Size yazdığım net cevaplara karşı, sorularıma, yorumlarıma net cevaplar (hatta bir cevap) alamıyorum. Onun yerine kelime oyunları, saptırmalar... Sizi, tartışamaya değer biri olarak gördüm ve ciddi yorumlar, aktarmalar yaptım, sorular sordum. Ancak görüyorum ki, hiç birine ciddi yorumlar getirecek, cevaplar verecek nitelikte değilsiniz. Bir, benim bir önceki iletime bakın, bir de sizin yazdığınız son iletiye... Hangi birine cevap olabilecek nitelikte ciddi bir yorum getirdiniz? Kaçamak yorumlar yapma konusundaki başarınız takdire şayan doğrusu...
  21. Bir tane (Yazı ile bir) link verebilir misiniz sayın kralx?
  22. yam_yam şurada cevap verdi: ..::uslu_cocuk::.. başlık Bilim Dünyası
    39/6- O, sizi bir tek nefisten yaratti. Sonra ondan eşini var etti. Sizin için hayvanlardan (erkek ve dişi olarak) sekiz eş yaratti. 16/8- Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır. 40/79- Allah, bir kismina binesiniz, bir kismini da yiyesiniz diye sizin için hayvanlari yaratandir. 88/17- Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır! Bu ayetlerden "evrimleştirmedik gibi bir anlam çıkmıyor" gibi ifadeler aramaya kalkmazsınız umarım...
  23. Tanrı neden bu kadar çok kitap göndermiş acaba? Bazı teist arkadaşlarımız, "çünkü insanlar ellerindeki kutsal kitapları değiştirmişlerdi" gibi cevaplar vermeye çalışacaklar. Bakalım öylemiymiş? 5/46- O peygamberlerin izleri üzere Meryemoğlu İsa'yı, önündeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gönderdik. Ona, içerisinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayan, Allah'a karşi gelmekten sakinanlar için dogru yola iletici ve bir ögüt olarak Incil'i verdik. Tanrı burada açık olarak İsa'yı, Tevrat'ı doğrulayıcı (demek ki Tevrat o zaman bozulmuş değil), doğru yola iletici ve bir öğüt olarak gönderdiğini söylüyor. Demek ki, o dönem İsa'nın önünde bulunan Tevrat, bozulmadığı halde insanları doğru yola iletmek konusunda yetersizmiş kalmış... 3/50- "Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size bir mucize de getirdim. Artık Allah'a karşi gelmekten sakinin ve bana itaat edin." Bu ayette de, İsa'nın ağzından bir açıklama var. Tanrı, insanlara daha önce haram kıldığı bazı şeyler konusunda kararından vazgeçmiş, bunu açıklamak için de İsa'yı göndermiş... 5/48- (Ey Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp ta onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir. Bu ayette ise Tanrı, bu sefer önündeki kitapları doğrulaması ve onları gözetmesi için Muhammed'i göndermiş. Tevrat ve İncil, hala bozulmuş değiller... Tevrat ve İncil'in, Muhammed dönemine kadar bozulmadan kaldığı (!) yukarıdaki ayetlerden anlaşılıyor. Soru 1 : Madem ki bu kitaplar bozulmamıştı yenileri ne için gönderildi? Soru 2: Bir önceki kitaplar insanları doğru yola sevketmek konusunda yetersizmiydi de, tanrı yenilerini gönderme ihtiyacı hissetti? Soru 3: Tevrat ve İncil bozulmadığına göre, bu kitapların taraftarları Muhammed döneminde hala bu hükümleri uyguluyorlarsa, tanrı neden İslamiyet dışında bir dini kabul etmediğini söylemiştir? Soru 4: 5/48- "(Ey Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik." ayeti ile tanrı, Muhammed'in bu kitapları gözetmesini istediği halde, bu kitaplar Muhammed ve yandaşları tarafından neden gözetilmemişlerdir? Kur'an gibi (Hoş onu da kollamamışlardır. Zira Kur'an'ın orjinali de bulunmamaktadır.) o kitapları da neden saklamamışlardır? Sonuç olarak; Tanrı, değişmedikleri halde neden Tevrat'tan sonra 2 kitap daha göndermiştir? Tevrat'ın, ve sonrasında İncil'in yetersiz olduğunu düşündüğü için mi? Neden ibadetleri, şer'i hükümleri bile birbirinden farklı 3 din koymuş ortaya? Bu herşeyi (geçmiş,gelecek) bilen tantı fikri ile uyuşmakta mıdır? Teist arkadaşlar bu konuda ne düşünüyorlar?
  24. Lafı döndürüp durmuyoruz kralx... Anlaşamadık gitti... Her insanın cehenneme varacakları konusunda mutabıkız. Ancak sen, bu "varmak" ifadesinin, cehennemi görmek için kullanıldığını iddia ediyorsun. Bu noktada; 1- Bunu hangi ayete dayanarak söylüyorsun? 2- Eğer senin dediğin anlamda kullanıldı ise "Sonra Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız da zalimleri orada diz üstü çökmüş halde bırakırız." ifadesi ne için kullanılmış ?
  25. Sayın kralx; bu ayete bakarak, cehenneme hiç girmeyecekleri nereden çıkarıyorsunuz? Bilakis bu ayet her insanın cehenneme gireceğini, ancak Allah'a inanan ve karşı gelmekten sakınanların buradan kurtarılacağını ifade ediyor. Başka ayetlere bakarak bunu söylüyorsanız, o zaman diğer ayetler, bu ayet ile çelişiyor anlamına gelir. Yanılıyor muyum? Yanılıyor isem hangi noktada yanılıyorum?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.