Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yam_yam

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.202
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    9

yam_yam tarafından postalanan herşey

  1. Bu ülkede doğru düzgün protesto gösterisi falan yapılamaz. Ne zaman bir şeyler protesto edilmek istense araya hemen provakatörler girer ve protestoyu sabote ederek halk desteğinin önüne geçerler. Halka da sanki IMF'yi protesto edenler anarşistmiş gibi bir hava yaratılır.. Hoş pek çok anarşist şiddet yanlısı da değildir ama bunun önemi yoktur. "Eğer anarşistler IMF'yi istemiyorlarsa IMF iyi bir şeydir." Ptotestoyu provake edenlerin amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Ama ortaya çıkan sonucun yukarıda yazdığım gibi olduğu da bir gerçek. O yüzden bu ülkede bir protesto gösterisine katılanlar ne kadar mağdur, ne kadar haklı olurlarsa olsunlar, gösterinin sonunda çoğunlukla haksız duruma düşerler. Bu da en çok kimin işine gelir acaba?
  2. Muhammed'in peygamber olmadığına inananların sayısı da yaklaşık 5 milyar civarıdır..
  3. yam_yam

    DİNOZORLAR

    Sevgili birce ve sevgili cyrano; Değerli katkılarınız için çok teşekkürler...
  4. Videoyu izledim ve diğer mucize safsatalarından farklı bir şeye rastlamadım. Verilen oranların doğru olup olmadığını bilmiyorum; ancak bildiğim bir şey varsa, o da bu oranlar doğruysa bile dünya üzerinde "altın oran" diye tabir edilen tek noktanın mekke olmayacağıdır. Mekke ile aynı enlem üzerinde bulunan her nokta size bu oranı verir. H.Y'cilerin tipik bir "yersen" durumu...
  5. Benim ilk üçüm 1- Anne Marie David - Tu te reconnaitras 2- Alain Delon & Dalida - Paroles Paroles 3- Edith Piaf - Padam Padam Nostaljiye biraz düşkünümdür de...
  6. Yukarıdaki sözlerinizin neye karşı ve hangi amaçla olduğunu anlayabilmiş değilim. Sanıyorum "Ben de size Muhammed'in köleleri insan yerine koymadığı hadisleri getirebilirim" sözüm üzerine söylenmiş. Bana pek bir şey ifade etmiyor bu sözler.. Ortaya koyduğumuz karşıt argümanlara sağlıklı bir yanıt alamadığımızdan olmasın? Belki açıklama yapmışsınızdır, hatırlamıyorum.. Link verirseniz ilgilenirim.. Gerçekten de anlayışınız bu kadar sığ mı, yoksa elinizden başka bir şey gelmiyor mu? Bir toplum içinde kaç kişi sehven cinayet işleyecek de köle azad edecek? Ya da kaç kişi verdiği sözden dönecek de köle azad edecek? 5 dk.lik köle sahipliğini neye dayanarak iddia ediyorsunuz? Hangi durumda 5 dk.lik köle sahipliği olunacak? Yapmayın lütfen.. Çocuk da değiliz, oyun da oynamıyoruz... Muhammed Zeyd'i evlat edindiğinde devlet başkanı mıydı? Bırakın devlet başkanlığını, Muhammed Zeyd'i evlat edindiğinde peygamber bile değildi. "Bizi saf mı sanıyorsunuz" derken bunu kastediyorum işte.. Şimdi siz ya bunu bilmiyorsunuz, ya da "bunlar zaten çok saf, ne koysam yerler" anlayışı içerisindesiniz. Muhammed Zeyd'i evlat edinirken topluma örnek olayım anlayışı içerisinde değildi; ama aynı Muhammed topluma örnek olayım diye evlatlığının karısına göz koyabilmiştir. Evet zekat vermek de ibadettir. Şimdi aynı anlayışla Allah insanların mal mülk sahibi olmamalarını mı amaçlamıştır, yoksa "malınızın mülkünüzün bir kısmından Allah için feragat edin" mi demek istemiştir? Tekrar ediyorum, Muhammed Zeyd'i evlat edindiğinde peygamber bile değildi. Sizin "cahiliye" diye tabir ettiğiniz dönemde evlat edinme sık rastlanan bir durumdu ve evlatlıklar öz oğul gibi görülürdü. Bırakın karısını evlatlığından boşatmayı, evlatlığın dul kalmış eşiyle bile evlenilmezdi. İslam geldi mertlik bozuldu... Saz heyetinden 14. fasıl... Köleliğin yok olmamasının nedeni İslam'ın asla böyle bir anlayış içerisinde olmamasından kaynaklanır. Muhammed uygulamada topluma örnek olarak evlatlığının eşiyle evlenilmesini göstereceğine, elindeki köleleri bağışlasaymış önce... "Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu?" Tabii canııımmmm.. Zaten bu ayet de zen budizmi öğretisinden.. Haşa hiç Allah öyle şey der mi?
  7. Geçerli bir mazeret olduğunu söylemekle yetineceğim..
  8. Evet.. Canugur'un ölüm haberi asparagastır. Aslında bunu daha o zamanlar bilmemize ragmen bir takım zorunluluklar nedeniyle açıklayamamıştık. Sonradan da unutuldu gitti.. Bu arada yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek adına bir not ekleyeyim: "Biz" derken forum yönetimi bunun dışındadır. Forum yönetimiyle bir bağım olmadığı için forum yönetiminin bundan haberdar olup olmadığını bilmiyorum..
  9. Öncelikle bana nasıl yazmam gerektiğini dikte etmeden evvel kendi yazınıza özen göstermelisiniz. Zira yazdıklarınıza şöyle bir bakınca sıralama olarak "mantık" en son arayacağımız şey oluyor. "Noktalama işaretleri" diye bir şey duymuş muydunuz?
  10. Ne diyebilirim ki sevgili Cyrano... Okunduğunu bilmek insanı onore ediyor. Ancak eşit koşullarda olmadığımız da aşikar. Tahmin ediyorum ki listenin baş sırasında olma nedenim blog sayfamdaki bilimsel derlemelerdir. Eğer onlar olmasaydı muhtemelen alt sıralardan girecektim listeye (belki de giremeyecektim bilemiyorum). Bu arada canugur'u rahmetle anmana gerek yok sevgili godzilla.. Kendisi hala hayatta(en azından çok yakın zamana kadar öyleydi)...
  11. Demek istediğini anladım sevgili Cyrano.. Ama bu da bizi yine aynı noktaya getiriyor. İlerleyebilmek için ufak adımlar atmakta fayda görüyorum. Senden duymak istediğim şu: Her fırsatta iyiliği ve güzelliği emrettiğini söyleyen tanrı, neden kölelerle hürlerin eşit olmadığını söyleyerek köleliğin idamesini sağlamıştır.
  12. Allah'ın kişiye iki farklı şey yapmasını şart koştuğu durum cinayettir. Diğer bazı durumlar için araya "veya" konularak seçimlik hakkı tanınmıştır. Konu giderek dağılıyor. Ben İslam'ın köleliği kaldırmak gibi bir amacının olmadığını yineliyorum. Bunun için de nedenlerimi sıralıyorum: 1- İslam'ın tanrısı bizzat kölelerle hür insanların bir olamayacağını söyleyerek zaten köleliğe bakışını sergilemiştir. Köleliğin kaldırılmasını arzulayan bir tanrı asla ve asla bu sözü söylemez. 2- İslam köle edinimini yasaklamamıştır. Çeşitli suçlar için köle azad edilmesinin istenmesi, köleliğin kaldırılmak istendiğini göstermez. Pekala da köle azad edildikten sonra yerine yeni köleler edinilebilir. 3- Zaten köle azad edilmesi uygulamasını İslam getirmemiştir. İslam'dan önce de bu durum mevcuttu. İslam köleliğe yeni bir statü de getirmemiştir. 4- İslam peygamberinin de bizzat çok sayıda kölesi/cariyesi olmuştur. "Yok" diyeni Allah çarpar..
  13. Şu sözleri tarihe meraklı olan senden duymak beni ziyadesiyle şaşırtı sevgili Cyrano.. Bilinen ilk köle isyanı bahsettiğimiz dönemden çok daha eskiye rastlar.
  14. Yani şurada doğru kelimeleri bulmakta zorlanıyorum sayın bekir.. Bizi çok saf falan mı sanıyorsunuz anlamıyorum ki.. "Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu?" Tanrı burada açık açık köle ile hür bir insanın eşit olamayacağını söylemişken, siz neye dayanarak İslam'ın farklı bir anlayış getirdiğinden dem vurabiliyorsunuz? İki ayeti yan yana koyun, 100 kişiye gösterin, 100'ü de "tanrı burada kölelerle hürleri eşit görmemektedir. Nasıl ki bunların eşit görülmesi doğru değilse, tanrıya da eş koşulması doğru değildir" anlamını çıkarmazsa ben de bir şey bilmiyorum.. Sayın bekir; Bir kölenin nasıl ekonomik değeri olmaz? Köle alınıp satılabilen bir değer değil midir? Köle azad edildikten sonra yerine başka köle almayacaksınız diye bir hüküm mü var? Ne yani, sizce Kur'an tek kölesi olan adamı düşünerek mi bu ayeti indirdi? Ya da "on fakiri doyurun veya giydirin veya köle azad edin" derken yine tek kölesi olan adamı mı düşünüyordu? O kadar sığ bir savunmada bulunuyorsunuz ki şaşırmamak mümkün değil..
  15. Bu konu gereğinden fazla uzadı.. Daha fazla uzatmayacağım. Ben de "dolambaçlı bir yorum" ifadesini sizin yukarıdaki bu sözleriniz için rahatlıkla kullanabilirim. İşin özüne girmeye çalışın biraz.. "Doğruları göstermeye çalışıyorum" demeniz, bunu yaptığınız anlamına gelmiyor ne yazık ki.. Öyle bir konuşuyorsunuz ki, sanki İslam öncesinde eğlence olsun diye kölelerin popolarına teneke bağlayıp sokakta gezdiriyorlarmış da, İslam gelince köleler "oh" çekmiş sanacağız. Böyle bir şey yok sayın bekir.. İslam öncesinde de köleler azad edilebiliyordu ve islam köleye yeni bir statü getirmiş de değildir. Sizin saydığınız hadis kadar ben de Muhammed'in köleleri insan yerine koymadığı hadisleri sıralayabilirim buraya.. Ama siz kendi hadislerinize itibar edip benim saydıklarıma "tukaka" diyeceğiniz için bunu yapmıyorum.. Devam edecek...
  16. yam_yam

    REP

    Sevgili Cyrano tevazu göstermiş.. Yazmak bir sanatsa eğer, bu konudaki başarının göstergesi okunmaktır. Sevgili Cyrano da gerek kendi fikrinde olanlara, gerekse de karşıt fikirlilere yazdıklarını okutmak konusunda son derece başarılıdır. Ben bu konuda iddialı olmamakla birlikte Cyrano'nun benden daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Sevgili mouchette ve deniz kızı; Bizleri onore eden değerli görüşleriniz için ayrıca teşekkür ediyorum...
  17. Ucuz etin tadı yavan olur sayın bekir; bilen bilir... Bu konuda ısrarınızın nedenini anlamış değilim. Köle azad etmek, işlenen bir suç karşılığında ödenmesi gereken bedellerden biri değil midir? "Ceza" dediğimiz şeyin, aynı zamanda "caydırıcılık" özelliği yok mudur? "Hürriyet" denilen "hak"kın böyle bir duruma alet edilmesi doğru mudur? Yani İslam'ı bilmesek, Kur'an okumasak neredeyse bunlara inandıracaksınız bizi sayın bekir.. "Allah size kendinizden bir misal vermektedir: Size verdiğimiz rızıklarda, emrinizde bulunan kölelerinizin de eşit surette hak sahibi olmalarına razı olur ve birbirinizi saydığınız gibi bu ortaklarınızı sayar mısınız ? Düşünen millete ayetleri böylece uzun uzadıya açıklarız." Hani İslam'ın kölelere sağladığı ayrıcalık? Resmen ve alenen "Siz nasıl kölelerle eşit olmaya rıza göstermezseniz, ben de kendime ortak çıkılmasına rıza göstermem" demiyor mu? E hani birbirine yakın yaşantıyı şart koşuyordu? Yapmayın sayın bekir... O kadar da değil...
  18. Evet bana bu işi yapmam için aylık 50.000 Euro ödüyorlar.. Ben fikirlerimi bu paraya kiralıyorum.. Siz 60.000 Euro verin, sizin fikirlerinizi savunayım... Makul bir anlaşma değil mi? Bunun için hiç bir şeyin uzmanı olmaya gerek yok. Bir suç ve bu suça karşılık bir diyet tanımlanmıştır. Amacı köleliği kaldırmak olan hiç bir otorite, insanlar varoldukça işlenecek bir suçun karşılığı olarak köleliği diyet olarak göstermez. Bu, kölelik sisteminin idame ettilmesinde hiç bir sakınca görülmediğinin bir göstergesidir. Yahu peygamberiniz bile veda hutbesinde ; "Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in, meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin." demişken, nasıl olur da islam'ın köleliği kaldırmaya yönelik bir çabasından sözedilebilir? Köleliği kaldırmaya çalışan bir dinin peygamberi veda hutbesinde böyle bir laf eder mi?
  19. Söylediklerinden şunu anlıyorum sevgili Cyrano(Yanlışım varsa düzelt lütfen); "İnsanlığın bugünkü değer yargılarını üretmesini sağlayan bilinç düzeyi tarihsel süreç içerisinde gelişmiştir. Bu gelişimin sağlanabilmesi için de kölelik denen kurumun süreç içerisinde yaşanması gerekiyordu. O yüzden de tanrı Kur'an'ın indiği dönemde bilinçli olarak kölelik kurumunun idamesini sağlamıştır." Şimdi bu ifadeler fikri bir argümandır; ancak desteklenmeye muhtaç bir argümandır. Eğer bu ifadelerini İslam'ın ana kaynaklarından getireceğin argümanlarla destekleyebiliyorsan ne ala.. Ancak destekleyemiyorsan, bu senin kişisel fikrin olarak kalacaktır. Bu durumda bile benim bir kaç itirazım olacak: * Bahsettiğin durum tanrı için bir yöntemdir. Yani tanrı, muhatap olduğu toplumların bilinç düzeylerine göre hitap etmekte,onları süreç içerisinde kendi hallerine bırakmaktadır. Oysa ki biz Kur'an'da böyle bir yönteme rastlamıyoruz; bilakis tanrının insanlara pek çok yönlendirmede bulunduğunu görüyoruz. Üstelik tanrı bu yönlendirmelerde bulunurken de bunların en doğrusu olduğu iddiasıyla yapıyor. * İfade ettiğin durum, din felsefi açısından "sakat" diye tabir edebileceğimiz bir argümandır. Zira tanrının insanlara yeni bir din gönderme nedeniyle taban tabana zıttır. Aksi olsaydı tanrı "benim kurallarıma göre yaşayacaksınız" demezdi. Örneğin o dönem kölelik neden tanrının umurunda değildir de, eşcinsellik önemlidir? Tanrı neden eşcinselliği insanlığın bilinçsel süreci içerisine bırakmamıştır da, köleliği bırakmıştır? Soruları çoğaltmak mümkün.. Ancak anlatmak istediğimi göstermek bakımından şimdilik bu kadarı yeterli olacaktır.
  20. Sevgili Cyrano; Kur'an, "Biz dünyayı oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık" der. Kur'an'a göre Dünya, insanların imtihanı için yaratılmıştır ve nesiller boyunca da tanrı kendi dinini peygamberler aracılığıyla empoze etmeye çalışmıştır. Bu din yalnızca iman ve ibadetten ibaret değildir. Tanrı, kendi değer yargılarını da ifşa etmiş ve toplumsal yaşamın bu değer yargılarına göre düzenlenmesini istemiştir. Biz bugün köleliğin doğru bir değer yargısı olmadığını biliyoruz. Öyleyse bunu tanrının da bilmesi gerekirdi. İslam'a göre insanların tanrıdan görece daha iyi değer yargılarına sahip olması beklenemez. Öyleyse kendi değer yargılarına göre toplum düzeni isteyen tanrı, konu kölelik olduğunda neden bu değer yargısını köleliğin legalliği üzerine kurmuştur. Cinayet bir suçtur çünkü kişinin yaşam hakkının elinden alınmasıdır. Kur'an'da bunu böyle söylemiştir. Peki kişinin yaşam hakkının elinden alınması suçtur da, kişinin hürriyetinin elinden alınmasının legalliğini hangi değer yargısı ile açıklayacağız? Kişinin malını çalmak suçtur da, hürriyetini çalmak neden suç değildir. Bu bir tek şeyi gösterir; Tanrının değer yargıları yalnızca ve yalnızca muhatap olduğu toplumun değer yargıları kadardır. Bu da kutsal kitapların anlattığı gibi bir tanrının olmadığını ve dinlerin kendini peygamber olarak tanıtan kişiler tarafından oluşturulduğunun bariz göstergesidir. Aksi olsaydı, tanrının 1400 yıl önceki değer yargıları benim bugünkü değer yargılarımdan daha düşük seviyede olmazdı..
  21. Üstteki makaleyi pek enteresan bulduğumu söyleyemeyeceğim.. Zira bizim için alışılagelmiş bir durumdur bu. Teistler dinlerine ya da peygamberlerine yakıştıramadıkları bir durumla karşılaştıklarında, hayal güçlerini de kullanarak değme senaristlere taş çıkartacak derecede kurgularla karşımıza çıkabiliyorlar. Bahsi geçen makalede de, İslam'ın üzerine hiç de vazife olarak görmediği köleliğin kaldırılması hususunun, varılmak istenen noktaya odaklı, yüksek hayal gücü sosuyla servis edilmiş ayet yorumlarını görüyoruz. İslam köleliği kaldırmak istedi mi? Buna "evet" diye yanıt verenler lütfen aşağıdaki sorularıma da bir yanıt bulmaya çalışsınlar.. * Köleliği kaldırmak isteyen islam, hangi amaçla hukuki hükümlere köleliği dahil etmiştir? Cinayet bir suçtur ve muhtemelen insanlık varoldukça işlenmeye devam edecek bir suçtur. Köleliği kaldırmaya çalışan ne tür bir tanrı bu suçun karşılığı olarak köle azad etmeyi diyet olarak gösterir? Köleliğin suç karşılığında ödenecek bir diyet olarak gösterilmesi bile, köleliğin kaldırılmak istenmdiği iddiasını çürüten başlı başına bir kanıttır. * Köleliği aşamalı olarak kaldırmak istiyorsanız eğer, köle edinimini sınırlamanız gerekir. Ama biz Kur'an'da köle edinmeyi sınırlayıcı bırakın bir ayeti, imâya bile rastlamıyoruz. Köle edinimini sınırlandırmadığınız sürece köleliğin kaldırılmaya çalışıldığına ilişkin bir iddiada bulunabilir misiniz?. Zira köle edinmek legaldir. * Köle ekonomik bir değerdir. Kur'an'da köle azad edilmesini salık veren ayetlere baktığınız zaman da kölenin bu ekonomik değerine atıfta bulunulduğunu görürsünüz. Örneğin köle azad etmenin on fakiri doyurmak ya da giydirmekle aynı diyet içerisinde sayıldığını görüyoruz. Buna gücü yetmeyenlerin üç gün oruç tutabilecekleri söyleniyor. "Gücü yetmek"ten kasıt elbette ekonomik durumdur. Yani burada amaç bir kölenin hürriyetinden ziyade, işlediğiniz bir suça karşılık size ekonomik bir diyet ödettirerek bu suçu işlemekten sizi alıkoymak değil midir?
  22. Bir tanrı düşünün ki, toplumlara nesiller boyunca kendi kurallarını dikte ettirerek toplumsal hayatı düzenlemeye çalışsın. Diğer taraftan da bir tanrı düşünün ki,insanlığın gelişimini kendi haline bıraksın, yanlışlarını görmezden gelsin ve ortaya koyduğu hükümlerle bu yanlışların idame edilmesini sağlasın. Şimdi İslam'da görülen kölelik konusunu, insanlığın gelişim aşamasına bağlı olarak olağan görenler bu iki durumu karşılaştırsınlar. Sizce de birbirine zıt değil mi? Yani tanrı bir din gönderecek ve toplumsal hayatın kendi kurallarına göre işlemesi için pek çok konuda açık hükümler koyacak, ancak diğer taraftan toplumsal hayatın bir parçası olan köleleri görmezden gelecek. Burada insanın toplumsal gelişimi bir mazeret değildir. Zira tanrı yöntem olarak insanların toplumsal gelişimini insanlara bırakmamıştır. Yani "bana iman edin, ibadet olarak da şunları şunları yapın, sonra ne haliniz varsa görün" dememiştir. Toplum hayatını düzenleyici açık ve net hükümler getirmiştir. İşte bu noktada da bir tanrıdan beklenen, insanlık onuruyla bağdaşmayan, insanlığı aşağılayan bir kurum olan kölelik kurumunu kaldırarak bu kurumun kaldırılmasıyla meydana gelecek olumsuzluklar için insanlara almaları gereken tedbirleri sıralamaktır. Yoksa tanrı buna kâdir değil midir? Tanrı inancı olanlar elbette "buna gücü yeter" diyecektir. Öyleyse tanrı, bilinçli olarak bu kurumun devam etmesini istemiştir. Peki tanrı neden kendince yanlış gördüğü bazı toplumsal konularda düzenleyici kurallar getirirken, bazılarını görmezden gelmiştir? Tanrının "son kitabım" dediği bir kurallar bütününde kocamaaaaaaaan bir yanlışlığın yüzyıllar boyunca sürdürülmesine göz yumacak lüksü olabilir mi? İşte konunun can alıcı noktası budur. İnsanlık fikri gelişimini tarihsel süreç içerisinde kendisi geliştirdiyse, demek ki tanrının burada bir rolü yoktur. Yani tanrı olmasaydı da (ki bence yoktur) insanlık bugünden farklı olmayacaktı. Peki öyleyse tanrı, bir takım şeyleri insanlığın fikri gelişimine bağlı olarak göz yumacaksa, neden "indirdiğim ile hükmedin" diyerek toplumsal yaşama burnunu sokmuştur? Tanrının indirdiği hükümler en doğrusuysa, kölelik denen garabet nedir? Yok köleliği kaldırmayacaksan, diğer konularda insanların işine niye burnunu sokuyorsun? Evlatlığının karısıyla evlenilebilirlik, kölelikten daha mı önemlidir? Altını çizerek bir kere daha belirtmek istiyorum: İnsanlığın içinde bulunduğu toplumsal durum bir tanrı için mazeret olamaz. "İndirdiğim ile hükmedin" diyeceksen, indirdiğin hükümler bir tanrıdan beklenecek seviyede olmalıdır. "İçki içmeyin" demek ilahi bir hüküm değildir; ilahi hüküm, "köleliği kaldırın, oluşacak boşluğu da şununla doldurun" dur..
  23. Belli ki H.Y ve şürekası seni iyi eğitmişler, bayağı evcilleşmişsin.. Arkadaşım bu işler senden yapmanı istedikleri gibi terlik getirmeye benzemez.. Biz onbinlerce sayfa kitabı, içeriği hakkında hiç bir malumatı olmayan "copy-paste" cilerle aşık atalım diye okumadık. Gidersin, doğru kaynaklardan doğru bilgileri alırsın, sonra da gelir burada paylaşırsın. Yine de "tanrı vardır" dersen, biz de sana karşıt argümanlarımızı sunarız. Ama "Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandırdığı, dolandırdığı" defalarca ifşa edilmiş birinin uydurmalarıyla gelenlere ayıracak zamanımız yok artık.
  24. Yere çakılanı bilmiyorum ama uçamayan bir sürü kuş olduğunu biliyorum. Mühendislik açıdan bakarsak, insanların senin tanrından teknolojik olarak daha ileride olduğuna kuşku yok. Örneğin ben size ses hızını aşabilen pek çok uçak sayabilirim ama sen bana bu hıza ulaşabilen tek bir kuş sayamazsın. Evrende hiç bir şey kusursuz değildir. Siz evrendeki herşeyi tornadan çıkmış zannediyorsunuz. Oysa kusur aramak isterseniz, canlıların pek çoğunun morfolojik olarak kusurlu olduğunu görebilirsiniz. Örnek mi? Sana uçamayan kuş var diyorum; daha ne diyeyim?
  25. Evet, Kur'an 800 ya da 900 olarak sayı belirtmemiştir. Zaten Kur'an'da sayı ararsanız ya kaç tane karı alabileceğize bakacaksınız, ya da karınızı kaç kere boşayabileceğinize... Kur'an, İslam'ın en temel ibadeti olan namazı günde kaç kere, kaç rekat kılınacağının sayısını vermemişken, siz ölü sayısı verilmediğinden dem vuruyorsunuz. "Çapsız bahane" derken ne demek istediğimi şimdi daha iyi anlayabildiğinizi umuyorum..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.