yam_yam tarafından postalanan herşey
-
İNANÇLILAR İÇİN DÜŞÜNDÜRÜCÜ SORULAR
Tanrı hakkında teistlerin sağlıklı bir fikre sahip olduklarını sanmıyorum. İtiraz etmeye kalkacak olanlar önce kendilerine "Tanrı nedir" sorusunu sorsunlar. Nedir Tanrı? Fiziki bir varlık mıdır? Bir cismi var mıdır? Yoksa maddenin bir başka hali, enerji midir? Ya da fiziki bir varlığı yoktur da, yalnızca ruh mudur tanrı? Ya da hem fiziksel, hem de ruhsal bir varlık mıdır? Korkmayın... "Şu ufacık aklımızla tanrıyı bilemeyiz" demeyin. Birilerinin dediği gibi, madem tanrı bilinmek istedi, o zaman bilelim. Söyleyin nedir tanrı? Herşeye gücü yeten, herşeyi bilen, zamandan münezzeh olan, merhametli, intikamcı, bu evreni ve içindekileri yaratan .... Başka ? Hepsi bu kadar mı? Tanrının misyonu nedir? Kendine kullar yaratıp kendilerine tapmalarını beklemek, zamanı gelince de kimilerini ödüllendirip kimilerini de cezalandırmak mıdır tanrının misyonu? Hiç başka işi, başka misyonu yok mudur tanrının? Evet hepsi bu kadardır... Tanrı bunun için tasarlanmıştır. İnsanın varlık nedenine bir cevap bulabilsin diye... Uçsuz bucaksız evrende insanın bir şeylere yaslanabilmesi için tasarlanmıştır. "Biz ufacık aklımızla bunları bilemeyiz" demek kolay... Asıl iş burada. Sıkıysa bunları bilin... Bize "tanrı şunu yapmıştır, bunu yapmıştır" demeyin. Madem kendini bilen tanrıyı bilir, tanrının tarifini yapın bize... Tanrının misyonunu söyleyin bize... Tanrının tarihini verin bize... Yapamıyorsanız, o zaman bize değil ama kendinize bir itirafta bulunun... "Ben tanrıyı bilmiyorum" deyin.
-
Kurandaki çelişkiler
İlk insanlar zamanında da yağmur vardı sayın sardunyam. Ama tarım o dönemler (hatta yakın zamana kadar) yağmura bağımlıydı. Ancak insanlar artık tarlalarını sulamak için yağmuru beklemek zorunda değiller. Size anlatmak istediğim buydu. Bu örnek tanrının bir lütfu değil, insan aklının eseridir. Bunu genele yaymanın da hiç bir sakıncası yoktur. İnsan beyninin % bilmem kaçını kullandığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. (Bknz Bilim ve Teknik Dergisi / Eylül 2006) İnsanın bütün zaaflarının aynı olduğunu iddia etmenizi de, antropolojiye ilgi duymamanıza bağlıyorum. Bilim, zamanı geldiğinde gerekli cevapları veriyor sayın sardunyam. Yağmurun yağmasından, ya da diğer doğa olaylarından mikail sorumlu değildir. Hep aynı örneği veriyorum ki, din ile bilimin söylemlerini karşılaştırabilesiniz diye. Bugünün bilinmeyenleri, yarının bilinenleri olacaktır. Tıpkı dünün bilinmeyenlerinin, bugünün bilinenleri olması gibi... İnsanlığın gelişmesinde tanrının payını gösteren zerre kadar bir örnek getirebilir misiniz bana? İnsanlığın varolduğu günden bu yana geçen aşamasında tanrının ne gibi bir katkısı olduğunu öğrenmek istiyorum sizden...
-
TÜRBANINI ÇIKARTANLAR BAŞÖRTÜSÜYLE GİREBİLECEKLER MİDİR GİRMEK İSTEDİKLERİ YERE
Yönetmelik nedir sayın bekir? Yönetmelikler ne için vardır? Öyle bir ifade ediyorsunuz ki, sanki yönetmeliklerin bağlayıcılığı yokmuş, ya da yönetmelikler yasalara dayanmıyormuş gibi bir anlam vermeye çalışıyorsunuz. "Türban yasağı meşru değildir." demeye getiriyorsunuz. Peki sorarım size ; yönetmeliklerin bağlayıcılığı yok mudur? Evet devletin elit kesimi devletin dine karışmasını ister. Diyanet de bu yüzden vardır zaten. Dinin gözetim altında tutulması için. Aksi takdirde şu an için dini tarikatların eline bırakmak anlamına gelir. Bugün belki batıda bunun bir örneği yok ama, batıda dini esaslara dayalı bir devlet kurmak isteyen zümre de yok... Temkininizi anlayabiliyorum sayın bekir. Zira cumhuriyetin temel nitelikleri, devrim kanunlarını ifade eder. Sanırım bu alerjik bir vaka. Size Nutuk'u okumanızı öneririm. Zira içinde devrimlerin yapıldığı dönemin şartlarını ilk elden görebilirsiniz; ayrıca bu sözün üzerinde neden bu kadar durulduğunu da anlayabilirsiniz. Cumhurbaşkanı siyaset adamı değildir. Cumhurbaşkanının işi siyaset de değildir. Bu yüzden halk tarafından seçilmiyor olması, onun orada bulunmasının meşruiyetine zarar vermez. Türkiye her önüne geleni imzalayan cumhurbaşkanları da gördü. Bazı kesimler aynı yaklaşımı sayın Sezer'den göremedikleri için O'na karşı bir antipatilerinin oluşması doğal. Bu konuya yukarıda değinmiştim. Diyanet denen kurumun varlığından rahatsızım. Ancak din tarikatların eline de bırakılmaz. Buna bir çözüm bulunması gerekir. Mazeret üretmeyin sayın bekir... Rahibe kıyafeti ile okula gelinmek istendiği takdirde buna izin verilmeli midir? Tebrikler sayın bekir... Kendinizce "Yapalım, ne olur" diyerek çözüm üretmişsiniz(!). Peki başka dinlerden olanların da benzer isteklerine de aynı yaklaşımı gösterecek misiniz? Eğer "evet" diyecekseniz, eğitimde düzeni nasıl sağlayacaksınız? Haremlik-selamlık konusuna çözüm bulamadığınız anlaşılıyor. Zira "Ben türban ile okumak istiyorum" demek ile "Ben yalnızca hemcinslerimin olduğu sınıflarda okumak istiyorum" demek arasında fark yoktur. Ya da "Kızımın başını açmasını istemiyorum" demek ile, "Kızımın erkeklerle aynı sınıfta okumasını istemiyorum" demek arasında da fark yoktur. İkisi de inanç özgürlüğüdür. Ama siz buna da "Yapalım, ne olur" gibi bir yaklaşım göstereceksiniz sanırım.
-
Kurandaki çelişkiler
Tanrının insanlara hizmet ettiği iddiasını pek çok ayette görebilirsin sevgili sardunyam... Tanrı insanlar için pek çok şey vermiştir. Örneğin sözde yağmuru vermiştir ama, tanrının yağmuru yeterli olmayınca insanlar barajlar kurmuş, sulama kanallarıyla tarlalarını sulayabilmişlerdir. Aklın ("Bilinç" diyelim) nereden geldiği konusu şu an için muammadır. Gerçi bir kaç teori var. Örneğin insansımaymunlarda, bilincin temel taşı olan "kendini bilme" nin varlığını görebilirsiniz. Yakın zamanda dilinizden eksik etmediğiniz "aklı sana kim verdi" argümanınında sarsılacağını görebilirsiniz. Daha önceki bir yazımda, zaten dinin, bilimin cevap veremediği konular üzerinden hakimiyet kurduğunu, ancak bilimin ilerlemesiyle cevabı bulunan konuların dinin tekelinden çıktığını ve artık dinin elinde sarılabileceği pek az şeyin olduğunu ifade etmiştim. Sizin için aklın cevap veremediği şey "tanrı", bizim içinse "muamma" dır. Allah'a inanan bilim adamlarının akılsız olduğunu hiç bir zaman iddia etmedim. Bunu neye istinaden söylediğinizi de anlayabilmiş değilim. Benim söylediklerim yeterince açıktır. Aklı küçümsememenizi, zira şu anki konumda olmanızın tek müsebbibinin akıl olduğunu söylüyorum. İnsanlığın günümüze kadar gelen gelişmesinde bir tanrının zerre kadar payı yoktur.
-
Kurandaki çelişkiler
Aklımızı küçümsemeyin arkadaşlar... İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğimizdir çünkü. "İnsan" isek, aklımız olduğu için insanız. Kendimizi bizden çok güçlü bir varlık olduğuna inandırıp da, o varlığa ulaşılamamasının nedenini de ufacık beynimize yüklemek, ona yapılabilecek en büyük haksızlık olacaktır. Çevrenize bir bakın... Diğer canlı türleri ile kendinizi bir kıyaslayın. Atalarımızın mağaralarda yaşadığı, ucu sivriltilmiş taş mızraklarla avlanarak beslendiği dönemi düşünün. Avlanma tekniği dışında diğer hayvanlardan bir farkımız olmadığı dönemlerden, insanlığın geldiği noktayı görün. Neden kendimizi ulu bir varlığa inandırıp da, insanlığımızı aciz kılalım? Mağara dönemlerinden bu güne o varlığın insanlığa ne katkısı olmuş? İnsanlığı bu günlere getiren tanrı mı, yoksa küçümsediğiniz aklımız mı? (Eski bir yazımdan alıntıdır) Aklı küçümseyen siz sevgili sardunyam, ya da sardunyam gibi düşünen diğer teist arkadaşlar ; Cevabını beklediğim bir soru var. Atalarımızın mağarada yaşadığı dönemden bugüne insanoğlunun yanında aklından başka ne vardı? İnandığınız ulu varlığın (!), insanın bugünlere gelmesinde ne payı vardır? O ulu varlık hangi gelişmeyi insanın hizmetine verdi? Önce bu soruya bir yanıt verin ki, aklı küçümseyebilmeniz için bir bahaneniz olsun. Eğer bunu yapamıyorsanız, insanın bugünlere gelmesinin tek müsebbibi olan akla ihanet içindesiniz demektir. Tanrıyı yaratan akıldır... Ama aklın yarattığı tanrı, aklı yok etmekten acizdir. Oysa tanrıyı yok edecek olan yine aklın kendisidir.
-
TÜRBANINI ÇIKARTANLAR BAŞÖRTÜSÜYLE GİREBİLECEKLER MİDİR GİRMEK İSTEDİKLERİ YERE
Bir başka başlık altında size türban yasağının (kılık kıyafet yönetmelikleri ile yasaklanmıştır) dayanağı olan anayasa maddelerini saymıştım. Devletin bir dini olamayacağını, bağlı oldukları kurumlarda devleti temsil edenlerin de görevleri esnasında taraflığını ifşa edecek nesneleri taşıyamayacaklarını söylemiştim. Danıştay'ın sokak ile ilgili vermiş olduğu karar, devlet memurlarının işe gidip gelme esnasını kapsıyor sayın bekir. Bu kararı beğenmeyebilirsiniz. Ama bunlar üzerinden devleti din düşmanı olarak göstermeye çalışmak da abesle iştigaldir. Evet şu anki cumhurbaşkanı cumhuru temsil ediyor. İddia ediyorum ki, bugün sayın Sezer ile ilgili bir referandum yapılsa, büyük çoğunluğu Sezer'den yana olacaktır. Zira hala halkın büyük çoğunluğu cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmaktadır. Laiklik ilkesi de buna dahildir. Sizin sayınız sandığınız kadar fazla değil sayın bekir... Laik bir devletin din adamı da, dini öğretmek amacıyla da okul kurması beklenemez. Ya bunu ülkedeki tüm dinler için yapacaktır, ya da hiçbiri için yapmayacaktır. Ancak "Diyanet" diye bir kurum olduğu için şu an devlet din adamı yetiştirmeye de mecburdur. Bunun dışında devletin din eğitimi veren okullar açması beklenemez. Rahibeler de hristiyanlığın simgesi olmuştur sayın bekir. Siz orada söylemek istediğimi anlayamadınız sanıyorum. Rahibeler ile ilgili verdiğim örneği "zorunluluk yoktur" gerekçesi ile geçersiz bulduğunuzu ifade ettiniz. Ben türban İslam'ı simgelemez diye bir imada dahi bulunmadım. Memnuniyetle hatırlatırım sayın bekir... 1- Dini inanç gereği sınıfların haremlik-selamlık şeklinde ayarlanması istenebilir... 2- Eğitimcilerin, sadece hemcinslerinin derslerine girmeleri istenebilir... 3- Evrim teorisi dini inancına uygun olmadığı için derslerden bu konuların çıkarılarak dini inanca uygun olan yaradılışçı konuların konması istenebilir, ya da bu derslerden muaf tutulmak istenebilir.. 4- Ders saatlerinin namaz vakitlerine uyarlanması istenebilir... 5- "62/9- Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır" ayetine istinaden cuma vakitleri için muafiyet istenebilir... 6- "5/51- Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. " ayetine istinaden bu inançta olanlarla aynı sınıfta bulunmak istenmeyebilir... 7- Anatomi derslerinde incelenecek kadavraların cinsiyetlerinin, bayanlar için bayan, erkekler için erkek olması istenebilir... 8- Ders aralarında da öğrencilerin birarada bulunacakları ortamların (kantin, cafe vs) haremlik-selamlık şeklinde düzenlenmesi istenebilir. 9- Mubarek gecelerden sonraki gün yapılacak sınavların ertelenmesi istenebilir. Zira öğrenci bütün geceyi ibadet ederek geçirmeyi isteyebilir. Belki siz tüm bunların inancınız için bir zorunluluk olmadığını düşünebilirsiniz. Ama başkaları kendileri için zorunluluk olduğunu iddia edebilir. O zaman ne yapacaksınız? her inanç gereğini yerine mi getireceksiniz? Üstelik bunlar yalnızca müslümanlar için... Ya diğer dine mensup öğrencilerin dini gerekleri ne olacak? Size konuyu hatırlatayım öyleyse sayın bekir... "Konu bilimsel bir konudur. Okullarda okutulan/okutulmaya çalışılan, öğrencilerin öğrenimini ve düşünce yapısını ilgilendiren önemli bir konudur. TÜBA'da devlet eliyle kurulan bilimsel bir akademi olarak bu konuya taraftır. Sırf dine dayandırılan bir konunun bilim diye ders kitaplarına koymaya çalışmak, ya da dine uygun olmadığı için ders kitaplarından çıkarmaya çalışmak laikliğe aykırıdır. Kusura bakmayın, bu konuda taraf ulemalar ya da müçtehitler değildir. Neyin bilimsel, neyin dine dayalı olduğuna karar verecek olan akademilerdir. TÜBA'nın yaptığı da talihsiz değil, çok yerinde bir açıklamadır. Peki, BAV'ı tanımıyorsunuz, biyoloji ya da evrim ile ilgili bir bilim dalından akademik bir kariyeriniz de yok... Hukuk eğitimi aldığınızı iddia etmiştiniz. E arkadaşım; peki neye dayanarak evrimin bilimsel olmadığını iddia edebiliyorsunuz? Kusura bakmayın, bu konuda sizi samimi bulmuyorum. Zira, sırf Kur'an'a bakarak "evrim bilimsel değildir" diyemezsiniz." http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=167745 Bahsi geçen diyalog, öncesiyle-sonrasıyla vermiş olduğum linkin altında mevcuttur sayın bekir... Herkes her konuda fikrini beyan edebilir. Aksini söylemek ukalalık olur. Ancak bahsettiğiniz konu farklıdır. Ben hiç bir zaman "bu konuda neden konuşuyrosunuz" gibi bir ahmaklık içinde olmadım. Sizin evrimin bilimsel olmadığını iddia etmenize (ya da benim o şekilde algılamama) karşılık olarak söylenmiş sözlerdir onlar. Yoksa ben de bir ilahiyatçı değilim, ya da bilim adamı değilim. Ama blogıma bakın, bilimsel derlemelerimi ve dini konularda eleştirilerimi göreceksiniz. Ancak Dini konularda da, bilimsel konularda da referans ve kaynaklarım ilgili dalların içindendir. İlgili konuya ilişkin yanlış değerlendirmede bulunduğunuzu farkedersiniz umarım.
-
TÜRBANINI ÇIKARTANLAR BAŞÖRTÜSÜYLE GİREBİLECEKLER MİDİR GİRMEK İSTEDİKLERİ YERE
Müteakip seferler yasağın meşru gerekçesini buraya taşımıştım. Ancak siz laikliğin demokratik bir tavır olmadığı yönünde ciddiye almaya değmeyecek söylemlerde bulundunuz. Elbette alakalı... Konu, İmam hatip liseleri.. Şu an T.C.'nin başbakanı olan zat-ı muhterem zamanında ne demişti ? "Cumhurbaşkanı'nın imam hatip liseli olacağı günler yakındır." Aynı zamanda bu zat-ı muhterem, seçilmeden önce meydanlarda türban üzerine nutuklar atarken, seçildikten sonra arada bir provakatif söylemler dışında türbanın adını anmamaktadır. Bu iki konu da üzerinden siyaset yapmaya oldukça elverişli, birilerinin de bunlara kanmaya meyilli olduğu konulardır. Asıl sorulması gereken soru İmam Hatip Lisesi mezunlarının sorunu değil, neden bu kadar çok İmam Hatip Lisesi olduğudur. Unutmayın ki, bugün İslam'da başörtüsünün zorunlu olup olmadığı da tartışmalıdır sayın bekir... Bir tartışmada sunacağınız argümanları özenle seçmenizi tavsiye ederim. Konu zorunluluk değildir. Konu inançtır... "Ben böyle inanıyorum. Benim inancımın gereği budur" demenin önünde de hiç bir engel yoktur. Yoksa birisi çıkar, "Falanca ayete göre başörtme zorunluluğu yoktur" der, kestirip atar. Ben zamanında uygun örnekler de getirmiştim de, yorum alamadık.. Hani türbandan sonra inanç gereği nelerin istenebileceği hususunda... Hatırlatmama gerek yoktur sanırım... Madem sizin için bu kadar önemli, söyliyeyim... İşletme Fakültesi mezunuyum.. Ben de bir meslek lisesinde (Ticaret Meslek Lisesi) okudum. Ama hiç bir zaman İmam Hatipliler gibi sorun etmedim...
-
TÜRBANINI ÇIKARTANLAR BAŞÖRTÜSÜYLE GİREBİLECEKLER MİDİR GİRMEK İSTEDİKLERİ YERE
Tebrikler sayın bekir... Demogojinin nasıl yapılması gerektiği konusunda akademi kitaplarına girecek seçkin örnekler sunuyorsunuz.. Türbanlı, özürlü kız öğrenci ve baba... Şu soruyu yanıtlamanızı isteyeceğim ; Hristiyan kız öğrenciler de, okula üstlerinde rahibe kıyafeti, ellerinde incil ve boyunlarında da at nalı kadar bir hac ile gelmek isterlerse buna müsaade edilmeli midir? Gelecek yanıta göre bir kaç soru daha ilave edeceğim.
-
%.98 MÜSLÜMANMI? SİZCE?
Sen beni güldürdün, tanrında seni güldürsün Söyleyecek bir şey bulamayınca "bizi boşver" oluyor... Yollardaki otostopçu kadınları, ya da üçer beşer metres sahibi olmayı benim fikirlerimmiş gibi göstermeye kalkma... Bilakis onlar sizin zihniyetinize göredir... Ha metres, ha kuma... Benim için hepsi aynı... Genelevlerin olması gerektiğini daha önce de söylemiştim . Genelevler şu an için sağlıklı bir toplum için gereklidir. Yalnız koşulların ve denetimlerin iyileştirilmesinden yanayım... Kadını mallaştıran, cariye zihniyeti ile sizlersiniz...
-
Bakabilecekmisiniz ?
Nedense bazı teist arkadaşlar biraz sıkıştı mı soluğu H.Y sitelerinde alıp kopyala-yapıştırlarla geri dönüyor. Arkadaşım bu yazdıklarına bir cevap istiyorsan : Bknz : Bilim ve Teknik Dergisi / Kasım 2001 Sayfa :46/47/48
-
%.98 MÜSLÜMANMI? SİZCE?
Hah şöyle yola gel biraz... "İmam nikahı yasaktır" demeyeceksin o zaman... Resmi nikah yapmamak yasaktır diyeceksin. Ne oldu ? Resmi nikah işinize gelmiyor değil mi? Siz ne biçim insansınız yahu? Bir taraftan 4 kadınla evliliği doğal sayacaksınız, diğer taraftan dost hayatını, metresliği eleştireceksiniz... Önce ne olduğunuza bir karar verin, sonra dert yanın...
-
Bakabilecekmisiniz ?
Atıp tutma arkadaşım... Materyalistler astrolojiyi hurafe sayarlar. Astroloji ile ilgilenenlerin % 90-95 'i teisttir. Üfürükçülüğün müsebbibi de İslam'dır. Sen büyüye prim verirsen, elbette birileri de çıkıp büyü bozdurmak isteyecektir. Yok efendim kendisine büyü yapıldığına inananlar Allah'a yönelecekmiş... Büyü yapılırken Allah neredeydi de, büyüyü bozmak için Allah'a yöneleceksin? Müslüman ilim adamları ancak 11 yy.a kadar ileri gidebilmişlerdir. 11. yy dan sonra içtihatlar kesilmiştir. Endülüs devleti ile de bu bilgiler İspanya yolu ile Avrupa'ya geçmiştir. 14. yy dan itibaren de avrupa aydınlanma çağı ile treni yakalamış, içtihatların önünü kesen islam ülkeleri de arkalarından seyretmiştir.
-
%.98 MÜSLÜMANMI? SİZCE?
Yalandan kim ölmüş? Kendini sıkı müslüman göstermeye çalışan birine yakışmayacak türden hemde... İmam nikahını kim, ne zaman yasaklamış? Bugün evlenmeye kalkan hemen tüm müslüman çiftler hem resmi, hem de dini nikahı bir arada yaptırmaktadırlar. Din üzerinden popülizm yapmayın arkadaşım...
-
Kurandaki çelişkiler
Bir kere şer'i hükümlerle idare olunan bir ülkede zina suçuna ilişkin ceza pek göremezsiniz. Zina yapılmadığından değil, kanıtlanmasının pratikte pek mümkün olmadığındandır. Bir kere 4 şahit bulacaksınız ve bu dördü de cinsel birleşmeye şahit olacak. "Yandan gördüm" , "üstten gördüm" yok... Cinsel organın, bir diğer organın içinde olduğuna şahit olmaları lazım. Siz üzerinize bir yorgan,çarşaf vs alıp değil 4 kişinin, 444 kişinin önünde de bu işi yapsanız zina ile suçlanamazsınız.. Yani zina suçunun pratikte uygulanabilirliği yoktur. Hem kime ne yahu? İki reşit insanın nikah dışı ilişkiye girmesi kimi ne ilgilendiriyor? Bu hakkı kendinde nasıl buluyor da sopalarla dövmeye kalkıyor ? Bunu düşünemiyor da, "çağdışı" deyince köpürüyor...
-
HRİSTİYANLARIN RUHANİ LİDERİ, İSLAM PEYGAMBERİNE NEDEN SALDIRDI... ("Muhammed'in getirdiği hiçbir yenilik yok. Sadece kötü ve insanlık dışı şeyler ge)
Sizce bu saydıklarım inanmayanlar için bir hakaret değil midir ?
-
Bakabilecekmisiniz ?
Arkadaşın biri zahmet etmiş, İslam coğrafyasından çıkan bilginleri yazmış buraya. Acaba bu bilginlerden hangisi, hangi icadını, Kur'an'ın hangi ayetini referans alarak yapmıştır? Üstelik pek çoğunun icatlarına referans olan kaynaklar da eski yunan bilginlerine aittir. Kaldı ki, Ömer Hayyam'ın müslümanlığı da tartışmalıdır. Zira pek çok şiirinde Allah'ı alaycı bir üslupla yerer. Bilimin bugünlere gelmesine katkıda bulunan tüm insanlara bir minnet borcumuz vardır. Ancak hiç bir din bunun üzerinden popülizm yapamaz. Zira hiç bir bilimsel gelişme, referansını bir dinden almamıştır.
-
Yam_yam Anı Defteri
Sevgili artos ve sevgili sule ; Bu nazik ve samimi ifadeleriniz beni gerçekten mutlu etti... Çok teşekkür ediyorum... Seninle tanışmak benim için de zevkti sevgili artos..
-
Bakabilecekmisiniz ?
Bakın bakalım benim ilgili iletimde "kürtaj" diye bir ifade geçiyor mu? Kürtaj olayı başkadır, yeni doğan bir bebeğin çöp variline atılıp ölüme terkedilmesi başka... Önce bir bakın "bu adam acaba ne demiş" diye, sonra yine yaparsınız yorumunuzu...
-
Bakabilecekmisiniz ?
Ömer'in kızını diri diri gömmesi hikayedir. Geçiniz... Bu konuya forumda daha önce de değinmiştim. İslam öncesi böyle olaylar olsa bile münferit olaylardır. Bugün kaç tane anne bebeğini çöp tenekesine atıyorsa, o dönemde de o kadar kişi kızını diri diri gömüyordu. Bu konu, İslamiyet'i yüceltme adına yapılan propaganda malzemesinden başka bir şey değildir.
-
HRİSTİYANLARIN RUHANİ LİDERİ, İSLAM PEYGAMBERİNE NEDEN SALDIRDI... ("Muhammed'in getirdiği hiçbir yenilik yok. Sadece kötü ve insanlık dışı şeyler ge)
Yapmayın sayın suheda. Bu forumda müslüman (ya da teist) olacak en son kişiyim. Neyse konumuza dönelim... Kur'an'da hakaret var mıymış, yok muymuş? Siz bu hakaretlere Allah kelamı olarak sahip çıkıyor musunuz, çıkmıyor musunuz?
-
Kurandaki çelişkiler
Sayın Himyata ; Bu forumda "Kur'an Mucizeleri" diye bir başlık vardı. O başlığı bulursanız orada bu safsatalara verdiğim cevapları da görebilirsiniz... http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=17722
-
Kurandaki çelişkiler
Yine mi H.Y safsatalarına döndük?
-
HRİSTİYANLARIN RUHANİ LİDERİ, İSLAM PEYGAMBERİNE NEDEN SALDIRDI... ("Muhammed'in getirdiği hiçbir yenilik yok. Sadece kötü ve insanlık dışı şeyler ge)
Bir bakalım nasıl hakaret ediyor... 16/60- Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir. En yüce sıfatlar ise Allah'ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Bana etmediği hakaret yok. Bütün kötü sıfatları saymış) 16/105- Yalanı, ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir. (Bana "yalancı" diyor.) 3/90- Şüphesiz iman ettikten sonra inkar eden, sonra da inkarda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (Benden bahsediyor... Bana "sapık" diyor ) 31/32- ...... Bizim âyetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkar eder. (Bana "kaypak", bana "nankör" diyor..) 8/22 Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. (Bana "hayvan" diyor) 25/44- Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. (Bak hala "hayvan" diyor) Daha vardı ama ilk aklıma gelenler bunlar oldu...
-
EN MUHTEŞEM HİTABET ÖRNEĞİ
Dikkat ederseniz aynı şeyi ben de sizler için söyledim. Ama ne yazık ki siz benim söylediklerimi anlayamamışsınız. Hala mazeretler öne sürüyorsunuz... Köleliği kaldırmak çok mu zordu? Zaten köle sahibi insanlar ekonomik bakımdan belli bir seviyede olan insanlardı. Madem dünya malı önemli değil, köleliği kaldırırdınız, köle olanlara da şimdiye kadar olan hizmetlerine karşılık belli bir bedel verirdiniz olur biter. Çok mu zor ? Ama anlaşılan tanrıya göre zormuş ki ne tanrı köleliğin kaldırılmasına dair bir ayet koymuş, ne de peygamberi buna ilişkin bir adım atmış. Bilakis veda hutbesinde efendilerine bağlı kalmayan köleleri nankörlükle suçlamış. Siz mazeret üretmeye devam edin. Ürettiğiniz mazeretler kafanızdaki tanrıya biraz daha yara veriyor...
-
HRİSTİYANLARIN RUHANİ LİDERİ, İSLAM PEYGAMBERİNE NEDEN SALDIRDI... ("Muhammed'in getirdiği hiçbir yenilik yok. Sadece kötü ve insanlık dışı şeyler ge)
Müslüman arkadaşların tanrısı ona buna hakaretler yağdırırken ve bu arkadaşlar da o hakaretlere Kur'an sözleri diye sahip çıkarken kimsenin sesi çıkmaz, başkaları dinleri hakkında olumsuz bir şeyler söyleyince "vay sen misin söyleyen" ...