İNTERLOCK tarafından postalanan herşey
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. sevgili @@irinçköl bahsini ettiğiniz, O. Anar'ı okumadım.. sizin iletinizi aldıktan sonra.. az da olsa araştırdım.. iyi bir düşünür olduğu anlaşılıyor.. fekat araştırmacı/mükâşif olup-olmadığı konusunda aynı görüşte değilim.. bilinen figürler üzerinden giderek.. farklı yorumlar yapması.. yeni bir söz söylediği anlamına gelmez.. biliyorsunuz.. şöyle söylemek isterim; yola çıkar iken temeliniz tarih ve harita'ya dayanıyor ve meselleri önemsiyorsanız ve isim ve sıfatların, kullanılan tertibi dışında özgün bi yora'sını sunamıyorsanız.. o söz, hoş ve fakat verimsiz kalır.. sadece beğenirsiniz.. bi müddet sonra ancak anımsarsınız.. bakın bakalım; o kitapları okuduktan sonra sizin yaşam biçiminizde köklü bi değişim yarattı mı? bu konuda ve yorumum hakkında ciddi ve acımasız eleştirlerinizi bekliyorum.. çok teşekkür ederim..@@irinçköl merhaba.. ..
-
Çağrışım
.. deyn= aldığımız borçları ödeme zamanı.. ..
-
üsteki üyeye ot , çiçek veya ağaç ismi ver...
.. ay çiçeği.. biraz gecikmişim.. @@simin' e idi.. özür.. ..
-
Simin İçin... (◕‿-)
.. megalo-woman.. ne diyeyim.. peki. diyeyim.. özelsiniz efem.. tartışmasız.. .. ..
-
'Türkiye’deki dindar cemaatler aslında gizli eşcinseldir'
.. peki.. ..
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
.. şinci çeyınısı içtim.. hani madamın tea.. kafeyi sona alayım bare.. teşekkür ederim..
-
Simin İçin... (◕‿-)
.. pek belli canım efendim @@simin ve simin.. kendileri.. sağ gösterip de sol vurmasını pek güsel bilir.. ne demekse.. ..
- Çağrışım
-
Simin İçin... (◕‿-)
.. işte bendenis hep böleyim efem.. tek gösüm görüyo.. digeri kararaktlı.. pek tabiî bi gözüm kapalı gesiyom.. bu sebeten çok dayak yemiş bulunmaktayım.. pek tavsiye etmem.. .. ..
-
Çağrışım
işte onda ya.. güsel burunnu şey.. seni..
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
eh coffee'mi alim bare.. aman dı aman.. ne de güsel omuç.. mercy.. çiçek..
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
.. tekrar arkadaşım olmadıkça.. senin kafeni mafeni içmiceeem.. gizil not: belkim bi bir a alabiliceğimdir..
-
Çağrışım
burnunu yesinler e mi..
-
''O'' Yer!
.. şu "O".. "kapalı devre" kavramı.. bu aralar pek gözüme batmakta.. acaba sevgili tülvent 2 yıl 5 ay sonra.. aynı pozisyonda mısın? halâ yazdıklarını savunur durumda mısın.. merak ettim ve açıkça sordum.. bağışla.. 850 gün sonra bu sözlerini tekrar aksettiren sen olmadığın için.. merak ettim.. saygılar efendim.. ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
geçişli tanıklarla şarkılar söyledik birlikte basamaklarda oturduk söyledik organize edilmiş aşinaları dezenfekte ettik kendimizce afsunlu sarah içindi esen sad/sessizlik rüzgârlarında seslerimiz ** sarah: "O'na sıkı sıkı sarıl ve sevdiğini söyle.. O'nun da sana sımsıkı sarıldığını ve Nur ışınımlarının seni kuşattığını bil.." Merhaba.. ..
-
THE GULLIVER'S SHIP..
.. beautiful and magic things tomurcuk dügme mevzuatı: very very years ago libaslarımız iğneler, broşlar, kopçalar, bağlar, fermajuplar, çıtçıtlar dahi kanatlar ile kavuşturulmakta idiler benim canım fanlarım o vakıtlar ve günümüzde dügme tezyinat süs, övünç kaynağı olarak aksesuar makamında da kullanılır modaya riayet etmek sureti ile yapılan bu fiiliyatta ne yazık ki görünüşten gayrı bi gaye güdülmemiş şirincik dügmelerimize alenen hıyanetlik edilmiştir ziynet makamında kullanılan bu nahif ve bıcık eşyamız o eski değer-bilirlerimiz tarafından pek faideli imiştir bu bakımdan bahalı da imişler altun, gümüş ve lülü'lerden imâl edilen dügme zî kıymat taşlar ve madenler ile süslenirmiş mezkûr kıymatlılarımızın üzerinde meşhur zaman san'at kârları günlerce çalışırlarmış vah ki vah! oysa tek dişi kalmış olan medenî günümüzde dügme fabrikaları kurulmuş bahsini ettiğim kutsal iş makinelere tevdi edilmiştir mini bebeler bile bu makinelerin başına geçmişler de dügme imâli yapmaktadırlar not: dügme imâl etmek içün mütenevvi şeyler kullanılır: tatlı su midyesi kabukları, umman kabukları, nebatî, fildişi, bez, kemik, heyvanat tırnağı, boynuz, pirinç, demir, çelik, cam, akik, sellüloid, porselen, deri, mukavva ve dahi muhtelif terkipteki maddeler.. şimdi konu ile elakalı balladımız: sarıkamış yaylaları oy dügmeli dügmeli boş kalmış tarlaları oy dügmeli dügü dügmeli kız dügmeli dügmeli oturmuş koyun sağiy oy dügmeli dügmeli terlemiş memeleri oy dügmeli dügü dügmeli yar dügmeli dügmeli ..
-
Teizm ve Deizm Farki/Iliskisi
teşekkür ederim efendim.. merhaba..
-
UTOPIA / THOMAS MORE / DİN
Utopia'lıların tek dini olmamakla beraber, bütün değişik mezhepler başka yollardan hep aynı amaca yönelmiştir, bu da tanrısal varlığa yücelmektir. Böylece tapınaklarda ortak inançlara aykırı hiçbir şey görülmez ve duyulamaz. Her mezhebin özel törenleri evde ve aile içinde kutlanır. Genel törenler özel mezhepleri incitmeyecek bir şekilde düzenlenir. Bu sebeble, tapınaklarda hiçbir Tanrı resmi yoktur ve herkes tanrısını dilediği biçimde tasarlamakta serbest bırakılır. Tanrı yalnız Mithra adıyla anılır; bu da genelin kabul ettiği Tanrı kavramıdır. Yapılan dualar hiç kimsenin mezhebine aykırı gelmez. Her ayın ve yılın son günleri akşamüstü aç karnına halk tapınaklarda toplanır ve o ayı ya da yılı rahat geçirdikleri için Tanrı'ya şükrederler. Ertesi gün ayın ya da yılın ilkgününü kutlulamak üzere erkenden tapınağa gidilir Tanrı'dan uğurlu bir ay ya da yıl dilenir. Bayramların hitam günleri tapınağa gitmeden daha önce, kadınlar kocalarının, çocuklar anababalarının ayaklarına kapanır, işledikleri bir suç yada yerine getiremedikleri bir ödevi açığa vurarak af dilerler. Aile içinde gerçekleştirilen içinidökmelerden, saklı kalmış huzursuzluk bulutları dağılmış olur, böylece herkes tapınağa temiz bir yürekle ve iyi niyetleriyle gider. Çünkü, Utopia'lılar tapınaklarına içleri rahat gitmek isterler. Onun için, içlerinde herhangi bir kimseye karşı bir hınç, kin ya da kırgınlık varsa, barışmadan, yüreklerini yıkamadan törene katılmak istemezler. Böyle bir günahı Tanrı'nın çok ağırca cezalandırmasından korkarlar. Tapınakta erkekler sağda, kadınlar solda otururlar. Ailenin başında kadın veya erkek, topluluğun en büyüğü bulunur. Öyle bir düzenle otururlar ki, ailenin büyükleri, evde eğitip yönettikleri kimselerin, tapınaktaki davranışlarına da göz kulak olabilirler. En genç olanlar en yaşlılar arasına dağılır, böylelikle bir araya gelen çocukların yaramazlık yapmaları önlenir. İlk gençlik çağdaki gençlerin içinde, derin bir Tanrı korkusu olması gerekir, çünkü o yaşta erdemi geliştirecek tek güç korkudur. Utopia'lılar törenlerde hayvanları kurban etmezler. Çünkü onlara göre varlıklara yaşam sürsün diye can veren Tanrı, onların kanının akıtılmasmdan hoşlanmaz. Utopia'lılar tapınaklarındaki buhurdanlıklarda, çeşitli güzel kokular, tütsüler, otlar ve kandiller yakarlar. Her Utopia'lı bilir ki, Tanrı'nın böyle şeylere, hatta insanların dualarına bile ihtiyacı yoktur. Ama zararsız, iç rahatlığı veren böyle tapınmaları severler. Bu törenlerin ışıkları, güzel kokuları insanı içtence yüceltir, Tanrı'ya çok daha coşkuyla bağlar. Tapınakta herkes beyaz giysiler giyer. Rahipler ise, pahalı olmamakla beraber, güzel işlemeler ile süslenmiş, değişik renklerde elbiseler giyer. Elbiselerde sırmalar, elmaslar, zümrütler yoktur ama, kumaş o kadar güzel dokunmuş ve kuş tüyleriyle o kadar güzel ve ustaca bezenmiştir ki, en pahalı kumaşlar bunun yanında hiç kalır. Tüy ve Kanatlar rahibin giysisine yerleştiriliş biçimleriyle, bir takım gizlerin sembolleri olurlar. Törenleri kutlayanlar bu gizleri sürdürür ve yorumlarlar. Bunların karşısında Utopia'lılar Tanrı'nın kendilerine ettiği iyilikleri hatırlar ve karşılık Tanrı'ya sevgi, saygı borçlarını yerine getirmeye özenle dikkat ederler. Rahip kuşandığı süsleriyle tören yerinde gözükünce, herkes öyle bir saygı ve öyle derin bir sessizlikle yere kapanır ki, Tanrı tapınağa gelmiş gibi, bir ürperti kaplar herkesin içini. Biraz geçince rahibin işaretiyle doğrulunur. O zaman ilahiler okunmaya başlar, arada bir de, çalgı sesleri duyulur. Utopia çalgılarının birçoğu bizimkilerden farklıdır. Bazıları bizimkilerden daha ahenkli, bazılarıysa hiç de öyle değildir. Ama gerek çalgı, gerekse ses bakımından Utopia müziğinin su götürmez üstünlüğünü oluşturan faktör, müziğin bütün doğal coşkuları büyük bir olgunlukla dile getirmesidir. Ses anlatılan şeye öylesine uyar, dualar, yakarışlar, sevinçler, acınma, yas, öfke gibi duygular öylesine yaşatılır, ezginin biçimi, içten duyguların gerçekliğiyle öylesine kaynaşır ki, dinleyenlerin ruhu derinden sarsılır, ürperir, alevlenir. UTOPIA Thomas More Türkiye İŞ Bankası Kültür Yayınları ..
-
Çağrışım
.. kendi çağrışımıma karşı kendi çağrışımım.. ne demekse? troja ..
-
A Sentimental Journey
.. eflâtunî uğrağa bi gezi önerisi kavram sözle sessizi birleştirmekse esinci kim? sırr ne mene eylemdir? utanmak kopyayı bilmek belki ve şu babil'den asmabahçe'lerinden uzakta olmak belki öyleyse gel aşkım bu yıl tatilimizi başbaşa mental'de yapalım sunumlarda asabım azıcık bozuk oluyor da! ..
-
Süslüman Olmanın Karşı Konulmaz Ayrıcalığı
.. süslüman: inflatable boyfriend; "şişme erkek arkadaş.." yane.. eh o zaman..? ..
-
#DirenODTÜ
.. sokullu paşa bi şi demiş. şu kelâmı itmiş.. ama ne itmiş.. itelemiş.. ben bilmem.. kim bilir? "Biz sizden Kıbrıs'ı almakla, kolunuzu kestik, siz İnebahtı'da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz.. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fekat tıraş edilen sakal daha gür biter.." ..
-
GÜZEL GÖRÜNEN NE VARSA!
.. ve.. ..
-
Mevlana 'dan Sözler
.. Kulluk, fikir ve manâ'dan ibaret olsaydı, bize oruç ve namaz lüzumlu olmazdı. Bağlılık ve muhabbetten eser olsun diye dostlar birbirlerine hediyeler verirler; onları anarken güzel sözler söylerler. O hediyeler/sözler, bağlılığın ve muhabbetin şahitleridir. Yani o sözlerde var olan samimiyyet ve birliktelik bir sırr'dır/gizlidir. O hediyeler, görünmez âlemde/gönülde meydana gelen muhabbetin, bilinçte biçimlenmiş örnekleri/bulgularıdır. Bu örneklere bakan bazen doğruyu görür, bazen göremez. Bazen şaraptan sarhoş olur, kimi zaman ayrandan/uyku hali/ecstasy. Ayran içenin aklı başından gider; Mahmur-sun/"Sen O'ndan çok uzaksın.." diyene kızar da çılgına döner. O riyâ/rûya/dalınç sahibi; oruç tutup, namaz kılıp; kendisini hüda adamı diye gösterir; "doğruyu ancak ben söyler ve gösteririm!" der. Gönülde gizli olanı bildirme bakımından, bilinçte işler başka başkadır. Yâ Rabbî! Bana, temyiz/ayırd etme/basiret ihsan et ki, doğru ile yanlış nedir göreyim/bileyim.. Mevlânâ Mesnevî 1. Cild: 2725-2733 ..
-
Yorumsuz
.. yok.. değil sevgili @@irinçköl ne yazık öyle değil.. ve tuhaftır ki.. bu sopa işinden ya da eyleminden.. sopayı atanlar da sorumlu değil.. emri verenleri de değil.. ve her ne kadar hepimiz sorumlu olmakla birlikte.. emir "çook böyük yerden" geldimiydi.. herkeşler hak ettiğini bulur.. the other; obur olduğundan; ne bulursa yer.. karnı şişer.. yatar-uyur karakabuslar görüverir maazallah.. nightmare yane.. sen rakik ya da rakika bi bireysin.. kimesneleri mazur görme.. acıma ve acımasız ol e mi? not: canımıs kedilerimis haricinde. merhaba.. ..