Zıplanacak içerik

Artropod

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Artropod tarafından postalanan herşey

  1. Ben de büyük depremden sonra kimilerinin daha da bir müslüman olduğunu,camilerden çıkmaz olduğunu görüp öylesine yazdığım bir kıtayı ekleyeyim bari: Yoktur elma yemesi gibi daldan, Kadrini bilmeyen anlamaz haldan, Sankim de bir nur gördüm zuhaldan, Ya Rabbi sen koru bizi zilzaldan...
  2. Siz soru mu sordunuz yoksa?Ben size '' 'Allah varsa' diye düşünen biri ancak agnostisist olur.'' diyorum.Bulursanız bir agnostisist sorarsınız.***********. Saygılar...
  3. Ortadoğu birbirini yerken dışarıdan kendini olaya monte eden ve menfaatin kokusunu uzun pembe burnuyla uzaklardan çok iyi algılayan ve Yahudiler'e Avrupa'da farklı Ortadoğu konusunda farklı bakış açısıyla yaklaşan sevgili(!) hıristiyanlığın kutsal tapıcılarını esgeçmeyelim. Son yıllardaki Dinler İttifakı yutturmacasına kimlerin hizmet ettiğini ve bu ittifakın karşısında kimlerin engel olarak görüldüğünü,milliyetçiliğin ve laikliğin ne şekilde hangi amaç doğrultusunda hedef haline getirildiğini az çok anlayabilenler ayakta kalacaktır.Geri kalan ise çobanlarının kutsal kavalıyla oradan oraya savrulup durur.
  4. Herkes olduğu gibi o kadar saftır ki aslında,saf olduğunun farkına bile varmaz.Ana olmayan analığı,baba olmayan babalığı anlar mı?İnsan doğuran ve doğurtan organlarından dahi utanmış.Saftır aslında,kolay inanır,kolay utanır. Doğanın güzelliği topluca görüldüğünde kimse kimin doğurduğuna değil kimin doğduğuna bakar.Yoksa doğuran doğurana.Keşke her doğurandan anne,her sakallıdan da baba olabilse.
  5. Sayın Gülbudak,dini alıp sosyal kimliğinden çıkarıp bireyselliğe indirger,her yazılanı müslümanlar kendi kişiselliklerine yontarlarsa bu şekilde ''Kaybetmiyorum,kaybetmiyorum.'' diye avunurlar. Bence iletilerin tamamını okuyup ne dendiğini iyi bir sindirip sonra sosyolojiden de nasibini alarak cesaretten bahsetmeye hak kazanılır.Tüm ateistler cesurdur.''YA Allah varsa?'' diyecek kişiden ancak agnostisist olur.Sıkmayın canınızı.Arasıra risalelerden başınızı bir kaldırın,derim. Saygılar...
  6. Yani böyle söylemeyen tarihçiler subjektif bakanlardır,demeye geliyor.Bir suçlunun halkın gözleri önünde kazığa oturtulduğunu,aynı gün bir diğerinin de boğazda belinden çengele geçirilip günlerce o şekilde bir ibret olarak sergilendiğini bir hayal ediniz,ondan sonra bir de şu sizin tek neden 'iman' etkisini bir değerlendiriniz,derim. Bu soru inanmayanlara sürekli soruluyor ama inananlar da ''Ya varsa.'' diye inanmıyorlar ki.Laf ile peynir gemisi yürür mü?'Ya varsa' ile 'Ya yoksa' aynı değerde düşünceler.''Bir duygulanmalar,inançlar içerisinde yaşıyorum,bu bir rüya da olabilir,ben gerçek gibi yaşayayım,bozmayayım büyüsünü,ya gerçekse,ya gerçekse? Bu anlayışın ardında yatan dürtü 'Ya Cehennem varsa?'dır aslında. O zaman şu soruyu sormak da meşrudur her zaman : 'Ya Cehennem yoksa?' 'Ya bu dünyada yapılan onca zulüme ve haksızlığa karşı gösterilecek toplu bir isyan bir ahiret inancının etkisiyle alttan alta bastırılmaktaysa?'
  7. Öyleyse,dünyada Arap yarımadası ile aynı saatlerde açık bir şekilde Ay'ı gözlemleyebilme şansına sahip ve millattan öncesinden itibaren gökcisimlerine,astronomiye ilgi duymuş özellikle Antik Yunan'ın mirasını devralan Doğu Roma veya Mısır tarafından hangi belgelerle saptanmıştır Ay'ın yarılması?Böyle bir belge yoksa tefekkür ve bilim alanında çağının çok ilerisinde olan bu kültürler koskoca Ay'ın yarılmasını nasıl ıskalamışlardır?
  8. Bildiğim kadarıyla İsa Jesus,Christ ise Jesus Christ şeklinde bir soyadı gibi kullanılıyor.Sonuçta bildiğiniz gibi,bunların hepsi Yahudi inancının türevleri olduklarından dilden dile değişerek Abraham İbrahim,Joseph Yusuf,Michael ya da Miguel Mikail,Salomon Süleyman,David Davud olmuş,bunun gibi sayısız örnek var.Bu tür isimler değişince normal görüyor tabi herkes de bir yahudi gelip illa Abraham diyeceksiniz Salomon diyeceksiniz diye tuttursa acaba haklı bulunacak mı müslümanlarca? Aslında nasıl bir ümmetçiye milliyetçiliği anlatamazsınız,bu da biraz öyle gibi.
  9. Sayın Gülbudak,inandığınız kaynaklarda,anlattığınız meşhur mucize Mekke'li müşriklere özel olarak mı gösterilmiştir,yoksa aşikarlığı tüm dünyadan görülebilecek bir somut olay mıdır?Çokça ilgi çeken bir meseledir çünkü bu.
  10. Arapçaya hakim,müslüman bir forumdaşımız ''La ilahe illallah.'' cümlesinin kelimesi kelimesine tam bir çevirisini yaparsa konuya katkısı olabilir,diye düşünüyorum.Arapçayı iyi bilen ama müslüman olmayan herhangi bir forumdaşımız veya okuyucu varsa onlar da lütfen yazsın.Daha önce başka başlıkta bir mutabakata varıldıysa bununla ilgili link verilirse sevinirim. Arapçada ''illa'' sözcüğü tam olarak hangi anlama gelir,cümledeki 'illa Allah'da geçen ''illa'' burada ''sadece'' mi demektir,yoksa ''başka'' anlamına mı gelir?Neden o anlama gelir?''Sadece Allah' mı,''Allah'dan başka'' mı?Ben bu noktanın önemli olduğuna inanıyorum. Ayrıca İslam öncesi Kureyş'deki Al İlah ile sonrasındaki Allah benzerliği sadece bir tesadüf müdür? Bakın bunlar sadece soru.''Sen bunu demişsin,şöyle misin,böyle misin,al sana ayet,mühürlüsün anlamazsan şayet,şimdi ispatlarım haaaa!'' gibi konunun içine bir güzel şey edilmesin diye yazıyorum.
  11. İletimde genellemeyle ilgili yanlışlığa ben de değinmiştim: Yani benim kapananlarla bir sorunum yok,gayrisamimi şekilde insanların ekonomik ihtiyaçları üzerinden sömürülüp kapatılmalarına dikkat çekmek gereklidir.Ülkemizde bu tür,dinin içine parasal meseleleri ve teşviği sokarak büyümeye çalışan oluşumlar olduğunu sanırım hiçbirimiz inkar edecek değilizdir.Benim gibi düşünenler için bu tür faaliyetler devlet için tehlikelidir.İster kanunen suç sayılsın ister sayılmasın.Belki çoğu kişi farkında olmayabilir,ama aslında din için daha da çok tehlikelidir.Bir şekilde para imanın bir kısmına ortak olmaktadır.İnsanlara para ve ekonomik menfaat,ayrıcalık teklif ederek tarikatlara sokmak,küçücük çocuklarının başlarını kapattırmak kimileri için yerinde bir davranışsa buyursunlar devam etsinler.Ama unutmasınlar ki dünyanın başka bir yerinde birileri bilimsel atılımlar gerçekleştiriyor,politikadan ve ekonomiden çok iyi anlıyor,doğunun ve güneyin cahilliği sayesinde hissettirmeden dünyaya ve paraya hepten hakim oluyor.İşte onlar da azgelişmiş ülkelerdeki üzerinde tartıştığımız olayların yapılmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyorlar.Çünkü rakipler sürekli azalıyor. Ama biz kendi içimizde birbirimize karşı şeffaf olursak,insanlara ve çocuklara özgür bilinç aşılayabilirsek,kapanmayı istediği takdirde dahi bunu saman altından su yürüten birileri yüzünden değil,sırf kendisi istediği için seçerlerse ülke biraz daha sakin bir ortama kavuşabilir ve çözülmesi gereken öncelikli sorunlarımıza odaklanıp daha güçlü olabiliriz. Saygılar
  12. Birilerinin çok acil şekilde psikiyatrik yardıma ihtiyacı var ama bunu kime anlatacaksınız ki.Şimdi şunları iddia edenler gazeteci,profesör olmuşlar ya,bu yüzden ciddiye alınıyorlar.Ben okurken gülmekten kırılıyorum gerçi.Ama uğraşmasınlar,kimse Şener Şen'den daha komik olamaz. Benim bildiğim ilaç insanı iyileştirir.Gazoza ilaç değil de insanın mayasına ne katılmış olduğuna bakmak gerek.Demek bazı şeyler Allah Allah demekle olmuyor.Olmuş artık birşey,bari mazeret uydurup durmasınlar,konuştukça yazdıkça battıklarını dahi idrak etmekten aciz kalmış beyinleri.Madem tasavvufla ilgili kitap yazıyorsun,içine cinsel gücü,1000 tane kadını ne karıştırırsın,bu okuyucuya ne verir,ne ilgilendirir bu masallar onu okuyan bir hanımı,bir öğrenciyi?Akılları nerelerinde bu adamların?İnsan bir aynaya bakar.''Kaç yaşında adamım,ne oluyor bana?'' der.Ama bunları demeyeceklerse,daha da önemli şeylerle uğraşsınlar.Mesela en az 950 sene yaşadığına inandıkları Nuh'un hayatı boyunca kaç kez cinsel ilişkiye girmiş olabileceğini hesaplasınlar da insanlar bilsin,aydınlansınlar,ufukları genişlesin.
  13. Artropod şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Ben de derim ki: Allah veya Tanrı birer isim değilse nedir?Onlar,insanın çaresiz kaldığında gözlerindeki korkunun,kendini güvende hissettiğinde gözlerindeki tatlı bakışın,merak duyduğunda gözlerindeki arayışın silüetidir.İnsanın gözlerinden doğmuştur ve birgün o çok uzaklardan dönecek olan o silüet yine insanın gözlerinde son bulacaktır. Saygılar...
  14. Artropod şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Osmanlı'nın içerisinde Türkçe'nin neredeyse unutulup Arapça-Farsça'nın edebiyat dili haline getirilmesi de herhalde başka türlü tarih yalancıları sayesinde çok hoş ve makul gösteriliyor.Türkçe bilen bir yabancı şu yazıları okusa gerçekten şaşırır aslında.Biliyoruz,yabancılar ''Türk'' dendiğinde Osmanlı'yı ve İslam'ı akıllarına getirirler.6 asrın siyasi yansımasıdır bu.Fakat gerçekçi bakılırsa,Osmanlı'nın Türklüğün özünü temsil etmediği,yepyeni bir yönetim anlayışı getirdiği,birçok alanda Türklüğün sözünün dahi geçmediği,ama ordu yapısının tarihte her zaman çok güçlü olmuş Türk ordusunun birikimiyle oluşturulduğu görülebilir. Türkler'in kökeninde cesurluk ve savaşçılık dini bir ülkü gütmezdi,ülküsü ırka yönelikti.Osmanlı'da ise bu dini bir dava haline getirilmiş,çok açık bir şekilde ümmet,milletin yerine ikame edilmiştir.
  15. Sayın Gülbudak,sizinle ispat kavramı üzerine kökten farklı düşündüğümüzden,sanıyorum yazdıklarımı gizli kameraya da çekip getirsem montaj ya da kurmaca olduğunu kolaylıkla iddia edebilirsiniz.Geçmişe de dönemeyeceğime göre,size bunlara şahit olduğum anları da ispatlayamıyorum ne yapayım.Birinin yakınınızın tanıdığına gelip menfaat karşılığı bazı tarikatlara girmeyi teklif etmesi acaba bir forumda nasıl ispatlanır merak ettim.Herhalde birkaç cümleyle Allah'ın ispatlanması gibi olmasa gerek.Ya da mürşidlerin rivayet edilen kerametlerine şüphe etmeden iman etmek gibi de değildir.Bunun için İstanbul'un kültürel yapısını iyi kavramak gerek. Saygılar...
  16. İnsan gerçekten çok enteresan bir varlık.Sokakta bir mini etekli dolaşsa camiden çıkmakta olan bir adamın bile tahrik olmayacağını söylememiz biraz iyimser bir yorum olacakken,plajlarda herkes üçte iki çıplak gezerken kişiler genel anlamda her an tahrik olmazlar.Genel ortam,şartlar ve o benim çok sevdiğim tılsımlı sözcük ''alışmak''. Benim tehlikeli gördüğüm şey,yakında ortada ''kapanmak kötüdür'' anlayışına olan eğilim ile ''açık gezmek cehenneme davetiyedir.'' anlayışından başka bir bakış tarzı kalmayacak olması riski.Ulus olarak bu kadar sorunumuz varken nasıl oluyor da siyasilerin bunu bu kadar kaşıyor oldukları ve kördüğüm olmuş bir ağ haline getirilmiş olması artık pek açıklanabilir olmaktan çıktı bence. ''Ya öyle ya böyle olacaksın.'' gibi zorlamalara bilinçli olanın karnı toktur.Ulusça reddedilemeyecek bir özelliğimiz var ki biz sosyal ilişkilerde dobra insanı severiz.Kimin rol yaptığını da bu yolla sezebilme imkanımız olur.(Siyaseti ister istemez ayrı tutuyorum.)Sayın Tengeriin'in de yazdığı gibi,bizim kökenimizde açık kapalı sorunu olmamış,olmamalıdır da. Ben ve bazı tanıdıklarım İstanbul'un birçok semtinde bazı fakir kişilerin belirlenip para karşılığı tesettüre sokulduklarına ve etraftakileri de kapanmaya teşvik ettiklerine şahit olduk.Bunları yapanlar çoğunlukla bilmem hangi şeyhe bağlı,ona bağlı olmadan cennete giremeyeceklerine inanan,hayatta hiçbir şey olamamış ve bu yolla birşey olabileceklerini zanneden sıfatsız kişiler.Şimdi bunların yüzünden kendi halinde,başkalarına yönelik bir amaç gütmeden kapanan,saçının görünmesini istemeyen kişilerin de zan altında bırakılmaması gerekir.Her başı açık gezene karşı hınç güdülmesinin insanlıkdışı olması gibi. .Ayrıca ne ben ateizmin insanların başının zorla açılmasıyla birlikte anılmasını isterim,sanıyorum ne de başka bir ateist.
  17. Sayın Aytaç,sanırım konuyla ilgili önceki iletilerimi okumamışsınız.Ben herhangi bir dinin mensubu değilim.Bir cümlelik son iletimden çıkardığınız sonuç kendi içinde haklı,ama onu yazma amacım ironiydi.Yani bu konuya bakış açım sizinkinden farksız.Şahsi kanaatim de Vakit'in savunduğu şeyin Kuran şeriatine uygun olduğu,ama laik bir cumhuriyetçinin müslümanlığın yoğun etkisi altındaki toplumlarda buna çok da şaşırmaması gerektiğidir.
  18. Pes olmasına pes de,biliyor musunuz ki 4 şahit getirilmediği müddetçe bu şey Kuran'a göre de suçsuz?
  19. Artropod şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Türkler'in bir zamanlar İslam'la da alakası yoktu.Yutturulmak ve yutmak genel kavramlar.
  20. Artropod şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Teknoloji ve Bilişim Dünyası
    Ah şu kapitalizmde güya herşey talep üzerine oluyor ya bitiyorum şu özelliğine.Aslında öyle bir gerçek de yok.Ortada sadece ******** olanlar var.Toplumları bir yerlere doğru çekmeyi ve bu arada da köşeyi dönmeyi planlayanlar.Talep arzı değil,arz talebi yaratıyor. Şu muhteşem yaratıcılık ürünü aletler ve dini simsarlar bir taraftan, yatağımızın içine kadar girmeye çalışan Amerikan kültürsüzlüğünün abidesi kolacılar öteki taraftan.Ortada ne samimiyet var ne kültür ne de ilerleme. Bu aletler de bir aralar cepte dolaştırılıp beslenen elektronik balıklar gibi bir duygu sömürme garibesi.Yol duası müthişmiş ama. Zamanında barbiler sindiler falan da o kadar popülerdi ki onlar da dünyada kültür,bilim ve sanat yerine tüm hayatını sevgili değiştirme,dedikodu ya da yarın üstüne ne giyeceği üzerine kuran nesiller yetiştirdi.Onlar da başka türlü şeyleri sömürdü yeterince.
  21. Artropod şurada bir başlık gönderdi: Bilim Dünyası
    -Ana arı hayatı boyunca bir kez döllenir ve bu havada gerçekleşir.100-150 kadar erkek arıyla uçuşa çıkar.Hangisi onun kadar yükseğe çıkabilirse onunla çiftleşir.Bazıları çok sayıda erkek arıyla çiftleşir.Ana arıyla çiftleşen erkek arı çiftleşme organını kaybeder ve ölür.Ötekiler ya öldürülür ya da kovandan atılır.Çok sayıda erkekle döllenen anaların kolonilerinin hastalıklara tek erkekle döllenen anaların kolonilerinden daha dayanıklı oldukları ortaya çıkmıştır. -Bukalemunun derisi ısıya ve ışığa karşı duyarlıdır.Renk değiştirerek iletişim kurar.Ebeveynlik yoktur.Bazen yavrusunu dahi yer.Bir türü tüm gün kımıldamadan avını bekleyebilir. -Sinekler,yunuslar ve şempanzelerde de eşcinsel ilişkiler görülür. -Erkek köpekbalığının ve Gastrotaenia türü bukalemunun iki cinsel organı vardır. -Devegiller,Eyosen devrinde Kuzey Amerika'da ortaya çıkmış,Pliyosen'de Güney Amerika'ya göçerek lamaları oluşturmuş,Pleyistosen'de bazıları Eski Dünya'ya geçmişlerdir. -Derisidikenlilerde boşaltım organı ve göz yoktur,bir etobur olan denizyıldızında koku duyusu gelişmiştir.Kopan kol orta diskten bir parça içerirse denizyıldızı tekrar oluşur. -Denizsilindiri tedirgin olduğunda iç organlarını dışarı fırlatır.Ağızdan atılan sindirim borusu yeniden oluşur.Bazıları erdişi,bazıları ayrı eşeylidir. -Denizşakayığı genelde boyuna ya da enine bölünmeyle ya da tomurcuklanmayla,eşeysiz ürer.Ama eşeyli üremeye de rastlanır.Türlere göre ya ayrı eşeyli ya da erdişidir. -Evcilleşmiş domuzun burnu ve dişleri kısalmış,tüyleri kısalıp seyrelmiştir.Bir domuz tekrar vahşi yaşama döndüğünde bir hafta içinde burnu,tüyleri ve dişleri uzar. -Erkek güve,dişinin döllenmesini kesinleştirmek için,cinsel organını dişinin beline sokarak spermlerini kanına karıştırır.Genlerinin devamı için,aynı şeyi diğer erkeklere de yapar. -Çoğu solucan (yer solucanları,sülük vb.),ayrıca salyangoz gibi bazı yumuşakçalar erdişidir.Kendi yumurta hücrelerini sperm hücreleriyle dölleyerek üreyebilirler. -Crepidula Fornicata türü deniz salyangozunun yavruları erkek doğar, büyüdükçe dişi üreme organları da gelişir ve erdişi olurlar,en sonunda tamamen dişiye dönüşürler. -Erkek Centropyge Eibli balığı 2- 5 dişilik haremini yanından ayırmaz.Öldüğünde dişilerden en büyüğü 12- 20 gün arasında erkeğe dönüşür. -Birçok böcekte, dişinin ürettiği feromonu(hormona benzer koku parçacıkları) erkek, tüylü duyargalarıyla en az 3 km. uzaktan algılayabilir ve bu kokuyla dişiyi bulur. -Avustralyen bölgede yaşayan Ekidne ve Ornitorenk yumurtlayarak üreyen tek memeli grubunu oluşturur.Yavruları yumurtadan çıkar, ama sonra anne sütüyle beslenir.
  22. Teşbihte hata olmaz,bir kedi kendisini besleyene mi koşar,yoksa görmezden gelene mi?Maalesef ülkemizde aç,yoksul ve cahil kalmış genç ve çocuklarımıza senelerce devlet değil irtica el uzattı.Ama devleti ele geçirmiş bir irtica amacına ulaştığı andan itibaren bu yoksulları bir dahaki seçime kadar unutacak,seçim geldiğinde ise elinde salamlarla yine pisi pisi avına çıkacaktır.
  23. Çoğumuzun farkında olduğu birşey,din üzerine içinde ispat iddiası barındıran fikirlerle tartışılamayacağı.İnananlar ile inanmayanların en azından bir kısmının üzerinde uzlaşabileceği bir gerçek.''Allah ispatlanabilir.'' dendiği sürece tartışmalar çıkmaza girer. Belli bir süredir,açılan başlıklardaki geçen iddialı 'ispat' sözcükleri zaten sürekli yeni tartışmaları ve yeni yeni iddiaları doğuruyor bir görüntüde.Şöyle herkes nasıl adlandırıyorsa,Allah veya Tanrı'nın ne varlığının ne de yokluğunun ispatlanamayacağını,bunun kısır bir inatlaşma olduğunu kendisinin de bildiğini bir itiraf etse de 'ispat' sözcüğünden azat edilsek sanırım daha duru bir tartışma ortamı çıkar ortaya.Bu,ispat iddialarını halen savunan başlıklar açıldığı sürece biliyoruz ki mümkün değil.Gerçi ''Allah'ın olduğunu ispatladım,buyrun formül.'' denileceğine ''Benim edindiğim birikimlerimden çıkardığım sonuç ve fikir yürütme şeklim budur ve ben bunun bir ispat olduğunu da savunmam.'' dendiğinde zaten aksi düşüncedekiler de bu görüşe saygı duyup üzerine eğilirler,buna şüphe yok. Madde ve algısal gerçeklik konusunda benim düşüncelerim yine enerji üzerinde yoğunlaşıyor.Biz bir anlamda,konuşan zihinler olduğumuza göre,algılarımız da inançlarımız da aynı kaynağın ürünleri demektir.Maddesel algı dediğimizde güvenebileceğimiz şey doğal olarak sinirlerimizdir.Benim fikrime göre,sinirler sürekli,her an enerjiye ve korunmaya,yani şiddet ve dirence dönük deney yaparken bir yandan da bu deneyimleri her yandan beyne ileterek zihni oluşturur.Bu anlamda,hisler bedenin neye ihtiyacı olduğunu tamamıyla bilinç ve zihindışı olarak,enerji ihtiyacının kılavuzluğunda anlamakta ve kodlamaktadır. İnsan,güce ulaşma ve korunma araçlarını geliştirerek beynini güçlendirmiştir ve hafızasıyla başta kişisel bütünlükleri,sonra dış dünyayı,iletişimsel alanda kavramlarla anlamlandırmıştır.Bilinç,bedenle ifade edilen bir çeşit dili anlamlandıran bir kod oluşturur.Bir kez bu bilinç oluştuktan sonra insan artık herşeye anlam atama zorunluluğu hisseder.İşte metafizik de henüz anlaşılamayan ve tanımlanamayan,örneğin ''Ruh var mıdır?'' gibi ispat-dışı kavramlar üzerine gelişmiştir.Biz belli bir açıdan algılayabildiğimiz şeyleri yine ancak onları bizim gibi algılama özelliklerine sahip olanlara ispat edebiliriz.Bu anlamda bence,ancak ve ancak maddenin enerjinin bir şekli olduğu kabulünde metafiziğin de enerjinin,şu an itibarı ile algılayamadığımız başka bir şekli olduğu savunulabilir.Bizim için de algılanabilir hale gelirse zaten metafiziki olmaktan çıkıp algılanabilir bir fiziki olgu olur. Umarım anlaşılabilmişimdir.Sonuçta tabi ki bunlar benim kişisel kanaatlerim,şu an için geçerli saydığım kişisel kanmışlıklarım.Ne bir ispat iddiası var,ne de bir şartlanmışlık. Saygılar...
  24. Sayın xprensesx,yazılarınızı okurken heyecanınızdan çok şey kattığınız hissedilebiliyor.Ben tekrar kendi yazdığım paragrafı alıntılayayım: Bunu ,neden illa İran'a karşı çıkıp da Afrika gibi daha geri kalmış ülkedeki kız çocuklarının kullanılmasına karşı çıkmıyor olduğumuzu sorgular tarzdaki yazınız üzerine yazmıştım. Anlaşılabileceği gibi,köylü kurnazı nitelemesini,cinsel içgüdülerine hakim olamayıp,küçük kızları buna alet etmek için dinden kılıflar oluşturma ve niyetlerini hesapta meşrulaştırma peşinde olan ''adam'' görüntülü ama adamlığın a'sını bünyesinde barındırmayanlar için kullandığım umarım şimdi tarafınızdan anlaşılmıştır.Sizin alıntınıza cevap vermiş olmam yazdığım cümlelerdeki sıfatları size yakıştırdığım anlamına getirilirse işin içinden nasıl çıkabiliriz bilemiyorum.Yazdıklarımız birbirimize saldırı amaçlı yazılmıyor.Yani, iki cephe oluşturmuş,birbirimize mermi yağdırıyor da değiliz.Her yazıyı kendi içinde yorumlamaya çalışıyoruz sadece...
  25. Bence siz konunun içine bir anda dalmaktan ziyade konuya yapacağınız katkılar varsa buyrun.Ne diyebilirim ki,müslüman var,müslüman var.Yazılanları anlama konusunda da anlayan var,başka türlü anlayan var. Bir ateist,Mevlana'ya söverse mi ateist olur bazılarının düşüncesinde,pek belli değil. Evet,itham etmek ya da etmemek,anlayabilen anlamıştır.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.