Odris tarafından postalanan herşey
-
SİVAS MADIMAK'TA DUMAN HALA TÜTÜYOR. 16 yıl önce bugün Sıvas’ta Pir Sultan Abdal’ı anmak için toplanan insanlar diri diri yakılmıştı.
hiç şaşırmadım! tepki gösterme konusundaki ayarsızlık bu siyasal bakış açısının genetiğinde mevcuttur. biraz dünyada neler olup bittiğine bakın. insanlar şarap içtiği için protesto edilmez, üzerlerine yürünmez. böyle protesto olmaz! ne provakası, ne provakası deyip durmuşsunuz. söylüyorum bakın ne provakası olduğunu: orada bir sanatsal etkinlik gerçekleştirilmiştir. duyarlı kesimler bu sanatsal etkinliğe dikkat ederler. ama amaç provokasyonsa o zaman içilen şaraptan dem vurmaya başlarsınız. bu güne kadar bu terör gruplarının tek kozu millet ve din kavramıydı zaten. bunun üzerinden siyaset yaparlar ve başka hiçbir siyasal açılım gerçekleştiremezler. idil biret çok iyi bir piyanisttir, dinlemenizi tavsiye ederim. belki siz de beğenirsiniz ve böylesine müthiş bir sanatçının verdiği konserin bir grup provokatör tarafından bir rezalete dönüştürülmek istenmesinin nasıl büyük bir utanç kaynağı olabileceğini anlarsınız. Yükselen trend sandığınız Alperen Ocakları, eğer gerçekten samimi vatansever bir kurum olsa, İdil Biret gibi dünyaca ünlü sanatçımızı, Türk adını dünyaya gururla duyurduğu için alkışlamaya giderlerdi, yakıp yıkıp gürültü patırtı yapmaya değil.
-
'Soykırım' dedi, Çin malı dağıttı!
- SİVAS MADIMAK'TA DUMAN HALA TÜTÜYOR. 16 yıl önce bugün Sıvas’ta Pir Sultan Abdal’ı anmak için toplanan insanlar diri diri yakılmıştı.
Sivas katliamını "numaradan" kınayan teröristlerin gerçek yüzü! Alperen Ocakları üyesi olduğu söylenen gruplar yeni bir provokasyonla sahneye çıktılar! Habere göre: Alperen Ocakları'na üye oldukları iddia edilen yaklaşık 50 kişilik Biret'in konser verdiği Topkapı Sarayı'nın önüne gelerek içeride şarap içildiğini öne sürüp konsere tepki gösterdi. Konser afişlerini yakan grup içeri girmek isteyince polis ve jandarma göstericilere müdahale etti. Konser vermek için saraya gelen İdil Biret arka kapıdan girmek zorunda kaldı. "İdil Biret hedef gösterildi" CNN TÜRK'e konuşan İdil Biret'in eşi Şefik Büyükyüksel "Gözü dönmüş bir grup İdil'in posterlerini yaktı. Vakit gazetesi İdil Biret'i hedef gösterdi. Sivas'taki katliamın bir benzeri de burada yaşanabilirdi" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Prof. Dr. İlber Ortaylı, olayı soruşturacaklarını açıkladı. Vakit gazetesinde İdil Biret'le ilgili yayımlanan haber şöyle: İl Kültür Müdürü şarapçılara seyirci Osmanlı ordularının hatim okunarak cepheye uğurlandığı Topkapı Sarayı 1. Avlusu’nda bugün tertiplenecek İdil Biret caz konserinde şarap servisi yapılması ile ilgili rezalete, İstanbul İl Kültür Müdürlüğü seyirci kaldı. (cnnturk.com) İdil Biret konserine tekbirli baskın Dünyaca ünlü piyanistimiz İdil Biret’in Topkapı Sarayı’nda verdiği konser öncesi olaylar çıktı. Bir şarap firmasının sponsorluğunda yapılan ve şarap ikram edileceği açıklanan konser önceki gün Vakit gazetesinde “Mukaddes avluda şarap küstahlığı” başlığıyla eleştirildi. Dün akşam da Alperen Ocakları üyesi 50 kişilik grup tekbir getirerek saray önünde toplandı. İçeri girmek isteyen grubu polis engellendi. Bunun üzerine grup konser afişlerini yırtıp yaktı. “Topkapı Sarayı’nda içkili konser düzenlenmesine” tepki gösterdiklerini söyleyen gruptakiler saray önüne akşam namazı kılarak dağıldı. SİVAS KATLİAMI GİBİ OLABİLİRDİ Olaylar nedeniyle İdil Biret saraya arka kapıdan girmek zorunda kaldı. Bir açıklama yapan İdil Biret’in eşi Şefik Büyükyüksel “Gözü dönmüş bir grup İdil’in posterlerini yaktı. Vakit gazetesi, İdil Biret’i hedef gösterdi. Sivas’taki katliamın bir benzeri de burada yaşanabilirdi” sözleriyle tepkisini dile getirdi. BİRET OTELE POLİS NEZARETİNDE GÖTÜRÜLDÜ Alınan bilgiye göre, İdil Biret'in konserinin başladığı sırada Topkapı Sarayı'nın ana giriş kapısı önünde toplanan yaklaşık 50 kişilik grup, içeri girmek istemeleri sarayın güvenliğinden sorumlu jandarmalarca engellendi. Grup, bunun üzerine çevrede asılı olan İdil Biret'in konser afişlerini toplayarak ateşe verdi. Dinleyiciler arasında ünlü yazar Yaşar Kemal de vardı. Bir süre tekbir getirerek slogan atan grup, daha sonra sarayın önünde toplu olarak namaz kıldı. Daha sonra Gülhane Parkı'na yürüyen grup, bu kez de arka kapısından Topkapı Sarayı'na girmek istemeleri sırasında polis tarafından dağıtıldı. Dışarda olay sürerken, İdil Biret konserini tamamladı. Konserden çıkan izleyiciler, dışardaki olayın farkında olmadıklarını ifade ederek, “Çok güzel bir konser oldu” dedi. Organizatör Hakan Erdoğan,açıklamada, konserden önce sürekli olarak konserin yapılıp yapılmayacağını soran faks ve e-mailler aldıklarını ifade etti. Konserin, Topkapı Sarayı 1. Avlu denilen bölümde açık alanda yapıldığını ve yaklaşık 2 bin dinleyicinin geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:“Konser, gayet güzel geçti. Dışarıdaki olayları ben fark ettim. İdil Hanım da zaten konsere gelirken orada toplananları görmüş. Dinleyiciler ise olayları hiç duymadı. Konser gayet keyifli bir şekilde tamamlandı. Polis, konser sonuna kadar çevrede güvenlik önlemi aldı. Çıkışta İdil Biret hayranları için yüzlerce CD imzaladı. İdil Hanım ve diğer sanatçılar konser sonrasında otellerine kadar polis nezaretinde götürüldü.” (hurriyet.com.tr)- Idil Biret
doğru anlamışsın birce, pes yani!- Erkeklerin sonu geliyor !
kesin olan bişey var, o da vibratör sanayiinin patlama yapacağı. yatırımlarınızı bu doğrultuda yapın derim.- DİYANET İŞLERİ KALDIRILSIN KUR'AN YENİDEN YORUMLANSIN... Birçok ateist, dindar görünen birçok kimseden daha onurlu bir tavır sergiliyor...
evet, bu tartışmaya değer bir nokta gerçekten. prensip olarak kaldırılmasına karşıyım diyemem ama dini kurumları kim denetleyecek, devletin hangi organı?- Favorite Games:1'de 9! OKEY Oyunu Ekleniyor.
Odris şurada cevap verdi: thejaguar başlık Gündemdeki Oyunlar (Bilgisayar Oyunları- Satranç - Kağıt Oyunları)pşt! muhtAAArrr!! sen 2 yılda bir mi geliyon!!! piüüüü!! bu arkadaş uçmuş yaaa- Üyelerle Roportaj !
phuhahahahaha ................................- Üyelerle Roportaj !
Ah be canım! Biz acılı insanarız, bizim eğlencemizden nolcak Mesela Godzilla şimdi gurbette. Memleketine dönebilmek için bilet parası biriktiriyor.(madem dönücektin niye gittin dimi, bu çile niye abii) Ben, cuma günleri cami havlusunda takılıyorum. Bir de ramazan ayında davul olayı var extra olarak. Yaw bu arada bizimle kimse roportaç neyin yapmıyor yahuuu- Türkiye'nin ilk yerli ve spor otomobil “Etox”u üretmek için işbirliği kararı
Efendi'nin linki çıkmamış. Ben vereyim bari .. Çok şık araba bu arada Etox Foto Galeri- Özgür kadın
- Favorite Games:1'de 9! OKEY Oyunu Ekleniyor.
Odris şurada cevap verdi: thejaguar başlık Gündemdeki Oyunlar (Bilgisayar Oyunları- Satranç - Kağıt Oyunları)bunlar online oynanan oyunlar mı ???- Oyuncak Bebekten Tahrik Olan Zihniyet
oyuncak bebek görünce bunları düşünüyorsa gerçek bebek görünce ne yapıyor acaba. ooofff gerçekten ********* ... acil yardım acil diyorum abii!!!- Doğu Türkistan'da KATLİAM
Olayları ben de iki gündür takip ediyorum ve Çin'in uyguladığı bu aşırı milliyetçi faşizan poltikayı bir vatandaş olarak kınıyorum.- Şiir Yazıyoruz
çok tırsıyorum sıcaktan beni çok fazla ısıtmasın- Sonunda Chat Bölümünü Foruma Bağladık
alla allaaa! ne odasıymış bu yaaa neyse ilerde anlarız heralde- BU DİZELER KİME AİT...
Atilla İlhan tabiki. Yaşam şaşılacak şeylerle dolu Eczaneden çıkıyorum Teraziden şimdi indim Seksen kilo çekiyorum Seni seviyorum. Hadi bakalım- Sonunda Chat Bölümünü Foruma Bağladık
Bu ne yaaa- Mimikler (smiley)
Bu sakın bizim deli olmasın yaw- DİKKAT! Öyle bir yasa çıkıyor ki!
Torba yasayla insan emeği alınıp satılabilecek hale gelecek… İnsanlar emeklerini işveren ile karşılıklı kendileri pazarlık ederek satıyorlarsa bir tarafa işçi diğer tarafa da işveren diyoruz…Araya bir başkası giriyor ve insan emeğini pazarlıyorsa ona da kölelik diyoruz… …İşte şimdi, TBMM alelacele bir kölelik yasası kabul etti… Kanun numarası 5920 ve “Özel İstihdam Bürolarının Mesleki Faaliyet Olarak Geçici İş İlişkisi Kurabilmesi” hakkındaki Kanun aynen uygulanmaya başlanırsa insan emeği bir meta olarak alınıp satılabilecek… …Öte yandan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, sigorta primi gibi konularda hizmet verdiğiniz kişiler sorumlu olmayacak emeğinizi satan Özel İstihdam Büroları muhatap olacak… …Tıpkı kapıdaki bekçisine, odacısına şirket kurdurup, borçlarından ve işçilerine karşı ödemelerinden sıyrılanlar artı utanmadan hem de yasal çerçevede bunu yapabilecekler… Ülkemizde köleliğin kısa hikayesi 19 uncu yüzyılın sonlarına Osmanlı’da ise Gülhane Hattı Hümayunu’na kadar var olan kölelik gereğince, bir insanı bir diğeri satabiliyor hatta kiralayabiliyordu. Osmanlı kölelik uygulamaları gereğince; ** kölelere günde iki öğün yemek verilmesi, **yatacak yer verilmesi, **normal çalışanları verilen ücretlerin yarısının verilmesi ve ** belli bir süre sonrada azat edilmesi, gerekiyordu. Hatta köle biriktirdiği paralarda azatlığını yani özgürlüğünü daha erken de satın alabiliyordu. Cumhuriyet rejimi ile birlikte kölelik kaldırıldı. Ülkemizde 1850’lili yıllarda Batı Anadolu bölgemizde sanayi tarzı üretim ve sanayi için tarımsal üretim (pamuk-incir-üzüm-şarap vs) yani kapitalist ilişkilerin yoğunlaşmasıyla birlikte, kölelik ve kölecilik İstanbul dışına da taşınmıştır. Plantasyon yatırımcıları işgücünün büyük bir kısmını Afrika’dan getirilen “zenci” kölelerle karşılamışlardır. Benim de doğduğum topraklar olan İzmir’in Torbalı, Ödemiş, Tire, Aydın’ın Söke, Çine Manisa’nın Akhisar gibi ilçelerinde gördüğümüz siyahlarda o günlerden kalmadır. Şimdi atalarının köle olarak çalıştıkları tarlalarda kendileri özgürce üretim yapıyorlar. Yine memleketim İzmir’e aynı yıllarda Afrika’dan çok sayıda köle getirilmiş ve esir pazarları yoluyla da kentlilere satılmışlardır. Ancak, 1890 yılında Hattı Humayun ile birlikte kölelik bitirilmiş ve 1890’larda azatlı köle erkekleri ilkokula, Bahriye’nin sanayi alaylarına ve askeri bandolara da yerleştirmişledir. Azatlı köle kadınlar Müslüman evlerine hizmetçi olarak yerleştirilmiş ve maaşlı işçi haline getirilmişlerdir. Velhasıla, 19 uncu yüzyılda işleri kölelere yaptırıyorlardı ama köleye günde iki öğün yemek ver, yatacak yer ver sonrada yarım aylık ver gibi uygulamalar kapitalizmin iyice azgınlaştığı dönemlerde değişti dediler ki, -Neden yatacak yer veriyoruz? -Neden iki öğün yemek veriyoruz? -Ücretini yarım değil tam verelim, yemekten de yataktan da kurtulalım bunu da öyle bir pazarlayalım ki anlayamasınlar diye “ Size özgürlük verdik ama yatacak yer ile yiyeceği kaldırdık” dediler. Gecekondular başladı-Amele pazarları ortaya çıktı Yatacak yeri , yiyecek yemeği olmayan ÖZGÜR insanlar şehrin çevresinde düzmece evler-barakalar yaptılar yani şimdinin gecekonduları oluştu, aynı insanlar bu sefer aç kalmamak adına şehre iş aramaya indiler amele pazarları başladı. …İşte şimdi, TBMM alelacele bir kölelik yasası kabul etti… Kanun numarası 5920 ve “Özel İstihdam Bürolarının Mesleki Faaliyet Olarak Geçici İş İlişkisi Kurabilmesi” hakkındaki Kanun aynen uygulanmaya başlanırsa insan emeği bir meta olarak alınıp satılabilecek… Kanun TBMM’den geçti… 26 Haziran 2009 günü TBMM tarafından, “5920 SAYILI İŞ KANUNU, İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU VE SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” kabul edildi. Bu Kanun’un 1 inci maddesi ile 4857 İş Kanununun 7 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki “7/A” maddesi eklenmiştir. “Mesleki anlamda geçici iş ilişkisi MADDE 7/A- Mesleki anlamda geçici iş ilişkisi; özel istihdam bürosunun, geçici işgücü talebini karşılamak amacıyla iş sözleşmesi düzenlediği işçisini, iş görme edimini yerine getirmek üzere ücret karşılığında bir başka işverene devrini ifade eder ve bu faaliyet Türkiye İş Kurumu tarafından izin verilmiş özel istihdam büroları tarafından yerine getirilir. Özel istihdam büroları devredeceği işçi ile iş sözleşmesini, işçinin devredileceği işverenle geçici iş ilişkisi sözleşmesini yazılı olarak yapmak zorundadır. Bu sözleşmelerde yer alması gereken hususlar Türkiye İş Kurumunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Geçici iş ilişkisi sözleşmesine dayalı olarak çalıştırılan işçi sayısı, işyerinde çalıştırılan işçi sayısının dörtte birini geçemez. Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Aynı işçi için, aynı işverenle yapılacak geçici iş ilişkisi sözleşmelerinin toplam süresi on sekiz ayı geçemez. Bu süreyi geçen çalıştırma, geçici iş ilişkisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılmaması veya sözleşmede belirtilen sürenin dolmasına rağmen devam eden çalıştırma durumlarında, devredilen işverenle işçi arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi kurulmuş olur. Özel istihdam bürolarının bu faaliyet için istihdam edecekleri işçilerle yapacakları belirli süreli iş sözleşmeleri, esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmesi niteliğini taşırlar. Devredilen işyerinde grev ve lokavt olması ve özel istihdam bürosunun işçiyi bu süre içerisinde başka bir işyerinde istihdam edememesi halinde, özel istihdam bürosu işçinin asgari ücretten az olmamak üzere sözleşmede belirtilen ücretinin yarısını ödemek zorundadır. Geçici iş ilişkisi sözleşmesine dayalı olarak çalıştırılan işçiler, 30 uncu maddenin uygulanmasında işçi sayısına dahil edilmez. Mesleki anlamda geçici iş ilişkisinde, bu madde hükümleri ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası hariç diğer hükümleri uygulanır. 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde bu madde hükümleri uygulanmaz.” İşverenler yaşadı… Artık, güvenlik görevlisinin üstüne şirketi geçireyim, çaycıyı şirket ortağı yapayım demelerine gerek kalmadı. -İşverenler işçi ihtiyaçlarını piyasadan değil doğrudan Özel İstihdam Bürolarından karşılayabilecekler, -İhbar tazminatı, -Kıdem tazminatı, -Yıllık izin parası, -İşten çıkardım İşe İade Davası, -İşyerinde sendika örgütlenmiş, -Sendika beni Toplu Görüşmeye davet edecek gibi dertleri olmayacak. -İşçiler yandı…modern köle oluyorlar… -Tıpkı bir köle gibi alınıp satılabilecekler, -Çalıştıkları işveren ile aralarında hiçbir hukuki bağları olmayacak, -İş akitlerini Özel İstihdam Büroları ile yapacaklar, -İşverenler de Özel İstihdam Bürolarına “hizmet faturası” karşılığında para verecekler, -İşçi emeğini işverene verecek ama işveren ile işçi muhatap olmayacak, -kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin gibi haklarınızı artık unutacaksınız, -Özel istihdam bürosunun parası varsa ilerde tazminatlarınızı alırsınız, yoksa avucunuzu yalarsınız. -İşyerinden çıkarılırsanız işe iade davası açamayacaksınız. -Sendikalı olmak artık hayal, olsanız da karşınızda işveren yok ki. -Toplu İş Sözleşmesi kelimesini sözlüklerden çıkarabilirsiniz. Yani, bir geceyarısı düzenlemesi daha TBMM’den geçti. Genel Kurulda 25.06.2009 günü görüşülmeye başlanan ve 26.06.2009 tarihinde saat 03.00 sıralarında da kabul edilen “Özel İstihdam Bürolarının Mesleki Faaliyet Olarak Geçici İş İlişkisi Kurabilmesi”ne ilişkin kanun artık hayatımıza giriyor. 2003 yılında 4857 sayılı Kanun ile getirilirken çıkan tepkilerden sonra geri çekilen “kölelik uygulaması” 6 yıl sonra alelacele geçirildi. Artık, bu Kanun ile modern işçi (köle) simsarlığı, bordro şirketleri hayata geçirilerek emek piyasası örgütlerden arındırılacak, modern kölelik uygulamaya geçecek. (Sosyal Güvenlik ve İş Hukuku Uzmanı Ali Tezel)- DİKKAT! Öyle bir yasa çıkıyor ki!
İşverenlere işçileri kiralama imkanı İşverenin geçici süre ile işçi kiralamasına imkan sağlayacak yeni dönem başlıyor. Hükümetin işsizliğe karşı hayata geçireceği Özel İstihdam Büroları tartışmaları da beraberinde getirdi. Hükümetin işsizliğe karşı hayata geçireceği Özel İstihdam Büroları tartışma yarattı... Yeni yasa ile bürolar işçilerle geçici iş sözleşmesi yapıp onu rızası olmadan istediği şirkete kiralayacak... İşçi kiralayan işveren, işçiye karşı hiçbir sorumluluk taşımayacak. Muhalefet, Özel İstihdam Bürolarının modern kahvelere döneceğini belirterek uygulamaya tepki gösterdi Özel istihdam bürolarıyla ilgili yeni yasa, işverenin işçi kiralamasına dönük yeni bir dönemi başlatacak. Güvenlik ve temizlik şirketleri ile başlayan taşeronluk ilişkisi, özel istihdam büroları ile daha geniş kapsamlı bir uygulmaya dönüşecek. Böylece kadrolu istihdam oranı azalacak. Yeni yasa ile özel istihdam büroları, işçi ile 'geçici iş sözleşmesi' yaparak, onu istediği işverene kiralayacak. Özel istihdam bürosu, işçisini devredeceği işverenle sözleşme imzalayacak. Ancak özel istihdam bürolarından işçi kiralayan işveren, işçiye karşı hiçbir konuda sorumlu olmayacak. Yasada, bu işçilerin özel istihdam bürolarından kıdem tazminatları alıp almaması konusunda da yasal güvence getirilmemesi de dikkat çekti. Düzenleme, kamu kurumları hariç tüm özel sektörde uygulanacak. Ancak uygulama, kadrolu işçi dönemini yavaş yavaş sona erdireceği ve sendikal örgütlenmeye darbe vuracağı gerekçesiyle hem sendikaların hem de muhalefetin tepkisini çekiyor. 'Amele dayıbaşı' benzetmesi CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk, yeni düzenlemenin özel istihdam büroları adı altında 'modern köle kahveleri' oluşturacağını vurguladı. Özel istihdam bürolarını, tarımda köylerden amele toplayan dayıbaşılara benzeten Öztürk, 'Dayıbaşı, amele başına tarla sahiplerinden para alır. Örneğin, amele 10 lira yevmiyle çalışıyorsa onu 12 liraya pazarlar. İşte, yeni yasa bunun tipik bir uygulamasıdır' dedi. Mevcut taşeronluk sisteminin iş güvenliği konusunda tehlike yaratarak, iş kazalarının artmasına neden olduğunu anımsatan Öztürk, şunları söyledi: 'Taşeronluk sistemi, işverenlerin yasaların kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemek için başvurduğu hileli yollardan birisi olmuştur. Yeni yasa ile bu daha da geliştiriliyor. İşçi, bu özel istihdam bürosuyla yani modern köle kahvesinin sahibiyle bir hizmet akdi yapacak. Bu hizmet akdinin konusu bile belli değil. Çünkü modern köle kahvesi de başka bir işverenle onun adına bir hizmet akdi yapacak. Belli bir müddet çalıştıracak, daha sonra başka bir işverenle başka bir hizmet akdi yapacak.' Kıdem tazminatı güvencesi yok YASADA, geçici iş ilişkisi kurulan işçinin kıdem tazminatı alıp almayacağı konusunda açıklık getirilmemesi de dikkat çekti. DSP Milletvekili Harun Öztürk, 'Yasada, süreli iş sözleşmesinin geçerli olacağının belirlenmiş olmasında, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamama gibi unsurlar etkili olmuş olabilir. İşverenlerin kıdem tazminatı yükü dikkate alınarak bu yasa çıkarılmış olabilir' diye konuştu. İşçi simsarlığını başlatır nitelikli işçiyi yok eder ÖZEL istihdam bürolarının birçok işçinin kalıcı iş bulma olanağını ortadan kaldıracağını vurgulayan Harun Öztürk, 'Bu tür özel istihdam büroları, bazı işyeri sahiplerini geçici işçi statüsünde çalıştırmaya sevk edecek, daha uzun süreli, daha kalıcı ve daha nitelikli işçi oluşturmayı da ortadan kaldıracaktır' diye tepki gösterdi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise, özel istihdam büroları eliyle işçi simsarlığının başlayacağını belirterek, 'sendikal örgütlenme sona erecek' dedi. Yönetmelik kadük hale geldi BU düzenleme ile 1 Ağustos 2008'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği' de kadük hale geldi. Nitekim bu yönetmelikte, 'özel istidam büroları, mesleki olarak geçici iş ilişkisi düzenleme faaliyetinde bulunamaz' hükmü yer alıyordu. Kadrolular üzerinde baskı çok artacak YENİ yasa, mevcut İş Kanunu'na ekleme yaparak, 'Mesleki anlamda geçici iş ilişkisi, özel istihdam bürosunun, geçici işgücü talebini karşılamak amacıyla iş sözleşmesi düzenlediği işçisini, iş görme edimini yerine getirmek üzere ücret karşılığında bir başka işverene devrini ifade eder ve bu faaliyet Türkiye İş Kurumu tarafından izin verilmiş özel istihdam büroları tarafından yerine getirilir' hükmü getiriyor. Yine bir başka fıkraya göre iş sözleşmesi hususlarını da Türkiye İş Kurumu, bir yönetmelikle belirleyecek. Danışmanlık hizmetleri de bu yolla yasal zeminini güçlendirecek. Artık işçinin rızası aranmayacak MEVCUT İş Kanunu'nun 7. maddesinde, bir işçinin işvereni tarafından aynı holdingin değişik işyerlerine ya da şirketlerine kaydırabilmesi için 'işçinin rızasını araması ve benzer işlerde çalıştırması' koşulu aranırken, yeni düzenleme bu konuda hüküm bulunmuyor. Özel istihdam bürolarının yetkisi artırıldı YÜRÜRLÜKTEKİ 4857 sayılı İş Kanunu'nda özel istihdam bürolarının hukuki altyapısı oluşturulmuştu. Bu yasanın 90. maddesinde, 'İş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık görevi, Türkiye İş Kurumu ve bu hususta izin verilen özel istihdam bürolarınca yerine getirilir' hükmü getirilmişti. Ancak bu yasanın 7. maddesinde, 'geçici iş ilişkisi kurma' yetkisi sadece işverene veriliyor, aracı konumdaki özel istihdam bürolarına bu yetki verilmiyordu. TBMM'den çıkan yasanın Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması halinde özel istihdam bürolarının görev ve yetkileri artırılarak, 'mesleki geçici iş ilişkisi kurması' mümkün hale geliyor. Dörtte bir kuralı YENİ yasaya göre, geçici iş ilişkisi sözleşmesine dayalı olarak çalıştırılan işçi sayısı, işyerinde çalıştırılan işçi sayısının dörtte birini geçemeyecek. Aynı işçi için, aynı işverenle yapılacak geçici iş ilişkisi sözleşmelerinin toplam süresi de 18 ayı geçemeyecek. İşyerinde grev varsa yarı ücret alacak YİNE yasaya göre, özel istihdam bürosundan başka bir işyerine devredilen işçi, o işyerinde grev ve lokavt olması halinde ve özel istihdam bürosu tarafından da başka bir işyerinde istihdam edilememesi halinde, özel istihdam bürosu o işçinin asgari ücretten az olmamak üzere sözleşmede belirtilen ücretinin sadece yarısını ödemekle yükümlü olacak. Bu durumda, işçinin aylık ücreti yarıya düşmüş olacak.- Adaya düşşeniz yanınıza alacağınız 3 şey nedir?
işte! mantık sahibi insan- Mahkemeden eli boş döndü
Başbakan Erdoğan'a ‘Stad yaptıracağım’ tepkisi davası BURSA Atatürk Stadyumu'nda 18 Ocak tarihinde Bursaspor ile Tokatspor arasında oynanan Fortis Türkiye Kupası maçı sırasında yeşil-beyazlı ekibe yeni stad yapılmasını isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden 22 taraftarın yargılanmasına başlandı. Bursaspor'un kendi sahasında Tokatspor ile oynadığı maç sırasında ‘Teksas Tribünü'nde bulunan bir grup taraftar, yeni stad yapılmasını isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine tezahürat yaptı. Taraftarlar, “Stadın yerine Tayyip karar veremez” diye bağırdı. Maç ardından incelenen görüntü ve fotoğraflarda tezahürat yaptığı öne sürülen 22 taraftar gözaltına alındı. ‘Kamu görevlisine yönelik görevinden dolayı alenen hakaret’ suçundan adliyeye çıkartılan taraftarlar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi'nin şikayetçi olması sonucu haklarında Bursa 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan taraftarların yargılanmasına başlandı. Toplam 14 sanığın katıldığı duruşmada ifade veren Recep Kurtuluş, “Biz Bursaspor'un menfaatlerini her şeyin önünde tutuyoruz. Stadın yeriyle ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara karşılık tribünde tepkimizi dile getirdik. Asla hakaret etmedim” dedi. Suçlamayı kabul etmeyen Mustafa Atay ise, “Ben statta maçı izliyordum. Kimseye küfür etmedim. Bir insan, oy verdiği partiye küfür eder mi? Suçsuzum” dedi. Dava diğer sanık ifadelerinin alınması ve eksik evrakların tamamlanması için ertelendi. (milliyet.com.tr)- Mimikler (smiley)
konuyu değiştirmeyin, Admin birazdan vericek bana bi rep, az kaldı- Mimikler (smiley)
işte kurtarıcım geldi. - SİVAS MADIMAK'TA DUMAN HALA TÜTÜYOR. 16 yıl önce bugün Sıvas’ta Pir Sultan Abdal’ı anmak için toplanan insanlar diri diri yakılmıştı.
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.