-
İçerik Sayısı
1.526 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
5
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Odris tarafından postalanan herşey
-
Ülkü Ocağı'nda dayak iddiası.. Baba´ya dayak
Odris şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Güncel Konular
Ben gayet Türk olduğum halde bu ülkücü gençlik yığınıyla başım çok derde girmiştir. Nedenini de hala anlamış değilim, onların da bişey bilerek hareket ettiklerini sanmam. Bir ara saldırılara karşı kuduz aşısı gibi önlemler almayı bile düşündüm; Allah korusun ısırırlar falan diye. Türkler hakkındaki görüşlerinin de bunlardan çok farkı yoktur eminim. -
"kim o" diye açmıyosundur umarım
-
hakk'a tapmayanlar ne olacak?
-
Ülkü Ocağı'nda dayak iddiası.. Baba´ya dayak
Odris şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Güncel Konular
sevgili kardeşim.... ülkü ocaklarının tarihinde allah için hiç dayak şiddet vs. gibi şeyler olmamıştır değil mi? hiç duyulmuş şey mi? ah tabi yaa, kapanmışlardı evet. zaten siyasi partiler yasasına aykırı olarak da mhp ile uzaktan yakından alakarı da yoktu değil mi yaw sütten çıkma ak kaşığı lekelemeye çalışanlar var işte, ne yapacaksın. -
1951 yılında kuruldukları doğrudur. Ben zaten 80 de kuruldular demedim. İfadeyi düzeltmek gerekirse: İHL’lerin 80 darbesiyle birlikte kuruluşlarına hız verilmiş ve akademik anlamda önleri açılmıştır. Buna paralel olarak yine bu dönemde 80 Darbecisi Türkiye’nin her yanında kolluk güçlerini ve istihbarat teşkilatını düşünce avına çıkarınca siyasal İslam hız kazanmış ve eğitim alanında İHL’lerde ciddi bir kadrolaşmaya ve örgütlenmeye gidilmiştir. Bu durum 80 döneminde sistemli bir hareket olarak gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla İHL’ler bugünkü anlamda dış destekli 80 darbesinin ürünüdür. A.K. Partisi Hükümeti’nin Ergenekon savıyla harıl harıl darbeci aradığını görüyorum. Ve diyorum ki: Hükümet samimiyse eğer, 80 anayasasına darbe anayasası olduğu için bu derece karşıysa örneğin ve yine askeri darbeler konusunda daha önce hiçbir dönemde üzerine düşülmediği kadar darbelerin ve darbecilerin üzerine gidecek kadar demokratsa, samimiyetini göstersin ve 80 darbesinin ürünü olan dinin siyasallaştığı ve siyasal partilerin zamanında açıkça arka bahçesi haline gelen bu kurumları derhal kapatsın. 80 darbecisini Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı açıkça ihlal suçuyla yargılasın ve gerekli cezaya çarptırsın. Demokrasiden hak ve hukuktan içtenlikle bahseden bir hükümete bu yakışır. İHL’ler kapatılmalıdır. Çünkü siyasallaşan ve laik ve demokratik anlayıştan uzak eğitim veren kurumlar günün ihtiyaçlarını karşılayacak kaliteli bireyler yetiştiremezler.
-
passline, zeinep, lale.lale, karakartalplastik'in dogum günü
Odris şurada cevap verdi: Radya başlık Doğum Günü Kutla
sevelim sevilelim. ama karakartalplastik'in sevgisi ben de bambaşka. karakartalplastik dedin mi akan sular durur ben de. ay lav yu karakartalplastik. hep böyle esnek ol. -
passline, zeinep, lale.lale, karakartalplastik'in dogum günü
Odris şurada cevap verdi: Radya başlık Doğum Günü Kutla
en güzel bi insan radya. hep o sevdi bizi, bize hep o kucak açtı. bizim doğum günümüzü herbişeyimizi hep o hatırladı. sevgi verdi bize, dostluk verdi, arkadaşlık verdi. ne mutlu sana radya ne mutlu. sevgi insanı radya, sen çok yaşa -
passline, zeinep, lale.lale, karakartalplastik'in dogum günü
Odris şurada cevap verdi: Radya başlık Doğum Günü Kutla
aaa! yaşasın! passline , lale.lale ve karakartalplastik'in doğum günleriymiş. en sevdiğim üyeler tey tey teeyyy! en güzel bi gün. yaşasınnn! -
Artvin Şavşat'taki sel felaketzedelerine yardım için gittiği öne sürülen Deniz Feneri Derneği aracına halk tepki gösterdi. Şavşat ilçesinde meydana gelen sel mağdurları ve yakınları kaymakamlık binası önünde eylem yaptı. Eylemin olduğu yere Deniz Feneri Derneği aracı gelince halk, "Devlet günlerdir yardım yapmadı da, soyguncu sen niye geldin?" sözleriyle tepki gösterdi. Topluluk araca doğru yürüdü. Kalabalığın tepkisinden korkan araç içindeki 2 kişi kaymakamlığa sığındı. Bazı gençler aracın üzerine "Yüzyılın soygun hareketi ve soyguncular defolun" yazısı yazdı. Gençlerin bu davranışı üzerine polis olaya müdahale etti. (cnnturk.com)
- 18 cevap
-
- 3
-
-
bu da mı yalanmış Yalan dünya herşey yalan
-
karşımıza -a- ve -b- olarak iki seçenek geldiğinde a'yı ya da b'yi seçeriz. çünkü başka seçenek yoktur. a ve b seçeneklerinden pragmatik olarak en uygun olanını kişisel isteklerimiz yönünde seçeriz. bize en uygun olan "c" ise ve c'ye en yakın olan "b" ise o zaman b'yi tercih ederiz. bu durum fizik kurallarıyla tümüyle açıklanamaz. ayrıca kader kavramının bu konuyla ilgisi yoktur.
-
Bunun kaderle ne ilgisi var? biri size iki seçenek sunuyorsa siz sadece o iki seçenekten birini seçmek durumunda olursunuz. HY kitaplarını geçmiş bu haber
-
Teşekkürler Sn. Admin
-
İmam Hatip Liseleri ABD güdümlü 80 darbesinin ürünüdür. Ben yukarıdaki yoruma tümüyle katılıyorum. Bu okullar kapatılırsa mevcut kaynaklar da boşa harcanmamış olur.
-
Reklamlar yazıların üstüne geliyor. Reklamlar yazıların üstüne geliyor. Reklamlar yazıların üstüne geliyor. Reklamlar yazıların üstüne geliyor. Reklamlar yazıların üstüne geliyor. Teşekkür ederim.
-
YÖK üyesi Bülent Serim istifa etti YÖK üyesi Bülent Serim, görevinden istifa etti. Serim “YÖK, artık iktidar partisinin yandaşlarıyla doldu” dedi. Yükseköğretim Kurulu'nda, Başkan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın ÖSS'de katsayı farkının kaldılacağını açıklamasının ardından bir istifa yaşandı. YÖK üyesi Bülent Serim, Özcan'ın açıklamalarına tepki göstererek istifa etti. Prof. Dr. Serim, istifasının gerekçelerini NTV'ye anlattı. Serim şunları söyledi: "2008 başından beri olan gelişmelere bakarsak istifa gerekçelerimin hepsini görürüz. Artık YÖK belli bir zihniyetin hakim olduğu, iktidar partisinin yandaşı durumunda olan kişilerle dolu. En son iki örnek; Başkan Vekiliği’nin Kuran kursları cemaat ve tarikatlara bırakılmasıdır. İkincisi, YÖK Başkanı’nın, Genel Kurul yetkisinde olmasına rağmen, sınav sisteminde katsayı farkını imam hatip lisesi mezunları için kaldırılacağını açıklamasıdır. Doğrusu bu bardağı taşıran damla oldu. Ben de 1 yıldır arkadaşlarımla birlikte uyarı görevini yapıyordum. Uyarılarımın dikkat alınmaması üzerine bu iki konu da eklenince istifayı uygun gördüm. Üyelerimizden Tuğçak Özgen ve Engin Ataç’ın zaten 15 Temmuz’da görevi sona erdi. Fikret Şenses, Mustafa İlhan ve bir de ben vardım zaten. Yeni sınav sistemi değişikliğinde katsayı farkı konusu gündeme getirildiğinde ‘Gerçek amacınız budur’ dedik, ‘Hayır’ dediler. Bugün bu itiraf niteliğindedir. Katsayı farkı uygulaması kesinlikle değiştirilmemelidir. Bu konular daha önce kararlaştırılmış oluyor, Genel Kurul’a formaliteden getiriliyor. Yasallık kazandırmak için Genel Kurul’a getiriliyor ve sözüm ona tartışılıp blok oylarla istedikleri biçimde çıkarıyorlar. Katsayının nasıl çıkacağı bugünden belli zaten." DİLEKÇEDEN Prof. Dr. Bülent Serim, Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmak üzere Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na verdiği dilekçesinde ''Kurulun artık konulara yalnızca siyasal iktidar gibi bakmakla kalmadığını, anayasal konumunu bir yana bırakarak, iktidardaki partinin programını ve ideolojisini gerçekleştirmeye çalışan bir kurul durumuna getirildiğini'' öne sürdü. Bülent Serim, ''Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin YÖK Başkanlık genelgesinin, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin denetim ve yönetimlerinde görev almayı izne bağlayan genelgenin, imam hatip okullarını bitirenlere uygulanan farklı katsayıyı kaldırabilmek için, sınav sistemiyle oynamayı bile göze alan çabaların, ilahiyat fakültelerinde YÖK kararlarıyla yaşanan gelişmelerin, ilahiyat ön lisans mezunlarının Diyanet İşleri Başkanlığı dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarında da çalışabilmesine olanak sağlayan değişikliklerin belirttiği durumun kanıtı olduğunu'' iddia etti. Serim,dilekçesinde şunları kaydetti: ''Ayrıca, bilimsel çalışma yapılmadan, yeterli alt yapı oluşturulmadan, gereksinimi karşılayacak öğretim elemanı sorunu çözülmeden, üniversitelerden, akademisyenlerden ve ilgili çevrelerden görüş alınmadan, daha da önemlisi hangi alanlarda işgücü gereksinmesi olduğunun saptanmasına ilişkin Anayasa buyruğu yerine getirilmeden, yine Anayasa'nın buyurucu kuralı gereği üniversitelerin yurt düzeyine dengeli yayılması gözetilmeden, hiçbir ülkede benzeri görülmeyecek hız ve sayıda üniversite açılmasına uygun görüş verilmesi, aşırı kontenjan artışı yapılması ve taban puanla tercih yapabilmek için gerekli barajın düşürülmesi YÖK'teki iktidar yanlısı tutumun ulaştığı boyutu göstermesi yönünden önemlidir. Bu tutum, ne yazık ki, yükseköğretime bir şey katmamakta, tam tersine yükseköğretimi 'okullaştırarak' düzeyini düşürmektedir.'' Anayasal kurumların uyum içinde çalışmasının istenen bir durum olduğunu ifade eden Serim, ''Ancak, uyum bahanesiyle sergilenen 'teslimiyetçilik', daha açık anlatımıyla, 'tebliğ-tebellüğ' kültüründen gelmediğimiz için 'talimatla çalışma' hiçbir biçimde kabul edilemez ve YÖK'ün anayasal konumuyla bağdaştırılamaz'' dedi. Serim, bunun kısa süre önce yaşanan son göstergesinin de ''Sabancı, Okan ve Işık üniversitelerinin genel kurallara aykırı uygulamalarının, 'yaygınlaştırmak' bahanesiyle yasallaştırılması'' olduğunu savundu. Bülent Serim, dilekçesinde, ''Adı geçen üniversitelerde uygulanan genel dışı sisteme ilişkin 20 gün önce alınan tersi yöndeki Yükseköğretim Genel Kurulu kararının, bilimsel çalışma yapılmadan, yükseköğretim kurumlarının ve ilgili çevrelerin görüşü alınmadan, doğruluğu tartışılmadan değiştirilmesine katılmak, ilkesel bazda olanaklı değildir'' görüşüne yer verdi. 'REKTÖR TERCİHLER DÜŞÜNDÜRÜCÜ' YÖK Genel Kurul toplantısından önce görüşülecek konuların kararlaştırıldığını, kurallar gereği gündeme alınıp, ''blok oy'' yöntemiyle, esasen kabul edilmiş konulara hukuksallık kazandırıldığını iddia eden Serim, şunları kaydetti: ''Bu, o boyuta vardırılmıştır ki, Sayın Başkan Genel Kurul yetkisinde olan konularda önceden, sanki Kurul'ca kabul edilmiş gibi basına açıklama yapabilmektedir. Çalışma Yönetmeliği'ne, toplantı mantığına ve genel kabul görmüş toplantı geleneğine aykırı olarak, gündem eki raporların ve diğer metinlerin önceden üyelere dağıtmayarak, toplantı sırasında tartışmaya açılması da konuların Genel Kurul toplantısından önce kararlaştırıldığının bir başka örneğini oluşturmaktadır.'' Rektör seçimlerindeki tercihlerin ''ülkenin eğitim sistemi yönünden düşündürücü'' olduğunu savunan Serim, ''Bu seçimlerde, bilimsel yeterlilik, deneyim ve üniversitenin tercihi yerine, türbana özgürlük bildirisine imza koymak, siyasal yandaşlık ya da ilahiyatçı özellik gibi ölçütlerin ağırlık kazanması kaygı vericidir'' iddiasına yer verdiği dilekçesine şöyle devam etti: ''Amaç, üniversiteleri 'yandaş' kurumlar durumuna getirmek, 'hoşgörü' ve 'görmezden gelme' yöntemiyle üniversitelerde türban yasağını kaldırmak ve karşıt görüşleri sindirmektir. Anayasal kurallara, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve AİHM kararlarına karşın, üniversitelerde türbana hoşgörü göstermek büyük hukuksal sorumluluğu da birlikte getirecektir. Karşıt görüşlerin sindirilmesi konusunda başarılı olunduğu ise, gözlerden kaçmamaktadır. Ne yazık ki, kendilerini doğrudan ilgilendiren konularda bile bilim insanlarının suskunluğu inanılır gibi değildir. Ayrıca, atanan rektörlerle oluşturulan yönetimlerin, laik Cumhuriyetçi öğretim üyelerinden 'öç' alma ve ideolojik yandaşlarını ödüllendirme gruplarına nasıl dönüştükleri ibretle izlenmektedir. YÖK'ün özgürlük anlayışı, ne yazık ki, yalnızca 'türbana özgürlük' ve benzeri konularla sınırlı kalmakta, çalışmalar çoğunlukla, üniversiteleri doğrudan ilgilendiren konularda bile görüş almaya gerek duymayan 'merkeziyetçi' bir anlayışla yürütülmektedir. Dünyadaki uygulamalarda üniversitelere daha fazla özgürlük verilmesi gündemi işgal ederken, YÖK'ün üniversite özerkliğini, anayasal kurallara ve Anayasa Mahkemesi'nin konu ile ilgili kararına karşın yalnızca bir slogan olarak algılaması kabul edilebilir bir olgu değildir.'' 'ÖĞRENCİLERİ 'MÜŞTERİ' GİBİ GÖREN YAKLAŞIM...' Kabul edilemeyecek bir başka konunun da ''yükseköğretimi kazanç kapısı ve öğrencileri 'müşteri' gibi gören yaklaşım'' olduğunu ifade eden Serim, ''Araplarda çok para var'' yaklaşımıyla, Türk üniversitelerine öğrenci çekebilmek için Arap ülkelerinin ziyaret edilmesinin, bakış açısını ortaya koyan son örnek olduğunu ileri sürdü. Serim, ''Korkarız ki bu yaklaşımın ardından Arap üniversitelerine denklik verilmesi gündeme gelecektir'' dedi. Yükseköğretim Yasası'nın 53. maddesi ile Disiplin Yönetmeliği'nde değişiklikle ''yandaşların geçmiş cezalarını ortadan kaldırmaya yönelik çaba sergilendiğini'' iddia eden Serim, ''laiklik karşıtı eylemlere ilişkin soruşturmaları zaman aşımına uğratarak gündemden çıkarmanın, gerçek gidişin yönünü göstermesi açısından önemli olduğunu'' ifade etti. Serim, dilekçesinde şunları kaydetti: ''Bu gelişmelerden yükseköğretim ve ülkemiz açısından büyük kaygı duyuyorum. Bugüne kadar, kimi üye arkadaşlarla gerek Genel Kurul toplantıları sırasında, gerek kamuoyu önünde yaptığımız uyarıların sonuç vermemesi, beni istifa noktasına getirmiştir. Bu kararımda, YÖK Başkanvekili'nin 'Kuran kursları cemaat ve tarikatlara bırakılmalıdır' yolundaki ifadesi ve YÖK Başkanı'nın basına yaptığı 'yeni sınav sisteminde farklı katsayı uygulaması kaldırılacak' açıklaması son noktayı koymuştur. Laik Cumhuriyet ile asla bağdaşmayan bu düşüncenin çoğunlukta olduğu Yükseköğretim Kurulu'nda görev yapmanın yükü, kaldırılamayacak boyuta ulaşmıştır. Sergilenen 'oyunun' parçası olmamak için, Yükseköğretim Kurulu üyeliğinden istifa ediyorum.'' (Alıntı Haber-ntvmsnbc.com)
-
Yahu arkadaşlar! asıl meseleye dönelim. kuyuya atılan taşın peşinden neden gidiyoruz, anlamıyorum ki. bırakın milleti sorunlarıyla başbaşa artık.
-
nereye gitti bu kızan beaa..
-
bravo. yukarıdaki bu yoruma açık ve net yanıt verebilir misiniz? yoksa lafı evirip çevirip havada çift taklama attıracaksınız? --------------------------- deniz kızı arkadaşımızın dikkatini bir haber çekmiş ve burada bizimle paylaşmış. zaten forumun amacı bu. burası forumun güncel konular kısmı. güncel konularda güncel konular tartışılır. haber güncel bir haberdir. demekki bu haberin yeri tam da burasıdır. bu haberin buraya taşınması neden bazılarını rahatsız ediyor? pantolon giyen kadınlar vahşice cezalandırılmış! aklı başında bir insanın ilk yapacağı şey bu ilkelliği kınamak değil midir? hatta bu duruma dikkat çekmek öncelikle aklı başında bir kadına düşer. cezalandırılan pantolon giyen kadınlar, gerekçe: pantolon giymeleri. bunu ilk kınayacak olan kesim çağdaş, uygar dünyayı kavrayabilen, aklı başında kadınlardır. deniz kızı arkadaşımız bu haberi görmüş ve bu olaya dikkat çekmek istemiştir. şimdi tekrar soruyorum: neden birilerini bu haberin tartışmaya açılması bu kadar rahatsız ediyor? açık ve net yanıt verecek misiniz? yoksa lafı evirip çevirip havada çift taklamı attıracaksınız? buraya cevap olarak ağzı sonuna kadar açık bir ifade koyup laflara takla attırmayı kendinize çözüm olarak görecekseniz, samimiyetle söylüyorum cevap vermeyin.
-
y/k, hngi DENİZin sonuVAR, CELIK'in doğum günü
Odris şurada cevap verdi: Radya başlık Doğum Günü Kutla
Radyacığım bu kadderr insanın doğumgününü tek tek kutluyorsun. sen bunları tanıyor musun ki EEEnnnn çok takip ettiğim başlıklar şu senin foruma uğramayan üyelerin doğumgünlerini kutladığın başlıklar Yani mesela senden başka kutlayan olmadığı gibi teşekkür eden de yok Birr de şu şekli koymuyor musun oraya -
Çizgili Pijamalı çocuk-The Boy in the Striped Pajamas (2008)
Odris şurada cevap verdi: suheda_ başlık Yabancı Sinema
Enteresann -
Sn. Kaplan, bunlar ne olduğu belli olmayan provokatörler mi yoksa çok saygı duyduğun Alperen Ocakları mı yoksa Alperen Ocakları zaten provokatör bir grup mudur? Ne söylemek istediğini inan ki anlamadım.
- 169 cevap
-
- Sivas katliamı
- Madımak olayları
-
(ve 4 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
saygılar bizden efendim ama birazdan biri "e ben şimdi burdan ne anlamalıyım" " hiçbişeycik anlamadım" diyebilir. sinirlerini germe, tekrar tekrar anlatmak için ter dökme. olur öyle yani, ne yapacaksın, herkes aynı değil ki.
- 169 cevap
-
- Sivas katliamı
- Madımak olayları
-
(ve 4 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
olsun. olur öyle...
- 169 cevap
-
- Sivas katliamı
- Madımak olayları
-
(ve 4 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler: