
Taylan Abi
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
1.727 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Taylan Abi tarafından postalanan herşey
-
Üsteki Üyeye Kızgınlığınızı veya sevginizi Nasıl Belirtirsiniz?
Taylan Abi şurada cevap verdi: AsiMeLek başlık Havadan Sudan Konular
Bana niye kızdın ki şimdi durduk yerde? Aaa -
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Bu açıklamanızla sizi biraz daha anlayabildiğimi sanıyorum ancak yine de ÖZEL İSİMler kullanarak, içlerindeki BİREYSEL hataları/yanlışları/ihanetleri (artık her ne ise) tümüne pay edemezsiniz. Ergenekon diye kendini yırtan bir dolu insan var ülkede, ancak bu davadan suçlananlardan bir çoğu cezasız ayrılacak emin olunuz. Bu töhmetlerinizin altında kalacak insanlar değiller onlar. Fakat Ergenekon'un sonucunda mutlaka birileri de cezasını çekecektir, çekmelidir. Bu kuru'ların yanında yaktığınız yaş'ların ayrımını sizden yapmanızı rica ediyorum. Çok samimi bir yaklaşım olmuş. Şahsen samimiyetinize güveniyorum. Ancak kimi zaman aklımızın köşelerine soru işaretleri bırakıp giden iletileriniz de yok değil. Yine de bu konuda yanılan ben olmak isterim. Saygılarımla. -
Eveeet, bakanın hali meydanda. Bir de savcıya bakalım, O ne alemde... Zekeriya Öz'ün makarna tarifleri ve cimnastik resimlerini dosyalara iliştirirkenki acar tavrını aratmıyor sağolsun. Ve bu insanın elinde bir dava , Deniz Feneri. Okuyalım kimdir bu savcı, ne gibi başarılar imza atmıştır. Deniz Feneri savcısı ve pornocu profesörler 22 Eylül Pazartesi 2008 Cumartesi günkü Milliyet’te, Türker Karapınar’ın Deniz Feneri’yle ilgili haberi “Soruşturma kaplumbağa hızıyla yürüyor” başlığını taşıyordu. Alman yargısının hızla sonuçlandırdığı dava, İşçi Partisi’nin 9 Eylül tarihli suç duyurusuyla Türkiye’ye taşınmış, Başsavcılık da başvuru üzerine soruşturma başlatmıştı. Ancak habere göre, geçen 10 günde yapılan tek iş, Basın Savcısı Nadi Türkaslan’ın soruşturmayla görevlendirilmesi olmuştu. O da bekliyordu. Neyi? “Başsavcının resmi ziyaret için gittiği Suudi Arabistan’dan dönmesini...” * * * Deniz Feneri davası savcısının ismi tanıdık geldi. Eski yazılarıma göz attım: Şubat 2006’daki “***** CD satan profesörler” başlıklı yazım için yaptığım araştırmada adına rastladım. Kimdi o profesörler? Prof. Dr. Baskın Oran ile Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu... O dönem bu iki profesör, Başbakanlık'ça kurulan İnsan Hakları Danışma Kurulu’na üye olarak davet edilmişlerdi. Kurul bünyesinde oluşturulan “Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu” için de bir rapor hazırlamışlardı. Ancak bir ihbar üzerine Prof. Oran ve Prof. Kaboğlu hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlamasıyla, 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. İşte o davayı açan savcı, Nadi Türkaslan’dı. * * * Ya ***** satış iddiası? Efendim o konu, dava dosyasına “yanlışlıkla” girmişti. Baskın Hoca, duruşmada bunu “davanın ciddiyetini” gösteren bir belge olarak sundu. Savunmasını yaparken ben de duruşma salonundaydım ve doğrusu savcının yerinde olmadığıma şükrediyordum. Baskın Hoca “Neresini düzelteyim?” diye başladığı savunmasında, savcılıkta 2 saat ifade verdiği halde, iddianamede buna tek satır yer verilmediğini, buna karşılık, muhbir vatandaşın her sözünün alındığını söyledi: “Bu, iddianame değil, iftiranamedir. Dünya önünde Türkiye’yi küçük düşürmüştür” dedi. Zamanla savunması, bir karşı-iddianameye dönüştü. Savcı “Türkiyeli” terimini eleştiriyordu. Prof. Oran, “Bu terimi ilk kullanan Atatürk’tür. Bölücülükse o başlatmıştır” dedi. “Sevr paranoyası”na hak veren savcıyı “bölücülükle” suçladı. Çünkü ona göre iddianame “Müslüman yurttaşları ‘devletin asli unsuru’, gayri müslimleri ise ‘tali unsur’ olarak görüyor, yani kendilerinde aradığı suçu bizzat işliyordu.” Baskın Oran, savcının “ideolojik körlük” içinde olduğunu, görevini suiistimal ettiğini söyledi ve savunmasını: “Bu savcıdan daha iyisini hak ettiğime inanıyorum ve kendisi hakkında suç duyurusunda bulunuyorum” diye bitirdi. O davada iki profesör beraat etti. Savcı Türkaslan ise geçenlerde, dünyanın en büyük video paylaşım sitesi Youtube’un kapatılma kararının altına imza attıktan sonra şimdi “kaplumbağa hızıyla ilerleyen” Deniz Feneri soruşturmasına girişiyor. * * * Konuya dair bugün daha da anlam kazanan son bir ayrıntı vereyim: İnsan Hakları Danışma Kurulu kurulduktan iki yıl sonra Başkan’ın bilgisi dışında yönetmelik değiştirildi ve AKP hükümeti, Kurul’a 16 yeni dernek ekledi. Bunlardan biri, az önce bahsettiğim İnsan Hakları raporuna şiddetle muhalefet eden bir “sivil toplum kuruluşu”ydu. Adı mı? Deniz Feneri... Can Dündar Not: Yıldızlanan kelimenin orjinali için yazıyı Milliyet Gazetesi'nin 22 Eylül 2008 basımında okuyabilirsiniz.
-
İmamın kelle dediği yerde cemaati ölü demiş çok mu? Zihniyet; Nezaket; Tiyniyet meselesidir. Şehadetten ancak bunu anlarlar. Şaşırmadım.
-
Türkiye'nin yakından takip ettiği Almanya'daki Deniz Feneri Derneği davasının Alman hakimi Johann Müller ve "Mahkumlar Almanya'da, ama asıl failler Türkiye'de" görüşünü bildiren savcı Kristin Lötz, CNN TÜRK'e konuştu. Savcı, dosyada yeni adımların sinyalini verirken, hakim, bundan sonraki süreçte inisiyatifin adalet bakanlıklarında olduğuna dikkat çekti. Talimatları Türkiye'den Kanal7 yöneticisi Karaman'ın verdiğini iddia eden Müller, bu kanıya nasıl vardığını CNN TÜRK'e açıkladı: "Karaman gayriresmi muhasebe kayıtlarında Türkiye`ye gönderilen paraların alıcısı olarak geçiyor. Karaman, Deniz Feneri e.V Derneği'nin paralarıyla Almanya'da kurulan şirketlerde ortak ve yönetici olarak geçiyor. Mahkemede itirafta bulunan iki sanık da Karaman'ı yolsuzluğun Türkiye ayağından sorumlu kişi olarak gösterdi." Almanya'daki Deniz Feneri Derneği davasının 17 Eylül'deki duruşmasında yargıç Johann Müller, üç sanığın da dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarını açıklamıştı. Almanya Deniz Feneri'nin toplam 41 milyon euro bağış topladığını; Türkiye'ye giden toplam miktarın 17 milyon euro olduğunu, bunun 8 milyonunun Türkiye Deniz Feneri'ne gittiğini, geri kalan kısmın çeşitli yerlerde kullanıldığını ifade etmişti. Gerekçeli kararda olayın Türkiye boyutuna da değinen Müller, Mehmet Gürhan'ın dernekte yönetici olmasına karşın büyük oranda Türkiye'den yönlendirildiği ve karar vermede tek yetkilinin kendisi olmadığını, Türkiye'de Zekeriye Karaman'ın ön plana çıktığını vurguladı. Buraya kadar olan kısım alıntıydı. Buyrun orjinali burada. Pekiii, Alman savcı Lötz ne demişti? İnsiyatif bundan sonra “adalet bakanlıklarında” demişti değil mi? Dönelim hatırlayalım adalet bakanımız konu ile ilgili ne söylemiş : Adalet Bakanı Şahin, “Falan ülkede, falan dernek yöneticileri suistimal yapmış. Bunun sorumlusu da sizsiniz diyorlar. Bana ne ya. Bana ne. Almanya’daki bir derneğin yöneticileri yanlış yapmışlarsa, yargılanmışlarsa, benim iktidarımdan buna ne?” demiş. Şimdi bu sözlerin üzerine bir savcı arıyoruz, adalet bakanını ciddiye almayacak birisi olacak, haritadan yer beğenirken deniz kenarından uzakta rakımı yüksek biryerleri seçmekte endişe etmeyecek, tepeden gelecek siyasi ve tabandan gelecek şahsi tehditleri önemsemeyecek, dürüst, ilkeli, memleketini seven, muhtemel badem bıyıklarını soruşturma sürecinde kesebilecek, Adem’den olma Havva’dan doğma, en az 2,5metre boyunda, 200kiloyu sektirmeden kaldırabilecek, kurşun-bomba geçirmez yiğit birisidir aradığımız. Var mı tanıdığınız bildiğiniz? Duyamadım ne yapalım, adalet bakanına mı soralım? Bana ne savcınızdan demez mi şimdi? Ayıp etmeyin adama, susun oturun. Kış geliyor malum, kömür makarnaya yer açın kilerde. Bundan fazlasından size ne?
-
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Bana kapak aratmayın, kapak sizin kendinizde. Ergenekoncuları PKK'dan ayırmayan kimmiş? Siz miymişsiniz? Sizden empati kurmanızı işte bu yüzden istedim, kuramadınız. Yardım ettim hala anlamamakta direniyorsunuz. Siz birilerini Ergenekoncu diye etiketledikçe ben de sizi Ergenekoncu diye anacağım. Kilosuna para mı sayıyoruz iftiranın? Değil mi? Jitem'e de göbekten bindirmişiz, bu da ayrı bir tez konusu. -
Olmaz mı hiç? Soru sorma ve cevapları bulma isteği herkeste vardır. Ancak bunu DÜN "saldırı", BUGÜN "hak" olarak gören düşünceye karşıyım ben. Bu sorular evveliyatında da soruldu, yine de sorulmalı. Ama bu ikiyüzlü haller beni gerer be Bekirim! Yalansa yalan de.
-
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Baktım empati kuramıyorsunuz, biraz yardımcı olmak istedim. Sizden Ergenekoncu olur mu olmaz mı bilemem. Ancak minimum şartları sağlıyorsunuz. Birilerini suçlamak bu kadar kolay işte. Davranışlarınızın, suçlama ve hakaretlerinizin aynadaki hali budur. Haydi şimdi aynı şekilde devam edin. -
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Sorgulanmak için gözaltına alınanlarla aynı tepki Hepiniz tornadan çıkmış gibi aynı cevapları vermeyin bari. Yoksa adaletin, hakkaniyetin dili tek mi? Peki size gelince böyle de, onlara gelince niye öyle? Siz neden suçsuzsunuz da onlar suçlu? İşinize geldiği gibi işte. Sevgili Ergenekoncu arkadaşım. -
"Bu soruları Cumhuriyet sorsaydı" diye başlamış arkadaşınız; Ben de devam edeyim. Bu soruları Cumhuriyet sorsaydı, "şehitler üzerinden siyaset yapmayın" diyen cevval azarcı başbakan yine birilerini paylayacaktı. Akabinde hızlı bir koşu ile TSK saflarına katılıp, Cumhuriyet'e atıp tutacaktı. Şirinlik yapmakta üstüne yok biliyoruz malum. Artık başbakanlarından feyz alan yandaş medya da hoplayıp zıplayıp arkasından manşet patlatacaktı. Şimdi merakım şudur; Azar küfür üzerinde ihtisası olanlar, bu sorulara ne tür yaklaşımda bulunacaklar? Bu sorular şehitler üzerinden siyaset midir? Yoksa bilgi edinme hakkından mı kaynaklanır? Eğer ses çıkmazsa dinciye ayrı tarife, ulusalcıya ayrı tarife olduğunu kimse inkar etmesin, yadsımasın.
-
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Okuduklarınız, duyduklarınızdan öylesine etkileniyorsunuz ki gözünüz başka hiçbirşey görmez oluyor. Size mantıklı gibi gelen, sizin frekansınızdan yayın yapan bir yer bulduğunuzda kapısında hikayeler yazıp, birbirinize anlatıp, beraberce inanıyorsunuz. İnandığınız düşüncelerin haklılığını savunabilmek için yeni iftiralar atıp onlara da ayrıca inanıyorsunuz. Şıracı ve bozacıyı kıskandıran hareketler bunlar. Susurlukçuları yargıladınız, etiketlediniz, astınız. Ergenekoncuları da elden geçirip, etiketleyip astınız. Sizin gibi düşünmediğimiz için biz de mimliyiz, hakkımızda çoktan karar verdiniz. Ama hiç burasının bir hukuk devleti olup olmadığını, bu yakıştırmaların doğru olup olmadığını etraflıca düşünmediniz. Ergenekon sizsiniz aslında, aşağı mahallede masal uydurup yukarı mahallede kendiniz gerçekliğine inanıyorsunuz. Ondan sonra makarna tarifleri, topitoplar, plates resimleri, incik boncuk bir sürü detay. İnanmak parayla değil ki, uydur uydur geç karşısına seyret. Onlarca insan hakkında şöyledir,böyledir, şunu yapmış bunu etmiş diyerek suçlamalarda bulunuyorsunuz. Bu insanlar daha yargılanmadı, avukatları çıkıp (hani olmaz ama oldu diyelim) kişilik haklarına saldırıdan dolayı size dava açsa ne cevabınız var? "Bana öyle gelmişti, bence şöyledir böyledir"den başka sözünüz var mı? Peki sorarım bu cevabınızın anayasada destek alacak yeri var mı? Yaptığınız kişisel terördür, paslaştığınız insanlar da örgütünüzün üyeleridir. Dedim ya Ergenekon sizsiniz işte. -
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Ergenekon yoktur demiyorum, herşey yasaldır demiyorum, kanunsuz iş yapanların varlığı da ortadadır inkar etmiyorum. Ancak telefon dinlenen tutanaklarda yazan makarna tariflerinden, cimnastik hareketleri anlatan klasörlerce dosyadan, örgütün kasası denen insanın kefen parasının olmamasından, "tamekse koy sepete" mantığı güden savcılardan, örgütün işkencecisi Fatih Ürek'ten, Ağar'a rüşvet veren başbakandan, Nurseli'den Sisi'den, ilk 5 adam arasında anılan ama aylardır sokakta gezmesine müsade edilenlerden de haberdarım. Beni savcı yapsanız, bu forumdakiler arasında "Ergenekon" yazmış herkesi dosyaya sokarım, malum tamekse koy sepete. Destek,delil, hak, hukuk arayan yok ki, makarna tarifinin yanına cimnastik hareketlerinin altına iki de ileti yapıştırırım meze olsun diye. Beylik laflar etmiyoruz sizler gibi. Yerin dibine girecek lafımız da olmaz bu durumda. İpin ucu kaçmıştır, sizin gibiler çıkıp ölçüsüzce ***** atmaktadır, böylelerini akıl iz'an çizgisine çekmek gereklidir, vatandaşlık görevimi yapıyorum. -
Yeni sevgili edinememişken, fiziksel-kimyasal-biyolojik-nörolojik ihtiyaçlardan dolayı sıcaklığına/yumuşaklığına ihtiyaç duyduğunuzu sandığınız ama muhtemel sevişmenizin üzerinden 15 dk geçtikten sonra "*** ne işim var benim burada?" diye sormaktan da kendinizi alamadığınız, potansiyel barışmalardan pek korkarak binbir bahane ile kayıplara karıştığınızda ortamı sizden sonra terkeden kişi.
-
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Diyelim ki birgün Ergenekon denen soruşturmanın davası başladı, cümle alem yargılandı ve beraat etti. Olur ya da olmaz bilemeyiz. Ama olur ya işte, biz öyle kabul edelim. İşte o zaman her iletisinde her olayı ERGENEKON'a bağlayan, bu kelimeyi kullanmadan cevap veremeyen, herkesi devlete karşı örgüt mensubu ilan eden, ULUSALCILIK=PERİNÇEK=ERGENEKON=SUSURLUK=PKK= .... aklına ne gelirse hepsini birbirine eşitleyenler ne diyecekler? **** Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler:) Kaçınnn başhekim koridorun başındaaaaa! -
Bu sözün muhatabı ben değilim herhalde. Ki bu sadece 1 üyeden yazılmış iletilerin herhangi biri. Sizin fikrinizin, amacınızın ne olduğunu sizin kadar biliyoruz. Ama siz ***** anlamak istemiyorsunuz. İnat etmeyin bunun gibi enlerce iletiyi alır, sizin adınıza da bir başlık açar, ne tür bir insan olduğunuzu kendi iletilerinizle herkese gösteririm. Kim ne sevdalısıymış çıkar ortaya. Yeter artık bu inkar ******. Sabrımın sonu var.
-
Cevap veremeyecek bir şey yok. Sizi bilen bilir dedim. Örnekleyeyim hemen, taze taze hatta. Hülya Avşar'lı konu başlığında üyelerden birisi size PKK'ya karşı olmadığınızı ima eden bir cevap yazdı. Sizin iletilerinizi okuyan herkes biliyor aslında ne sevdalısı olduğunuzu. Nezaketen kürt sevdalısı diyoruz, yoksa neyin ne olduğunu iyi biliyoruz. Örnekler çoğaltılabilir. Bu en tazesi. ********
-
Ne Perinçek'inizden ne de benzer politikacılarınızdan (kim oldukları belli değil, yuvarlak laf etmişsiniz yine) rahatsız değilim. Kürt sevdanız konusunda size iletilerinizden bir demet yapıp yollayabilirim, sözlerimin itham olmadığını cem-i cümleye ispatlayabilirim. Farklı başlıklar altında tartıştığımız hallerini de ekleyebilirim. Sizi mahçup etmekten de hiç çekinmem. ******* Sizi bilen bilir nasılsa. Bu başlık altında şahsi tartışmamıza ait son iletimdir.
-
DTP’Lİ VEKİLLERDEN TERÖRİST AİLELERİNE BAYRAM ZİYARETİ
Taylan Abi şurada cevap verdi: kaplan-200 başlık Güncel Konular
Kimsenin ölmesini istemiyorum İnsan haklarının savunucusuyum PKK'yı desteklemiyorum Bu durumun çözümü siyasidir Kürdistan kavramı öyle değildir, şöyledir böyledir Terörist değildir, gerilladır Acınızı paylaşıyorum, hepsi bizim çocuklarımız aslında Devlet çok ihmal etti sonuçta böyle oldu, kediyi bile sıkıştırsanız üstünüze atlar vs Bu söylemler ve benzerlerini bu forumda kullananları görüyorsunuz. Bu forum ülkemizin de bir aynasıdır malumunuz. Bu kişiler ve fikirdaşları ile birçok platformda karşılaşıyorsunuz. Gazetede, televizyonda, mecliste, sokakta birçok örnekleri var biliyorsunuz, tanıyorsunuz. Bugün 15 şehit verdik, geçmişimizde onbinleri gözyaşı ile uğurladığımızı da hatırlarsınız. Toplum olarak PKK'ya tepkimiz ancak an'lık olarak çok şehit verdiğimizde üst seviyeye çıkıyor, diğer günlerde kendimizce üzülüyor tepkimizi içimizde yaşıyoruz, farkındasınız. Tepkinizi karanfil dağıtıp, siyah kurdela takarak da ifade ediyorsunuz böyle zamanlarda, bireysel olarak çaresizsiniz sonuçta. Ama artık birşeylerin farkında olmanız da gerekmez mi? Bu söylemleri argüman olarak kullanıp, bulanık suda kendilerine yol açanları durdurmanız gerekmez mi? Demokrasiyi her sözü söyleyip, her haksızlığa karşı herşeyi yapmakta sınırsız özgürlük olarak algılayanlar lafım size; bu millet acısının farkına gerçekten varabilirse birgün, hesap günü o gündür. Sözü dolaştırıp, allayıp gülleyip bizlere demokrasi dersi vermekten artık vazgeçin. Size inanmıyoruz, samimiyetinize güvenmiyoruz, ****** Sizlerin kendinizce demokrasisi ve insanlarınızın kendinizce hakları var ise bizim de kendimizce demokrasimiz ve insanlarımızın kendimizce hakları var. Ve artık mazlum, masum, sözde barışçı sıfatlarınıza karşı geliyoruz. Şehitlerimize rahmet, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Millet olarak hepimizin başı sağolsun. -
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Demek soruşturma ve dava hakkındaki fikirleriniz dergilerden okuduklarınızla şekilleniyor ne güzel. İfadeleri okumak, delillere bakmak, hüküm vermeden önce iki tarafı da dinlemeye ne gerek var değil mi sayın hakim arkadaşım? Siz bunu bir dergi ile çözdü iseniz RTE'nin Youtube'daki kayıtlarında "hem müslüman hem laik olunmaz" dediğini veya AKP'nin anayasa mahkemesinden "laiklik karşıtı odak olduğu" kararını da masal gibi değerlendirirsiniz. Neden? Çünkü dergide yazmıyor. PKK'nın ve meclisteki destekçilerinin de böyle kayıtları var. Bunlar da hava civa. Dergiye yazalım da kurtulalım ne dersiniz? Ama Türk Solu dergisine yazalım. Malum bir tek onu okuyorsunuz. Başka dergilerde neler yazıyor neleeeeer, ah bir bilseniz okusanız. -
Yeni sevgilinizle birlikteyken biryerlerde O'na sobelenmek için can attığınız kişidir. Tadı sulu biraya, enginara veya baklaya benzemiş ambalajı bozulmuş pamuk şekerdir. Çernobil gibidir, etkilerinin derecesini anlayabilmek için uzun yıllar geçmesi gerekebilir. Ve artık gaz maskesi taksanız da fayda etmeyen şeydir.
-
Konu ekseninden yeterince saptı farkettiyseniz. Sizinle bu kürt sevdanızı başka başlıklar altında zaten tartışıyoruz. Dönüp dolaşıp ****** Amerika'yı yeniden keşfetmenin hiç alemi yok. Az biraz forumu takip eden ve objektif olan herkes bilir sizin fikrinizin temelini. Edep konusunda ise Perinçek'i orjin alıp Ulusalcılık hakkında yorum yapmanızı doğru bulmadım. Hatta bu konuyu başka bir başlık altında yine tartışıyoruz sizinle. Müsade ederseniz biz AB-TÜRKİYE-FRANSA başlığına devam edelim. Bu dejavu yorar artık bizleri.
-
Etiketiniz bol. Yapıştır yapıştır sür piyasaya malları. Hak hukuk adalet kopmuş gidiyor meydanda. Suçlayın, yargılayın, asın. Kendin pişir kendin ye.
-
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Hala davası bile başlamamış bir soruşturmanın potansiyel hakimi gibi davranıyorsunuz. Size göre suç, suçlu ve ceza belli malum. Anayasa da bu durumda yine sizsiniz herhalde. Devam edin, hiç bozmayın. -
HÜLYA AVŞAR: KÜRT MESELESİNİ AİLEMDEN DOLAYI HİSSEDİYORUM
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Hülya Avşar ne zamandan beri ülke meselelerine ilgi duyar oldu? Diyelim ki duydu, sizden başka kim önem verdi buna? Sırf işinize geldi diye alıp yapıştırdığınız bir alıntı bu. Ne öncesi var ne de sonu! Hülya Avşar hangi memleket meselesine çare olmuş? Ne demiş, ne söylemiş, ne yazmış, hangi konuda kiminle atışmış-tartışmış? Kürt meselesi hakkında başka nerede ne söylemiş? Ne yapmış? Kusura bakar mısınız, bakmaz mısınız bilemem ama; Kim ne yapsın Yalova Kaymakamını? -
İyi ki Doğu Perinçek var. Olmasa kimbilir ne yapacaktınız? Ulusalcılık=Perinçek moduna geçmişsiniz, bu da sizin ne yapmaya çalıştığınızı anlatıyor bizlere. Perinçek'i kimse ulusalcı olarak kabul etmemiştir, Ergenekon kapsamında içeri alındığından beri yandaş medyanın manşetlerinden gördüğünüz ****** iddialarla buralara birşeyler yazıyorsunuz. Perinçek gidip Apo ile görüşmüş müdür? Görüşmüştür. Peki bundan ulusalcılara ne? Bize ne yani? "Ulusalcılar PKK ile görüştü" gibi dayanaksız düşüncelerle, varsayımlarla yazmayınız. Muhatabınızı doğru seçin lütfen. Hiç ciddiyeti yok bu yazılarınızın.