Yayamaz Kayımca tarafından postalanan herşey
-
KAPINI ÇALAN KİM OLSUN..?
De smartın diregi kıyıldı çanakta kırıldı tamir edecek biyigelsiin lütfennnnn
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Düşünmek yapmanın yarısı deyler ya ben hepsi oldu kabul ediyorum yüregi güsel,içten,muzuy,serseri v.s v.s hepsi mefcut ben seni çok sefdigim hergece yanımda yatan pandama çefirdim bilemm
-
ÖZLEDİKLERİMİZ
Saglıklı oldugum günlerimi çokkkkkkkkkkkk ösledimmm
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
Makarna delüsü,kayımca sefeni geliyo
-
Çağrışım
Afrika...................
-
tuttu tuttmadi :)
Çıksss tutmadı hastayım saten bişey istemiyo çanım zaten içtenligin bazen üzülmene neden oluyo
-
usttekinin en cok nesını SEVMEDIN
ama sevilmicek biy yanı yok ki
-
draka'nın doğum günü...
Mutlu yıllar dliyoyum....
-
FROZEN
Her nekadar tanımıyoysamda aranıza yenide katılsam ifadeler yorumlar tanımaya yardımcı oluyor!!!! NİCE NİCE YILLAR DİLİYOYUM SEVDİKLERİNLE SEVENLERİNLE...AMA ÖNCELİKLE SAGLIKLI,HUZURLU,UMUD DOLU DİLEDİGİNCE BİR YAŞAM FROZEN SİZİNLE OLSUN...................
-
Baba akşama gelirken bacaklarımı getirir misin?
Ben buldum güseligi çıkartım....geyisi okuyanın yorumu ..ama bence çok iyi ders alınması gereken bir yazı!!!!yorumun için sagolasın kayımca katili seni
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımGİDERSEN YIKILIR BU KENT Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken Gidersen kim sular fesleğenleri Kuşlar nereye sığınır akşam olunca Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor Birde seni ekliyorum susuşlarıma Selamsız saygısız yürüyelim sokakları Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız Yüreğimize alırız onları, ısıtırız Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam Gidersen kar yağar avuçlarıma Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür Bir tufan olurum sustuğun her yerde AHMET TELLİ.......................................................................... Şiirlerin hoşlugu beni aldı götüydü...bir nebze güzelige katkım olsun dedim!!!
-
itiraf ediyom.......
İtiraf ediyom düngece tüm yapyak sarmalarını ben yidim
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
Saygısısını sürekli elinde tutan,gönül almasını bilen......
-
üstteki üye ile ıssız adaya düşseydiniz napardınız
Düşüncelerine saygımdan her ifadesini ciddiye alırdım.....ona balık nassıl pişyilir ögretiydim...
-
Çağrışım
ACI................
-
içinden geçeni yaz.........
Tükenmek böylemi oluyoo????
-
ÖZLEDİKLERİMİZ
Canım rahmetli babamı ösledimmmm lütfen kişileri yitirmeden herşeyi söyleyin,yapın ...keşkiyi yaşamama adına!!!!
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Gitme beeee ossun ben seni oyuncak pandama çevirdim
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
Bende senin için hep öyle düşünüyordumki aslında serseyi meyseyi ama sefimli,içten
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Aana ben seni turşuya çevirdim ve mercimegimin yanında yiyecem
- Çağrışım
-
frey, webgirl_ayda, bankmen, kıvılcım,denge,XXmerveXX, yusufiyeli,hoşgeldim ve Kibele'nin doğum günü
NİCE NİCE YILLARA......................
-
Sosyal Güvenlik Reformu
Dikkat!!! Hak ettiğimiz kıdem tazminatlarına göz dikildi! İşinizden çıkartıldığınız zaman hakkımız olan kıdem tazminatları yeni yasa ile elimizden alınıyor. Sözkonusu yasa tasarısına göre şayet tazminatı hak etmişseniz tazminatınız bir fona devredilecek. Ve sizlerde on yılı geçmeden o paralarınıza kavuşamayacaksınız. Şayet tazminatımı işten çıkartılırken alacağım derseniz o zaman mesela dört bin lira almanız gerekirken sadece iki bin lira alacaksınız… Nasıl ama?
-
Baba akşama gelirken bacaklarımı getirir misin?
Baba akşama gelirken bacaklarımı getirir misin? Engelliler Günü...(özürlüler değil...) Engelliler Gününde ne yapılır? Bir iki toplantı...panel...bir iki kuru laf...ve ertesi gün herşey unutulur..Gelin bu yıl ki Engelliler Gününde EMPATİ yapalım ve birgünlüğüne kendimizi bir engellinin yerine koyalım ve onları anlamak için çaba harcayalım..çünkü bizlerin ve yakınlarımızın başına böyle üzücü şeyler gelmediği sürece hiçbir şey yapmıyoruz...bu üzücü durumlar bize çok uzak gibi geliyor ve Allah Korusun deyip geçiştiriyoruz...Ama unutmayın ki sağlıklı bile olsak her an bizlerde birer engelli olabiliriz...Türkiye de 8.5 Milyon Engelli vatandaşımızın olduğunu biliyor musunuz? Çok büyük bir rakam değil mi? Bu kadar çok oldukları halde onları çok sık göremiyoruz çünkü çok büyük bir çoğunluğu evlerinden çıkamıyor ve çıkmak istemiyor...Engelli olmaları onların değil bizim suçumuz..Sadece para kazanmak için yapılan bozuk ve plansız yollarda meydana gelen kazalar...Yeterli emniyet tedbirleri olmayan pahalı ama içi boş arabalar...İş güvenliği tam olarak sağlanmayan çalışma koşulları...Kısa sürede ehliyet alarak trafiğe salınan trafik canavarları...Töre ve "oy uğruna" yapılan akraba evlilikleri...daha fazla para için bilinçli olarak hormonla büyütülmüş besinler...bilinçsizce geçirilen hamilelik dönemleri...hain terör örgütünün acı sonuçlarından biri ; GAZİLİK...ve tüm bu üzücü sonuçları denetlemek ve en aza indirmek elinde olan ama İHMAL eden devlet adamları...8.5 Milyon kişi çok büyük bir rakam ve biz onlar için hiçbir şey yapmadık...40-50 tane tekerlekli sandalye dağıtmak bu milyonlar içinde çok az bir sayı ve bunların dağıtımı sırasında televizyondan izlerken bir şeyler yapıldığını sanıyoruz ama engelli vatandaşlarımızın sayısı hızla artıyor...LÜTFEN 1(bir) gün de olsa şunları yapmaya çalışın ya da düşününüz...Gözleri görmeyen bir kadında makyaj yapmak istemez mi?onun da beğenilmeye hakkı yok mu?....Ayakları olmayan bir adamın bir mağazanın ayakkabı reyonuna bakarken neler düşündüğünü biliyor musunuz? Duyma engelli olan bir erkeğin sevdiği kadının o güzel sesini duyamamasının ne olduğunu bilir misiniz? Tek bacaklı bir kız çocuğunun OKS sınavı için tercih yapmadan önce okulları gezerken "daha az basamaklı" okulları tercih listesine almak için basamakları saydığını biliyor musunuz? Konuşma engelli olan çalışkan yavrularımızın okullarda çok bildiği sorularda bile elini kaldırmadan beklediğini ve cevap vermek zorunda kaldıklarında kolay söyleyebildikleri harfleri kullanmak için nasıl büyük bir çaba harcadığını biliyor musunuz? Güneydoğuda bacağını ya da kolunu bizler için veren GAZİLERİMİZİN büyük çoğunluğunun eş,sevgili veya nişanlıları tarafından ilk 1 yıl içinde terk edildiğini biliyor musunuz? Bir engelli ailesi olmanın ne olduğunu biliyor musunuz? Engelli çocuğunuzun geleceği için endişe etmekten geceleri uyuyamamanın ne olduğunu bilir misiniz? Bacakları olmayan ve yürüyemeyen kız çocuğunun rüyalarında özgürce koşup oynarken nasıl mutlu olduğunu ve gülümsediğini bilir misiniz? Aynı kız çocuğunun babasına şu soruyu sorduğunda o babanın nasıl kahrolduğunu düşünebiliyor musunuz? : "baba biz cennete gittiğimizde benim iki bacağım olacak değil mi?"..Bazı soruları hiç sevdiklerinize sordunuz mu? Ve GERÇEKTEN asil bir cevap aldınız mı? Örneğin sevdiğiniz biri ile evlendiniz...akşam çok güzel bir düğün yaptınız..ve düğün dönüşü bir kaza sonucu gelin ya da damat iki bacağını kaybetti ve hayatının sonuna kadar yatağa mahkum oldu..bu durumda hayatın bazı güzelliklerinden mahrum olarak,büyük bir sadakat ile o yatağa mahkum eşi için canını dişine takıp o durumda bile onunla hayatı paylaşmak isteyecek ve ASLA pişman olmayacak kaç kişi tanıyorsunuz?( Böyle üzücü bir durumda bile asla ayrılmayı düşünmeyen,aldatmayan ve hayatı paylaşmaktan mutlu olmak demek= GERÇEK SEVGİ...)..isterseniz bu mesajı okuduktan sonra sizinle hayatı paylaşan ya da paylaşmak isteyen sevdiklerinize bir sorun bakalım...aldığınız "gerçekçi yanıtlar" sizin ne kadar şanslı olduğunuzun ve sevildiğinizin bir işaretidir...Ama bu kadar şanslı olmayan ve hayata küsen o kadar çok engelli insanımız var ki...Sevgiyi ve aşkı sütun gibi bir bacakta ya da pürüzsüz bir ciltte arayan bir toplumda engelli olarak hayatı paylaşacak birilerini aramak ne acı...neden bir görme engelli başka bir görme engelli ile evlenmek zorunda..ya da neden böyle insanlarımızı bir araya getirip evlendirmek isteriz? kalbin engelli olur mu? Gittikçe BENCİLLEŞEN bir toplumda engelli olmak çok zor...Lütfen tüm bunları bir günde olsa düşünelim...örneğin evde olduğunuz bir gün sabahtan akşama kadar tüm işlerinizi gözünüzde siyah bir bantla yapın ve sabah bağladığınız bantı hiç çıkarmadan geçirdiğiniz o bir günde görme engelli olmanın ne demek olduğunu daha iyi anlayın...ya da sabah bir kolunuzu bir iple arkadan bağlayın ve tüm günü tek kolla geçirmeye çalışın...o vatandaşlarımızı anlamak demek onlar için gerekeni yapacak bilince ulaşmak demektir..ve bu ÇOK önemli...Neden 550 milletvekilimiz arasında çok az sayıda engelli vatandaşımız var? Ülke yönetmek için kol ve bacak mı gerekir? Kolları ve bacakları tam olanların yaptıkları rezillikler ortada! Neden engelliler için kurulan derneklerde çoğunlukla engelli vatandaşlarımız çalışır? Duyarlı olmak için bir organımızı kaybetmek mi gerekir? Geçen gün dünya engelliler futbol turnuvası yapıldı ve bir çok ülkeden bacakları olmayan koltuk değnekli insanlar MÜCADELE verdi..bu karşılaşmaları izleyenler hayrete düştü...çünkü bu güzel insanlar o çok övündüğümüz futbol takımımızda oynayan futbolcularımızdan! çok daha hızlı koştular ve daha ataktılar (gerçektir...izleyenler görmüştür..)..ve asla yılmadılar...sonuçta devletimiz bu yılmadan mücadele eden futbolcularımıza 5 milyar gibi bir rakam ödül verirken kulübede oturup sakız çiğneyenlere 100 milyarlarca lira verdi...Lütfen şunu hiç unutmayalım; ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZ normal ve sağlıklı olan bizlerden çok daha AZİMLİDİR..ve onların hayata katılmaları için elimizden gelen küçük ya da büyük herşeyi yapalım...Bu İNSAN olmamızın en BÜYÜK işaretidir...HİÇ BİRŞEY yapmak istemeyenler; lütfen, en azından şunu yapın : ONLARA ACIYARAK BAKMAYIN...Küçük kız o kadar şekerdir ki yüzüne bakmaya doyamazsınız..doğuştan iki bacağı yoktur ve 4 yaşında olduğu için hala içinde bulunduğu durumu anlayamaz...televizyonda gördüğü çocukların iki bacağı olduğunu gördüğünde anne ve babasına hangi soruyu sorması gerektiğini bile bilemez...Bayramlık hiç kırmızı ve parlak ayakkabısı olmamıştır....ilk emekleyip adımlar attığını gören yoktur...ama o kadar tatlı,güzel ve masumdur ki...Bir gün babası işe giderken güzel kızına sorar : Kızım sana akşama gelirken ne getireyim? Babası 4 yaşındaki güzel kızının şeker ya da bebek demesini beklerken o güzel kız çok masum ve yürekten şunu ister:"Baba akşama gelirken bacaklarımı getirir misin? Dini kullanıp BİZLERİ bu durumlara sokan ve geleceğimiz için endişe içinde bırakan AHLAK ÖZÜRLÜ sorumuluların YOK OLDUĞU bir TÜRKİYE de ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN daha iyi şartlarda yaşaması dileklerimle...
-
ZİHİNSEL ENGELLİLİK ......
NE YAPILABİLİR? Zihinsel engelliliği teşhis edilir edilmez, özürlünün tam bir tıbbi muayenesinin yanısıra aile, sosyal ve eğitim hayatıyla ilgili bilgiler aileden, okul ve hastane kayıtlarından elde edilmelidir. Çocuklara günlük yaşam, kas kontrolü, iletişim ve sosyal yaşantı ile ilgili performanslarını ölçen testler uygulanmalıdır. Günümüzde normal gelişim gösteren bireylerin olduğu kadar, gelişim geriliği olan bireylerinde eğitimine ve toplumsal yaşama olan katkılarına verilen önem giderek artmaktadır. Çeşitli önlemler alınarak engelliliğin oluşması engellenmekte veya en uygun şekilde rehabilite edilmektedir. Bu önlemlerin başında doğum öncesi dönemden başlayarak anne ve baba adaylarının bebeğin gelişimi ve eğitimi konusunda bilgilendirilmesi gelmektedir. Bilgilenme, olası problemlerin ve bebeğin gelişmesindeki herhangi bir gecikmenin erken fark edilmesini ve erken eğitime başlanılmasını sağlamaktadır. Engelliliğin fark edilmesinde, tedavisinde ve en uygun eğitim hizmetlerinin verilmesindeki gecikmeler çocuğun eğitimden yeterince yararlanamamasına neden olmaktadır. Uygulanan bu testler sonucunda çocukların herbirine kendisine uygun, bireyselleştirilmiş eğitim, 3-21 yaş arasında okul sistemi içinde verilmelidir. Eğitime ne kadar erken başlanırsa başarının o derece yüksek olacağı bilinmektedir. Bu çerçevede 3 yaş öncesinde erken görüşme programları, öneriler ve erken tedavi programları verilebilir. Birçok özürlü çocuğa okul eğitimleri sırasında yemek yeme, tuvalet temizliği becerileri kazandırılmaktadır. Konuşma eğitimi ve sosyal programların, spor aktivitelerin özürlü çocuğa yardımdaki rolü kaçınılamaz. Zihinsel engelliliğinin düzeyine bağlı olarak çocuğa bağımsız yaşama becerisi ve iş eğitimi erken adolesan döneminde verilmelidir. Orta ve hafif zihinsel özürlü olan bireylerin kendi kendilerine yetebilecekleri ve mutlu olabilmeleri mümkündür. Zihinsel engelli çocuklara verilecek eğitimin planı çocuğun kişisel becerilerini artırmaya hedeflemelidir. Bu plan içerisine anne, baba, ideali her ikisi de alınmalıdır. Eğitim veren kurumların vazgeçilemeyecek elemanı özel eğitimcidir. Bunun dışında çocuğun gereksinimlerine göre fizyoterapist, çocuk hekimi, meslek terapisti, dil terapisti, psikolog, eğlence servisinin elemanları, taşımacılık eğitimi veren bireylerle, aile eğitimcileri bulunmalıdır. Çocuklara okul eğitimlerinin dışında iki konuda da destek olunmalıdır: Bunlar biri sosyal aktiviteleri, diğeri de ilaç tedavisi olmalıdır. Zihin engelli çocuklara sosyal yönden yapılacak destek, çocuğu tedavi edici ve daha sonra oluşacak olumsuzlukları önleyecek özelliktedir. Sosyal aktiveteler çok çeşitli olup, eğlence programları düzenleme, spor aktivitelerine katılma, yaş günü partileri yapma, hayvanat bahçelerine ziyaretlerde bulunma vb. bunlardan sadece birkaçıdır. İlaç tedavisi zihinsel engelliğe veya gelişme geriliğiyle birlikte bulunan psikiyatrik durumlarda gereklidir. Bu durumlar şiddetli depresyon, obsesif-konvulsif hastalık, dikkat bozukluğu-hiperaktivite ya da psikiyatrik hastalıkların diğer formlarıdır. Özellikle epileptik hastalarda tedavinin düzenli olması hayati önem taşır. Zihinsel engelli bireylerin ailelerine yardım da son derece önemlidir. Çünkü sıcak aile ortamının sağlanması zihinsel engelli bireylerdeki tüm potansiyeli açığa çıkaracak yegane yoldur. Ancak bu hedeflere ulaşabilmeleri için zihinsel engellilerin uygun yeterli eğitime, toplumsal, sosyal, aile ve bireysel desteğe ihtiyaçları vardır. Zihinsel engelli bir çocukla birlikte olmak aile için belki bir ömür boyu çok zorlu, sabırlı ve çoğu zaman tek başına mücadele etmek anlamına gelmektedir. Ailenin yaşadığı güçlüklerin en başında konu hakkındaki bilgi eksikliği gelmektedir. Psikolojik sebepler, çevre ile ilgili sebepler, ekonomik sebepler, eğitim ve sağlık kuruluşlarına ailenin ulaşabilme durumu, aile herhangi bir sosyal güvenlik şemsiyesi altında olsa bile (değilse güçlükler daha da artar) karşılanamayan giderler ile aileyi zaman zaman aşırı derecede sıkıntıya sokan toplumsal yalnızlık duygusuna kapılma vb. belli başlı problemlerdendir. Unutulmamalıdır ki; ne yapılacağı kavramından veya tedavi kavramından anlaşılan, çocuğun normal zeka düzeyine erişmesini sağlamak değildir. Çocukta var olan potansiyeli en iyi şekilde kullanmasını sağlamaktır. Gerçekçi, sabırlı olunması gereklidir.