LostsouL tarafından postalanan herşey
-
Unutturmayın...!
Arınç'a hakaret edenler tespit edildi TBMM Başkanı Bülent Arınç, Manisa'da toprağa verilen şehit Yarbay Melih Gülova'nın cenaze töreninde kendisine hakaret edenlerin kamerayla tek tek tespit edildiğini belirterek, bu grubun içinde kamu görevlilerinin de olduğunu söyledi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı makamında ziyaret eden TBMM Başkanı Arınç, çıkışta gazetecilerin soruların yanıtladı. 21 Mayıs'ta göreve getirilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı kutlamak için ziyaret ettiğini belirten Arınç, Meclis'in tatile girmesi nedeniyle önümüzdeki dönemde Ankara'da bulunamayacağını anımsatarak, “Kendileri çok seçkin bir yargıcımız, bu göreve başarıyla devam edeceğine inanıyorum” dedi. Arınç, Manisa'da toprağa verilen şehit Binbaşı Melih Gülova'nın cenazesinde kendisine yönelik prototesların hatırlatılması üzerine, Ankara ve Manisa'da yapılan gösterilerin siyasi amaçlı olduğunu savundu. Arınç, protesto gösterilerini hazırlayanların belli bir program çerçevesinde kendisini, hükümeti ve bazı kurumları hedef aldığını ifade ederek, yapılan tüm çirkin sözler ve hakaretlere rağmen şehide olan görevini yerine getirdiğini kaydetti. Arınç, kortejden ayrılmadığını, tüm olumsuz sloganlara karşın bu görevini yerine getirdiğini söyledi. Arınç, tüm ikazlara rağmen sloganların devam ettiğine dikkat çekerek, şunları söyledi. SLOGAN ATANLAR MOTORİZE EKİPLERDİ “Amaçları şehide saygı veya şehide görev değildi. Onlar siyasi amaçlı bir gösteri yapmak istediler. Bunların yapanların bir kısmı herkesin çok iyi bildiği bir siyasi partinin el işaretini yapanlardır. Bir kısmı da son zamanlarda belli bir organizasyon içinde olduğunu bildiğimiz kurumların içerisindeki birkaç kişiydi. Manisalılar bu çirkinliklerin içerisinde değildi. Bunların çok büyük bir kısmı dışarıdan özel olarak getirilmiş motorize ekiplerdi. Söyleyecek sloganları biliyorlardı ve görevleri sadece bağırmaktı. Şehidimize en büyük saygısızlığı onlar yaptılar." TEK TEK TESPİT EDİLDİLER Arınç, kendisine ve hükümete karşı slogan atanların tek tek kameralar tarafından tespit edildiğini belirterek, “Bunların içinde maalesef bazı partilerin yöneticileri vardır. Bazı sendikaların ve derneklerin başında önünde bulunan insanlar vardır ve bunları organize eden insanlar vardır. Az sayıda da olsa kamu görevlileri bulunmaktadır” diye konuştu. Arınç, hükümetin bu konuya dikkatini çektiğini belirterek, “Bu kurumların başında olan insanların da dikkatini çekiyorum. Bu olayları tırmandırmak isteyen, bu provokasyonları sürdürmek isteyenlere engel olunmasını istiyorum” dedi. Arınç, şehit cenazelerinin istismar edilecek konular olmadığını, cenazeler üzerinden siyasi rant elde edilemeyeceğini de sözlerine ekledi. Arınç, “Türkiye 70 milyon insanıyla teröre karşıdır. İçinde hain barındırmamaktadır” dedi. Arınç bir soru üzerine hükümete bu olayların önlenmesi için teklifte bulunduğunu söyledi. GENELKURMAY AÇIKLAMASIYLA İLİŞKİLENDİRMEK HAKARET OLUR Arınç, şehit cenazelerindeki tepkilerin Genelkurmay Başkanlığı'nın “teröre karşı kitlesel refleks” çağrısı kapsamında ele alınıp alınmayacağı yönündeki bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklaması terörün lanetlenmesi konusunda ve ülkemizin ortak değerlerine sahip çıkılması konusundadır. Genelkurmay bildirisinin bu çirkinlikleri teşvik ettiğini söylemek Silahlı Kuvvetlerimize, Genelkurmayımıza en büyük hakaret olur. Bunu düşünen ve aklından geçirenler varsa önce kendilerine bir baksınlar. Hükümeti PKK ile işbirliği yapmakla suçlayan, Meclis Başkanı'na ‘çık dışarı' diye bağıran, hainler katına koyan bir düşünceyi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin paylaştığını söylemek ona en büyük hakaret olur." YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ KARŞILADI Öte yandan, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı Başsavcılığa gelişinde Başsavcılık Yazıişleri Müdürü Avni Akçakaya karşıladı. Aynı şekilde uğurlamada da Akçakaya bulundu. Yeni Başsavcı Yalçınkaya'nın karşılamada bulunmaması dikkat çekti. ANKA-12.06.2007 Sayın Arınc katıldıgı şeht cenazesinde karsılastıgı protestoya cok sinirlenmiş. tek tek butun protestocuları belirlemiş. Peki sayın arıncın taziye ziyaretni kabul etmeyen şehit ailesini mahkemeye vericekmi merak ediyorum. belki de o ailede bir siyasi partiye uyedir, hatta ölen askerimiz aslında şehit değilde o siyasi partinin genclik kollarındadır, kimbilir savcı bunlarıda arastıracakmı... Hukumet yetkilileri Şehit cenazelerine ne zaman katılsalar surekli protesto ediliyorlar. Son beş yıldır toplam üç yada beş cenazeye bile katılmamıs olan hukumet uyeleri bunların munferit oldugunu söyluyorlar. Peki hic merak ettilermi neden katıldıkları her cenazede protesto var? Bunlar munferit olaylarmıdır? Yoksa aslında butun şehit cenazelerinde hukumete bir öfke var ve karsılarında muhatab buldukları anda kendilerini tutamıyorlar mı? Surekli anketler yayınlanıyor ya... Akp uzak ara önde, akp yine tek basına iktidar, hatta sayın gül caktırmadan acıklama yapıyor ordu secimle gelen hukumete ses cıkarmaz diyor... Peki hic dusundunuz mu? Bu yapılan anketlerde uzak ara önde olan bir partinin hicbir mensubu kalabalık arasına cıkamıyor? Sadece toplu konut acılıslarında otobuslerle getirilen partili kalabalıklarının karsısına gecp zorla Türk bayrağı dagıttırılıp her nedense kadınların pek bulunmadıgı bu kalablıkların uzagına gitmek istemiyorlar... Peki nasıl oluyorda butun anketlerde birinci parti cıkıyor da butun ulkenin her yerinde duzenlenen mitinglerde toplanan milyonlarca insan tarafından protesto ediliyorlar? Diyelimki bu bir kac mlyon insan butun mitingleri gezdi hic yerel şehrden halk katılmadı peki bu mlyonlar nasıl oluyorda butun Türkiyeyi geziyorlar? Nasıl oluyorda her şehit cenazesinde protesto edilen bir siyasi parti, butun anketlerde birinci parti cıkıyor? nasıl oluyorda ulkenin en önemli kaynaklarını satan, milletin canını yakan terör örgütünün elebasısına saygı duyup, halkıyla bu kadar dalga gecen, kendisine yapılan en eleştiriyi bile kabullenemeyip hemen mahkemeye kosan, terör örgütünün uyeleriyle ugrasmak yerine cenazelerdeki şehit yakınlarıyla ugrasmayı daha önemli gören bir parti butun anketler de birinci parti cıkıyor? Sizce de bu anketler biraz tuhaf değil mi? Yoksa sadece benim abartılarım mı bunlar? Asllında bunlar olmadı sanırım... Butun bunlar kötü bir ruya... Umarım en kısa sürede uyanırım....
-
Unutturmayın...!
Erdoğan: "Kuzey Irak'a niye girelim?" ANKARA (ANKA)- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Kuzey Orak'a olası operasyonu hakkında net konuştu. Erdoğan, "Türkiye'de 500, Kuzey Irak'ta 5 Bin terörist var, burayı temizlemeden Kuzey Irak'a niye girelim" dedi. AKP'nin yeni Genel Merkezi'nin basına tanıtım resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, şehit cenazelerinde hükümete karşı yükselen tepkileri değerlendirdi. Erdoğan, "Cenazelerdeki protestolarla ilgili inceleme başlatıldı" dedi. Başbakan Erdoğan olası Kuzey Irak operasyonu ile ilgili olarak da "Türkiye'de 500, Kuzey Irak'ta 5 bin terörist var. Burayı temizlemeden Kuzey Irak'a niye girelim" diye konuştu. 12:06:2007 Bir kac gun once sayın basbakan cıkıp ''Ordu bizden talep etsn her yetkiyi verelim.. ama öyle bir talep gelmedi..''' Diye bir acıklama yapmıştı. O zaman sorulan terörle ilgili sorulara boyle yanıt vermişti. 12 Nisanda Sayın Genel Kurmay Başkanı yaptıgı acıklamalarla ''Terörün bitirilmesi icin sınır ötesi operasyon şarttır, bunun icin siyasi karar gereklidir..'' demiş ve terör olaylarının artacagını söylemişti. Tam bir ay susan sayın hukumet bir ay sonra tuhaf bir acıklamayla topu orduya atmıstı, aradan bir hafta geci butun sorumluluk bizde gerekeni yapcagız demişti, bugun cıkıp sınırötesine gerek yok diyor... Sanırım sayın basbakanın bildigi ama Genel Kurmay Başkanlığımızın blmedgi bazı konular olmalı. İşin tuhaf yanı bu bazı konulardan bir ay once yada bir hafta once haberi yokmuydu sayın basbakanın bugunmu ögrendi? simdi boyle bir acıklama yapıyor.... Peki sayın başbakan neden sınır ötesi operasyondan bu kadar çekiniyor? Burdaki teröristleri temzleyelim önce demek, aslında kaynağı kurutmak varken kaynaktan yayılanlarla ugrasmanın mantığı nedir? Sayın basbakan neden pkknın kökünün kurumasını istemiyor? neden hala sayın basbakan şehitlere kelle dedigi icin, apoya saygı duydugu icin Türk Milletinden acık ve net bir şekilde özür dilemiyor? Sayın başbakanım neden bu insanlarla bu şekilde oynamaya devam ediyorsunuz?
-
İcraatın İçinden...
İstanbul'da internet yok! İstanbul'un Avrupa Yakası'nda internet bağlantısı koptu. Telekom çaresiz... İstanbul Avrupa Yakası'nda ikamet edenler birkaç saattir internete erişemiyor. Beyoğlu, Şişli, Okmeydanı, Topkapı, Mecidiyeköy, Beşiktaş ve Zeytinburnu'nun bir kısmında yaşanan sorun, işletmeleri ve internete girmek isteyenleri felç etti. Telekom'u arayan yurttaşlar ise, herhangi bir yanıt alamadı. telekom yetkilileri, "Sorunu çözmeye çalışıyoruz" dedi. Telefonla gelen şikayetlerin artması üzerine, yetkililer santrali kapatmak zorunda kaldı. 12.06.2007 11:02 Ttnetin arıza telefonunu aradıgınız zaman ulasamıyorsunuz.. yani 4440375 nolu santral telefonu calmıyor bile... Düşünün örneğin Türkcell yada benzeri milyonlarca mustersi olan bir firmanın teknik destek telefonu var... bu telefonlar aynı anda onbinlerce çağrıya cevap verirler. Eğer herhangi bir anda bir sorununuz varsa o numarayı ararsınız ve çözmek icn ellerinden geleni yaparlar. Eğer yapmazlarsa kolayı var yapan bir firmayı ararsınız, baska firmayı seçersiniz, böylece özel sektör firması müşteri kaybeder. Bunun bilincinde olan firmalar ellerinden gelenin en iyisini yaparlar, hatta bazen zararlı olsalar bile... Peki Türkiye'nin internet sağlayıcısı Türk telekom, baska bir frma varmı? Diyelimki bugun oldugu gibi internette bir sorun var, elinizde bir destek numarası var. Arıyorsunuz ama numara bırakın meşgul çalmayı, hiç çalmıyor. Cunku santral kapalı... Yani bir sorun var, belkide bir cokları icin hayati konular mevzubahis, ama derdinizi anlatamıyorsunuz bile. Bu durumda ne yaparsınız? Derdinize çare olacak bir firmaya geçersiniz.... Türk telekomdan baska kim var? peki biz Türk telekomu neden sattık? Satın alan firma zaten verdigi parayı coktan cıkardı ve kar etmeye basladı peki neden yatırım yapmaz? neden hizmet kaltesini arttırmaz? neden yapsın? Cunku 70 milyonluk koyun sürüsü avuclarının icnde, sizin işiniz bozulmus, belki milyarlarca lira para kaybetmişsiniz, kimin umrunda? İstedikleri tarifeyle istedikleri kadar yolabilirler kimse bunlara dur diyemez. begenmiyorsanız gecin baska firmaya bu kadar basit... Biz telekomu neden sattık? Akpnin en buyuk ve en önemli icraatlarının basında bu geliyor. Altın yumurtlayan tavuğu iki altın yumurta parasına sattık. Butun bir ulusun internet ve iletişim kaderini baskasının eline verdik. Simdi ise boynumuzu büktük bizi sağmalarını izliyoruz... Ha sakın cıkıpta telekom aleyhine birsey söylemeyin, kuzu kuzu gidin paranızı ödeyin, hizmet icin bosuna beklemeyin yoksa...!!!!! Yoksa yabancı sermaye ceker gider ac kalırsınız...!!!!!!! Biz telekomu neden sattık?
-
Unutturmayın...!
Bugun: Akp ve zhniyetine sahp her turlu dusunce ve poltikaya muhalefet sesler yukseldiginde ilk tepki veren kimdir? Akp ve iktidarının sonuna kadar arkasındayız, akp demokrasiyi en iyi uygulayan hukumettir dyen kimdi? Sayın tayyip beyin bası bugunlerde cok yogun onun uzerine gitmeyelim diyerek, pkk ya geri ceklin diyen kimdi? verdigniz ornekler bundan yirmi yıl oncesine ait, o orneklere gore bugun bizzat ordumuzu desteklemesi gerekenler bugun neden akpyi destekliyor? avrupa birligi ulkelerinin, abdnin, barzani ve talabaninin bizzat destekledigi her fırsatta bunu acıkca dile getirdiği kimdir? aslında haklısınız... Cumhuriyet Mitinglerinde meydanlara cıkan milyonlarca insan, pkk yuzunden canını veren askerlerimiz, onların aileleri, arkadasları komsuları, her gun akp politikaları yuzunden biraz daha ac kalan bu fakir insanlar, bu ulkenin en degerli en karlı kamu iktisadi tesebbuslerinin yok pahasına satılmasına karsı cıkanlar, bugun evlerini Türk bayraklarıyla donatanaların hepsi vatan haini, bugun Şehit cenazelerinde iclerindeki acıya dayanamayıp isyan eden şehit anneleri şehit babaları vatan haini, haklısınız, akp karsısında durmak akpnin amaclarına ulasmasına engel olmayı istemek bizzat dedigniz buyuk abiyle ortaklık yapmak oluyor... haklısınız Şehide kelle demedigmiz dedirtmeyecegimiz icin, aopya saygı duymayacagımız boyun egmeyecegimiz icin biz vatan hainiyiz... Gereken ders 22 temuzda hem akpye hem abye hem abdeye hem barzani talabani pkk ve sizin gibilere verilecektir... Siz hala 20 yıl oncesinde olan bitenlerle uyuşmaya devam edin, birgun aklınız basınıza gelecek ama umarım geldiginde bulundugunuz ulke hala Türkiye Cumhuriyeti olur... bende Şehit cenazelerindeki o terbiyesiz kendini bilmez Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarından biriyim, ve sizin gibi bundan utanmıyor bizzat gurur duyuyorum... Biliyorum cok rahatsız oluyorsunuz ama Ne Mutlu Türk'üm diyene....
-
Unutturmayın...!
Bahsedilen teşbihi anladığınızı umuyorum dostum... 5 yıldır yapılması gerektgi halde bir turlu yapılmayanların birbiri ardına secimden hemen oncesi yapıldıgına dikkat cektim sadece... 5 yıl boyunca sizi aclıkla terbiye edip, ha bugun ha yarın yabancı sermaye gidecek fakir kalacaksınız diye korkutanların, ciftcinin memurun hakkı olanı vermeyip secimden hemen once dagıtanları, eger olurda yeniden basa gelirlerse kac katını geri alacaklarını unutmamaları gerektiğini söyluyorum. evet Oy'unuz sizin namusunuzdur bu vatana olan borcunuzdur. Uc kilo şekere, yuzde beslik zamma, gebe kaldıgımız yabancı sermaye korkusuna kapılıp size dayatılana vermeyin diyorum. Bunu anlayamıyormusunuz? Namus kavramı sadece sizin bahsettiginiz anlamda değil burda, bir benzetmedir... Bu arada dikkat ettinizmi en atesli akp militanları, akp savunucuları hep akpli olmayanlar arasından cıkıyor... meclisteki akpli olmayan vekillerin nasıl cıkıpta kursulerde akp yalakalıgı yaptıgını unuttunuz mu? bir kısım medya en basından beri akpyi ve zihniyetini acıkca destekliyordu. peki bir kac milyar dolarlık vergi kıyagını alacagı icin akpye şakşakcılık yapan medyanın ve kalemini satılıga cıkaran yazarların yazmaya baslarken ilk cumlesi nedir? -'Ben akpli değilim, ama....' Cumhurbaskanlıgı secimi sırasındaki 367 tartısmasında bir cok proffesor kanallarda gazetelerde acıklama yaptılar akp haklı, cumhurbaskanını tayyip erdogan atamalı demokrasi budur diye acıklama yapmadan onceki ilk cumleleri neydi? -'Ben akpli değilim, ama....' Peki 367 gerekli değildir diyen butun hukukcuların akp listelerinde en ust sıralardan aday oldugunu neden kimse simdi soylemiyor? eminim ki sizde akp li değilsiniz. bundan suphem yok.. Kraldan cok kralcılarla sarıldıgımızın herkes farkında ve herkes ne yapmaya calıstıgınızı acıkca goruyor... Eğer sizin icin oyunuzun bir degeri yoksa ve bir kac ytl karsılıgında bu ulkeyi baskalarına peskes cekecek olanlara verecekseniz, zaten size bunu acıklamaya gerek yok.. sizin de hakkınız var gidin oyunuzu destekledigniz partiye verin yada vermeyin...
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
içine kanadın mı beni dusununce? aklının ucundan gectim mi.. beni mi hayal ettin ona dokunurken yoksa bana dokunurken bundan sonra onumu hayal edeceksin? içine kanadın mı ben düşünürken? yoksa sıradan birseymiydi bu... ansızın gelip gecen ertesi sabah duş alıp sokağa cıkınca uzerinde kalmayan parmak izlerinden öpüşlerin izlern kapamak icn yaptıgın makyaj aglayan gözlerindeki yaşlarla akarken ve susarken sen brsey olmamıs gibi bundan sonra koynuna girdigin benmi olacagım? ben dokunurken sana hayal ettigin baska biri mi? içine kanadın mı beni dusunurken? yoksa kanayacak yaralara sahp değilmiydin artık? onuda öptün mü? sarıldın mı sımsıkı bir nefes gibi içine cektin mi? ve bir nefes gibi verirken yeniden arzuladın mı? almak icin içine.... kanadın mı içine? yoksa zaten hazırmıydın bu aldanmıslıgın hazzına... bir anda mı oldu yoksa uzun suredr planlanan gibimiydi? simdi unuttun mu? yoksa unutman icin zamana mı ihtiyacın var? artık susmalımıyım? vadem doldu mu? arkası imzalanıp kaşelenen bir cek gibi bir baskasına ciro edilen ama en sonunda karsılıksız cıkan br aşktı bizimkisi smdi öpüldüğünün hayaliyle gülümserken sen öpemedigim icin bu kadar canım yanıyor öpen ben olamadıgım icin adam değilim artık gereken vasıfları tasıyamadıgmın farkındayım sana dokunmak icin gereken adamlık mertebesinden uzak kurdugum hayallerin bir turlu gercek hayata uyarlanayamanı bu bir turlu seni gercek sevgilm gibi göremeyişimin bedeli sen bir yabancının kollarında uyanırken bir sabah uzagında baska bir sabahın köründe alkole basmak yüregimi... adam kölen olsun senin ben olmam... yapma dokunma kim dokunduysa sana ona git nerde unuttuysan beni orda kal...!!!!
-
Unutturmayın...!
Sayın Erdogan neden pkk konusunda hcbirsey yapmıyor? Goreve geldigi bes yıldır pkk terörüyle ilgili tek bir somut adım atmak br tarafa adeta sorunu zaman zaman kaşıyarak bir kısım cevreye umut mu dagıtmıstır? Terör bitme asamasındayken son bes yılda ne olduda haddini asarak karakol basmaya kadar ilerlemiştir? ustelik elebasısı hapiste oldugu halde? Evet ne olduda bitme safhasındaki bir terör örgütü canlandı, sınırlarını aştı hatta Türkiye Cumhuriyetine nota verme pozisyonuna geldi? Sayın erdoğanın yakın arkadasları barzani ve talabani daha neler söyleyecekler? Sayın genel Kurmay baskanı 1 ay once bugun olacak olayları soylemiş ve devletten yetki talebinde bulunmustu.. Sayın basbakan neden o zaman orduya yetki vermedi? Sayın basbakan neden bir ay sonra ordu bizden gorev istesin veririz dedi? Sayın basbakan neden hala orduya yetki vermiyor? Sayın erdogan pkk nın btirilmesini istemiyormu? Sayın erdogan neden hala sabır istiyor? barzani ve talabani sayın erdogana ve yakın cevresine zarar gelmiyecek diye garanti mi verdi? her gun Türkiyenin heryerinden şehit cenazeleri kalkarken neden sayın basbakan acılıs törenlerine katılıyor? Şehit cenazelerinde neden o ulkenin basbakanı ve hukumeti protesto ediliyor? sayın erdogan neden pkk terörü yuzunden ölenleri şehit olarak kabul etmiyor? sayın erdogan ulke acı icinde kavrulurken neden gormezden gelip secim işleriyle ugrasıyor? cumhurbaskanını tek basına atama kudretini kendinde goren biri nasıl oluyorda emrindeki bir orduya pkk temizlemeyi emretmiyor? sayın erdoganın pkkyla bir ilişkisimi var? neden bes yıldır bunlara goz yumdu? akp-pkk ittifagı daha nereye kadar devam edecek? neden kimse bu olanları görmuyor duymuyor anlamıyor? dtp partisinin uzantısı oldugu zihniyet bile bu kadar buyuk hizmet etmemişti pkkya her yıl kapatıldı onlar simdi sayın savcılar ne bekliyor? kac kelle vermemiz gerek daha? sayın basbakan ve akpnn pkk yanlısı bu tavırlarını destekliyorsanız 22 temuzda onları destekleyin... pkk szin icin teror orgutu degilse ve apoya saygı duyuyorsanız, her gun canını veren askerimiz sizin icin sıradan bir ölümse, şeht olarak kabul etmiyrosanız 22 temmuzda sandıga gidin ve akpye oy verin... bir dusunun son bes yıldır neden tek bir adım atılmadı pkk konusunda? neden tavizler verdik? simdi neden can veriyoruz? barzani ve talabani karsısında boynumuzu bukuyoruz? sayın basbakanın ne cıkarı varki sesini bile cıkarmıyor? seciminizi yapın pkk-akp ittifagını secin yada ulkenize borcunuzu ödeyin..!!!!
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
yeni sözlerim yok artık bu yanık kokusu parmaklarımdan geliyor ne bir kadın sarkısı var aklımda nede bir kadın hayali hayali olanları br bir ayıklıyorum artık tenimdeki ruj izlerini brleştrince ortaya cıkan resim hosuma gitmiyor... işte boyle biten bir sevdanın yazan ve yoneteni olmak varken sadece yazan ve sadece yonetilen bir senaryoya tabi tutulurken yuklemi olmasın diye her cumlenin sonunda tuhaf fiil cekimleri yapan ben gizli öznelerden yorgun ama gecmiş zamanlarımı hep genis zamanlara suruklemem korkumdan... yeni bir hayat suremeyecek olmaktan ve elime gecen butun fırsatları harcayıp simdi yeni bir fırsat icin elinde duası kalmayanlardan... boşuna bakıp durma telefonuna... git diye şiir yazdıgın kadın geleyim mi diye sorar mı sanıyorsun... ilk gunden beri anlayamadıgın kadın bu saatten sonra kendini yorarmı bir kez daha zaten yorgun yıllardır anlasılamamaktan... seni en son seven kadın senden sonra baska adam sevmez mi sanıyorsun?...
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
elimde baska bir bilgisayarın klavyesiyle baska bir yabancıya yazıyorum ne mla kuralları var nede duzgun bir turkce nede kulaklarımı sagır eden muzigin etkisiyle bunalır insan bir pencere acar acılır birden soguk bir sise biranın sernligiyle smdi agla aglayabildigin kadar butun sevdalar senin tekelinde tekelci yasalara karşı dağa cıkan benim butun insiyatifi senin elinde bu aşkın bu aşkın ehlileştirileyeni ben..!!!!! yeni çağların sevdasıydı bizimkisi ne kafiyesi vardı nede ölcüsü tutuyordu bir keşmekeşlik bir umursamazlık havası her yeni sabah yeniden başlama kaygısı bir hayata bir hayata virgul koyup sandıga kaldırma hisleri sandıkta sakladıgım korkularım değil bir zamanlar hayalini kurduklarımı naftalinledim kokmasın diye değil güvelere meze olmasın diye gece yarısından sonra kurulan masalarında kendi icki masama meze yapıyorum artık alkol kıvamında bir sevdaya donusuyor yasananlar ve icmeden yazamıyor insan icmeden yazında yeşil görunuyor icince siyah icimden seni cıkarınca koyu gri bir yalnızlık senden baska kimi soksam bu hayata buzluktan yeni cıkarılmıs donmus gıdalar gibi madalyası varmıydı bu savasın yoksa varolan madalyalara hep uzaktanmı baktık biz once cesur olup üstlenmek mi gerekiyordu sorumlulugu yoksa sorumluluk gelip bizi bulunca eyvallah demek yetmiyormuydu? her zaman gönüllümü olmalıydık yoksa gönlümüz bizden izinsiz kapılınca birine bu hafifletici sebep olarak gorulebilrmiydi sevda yalanında madalyası varmıydı bu sevdanın yoksa bu sevdalıgın iki yanından birinde olmak yetiyormuydu denklemi kurmaya bilinmeyenleri bulmak icin icin durmadan iki tarafı aynı sozlerle carpıp böluyorduk ama bir taraf uymuyordu bilinenlere belki de bu yuzden cözülemiyorduk cözülmek istedikce baglanıyor kurtulmak istedikce dibe batıyorduk nefes almak istedikce sancıması gbi göğsünün ve sancı arttıkca daha cok nefes almak istemesi bedeninin senden uzak kaldıkca tutulmak sana yanında kaldıkca uzaklasmak siz bir turlu bizim ehlileştiremediklerimizdenmisiniz? bir turlu itaat edip bu kanun maddelerine uyumsayamayanlardan mı.... bir turlu kurtulamayıp bu boşluktan icindeki boslugu doldurmak icin kendini bosluklara bırakanlardan mı?
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
git bogazımda yutkunamadıgımla bırak beni cıkarken kapıyı acık bırak ben bir sure sonra bırakıp gidicem kendimi... git sustuklarımız ve konustuklarımızın birbiriyle olan cıkarlarından arta kalanları al iç çekişlerimi bırak birde bakısmalarımızı cıkarken umutlarımı al ve uzaklas benden ben ve ben eksenli bir dunyanın butun kokuşmus bencilliğinden... git ne yalnızlıktan atılan kısa mesajlar nede oraya buraya yazılan kısa dortlukler aranan yanlıs numaralardaki insan sesini böyle severmiş insan en sevdiği surekli yeni susmalar yaratıp bir turlu dinlemeyi öğrenemedigi icin... git kırılıyorken sözlerime ve ben seni kırmamak icin daha sıkı sarılmak ister gibi düşürmesin diye avuclarının arasında sıkar gibi billur bir güzelliği parcaların tenime batması ve kanaması içimdeki boslugun ne canımın yanması bu gözlerimden süzülen ne caresizliğimin öfkeye dönüşmesi belki de zararlarını onceden tahmin edemedigim bir yıkımın artcı sarsıntılarıdır enkaza dönmek umrumda deil... gözlerimden süzülen billur güzelliğiyle bir sevdanın sakınmak isterken kendi elimle kanatılmasıdır.... git yarımı bana bırak yaramı açık kan kaybından ölmeliyim bir an önce kanamıyorsam ardından bu en buyuk ayıp tüm tıbbı mudahalelere ragmen yasatılamayan bir sevdaydı bizimkisi br soguk makinaya bagımlı yapılan butun nakilleri rededen... şimdi git üzerimi ört ısıkları kapat ve fişini çek bu makinanın cıkarken....
-
Unutturmayın...!
Sayın Genel Kurmay başkanımız 12 Nisanda bir basın acıklaması yapmıstı. Sanırım herkes ne söyledigni duydu ve anladı. peki neden kimse sayın basbakana Genel Kurmay BAşkanımızın söyledigni anlayacagı dilden acıklamadı? Sayın Genel Kurmay Başkanımız aynen şöyle acıklamalarda bulunmustu 12 Nisanda: Pkk terör örgütünün ortadan kaldırılması icin sınır ötesi operasyon gerekli ve şarttır. Silahlı Kuvvetler olarak bizim sınır ötesi operasyon yapabilmemiz icin siyasi iradenin karar alması gerekmektedir..!!!! Sayın Genel Kurmay Başkanının karar alması gereken siyasi irade kimdir yada nedir? Siyasi irade derken neyi kastediyor? Amerika yada avrupa birligi ulkelerinimi? Yoksa barzani ve talabaninin karar vermesinimi bekliyor? Cunku dkkat edin Genel Kurmay Başkanımızın bu acıklamasından sonra once amerika sınır ötesine izin vermeyiz dedi, sonra ab ulkeleri acıklamalar yaptı iyi bakmayız gibisinde, barzani ve talabani ise ne dedi hatırlıyormusunuz? -Bizde Diyarbakır'ı karıstırırız..!!!! Sayın Genel Kurmay Baskanı siyasi irade kararı gerekir derken bunlarımı kastetti? Kusuruma bakmayın ben cahil ve sıradan bir vatandas olarak bir acıklamadan sonra verlen tepkilere bakarak boyle dusunurum. Cunku bu ulkenin siyasi iradesinin kontrolu bunların elinde olmalıki once bunlar ortaya atladı... Peki Tbmm catısı altındaki vekillerimiz ne işe yarar? Onları bizim siyasilerimiz bu ulkenin gelecegi hakkında kararlar alması gerekenler değil mi? peki neden bir acıklama yapmazlar daha beteri baskalarının kendi yerlerine acıklama yapmasını izlerler gostermelik nota verirler.. Vermişken 400 tane daha nota verseydiler bir işe yarıycak sanırım o zaman... birde komik bir acıklama geldi basbakandan... -Asker bizden karar almamızı isterse bizde alırız..!!! Kusura bakmayın sayın basbakanım ben cahil ve aptalım sıradan bir vatandasım ama biraz komik olmuyormusunuz? Sayın Genel Kurmay başkanı daha ne yapsın? Cunku biraz sert acıklama yapınca anti demokratik diyorsunuz, biraz ustunuze gelince hemen ab ve abdye sikayet ediyorsunuz, normal acıklamalarını kaale almıyorsunuz, kusura bakmayın ama dalgamı geciyorsununz? Cok degerli danısmanlarınız size 12 nisan'da yapılan bu acıklamayı acıklamadılar mı? Anlayamıyormusunuz? Anlayacagınız sekilde size bunu izah edebilecek ne gerekyor? Ankarada yada diger sehirlerimizde bombaların patlaması mı? yada kac kelle gerekiyor ona gore anlatalım bizde size... Sayın Genel Kurmay Başkanlığının son acıklamasında avrupa birligi ulkelerinin pkk ya verdigi desteği anlatıyor ve onlarında terörist sayıldıgını söyluyor. peki akpnin en buyuk destekcilerinden birisi kim? -AB ulkeleri Sayın Genel Kurmay Başkanı patlayıcıların ve silahların marketlerde satılmadıgnı soyluyor (Sanırım bunu basbakan anlasın diye boyle acıklamıs)yakalanan itirafcılar silahların nerden temin edildigni aıklıyorlar, zaten silahların nerden geldigin artık herkes biliyor. peki akp nin hukumette kalmasını, yeniden tek basına iktidar olmasını isteyenler kimler? - Amerka Birleşik Devletleri Sayın Genel Kurmay başkanı Pkk terörünün bitirilmesi icin Kuzey ıraka girilmesinin sart oldugunu ordaki kampların yok edlmesi gerektigini söyluyor. Kuzey Irakta pkk yardım ve yataklık eden onu bizzat askeri gibi kulllanlar kimler? Kuzey ıraka girmeyin bizde sizin icinizi karıstırırız diye tehdit eden kim?... Sayın Erdoğanın canını bugunlerde fazla sıkmayalım ona destek cıkalım diyen kim? - barzani ve talabani... Sayın Genel Kurmay Başkanlıgı sizden taleplerde yada uyarılarda bulundugunda Genel Kurmay başkanlıgı benim memurumdur Genel Kurmay başkanlıgı bana bağlı bir birimdir..!!! diyorsunuz ya.. neden simdi cıkıp asker isterse karar alırız diyorsunuz.... Emrinizdeki memura sizin emir vermeniz gerekmiyor mu? yoksa şinize gelmedigi icinmi simdi boyle kıvırıyorsunuz.... Neyse kusura bakmayın ben sıradan cahil ve aptal bir vatandasınız olarak bunlara aklım ermiyor. Siz iyisini bilirsiniz... 22 temmuzda da ben iyisini ögreticem size merak etmeyin...
-
Unutturmayın...!
Büyükanıt'tan sert açıklamalar İSTANBUL (ANKA)- Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türkiye'nin dost ve müttefik bildiği ülkelerin dolaylı ya da doğrudan teröre destek verdiğini söyledi. Orgeneral Büyükanıt, PKK'nın yayın organı Roj Tv'nin müttefik bir ülkeden yayın yaptığını hatırlatan Büyükanıt, çeşitli mayınlar ve diğer patlayıcıların da “süpermarketten” alınmadığına işaret etti. Orgeneral Büyükanıt, PKK'yı da “faşist bir terör örgütü” olarak tanımladı. Orgeneral Büyükanıt, Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi (SAREM) tarafından Harp Akademileri Komutanlığı'nda başlayan “Güvenliğin Yeni Boyutları ve Uluslararası Örgütler” konulu sempozyumun açılışında konuştu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, konuşmasının büyük bir bölümünü küresel teröre ayırdı. Türkiye'nin müttefiki olan ülkelerin terörü doğrudan ve dolaylı olarak destek verdiğini ifade eden Orgeneral Büyükanıt, bu konudan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Orgeneral Büyükanıt, terörle en etkin mücadelenin Birleşmiş Milletler düzeyinde yapılabileceğinin altını çizerken, silahlanma problemlerine de dikkat çekti. Orgeneral Büyükanıt, Türkiye'nin komşularının güvenliğini kendi güvenliği için önemsediğine işaret etti. Teröriste yardım edenlerin de terörist olduğunu söyleyen Orgeneral Büyükanıt, “Teröriste mali yardım yapan da teröristtir" diye konuştu. “BOMBALAR SÜPERMARKETTEN ALINMIYOR” Güvenliği tehdit eden unsurların başında terörün geldiğini vurgulayan Orgeneral Büyükanıt, “Bazı müttefiklerimize bakıyorum sadece aşırı dinci grupları terörist olarak görmekteler. Oysa etnik milliyetçi terör de tehdit. PKK da faşist bir terör örgütüdür” diye konuştu. Türkiye'nin müttefiki bazı ülkelerin teröre destek verdiğini ifade eden Orgeneral Büyükanıt, PKK'nın yayın organı Roj Tv'nin yayınını örnek gösterdi. Orgeneral Büyükanıt, koparan isimli mayınlardan diğer patlayıcılara kadar kullanılan patlayıcıların “süpermarketten” alınmadığına dikkat çekerek, terörün dış bağlantılarına işaret etti. Terörizmi bazı ülkelerin dış politika malzemesi olarak kullandığına vurgu yapan Orgeneral Büyükanıt, Türkiye'ye insan hakları dersi veren ülkelerine teröre destek verdiğini belirtti. KARANLIK SAVAŞLAR Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, günümüz tehditleriyle mücadelede klasik yapılanma ve anlayışların geçerliliğini tamamen yitirdiğini söyledi. Orgeneral Büyükanıt, "Anlaşıldığına göre yeni dönemde savaşan aktörler de değişti. Gelinen bu noktada acaba diyorum, soğuk savaş yerini karanlık savaşlara mı bıraktı?" dedi. Orgeneral Büyükanıt, değişim sürecini zamanında algılayamayan toplumların, değişim sürecinin sonucunu seyretmekle yetineceğini söylerken, ülkelerin tehdit algılamalarının büyük önem taşıdığını, soğuk savaş döneminde sade olan tehdit algılamalarının günümüzde çok değiştiğinin altını çizdi. Orgeneral Yaşar Büyükanıt, soğuk savaş döneminin sona ermesine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "40 yılı aşkın bir süredir devam eden soğuk savaş döneminin sona ermesiyle birlikte, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sözünü doğrularcasına her alanda önüne geçilmez bir şekilde esmeye başlayan değişim fırtınası, alışık olduğumuz, benimsediğimiz, politik, ekonomik ve güvenlik stratejilerini dayandırdığımız parametrelerin çoğunu sarsmaya hatta ortadan kaldırmaya yönelmiş durumdadır. Eski alışkanlıklarımız ve algılamalarımız, güvenlik bağlamındaki değişimlerin paradigma kaymaları olduğu gibi yavaş ve küçük aralıklarla ortayla çıktığı yönündeydi." Orgeneral Büyükanıt, tehditlerin devletten devlete olmaktan çıkarak asimetrik ve çok boyutlu hale geldiğine işaret ederek karanlık savaşlar döneminin başladığını söyledi. Orgeneral Büyükanıt, karanlık savaşların, “ekonomik manipülasyonlar, rejimleri yeniden tanımlamalar, renkli başkaldırılara destek, ülkelerin isimleri başına ekler getirmeler” yöntemleriyle yapıldığı ifade etti. 11 EYLÜL SALDIRILARI GÜVENLİK ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRDİ Orgeneral Büyükanıt, 11 Eylül 2001'e ikiz kulelere yönelik saldırılar ile yeni bir dönem başladığını ve güvenlik anlayışının tümüyle değiştiğini ifade etti. Orgeneral Büyükanıt, özellikle 1990'lı yıllarla birlikte, bilgi ve iletişim teknolojisinin hızla yaygınlaşmasıyla dünyada mal, hizmet, sermaye ve fikir hareketlerinin serbest ve hızlı dolaşımı çerçevesinde, ülkelerin başta ekonomik, güvenlik ve kültür olmak üzere, çeşitli alanlarda birbirlerine daha bağımlı hale gelmeleri sonucunda bütün ülkelerin küresel sorunlar karşısında ortak değer yaklaşım ve tavırlar benimsenmeye zorlandığının altını çizdi. Orgeneral Büyükanıt, "Uluslararası güvenlik ortamı son derece değişken ve öngörüleri zorlaştıran bir hal almıştır. İşte bu değişim sürecini doğru algılayabilen toplumlar, algılamayan veya yanlış algılayan toplumlar, kendi geleceklerini olumlu veya olumsuz etkileyeceklerdir. Değişim sürecini zamanında algılayamayan toplumlar maalesef değişim sürecinin sonucunu seyretmekle yetineceklerdir" diye konuştu. TEHDİT TEK BOYUTLU OLMAKTAN ÇIKTI Güvenlik algılamalarında meydana gelen değişimin en önemli sebeplerinden birisinin, tehdidin tek boyutlu, devletten devlete olma klasik konumundan çıkarak asimetrik ve çok boyutlu bir konuma ulaşması olduğunun altını çizen Orgeneral Büyükanıt, “Bu durum, günümüz tehditleriyle mücadelede klasik yapılanma ve anlayışların geçerliliğini tamamen yitirdiğine de işaret etmektedir. Genel tanı olarak bir güvenlik olgusundan bahsedebilmek için, tehdidin ve tehdide yönelik algılamaların ve tahlillerin doğru olarak tanımlanması önem kazanmaktadır” diye konuştu. Orgeneral Büyükanıt şöyle konuştu: “Nedir tehdit? Alışık olduğumuz tanımıyla bir ülke ordusunun başka bir ülkeyi işgal etme olasılığı mıdır, yoksa bunu bugünün doğrularıyla yeniden tanımlamaya mı ihtiyaç vardır? 2003 yılında meydana gelen 14 savaş içinde küresel boyutta çatışan iki tarafın da devlet olduğu tek bir savaş meydana gelmiştir, o da Irak-Amerika Birleşik Devletleri savaşıdır. Bu durumdan anlaşıldığına göre, yeni dönemde savaşan aktörler de değişti. Gelinen bu noktada acaba diyorum, soğuk savaş yerini karanlık savaşlara mı bıraktı? Karanlık savaş kavramı içine o kadar çok aktör ve etken yerleştirilebilir ki, bu aktör ve etkenlerin incelenmesi doğaldır ki benim yaptığım bu açış konuşmasının sınırlarını aşar. Umarım ki bu konu sempozyum sırasında tartışılabilir." GÜVENLİK ÇOK BOYUTLU BİR KAVRAM Güvenliğin çok boyutlu bir kavram olduğuna işaret eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, şöyle devam etti: "Bugün artık güvenliği, içinde sadece askeri değil, siyasi, hukuki, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik etmenlerin olduğu bir çerçevede tanımlamak gerekmektedir. Bunun yanında risk ve tehditlerin kaynağının, zamanının ve şeklinin önceden tayin edilmesinin soğuk savaş döneminin aksine imkansız bir hale geldiği yeni güvenlik ortamında mücadele alanı da bütün dünya olarak ortaya çıktı. Çünkü tehdidin ne şekilde ve ne zaman karşımıza çıkacağı belli değil. Tehdit, ülkelerin gücü ve kabiliyetleri karşısında çok cılız gibi görünse de, sahip olduğu imkanlarıyla istediği yer, zaman ve şekilde, istediği etkiyi yaratabilecek asimetrik güce sahiptir. Bugün bunları Afganistan'da, Irak'ta birçok yerde yaşıyoruz. Bu nedenle küresel mücadele ve işbirliğinin yürütülmesi de zorlaşmıştır. Vurgulanması gereken önemli husus, ülkelerin güvenlik bağlamında çifte standart uygulamamasının bir ön şart olması gerekmektedir."
-
İcraatın İçinden...
Sayın basbakan Anayasa Mahkemesinin aldıgı karar için akla uygun bir karar değil, bu burda kalmaz cok konusulacak diye konusmaya devam ediyor. Bir yıl kadar once vakit gazeteside Danıştay mahkemesinin aldıgı turban kararı icin buna benzer yayınlar yapmıstı hatırlayan varmı merak ediyorum? Danıstay mahkemesinin hakimlerinin basına ne geldi hatırlayan varmı? cumhuriyet bassavcılıgı apoya sayın dedigi icin sayın basbakan hakkında takipsizlik kararı aldı. gerekcesi ise sayın dedigi tarihte apo hukum giymemiş ve o tarihten bugune 5 yıllık zaman asımı suresi dolmus. yani işledigi sucun uzerinden bes yıl gecti diye sayın basbakanın sucu gormezden gelindi. peki hic dusundunuzmu? pkk terörü yuzunden babasını, kardesini, oglunu, kocasını kaybedenlerin acısı bes yıl gecince diniyormu? yada dusunun kolunuz bacagınız kopuyor sakat kalıyorsunuz, yarım br hayat mahkumsunuz... bu kaybınızdan bes yıl sonra kaybınız yerine geliyormu? ama işlenen sucların uzerinden bes yıl gecince suc olmaktan cıkıyor... yani gidin adam öldürün can yakın bu ulkeye hanet edin ama bes yıl kacarsanız gelin sizi basbakan yapalım diyorlar...!!!! merak ediyorum apoyu ne zaman salıcaklar ve ne zaman milletvekili secip tepemize dikecekler? merak ediyorum bu ulkeye ihanet ne zamandır mukafatlandırılıyor? sayın basbakan Anayasa mahkemesinin aldıgı karardan o kadar rahatsız olmuski her fırsata mahkemeyi hedef gosteren acıklamalar yapıyor... Cumhuriyet Bassavcılıgı ise basbakana arka cıkan br karar alıp onu temize cıkarıyor. Sayın basbakan bu ulkenin mahkemelerine guvenmiyorsa tararfsız oldugunu soyluyorsa demekki cumhuriyet bassavcılıgıda bizzat basbakanın tarafındadır, sayın padisahımız pardon basbakanımız anayasa mahkemesni kontrol edemedigi icnmi bu kadar snirlidir? bu mudur demokrasi? sayın basbakanın işine gelen hosuna giden hersey demokrasini parcası ama hosuna gitmeyen hersey anti demokratik, aptalca, gerzekce ve gereksiz..ve mutlaka biriler bunun hesabını sorar...!!! sayın basbakan demokrasiyi tekeline almıs, nede olsa arkasında ab, abd, barzani talabani ve pkk var... sırtım yere gelmez diyor sanırım.... 22 temmuzda bunları gozonune alın ve ona gore oy verin... apoya saygı duyanlardanmısınız? yoksa 5 yıl değil 50 yıl gecse bu ulkeye ihanet edenleri unutmayanlardanmı?
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
bana verdigin rolu oynamayı kabul etmedigim icinmi kızgınsın bana tanrım yoksa ne kadar aciz oldugumu yuzume vurmaktan zevk mi alıyorsun kabul ediyorum sana karsı bu oyunu kaybettim.. kazandın işte... tebrikler tanrım... umarım tadını cıkarırsın bu zaferin... aldatılmayı meziyet sanan insanların arasından geciyorum uzerimde sorumluluk alma korkusu sevgilisinin acıdıgı icin sevdigi bir zavallıyım ben terkedilmekten korktugu icin boynunu buken terketmedigi icin sevgilisi tarafından asagılanan sevgililerin sen sereflisi bundan sonrası bir kölenin sahibine olan baglılıgı gibi öl desen ölürüm artık istedigin senin bedenin.... sevdanın kanadı yok artık ucup gtme dusuncesini ipotek altına verdi bankanın brine secerken bizzat kendiydei ve altına attıgı imzaların anlasmasını son kelimesine kadar okumustu işte simdi gtmeye hazır sevgili kalsın diye dizlerinin uzerine cokup yalvaran zavallı benim yanımda kalıp icimi ferahlatan senin ellerin salya sümük gitme diyen aglayan ben acıyıp lutfedip bagrına basan senin merhametin... dudaklarım kilitli yazdıklarım bastırdıgım isyanlardan kurtulan esrarkeslerin cıglıkları ustunu ortemiyorum cesetlerimin kanı elime bulasmıs faili mechuller kanı hangi kanla yıkarsam cıkar lekesi ruhumdaki acizliği hangi kahramanlık ortbas eder ve hangi aşk temize cıkarır vicdanımın verdigi cezaları hukumsuz sayıp gitmeye hazır bir sevgiliydin sen benim yalvarmamı bekleyip kendine gucunu ispat eden sana yalvaran benim yıllardır ezikligim simdi duymak istiyorsun ya sen istiyorum simdi gormek istiyorsun ya sen özluyorum simdi rahat uyuyacaksın ya sözlerimi yarıda kesiyorum simdi üstleniyorum ya dokundugun eşyaların uzerndeki izlerini siliyorum dokundugum tenimdeki derimi yüzüyor aklımı kacırıyorum icinde sen oldugun anları hatırlayıp...
-
İcraatın İçinden...
budur sınırların cizildigi yer bir masanın etrafında toplanmıs temsilciler bir ulusun kaderini cizer ve geleceğini kendi geleceğine peşkeş ceker... bu masada piyon olmakta var vezr olmakta... ya en önündesin sahnenin yada kenarında bir figuran vaat edilenlerle eğlenirken gozden kacırılan hamleyi yapan olmak... ne piyon olmak önemli bu projede nede vezir önemli olan pojenin tasarımında yer almak bugun bizim alkış tuttuğumuz bir piyon olarak serefimizle kaybetmek... akıtılan kanların deger yitirdigi dönemdeyiz borsadaki senetlerin hızla deger kazandıgı kıbrısta verilen tavizlerin imtiyaz olarak geri dönmesni beklerken sözde ermeni soykırmı icin etek öptüğümüz zamanlarda hani borsa batınca ac kalırmısız yalanmış... hani ses cıkarırsak ab bizi almazmış yalanmısss... alınmak istedigimiz boyle bir birlik değil bizm varolak istedigimiz boyle br brlğin ötesinde anlayamıyorlar yalanmıs işlerine gelmiyor sadece... hani onlar herseye ilac ya yalanmıs hani onlar dokunulmazlıgı kaldırıcaktı ya yalanmıs hani onlar türban sorununu cozecekti ya inandınız mı? hani onlar ab ye uye olucaktı ab en cok onları destekliyor neden uye olmadılar? hani onlar ekonomiyi duzelttiler ya neden yabancılar ürkmesin diye korkuyoruz hani onlar müslüman ya bugune kadar biz neydik?
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
kibrit cöplerini birleştirince bir ev oluyor bu resim cöpleri tutusturunca dumanına karısıyor hayaller el işi derslerinin insan verdigi en önemli özellik buydu sanırım elinden geleni yapabilrsin parmagının ucuyla bu gelen silip atabilrsin... buyusune kapılırsın bu hayatın yada bu hayatın buyusuyle kaptırırsın kendini biçilen rollerin şehvetine ne bir sabah var artık nede ertesi gun radyo bultenlerinde adı gecen bir tiyatro sahnesi bahsedilen üstü kalsın dedirtecek cinsten bir öğle yemegi 3. sınıf lokantada uc cesit yemek 2 lira dediği icin gidilenlerden belkide yemek icin deil sırf doymak icin... ne diyordum ben? ne diyorum yada ne de demek istemiyorum artık dediklerimden yoruldum susmak icin yazıyorum yazdıklarımın ötesinde susuzlugum bir kadın özlemi cözemedigim bir Özlem vazgecemedigim alısılagelmişin dısında bir aksam uzeri bir kadının suya değerken ayakları ne şair şairdir artık nede kadın şairin anlatmaya calıstıgı buz gibi bir sevdanın tarif edilemediği icin yok sayıldıgı aleyhinde delil olmadıgı icin suclu sayılan bir kominist gibi sanki aleyhinde delil olsa asılmayacak gibi sanki asılınca aleyhindeki deliller lehine gececek gibi sanki kafasını koparınca bedeninden kafasının icindekiler değişecekmiş gibi bir kadının suya değerken ayakları istanbulum aksam olur yorulmus işten eve dönerken her dönüşten usanmış cicek pasajında sabahlamak ister bir sure icer yine sevgilisini özler ve sularına degen ayakları unutup Özlem'ine yazar ne bırakıp gider boğazlarını nede kaldıgı yerde yazgısına eyvallah deyip mutlu bir hayat sürer...
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
karanlıgın icindeki silüetler gibydik zaman gectikce karanlıga karısan sanki yalanmısız gbi... tusları basmayan bir klavyeden edilen aşk yeminlerindendi bizimkisi hep bazı harfler basmayan bazen duzeltmek icin uzerinden gecilen ama hicbirzaman ilkindeki gibi güzel kalmayan... damarlarımda dolaşan senin hayallerin sensiz bir cumleyi bitiremeyen bir edebiyat ogrencisinin tez hazırlaması gibi tez konusu otobiyografisi... ne öznesindeydi bu hikayenin neden yuklemden sonra konulacak bir noktası vardı aralara serpiştirilmiş edatlar kadar hakimdi konuya ve aslında kendisini cıkarınca konudan anlamı değişmiyordu anlattıklarının... eski numaralar satan bir gsm operatorunden alınan bir numara gibiydim eski sahibinin sonundan habersiz ve bir sonun ne cok insanın hayatında actıgı parantezlerden uzak... gecenin bir yarısı atılan mesajın buyusune kapılıp cevap vermek cevaplayan kadının gozyasları icinde konusma cabası ne cennetten arıyordum ben nede cennete konu edilmiş br kahramandım.. satın aldıgım numaranın eski sahibinin anılarına dahil edilmiştim sadece ölen bir sevgilinin sevgisine sevgilisine bagımlı bir kadının cagrısına... eski numaraları satıyordu gsm operatorleri artık eski numaraların kime ait olduguna bakmadan bir sevdanın yıllar sonra aşkına mesaj atacagını hesaba katmadan... butun bunlar bir kurgumuydu yoksa yasarken mi kuruyorduk olanları tanrının ne kadar parmagı vardı bu işte? yoksa elinin değmedgi yer olmadıgı icinmi simdi bu kadar isyankardı insan kime karsı savasıyorduk zafer varsa eger kime ait olacaktı ayak seslerini duyarken ölümün hangi sesler gözardı edilebilrdi? hangi mabedin duası daha cok kabul olurdu ve tanrı tanrıysa eger neden kendini baska dinlere paylastırırdı? basit sonları yok artık sevda masallarının ya teknoloji burnunu sokuyor yada filozoflar sınırında yasananların aklın basit mantıgın düz oldugu cagların özlemi bu seni seviyorumların seni seviyorum anlamına gelmesi... basit sonları yok artık sevdaların usta bir yönetmen kurgusu istiyoruz yakısıklı yada guzel artistlerin basrolunde oldugu ve hepte dogaya aykırı olayların yasandıgı bir gun durup dururken sevglinin elini tutmak icin dogal afetler bekliyoruz yada afetlerin en dogal olmayanını canlı bombalar gibi... sevgilinn elini tutmak icin hep bir isaret bekliyoruz br sarkı bir film karesi bir kartpostal sanki o an icinden geldigi icin eline dokunsan dokunan sen olmayacakmıssın gibi sanki biri itekleyince dokunan sen olacakmıssın gibi...
-
İcraatın İçinden...
Ankara'da patlayan bomba icin ne kadarlık bir acıklama yaptı sayın basbakan? onun ne kadar umrunda pkk terörü yuzunden ölen insanlarımız? talabaniyle bu konuyu gorustumu acaba? yada barzaniyle? bu bombalar patlamaya devam edicekmi bizede acıklasa ya sayın basbakan... onlarla arası iyi oldugunu herkes biliyor.... kac kelle daha verecegiz?
-
İcraatın İçinden...
Sayın basbakan secim calısmalarına hız vermiş gorunuyor.. Once Toki acılıslarındaki kalabalıklara, sonra tusiad ve tmsf'nin el koydugu ATV kanalındaki konusması ulusa sesleniş konusması gbiydi hani trt kanallarında yayınlanan... toki acılıslarından aklımda kalan bir soruya hala cevap bulamadım. O kalabalıklar icinde neden hic kadınlar yoktu? sanırım bunun cevabını bulamıycam... Belki de kadınların daha önemli işleri vardı kimbilir... Tüsiad konusması ise oldukca ilgi cekiciydi. merak ediyorum sayın basbakanın basın danısmanları vekillige adaymı oldular? baskan kendi konusmasını kendisimi hazırlıyor...? Yine her zaman oldugu gibi iş adamlarını tehdit etti.. aylardır halkını tehdit ettigi gibi... -Bize karsı cıkmayın sonucları sizin icin agır olur..!!!! Neden cıkıp acıkca demiyor bana karsı gelmeyin hepiniz ac kalırsınız diye.. yada bu sonucları acıkca soylese ya hepimiz bilsek.. Sadece katlanırsınız diyor? Sayın basbakan neye katlanıcaz bir acıklayın? Hangi ulkenin lideri halkını ve muhalif sesleri aclıkla tehdit eder? ve hangi halk kalkıp istikrarırının yabancı sermayeye baglı olmasını alkıslar? Yani elin adamı canı sıkılıp alıp giderse parasını bu ulke batar mı? sayın basbakan bununla tehdit ediyor butun ulkeyi... Aynı sekilde sayın basbakan en cok bununla övünüyor... yabancı sermaye geldi... Yabancılara teslim olduk butun gucumuzu onlara verdik diye bayram yapıyoruz.. en kucuk itirazda sakın haa!!! diyerek korkuyoruz... Bu mudur ulkeyi ileri goturmek? işin ilgnc yanı bunu acık acık kendi ifade ediyor kimsede nie boyle demiyor... Sonra tmsf'in el koydugu atv kanalına cıkıp konusuyor. merak ediyorum tmsf ne zamandır akp'nin propagandasına arac olarak kullanılıyor? Ya devlet kanalları bir siyasi partini reklamı cin kullanılabilrmi? demokras boyle birseymi, iktidardaki parti devletin yan halkın butun gucunu kendi menfaati icin kullanabilir? Toki acılıslarında toplanan kalabalıkları getrmesi icin kralanan binlerce otobusun parasını kim verdi? Ya dagtılan bayrakların parası? Ya o acılısların masrafları kim tarafından karsılandı? Sayın basbakan ciftcilere mujde verdi.. gittigi her ile mujdeyle gidiyor neden? 5 yıldır verlmeyen mujdeler neden secme 2 ay kala dagıtılıyor? Bumudur demokrasi? Halktan topladıgnız vergiyle halkın belli kısımlarına gostermelik kıyaklar yapmak... Asıl iş o halkta aslında... 5 yıldır aclıkla terbiye edildiklerini unutup, kış guneslerine kanıp yine bu iktidarı sectikleri takdirde butun hepsini hakediyorlar demektir. Allah daha beter etsin o zaman bu halkı.... Bunu 22 temmuz da hepimiz gorecegiz... Ve sayın basbakan her zaman oldugu gibi canını sıkanları hedef gostermeye devam ediyor. 'Yargı yargıya bırakılmamalıdır' O yargı hosunuza giden kararlar verrken bu ulkenn yargıcı var savcısı var adaleti var diyen kimdi? Yoksa eski deftermi oldu artık o sozler? Yargıtay bassavcları yada hakimlerinn basına Allah göstermesin kötü birsey gelirse bunun sorumlusu kim olucak? Avrupa insan hakları mahkmesinin kararını da begenmeynce cıkıp onlar nerden bilecek ulemaya soralım demişti.... Aynı mahkemenn aldıgı bazı kararlar cin oyle demiyordu ama... Birde durup durup Cumhurbaskanımıza söylemleri oldukca enteresan... Biz yasaları gonderiyoruz ama bekletiyor. Halkımızın iyiligni istemiyor dedi... Sayın basbakan madem o yasalar o kadar önemliydi 5 yıldır neden cıkartmadınız? Nasıl yasadırki bunlar bugun halk icin iyi oluyor... Sizce de biraz tuhaf değilmi bu acıklama? Tmsf ni el koydugu medya kurulusu o gunden beri yayın poltiasını tamamen değiştirdi. Aynı zamanda son bir kac aydır baska bir buyuk medya srketi hukumeti desteklemek adına olagan ustu caba sarfetmeye basladı. Ve o bu mdya sirketinin ortak oldugu baska bir sirketn devlete olan milyarlarca dolar vergi borcu slindi... Sayın basbakan kimin kime borcunu siliyorsunuz? KArsılıgında ne alıyorsunuz? Ulkenin bundan menfaati nedir? Alınmayan milyarlarca dolar vergi kimin cebinden cıkacak? Bu alınmayan verg karsılıgında size yapılan şakşakcılık işinize yarayacak mı? 22 temmuzda bunun sonuclarını gorecegiz.. Benim dusuncem eger cok buyuk bir hilebazlık (4 milyon mukerrer oy gibii) olmassa akp barajı aşamıyacak... Gorecegiz... Bir yanda ab, abd, barzani ve talabaninin destegini alan akp ve diger yanda syasi partilermiz. halkımız bu ikisi arasında secim yapacak....
-
Unutturmayın...!
Tayip Erdoğan : -Elhamdulillah şeriatciyiz. (21.11.1994 Milliyet) -Yılbaşına karşıyım. (19.12.1994 Sabah) -Ben tekkeye değil dergaha gittim. (22.1.1997 Gözcü) -Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok. (12.5.1994 Hürriyet) -10 Kasım'da yaygara kopartıldı. (14.11.1994 Hürriyet) -İçki yasaklansın. (1.5.1996 Hürriyet) -İstanbul'u Medine yapacağız. (Akis) -Bütün okullar İmam Hatip yapılacak. (17.9.1994 Cumhuriyet) -Ben İstanbul'un imamıyım. (8.1.1995 Hürriyet) -Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür. (6.3.1996 Hürriyet) -Milli Piyango zulümdür. (29.9.1994 Hurriyet) -Taksim'deki caminin temelini inşallah atacağız. (1.7.1994) -Cumhurbaşkanı'nın imam hatipli olacağı günler yakındır. (5.2.1996 Akit) -Sarık operasyonu çok komik. (15.5.1995 Sabah) -Yeşil(kaldırım rengi)medeniyettir. (25.6.1994 Hurriyet) -Ben Meclis'in dua ile açılmasından yanayım. (8.1.1996 Milliyet) -İmamlar da nikah kıysın. (9.5.1995 Milliyet) Sayın basbakan durust adam sanırım. Bunların hicbirni inkar etmiyor. tek acıklaması eski defterler bunlar acmaya gerek yok diyor. yan değiştiğinimi ima ediyor? Sayın basbakana sormak isterdim. Bundan bes yıl once soyledikleri icin eski defterler diyor, hükmü yoktur diyor... peki bes yıl sonra bugun soyledklerinin hukmu kalmayıpta yine eskiye donerse ne olucak? Oy verirken kime verdiğinize dikkat edin. Bir yanda arkasına ab. abd. barzani ve talabaniyi almıs akp, yukarda eski demeclerini verdigim basbakan Erdogan, diger yanda siyasi partilerimiz. Unutmayın. Siz sizi yonetmesi icin parti sececeksiniz, ama bazılarının derdi sizi yonetmek guvenliginizi saglamak, sizi iyi bir hayat vermek değil, sizden aldıgı oyla rejimi değiştirmek... 22 Temmuzda bunu sececeksiniz... ya rejimin değişmesi icin ab-abd-barzani-talabani-akp ittifagina oy vereceksiniz yada szi yonetmesi icin diger siyasi partilerimizden birine... Gidin oyunuzu kullanın.. Oyunuz sizn namusunuzdur. Namusunuzu koruyun satmayın..!!!!
-
Yeni İnternet Yasası Yürürlüğe Girdi
en masum karikaturlere ve eleştirilere ble tahammul edemeyen sayin basbakan servetine servet katıp her turlu catlak ses kolayca kısabilecek... merak ediyorum bu yasa cıktıktan sonra ceza alanlar neden ceza aldıkları acıklanacakmı? kac tane Atatürk yada Türkiye cumhuriyet degerlerine saldırıda bulunmak cezalandırılacak ve kac tane Tayyip erdoğan eleştrisi ceza alıcak.... nede olsa gider ayak işlerine yarayacak her yasayı cıkartıyorlar... bundanda menfaatleri olsa gerek... 5 yıldır kendi işlerine gelen her yasayı cıkardılar.. simdi kalkıp bunlar halk icin deip yeni yasalar cıkartıyorlar.. adama sormazlarmı bes yıldır aklınız nerdeyd simdimi aklınız basınıza geldi...
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
ugruna ölebilecegimiz amaclarımız olmadı bizim ama beynelmilel amaclar uguruna ölenebileceginide ögrendik cok şükür belkide burdan gelirdi sakinliğimiz tufan dindikten sonra havadaki her toz parcasının yere inecegini bilmek gibi.. uzun suredir konusamıyoruz ne ben acabiliyorum ağzımı nede sen duymak icin yaklasıyorsun bana ben bir düğüm daha ekliyorum bogazımda dizilenlere hayat bira aroması tadında akıp gidiyor bogazımızdan bir de sabahları uyandıran başagrıları olmasa... sustugum zamanlar konustugum zamanların yuzde kacına tekabul ediyor emin deilim ama susarak soylediklerimi ben bile tasvip etmiyorum artık kotasını zamanından once dolduran internet kullanıcısı gibiyim simdi hangi sayfayı acmak istesem once tereddut edip sonra yazıyorum adresi.. her sabah uyanınca tereddut etmek gibi gozlerini acmaya fazladan yasadıgı gunlerin faturası ayrı mı gelir insana? yoksa normal fatura icinde ayrıca belirtilir mi fazladan hangi gunleri yasadıgı? aslında gitmemesi gereken yerlerin adresleri, söylememesi gereken sözlerin dökümü, ve hissedemedigi icin göğsünün kafesine sıkısan caresizliği... hangi ayrıntılar acıklanır kotasını doldurmus bir hayatın faturasında... acılar bedava... öfke nöbetleri bu sinirinden oturup ağlarken döktügün gozyasları bu caresizlikten carpıp duvara cıktıgın zavallı kapıların sesi bedava görmedigin duymadıgın işine gelmeyen tüm guzellikler bedava bu itip kakmaların bu üstü kalmasın diye geri istediklerin bedava bir kız cocugunun. sesine hasret titrerken telefonun obur ucunda burda suratına kapadıgın telefonların görüşme(me)leri bedava deniz kıyısına gidipte ayaklarını suya sokmadan, ve icine cekmeden o kokuyu aksam olunca rakı balık hayal etmek bedava tüm sevilmeyişlerinin hesabını sormak icin seni sevenleri kullanman bedava... hüzün bedava keder bedava bu durup durup girdigin bunalımların dakikası bedava masum bir kız cocugunun sevgisini gormezden gelmek bedava masum bir kız cocugu seni hayal edip yanarken soğuktan daha bir sarılmak yorganına bedava... hissedememek düşünememek görüpte inkar etmek bedava bu kotasını coktan doldurdugun hayatın posası bedava farkına vardıklarının bir bedeli yok gecti artık zamanı zamanında ödeyemessen eger bedelleri yeni fatura döneminde hayatının sizi arayan aboneler size ulasabilir ancak sizin bedavalarınız dısında baska bir aboneye ulasmak icin kontur yuklemeniz gerekiyor hayatınıza... yada o hayatı kılıfından cıkartıp servis dısına almak bedava...
-
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK...
Meydanlara cıkan insanları gördükce, özellikle son mitingten sonra Can Dündar'ın bir tesbiti vardı: Ankara Tandoğan'a gelen milyonlar, Ata'm uyan ulke elden gidiyor diye bagırıyorlardı... Çağlayan'da Ata'ya bu seslenişin cevabını yine halkın kendisi verdi, Atatürk'ün attıgı temellerden yetişenler gerektiği zaman emanete sahip cıkacaklarını gösterdiler. Ve son olarak İzmir'de insanlar Rahat Uyu Ata'm diye bagırdılar... Bugun Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olma şansının ne demek oldugunu bilen milyonlarca insan var bu ulkede... Birilerini tanımlamasına yeniden adlandırmasına gerek oldugunu sanmıyorum. Her gecen gün Mustafa Kemal Atatürk'ün haklılıgını ispatlıyor... Tehlike yokmus gibi, yada tehlike unsuru yokmus gibi davrananlar umarım biraz daha arastırıp ögrenirlerse Atatürk'ün ne söylemek istedigini anlayacaktır. Onlar anlayana kadar zaten biz bu vatan icin gerekeni yaparız...
-
PKK konserinden İzmir mitingine
Öncelikle bazı mesajlarımda kullanmıs oldugum saygı sınırlarını aşan sözlerim icin butun arkadaslardan özur dilerim. Bu mitingler konusunda son dusuncemi soylemek istiyorum... her ne kadar chp-dsp-shp partilerini sulandırmasıyla, bu büyük görkemli mitinglere gölge düşmüş olsa bile, butun mitinglerin ortak noktaları önemlidir. birincisi Türkiye'nin bölünmez butunlugu, Türk bayrağının Kutsallığı, Laik ve Demokratik devlet anlayısına sahip cıkılması. Atatürkçülüğün savunulması... 5 Yıldır Bu kavramların ne kadar cok yıpratılmak istendigni goren ve farkına varan insanlar bunun icin meydanlara cıkmıstır. bazıları bu gücü görüp sahiplenme yoluna gitmiştir. Bu halk gerektiginde onlara da gereken cevabı verecektir.. Ama önce biraz daha önemli bir sorununu halledecektir..
-
Sayıyormusunuz...!
Öncelikle bazı mesajlarımda haddini ve saygı sınırlarını aşan kelimeler kullandıgım icin butun arkadaslardan özür dilerim... şimdi belki haddim olmayarak bir öngörümü paylasmak istiyorum kanıtlarıyla birlikte. Onumuzdeki seçimlerde yani 22 temmuzda akp barajı aşamayacak..!! Anketlerde birinci parti cıkıyor diyorlar. Anketleri yapan firmaların yuzde altmısı yabancı firmalardır. Yuzde otuzu yerli ama vergi borcu yuzunden göbeğinden hukumete baglı medya kuruluslarıdır. Zaten yapılan mitinglerde bu kısım medya tavrını acıkca gostermiştir. Sİmdi yabancı sermayenin, avrupa birligi ulkelerinin, abd nin akpye sonsuza kadar destek veridigni herkez biliyor. Simdi buralara baglı anket kuruluslarının akp yi birinci parti cıkarmasından doagl ne olabilir? Akp gercekten birinci parti olduguna inansaydı zaten yıl basında erken secime gider yine tek basına hukumete gelir, yaklasan cumhurbaskanlıgını atayamam tehlikesini ortadan kaldırırdı. peki neden bunu yapmadı? Akp 4,5 yılda işine gelen her aysayı cıkardı, bu yasada işine gelseydi onuda cıkartırdı. peki neden guc elindeyse tek basına iktidar olucaksa secime gidip meclisi yine ele gecirmedi. Boylece ne meydanlara cıkan halk ne ordu nede muhalifler kimse ses cıkartamazdı ama yapmadılar... Sonra cıkıp ucuz politik oyunlara basvurdular. Kucuk cocukların bile bakıp gulecegi oyunlardı bunlar. Sayın tarafsız meclis baskanımızın soyledikleri, kendi soylediklerini yalanlamalarını herkes duydu sanırım. Ellerinden kacırdıkları cumhurbaskanlıgının ardından muzdarip bir hava icinde boyunlarını buktuler. Ve erken secim kararı aldılar.. Zaten onlar secim kararı almasaydı yasalar geregi erken secim olacaktı. Bunu da sanırım herkez biliyor. peki neyin kararını aldılar? 4,5 yıldır cıkarılmayan yasaları 1 gun icinde hazırlayıp meclise getirdiler.. Bu acele ne? Madem tek abslarına iktidar olucaklar neden yeni emclise bırakmazla bu secimleri? Kalkıp biz istedik onlar yapmadı diyorlar. Zaten bu saatten sonra sizin istemenizin kanunen bir gecerliligi yok. Bunuda herkes biliyor. Peki bu telaş neden? Durmadan bir gerginlikten, yabancı sermayenin korkup kacacagından ve bunun sonuclarından agır olacagından bahsediyorlar. Ama kimsenin de kalkıp sormasına izin vermiyorlar. 4,5 yıldır bu ulkenin ekonomosini nasıl yabancı sermayeye gebe bırakırsınz diye. Sormaya kalkanlara da hemen sus yoksa kriz cıkar diyorlar. Akp nin yaptırdıgı anketlerin ne kadar yanlıs oldugunu meydanlara cıkan milyonlarca insan ispatlamıstır. Bu nu bildikleri icin bu ulkenin medyası mitinglere gozlerini kulaklarını ve kameralarını kapadı, inanmayan yabancı basına bakar. Bunu bildikleri icin miting saatlerinde onlarca ilde elektrikler kesilir. Cunku meydanlara cıkan insanların tek bir kaygısı vardı. Hani anketlerde tek basılarına iktidarlar ya, anketlerde acık ara ondeler ya, yahu cidden bizim gibi dusunen Atatürkçü Laik devlet sistemini savunanlar bu kadar azmıyız? Diye soran bunu cevabını merak eden insanlar meydanlara cıktı ve gördük... İsterseniz bin tane anket yapın, isterseniz butun sokakları yeşil siyah bayraklarla boyayın, konvoylarla gezin. 22 Temmuzda akp barajı gecemiyecektir. Artık kac kişiyiz biz diye sormuyoruz. Biliyoruz... Yuksek secim kurulundan acıklanan secmen rakkamlarında bir tuhaflık vardı. Nerdeyse hicbir medya kurulusunda yer almadı. gecen secimlerde 4 milyon mukerrer oy kullanılmıs..!!! İddia ediyorum onumuzdeki secimlerde boylesine buyuk mukerrer oy kullanımı olmadıgı takdirde akp barajı asamayacaktır... yazım buraya kayıtlıdır. Eger kısmet olursa 23 temmuzda gelip yine tartısırız. Saygılarımla...