Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Efendi Türkler

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Efendi Türkler tarafından postalanan herşey

  1. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Efendi Türkler
  2. RESİMLERE BEZLİ SANSÜR Ressam Ayşegül Yarar Gaziantep’te dokuzuncu kişisel sergisini açtı. RESİMLERE BEZLİ SANSÜR Ancak ressam Yarar’ın nü tabloları, galeri yönetiminin isteği üzerine sansürlendi. RESİMLERE BEZLİ SANSÜR Bezlerle sansürlenen resimlerin bulunduğu serginin açılışını Gaziantep'ten Amasya'ya atanan Vali Yardımcısı Gökhan Veli Kişioğlu yaptı. RESİMLERE BEZLİ SANSÜR Serginin ilk gününde 10 nü tablo bezle kapatıldı. Ressam Yarar, Nü resimlerinden yedisini sergisinden çekti. RESİMLERE BEZLİ SANSÜR Ressam Yarar sergisi devam ederken Gaziantep'te fazla kalmayarak Ankara'ya döndü.
  3. sayin Notamatik Eskiden yaşlılar dinciydi, şimdi ise yeni nesil yaşlılardan daha dinci. Çünkü devlet eliyle dindarlaştırıldılar.. bu senin yazdiklarin seriatcilarin yazdiklarindan farki yok lütfen ikili oyna,mayalim Eskiden sadece yaşlı dedeler, hacılar, hocalar gericiydi, şimdi yeni nesil dedelerinden daha da gerici... bu nedemek ,, yok efendim bu ülkenin sunni kesimini arkadas otomatikmen seriatci yapiyor yok efendim bir seriatci 50. laik´e bedelmis eeee geriye ne kaldi ... arkadas sen hangi ülkede yasiyorsun? kimleri bastirmaya calisiyorsun lütfen oldugumuz gibi görünelim yazdiklarinizin bastan asagi seriata yapilacak en büyük destekdir !!! misra misra aciklamak istemiyorum siz gayet iyi anladiniz ben bunu ilk yazinizda anlamistim???? Efendi Türkler
  4. bu kader olamaz umarım yaşıyordur ( sonra sormadan gecemiyecegim sayin deniz_kizi' bizim Türk halki olarak bizlerin ne kadar yardimimiz oluyor afrika halkina ) bizler ne kadar duyarliyiz! biliyorum somaliye asker gönderdikde? kizilayimizi gönerebildikmi halkimizin duyarli yardimlariyla..
  5. Efendi Türkler şurada cevap verdi: godzilla başlık Havadan Sudan Konular
    Vallahi, gülermisin, aglarmisin ? Cok övünen, gerilen, Osmanli torunlari iste bunlar demek.. demek oluyorki bunlar dansözün göbegine hic dokunmamislar .. demek bunlar kadinsiz bagdan geliyorlar,, tavugun buduyla devenin budunu bile ayirt edemiyorlar!!! bunlar osmanli olamaz osmanlinin torunu hic olamaz cünkü osmanlida kadin kitap gibi okunmustur yok yoktur.. isteyenede osmanlida kadinin yeri anlatilir! bati herzaman Türk´lerin önde erkek arkada yürüyen kadini ? bayraklariyla olan askini yadirgamistir aksine Türkcemizde argo zenginligine de hayran kalmistir ama bir türlü dilimizi hazmedememistir ellerinden gelse kadinimizi ! Türkceyle bayragimizi yok edecekler nederler bayraginizi neden bu kadar tapiyorsunuz bakin bizlerde bayrak amblemleriyle bikiniler, tangalar, hatta Kondom üretiyoruz Ancak icerde ve disarda birilerinin milli giysimizi esarpi birakip suursuzca Bayrak gibi havalandirdiklari su Türban, Türbani kimse toz kondurmuyor ne icerde ne disarda ?? nerdeyse artik Amerikalilarin ve bati dünyasinin gercek milli bayragina döndü neyse batinin imani boldur doldurur doldurur bosaltir yengen:yeni adı "Dünya Ahiret Bacım" olarak değişecek, değişecekmis madem öyle Gecmis olsun. Imanimiz bol olsun.. baska ne diyelim godziii Efendi Türkler
  6. Bu çocuğa ne oldu Bu çocuğa ne oldu Bu fotoğraf 1994'te çekildi. Afrika'daki açlığın simgesi oldu. Peki ya bu çocuğa ne oldu? Ya fotoğrafı çekene? Bu fotoğrafı hatırlıyor musunuz? 1994'te çekildiğinde tüm dünya şok olmuştu. Açlıktan bu hale gelen çocuğun ölmesini bekleyen akbabalı fotoğraf Afrika'daki açlığın simgesi olmuştu. Somali'de onbinlerce insan açlığın kurbanı olmuştı. Fotoğraf 1994'te Somali'de bir Birleşmiş Milletler yardım kampının sadece bir kilometre ötesinde, Kevin Carter adlı Amerikalı gazeteci tarafından çekilmişti. Fotoğraf "Pulitzer ödülünü" almıştı. Peki ya fotoğraftaki çocuğa ne oldu biliyor musunuz? Bunu hiç kimse bilmiyor. Fotoğrafı çeken Kevin Carter, Somali'den dönünce, bir süre araştırdı ama bulamadı. Somali'de gördüklerinden sonra bir türlü kendine gelemeyen Kevin Carter ise derin depresyona gimiş ve üç ay sonra intihar etmişti. Çocuğun akıbetini araştıran birkaç BM görevlisi ise artık vazgeçtiler.
  7. Gül'den Talabani'ye: Avrupa kapınız biziz
  8. San Francisco Perth, Batı Avustralya Honolulu Denver Ljubljana, Slovenya Viyana Singapur Moskova Londra Şikago Las Vegas Niagara Şelalesi Petersburg
  9. Bu Fotoografi hatirladiniz mi? Ünlü fotoğrafçı Steve McCurry'nin 1984 yılında Pakistan'da Afgan mültecilerin kaldığı bir kampta çektiği bu kare bugün dünyanın simge fotoğraflarından biri. 1985'te National Geographic'e kapak olan bu fotoğraf ile o dönemde 13 yaşında olan Şerbet Gula'nın parlak yeşil bakışları insanlık tarihinin ortak belleğinde yer etti. Mc Curry yıllar sonra 2002'de uzun aramalar sonucunda Gula'yı yeniden bulup görüntüedi. Üç çocuk annesi Gula'nın bakışlarındaki parlaklık artık yitip gitmişti Ama Gula mülteci kampında ilk fotoğrafın çekildiği günü çok iyi hatırlıyordu. 972 doğumlu Peştun kökenli bir Afgan olan Şerbet Gula; Sovyetler Birliği ve Afganistan arasındaki savaş sırasında öksüz kaldı. 1984 yılında Pakistan'da bulunduğu mülteci kampında Steve McCurry tarafından fotoğrafı çekildi. Gula, kamptaki okulda öğrenciydi. Afgan kadınların fotoğraflarını çekmek konusunda zorluklar yaşayan Steve McCurry, eline geçen fırsatı iyi değerlendirdi. Afganistan batı medyası için uzun bir süre ulaşılmaz olduğundan, onbeş yıldan uzun bir süre Gula'nın kimliği bilinmezliğini korudu. Bu süreç Taliban rejiminin 2001'de yıkılmasına kadar sürdü. Bu zaman zarfında Steve McCurry Gula'ya ulaşmak için girişimlerde bulunduysa da başarılı olamadı. 2002 yılının Ocak ayında, bir National Geographic ekibi Gula'ya ulaşabilmek için Afganistan'a gitti. Steve McCurry Gula'nın geçmişte kaldığı Pakistan'da bulunan mülteci kampını ziyaretinde, Gula'nın erkek kardeşini tanıyan birine rastladı. Böylece ekip, 1992'de mülteci kampından ayrılıp ülkesine dönen Gula'ya,Afganistan'ın ücra bir bölgesinde ulaşmayı başardı. Fotoğrafın göz irisinin biyometri teknolojisi ile incelenmesi sonucu Şarbat Gula'nın bulunan kişi olduğu kesinleşti. Daha önce ya da sonra hiç fotoğrafı çekilmeyen Gula, 1984'te mülteci kampında fotoğrafının çekilişini tüm canlılığıyla anımsıyordu. Seksenli yılların sonunda evlenen Gula üç çocuk annesi. Gula'nın hikayesi National Geographic'nin 2002 Nisan sayısında yayımlandı, kendisini konu alan bir belgesel de 2002 martında yayınlandı.
  10. Barış Manço deyince aklima Cem karaca Cem karaca deyince Barış Manço ,, gercekten sesleri kadar kendileride güzel insanlarmis nur icinde yatsinlar
  11. Efendi Türkler şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    Roma dondurmasi
  12. vallahi bu cözümün yazdiklarina bakilirsa laik insanlarin son nefeslerini teslim etmeye benziyor!!! ondan önce ülke zaten teslim alinmis oluyor degilmi?
  13. Bildiğiniz gibi, I.Dünya Savaşı sırasında, Fransa’da bir dizi aşırı yersiz taarruz oldu. Tekrar tekrar yenildiler. Fransızlar inanılmaz kayıplar verdi. Bunlar silah altına alınmış acemi askerlerdi. Bu yenilgilerin birinden sonra, binlerce askerden oluşan bir grup şöyle dedi: ‘Bunu bir daha yapmayacağız, bu yanlış’. Fransızlar ne yaptı biliyor musunuz? Décimation dedikleri şeyi yaptılar, yani taburları sıraya dizdiler, her on askerden birini alıp vurdular. Şimdi, bu emri veren general bunun yankılarından acı duydu, kişisel olarak, ahlaki olarak. Fakat bu olaydan sonra Fransa’da askerler bir daha itaatsizlik etmedi. Ordu bu sorunda dağılsaydı, Almanya Fransa’yı işgal edecekti. Bu açıdan, gücün kullanımıyla uğraştığınız takdirde Silahlı Kuvvetlerde bir zorlama unsuru vardır. ...................
  14. godzii kardesim benim ,, Ani defterlerine herzaman birsey yazmak beni cok zorlamistir,, godzii ani defterin hayatin kadar espirili gececegine inaniyorum artik buraya ugramadan olmaz. resimdeki Rua mi
  15. sayin CYRANO benim karşılaştırmama gerek yok ben ne yaptigini ne yazdigini bilen insanim o gün o yazilari yazarken bile bugün icinde yasadigimiz olaylarin mücadelesini o günde veriyorduk ,, senin devaminda gelen yazilara cevap vermekde eksik kaldiysam oda sana olan saygim vede bugün avrupanin icinde bulundugu aymazligi bencilligi vede doyumsuzlugudur!!! Almanya da antifaşist ilerici gücler yıllardır faşist Neonazi hareketlere karsı gerçeklestirdikleri gösteri ve toplantılarda ısrarla, bıkmadan usanmadan Faşizm düşünce degil, caniliktir! Faşizmin bir düşünce akımı olarak görenemeyeceginin vede bu düsünce özgürlügü altinda Neonazilerin örgütlenme, gösteri ve yürüyüşler düzenleme, devletten maddi yardım alma hakkının olamayacagini savunan, bunları bir grup kafadar deyip hoşgörü ile yaklaşmanin avrupa ve dünya insanlarina yapilacak en büyük kötülük oldugunun mücadelesi her daim verilmistir !!! bugün gelinen nokta yani hepimizin deyiminle egemen sınıflar artik onlarda bu noktayi parmak basmakta Acaba ne yapsak etsek de bunlarla daha etkili mücadele ederiz noktasina gelmislerdir önümüzdeki günlerde bu gelisimlere sahit olacagiz!! sayin ftoyd da güzel bir aciklama yazmis onada sonuna kadar hak veriyorum fakat !!! fakat bizlerin sesi burda ne kadar kuvvetli cikarsa ciksin ,, belirleyici olan Türkiyeden gelecek ses seslerdir... bakin almanyaya tecavüzcüsünü bile bizlerin elinden cekip almak icin alti ay medyasinla halkinla hükümetinle sokaklarda yürümüstür.. 8.tane kundaklama eylemi ozaman bizdeki demokrasi,ulusal milliyetcilik ,milli´milliyetci vatanseverlik kavrami nerde !!! marburgda yüz Türk yürüyorsa bin almanda beraber yürüyor gönül isterdiki yüzbin Türk kendi basina yürüsün!!! bizler bir avuç değiliz Efendi Türkler
  16. Beyaz Hoca bağırıyor, Diyanet susuyor Beyaz Hoca bağırıyor, Diyanet susuyor Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, "İslam ve Giyim Kuşam" adlı kitabını 1999'da yazdı. Bu kitap, kısa bir süre önce güncel eklemeler yapılarak yeniden piyasaya sunuldu. Kitap, türban yüzünden ikiye bölünen Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü. Çünkü, o kitapta Beyaz Hoca, "Türban Kur'an'da yok. İncil'de var..." iddiasını ortaya atıyor ve şöyle devam ediyor: "Kur'an'ı Kerim'de türban anlamında açık hüküm ifade eden bir ayet bulunmadığı için bazı ayetlerin anlamlarını çarpıtarak ve manalarını değiştirerek iddialarına delil olarak ileri sürdüler. Kur'an'da saç saklama örtüsü yani türban da yoktur. Aşırı bir tesettür taassubu da yoktur. Ayetlerin, anlamlarını saptırarak verilen hükümler dinen ve ilmen geçersizdir. Diyanetin tesettür kararında da maalesef ileriden beri yaygın biçimde tekrarlanan ayetlerin anlamları çarpıtma ve manalarını saptırma cinayeti aynen tekrarlanmış ve böylece diledikleri gibi tesettür taassubu gerektiren sakat hükümler elde edilmiştir..." İşte bu müthiş iddia, türban konusunda yeni bir tartışma başlattı. Türban dini bir emir mi, yoksa Zekeriya Beyaz'ın iddia ettiği gibi "saptırma mı?" Bu konuda en bilimsel yaklaşımı göstermesi gereken kurum Diyanet İşleri Başkanlığı... Ancak Diyanet, türbanla ilgili bu ciddi tartışmada sessiz kalıyor. Kamuoyu Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bu çarpıcı iddialarla ilgili bir açıklama beklerken, Prof. Dr. Beyaz, hürriyet.com.tr'ye şu açıklamayı yaptı: "Diyanet İşleri Başkanlığı kitabımdaki fikirlerle ilgili neden sessiz kalıyor bilemiyorum... Aslında, bu soruya onların cevap vermesi gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı her kitap hakkında yorum yapmayabilir. İkincisi, benim kitabımı görmemiş olabilirler. Fakat, bugüne kadar Diyanet İşlerinden herhangi bir açıklama gelmedi. Diyanetle bizim bir tartışmamız yok. Başkanlık türbanla ilgili raporlar hazırladı. Bir toplantı organize ederek beni de o toplantıya davet ettiler. Fakat biz yalnız kaldık... Bir çok din adamı çağrılmıştı. Kimse gelmedi. Ben yeni kitabımda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın raporlarını da eleştirdim. Kitabımda onların türban konusunda koydukları hadislerin uydurma veya geçersiz olduklarını da yazdım. Hepsi kitapta var." TEK KAYNAK VAR KUR'AN'I KERİM Kitapta ileri sürülen fikirlerin tümünün kaynağı olarak Kur'an'ı Kerim'i gösteren Zekeriya Beyaz, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Benim kaynağım Kur'an'ı Kerim'in kendisidir... Kitabın ilk basıldığı yıllarda çok şeyler yaşadım. Fikri bakımdan cevap veremeyenler canıma bile kastettiler. Ben fikri bakımdan bu konuları gerek Türkiye'de gerekse bütün İslami ülkeler çapında tartışmaya hazırım. Ortaya koyduğumuz konular islamiyetin özüne uygundur. Ben kitapta saptırmalara karşı çıktım."
  17. İŞTE DÜNYAYA SERVİS EDİLEN DEFİLE GÖRÜNTÜLERİ
  18. Efendi Türkler şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Turkish Islamic Fashion Ankara'daki tessettür defilesini yabancı ajanslar 'Türkiye'de İslami Moda' başlığıyla tüm dünyaya geçti. İŞTE DÜNYAYA SERVİS EDİLEN DEFİLE GÖRÜNTÜLERİ Ankara'da düzenlenen tesettür defilesini dünya ajansları da izledi. AP, Reuters ve AFP görüntüleri tüm dünyaya "Turkey Islamic Fashion", yani "Türkiye'de İslami Moda" başlığı altında geçtiler. Hızla değişen Türkiye imajının son örneği olan Sheraton Oteli'ndeki defileyi TBMM eski Başkanı Bülent Arınç'ın eşi Münevver Arınç, Tarım Bakanı Mehdi Eker'in eşi Yasemin Eker, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım ve 900 kadar davetli izledi. Bir tesettür firması tarafından düzenlenen defilede Ece Gürsel, Tuğba Altıntop, sanem Balcı, Elif Ece Uzun ve Tatiana adlı mankenler teseettüre girdi.
  19. devlet kademelerinden tutun en ufak isyerlerine kadar kendi kadrolarının ''ciftligi'' haline getirmek istiyenlerin ,, ispatidir bu !!! Ve bundan dolayı bu ülkeye seriat gelmez diyenlere sormak lazim gelmemesi icin neden varmi? sonra sogukkanliligini yitirmeyen o müdür o genel müdür gibi herkes olabilirmi! demek oluyorki ülkemizde korkunc bir kadrolasma olusmus , bekleyelim duvar üzerimize ne zaman yikilacak bence o duvarda yikilmayacak , yikmayacaklar o duvarin arkasinda cöplükte genis bir alanda kosturabilecegimiz bir yer birakacaklardir!!! iflas edenler o duvarin arkasina gececektir.. eee tabiki enbaştada Fatih Altaylı, cöpcülerin krali olarak
  20. Efendi Türkler şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Aş bunları Aşkale 4 Mart 2008 Turgay İPEK Aş bunları Aşkale Çayla doldurulan viski ve bira şişelerinden plastik bardaklarla içki içip sarhoş olan ve adına "Ermeni" denen birtakım adamlar önce camiyi yakıyor, ezan okuyan imamı asıyor. Ardından da kırık kılıç ve süngülerle kundaktaki bebekleri, hamur açan kadınları katlediyor. Soğuk ve korkudan titreyen öğrenciler ise çığlık çığlığa seyrediyor. Bunun adı da "Aşkale’nin Düşman İşgalinden Kurtuluş Töreni" oluyor. ERZURUM’un Aşkale İlçesi’nin işgalden kurtuluşunun 90. yıldönümü törenlerinde yine istenmeyen görüntüler ortaya çıktı. Kaymakam Zeyit Şener’in başkanlığındaki komisyonun hazırladığı kurtuluş programını büyük ölçüde belediye organize etti. Ermeni çetecileri belediye işçileri temsil etti. Soğukta bir yandan üşüyen öğrencilerin ve çocukların korkarak izlediği törenlerde sarhoş Ermeniler’in kırık kılıçlar ve süngülerle katliamı sahnelemesi hoş karşılanmadı. ÇIĞLIKLARLA Tören alanının ortasına koydukları masada, çayla doldurdukları viski, bira şişelerinden plastik bardaklara koyarak içen temsili Ermeniler, komutanlarının çağrısı üzerine Türkler’e yönelik katliam eylemlerine girişti. Temsili olarak camiyi yakan çeteler, ilçede berberlik yapan ve imam rolünü üstlenen başı sarıklı Murat Billur’u ezan okurken yakaladı. İmam, Ermeniler tarafından meydana kurulan darağacında asıldı. Daha sonra bir aileye yönelik saldırı düzenleyen Ermeniler, hamur açan kadını ve kayınpederini süngüleyerek öldürdü. İlköğretim öğrencilerinin yakından ve şaşkınlıkla izlediği bu sahne sırasında kundağa sarılı, beşikte uyuyan oyuncak bebek kılıçlandı. Öğrencilerin çığlık atarak izlediği gösteriler, daha sonra Türk Milis Kuvvetleri’ni canlandıran Aşkale Lisesi öğrencilerinin ilçeye gelerek Ermeni çetecilerini öldürmesiyle son buldu. Kurtuluşun canlandırılmasının ardından İstiklal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekildi. 5 BİN ŞEHİT Kurtuluş törenlerinde konuşan Aşkale Belediye Başkanı AKP’li Ahmet Yaptırmış, Ermeniler’in sadece Aşkale İlçesi’nde 5 bin kişiyi şehit ettiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Bu insanlık dışı vahşette yanık kokuları, 20 kilometre ötedeki köylerde hissedilmiştir. Hamile kadınların karnındaki yavrular çıkarılıp annesinin gözü önünde katledilmiştir. Katliamı, temsili olarak yeni nesillerin görmesi için her yıl tekrarlıyoruz. İnsanlık tarihinde en utanılacak vahşetlerin yaşandığı çağımızda kurtuluş günlerinin önemi daha iyi anlaşılmalı ve daha iyi bilinmelidir. Milli ve manevi heyecanlarımızın canlı tutulması o günlerin yeniden hatırlanması bizlere şerefli bir gelecek için ışık tutacaktır. Bugün ASALA’nın devamı olan Ermeni terör örgütü PKK’nın kökünü kazımak için uyguladıkları politikalardan dolayı Başbakana ve göz bebeğimiz olan Türk Silahlı Kuvvetleri’mize şehit torunları adına şükranlarımızı arzediyorum." İçkiyi içiyor imamı asıyor/_newsimages/5108864.jpg Tören alanına içki sofrasını kuran Ermeniler, komutanlarının çağrısı üzerine önce camiyi yakıyor. Ardından da ilçede berberlik yapan ve temsili olarak imam rolünü üstlenen Murat Billur’u döve döve meydanda kurulan darağacına asıyor. Eğitim ve kültür seviyesiyle ilgili Prof. Dr. Yavuz Aslan (Atatürk Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi) Böyle kutlamalar daha çok eğitim ve kültür seviyesiyle ilgili. Bayramların, kutlama törenlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Bayramlar, artık halkın bayramı olmalı. Halk o coşkuyu yaşamalı, içinde duymalı. Resmiyet içinde yapılan bayramlardan halk birşey hissetmiyor. Ben bile tarihçi olarak bayramları yaşayamıyorum. Bayramlar, protokolun seyretmesi ve beğenmesi için yapılmaz. Cumhuriyeti oluşturan bayramları halkın benimseyeceği bayramlara dönüştürmek gerekir. Sakınca görmemiştim izleyince beğenmedim Zeyit Şener (Aşkale Kaymakamı) Komisyon başkanı bendim ama törenler belediyenin koordinatörlüğünde yapıldı. Göreve 19 Ekim’de başladım. Komisyonda her yıl düzenlenen bir tören akışının bulunduğunu belirttiler. Tekrarında bir sakınca görmedim. Ama törenleri izlediğimde Ermeni çetecilerinin sergilediği oyunu beğenmedim. Birinin elinde süngü diğerinin silah, rastgele ateş edip insanları katlediyorlar. Hoş olmayan durumlar. Önümüzdeki yıl Erzurum’da Ermeni’siz kutlanan törenlerin aynısını yapacağız. Dink’i bu zihniyet öldürdü Alanur Özalp (Psikolog) Çocukların yakılması, insanların gözünün oyulması, kadınların ırzına geçilmesi gibi sahnelerin kesinlikle olmaması lazım. Bu çocuk ve ergen psikolojisini alt üst ediyor. Gençlerle ilgili bir sürü kötü olay yaşadık. Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetlerinde gençlerin çok kötü bir şekilde kullanıldıklarını gördük. Neden öldürdün diye sorduklarında "Türklere düşmanlık yapmış, git öldür dediler gittim öldürdüm" dedi. Bu tip olayların acısını ve Türklerin üzerindeki barbar Türkler ifadesini üzerimizden atmak isterken bu tür olaylara sebebiyet verilmemeli. Ya uygulamaya çalışır ya da depresyona girer Serdar Alparslan (Çocuk ve Ergen Psikiyatrı) Korku filmlerinde ya da televizyonda buna benzer sahneler izledikleri zaman gece korkuları başlayabilir. Korku nedeniyle yalnız başına dışarı çıkamama, anneye aşırı bağlanma olur. Çocuklar bazen okula da gidemezler güvensizlik hissi oluşur. Cenaze törenlerine de götürmemek lazım. Bu tip şeylerde çocuk algılaması tam olarak gelişmediği için kendisine yapılacak gibi algılar. Arkadaş ilişkileri bozulabilir. Evden çıkmamaya, yalnız kalamamaya yol açar. Depresyon da başlayabilir. Bir kısmı korkuyla geçiştirir ama eğilimli çocuklarda şiddete başvurma nedeni de olabilir. Arkadaşlarına, ailesine bunları uygulamaya çalışabilir. Yakışmıyor, tarih böyle anlatılmaz Erzurum’da 12 Mart günü yapılan kurtuluş törenlerinde Ermeni çetelerine 2000 yılından bu yana yer vermediklerini belirten Büyükşehir Belediyesi’nin MHP’li eski Başkanı Mahmut Uykusuz, şunları söyledi: "1999 yılında seçildim. 2000’de Ermeni çetelerinin gösterisini kaldırdık. Şekille bu işler olmaz. Gelecek nesile tarihi bu şekilde anlatamayız. Medeniyeti başlatan, Avrupa’ya, dünyaya taşıyanların evlatlarına böyle törenler düzenlemek yakışmıyor. Şık değil. Kurtuluş törenlerinde bunun yerine folklor gösterisi yapılmalı, şiirler okunmalı. Değişik etkinlikler düzenlenmeli. Birilerinin önünde durup kan akıtmanın, yakıp yıkmanın zamanı artık geçmiştir." ..............................

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.