Tengeriin boşig tarafından postalanan herşey
-
En belirgin özelliğin ne?
Ben sanırım çelişki barındırıyorum en belirgin özelliğim açısından... Çünkü yeni tanıştığım ya da önceden beri tanımadığım insanlar çok çok soğuk ve mesafeli olduğumu söylerler... Ancak tanıştığım ve kaynaştığım arkadaşlarım ise çok çok sıcak ve olması gerektiği kadar samimi olduğumu söylerler... İlk karşılaşmamızda beni sevmeyen kimseler nedense hep en iyi dostlarım olmuştur sonradan ki bunun nedenini de anlamış değilim. İlk başta bana sırnaşan kimselere de uzun vadede genelde uyuz olmuşumdur ki bu da belki de olumsuz bir huyum...
-
yorumlar sizden........
Erkekler her şeyi kullanmaya göre gelişmişler hep... Herşeye hükmedebilmek için... Çünkü yapı olarak buna güçleri yeter. Kadınlar ise en baştan anlamışlar Beden olarak erkeklerden güçlü olamayacaklarını. Ama insan doğasının kanunu bu; Herşeye hükmedebilmek... O yüzden kadınlar silahı doğru tarafa yöneltmişler Ve Erkekleri yönetmeye doğru gelişmişlerdir. O yüzden dünyayı erkekler, Erkekleri ise kadınlar yönetir. Kadınların "Aptalı Oynamaları" ise Onların iktidarlarının silahlarından sadece ve sadece bir tanesi Ve belki de diğerlerinden en daha önemsizi... Bundan önce nice silahları var oysa, göremiyoruz. Niye? Çünkü bizi nasıl yöneteceklerini bir tek onlar biliyor en çok... Ee! usta sırrını söyler mi hiç? Tabii ki söylemez... Erkek beyni işlevsel olarak çok küçük değil ki, hakkımızı yemeyin... Biz sadece kadınlar gibi gizliden yürütmüyoruz işleri... "Aman canım dünyayı sen yönet" deyipte, Ardından o dünyayı yöneteni yönetmeye çalışmıyoruz... Apaçığız yani... Gizli saklı niyetlerimiz yok... Yav sanki kadınların amacı dünyayı ele geçirmekmiş gibi bir izlenim yarattım ama bence kadınlar ile erkekler arasındaki en temel fark, erkeklerin kadınlar kadar ince ve stratejik düşünememeleridir. Bir erkek olarak bunu kabul etmek güç ama görünen gerçek bana göre bu. Böyle olmadığının bana ispat edilmesini çok çok isterim
-
erkek bayandan 8 yaş büyük olursa?
Sayın Naturals, Sayın Dipnot'un tavsiyesi ve sizin hassasiyetiniz size bu sorumluluğu yükledi artık... Bu konuyu açmalısınız bence... Forumun "Psikoloji Bölümü"nde bunu yapabilirsiniz... Destekçinizim...
-
BAYAN ve ERKEK dost olabılırler mi?
Teşekkürler Arkadaşım... :clover:
-
ve aşk , yerden göğe boş....
Sayın Samaroğlanı... Ekleyecek bir şey dahi bulamadım...
-
erkek bayandan 8 yaş büyük olursa?
:clover: :clover:
-
BAYAN ve ERKEK dost olabılırler mi?
Sayın TaurusMutis... Altını çizdiğim alıntınıza katılıyorum...
-
Uyan...
Ne diyebilirim ki! Katılmamak elde değil...
-
erkek bayandan 8 yaş büyük olursa?
Çok teşekkür ederim Sizinle tartışmak büyük zevk Sayın Dipnot... Elbette devam edeceğiz
-
erkek bayandan 8 yaş büyük olursa?
Sayın Dipnot, kırmızıladığım alıntınıza katılıyorum. Ancak Duygu ile Mantığın "Sevgi ve Aşkın Yaşanması" konusunda "Karşıtlık/Zıtlık" göstereceğine inanmıyorum ya da inanmak istemiyorum. Yaa "Aşk" çok güzel bir duygu... Yaşanması gereken bir duygu... İnsanı her şeye rağmen hep mutlu eden bir duygu... Ve dünyaya bir kere geliyoruz... Hayatımızın son demlerinde "Aşkı" Mantığa kurban vermiş bir ömrü sorgulayıp; "Keşke"lere mahkum olmamalıyız... "İyi ki"leri yaşamalıyız... "İyi ki aşkı yaşamışım, tatmışım..." "Aşk Acısı" denen şey kötü olabilir. Kabul ediyorum; Mantığın, Aşkın önüne geçtiği durumlar da yok değil... Ancak bir dengesi olmalı. Aşk'ta, Mantığı saf dışı bırakabilmeli... Bu dünyada, bu duyguyu yaşamanın eksikliğiyle son nefesimizi vermemeliyiz. Yani mantığa esir etmemeliyiz... Ben Aşka inanırım... Bakın, belki haklısınız... Belki "Mantık" daha önemlidir ancak ben bunu "Bile bile" görmezden gelmeyi tercih ediyorum. Yaşanması gereken bir duygudan mahrum kalmayı sevmiyorum. Mesela bir arkadaşım vardı ve mezhep farklılığından dolayı sevgilisinden ayırdılar. Mantıklarına göre "ikisi bir arada olamazdı" çünkü... Çok acı çekti ve bir çok şey kaybetti o dönemin bunalımından... Şimdi nişanlısı ise yine farklı bir mezhepten ancak öncekinden kat ve kat daha mutlular. E ne oldu şimdi? Önceki mantığı aşınca kötü mü oldu? Böyle bir çok örnek var... Bir çok yaşanmışlık var... Çok gördüm... Ben on kere daha çeksem acısını, On kere daha mantık haklı çıksa karşısında; Yine de "Aşk" denen duyguyu tercih ederdim... İnsanın inanması gereken tek şey; Duygu ve Mantığın, bir gerçeğin iki yüzü olduğudur... Bu iki şeyde aynı gerçeği görebildiğiniz gün, Duygular ile Mantığın birbirlerinin karşıtları olmadıklarını da çok net görebilirsiniz... Tek şart; Buna inamanız ve doğru açıyı yakalayabilmeniz... Siz la_bohéme'ye katılıyor olabilirsiniz... "Duygusuz" olduğunuzu elbette iddia edemem. Ancak ben, her zaman mantığı "Duygu"lardan öne geçirmem... "I Robot/Ben Robot" diye bir film vardı. Orada robot kaza geçiren iki kişiden birisini kurtarma tercihi yapmak zorunda. Yaşam belirtilerine göre; Yetişkin erkeğin kurtulma şansı: %60 küsur, Küçük kızın kurtulma şansı: %11... Kurtulan adam, kurtulduğu halde ve onu kurtaran robot olduğu halde Robotlardan nefret ediyor. Çünkü diyor ki: "Eğer insan olsaydı o robotun yerinde, O kızı kurtarırdı. Çünkü o daha çocuktu, yaşamalıydı..." Aşkta böyle bence... Yaşamalı... Yaşatılmalı... Esir edilmemeli... Ölüme terk edilmemeli... Belki çok toz pembe bir dünya çiziyorum ancak, İnanın ki Mantık ile Duyguların, Aynı gerçeğin farklı yüzleri olduğunu gördüğünüzde, Mantık ile Aşk birbirine ket vurmuyor... Sevgilerimle Sayın Dipnot... Sevgilerimi gönderdiğim ilk forumdaşımsınız, kıymetini bilin...
-
EVRİM TEORİSİ ÇÖKERSE/EVRİM KANUN OLURSA
Evet Sayın Sueda... Sayın Enkas'ın düşünceleri güzeldi ancak girmiyor ne zamandır kendisi... Evrim gerçekten var mı yok mu bilemem ancak bilimsel veriler ortada. Ben Evrim'e ya da aksine takılmıyorum açıkçası. Umarım Sayın Enkas tekrar gelir de fikirlerini tekrar paylaşır. Saygılarımla...
-
Aldatmanın Psikolojisi...
Aslında "Aldatmak"ın felsefesi olmaz... Bu eyleme bir Felsefe uydurmak onu "Makul" ve "Haklı" çıkarmak demektir... Aslında bu konu belki de "Psikoloji" bölümüne daha çok yakışırdı... Bence "Aldatma"nın tek bir dayanak noktası var: "Kendinizdeki Aldatma Kapasitesi" İnsanların dış nedenlere sorumluluk yüklemesi, yani "Onun Yüzünden" demeleri "Dıştan Denetimlilik" adı taşımaktadır ve "Bağımlı" "Kendine Güvensiz" insanların oluşturduğu bir benlik yapısıdır... "Eşim şunu yapsaydı aldatmazdım" deyişi bir Dıştan denetimlilik örneğidir. "İçten Denetimlilik" ise "Benlik Bütünlüğü"ne bağlı olarak olumlu yönde gelişir. Yani kişi birisini aldatsa bile (ki başlı başına kötü bir olaydır) önce suçu kendisinde arar... "Niye yaptım? Nedeni Ben'im" der... Şimdilik bununla başlamak üzere, görüşler çerçevesinde tespitlerde bulunacağım... Saygılarımla...
-
Uyan...
Mutlaka izleyin... Ne hissettiğimi bilmiyorum şu an; tarifsiz... http://youtu.be/tGyfAszzdbQ
-
Bilgisayar.
Yunus Emre'nin hayranlarından ve takipçilerinden biri olarak ben anlatabilirim isterseniz. Lakin bunu da Sayın Katakuta'ı savunmaklığım olarak adlandırmayınız, sadece cevaplamak istedim o kadar... Yunus Emre: "Bir Ben Var Benden İçeri" demiştir. Uzun uzadıya görüşünü aktarmaktansa kısaca cevaplamayı yeğlerim. Çünkü zamanında bunu çokça açıkladım burada. Yunus'a göre (ve diğer mutasavvıflar) tüm her şey "Tanrı"nın suretidir. Tanrı herşeyin özündedir ve Herşey Tanrı'dadır. Vahdet-i Vücut'ta olay "Sadece Tanrı'nın Var Olması"dır. Yani "Ben"lik denen şeyi reddeder. "Ben" hiç bir zaman olmamıştır. Tek var olan O'dur. Bunu şöyle açabilirim: Tanrı insanda vücut bulmuş: Ruh olmuş... Tanrı kötüde vücut bulmuş: Şeytan olmuş... Tanrı doğada vücut bulmuş: Melek olmuş... vs... vs... vs... Bu şekilde gidiyor... Yani varlık dediğiniz şey; Vücut + Ruh gibi değil... Ayrı değil yani; bütün...
-
erkek bayandan 8 yaş büyük olursa?
Ya geçenlerde bir arkadaşım anlatmıştı. ŞLisedeyken, sınıflarındaki bir kız, Tarih öğretmenine kaçmış. Bundan 10 sene kadar önce. Bugün adam 55 yaşında, kız ise 27 yaşında. Burada "Mantık" gerçekten önemli ve aranmalı... Ama Sevgili la_bohéme, senin Aşkın her adımında mantık araman var ya! Beni bazen çok korkutuyor...
-
erkek bayandan 8 yaş büyük olursa?
Yanılıyorsunuz Sayın Dipnot... Hiçte böyle bir şey demeyeceğim... Çünkü: Ben bunu atlamışım Ama ne bileyim, ya ruh ikizi kendisinden 8 yaş büyük birisiyse? Ya Aşkta her şey mümkünse? Bilemiyorum...
-
Cep telefonunuza gelen en son mesajı yazın
Pisssss
-
erkek bayandan 8 yaş büyük olursa?
Bakınız, eğer mutlu olacağınıza gerçekten inanıyorsanız yaşın hiç bir önemi yok. Daha fazla bir açıklama gerekmiyor. Mutlu olmanız için hiç bir engel yok... Saygılarımla...
-
kadınlar
Valla onu bilemem ama sen benim istediğim tek şeysin... Bunu biliyorum bir tek...
-
Cep telefonunuza gelen en son mesajı yazın
Ben kiiiim, Sana hesap sormak kim... Özgürsün sen canım yaa
-
reddedildikten sonra karizma yapmak
Her zaman bir umut vardır güzelim...
-
Beyin mi düşünüyor, Ruh mu?
Sayın Katakuta, kimse ile aram bozulmaz ama inceliğiniz için sağolun... Biliyorsunuz, size bir çok konuda karşı çıktım ve insanların avatarlarını, adlarını kapatarak yapıyorum yorumlarımı. Yani Haklıya haklı, haksıza haksız diyorum... Keşke herkes herkesi bir kalemde silmeyip haklılıklarını söyleyebilse değil mi? Saygılarımla...
-
kadınlar
Ben şunu anladım, Kadınlar gerçekten ince düşünüyorlar ve onları anlamak çok zor...
-
Cep telefonunuza gelen en son mesajı yazın
Kimmiş bakiim bu mesajı atan? hııı?
-
Beyin mi düşünüyor, Ruh mu?
Sayın Sarıgöl... Bir insanı "Hırsızlık" ile nitelemeden önce iyi tanımalısınız... Ben açık açık yazdım ve ilk yazımda yönlendirmelerim var yeterinde. Yazdıklarımı ya da örneklerimi bir yerlerimden uydurduğumu hiç iddia etmedim. Yazımın oldukça Bilimsel ve nesnel olduğunu düşünüyorum, çünkü hiç kimse hala aksi bir iddia da bulunmadı. Nesnellik açısından kendinizi eleştirmelisiniz. Siz isteyin yeter ki, ben size faydalandığım tüm kaynakları belirtirim. Zira Vahiy inmiyor bana, öğreniyorum. Lakin şu da var; öğrendiklerimi sizin yaptığınızdan daha fazla "Anlamlandırdığıma" inanıyorum. Bakınız, ben olayları kişiselleştirmeyi sevmiyorum ve bu yaptığınız direkt olarak kişiselleştirmektir. Ben sizin verdiğiniz kaynaktan almadım ayrıca o örneği. Konu hakkında "ÇOK BİLİNEN" ve en "GENEL OLARAK KULLANILAN" bir örneği alıp, genişleterek ve basitleştirerek, daha kolay anlaşılması için anlaşılır kıldım. Sadece Focus dergisinde geçmez o örnek... Sayın Sarıgöl, ayrıca zaten bende bu soruların cevaplarını arıyorum. Kestirmeden gitmiyorum. Sayın Sarıgöl, bakınız hep işi kişiselleştiriyorsunuz. Rica ediyorum sataşmayınız. Burada kimse uzman yada prof. olduğunu iddia etmiyor. Herkes bir şeyler, bir fikir üretebilmek için birşeyler yazıyor. Ancak sizin bir fikir ürettiğinizi görmedim. Bakın iş kişiselleştirmeye gelecekse eğer pek alasını da yapabilirim, merak etmeyin ve belkide cevap dahi yazamazsınız. Lakin bu etik olmaz değil mi? Rica ediyorum laf aralarında sataşmadan paylaşımınıza devam ediniz... Saygılarımla...