Tengeriin boşig tarafından postalanan herşey
-
Shrek (2001) - Shrek 2 (2004)
Bugün Shrek 3'e gittim. 1 ve 2 kadar güzel değildi açıkçası ama yine de izlenmeye değer... Filmin en güzel sözü şuydu bence; "İnsanlar sana ne kadar Kötü bir dev gii davransalarda, Bu senin öyle olmanı gerektirmez..."
-
İnsanlar neden ısrarla din ister?
Sayın demirefe... Olumsuz bir ileti yazmadığımı düşünüyorum ve zaten yaşadığım yerden bahsettim, Diğer illerde böyle olmayabileceğini de belirttim, iletimi nasıl okudunuz bilmiyorum... Ayrıca yeterince insan içine karıştığımı düşünüyorum; Marmara, Ege ve Akdeniz'de bir çok yer gezdim. Doğu Bölgelerine gitmedim ama lisans okurken oralı insanları tanıdım, hemde çokça... Dediklerinizde haksızsınız demedim Ve ayrıca bir ayrımda bulundum... Saygılarımla...
-
Aşk Bitti...
Görmemek mümkün mü yav
-
evlenme teklifim veee
Yeşilsu sen var ya tam ......
-
APOKALİPTO... (Ölen bir kültürde bile bir yaşam umudu olduğunu gösteriyor. Her sona eriş aynı zamanda yeni bir başlangıçtır...)
İşte budur... Bazen herşey "Verilmiş bir söz"den ibarettir...
-
İnsanlar neden ısrarla din ister?
Sayın demirefe... Bu çokta sağlıklı bir tanım değil. Çünkü dinlerin neliğini zerre kadar bilmediği halde Ateist olan çok insan tanıdım, Ancak şu var ki hakikaten bir şeyler bilipte Ateist olan d çok insan tanıdım. Fakat "Ateistlerin hepsi dinleri çok iyi anlamıştırlar da Ateist olmuşlardır" diyemeyiz. Başka nedenlerle de Ateist olanlar var... Doğal olarak bu tanımınıza da karşı çıkıyorum. Ebeveynlerinin sadece "isim" olarak Müslüman olmalarına, din hakkında hiç bir bilgi ve göreneğe sahip olmamalarına, yani çocuklarına bu yönde köklü bir eğitim vermemelerine rağmen çocukları Dindar olan çok aile tanıyorum. Anne-Babası Ateist iken bir dini seçmiş kimse örneği var mıdır bilmiyorum... Ancak yaptığınız gibi "Dinsizler Şöyledir" "Dindarlar Böyledir" gibi bir ayrımın olmadı çok ortada... Ateistlerin bir baskıya maruz kaldıkları doğru olabilir. Ancak bu küçük Anadolu şehirlerindedir diye düşünüyorum. Ben Ateist olduğunu neredeyse bas bas bağırabilen insanlarla yaşıyorum... Keşke her yerde böyle olsa... Bir "Yapay olarak ortaya çıkarılmış baskı" vardır, Bir de "Baskı" vardır...
-
Aşk Bitti...
Hımmm... Anladım... Peki öyle olsun bayan...
-
Hurafe Nedir?
Forumda sık sık rastladığım ama hiç dillendirilmeyen bir kavram var; HURAFE... İyiden iyiye dillendirmek istemiyorum ama sadece benim tespit ettiğim anlamları vereceğim... İki anlam sergiliyor; İlki kaynağını "İslam Dini"nden alan kaynağı; İslam dininde olmayan batıl her türlü inanç "Hurafe" olarak nitelenmiştir... Diğeri de İnanmayan arkadaşların ele aldığı Materyalist kaynağı; Var olduğuna inanılan her türlü ruhani, manevi varlık ya da tasavvurlar... Bu tartışmanın kesinlikle sonuçlanamayacağını biliyorum, Ve hatta eminim... Ancak yinede tartışmaya değer buldum... Saygılarımla...
-
İstanbul'a duadan sonra yağmur yağdı!Bu olaya ne diyecesiniz
Sayın Maraba... Sanırım "Hurafe" kavramının ne olduğunu birde tartışmaya açmak gerekiyor. İki anlam sergiliyor; İlki kaynağını "İslam Dini"nden alan kaynağı; İslam dininde olmayan batıl her türlü inanç "Hurafe" olarak nitelenmiştir... Diğeri de İnanmayan arkadaşların ele aldığı Materyalist kaynağı; Var olduğuna inanılan her türlü ruhani, manevi varlık ya da tasavvurlar... İşte İnançlılar ile İnançsızlar ayrımında (ki ben bu ayrıma her zaman karşıyımdır) bir uzlaşma olmasının imkansızlığı buradan kaynaklanmaktadır (ki bu imkansızlığı belirtmemle birlikte, İnançlı-İnançsız ayrımını kabul etmemem benim bir çelişkimdir sanırım). Her ne kadar görmezden gelsemde "İki Taraf"ında kavrayışları ve aynı kavramı algılayışları, anlamlandırışları tümden farklı... İşte öncelikle bunun bir netliğe kavuşması gerekiyor. Lakin yapılabilecek en zor tartışma da böyle bir tartışma olsa gerek... Çünkü eminim ki kimse birbirini anlamayacak...
-
Şu an ne dinliyorsunuz
Şu günlerde Eels'in "I Need Some Sleep" şarkısı dilime dolandı, ezberledim valla... Bir de Teoman'ın "İstanbul'da Son Bahar" adlı şarkısı her müzik çalarımda... Ha bir de Leonard Cohen'in "Halellujah"ı var dinlediğim...
-
12 Maymun - Oniki Maymun (1995)
Vay bee... Gerçekten çok çarpıcı bir analiz olmuş Sayın Restpektif... Ve çok ikna edici... Bana kalırsa Yönetmen, sizin bu farkettiğiniz asıl verilmek isteneni herkesin görmesini istemedi... Ve bunun hazzını yaşıyor olmalı...
-
Admin
Admin iyi biri yaa... Mesafeli biri değil en azından, sıradan bi forumdaş gibi işte ne güzel...
-
evlenme teklifim veee
Taunus var ya alemsin yaa... Beni güldürdün ya daha ne diyim... Bak öyle özellikle birini aramıcaksın ben sana söyleyeyim. Hiç ummadığın bir anda, Hiç ummadığın bir yerde çıkıveriyor karşına... Ama şu olayı orantılara vurman hakikaten çok güzeldi... Bak söyleyeyim evli olana bile rastlarsın, unutma... Daha beterlerine rastlama derim ben... Ayı-Çıtır olayı abicim bu olay... Çözdün mü gerisi gelir, Sen hiç merak etme...
-
GÜNAYDIN
İyi Akşamlar...
-
Shrek (2001) - Shrek 2 (2004)
Bu şarkı Leonard Cohen'in en meşhur şarkısıdır... Ve ben çok severim... Şarkının orjinali şudur, Birde Leonard Cohen'den dinleyin;
-
Aşk Bitti...
Sonunda ikiniz birleşip bana yüklenirseniz hiç şaşırmam doğrusu İkinizde desteğiniz için çok sağolun, şımardım billa
-
evlenme teklifim veee
Ya Taunus... Niye bu kadar ümitsizsin be arkadaşım? Bak hayat çizgilerle dolu... Grid çizgilerimiz var tamam mı? Sadece ne kadar büyük olduğunu bilmiyoruz ve diğer çizgilerin farkına o yüzden varamıyoruz. Bir çizgiyi bitirebildiğinde, diğerlerini görmek o kadar kolay ki! Hatta sen onları değil, onlar seni görüyor... Merak etme kimse için "Silik" birisi değilsin, eminim... Çünkü bir tek sen değil, hiç kimse öyle değil... Sen hayatında bir şeylere nokta koyabilmeyi öğrendiğinde, Etrafındaki güzellikleri öyle bir net görebiliyorsun ki... Onlarda seni görüyor ve daha da netleşiyorsun, emin ol... Varsa oynadığın bir oyun, Zamanı gelene kadar keyfini çıkara çıkara oyna... Zamanı geldiğinde noktanı koy gitsin. Ha yoksa eğer, bir an önce aş kendini... Herşey çok güzel oluyor, merak etme...
-
Aşk Bitti...
Bence hiç alakası bile yok Ben doğruları söylüyorum o kadar... Ne yani yalan mı söyleyeyim?
-
TÜRBAN VE BAŞÖRTÜSÜ / SIKMABAŞ ARASINDAKİ FARK... (Sevgi Suheda arkadaşımızın sorusuna atfen tartışmaya açılmıştır...)
Sayın yam_yam... "Neden" ve "Nasıl" sorularına dair bir eksikliğimi tamamladınız. Teşekkür ederim...
-
kıbrıslılar?
Kıbıs'ta askerlik yaptım ve Asker'in Halk ile olan ilişkisini iyi bilirim. Kıbrıslılar Türkiye Türklerine "Kabasakal" derler ancak Türk askeri olmasa orada zerre kadar karınları doymaz. Çarşıları askeri malzeme satan dükkanlardan geçilmez. Ayrıca Fakirliğin zerresi yoktur neredeyse orada. 35 yaşında emekli olurlar. Türkiye'nin neredeyse iki katı maaş alırlar. Türkiye'den içeri giren hemen her maldan da yinede gümrük alırlar; Ki benim bilgisayarımdan 200lira almışlardı, hala içim cız eder. Türkiye oraya para akıtır resmen ve Türkiye'yi sevmeselerde bunu çok iyi bilirler. Hatta arada sırada bu konu ile ilgili röportajlar çıkar televizyonlarında, orada da açık açık söylerler. Ama tuhaftır ki spikerleri yayınları Türkiye Türkçesi ile yaparlar genelde... Kıbrıslıların hemen çoğu Türkiye'ye gelmiş ve en büyük şehirlerini, tatil yerlerini gezmişlerdir. "Taksicilik" en gelir getiren meslektir, zira tüm Taksiler buradaki gibi "Sarı" değildir, sıradan otomobildirler. Sadece hepsi son model Mercedes falandır, o kadar... Hemen her taksisi olanın bir iki taksisi daha vardır ve Türkiye'de mutlaka yazlıkları falan vardır. Kıbrıs'ta Beşparmak dağlarının Türkiyeye bakan kısmında İngilizlere satılacak olan köyler kurulmaktadır, manzaraları inanılmaz güzeldir... Kıbrıslıların bir kısmı siz yanlarında ayrıldığınızda Türkçe-Rumca karışık bir dil kullanırlar ve hemen çoğu öteki tarafa gidip gelir. Lakin Türk Askerinden korktukları gibi bir şey yoktur. Ben bana top atma cesaretini gösterebilecek çocuklar tanıdım, korksalardı bunu yapmazlardı. Kıbrıslıların açlık derecesindeki fakir insanının yaşam standardı, Türkiye'deki Orta Direk'e denk gelir, varın artık orantıyı siz düşünün... Türkiye'deki açlık derecesindeki insan, orada çoktaaan ölmüş oluyor yani... Kıbrıslılar Askeri sevmemekte haklı mı? Şimdi Kıbrıs'ta şöyle bir adet var; Orada bir kızla sözlendiğinizde bile aynı evde yaşamaya başlayabiliyorsunuz. Yani aynı evde yaşamak için söz yeterli ama tabi bu süreç sonunda evliliğe varacaktır diye düşünülüyor. Kıbrıs'ın kızları da güzeldir yani, hoşturlar Oraya gidipte boş gelen olmaz Neyse; Bizim Sb. ve AstSb. bekar Askerlerden bazıları oraya göreve gittiklerinde Kıbrıs halkının Türklere karşı "Harekat"tan dolayı bir sempatisi varmış. Tabi doğal olarak kızlarıda bir asker sevgisidir almış. Bizimkilerden bazıları da sözü takıp başlamışlar aynı evde yaşamaya. Tabi görev bitince de ayrılık söz konusu, İlişki biter ve zatı muhterem Türkiye'ye tek başına döner... Tabi böyle olayları abartmamak lazım ancak bu ve buna benzer küçük olaylar çoğaldıkça mide bulandırmaya başlamış. Nedenini de asker varlığına bağlamışlar. Mesela Kıbrıs'ta köylerde, ki köylerin büyüklüğü Türkiye'ye göre Kasaba'dır, herkes evinin camı ve penceresi açık yatarlar. Hırsızlık falan yoktur köylerde. Göev yaptığım sürece hiç bir olay olmadı ama şehir merkezlerinde çok çok az oluyormuş... Sonuçta Kıbrıs, Türkiye'den oldukça farklı bir yapıya sahip. İnsanlarında Türk Sıcaklığı değil o meşhur İngiliz Soğukluğu var. Ki İngilizler o sıcak iklime bunu nasıl taşımış anlamadım... Biz hani Cumhuriyet döneminin Fransız etkisi ile "Pardon" deriz ya "Özür Dilerim" yerine? Onlar "Sorry" derler, ben ilk duyduğumda ne diyeceğimi şaşırmıştım...
-
evlenme teklifim veee
Demek istediğim şey "Ona aşık olmak senin tercihin aslında" Ama yine de "Kendim ettim kendim buldum" düşüncesinin altında ezme kendini. Çünkü sen ne kadar eksiktiysen, o da o kadar eksikti. Yoksa 4 sene birlikte olmazdı seninle. Sen yukarıda yazdıklarımı iyi bir düşün... Gün geçtikçe sevmenin nedeni, Onu sevmenin hoşuna gitmesinden kaynaklanıyor... Zaten zamanla daha fazla sevmek alışkanlık oluyor... Her yeni bir heyecanda, birgün öncesinden daha fazla severmiş hissine kapılıyorsun... İşte bu heyecanın bitmesi yıkmış seni... Anladığım kadarıyla sen fedakar birisin ilişkilerinde.
-
Takva
İzlemiş olmanıza sevindim Sayın Cyrano... Evet, Güven Kıraç belki biraz yapay kaçmış o role ama yine de oturmuş... Erkan Can'ı pek sevmezdim ben ancak hakikaten adam rolün hakkını veriyor. Zaten tipi ve mimikleri de mükemmel... Uyum harika... O bazı şeyleri kabullenemeyişi ve bunun altında ezilmeye başlayışı, Bunun ardından da bazı patlamalar yaşaması, Zihninin bulanması... Yani her türlü şey... Bence çok güzel bir Psikolojik Dram... Ben bu adı koydum
-
Aşk Bitti...
Çok sağol yaa Sende öylesin merak etme
-
evlenme teklifim veee
Evet... Önce tercihlerini niçin o yönde kullandığını bilmen gerekli... Yani hayatına giren "Niye hep böyleleri beni buluyo?" dediğin insanları niçin hayatına soktun? Yani bunu "Mutlu Biten" birlikteliklerin için bile yapmalısın... Hatta nasıl biteceğini bilmediğin ve devam ettiğin birlikteliklerin için bile... Çünkü kendi tercihlerinin ve kendinin farkında olmalısın... Tercihlerini niçin o yönde kullandığını anlayabilirsen Hem acın çok çok hafifler ve hatta söner, Ve hemde aynı acıyı çekme ihtimalin azalır Çünkü seni bu türlü üzüntülere götüren süreci özümsemiş ve anlamış olursun. Hani deriz ya "Dilim bir kere yandı, aynı hatayı yapmam bir daha!" Bunda hep senin yukarıda yaptığın gibi genelleme hatasına düşeriz; "Bütün erkeklerden/kızlardan nefret ediyorum..." Oysa ki kimse birbirinin aynısı değildir. Diliniz genel olarak bir "Erkek/Kız"dan mı yandı, Yoksa sizin o kimseyi niçin seçtğinizden mi, tercihinizden mi? Dediğim gibi; Öncelikle kendinize, sizi bu duruma getiren süreçte Tercihinizi niye o kimseden yana kullandığınızı bir sorun... Sizi sevmesi, ilgi göstermesi ya da bazı mizaçlarının ya da karakterinin ne olduğu değil burada sizin onu seçmenizdeki neden... Bu sorgulamayı yaparken şunu ortaya çıkarmak istiyoruz; Sizi hangi yönlerden tamamlıyordu? Unutmayın, Sizi ondan farklı kılan ve şu an acı çekmenize neden olan şey; Onun sizin sahip olmadığınız ve sizi tamamlayan ancak aynı zamanda hoşunuza da giden tavırları, kabulleri ve kimliğidir. Zaten onu aslında bu yüzden sevmişsinizdir. Eğer bu teşhisi doğru olarak yapabilirseniz Farkedeceksiniz ki acınız tamamen yok oluyor ve hatta daha güzel bir sevgiye hazır hale geliyorsunuz... 4 yıllık ilişkinizden çektiğiniz acının başka bir tedavi yolu yoktur ne yazık ki Saygılarımla...
-
Aşk Bitti...
Çok tatlıyım di mi?