Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Sevgili katakuta, Bir insan kendi düşüncelerini, zaaflarını Allah'ın sözleridir diye tebliğ etmeye kalkarsa, tebliğ ettiği şeyin Allah'tan olmadığı böyle sırıtır her ayette. Bu soruyu cevaplamıştık daha önce aslında, ama forume yeni katılanlara kolaylık olsun diye alıntılayayım: Bu başlığa şu ana kadar katakuta, TARAFSIZ ve ben yazmışız ve her birimiz, aynı ayetin farklı noktalarındaki garabete dikkat çekmişiz. Akıl akıldan üstündür. Bilgisayar ve internet dinlerin sonunu getirecek derken, kastettiğim şey bu yani. Birbirlerimizin nerede yaşadığını, kim olduğunu, ne işle meşgul olduğunu bile bilmiyoruz, ama benim göremediğim bir garabeti onlar gösteriyor, onların dikkatini çekmeyeni ben veya birbaşkası. Saygılar.
  2. Doğru. Ateizm ile agnostisizm arasında sadece prensibe ilişkin fark var. Ateist, sonuca varmıştır: Tanrı yoktur. Agnostist de sonuca varmıştır aslında, ona göre de Tanrı'nın varlığına ilişkin hiçbir delil yoktur. Ancak "nasıl ki uzaydaki en son gezegen de incelenmeden kesin olarak uzayda hayat yok denemeyecekse, Tanrı'nın varlığına veya yokluğuna ilişkin kesin kanıt olmadıkça, kesin hüküm verilemez" der agnostist, ki bu da doğrudur. Ancak dünyaya bakış ve hayata ilişkin düşünceler konusunda ateist ile agnostist arasında fark yoktur. Saygılar.
  3. Tanıdığım bir adam vardı. En son gördüğümde akıl hastanesine yatırmışlardı. O da bütün telefonları, tv ve radyo yayınlarını, telsiz konuşmalarını cihazsız olark duyabildiğini, dinleyebildiğini, seyredebildiğini söylüyordu. O adam da insanlığa göre, teknolojik açıdan 1-0 öndeydi. Daha o adamdaki teknolojiye yetişemedik. Saygılar.
  4. Sevgili boheme, Agnostikler neye inanacaklarını bilemeyen insanlar değiller. Hiçbir dine inanmazlar. Tanrı var mı yok mu sorusunun da cevaplanamayacağını bilirler. Bugüne kadar da bu sorunun cevabını bilen olmamıştır. Agnostik deiste, teiste şu soruyu sorar: Nerden biliyorsun var olduğunu? Seni bu sonuca götüren ne? Agnostik ateiste şu soruyu sorar: Nerden biliyorsun yok olduğunu? Seni bu sonuca götüren ne? Agnostik kanıt, işaret görmek ister sadece. Uzayda hayat var mı gibi bir sorudur Allah var mı sorusu. Milyonlarca galakside bulunan zentrilyonlarca gezegenin herbirine ulaşılıp inceleme yapılıncaya kadar "uzayda hayat yok" veya "uzayda hayat var" şeklinde bir yargıya varılamaz. Bu incele insansız araç göndererek yapılabilir, radyasyon ve diğer bazı unsurların uzaktan ölçümü ile yapılabilir, veya başka bir yolla yapılabilir. Metodu bilemem. Agnostistik "varlığı veya yokluğu kanıtlanamaz söyleme biraz ilkeseldir. Son deliğe bakmadan kesin yargıya varılamayacağına ilişkin ilkesel yaklaşımdır. Ama yaşam tarzına bakarak ateist olarak sınıflandırılabilir. Mesela kralx'in kamçılı bakterisi bende Tanrı'nın varlığına değil, yokluğuna ilişkin olasılığı güçlendirdi. Zira, onun örneği aklıma yağmur örneğini getirdi. Yağmur örneğinde zentrilyonlarca bilinçsiz su molekülü biraraya gelip bilinçliymiş gibi yağmura, kara, doluya dönüşebiliyorsa, çok karmaşık organizmalar da aynı şekilde biraraya gelmiş olabilir. Saygılar.
  5. Haklısın. O taş o kuyuya 1400 sene önce atılmış. Hiç çekinme ceva ver, ben de göreyim cevabı, el alem de görsün. Evet öyle diyorum ve iddiamı sürdürüyorum ve samimi bir tavsiyede bulunuyorum Müslüman kalmak isteyen ve hayalinde yüce, ulvi bir kitap, ulvi bir din ve ulvi bir peygamber yaşatmak isteyen Kuran okumasın. Uyarıyorum: Kuran'ı kendi dilinde okuyan insan müslümanlıktan çıkar. ********* Öncesini de okudum. Mısır dinini, hani sizin firavun kelimesinden başka birşey bilmediğiniz zengin kültürü de okudum. Okumadığım şeyler de çok. Okumaya devam ediyorum. Samimiyetle söyleyeyim Kinova kimdir, nedir bilmiyorum ve okumadım. Saygılar.
  6. Semitik dinler doğmadan önce Mısır'da sihirbazlık çok ileri idi. Sihirbazların "tek hareketle" birşeyleri varettiğini sanan insanlar, sihirbazların bu özelliğini görünmez ilahlarına yakıştırmışlardır. "Tanrı ol deyince olur" felsefesi oradan gelir. Kökü Mısır sihirbazlığının v erdiği ilhamdır. Saygılar.
  7. kralx'e bu sorunuyu sorma nedenim şu: Bize karmaşık bir organizma getiriyor: Bu şey Tasarımcı olmadan olabilemez diyor. Ben de diyorum ki basitten başlayalım: Mesela yağmurdan. Fazla karmaşık değil. Binlerce çeşit molekül yok, tek bir molekül var: H2O Zentrilyonlarca "bilinçsiz" H2O molekülü biraraya gelip, "bilinçliymiş gibi", yağmur, kar, dolu olarak yağabiliyorsa, zentrilyonlarca bilinçsiz molekül neden bilinçliymiş gibi biraraya gelerek bakreti kamçısını oluşturmasın? Karmaşık organizmalardaki bilinçliymiş gibi hareketin nedenini ve nasılını bugün açıklayamıyorsak, bu oluşumu, bu "tasarımı" metafizik güçlere havale etmek zorunda mıyız? Dün yağmuru Mikail'e, gök ilahına, fırtına ilahına havale eden insanlarla, bugün DNA'yı, kamçılı bakteriyi Allah'a havale eden insanların konuya bakışları arasında fark var mı? Çok eskiden insanlar yağmuru yağmur ilahı, fırtına ilahı, bereket ilahı, gök ilahı yağdırıyo sanmışlar. Semitik dinler bu yüzlerce ilahi hiyerarşik yapıya sokmuş, küçük ilahlara melek sıfatı vermiş. olmuş yağmur ilahı, melek mikail. Çokilahlı inanç başka bir yapı altında sürdürülmüş. Çünkü yağmurun nasıl yağdığına ilişkin matrix çözüldü, çözülünce olağanüstü güçlere atıf yapma dönemi de bitti. Bugün insan yapay yağmur yağdırabilecek konuma geldi. Bu dudum karşısında müslüman bir dilemma ile karşı karşıya kalır: - ya yağmuru Mikail yağdırır inancının hurafe olduğunu sööyleyecek ve bu iddiadan vazgeçecek, - ya da kafirlerin Mikail'in iradesine müdahale ettiklerini, Mikail'i kukla ettiklerini kabullenecek. Saygılar.
  8. Yağmur nasıl yağıyor sayın kralx? Tanrı mı yağdırıyor? Mikail mi? Yapay yağmur yağdırınca insanlar Tanrı'nın veya Mikailîn iradesine müdahale etmiş oluyorlar mı? Yoksa belirli şartlar oluşunca sizin ifadenizle "bilinçsizce" mi yağıyor yağmur? Bir bardağın dolunca "bilinçsizce" taşması gibi yani? Saygılar.
  9. Tek tek sorunca, kendinizce herşeyi cevapladık diye sümenaltı ediyorsunuz. İnancınızda ve dolayısıyla verdiğiniz cevaplarda çelişki var deyince nerede çelişki diyorsunuz. Toplu olunca herkes herşeyi görebilir. Benim savunduğum düşüncelerde bir utarsızlık var mı? Bir taraftan cennet taşı cennetten gelmiştir deyip (dolayısı ile teorik olarak cenneti buraya taş gönderebilecek bir yer olarak kabul edip) öbür taraftan madde yoktur diyen ben miyim? Bir taraftan bing bangçılık yapıp, öbür taraftan Dünya 6.000 yaşındadır diyen semitik dinlere inanan ben miyim? Tanrı katında mekan ve zaman yoktur deyip, melekler O'na 50 bin yılda ulaşırlar diyen ben miyiyim? Tanrı katında mekan ve zaman yoktur deyip, Tanrı'nın arşı su üzerindedir diyen ben miyim? İnsan kalbi ile düşünür deyip, İslam bilimle çelişmez diyen mi benim yoksa? Tanrı dağları sarsılmayalım diye yaratmış deyip, deprem kuşaklarının sıradağlarla paralel geçtiğini gösteren haritaya bişey diyemeyen mi benim? Bugün çocuğunu kesmeye kalkan bir adama çıldırmış, delirmiş diyebilirken, bu işi yüzyıllar önce yapan adama peygamber diyen ben miyim? "Semavi din" ve "nur" kavramlarına cevap bulamayan mı benim yoksa? Eleştirim kişisel değildir. İnanca yöneliktir. Kişisel almayınız. Saygılar...
  10. Agnostikler iki arada bir derede değildir. Senin kafirmek olmaktan korktuğun için dile getiremediğin gerçeği dile getirebilen insanlardır: Allah'ın varlığı veya yokluğu ispatlanamaz. Saygılar.
  11. "Madde yoktur. Cennet taşı vardır, cennetten gelmedir, dolayısı ile cennet maadidir. Dünya bing bangla yaratılmıştır, bing banga göre dünya 5-6 milyar yaşındadır. Tevrat'a göre Dünya 6.000 yaşındadır. Allah insana şah damarından yakındır. Allah'ın mekanız yoktur. Tanrı'nın ruhu suyun üzerinde gezinmekterir. Melekler ona 50 bin yılda ulaşırlar. Vahy vardır, gönderen (Alalh) ve alan /peygamber) vardır, ama Allah'a mekan atfedilemez. Bilim kalbi değişmeyen insanın düşünceleri değişmez der, ama insan kalbi ile düşünür. Herşey mükemmeldri o zaman mutlaka bir Tasarlayıcı vardır. Tanrı da mükemmeldir o zaman onun da tasarlayıcısı var mı sorusu sorulamaz. " şeklinde özetlenebilecek birbirinden kopuk ve birbiriyle çelişen düşüncelerini tutarlı ve mantıklı bir şekilde sun bize. Saygılar.
  12. Senin aklının alacağı kanıt da yok. Sen sadece "kanıt varmış gibi" yapmaktasın. Saygılar.
  13. DNA, RNA, kainat, insan, böcek, kamçılı bakteri Tanrı'nın veya ilahların varlığının delili değildir. Mevcudat Yaratıcı'nın var olup olmadığı, varsa niteliği ve sayısı hakkında bilgi vermez. Soruyu cevapsız bırakmışsın. Göndern ve alan var iken, gönderen ve alan farklı iken, böyle bir durumda vahy2in nasıl olabileceğine kafa yormamışsın. Cevap bekliyorum. Sana iki seçenekli ve ikisi de çıkmazda olan iki olasılık sundum. Ruh halinde canlanmak, kanlı canlı canlanmak. 15 milyar yılın sonsuzluk karşısındaki değeri nokta bile değildir. Cennet'te gölge varsa, yakıcı sıcaklık var mıdır? Yeme varsa, çiş var mıdır? Huriler türbanlı mıdır? Türbanlı ise, kem göz mü vardır? Cennette istenmeyen yerler ve istenmeyen insanlar/yaratıklar mı vardır? Cevapla. Hakaret yok. Acizlik de yok. Kuran'dan alıntı var. Ben en büyüğüm. Ben yüceğim. Ben şöyleyim. ben böyleyim. falanım. filanım. Buna megalomanlık deniyor. Bu yazdığın şey, benim yazdığımla alakasız. Kuran'da fiziki olaylara ilişkin tasvirler, gerçeğe uymuyor. Hz. Ayşe'nin de mi kişiliğindeki defoyu ve hazımsızlığını mı göstermiş bu soru? Kader ile özgür irade mi bağdaşıyor? Çok ilahlı B-RAHMAN inancı ile, DiABLOS inancı mı, yoksa, Aden ve Paradise cennetleri mi uyuşuyor? hangisi uyumlu? Kuran'ı senden daha iyi bildiğimi iddia ediyorum. Dinden çıkmamam da Kuran neden oldu. saydığın kitapların hepsi birbirinin kopyasıdır ve Yahudi tarihini anlatır başka birşey anlatmaz. Bak sen de itiraf ediyorsun. Dün veya şimdi. Allah dediğin Aten putu bir zamanlar yahudileri seçilmiş halk yapmış. Yani Yarartığı varsayılan insanlar arasında ayrımcılık yapmış Taraf tutmuş. Ya demek barutum tükenmiş? Neden herşeyi bilen Tanrı sadece Yahudilerden bahsediyor? Başka hikaye bilmiyor mu? Mesela Çinli Çin Çang Çong, Türk Bilge Kağan, Kızılderili Yürüyen Boğa, Norveçli, Bjorg Andersen, Alman Hans Dunkoff, Rus Dimitri Aleksiyeviç hakkında birşley demiyor? Hani evrenseldi ya? Mısır dinini senin İslam'ı bildiğinden daha çok biliyorum. İslam'ı bildiğini sanan ve bilmediği şeylerin de farkında olmayan sensin. Kainatı yaratan herneyse kuralı da o koyar doğru. Ama konduğu iddia edilen kurallar çelişmez. Senin Allah adı verdiğin Aten putuna atfedilen kurallar birbiriyle 180 derece zıt. Türkçe goniş annamiyem çok gücüme gidior. Saygılar.
  14. Kamçılı bakteri "grafiğini" çizen adam heralde bir motor mühendisiymiş. Daha önce de söyledik ve sen de kabul ettin: Tasarım varsa dahi bu durum tasarımcının sayısı ve niteliği hakkında bilgi vermez. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Saygılar.
  15. O hristiyan dediğin insanlar Hristiyan değil, dinsiz. Beni nasıl ki Türk oılduğum için Rusya'da müslüman sanıyorlarsa, sen de o insanları Hristiyan sanıyorsun. Saygılar.
  16. Sıkıntılılı olduğun yer var diyerek laf atıp kaçma, nerdeyse sıkıntımız biz de haberdar olalım. Allah'ın büyüklüğünü anlatmaya denizler mürekkep, ağaçlar kalem olmaz diyorsun, ben sana meydan okuyorum: Bildiğin bütün alimleri çağır ve TEK BİR TÜKENMEZKALEM bitir, bitirebiliyorsan. 10-15 yıl önce benim, TARAFSIZ'ın, katakuta'nın, la bohéme'in, bilimselci'nin, yam_yam'ın, by_x_man'in, LUCAS'in, erdoğan'ın, DİPNOT'un ve bu tartışmalara aktif olarak katılmayan birsürü insanın (ayrıca boşig'în, çünkü inancı sizinki lere benzemiyor) varlığından bile bahsetmek mümkün değildi. Ateizm, deizm, köhnemiş Batı kültürüne ait bişeydi size göre. Bak bugün buradayız. Sziden biriyiz. Ama bak şimdi herkes düşüncesini özgürce yazabiliyor. bana Almanya'da falanca kadar kişi Müslüman olmuş diye kafadan atma, istatistik getir. Müslümanlar çok doğurmuş de. Bu daha mantıklı. AKIL maddeü beyin, ürünüdür. Madde kaynqaklıdır. Madde olmadan hiçbirşey olmaz, olabilemez. Saygılar.
  17. Sana forumları oku diyeceğim, okumayacaksın. Özetliyorum: 1. Tanrı'nın var olup olmadığı ispat edilemez. 2. Var olup olmadığı ispat edilemeyen Tanrı'nın vahy göndermesi mümkün değildir. Zira gönderen ve alan gibi iki ayrı varlık gerektirir. Halbuki semitik dinlerin inabnçlarından biri Tanrı'nın mekansız olduğu inancıdır. Gönderen ve alan şeklinde iki ayrı varlığın olması, semitik dinlerdeki "mekansız Tanrı" inancıyla çelişir. Bu nedenle vahy denen şey olamaz, olabilemez. 3. Dini inançları ayakta tutan en önemli unsur öte dünya inancıdır. Hristiyanlık ve Müslümanlık'taki öte dünya inancı çelişkilerle doludur. Öte dünya'ya ruh gidecekse, bu durum,semitik inançların kökeninde bulunan Şeytan'ın Allah'a "topraktan yaratılmış birşeye itaat etmem ben" şeklindeki isyanı'nı haklı çıkarır. Öte dünya'ya kanlı canlı gidilecekse, orada tarif edilen hayat kanlı canlı insanların yaşayabileceği bir hayat değildir ve sonsuzluk olması herşeyi anlamsızlaştrtırmaktadır. 4. Semitik dinlerdeki megaloman Tanrı tasviri, Tanrı'ya atfedilen büyüklüğe yakışmamaktadır. 5. Kuran'da yeralan bilimsel atıflar, gerçekle bağdaşmamaktadır. Halbuki Tanrı yarattığı herşeyi bilmeli ve hata yapmamalıdır. 6. islamiyet'in Allah'ı Muhammed'e sürekli kıyak geçmekte ve hatta uçkur problemlerini çözmektedir. Bu durumdan Hz. Ayşe bile şikayetçidir. 7. Kuran'daki inanç Mısır, yahudi, Sümer, Babil, İran, Hint, Yunan kültürlerinin çok kötü bir sentezinden ibarettir. Sentez olduğu için içinde çok çelişki bulunmaktadır. Tutarlılıktan yoksundur. 8. Kuran ve diğer kitaplar İncil ve Tevrat (Zebur ayrı bir kitap değildir, bugünkü Tevrat'ın bir parçasıdır -Mezmurlar bölümü-) sadece Yahudilerden ve yahudilerin düşmanlarından tarihinden bahseder, başka kimseden bahsetmez. 9. Kuran'da ve diğer semitik kitaplarda yahudiler seçilmiş halktır, tanrı yarattığı insanlar arasında soya göre ayrım yapmamalıdır. 10. Herşeyi bilen Tanrı kavramı ile Kuran'da kısırlık uyuşmaz. Zira sürekli aynı plak çalınmakta, sürekli tekrarlar yapılmaktadır. 11. Kuran'da geçen ve Allah adı verilen ilah, Mısırlıların Güneş Tanrısı Aten'dir. Ortadoğu'daki ay kültü (sin) ve yine mısırdaki ay kültü (yah) ile meczedilmiş ve çorbaya çevrilmiştir. Semavi din kavramı bile göksel varlıklara tapınmama şeklindeki putperest kaynaklara işaret eder. Nur kavramına çok fazla kutsallık atfedilmesi güneş şlahı Aten ile alakalıdır. 12. Kader inancı ile imtihan inancı birarada bulunamaz, bulunabilemez. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bu nedenlerle diyoruz ki, Kuran da, İncil de, Tevrat da Tanrı sözü değildir. Saygılar.
  18. İslam'ı bize mi öğretiyorsun? Şahadet kelimesinin anlamını kelime kelime açıklamamızı istermisin? A. Müslüman sayılman için şu iman şartların hepsini yerine getireceksin. 1. Allah'a iman. (Deist de, Yahudi'de, Hristiyan'da, Müslüman da inanır. Kızılderililer de, islamiyet öncesi Türkler de, Hristiyanlık öncesi Ruslar da inanıyorlardı.) 2. Meleklere iman. (Yahudi'de, Hristiyan'da, Müslüman da inanır) 3. Kitaplara iman. (Yahudi Tevrat ve Mezmurlar'a, Hristiyan Tevrata, Mezmurlar'a ve İncil'e, Müslüman, Tevrat'a, Mezmurlar'a, İncil'e ve Kuran'a inanır. Demekki farklılık burada başlıyor. 4. Peygamberlere iman. ( her yeni din, tarih nedeniyle peygamber iddiasında bulunan ve başarılı olan her önceki adamı adamı tanır, kabul eder. Sonrakini görmediği için kabul edebilme imkanı yoktur.) 5. Ahirete iman. (Hristiyanlar, Müslümanlar ve Firavunlar/eski mısırlılar inanır. Yahudiler, Dinsizler, Budistler, Vahdet-i Vücutçular inanmazlar.) 6. Kader'e iman. (Hristiyan ve Müslümanlar inanır sadece) Bu iman bölümünü öncelikle yapmalısın ki müslüman sayılasın. İbadet ritüellerini yerine getirmesen de, iman şartlarına sahipsen müslüman sayılırsın. Gördüğün gibi, Allah'a inanan ve iman eden herkes müslüman sayılamıyormuş. B. "İyi müslüman" sayılabilmen için, ibadet uygulamalarını (namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek vs) da yerine getirmen beklenir. Biz idrak edemiyoruz, sen bize yol göster, zihnimiz açılsın. Biz kimseye hizmet etmiyoruz, sadece gerçeğin peşindeyiz. madem kafanda bizim için oluşturduğun patronlarımız var, sen söyle de öğrenelim. Biz de senin için aynı umudu taşıyoruz. Umarız sen de anlarsın bir gün. Namus ne zamandan beri senin tekelinde? Dünyanın en ilkel kabilesinde bile ensest ilişkiler normal karşılanmaz. Bu insanlık tarihinin ortak kültürüdür. Kafir gözüyle baktığın birsürü yabancı millete göre, amca, daya, teyze, hala çocukları ile de evlenilmez. Ensest sayılır. Türkler müslüman olmadan önce, 7 kuşak akrabaları ile evlenmezlerdi. Bugün Türkçede yaşayan, ama kökeni unutulan, yedi sülalesini bellemek, yedi ceddini bilmek ifadeleri nerden geliyor sanıyorsun? Neden insanlar yedi cedlerini bilmek zorundaymışlar? Yedi kuşak akraba ile cinsel münasebet ensest ilişki sayıldığı için. Bilmeden, yanlışlıkla bir evlilik yapmamak için. Bugün müslüman olmalarına rağmen Kazaklarda, Kırgızlarda bu inanç hala yaşar. Kimse yedi kuşak akrabası ile evlenmez. hala, teyze, amca, dayı çoçuklarına da kardeş derler. Neden acaba? Kelime kıtlığından mı sanıyorsun? İstersen elaleme çamur atmadan önce kuzenlerle ilişkiyi kim yasallaştırmış ona bak bir. Ahzab Suresi-50: Ey Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu... Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. Saygılar.
  19. Alıntıladığın yazıda hakaretamiz laflar yok. Sorular var. Cevap verememe hazımsızlığı çeken taraf biz değiliz. Cevap verebiliyoruz ki dinsiz olduk. "İnanmak" aşamasını geçip, "sorgulamak, öğrenmek, bilmek" aşamasına vardık. Basma kalıp sözleri biz kullanmayız. Siz kullanırsınız. Yukarıdaki yazında da var basmakalıp söz: "ALLAH c.c. ın Azametini Büyük lüğünü anlatmaya Dünyadaki denizler mürekkep olsa ağaçlar Kalem olsa yetmez." Bir dene bakalım, denizler kadar murekkebi boşver, Allah'ın büyüklüğünü anlatmak için bir tükenmez kalem bitirebilecekmisin. Sıkıntı çeken bizler değiliz. Bir sıkıntı varsa o da dinlerin can çekişmesinden kaynaklanan bir sıkıntı. Saygılar.
  20. Kanıt bize göre de yok, senin dinine göre de yok. Saygılar.
  21. Hoşgeldin arkadaşım foruma. Kısa kısa yazacağım: Bizim dinimiz yok. Bize kimse görev vermiyor. Olmayan dinimizden emir alamayız. Kuran'a iftira etmiyoruz. Kuran'da ne varsa onu yazıyoruz, makyajlamıyoruz, rasyonelleştirme çabası içine girmiyoruz, "vardır bir Hikmeti" deyip sorunun üstüne yatmıyoruz. Hristiyanlık'ın da Islam'dan farkı yok. Babaları aynı: Musevilik. Onun atası da Güneş/Nur ilahı Aten tapınımı. (Semavi din sözü, nur'a atfedilen kutsallık falan sana bir anlam ifade ediyor mu?) Hristiyanlıktaki saçmalıkları ona inananlarla tartış. *** Yukarıya alıntıladığın ayet bile İslam'ın misyonu ile çelişiyor. Sana göre, en son din, hak din hangisi? İslam değil mi? Yani diğer dinler artık hükmünü yitirmiştir size göre. Ama bak Kuran'ın bu ayetine göre, hükmünü yitirmemiş diğer dinler. Hristiyanlar da Allah'a ve ahirete inananıyorlarsa, ki biliyoruz inanıyorlar, cennete gidebilirlermiş. Gördün mü çelişkiyi? Alıntıladığın ayet, son din, tek doğru din iddianızı yalanlayan bir ayet. Saygılar.
  22. Saygılar. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Bu arada konu dışı, ama konunun tartışılmasına etki eden birşey söylemek istiyorum: Algı ve algılamak kelimesi tartışmalarımızda iki anlamda kullanıldı. Tartışmayı uzatan şeylerden biri oldu bu. İglilizce'de farklı kelimeler var bunun için, bu da tartışmayı kolaylaştırıyor. Sensor/Receiver Algılama aygıtı/organı. Sensing/reception: algılama -----> Beyin, duyu organlarımızla gelen algıları/verileri yorumlar. Perception: algı (beyindeki görüntü, kaynagı gerçek de olabilir, yanılsama sonucu oluşmuş bir hayal de olabilir) --> Madde yoktur, algıdan ibarettir.
  23. Madde konusundaki görüşümü net sundum. Madde vardır. Maddenin varlığını duyu organlarımızla belirleriz. Gerçek Maddeye ilişkin kafamızda veri tabanı oluştukran sonra, uyku veya rüya halinde "sanal madde" görme imkanı ortaya çıkar. Zira örneklik teşkil edecek ve karşılaştırmada kullanılabilecek bir veritabanı olmadan, gördüğümüz şeyin madde olduğunu anlayamayız. Xlark Tades'in "Kodlaması" ile Sayın BrainSlapper'in "[bilgisayar] Programlama"sını hangi çerçevede karşılaştırdınız bilemiyorum, bu nedenle ne demek istediniz anlayamadım. Zira ben İnsan için öğrenme ne ise, bilgisayar için de programlama odur dedim. Bir çocuk, büyüdükçe, öğrendikçe, tecrübe ettikçe, düşünebilme kapasitesi artar. Bil bilgisayarın da, programları arttıkça, geliştirildikçe, yapabileceği işler ve "düşünebilmey eteneği" artar. Her ikiside programlandığı kadar ve işlem gücüne göre düşünebilir. xlark tades'in iddiası ile benim iddiam arasında temel farklar var: xlark tades'in iddiasında tanrı madde'yi bize gerçek gibi göstermiştir, bize bu sanal dünyayı gösteren O'dur, bütün veriler sanaldır. Ve bu tanrı sanal bir dünya içinde imtihan ettiği sanal insanları ödüllendirecek veya cezalandıracaktır. Benim iddiamda ise, bilgisayara yüklediğimiz bilgiler sanaldır, bilgisayar işlemi yanlış yaparsa veya mükemmel yaparsa biz bilgisayarı bundan dolayı "sorumlu" tutmayız, ödüllendirmeyiz veya cezalandırmayız. Başarının da başarısızlığın da sorumluluğunu kendimiz üstleniriz, çünkü ona sanal dünyayı yaratan biziz. kralx'in madde vce kodlama hakkındaki düşüncesi, kendi inancını çürütür, zira islam'ın temel inançlarından biri olan imtihan olayını anlamsızlaştırır. Benim ileri sürdüğüm şeylerde, ben bir çelişki göremiyorum, siz görüyorsanız görterin. Kader varsa, sorumluluk olmaz dedim, bunu da yukarıda insan ve bilgisayar arasındaki ilişkide örneklemiş oldum. Saygılar.
  24. Doğru ilahi aşktan bahseder.. İslamiyet aşkından, Muhammed aşkından, arabizmden falan bahsetmez... Saygılar.
  25. Şayet allah varsa, zaten inanmama gerek kalmazdı, iş rus rultine dönmezdi. İnanmazdık, bilirdik. Bilinen bir gerçeği de reddetmezdik yani. Sorunumuz, Allah'ın varlığı veya yokluğu bile bilinemezken, birilerinin Allah adına bol keseden vaaz vermesi. İnanmadığımız şey o. Allah'ın varlığına ilişkin küçücük bir kanıt olsa neden "saygı" göstermemeyim, neden teşekkür etmeyelim? Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.