BrainSlapper

Aya gitme hikayesi, tarihteki en büyük yalanlardan biridir. Ama işe yarayan yalanlardan biridir. Aya gitme yalanı ile ABD, SSCB'ye karşı psikolojik üstünlük elde etmiştir. SSCB'ye mesaj verilmiştir: "Aya bile adam gönderip getiriyoruz, istersek nükleer bombaları Kremlin'ine bile göndeririz, ayağınızı denk alın." ABD, Vietnam savaşı devam ederken, savaşa karşı olan halkın dikkatini dışarıya çekmek için bu aya gitme hikayesini birkaç kez tekrarlamış, Vietnam Savaşı bittikten sonra da bu hikayeyi rafa kaldırmıştır. 1972'den bu yana aya gitme hikayesi piyasaya sürülmemiştir. İnsanda akıl ve mantık var: 1969-72 arasında sahte hikayelerle ay yüzeyini dolmuş durağına çeviren ABD, o tarihten bu yana neden hiç ay'a gitmemektedir, gidememektedir? Dünya'dan bile binbir meşakkatle uzaya gönderebildiğin uzay araçları, nasıl olıuyor da 4 ayağının üstünde aya konabiliyor ve geri gelebiliyor? Dünya'ya geri gelen astronotları paraşütlerle falan dünyaya zor indirip, denizden toplarken, aya gönderdiğini iddia ettiğin adamlar merdivenden iniyolar aya !!! Yalan hikayeler üzerine Kuran mucizesi bina etmeyin.

Öğretmen sorduğu sorulara göre not veriyor. Burda not verme işi yok. Bariz tiyatro var. Saygılar.

Önceden meleklere bildirmiş ise ve onların vereceği cevabı da biliyor ise, yani herkesin repliği önceden belli ise, "iştişarecilik" oynamanın tek bir adı vardır: tiyatroculuk. Saygılar.

Bak sen şu işe Allah ben bir adam yaratacam, sonra bu adam bana isyan edecek, kan dökecek falan filan olacak diye meleklere söylüyor. Sonra da Meleklerle istişare yapıyor "ben bir adam yaratacam, ne dersiniz" diye? Onların vereceği cevabıda biliyor. Bu Allah tiyatrocu mu meddah mı sayın kralx? Saygılar.

Benim iddiam falan değil. Konuyu baştan oku. Bakara Suresindeki meleklerin Gayb'dan verdikleri haberlere bak. Saygılar.

Sayın kralx, Yukarıdaki yazımı tekrar oku. Goethe, hakkında şiir yazdığı Muhammed'in kentlere adını verdiğini, geçtiği yerlerde kentler kurduğunu, genç olduğunu sanıyorsa, Muhammed'i tanımıyor demektir. Muhammed'i bu kadar yanlış tanıyan bir adamın islam ve kuran'ı da aynı derecede bildiği muhakkak. Goethe'nin tanımadığı bir insan ve tanımadığı bir din ve kitap hakkında hakkında oryantalist bir bakış açısıyla kedi okşar gibi söylediği sözlerin bir anlamı yoktur. Saygılar.

Sevgili suheda, Harikulade sandığın ve peygamber adını verdiğin insanlar hakkında gerçekleri duymak seni rahatsız ediyorsa, tabi ki durma burda, zaman kaybetme. Kurandaki yahudi karakterlerin hayat hikayeleri ya eksik yada yanlış Kuran'da, orjinaline uygun değil. 1. Kuran'daki hikaye'de İbrahim'in karısı Sara'nın kim olduğu yazmıyor. Tevrat'ta yazıyor. 2. İbrahim'in can korkusundan karısını Firavun'un haremine verdiğini kendin de yazmışsın. Ben farklı birşey demedim. .3. Kuran'da Lut hikayesi Sodom'un helakı ile son buluyor. Birsürü yerde tekrarlanıyor hikaye. örneğin HUd Suresini alalım: Peki soonra ne olmuş düşündün mü? Merak ettin mi? Adamın karısı geride kalmış, ölmüş. Evlenme çağında olan, Sodomlulara, "misafirlere dokunmayın, kızlarımı alın" diye tabir ettiği kızları var. Tevrat'ta hikaye devam ediyor. O kızlarla birlikte dağa kaçıyor, mağaralara gizleniyor. Orada kızlarıyla ilişkiye giriyor. Zaten bu İbrahim sülalesinde bir ******* var. Lut İbrahim'in amcası'nın oğlu. Yani Lut, İbrahim'in yeğeni. Amcası kızkardeşiyle evlenince, yeğen de kendi kızlarıyla halvet olmuş. 4. Musa ilgili anlattığım hikayeyye itirazını göremedim. Zira Tevrat'ı reddeiyorsun da, Kuran'da yazıyor suçlu bir adama yardım edip, suçsuz bir adamı öldürdüğü. 5. Yunus hikayesi de eksik Kuran'da. Başta da yazdım zaten. Yusuf'un vezirlik dönemine ilişkin hiçbir kayıt yok kuranda. Hikaye güdük bırakılmış. Ben sana eksik kalan hikayeyei anlattım. Ben'im için Kutsal kitap yoktur. her kitap eğri veya doğru bilgiler içerir. Ben bu bilgileri kullanırım. İşime gelince diğer semavi dinleri kabul edip, işime gelmeyince reddetmem. Benim için hepsi bir. Allah'ın peygamberi dediğin insanlar kimmiş bil. Saygılar.

Sevgili feraklit, Anayasının 1. maddesinde, "Türkiye devleti bir Cumhuriyetir" dedikten sonraü 2. Maddede "Türkiye Cumhuriyetin başında Osmanlı Hanedanından bir padişah olur" derse, bu çelişki olur. Kuran'da yapılan bu. Saygılar.

Bence de internet var, google var. Goethe şiir yazdığı adamın kentlere adını verdiğini, geçtiği yerlerde kentler kurduğunu, genç olduğunu sanıyormuş demekki. Muhammed'i bu kadar güzel (!) tanıyan bir adamın oryantalist bir bakış açısıyla islam ve kuran hakkında söylediklerinin ne kadar değerli olabileceği hususunu okurlara bırakıyorum. Saygılar.

Sevgili feraklit, Hoşgedin öncelikler. Kuran'ın Allah ile alakalı olmadığını söyleyip, kutsallığını KABUL ETMEMEK ayrı şeydir, O kitabın kendi içindeki çelişkileri göstermek için yine kendisini kaynak olarak kullanmak ayrı şeydir. Beni güldürmeyi başardın yine. TARAFSIZ da buraya geldi, o da biliyor beni ne kadar ***** ettiğini Saygılar.

Biz bilmiyorum demenin erdemini biliriz. Bilmediğimiz şeyleri araştırma işine de bilim deriz. Size herşey hazır sunulur. Yanlış olabilemez sunulanlarda. Bu forumda senin hiç yanıldım dediğini görmedim. Ben Goethe uzmanı değilim. Goethe ile ilgli bu iddiayı duymuşluğum var. Oryantalistlerin kedi sever gibi, müslümanlara "a aa ne kadar şirin" demelerinden başka birşey değildir, Goethe ve benzerlerinin İslam ve Muhammed hakkındaki sözleri. O kadar Muhammed'i şirin buldu, neden müslüman olmadı bu Goethe hazretleri? Neyse, Goethe müslüman olmadıysa bile, siz yapıverin, müslüman olmuştu deyin gitsin, Kaptan Cousteau'ya yaptığınız gibi. Yukarıdaki şiirde Muhammed ile ilgili tek bir satır göster bana. Kuran ile ilgi. İslam ile ilgili. Muhammed genç önder miydi onu söyle? Hangi beldelere isimler verdi onu söyle? Geçtiği yerlerde hangi şehirler kurdu onu söyle? Saygılar.

Tipik İslamcı deformasyon zihniyeti. Tolstoy ne ad vermiş kitabına? "Muhammed'in Kuran'a girmeyen hadisleri". Bu isim zaten Tolstoy'un Muhammed hakkındaki temel düşüncesini ortaya koyuyor. Tolstoy, koyduğu başlık ile, Muhammed'in Kuran'ı kendisnin yazdığını, bazı hadisleri ona koymadığını söylüyor. Biz de farklı birşey söylemiyoruz. Muhammed vahiy falan almamıştır, vahy diye birşey yoktur. Kuran Muhammed'in sağdan soldan biriktirdiği, toplama, çelişkilerle dolu, tutarsız, akıcılıktan ve bütünlükten yoksun bir kitaptır. *** İnançlı insan neden bilim yapamaz sorununun cevabı Tolstoy'un bu eserinin Türkçeye kazandırılması sırasında bariz olarak ortaya çıkmış:İslami terminolojiye göre teknik olarak hatalı buldukları için sadece "Hz.Muhammed" koymayı tercih ettiklerini belirtiyor. Kendi inancına ters diye gerçekleri örtbas eden, deforme eden, değiştiren bir insan nasıl bilim yapabilir ki? Saygılar.

Sayın kral gönlünü mü yemişlendiriyorsun, Goethe'nin Muhammed'e yazdığı şiir diyerek? Bu şiirde İslam ile, Muhammed ile, Kuran ile ilgili tek bir satır yok. Bir insanı çağrıştıran tek satırlar şunlar: Yukarıda insan çağrıstıran satırlar çağrıştırsa çağrıştırsa Büyük İskender'i çağrıştırır. ****************** Saygılar.

Peygamberlere ilişkin ifadelerimin "iftira" olduğunu iddia eden var mı hala?

Sevgili boşig, İslam ülkelerindeki "gelirine/malvarlığına dokunulmayan vakıf" olgusu ile "topraklarına/gelirlerine dokunulmayan kahinler" arasında bir bağ görebiliyormusun? Üniversitede okuyorsun sanırım. Bölümün ney bilimiyorum, ama al sana tez konusu. Saygılar, Sevgiler.

la boheme'nin verdiği linklerden birinde gördüm: Ateizm inanç ise, sağlıklı olmak hastalıktır. Saygılar.

Sevgili katakuta, Semitik peygamberlerlerle ilgili olarak tevrat'a bakarken birşey daha dikkatimi çekti. Genesis/Tekvin/Yaratılış 47/26'yı oku. Seninm de dikkatini çekecektir. Yukarıdaki yazında ganimetlere değinmişsin de. Acaba hiç aklına geldi mi neden Peygamberin payı 5'te 1? Neden 10'da 1 değil, neden 4'de 1 değil, de neden 5'de 1? Cevabı Genesis 47/26'da. Saygılar.

Sevgili suheda, buraya kanıtsız birşey yazmıyorum. MUSA Bakalım kanıt varmıymış.. Kasas Suresi: Sevgili suheda, kanıt var mıymış, yoksa kendi şahsi görüşüm müymüş? YUSUF Bakalım kanıt varmıymış. Yusuf Suresi Kardeşlerinin erzak satın almak için Mısır'a geldiklerine ilişkin bilgi kırıntısı dışında Kuran'da Yusuf'un vezirlik dönemine ilişkin bir kayıt yok. Hikayenin orası atlanmış. Kıtlık yıllarında çevre ülkelerden kafile kafile gelip Mısır’dan erzak satın alırlar. Gelenler içinde Hz. Yusuf’un kardeşleri de vardır. Genesis 47/13-26 ayetlerinde Yusuf'un Mısırlıları nasıl soyup soğana çevirdiğini, mallarını, davarlarını, topraklarını ellerinden alıp, nasıl insanları köle durumuna düşürdüğünü, insanların ellerinden hayvanlarını, tohumluklarını ve topraklarını dahi alarak, esasen nasıl kıtlığın bizzat mimarı olduğunu görürüsünüz. Sevgili suheda, kanıt var mıymış, yoksa kendi şahsi görüşüm müymüş? İBRAHİM Bakalım iddiamız kanıtsız mı? Çocuk kesme cinnetini hepiniz biliyorsunuz, tekrar yazmayacağım buraya. Sevgili suheda, kanıt var mıymış, yoksa kendi şahsi görüşüm müymüş? LUT Adam orgazm oluyor, sperm boşaltıyor, ama uyuyor yani, suçu yok. Bişey diyemeyeceğiz.Yorum yok. MUHAMMED Muhammed hakkında Kuran'da geçen "deli değilsin", "büyülenmiş değilsin", "cin çarpmadı seni" gibi savunma içeren sureleri tek tek yazmayayım, herkes biliyor. Babası belli olmadığı için, "benim babam Allah" diye ortalıkta gezinen bir adam. Sevgili suheda, delilsiz, kanıtsız hiçbirşey yok bizde. Kuran'da müslümanlara "kafirlerle konuşmayın diye uyarmasının nedeni şu: Onlarla konuşursanız, sizi uyandırılar. İllüzyon dağılır. Acı gerçekler karşı karşıya kalırsınız. Mukaddesat diye sana yutturulan şeylerin içyüzünü görmek acı mı geldi? Saygılar.

Sorunun cevabı zaten kırmızı renkli yer, gerisi magazin/hikaye/senaryo kısmı. İslam/Muhammed korkutma yoluna başvurmadan önce hiçbir aklıbaşında Kureyşli İslam'a katılmadı. Can ve mal derdi sahneye girdikten sonra müslüman oluyorlar büyükler. Adem, Nuh gibi karakterler uydurmadır. Tarihte hiçbr izleri yok. Farklı mitolojilerden biraraya getirilmiş unsurlardır. Keza, İbrahim ve Musa karakterlerinin de tek şahıs olduğu kesin değil. tevrat ve Kuran'daki bilgilere bakarak, İbrahimin ileri derecede şizofrenik olduğunu söyleyebiliriz. Kızkardeşi ile yatıyor. Hatta onla evleniyor. Belki de memleketinden kovulmasının nedeni bu. zenginleşmek için Karısını birsürü adama pazarlıyor. Sonra çocuğunu kesmeye kalkıyor. Bunlar şizofrenik belirtiler değil mi? Keza Musa da öyle, Bir Yahudi iel bir Mısırlı kavga ediyor. Gidiyor Mısırlıyı öldürüyor. Sonra kaçıyor. Daha sonraki bir vaka gösteriyor ki, Mısırlı ile kavga eden Yahudi, yani kendisi için cinayet işlediği adam beş para etmezin teki. Ama düşünmemiş, sadece Mısırlı mı Mısırlı, öldürmüş. Yusuf zaten başlıbaşına tam bri Yahudi hikayesi. Mısırlıları nasıl soyup soğana çevirdiğini anlatıyor. Amerika da 300 milyon, ama bir deliye teslim ettiler başkanlığı. Almanlar da geri zekalılar değildi, ama Hitler onları yönetti. Stalin devrim konseyindeki, en köylü, en psikopat adamdı, ama o ele geçirdi iktidarı ve milyonları kesti. Yok saymıyoruz zaten, var. var olan kocaman yanlışa işaret ediyoruz. Hintlikler daha kalabalık, ama bu onların doğru yolda olduğunu göstermez. Hristiyanlar da kalabalık, bu da onların doğru olduğunu göstermez. İşin gerekçeli kısmı benim senaryom, başta yazıyor zaten. Biz sonuca, gerçek olana bakalım: Sıradan bir adam iken, sözü kanun olan, devlet başkanı diyebileceğimiz bir konuma yükselmiş. Bizimle paylaşınız. Sevap ve cennet. Allah yolunda "ilmi cihad". Sadece benim değil, diğer dinsizlerin, Müslüman olmayan herkesin gördüğü şey: Muhammed sıradan bir adamdır. fethullah Gülen, Cüppeli Hoca neyse, o da onlar gibidir. Eski çağın trendleri onu buralara kadar getirmiştir. Aileme baktım. Annem namaz kılar, ama yaşadığı şey islam değil. Annem benim için muammadır. Bende, Dinsizliğe giden tetiklemeyi yapan insandır, içimde kalan son inancı tuttan insandır aynı zamanda. Babam namaz kılmaz, hiçbir sureyi bilmez. Dünyanın en iyi adamlarından birdir. Saflık derecesinde iyidir. Beni bile sinir eder "saflığı" ile. Bütün çevreme baktım. Müslüman bir ülkede doğmuş olmasalardı, hiçbiri müslüman olmazdı. "Atalarımızı bu din üzerinde bulduk, öyle devam ediyoruz" mantığındalar. Dinsiz diyelim, daha doğru bir tabir olur. Ateist derseniz, beni onurlandırmış olursunuz. daha çok Agnostik bir tavrım var. Tanrı'nın varlığı ve yokluğu bilinemez diyorum. Ama bu forumda yazdıkça, kendi fikirlerim de gelişiyor. "Doğru tarafta olma inancının verdiği huzur ve mutluluk" diyelim mi ne kazandığınıza? tekrar yineliyorum: İnsanların neye inandıkları beni ilgilendirmez. Saygı duyarım. Bu inanç bireysel kaldığı sürece. Sevgiler.

Güzel bir derleme olmuş, elinize sağlık. Ama ben bunların hiçbirini izlemedim, 1997'den beri tv seyretmiyorum. Çoğu vakayı başkasından dinledim. Bir tane daha akklıma geldi, onu da başkasından dinledim, doğru mu bilemem. Nazlı Ilıcak'ın bir söyleşi programı varmış zamanında. Şair Can Yücel de konuğu. Konu Şiir, ve büyük şiir ustaları. Nazlı Ilıcak şöyle bir söz söylüyor söyleşi devam ederken: "Can bey, şu kartpostal çocuğu Nazım Hikmet hakkında ne düşünüyorsunuz?" Can Yücel: Kart sensin, postal da ..... girsin!! Anında reklamlara geçiş. Saygılar.

Zaten bizim dikkat çekmeye çalıştığımız şey de bu sevgili çiçeğim: Kuran'daki çelişkiler! Kuran bir yerde Allah'a yer ve mekan belirlemez derken (senin verdiğin ayetler), başka yerde mekan belirtiyor, uzaklık belirtiyor (bzim verdiğimiz ayetler). Bundan dolayı, Kuran'ın sıradan bir insan tarafından "kahvehane muhabbeti bilgisi" ile yazılmış, çelişkilerle dolu bir kitap olduğunu söylüyoruz. Saygılar.

Sevgili suheda, Muhammed'in peygamberlik iddiası ona ne kazandırdı? Başlarken neydi, ölürken ne oldu ona bak görürüsün. Mutlak iktidar. Sıfır muhalif. Kanun olan söz. Sayısız ganimet. Sayısız hatun. Arap geleneklerini bir sözle yıkıp arzuladığı şeylere kavuşabilme. Resmi İslam tarihi, Muhammed'in peygamberlik öncesine ilişkin hayatına dair herşeyi ya yoketmiş, ya da yeniden "cilalı" bir şekilde piyasaya sürmüş olduğu için, gerçekleri tamamen bilemiyoruz. Hadislerde, Kuran'da kalan bilgi kırıntıları ile ancak ne olmuş diye tahmin edebiliriz. Bu resmi islam dışındaki senaryo, benim senaryom: Bu adam, şanssızlık eseri babasız ve annesiz büyümüştür. Anne ve baba sevgisi alamamış. olabilir, kınamıyoruz. Ancak dedesi ve amcaları sahip çıkmış. Akrabaları sütten çıkmış ak kaşık değil. Çocuklar genelde birbirleriyle alay ederken çok acımasız olurlar. Muhtemelen bu çocuk küçükken akrabaları tarafından da çok hırpalandı. Yaşam koşulları bu çocuğu "yalnız ve içine kapanık" yaşamaya alıştırdı. İçine kapanık büyüyen her insanda patolojik problemler olur. İletişim zorluğu çekerler. Kimsenin karışmadığı bir iç dünya kurralar kendilerine. Gençliğinde çobanlık yapıyor. Emin adı buradan geliyor. Davar emanet edilen şahıs tabirinden, yoksa karakter yapısına ilişkin bilgi vermiyor emin lakabı. dedesi veya amcası biraz dünya görsün, açılsın diye bunu arasıra kervanlarla başka kentlere götürüyorlar. Ama oralarda da, real dünya ile elgilenen insanlarla değil de, "kendi frenkansında" insanlarla muhabbet edebiliyor. Metafizik/hayali dünyada yaşayan insanlarla iletişim kurabiliyor. Öte yandan sara hastası olduğuna ilişkin rivayetler var. Sara hastalığı ve içine kapanıklığı birarada düşünürseniz işin vahametini anlayabilirsiniz. Bugün'ün Türkiye'sinde bile 25 yaşındaki bekar insana sürekli ne zaman evleneceksin diye sorarlar. Muhammed de 25 yaşına kadar evlenmedi. daha doğrusu evlenemedi. Ailesi (dedesi/amcaları) zengin olmasına rağmen evlenemedi. Zira içine kapanıklık ve sara hastası olmak büyük bir sorun. Kim evlendi onunla, kendisinden 15 yaş büyük bir kadın. Bugün bile Tüğrkiye'de bırakın oğlunuzun 15 yaş büyük bir kadınla evlenmesini, kıznızın 15 yaş büyük bir erkekle evlenmesini bile kabullenemezsiniz. Hele hele varlıklı bir aileyseniz, ne yapar eder bu evliliği önlersiniz. Muhammed'inkini kimse önlememiş. Demek ki bu yaşlı kadın dışında kim alacak ki Muhammed'i gibi bir durum var ortada. Neyse yıllar geçmiş, orta yaşlarına gelmiş. Ama sara sastalığı ve iletişim sorunu giderilememiş. Adam kendini dağlara vurmaya başlamış. (Alak Suresi) Elbette kentin çoru çocuğu da dalga geçmeye, arkasından teneke çalmaya başlamıştır. (Kalem Suresi) Bu eğlencelik olma durumundan dolayı adam kente bile gelmek istemiyor. Dağlarda mağaralarda yaşamayı tercih ediyor. Kimseyle konuşmuyor. Artık halüsinasyonlar görmeye başlıyor. Hayalinde konuşmaya başlıyor birileriyle. İlk sureleri söylemesi kısacık sürede olan şeyler değil. kendisiyle dalga geçenlere cevap nitekliğinde sureler. kendini savunmaya, deli olmadığını ispatlamaya yönelik sözler var surelerde Ona acıyanlar da var elbette. Çor çocuğun bu davranışından rahatsız olanlar da var. Hem kendisine iyi davrananları övüyor, hem de kötü davrananlara karşı daha sert bir tavır takınıyor. Kabe'ye yaklaştırılmaması daha çok, "deli"nin (Kuran öyle diyor, hemen ADMİN'e şikayet etmeyin) o kutsal yerin kutsiyetine saygı göstermeyeceğine dair bir tecrübeden kaynaklanıyor. İtilen, kakılan, akrabaları arasında tukaka olan, kentin çocuklarının eğlencesi olan, bir adamın tamamen delirmesini önleyecek tek şey, savunmaya geçmektir. O da onu yapıyor. Kendisi fakir, bu nedenle zenginliği eleştiriyor. Zenginliğin geçici olduğunu söylüyor. Kendisi güçsüz, bu nedenle ardında herkesten güçlü bir "varlık" olduğunu söylüyor, diğer insanların güçlerinin küçümsüyor. Kimseye güvenmiyor, çünkü hayat tecrübesi nedeniyle, anne yok, baba yok, akrabalar kerhen destekliyor, bu nedenle kimseye güvenmiyor. İntikam duygusu, ezilmişliğini haklı gösterme çabası, arabesklik, yaşanmamış yılları telafi arzusu, hepsi biraraya gelince olmuş sana bir Muhammed. Saygılar.

Bilirim. Kuran, ben apaçık bir kitap'ım derken, Kuran'daki "akla mugayir ayetleri" tarif etmek için bulunan kılıf sözdür "müteşabih ayetler" sözü. Herşey o kadar akla ve mantığa aykırıdır ki, akla ve mantığa uygun olarak açıklamak mümkün değildir. Alak ve mantığa uygun olarak açıkladığın takdirde, dinden ççıkmak kesindir. Bu nedenle insanın o ayetlerin hikmetini bilemeyeceği, söylenir durur. Göklerde bulunan nedir peki? Başka neyler ifade ediliyor? İnsanları yere batırıeverecek, insanların üstüne taş yağdıran bir kasırga göndriverecek güce başka kim sahip? Çelişki dediğimiz şey de bu zaten sevgili çiçeğim. Bir yerde A diyor, başka bir yerde aynı şeye B diyor. Demek ki evrensellik iddiasında bulunulamaz, sıcak ortamlara özgü birşey Muhammed2in cenneti. Pardon bunda haklısın. İnsanın ameliyat edile edile, insanlıktan çıkarılacağını unutmuştum. Pardon. Tabi ki, alerji olmayacak, kin olmayacak, hafıza olmayacak, cehennemdekki kardeşle üzülme duygusu olmayacak, yorulma olmayacak, yeme olacak ama çiş olmayacak, pardon.. İlahi Ameliyatı unutmuşum. Adrenalin başıbaşına tehlike ile orantılı birşeydir. tehlike ve risk olmayan yerde, o haz yaşanamaz. Zaten sonsuzluk herşeyi anlamsızlaştırır. Osrduğum soru haketmek-haketmemek değil? haketmişler iyi. Peki neden tahtlarda oturuyorlar? Yorulmuyorlar da. mesela kafaüstü durabilirler. beyin kanaması yok, ağrı yok, sızı yok. Fakir fukaranın beynini, hayallerini mıncıklama laflarından başka birşey değil bu laflar. Muhammed'in ***** bedevilere "Allah'tan aldım bu bilgileri" diye opazarladığı bilgilerin kaynaklarını söylüyoruz. Saygılar.

Herbirinde tutarsızlıklar, acaiplikler bulunan ayetler. Neresinden başlayacağımı da bilenmiyorum. Ebediliğin sadece Allah'a ait olmadığını belirten ayetler. Cennetin boyutu/büyüklüğü. Cennet ne kadar büyük? Göklerle yer arası ne demek? Yani evrenden küçük mü bu durumda cennet? Yoksa fantazi alami daha mı büyük? İlahi ameliyat !! Hani diyoruz ya, cennete gidenler, formatlanacak diye, işte kanıtı. Formatlanan şey, insan olur mu? Duygularından arındırılmış, hafızası silinmiş, akrabalık/sevgi bağları yokedmiş şey ne kadar insan olabilir? Yine aynı ayet. İmtihan'ın tiyatrodan ibaret olduğunu, Allah'ın dilediğini Hanya'ya, dilediğini Konya'ya göndereceğini belirten ayet. Hepsi insanların hoşuna gidecek şeyler mi? Bir Eskimo gölgeyi ne kadar ister? Altın'a alerjisi olan biri, altın bileziği neden istesin? Dağcılık, bungee-jumping, paraşütçülük falan gibi adrenalin sporlarından hoşlananlar için de anlamı var mı cennetin? (Risk yok, ölüm korkusu yok) Hem neden tahtlara kuruluyolar? Yoruluyorlar mı? Birisi cennetteki insanların tüysüz olacağını yazmıştı bu forumda biryerde. Tüysüzlük güzel birşey ise, tüysüzlük cennet ehlinin vasfı ise, neden acaip sakallar bırakırlar ki müslümanlar, dünyadayken? Adn cenneti demeyin de Eden yazın artık, kelimenin doğrusu o, Muhanmmed hata yaptı diye, sürdürmek zorunda değilsiniz hatayı. Saygılar.

Böyle foruma balıklama dalan arkadaşlar beni çok güldürüyolar ya, en azından bu nedenle teşekkür ediyorum onlara. Saygılar.