BrainSlapper tarafından postalanan herşey
-
ALLAH A İNKAR NASIL OLMALIDIR...
Allah diye bişey yok zaten. Müslüman olmakla insan neyi kaybeder? Mesela 14 yaşında bir kıza tecavüz eden dinciyi savunmak ******** düşer. 9 yaşında kızlarla evlenmenin normal olduğuna inanarak, ********* zemin hazırlar. Kadınların ikinci sınıf insanlar olduklarına inanarak onlara ikinci sınıf muamelesi yapar. Karısını kızını kapatır, onlara gün ışığını haram eder, yaşamı zindan eder. Kadını sosyal yaşamdan uzaklaştırır. Tatile istediği bir yere gidebilecekken, kendini Mekkeye gitmeye ve Muhammed'in sorunlarına para bırakmaya zorlar. Aklını ve mantığını rafa kaldırır, akla ihanet eder. Mesela Bir göktaşının cenneten geldiğini inanmak için beynini folloş eder. Bilimsel verilere ters Kuran ayetlerinin doğru olduğuna kendini inandırmak için beynini tatile gönderir. Hayali ilahın önünde diz çökmekten alnında nasır/ur oluşturur. Peygamber böyle giyinmiş diye Çöl iklimine özgü kıyafetleri giymeye kendini zorlar. Giysi çeşitliliğini ve kültür çeşitliliğini yokeder. Peygamber eliyle yemek yemiş, sünnet diye, kaşığı çatalı kullanmaz, kendi kültürünü bıorakıp çöl kültürünü benimsemek zorunda kalır. Hiç anlamadığı bir dilde tekerleme tarzı şeyler öğrenmek zorunda kalır. Hiç hakkı olmadığı halde, gider başka insanları, tebliğ adı altında rahatsız eder. Saygılar.
-
ALLAH A İMAN ; ARAÇ MI DIR , AMAÇ MI DIR..?
Bana göre değil. Sizin ilahı sevmedi diye, bir insana çeşit çeşit işkenceler dilirken, sonzus seks ve sonsuz yiyecek sefası sürmek bana göre değil. Sizin ilaha inanmadı diye, kardeşime, kusura bakma inansaydın diyerek, hurilerle sonsuz seks ve sonsuz ziyafetlere dalmak bana göre değil. Sizin ilahın önünde diz çökmedi diye, gece gündüz demeden, bizlere bakan, büyüten, kendi aç kalıp bizi doyurran anneme bakıp, ya sen de kılsaydın bir namaz, hakettin işte kebap olmayı, kusura bakma şimdi hurilerimle sefa süreceğim ben demek bana göre değil. Sağolun, kalsın. Saygılar.
-
siz ateist değilsiniz?
Daha önce müslüman olduğum için, islamiyetin bütün küzumsuz ve insanlığa faydasız bilgilerinden haberdarım. Hayatta gördüğüm herşeyi Zeus ve taifesi yaratmış, Marduk makjaj çekmiş, Horus gözetmen olmuş. Muhammed sizin allah'ı yaratmadan çok önce olmuş bunlar. Sen merak etme benim sorularım hazır zaten. Konuıyu böyle dallandırıp budajklandırmadan, şu bir kutu pilot kalem deneyini yap da seyreyleyelim. Nedense ben senin her soruna cevap veriyorum, sen hala şu bir ktu pilot kalem deniye başlamadın. Saygılar.
-
ALLAH TAN KORKMAK MI , ALLAH I SEVMEK Mİ..?
Dediğim gibi; Kin gütmeyen tanrı için, kin gütmeyen insan. Kinden arınmış yahudilerin elohim'i ıslah etmesi dileğiyle. Müslümanların da allahı ıslah etmeleri dileğiyle. Saygılar.
-
ALLAH TAN KORKMAK MI , ALLAH I SEVMEK Mİ..?
Buraya din propagandasına gelip de, dinden bu kadar bihaber olmak nasıl nitelendirilmeli acaba? Sığır Suresi (Bakara)-97. De ki: "Kim Cebrail'e -ki o, Allah'ın izniyle Kur'an'ı kendinden öncekini doğrulayıcı, insanlara yol gösterici ve müjde olarak senin kalbine indirmiştir- düşman kesilirse, Sığır Suresi (Bakara)-101. Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah!ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar. Sizin ilahın 20.-21. yüzyıldan haberi yokmuş galiba. Haberi vardı diyecekseniz, sizin şu Said Nursi'nin yazdığına da ilahi kitap ve dolayısıyla Said Nursiye de peygamber demek gerekecek. Bu durumda, Muhammed bin Abdullah'ın "ben son peygamberim" iddiası çürüyecek. Sizin peygamberin "tevrat tahrif edildi" iddiasından da haberi yokmuş heralde. Gerçi o da haklı, ne CNN var, ne internet var. Maide-68: De ki: "Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni tam uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz." Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun küfür ve azlığını elbette artıracaktır. Küfre batan topluluk için tasalanma artık. Sizin ilah "kendi elleriyle haraç verinceye kadar onları kesin" der. Sizin ilah , "Hristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin" der. Sizin ilah "kafirlerin ellerini ve ayaklarını çaprazlama kesin" der. Sizin ilah kendine inanmayanları susuz ve yayan olarak cehenneme götürmekle, zakkum yedirmekle, onlara kaynar su içirmekle, irinli su içirmekle, kızgın demirden kamçılar, zincirler ve bukağılarla olmadık işkenceler etmekle, ateşten giysiler giydirmekle, başlarından kaynar su dökmekle, başlarından lav dökmekle, ateş köreldikçe körüklemekle tehdit eder. Hatta sizin ilah hızını alamaz, kendine inanmayanlara yaptığı işkenceler yetmiyormuş gibi, inanmayanların derilerini sürekli değiştirerek sonsuza kadar işkenceye devam etmekle tehdit eder. Saygılar.
-
ALLAH YOKTUR!
Bu basit öreneğe 30 kere mi cevap vereceğiz!!! Berber var, berbere traş olmasan da, berberi görürsün, gidip sohbet edebilirsin, çayını ieçebilirsin, ensesine şaplak atabilirsin. Sizin ilah nerede? Görebilir misin? Duyabilir misin? Ensesine şaplak atabilir misin? Olmayan ilahınızı ispat için "neden savaş oluyor, bebekler neden şeker yiyemiyor, kelebekler neden uçamıyor, çiçekler neden açamıyor, öyleyse ilah yok" diyerek arabesk yoldan dinsizliği seçenlere mi sığınmaya başladınız? Saygılar.
-
siz ateist değilsiniz?
Merakını gidereyim: Öyle bir gün olmayacak. Sorunun hatırı için, varsayalım ki oldu: Hatta olmasını isterim şahsen. Söyleyeceğim ilk söz şudur: Megalomania paçalarından akıyor ilah hazretleri. Ondan sonra o kadar çok soru sorardım ki, birazcık tutarlılık ve adalet duygusu varsa, kendini atardı kebaphaneye. * Sen de benim ve milyonlarca müslümanın ve gayri-müslimin merakımı gider, şu sizin ilahın lafları ile bir kutu pilot murekkeppli kalem bitirebilecek misin bir dene bakalım. Herkes görsün, avcı muhabbetimiymiş, değil miymiş. Sayygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
İyi bak satır aralarında kim itirafta bulunuyormuş. Bir yığın yazı yaz, hayvanlar bile ensestten kaçınır diye, sonra "koyunlar gibi, kim kime denk gelirse" diyerek kendi tezini çürüt... Neyse.. Kolhozları, solhozları doğrucak olan da senin tezindir. Benim değil. Zira: Senin tezin totaliterizmi ve despotizmi doğurur. Benim tezim ise, bu belaların önündeki settir. Tezim zaten, kimseye rızası dışında birşey dayatılamaz düşüncesidir. Totaliterizmin ve despotizmin olmadığı yerde kimse kimseyi kolhozlara, solhozlara dolduramaz. Totaliterizmin ve despotizmin olmadığı yerde kimse kimseyi köle olarak çalıştıramaz. Totaliterizmin ve despotizmin olmadığı yerde kimse kimseyi evrim hatası olarak görüp kafeslere kapatıp, kobay muamelesi de yapamaz. Totaliterizmin ve despotizmin olmadığı yerde, çınara çaput bağlamak da serbesttir, şeytan taşlamak da serbesttir, Totaliterizmin ve despotizmin olmadığı, insanların kendi kendilerine kurallar koyup, 15. kuşak sonrasından evlenmeyi kendi aralarında ahlak haline getirmeleri de mümkündür. Kimse onlara engel olmaz, olamaz. Totaliterizmin ve despotizmin olmadığı yerde, kimse kimseye dayatmadıkça, herkes kendi ahlak kuralını oluşturabilir. Totaliterizmin ve despotizmin olmadığı yerde, kimisi islam ahlakına göre yaşayabilir, kimisi Hristiyan ahlak göre yaşayabilir. Kimisi Eski Türk ahlakına göre yaşayabilir. Eski Türk ahlakına göre yaşayanın islam ahlakına göre yaşayana sapık deme hakkı olmadığı gibi, bu ikisinin, grup seks yapana, eşcinsel ilişki yaşayana, gönüllü ensest ilişki yaşayana sapık deme hakkı yoktur. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Her yazımda senin tezini eleştiriyorum. Nerede kendi tezimi çürütüyormuşum? Sen başka bir sayfayı mı okuyorsun? Başından beri aynı şeyi söylüyorum. Ensest öğrenilmiş bir davranıştır. Genetik değildir. Bak yukarıda ensest yasağının antropolojik kökenlerini yazdım. Vahy falan almışlar demedim. İstersen sonsuza kadar tepki göster. Sen tepki göstereceksin diye, yöresel toplumsal kurallar, bilimsel kural diye satılamaz. Ateistler tüm ahlak kurallarını yok etmiyorlar. Sadece ahlak anlayışları farklı. Bir insana rızası dışında zorla birşey yaptırmak *****. İnsan karısı ile bile, onun isteksiz olduğu bir zamanda, zorla cinsel ilişkiye girerse sapıklık etmiş olur. Çocuklar, hayvanlar irade ve rıza gösterebilecek akli yeterliliğe sahip olmadıkları için onları kandırarak, elma şekeri vererek, marul yaprağı vererek, kemik vererek ikna ederek cinsel ilişkiye girmek sapıklıktır. Ayrıca ateistler, hurafe olan ahlak kurallarınızdan vazgeçin de demiyorlar. İster devam edin, ister etmeyin. Başkalarına dayatmadıkça, çınar ağacına çaput mu bağlarsınız, 7 kuşak öteden mi evlenirsiniz, şeytan mı taşlarsınız, ne yaparsanız yapın. Sadece başkalarına dayatmayın. Dayatmayacağınız bu kişiler arasına en yakınlarınız da dahildir. Bak gördüğün gibi ateistlerin de ahlak kuralları varmış. Dincilerin elini güçlendirmiyormuşuz. Ama senin savunduğun düşünce, insan haklarına, insan hakları evrensel bildirisine, demokrasiye, laikliğe darbe vuran, temelini yokeden, despotizme, totaliterizme, baskıcılığa kapı aralayan bir düşüncedir. Zira, kendi ahlak kurallarını sen bilimsel temelli diye herkese dayatmaya kalkıyorsun, dinci de ilahi temelli diye dayatmaya kalkıyor. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
İnsanları hayvanlardan ayıran özelliklerden biri nasıl düşünmek, akıl sahibi olmak ise, cinsellik de, sadece üreme amaçlı değildir. İnsan sığırlar gibi dönemsel olarak kızışmaz. İnsan her dönemde cinsel ihtiyaç duyar. İnsanlar eşleri hamileyken bile, bebeği olumsuz etkileyeceği düşünülen zamana kadar cinsel ilişkiye devam ederler. İnsanlar hayvan değildir. Cinsellik de insanı hayvanlardan ve bitkiletrden ayıran bişeydir. Toplumsal yasakları genetik yasak sayarak, çığır açıyorsunuz bilimde. Daha önce diğer arkadaşa da söyledim. Gen transrefine dayalı tez, üremenin olmadığı cinsel birleşmelere sıra gelince tökezler. Sadece sorun sağlıklı gen transferi ise, iddianızın şu soruları cevaplandırması gerekir: Gen transferi olmayacaksa, enset yasağı da anlamsız diyorsun yani? Mesela korunarak cinsel ilişkiye girilirse, ensest yasağı anlamsızlaşır diyorsun? Senin tezin de, daha önce diğer arkadaşın tezi gibi, üreme üzerine kuruludur ve üreme olmayan durumları açıklamaz, çuvallar. Bilimsellikten uzaktır. İzledim. Sana da izlemeni tavsiye ederim. Kazanan geyik, maymun, kaplan, her neyse, sürü içindeki kendi anasını, dişi kardeşlerini, dişi yavrularını kenara ayırmaz, hepsiyle cinsel ilişkiye girer. Orada erkekler arasındaki mücadele ensestten kaçınma mücadelesi değildir. Aynen ekmek kavgası gibi, dişiye sahip olma kavgasıdır. Kazanılan dişiler arasında hayvanın kendi annesi, dişi kardeşleri ve dişi yavruları da olabilir. Freud ensest yasağını mı açıklamış orada? "..Ve kendi çocuklarının da dişilerle ilişki kurmalarına olanak tanımaz. Onları sürüden dışarı kovalar.Yani ekzogami-ensest ilişkisi maymun sürülerinde de, ilk toplumlarda da benzer şekillerde gelişmiştir." Freud'a sor bakalım, erkek maymun, kendi anasını, dişi kardeşlerini ve dişi yavrularını da sürü dışına atmış mı? Biraz mantık ve izan, derim. Böyle laflar yazacağına, bana ensest yasağının genetik olduğunu söyleyen bir bilim adamı getir. Benim bu forumda yazdığım her düşüncem birbiriyle tutarlıdır. Çürütebildiğiniz tek birşey yok. Yaptığınız şey şu: Önceden yazdığınız şeyleri inkar etmek. İstisnalar kaideyi bozmaz demek. İnsan ailesini tanırsa ensest olur, tanımazsa ensest olmaz gibi harika fikirler ileri sürmek. Soruları cevapsız bırakmak. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Madem bunu biliyorsun, o zaman çıkıp da, "ensestten kaçınma yasağı genetiktir" demeyecekksin. Ne deyeceksin peki? Daha önce dediğini diyeceksin. CYRANO: İnsanların beraber yaşamaları sonucu kendiliğinden ortaya çıkmış değerler ve kurallar bütünüdür ahlak. Sosyal açıdan insan eğer bir insan toplumunda yetişmezse doğuştan gelen yetileriyle ahlak gibi sosyal değerler oluşturamaz. İyi kötü gibi kavramlarıda oluşturamaz. Sadece fiziksel olarak zararlı ve yararlıyı öğrenir deneme yanılmayla. Ben de bu düşünceye katılacağım, vereceğim. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
**** Kendi ısrarını sürdürmek için bilimi reddetmek, daha önce savunduğu kendi düşüncelerini reddetmek, bilim *****. Vücudun yaşaması için su almak bir ihtiyaçtır. Vücudun yapısından kaynaklanan bir ihtiyaçtır. Genetiktir. Ama bu suyun nasıl alıcağı, nereden alınacağı, alırken hangi kurallara uyulacağı genetik değildir. Annelik güdüsü genetiktir. Bu güdü birşey büyütme, beimseme, koruma güdüsüdür. Ama bu güdüyyü nasıl tatmin edeceğiniz, neyle tatmin edeceğiniz genetik değildir. Kedi yavrusu ile de, oyuncak ayı ile, evlatlık edinerek veya kendi çocuğunuzu doğurarak bu güdünüzü tatmine edebilirsiniz.Cinsel ihtiyaç vardır. Genetiktir. Ama bu ihtiyacın nasıl giderileceği, nereden giderileceği, giderilirken hangi sınırlamalara uyulacağı genet,ik değildir, öğrenilir. Sizin karıştırdığınız şey burasıdır. Genetik olan ile, yani doğal güdüler ile, Genetik olmayanı, yani güdüleri tatmin yollarını, birbirine karıştırıyorsunuz. Güdüleri tatmin yollarını genetik sanıyorsunuz. Önce tanımları öğreniniz, sonra elalemi bilimsellikten uzak olmakla, mantıksızlıkla suçlayınız. YASAK dediğin şey, toplumsal bir tanımlamadır. Doğal değildir. Genetik de değildir. Aslan'ın ceylanı öldürmesi yasak olmadığı gibi, ceylanın aslanı öldürmesi de yasak değildir. Çakar boynuzu, öldürür. Aileyi bilme ve tanımakla alakalı olan yasaklamalar insanların beraber yaşamaları sonucu ortayua çıkmış kurallardır, değerlerdir. Sosyal açıdan insan eğer bir insan toplumunda yetişmezse doğuştan gelen yetileriyle ahlak gibi sosyal değerler oluşturamaz. İyi kötü gibi kavramlarıda oluşturamaz. (Bakınız: CYRANO) Yani, YASAK toplumsal bir tanımlamadır. Doğayla, genetikle alakası yoktur. Son tutacak mı? Herhangi bir tezimi çürüttün mü de son tutacak diyorsun? Bütün tezlerimin arkasındayım. Önceki söylediğim şeylere çelişen ifadelerim de yok. Bak hemen yukarıda, daha bu foruma girerken yazdığım bir beyan var. O beyanımda neyi savunmuşsam, bugün de aynısını savunmaktayım. Bazı arkadaşlar gibi, daha önce "Sosyal açıdan insan eğer bir insan toplumunda yetişmezse Doğuştan gelen yetileriyle ahlak gibi sosyal değerler oluşturamaz. İyi kötü gibi kavramlarıda oluşturamaz.... İnsanların beraber yaşamaları sonucu kendiliğinden ortaya çıkmış değerler ve kurallar bütünüdür ahlak. " şeklinde düşünceler ifade edip, bunun ardından "ensest yasağı genetiktir" gibi, ilk düşünce ile 180 derece zıt iddialarda da bulunmadım. Zira, tutarlılık bilimsel düşünüşün ve objektifliğin vazgeçilmezlerinden birisidir. Saygılar.
-
"Yunus Emre" Müşrik mi idi?
Yunus Emre, Mevlana, Ömer Hayyam gibi adamlar müslüman değildirler. Ortak düşünceleri hoşgörüdür. Panteist bir anlayışları vardır. Metafizik dünyaya inanmazlar. İslam'ın en önemli iddiası ise, metafizik dünyadır. İçinde yaşadıkları toplumu rencide etmemek icin "müslüman değiliz" dememiş olmaları bu adamları müslüman yapmaz. Aynı zamanda bu adamlar, Anadolu insanına İslamiyeti yanlış tanıtan insanlardır. İslam, bu adamların panteist inancı değildir, İslam bugün Vahhabilik denen şeydir. Saygılar.
-
siz ateist değilsiniz?
Müslümanın müslümana propagandası. Avcı muhabbeti. - Benim ilah öyle büyük ki, bak şu coka kalın kitap bile almaz sözlerini. * O ne ki, benim ilahın sözlerini onun gibi 10 kitap almaz. - O da bişey mi, benim ilahın sözlerini bu kütüphaneyi dolduracak kadar kitaba yazsan, yine sığmaz. * Ohoo, sen bir de benim ilahı gör, onun sözlerini yazmaya kalksak, bütün arabistan'daki kağıt ve murekkep yetmezdi., - Senin ilah da, ne benimkini bi görsen, Bütün Arabistan ve Mısır kağıt olsa, Kızıldeniz murekkep olsa, onuın sözlerini yazmaya yetmezdi. * O da bişey mi, benim ilahın sözlerini denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); benim ilahın sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi. Sadece merakımdan soruyorum: Şu sizin ilahın sözlerini yazmak için, bırakın denizler kadar murekkebi, örneğin, bir kutu pilot murekkepli kalem bitirebilecek miniz?
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Benim neye karşı olduğumu bilip anlamadan bana ithamda bulunuyorsun. Beni elalemin hurafesi ilgilendirmez. İsteyen ineğe tapar, isteyen sineğe tapar. Bana ucu dokunmadıkça başkalarının hurafeleri beni ilgilendirmez. Bana dayatılmadıkça başkalarının hurafeleri beni ilgilendirmez. Beni alakadar etmediği halde başkalarının hurafeleri ile uğraşmak sadece *******. O nedenle beni "birşeyleri hurafe olarak yok edeceğim diye hızını alamamak"la suçlayamazsın. Bu forumdaki ilk yazılarımdan birinde forumdaki amacımın ne olduğunu açıkça belirttim. Benim mücadelem, hiçkimsenin kendi hurafelerini inançlarını evrensel doğru diye pazarlamaya hakkı olmadığını göstermektir. Bu hurafenin sahibi değişebilir, semitik dinler olabilir, kendi doğrularını bilimsel gerçek sanan insanlar da olabilir. O nedenle, bilime haksızlık ve ihanet eden ben değilim, bu tartışma başlığını baştan sona okursan bilime haksızlık ve ihanet eden kimmiş bunu görürsün. Bir taraftan ensestten kaçınma duygusu genetiktir diyen insanın, diğer taraftan, kendi ailesinin yanında büyümeyen çocuklarda öz ailelerine karşı ensestten kaçınma duygusunun oluşmamasını genetik olarak açıklayabilmesi gerekir. Bunu yapamadanız. Yapamazsınız da, zira ensestten kaçınma duygusu genetik değil. Okuyucunun kafasını karıştırmıyorum, Wikipedia'ya herkes ulaşabilir. Wikipedia'yı da kimin çarpıttığı Wikipedia'ya bakılarak görülebilir. Wikipedia'nın cevabı... Gelelim diğer arkadaşa... 1.5 yaş tezni ben ortaya atmadım. Tezin sahibi sensin. Kendi akıldışı tezinin savunuculuğunu sen yap. Benim senin tezinde sana karşı kullandığım tek şey şudur: Madem ensestten kaçınma GENETİK OLARAK 1.5 yaşında oluşuyor, peki bu çocuk annesinden babasından kopartılınca, genetik yapısı ameliyatla değiştiriliyor mu da, öz annesine babasına karşı herhangi bir ensestten kaçınma duygusu taşımıyor? Genetik bağı olmayan yeni annesine ve babasına karşı ise ensestten kaçınma duygusu gelişiyor. Neden? Buradan size göstermeye çalıştığım sonuç şu: Ensestten kaçınma genetik değil, öğrenme sonucunda oluşmuştur, akrabaları öğrenme/tanıma sonucunda olmuştur. Benim senin tezinde vurgulamak istediğim şey, bunun genetik olmadığı, sonradan öğrenildiğidir. Bu öğrenme işinin 1.5 yaşında olduğu iddiası senin iddiadan. Ben hangi yaşta olduğubnu söylüyorum? Bakalım: Benim iddiam şudur: İnsan akrabalık bağlarını tanımaya başladıktan sonra ve akrabalar arası cinsel ilişkinin yasak olduğunu öğrendikten sonra ensestten kaçınma yasağı oluşmaya başlar. Bebekler cinselliklerini farketmeye başladıklarında kardeş veya kardeş-değil şeklinde herhangi bir ayrım yaparlar mı? Bir grup bebek, kardeş olduklarına veya olmadıklarına bakmaksızın ve bilmeksizin, birbirlerinin cinsel organına bakmazlar mı? Şurada özetlediğim önceki yazılarında ahlak kurallarının "beyine ilahi güç tarafından yerleştirildiğini" savunan düşüncenin dogmatik olduğunu iddia edip karşı çıkan, bu düşüncenin çürütüldüğünü söyleyen, burada ise ensestten kaçınma duygusunun genetik olduğunu iddia eden kişi: Ensest yasağının genetik olduğunu söylşeyen bir tane bilim adamı getir. Ensestin kökenlerinin genetik olmadığını, sosyolojik ihtiyaçlardan dolayı doğduğunu, bu nedenle her toplumun ihtiyacına ve anlşayışına göre ensest tanımının ve sınırlarının değiştiğini ise bütün antropologlar söylerler: Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Nasıl çürüttünüz? "Birbirini tanımayan kardeşlerin cinsel ilişkiye girmesi ensest değildir" diyen siz değil misiniz? Kardeşler birbirini tanımayınca genetik yapıları mı değişiyor? ****** Ensestten kaçınmanın genetikle alakası yoktur. Ailesini akrabasını tanımayan insanda, GENETİK YAPISI AYNI OLMASINA RAĞMEN, ensestten kaçınma duygusu gelişmez. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Tartışmamız da buradan çıkmadı mı zaten. Bilimsel gerçek sandığın şey sadece bir toplumsal yargı. Ensestin sınırlarının toplumdan topluma değişmesi de bunun toplumsal bir yargı olduğunu gösteriyor. Ayrıca, "ensetin yaygın olduğu bir toplum gmösteremediniz" çarpıtrmasından vazgeç. Romalıların nüfus kaydı tuttuğu dönemde Mısır'da ensestin yaygın olduğu Wikipedia'da yazıyor. Yine başa döndük... Doğurganlık yaşını geçmiş kardeşler arasındaki cinsel ilişkinin genetik sakıncasını göster bana. Özür dileyeyim senden. Tezinizin çuvalladığı noktalardan birincisi burasıdır. İkincisi ise, genetik risk olması, o eylemin sapıklık olarak tanımlanmasını gerektirmez. 35 yaş üstü kadınların çocuk edinmeleri, hele hele 40 yaş üstü kadınların çocuk edibmeleri, çok büyük genetik sorunlara yolaçar. Down sendromu neredeyse kaçınılmaz hale gelir. Genetik risk var diye, 40 yaş üstü kadınların çocuk sahibi olmasına da mı ahlaksızlık, sapıklık diyeceksiniz? Adı üstünde: Toplumsal değer yargısı. Toplumda başgösteren sapkınlık. Bunun daha neresinin açıklamasını yapayım ki. Kendi ifadelerin. Bilimsel gerçek değil. Toplumsal yargı. Bilimsel verilerle, toplumsal değerleri ayırın, derim sadece. Tartışma sayfalardır devam ediyor. Herkes dönüp okuyabilir. Yanıldığınız nokta şurasıdır: Kendi değer yargılarınızın bilimsel/evrensel olduğunu sanmak. Yine aynı hata. Yanıldığınız nokta şurasıdır: Kendi değer yargılarınızın bilimsel/evrensel olduğunu sanmak. Ben de aynı şeyi tavsiye ediyorum. Kendi değer yargılarınızı bilimsel gerçek diye piyasaya sürerek, bilime haksızlık ediyorsunuz. Saygılar.
-
ALLAH YOKTUR!
Bebeği annesi-babası yaratır. Anne baba maddedir. Bebeği süt ve diğer gıdalar büyüytür. Gıdalar maddedir. Kazmayı, küreği insan yaratır. İnsan maddedir. İnsan, buğdayı, ineği yetiştirir. Buğday ve inek topraktaki/maddedeki materyallerle beslenir. Buğday ve inek maddedir. Beslenme kaynakları maddedir. İnsan yediği şey olur. Toprak canlıları besler, canlılar toprağı besler. Hepsi maddedir. Toprak canlıları yaratır, canlılar toprağı yaratır. Her birşey başka bir şeyin nedeni yani yaratıcısıdır. Herşey bir dönüşüm halindedir. Dönüşen de, dönüştüren de maddedir. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Din nedir? Bir değişmez olduğu sanılan kesin doğrular külliyatıdır. Bu doğruları kimse sorgulayamaz. Bu doğrular sorgulanmadan kabullenilir. Bu doğrulara karşı gelmek, sorgulamak suçtur, günahtır. Bu doğruları herkesin benimsemesini ister. Bu doğruları benimsemeyenlerin suçlu olduklarını, günahkar olduklarını, sapık olduklarını ileri sürer. Ben veya benim gibi düşünen insanlar dinlere neden karşı çıkar? Dinlere karşı çıkmamızın nedeni, Arap kökenli, Yahudi kökenli, Batı kökenli, 14 asır öncesinin ürünü olması, 50 yıl öncesinin ürünü olması veya başka bir kültürün ürünü olması değildir. Dinlere karşı çıkmamızın nedeni "kendi doğrularını evrensel doğrular olarak satmaya kalkarak, bu doğruları kabullenmeyen insanları suçlu, sapık, yoldan çıkmış görme" anlayışının ürünü olmalarıdır. Biz, "kimsenin kendi doğrularını başkalarına dayatma hakkı yoktur" ilkesinden hareket ettiğimiz için dinlere/ideolojilere karşı çıkarız. Yoksa, ne bir adamın ineği kutsal sayıp onun önünde diz çökmesi, ne de başka bir adamın bir meteoriti cennet taşı diye öpmesi, ona tapınması bizi ilgilendirir. Dine karşı çıkarken hareket noktası "kimsenin kendi doğrularını başkalarına dayatma hakkı yoktur" ilkesinden hareket etmeyen kişiler, farkında olmadan kendileri de dini dogmalarla hareket etmektedirler. Zira yapmaya çalıştıkları şey Arap Çöllerinin Doğruları yerine, kendi doğrularını evrensel doğrular diye dayatmaktan ibarettir. Aslolan şey, bir dine veya ideolojiye karşı çıkarken kullandığınız kıstastır. Benim ve benim gibi düşünen insanların kullandığı kıstas, inat, dini dogma veya başka birşey değil, "kimsenin kendi doğrularını başkalarına dayatma hakkı yoktur" ilkesidir. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Şu konuya girmeyeyim diyorum, sürekli cevap hakkı doğuyor.... Karşı çıkıyoruz, zira öğrenilen/sonradan edinilen şeyler genetik değildir. Dünyadaki her insanın nersinde kıl çıkıp çıkmayacağı, ne renk olacağı genetiğinde kayıtlıdır. Ama hiçbir akrabası olmayan veya akrabalarını tanımayan kişilerde ensestten kaçınma duygusunun gelişmemesi, ensestin genetik değil, öğrenilmiş/sonradan edinilmiş olduğunu gösterir. Bu bir deneydir. Bu deney, ensest yaşağının genetik olmadığının, sonradan edinilmiş/öğreilmiş olduğunun kanıtıdır. Sayın TARAFSIZ'ın da işaret ettiği gibi, cinsel ilişkilerin sınırlandırılması sosyal bir vakadır, toplumdan topluma değişir. "Akrabalık/yakınlık ilişkisini tanımak" ensest tanımının temel dayanağıdır. 1.5 yaşındaki bir çocuk bırakın cinsel ilişkinin sınırlarını anlamayı ve düşünmeyi, cinsel ilişkinin ne olduğunu bile bilemez. Ensestten kaçınma duygusu cinsel uzuvların gelişmesi ile oluşmaz. Ensestten kaçınma duygusu, "ensest yasağı bulunan toplumlarda", akrabaların tanınmaya başlanmasından sonra ortaya çıkar. Yani Ensestten kaçınma doğal değil, "toplumun akrabalık tanımından" kaynaklanan bir duygudur. Eğer toplum "ensest yasağı getirmemiş olsa idi", ensestten kaçınma duygusu da oluşmazdı. Ensest sınırını farklı uygulayan toplumlarda bunu açıkça görmekteyiz. Oeidipus kompleksi, genetiğin bir sonucu değildir, doğal sürecin bir sonucu değildir, Oeidipus kompleksi "toplumun değerlerini çiğnemekten dolayı hissedilen bir duygudur". Benzer bir duygu, mesela İslam toplumlarında "cenabetlik" duygusunda görülür. Müslüman olarak yetiştirilen bir insan, cinsel boşalmadan sonra tüm vücudunu yıkamadığı zaman kendisini "pis" hisseder. Zira toplum, kültür, kendisine bunu böyle öğretmiştir. Bu öğrenmeden kaynaklanan bir komplekstir. Cinsel boşalmadan sonra tüm vücudu yıkamayı kültür haline getirmemiş toplumlarda, cinsel ilişki sonrasıda "pis" olma hissi gelişmez. Oeidipus kompleksi de bunun gibi bişeydir. Yasak, kopleksi geliştirir. Yasak yoksa, kopleks gelişmez. TARAFSIZ'ın "psikoloji, sosyoloji tam bilim değildir" demesinin nedeni budur. Zira insan davranışlarını konu alan bilimlerin, evrensel kabul gören bulguları yoktur, "genelleştirilmiş" bulguları vardır. "Herkesin suyu deniz seviyesinde 100 derecede kaynar." Bu evrensel bulgudur. Irka, cinse, yaşa bakmaz. "Her insan oksijene ihtiyaç duyar." Evrensel bulgudur. Irka, cinse, yaşa bakmaz. "Her insan yaşamak için suya ihtiyaç duyar." Evrensel bulgudur. Irka, cinse, yaşa bakmaz. "Her insan cinsel boşalmadan sonra kendisini pis hisseder." Evrensel bulgu değildir. Kültürel anlayışa göre değişir. Dolayısıyla, psikolojinin/psikiyatrinin tespitleri de değir. Psikoloji/psikyatri, "cinsel boşalmadan sonra tüm vücudun temizlenmesi gerektiğini düşünen bir toplum yıkanmadığında kendini pis ve değersiz hissediyor" gibi bir sonuç çıkarır. Psikoloji/psikyatri, "cinsel boşalmadan sonra tüm vücudun temizlenmesi gerektiğini düşünmeyen bir toplum yıkanmadığında kendini pis ve değersiz hissetmiyor" gibi bir sonuç da çıkarır. Yani psikoloji, psikiyatri, sosyoloji, arkeoloji gibi bilimler evrensel kurallar geliştirmek için mevcut değildirler. Saygılar.
-
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Kutlu Doğum Haftası Çakışması Sorunsalı
Ben de, Bilge Kağan, Kültigin, Tonyukuk, Hattusili ve Arnuwanda'nın doğum günlerinin Kutlu Doğum Günleri ilan edilmesini istiyorum. Darius ve Hector da listeye eklensin. Milli Eğitim Bakanlığı bu atalarımızı da her yıl okullarda anlatsın ve anma törenleri düzenlesin. Arapların ve yahudilerin ataları can taşıyor da, bizim atalarımız ****** mı taşıyorlar? Saygılar.
-
Kuranda dünya hayatı..
İnsan sadece Kuran'daki işkence tariflerini biraraya getirerek bir işkence el kitabı yazabilir. Saygılar.
-
ALLAH KENDİNDEN DAHA BÜYÜK BİRİ YARATABİLİRMİ
Zeus, Gorus ve Marduk demek istiyorsun galiba. Zira Zeus ve arkadaşlarının verdiği nimetleri görünmez putlara atfetmek *****. İmzama iyi bak: Horus herşeyi görür ve bilir. İnkarcıları da görür ve bilir. Saygılar.
-
Bilim? Din? Ateizm? Hurafe?
Örneğin, insan vücudundaki tüylerin bir çoğu da ergenlik yaşından itibaren ortaya çıkr. Yoksa sizin mantığınızla bunlar sonradan mı ekildi vücuda? Anti tezinizi tekrar düşününüz... Sonradan ekilmedi. Vücudun neresinde kıl çıkacağı, ne renk olacağı, insan doğmadan önce genlerinde kayıtlıdır. * Sayın boşig de, itiraz ettiği husuların cevabını, daha önceki yazılarımda bulabilir. * Kişiye yönelik bu tür sataşmalara yanıt vermek istemiyorum artık. Zira, bilimsel yöntemi kimin baz aldığı, kimin almadığı, bu başlığı takip edenlerce görülmektedir. * Artık bu konuya devam etmek istemediğimi söyledim. Bu tartışmadan çıkmak istememin nedeni de, sayın Notamatik'in de teşhis ettiği gibi artık konunun kişiselleştişrilmiş olmasıdır. Yoksa tezim hala yerindedir. Hala arkasındayım. Saygılar, sevgiler.
-
ALLAH TAN KORKMAK MI , ALLAH I SEVMEK Mİ..?
Allah hiçbirşey yaratmamıştır. Allah hiçbirşey de yaratamaz. Görünür putlarla görünmez putların arasındaki tek fark görünürlük ve görünmemezliktir. Ayrıca, Zeus ve arkadaşları tarafından yaratılan evrene Allah yarattı demek, yanlıştır. Saygılar.