BrainSlapper

Ben ters anlamıyorum. Doğru anlıyorum. Sana, bir cümlenin nerelere gidebileceğini söylüyorum. Küçük bir çocuktan "ben ölmek istiyorum, ölünce cennte gidecekmişiz. orası çok güzelmiş" sözünü duyduğum gün irkilmiştim. Yaşamı değil, ölümü kutsayan ve yüceleştiren başka bir din var mı acaba. Saygılar.

Sevgili TAKLAMAKAN, Bu açıklamanız için teşekkür ederim. İmam-Hatip veya İlahiyat okumadığım için, "Dinde zorlama yoktur" ayetinin sizin söylediğiniz anlamda olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Bu yazınız üzerine sözkonusu ayete baktım, açıklamanız doğru. Teşekkürler. Bakara-İnek Suresi Ali Bulaç 256- Dinde zorlama (ve baskı) yoktur... Edip Yüksel 2:256 Dinde zorlama yoktur... Elmalılı Hamdi Yazır 256-Dinde zorlama yoktur... Süleyman Ateş 256. Dinde zorlama yoktur... Yaşar Nuri Öztürk 256 Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur... Bakara-İnek Suresi 185: Ramazan o aydır ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır. Dincilerin bir maskesi daha düşmüş oldu. Saygılar, sevgiler.

Said Nursi'nin yazılarını harikulade açıklamalar sanarak büyüye ve başka birşey okumayan bir nesil inandığı dinin tarihinden de habersiz olur elbette. Ben ne demişim yazımda, hatırlayalım ve tek tek İSlam Tarihin'den kayıtlarla bütün iddialarımızın doğru olduğunu gösrerelim. Yukarıdaki gerekçeleri renklendirmemin sebebi, bunların herbirinin yüzyıllardır Medine'de oturan farklı Yahudi kabilelerini sürmek, katletmek, mallarını yağmalamak, kadınlarını, kızlarını, çocuklarını köleleştirmek için kullanılmış olmasıdır. BENİ KURAYZA'NIN EFTEN PÜFTEN SEBEPLERLE SOYKIRIMA TABİ TUTULMASI VE MALLARININ YAĞMALANMASI, KADINLARININ, ÇOCUKLARININ SATILMASI Korkutma ve sindirme politikalarıyla, böl ve birer birer yut politikalarıyla, Beni Kaynuka ve Bani Nadir'i yurtlarından süren, alınterlerini, emeklerini, evlerini, işyerlerini, topraklarını, canlı cansız bütün malvarlıklarını yağmalayan Muhammed orada duru mu? Ayrıca Beni Kaynuka ve Beni Nadir de gitmiş, geride kalan yahudiler tamamen sahipsiz ve yalnız kalmış. Öncekilere yaptığı gibi sürmekle yetinir mi? Soyunu kurutur. Konuyu google'da arayın, meşrebinize uygun kaynaktan alıntılayın, okuyun: Beni Kurayza Gazası Beni Kurayza Gazvesi Benim alıntıladığım siteler: Nur Cemaatine ait site Muhammed'in Hayatını anlatan bir site Yazdığım şeyleri, doğrulayan, ispatlayan, belgeleyen tarihi kayıtlar var mıymış yokmuymuş? * Beni Kurayza'nın soyunu kuruttun, Peki Suriye'ye Filistin'e sürülen Beni Nadir ve Beni Kaynuka'nın torunları unutur mu bu acıları, bu katliamları. Peygamberim dediğin kişinin Yahudilere karşı yaptığı yağmaları, adaletsizlikleri, soykırımı kınamasını öğren ki, bugün İsrail'in Filistinlilere reva gördüğü muameleye itiraz edebilecek ******. Saygılar.

Said Nursi'nin yazılarını harikulade açıklamalar sanarak büyüye ve başka birşey okumayan bir nesil inandığı dinin tarihinden de habersiz olur elbette. Ben ne demişim yazımda, hatırlayalım ve tek tek İSlam Tarihin'den kayıtlarla bütün iddialarımızın doğru olduğunu gösrerelim. Yukarıdaki gerekçeleri renklendirmemin sebebi, bunların herbirinin yüzyıllardır Medine'de oturan farklı Yahudi kabilelerini sürmek, katletmek, mallarını yağmalamak, kadınlarını, kızlarını, çocuklarını köleleştirmek için kullanılmış olmasıdır. BENİ NADİR'İN EFTEN PÜFTEN SEBEPLERLE SÜRGÜN EDİLMESİ VE MALLARININ YAĞMALANMASI Bani Nadir Medine'nin en bakımlı hurmalıklarına sürülerce büyükbaş ve küçükbaş hayvana sahipler. Zira emek veriyorlar, alınteri döküyorlar. Çalışıyorlar kısacası. çalarak çırparak yaşamıyorlar. Beni Kaynukayı kolayca yağmalayan ve sürgün eden Muhammed, bu başarısından cesaret alıp, Beni Nadir'in hurmalıklarına ve canlı hayvanlarına da göz dikiyor. Konuyu google'da arayın, meşrebinize uygun kaynaktan alıntılayın, okuyun: Beni Nadir Gazvesi Beni Nadir Gazası Benim alıntıladığım siteler: Nur Cemaatine ait site Muhammed'in Hayatını anlatan bir site Yazdığım şeyleri, doğrulayan, ispatlayan, belgeleyen tarihi kayıtlar var mıymış yokmuymuş? Devam edecek... Saygılar.

Said Nursi'nin yazılarını harikulade açıklamalar sanarak büyüyen ve başka birşey okumayan bir nesil inandığı dinin tarihinden de habersiz olur elbette. Ben ne demişim yazımda, hatırlayalım ve tek tek İSlam Tarihin'den kayıtlarla bütün iddialarımızın doğru olduğunu gösrerelim. Yukarıdaki farklı renklerle gösterilmiş eften püften sebeblerin herbiri, Muhammed tarafından yüzyıllardır Medine'de oturan farklı Yahudi kabilelerini sürmek, katletmek, mallarını yağmalamak, kadınlarını, kızlarını, çocuklarını köleleştirmek için kullanılmıştır. BENİ KAYNUKA'NIN EFTEN PÜFTEN SEBEPLERLE SÜRGÜN EDİLMESİ VE MALLARININ YAĞMALANMASI Muhammed Medine'ye hicret ettiği sırada şehrin yarıya yakın nüfusunu Benî Kaynuka‘, Benî Nadîr ve Benî Kurayza kabilelerine mensup yahudiler teşkil ediyordu. Muhammed yağmaya ve temizliğe Beni Kaynuka ile başlıyor. En zengin Yahudi kailesi onlar çünkü. Konuyu google'da arayın, meşrebinize uygun kaynaktan alıntılayın, okuyun: Beni Kaynuka Gazvesi Beni Kaynuka Gazası Hatta Nur Cemaatinin bir sitesinden bile okuyabilirsiniz. Veya hadislere dayanarak okuyabilirsiniz. Benim alıntıladığım site: Yazdığım şeyleri, doğrulayan, ispatlayan, belgeleyen tarihi kayıtlar var mıymış yokmuymuş? Devam edecek... Saygılar.

Yaptım, yapmaz olur muyum. Neden inanmıyorsunuz? Süperman'ı görmediğiniz için mi? Bu kadar süredir yazı yazıyorum, yalan mı? Yoksa Mauritius ve Seyşellerin varlığını mı inkar edeceksin? Aç bir dünya haritası ve bak. Süperman geldi, ona tutundum ve bütün dünyayı gezdik. İnanmamanızın nedeni ne? Süperman'ı görmemiş olmanız mı? Süperman'i görmediğiniz için inanmıyorsunuz anlaşıldı. Görebilseydiniz zaten hepiniz inanırdınız. O zaman ne kıymeti kalır kardeşim. Marifet olan görmeden de inanabilmekte. Saygılar.

Ee neden bekliyorsunuz sahte dünyada? Şimdi, bu çarpık inançtan yola çıkarak, Kosovalıları, Boşnakları sahte dünyadan, gerçek mutluluk dünyasına postalayan Sırplara teşekkür mü ediyorsunuz? Yani biz, Kosovalıları, Boşnakları kestiler diye, boşuna mı kızıyorduk Sırblara. Halbuki Sırblar, şu Kosovalı ve Boşnak kardeşlerimiz, şu sahte dünyadan biran önce kurtulsunlar gerçek dünyaya çabucak gitsinler diye çırpınıyorlarmış. Sırblara kızmakla yanılmışız meğersem, sizin yazınız üzerine anladım bunu. Adamların işi gücü gerçek mutluluk dünyasına adam postalamakmış meğersem. Saygılar, sevgiler.

Dayı'cığım, O kadar klavye tuşu eskittik, şu söylediklerini, senin kadar kısa ve öz söyleyemedik. Eline sağlık. Büyük bir zevkle okudum. Saygılar, sevgiler.

UÇAN SPAGETTİ CANAVARI VE TAİFESİ'ni görmek isteyen bir yaprağın kıpırdamasında dahi onun tesbihlerini duyacaktır. yeter ki gönül gözü açık olsun, kalbini karartmamış olsun. ama görmek istemeye en büyük delilleri sun, hayır o yine inanmayacaktır Sevgili forumdaşlarım, Yaklaşık 3 yıldır bu forumda yazarım, emeğim geçti. Son 3-4 aydır yazamıyordum. Neden diyeceksiniz. Süperman geldi. Tavla falan oynadık. Sonra ona tutundum. Şööyle birkaç kez, enlemden enleme turladık dünyayı. Ne güzel manzalar varmış be. Şu Süperman kıyak adam. Mikronezya'da insan eli değmediği anlaşılan küçücük bir ada gördüm uçarken. Canım çekti o kristal sulara girip yüzmeyi. Kırmadı beni. İndik herşey harika. Ama biraz da sıcak. Süperman'den bişey istemeye de çekiniyorum. Adam zaten beni almış, gezdiriyo. Sanki içimi okudu. Ciiiyyywww gitti bir sandık buz ve kola kaptı geldi Avustralya'dan. Daha ben birşey demeden ciyww ciyyv uçup süper yiyecekler, içecekler getiriyor biryerlerden. Canım kayak yapmak istiyor, hüüüop İsviçredeyim. Canım denize girmek istiyor hüüop bir Mauritius'dayım, bir Seyşeller'de. Bu Süpermen beni 2-3 ay krallar gibi yaşattı valla. Görseniz, tanısanız Süperman'ı öyle çok severdiniz ki. Şimdi beni bunca yıldır tanımanıza rağmen, içinizden anlattıklarıma inanmayanlar çıkacaktır. Süperman'i görmediğiniz için inanmıyorsunuz. Görebilseydiniz zaten hepiniz inanırdınız. O zaman ne kıymeti kalır kardeşim. Marifet olan görmeden de inanabilmekte, görmeden de sevebilmekte. Saygılar, sevgiler.

Bu Said Nursi klasikleri de kabak tadı vermeye başladı. Bir iğne ustasız olmaz kardeşim. Usta anasız-babasız, gıdasız olmaz kardeşim. Ana-baba, gıdasız, bakımsız olmaz kardeşim. Gıda emeksiz, çabasız olmaz kardeşim. Emek, adamsız olmaz kardeşim. Adam, iğnesiz, kazmasız, aletsiz, edavatsız emeğini orataya çıkaramaz kardeşim. Bu döngü sonsuza kadar gider. Herşey herşeyin yaratıcısıdır. Seni anan-baban yaratır, sen çorunu çocuğunu yaratırsın kardeşim. Toprak seni besler, sen toprağı beslersin kardeşim. Saygılar.

Ben sorunumu biliyordum. Sorunum, akla, mantığa, ahlaka, adaba, adalete mugayir bir din olan İslam dininin en son, en süper, rtek doğru din olduğu mavalını yıllarca yutmaktı. O sorunumdan kurtuldum. Sizin sorununuza gelince, Alemlerin Efendisi sandığınız adamın, ****** babasını, kocasını öldürdüğü kadınlarla aynı gece ***** ilişkiye giren, Evcilik ile evlenmek arasındaki farkı anlayamacak yaştaki bir çocukla evlenen, ****** Sizin kitap yazınca şirin de, başkasının kitabı yazınca tukaka mı? Fetih Suresi 20 Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaat etti. Şunu da size aceleden verdi ve insanların ellerini de sizden uzak tuttu ki bu, inananlara bir ibret olsun ve Allah sizi dosdoğru yola kılavuzlasın. Fetih Suresi 21 Sizin güç yetireceğiniz başka ganimetler de vardır. Allah onları kuşatmış bulunuyor. Allah, her şey üzerinde Kadîr'dir. Ahzab Suresi 50 Ey Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar,... Enfal Suresi 69 Artık elde ettiğiniz ganimetlerden helal ve temiz olarak yiyin; Allah'tan sakının! Allah çok affedici, çok merhametlidir. Senin Dinin başkasının malını, canını, kanını helal kılmış mı kılmamış mı? Önce dinini öğren gel, sonra bana sorunumu söyleye kalk. Rüzgar eken, fırtına biçer. Senin peygamberin, savaşta bize yardım etmediler diye, veya müslüman bir kadının donunu eşek şakası yapan birkaç serseri indirdi diye, verya rüyamda bana Cebrail emeir verdi diye, eften püften bahanelerle, gider Yahudileri kuşatır, yüzyıllardır oturdukları yerlerden sürerse, erkeklerini kestirirse, çocuklarını, kadınlarını köle olarak sattırısa, mallarını mülklerini yağmalar ve zimmetine geçirise, gün gelir devran döner, Yahudiler de, senin peygamberinin torunlarına yapar aynısını. Adam gibi çıkıp, Muhammed günahsız insanlara olmadık işkenceler etmiş demesini öğren, önce bir adalet ve vicdan sahibi ol, sonra beni gel zalim ile mazlumu ayırt edememekle suçla. ****. Saygılar.

Sen ya ispat ne demek onu bilmiyorsun. Ya da mantık denen şeyi yenecek bişey zannediyorsun. Diyorsun ki: "Anlaşılacağı Üzere Bir Hakikat in, ya da Her Hangi bir Olgu nun, Bütünü ile ve Her Ayrıntısı ile Bilinemsede, Var olduğunu İlmen ve Kesinlikle Görebiliyoruz. Tıpkı , Gözümüz ile Görüp Elimiz ile Dokunamasak da , ALLAH ın Varlığını ve Biriğini, Şeksiz, Şüphesiz Bildiğimiz, Öylede İMAN Ettiğimiz gibi." Bu cümleyi şöylle söylemek mümkün mü değil mi, mantık kavramından bihaber forumdaşım: "Tıpkı , Gözümüz ile Görüp Elimiz ile Dokunamasak da , UÇAN SPAGETTİ CANAVARI' nın Varlığını ve Biriğini, Şeksiz, Şüphesiz Bildiğimiz, Öylede İMAN Ettiğimiz gibi." "Tıpkı , Gözümüz ile Görüp Elimiz ile Dokunamasak da , ZEUS VE TAİFESİ'nin Varlığını, Şeksiz, Şüphesiz Bildiğimiz, Öylede İMAN Ettiğimiz gibi." "Tıpkı , Gözümüz ile Görüp Elimiz ile Dokunamasak da , LAT, UZZA ve MENAT'ın Varlığını, Şeksiz, Şüphesiz Bildiğimiz, Öylede İMAN Ettiğimiz gibi." Mantık kavramından ve kanıt/ispat kavramından bihaber forumdaşım, Senin mantıktan ve kanıttan bihaber yönteminle SUPERMEN'in varlığı da ispat etim diye bağırabilirsin, YEŞİL DEV HULK da, SHREK de, UÇAN SPAGETTİ CANAVARI'nın da, ZEUS VE TAİFESİ'nin de, LAT, UZZA VE MENAT'ın da. Mantık ve kanıt kavramlarından uzak sisteminle, buraya gelip kanıtladım, kanıtladım, kanıtladım diye bağırıp durma. Laf çorbasını biz kanıt diye yutmayız, kusura bakma. Saygılar.

Kim üretiyor bu arabesk hikayeleri kardeşim? Ömer, İslam devletinin halifesi, Medine fukarası değil. Muhammed de güya bir hasır üstünde oturup, günlerce aç kalıyormuş yokluktan. Enfal/Talan-Yağma Suresi-1: Sana harp ganimetlerini sorarlar. De ki: "Onlar Allah ve Resul içindir. O halde Allah'tan korkun ve aranızda barış ve esenliği kurun. Ve eğer müminler iseniz Allah'a ve O'nun Resulü'ne itaat edin!" Allah gelip de payını isteyemeyeceğine göre. Allah'ın payı diye nitelediği şeyi de cebe indirmiş Muhammed. Ooo. O da ne, yağmaya katılan diğer yağmacılara pay vermezsen hır çıkıyor. Onlara da pay vermek lazım. Enfal/Talan-Yağma Suresi-41: Doğru ile yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin: ganimet/kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. Allah herşeye kadirdir. Haşr Suresi-6: Allah'ın onlardan resulüne aktardığı ganimetlere gelince, siz onun için ne at bindiniz ne deve sürdünüz; ama Allah, resullerini dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeyi yapmakta sonsuz kudret sahibidir. Allah yağmacılığı ve talanı Muhammed'e serbest bırakmış, elalemin alınterini yağmalayıp duruyor. O mu aç kalmış? Osmanlıda millet sistemi vardı kardeşim. Şeriat sadece müslümanlara işliyordu. O da sadece İstanbul, Edirne vs gibi yerlerde. Onun dışında herkes bildiğini okuyordu. Osmanlı ile bugünkü şeriat devletlerini kıyaslayamazsın. Osmanlı, çok şeyhülislam kellesi kesmiştir. Osmanlı hanedanı bir kerecik olsun hacca gitmemiştir. Osmanlı Hanedanı, Türkiye'de batıya yönelişin öncülüğünü etmiştir. Ne dinciliğinden, şeriatten bahsediyorsun sen. Osmanlının ve senin Muhammed iel Halifeler döneminin şeriatçiliği ile modern iletişim ve ulaşım araçlarının olduğu bir zamandaki şeriatçilik birbirine benzemez. Modern ulaşım ve iletişimin olduğu çağda, şeriat insanları fabrikasyon ürünü haline getiri. Kıyafetler tekdüzeleşir. Baskı ve zulüm had safhaya ulaşır. İran ve Suudi Arabistan bunun örnekleridir. Kimsenin kıyafetine karışılmaz masallarını bırakın. Örnek önümüzde. Zihniyetin de aşağıda. Bu da kıyafet serbestisine ilişkin zihniyetin. Zina senin zihniyetine göre toplumsal suç. Bana göre değil. Akli yeterliliğe ve karşılıklı rıza olduktan sonra, kim kimle nbe yaparsa yapsın. Sana laf düşmez. Devletin görevi insanların cinsel organının faaliyetlerini izlemek değil, sokakta can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Kadın açıksaçık gezmesin, erkekleri tahrik etmesinmiş. Pazardan geçerken canın çeken malları da tezgahtan çalıyor musun? Kendine hakim ol. Sen kendine hakim olamıyorsun diye insanların kılığına kıyafetine mi müdahale edeceksin. İstersen kadınları yokedin, böylece hiç kadın kalmaz, tahrik olma riskini sıfıra indirirsiniz. İslam 6. yüzyıl Mekke ve Medinesinin dini ve sosyal düzenidir. Yöreseldir. Bu forum İslam'ın yöresel olduğunu anlatan kıyaslarla doludur. Evrensel din, Arapça'yı yüceltmez. Evrensel din, sadece Yahudilerin atalarından bahsetmez. Evrensel din, Allah olarak, Arap Şeyhi tarif etmez. Evrensel din, Eskimolara, inanırsanız size serin gölgelikler altında cennet verilecek taahhüdü yapmaz. Evrensel din, kadını aşağılayan ve ikinci sınıf gören Arap zihniyetini bütün dünyanın zihniyeti yapmaya kalkmaz. Evrensel din, Muhammed'in uçkur sorunlarıyla uğraşmaz. Evrensel din, organize hırsızlığı, talanı ve yağmacılığı yasallaştırmaz. Evrensel din, köleliğe ve cariyeliğe izin vermez. Saygılar.

Bir taraftan ilah için zaman durağandır diyorsun, öbür taraftan sırrına vakıf değiliz diyorsun. Sırrına vakıf değilsen durağan olduğun u nerden çıkarıyorsun. Diyelim ki sizin Allah için zaman yok. Zaman olmadan fiil olabilemez kardeşim. Sizin Allah Ol da diyemez, öl de diyemez. Namevcudiyetten ile Mevcudiyete geçiş zaman gerektirir. OLMAK başlıbaşına zaman gerektirir. İnanılacak bir tarafı olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Ne kadar çelişki barındırdığını göstermeye çalışıyoruz. Saygılar.

Tersyüz yaptığınız cümle anlamlı olmalı. Normal bir cümleyi anlamsız bir cümle haline getirerek, kuyuya taş atmayı mı deniyorsunuz. Soru net , basit ve açık. İslam inancına göre, Allah'ın dilemediği hiçbirşey olabilemez. Allah dilemezse, ben isteyeme yani. Demek ki, birşeye karşı istem duymam da Allah'ın iradesi ve dilemesi ile oluyor. Bu durumda, insanın herhangi bir fonksiyonu kalır mı? Elbette kalmaz. Allah kendi çalıyor, kendi oynuyor. Eee bu durumda ne imtihanından bahsediyorsunuz? Kader varsa imtihan olabilemez. İmtihan varsa kader olabilemez. Allah herşeyi bilebilemez. Dileyebilemez. Saygılar.

Sizin dininiz de Yahudi dini değil mi? Eee, sorun ne? Peygamber diye nitelendirdiğiniz herkes, İsa, Musa, İbrahim, Lut, Harun, Yahya, Şit, Abuzittin, hepsi Yahudi değil mi? A toplumu yumurtanın sadece kırıp çiğ olarak içilebileceğini sanıyor ve yumurtayı öyle tüketiyor. B toplumu yumurtanın sadece haşlanarak yenebileceğini sanıyor ve yumurtayı öyle tüketiyor. C toplumu yumurtanın sadece omlet olarak yenebileceğini sanıyor ve yumurtayı öyle tüketiyor. D toplumu yumurtanın sadece mayoneze dönüştürülerek yenebileceğini sanıyor ve yumurtayı öyle tüketiyor. Yahudi dediğin adam, sürekli sürgünlere maruz kaldığı için, yukarıdaki herbir toplumdan daha fazla bilgiye sahip oluyor. Diğer toplumlar yumurtanın sadece bir şekilde tüketilebileceğini sanırken, Yahudi 4 çeşidini de biliyor. Sürüldüğü ve her türlü tüketim yöntemine tanık olduğu için. Yumurta bir örnek. Bu durum her konuda geçerli. Bilim adamlarının, düşünürlerin, o toplumdan daha çok çıkmasının nedenini, kötü niyetten veya komploculuktan değil, sürgünler neticesinde kimsenin ulaşamadığı bilgi birikimi eklde etmiş olmalarındandır. Anlayabilmişsindir umarım. Ayrıca, sürekli sürgün hali ve sürekli tartaklanmaya mazruz kalma durumu, o insanlar arasında dayanışmayı had safhaya çıkarmış. Açık veya gizli dayanışma örgütü kurmuşlar. Kaçarkan, göçerken kolaylık olsun diye malvarlıklarını pahada yüksek, yükte hafif eşyalara çevirmişler, bu mesleklere (kuyumculuk, bankacılık vs.) yönelmişler. Bunun suçlusu onlar mı, yoksa senin gibi her kusuru Yahudilerde arayıp, onları katletmeye sürmeye çalışan insanlarda mı? . Saygılar.

Kılık kıyafetle adam olunmaz, müslüman mı olunur? Kılık kıyafetin bir etkisi yoksa, nedir bu Arap kıyafetlerini dayatma sevdası? Saygılar.

İstemek de bir fiil değil midir? Bu durumda, İsteme fiilini de Allah yaratmış olmuyor mu? İnsanın bir fonksiyonu kalıyor mu bu noktada? Saygılar.

Bu önyargıları kafanıza sokmak için çok çabalıyor musunuz? Saygılar.

Forumdan uzak kaldığım dönemde, ne güzel yazılar yazılmış böyle. Okurken mest oldum. Teşekkürler yam_yam, Tien_ming, Xenomorph. Saygılar, sevgiler.

Eline, emeğine sağlık sevgili kullanışlı tavşan. Saygılar, sevgiler.

Saygılar.

Haklısın boşig'ciim, Uçan Kurabiye Canavarı'nın zat ve sıfatları insan idrakinin üzerindedir. O yüzden var olduğuna inanmak zorundayız! Uçan Spagetti Canavarına inanmayanlar ne büyük gaflet içindeler bir bilseler! Saygılar.

Bu ne demek şimdi? CNN de herkese aynı şekilde sesleniyor... İbo Show'da İbrahim Tatlıses de dinlisine, dinsizine, Ankaralısına, İstanbullusuna, Hakkarilisine, Edirnelisine aynı sesleniyor... Nereye varmaya çalışıyorsunuz? Şeklinde bir iddia getirdiniz, ben de o iddianızın yanlış olduğunu söyledim, Allah'ın Ortadoğu tarihinden başka tarih bilmediğini, hatta Ortadoğu tarihini de Muhammed'in bildiği kadar bildiğini söyledim. Aksine bir kanıtın var mı? Mesela Allah Almanlardan da haberdardı diye bana sunabileceğin bişey var mı? Saygılar.

Sevgili boşig, iki yıl oldu yahu... Hala vahiy diyorsun, farklı anlamlandırıyorum diyorsun... Vahy'i "sezgi" olarak anlamlandırıyorsan, herkes peygamber, Ebu Süfyan da peygamber, Cengiz Han da, zira herkesin sezgisi var, bu durumda peygamberlik sıfatı farklılık, özellik sağlayan bir sıfat olmaktan çıkar. Vahy, sezgi değildir. Sezgi anlamında kullanılmamktadır. Vahy, basit anlamıyla, doğal sürece, düşünüş sürecine metafizik müdahaledir. Burada söylediğimiz şey vahy diye birşeyin olmadığıdır. Tarihsel materyanizm ile vahiy çelişir, çatışır. Muhammed'in getirdiği kuralların, Kuran'ın evrensel, değişmez, tüm zamanları kapsayıcı olduğunu savunan insanların köleliğin kaldırılamayışını tarihsel materyalizmle açıklamaya kalkmaları en basit tabirle "hile" yapmaktır. Senin düşüncen ne zaman tutarlı olur söyleyeyim: "Muhammed sıradan bir siyasi liderdir. Vahy, mahiy yoktur. Muhammed'in getirdiği kurallar da yöreseldir, evrensel geçerlilliği yoktur." dediğin zaman, vahyi ben başka türlü anlamlandırıyorum deyip vahy kavramının var olduğunu ima etmediğin zaman, tamamen tarihsel materyalizm ile olayı irdelediğini görürüz. Ama, bir taratan tüm düşüncesinin metafizik kaynaklı olduğunu iddia eden bir adam, kölelik konusunu tarihsel materyalizmi kullanarak Muhammed'i rasyonelleştirmeye çalışırsa, bana değil, ona itiraz etmen lazım. Çifte standart kullandığı için. Çifte irdeleme metodu kullandığı için. Saygılar.