Zıplanacak içerik

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Kimse örneği karıştırmıyor, endişe etmeyiniz. Bir imam, ensesine şaplak attığım için beni döverse, bunu dinden ilham alarak yapmaz. Suç dine maledilemez. Bir imam, Muhammed peygamber değil, herkesi kandırmış dediğim için beni döverse, suç dinindir. * Linkteki videoda yeralan adamlar, dinden bağımsız bier eylem yapmıyorlar, dinle bağplantılı bir eylem yapıyorlar. Bu nedenle, eyleminin fikri dayanağı dindir. Bu nedenle, şahıslar değil, o şahısların o şekilde davranmasını sağlayan din suçludur. Saygılar.
  2. YouTube yasaklı ise, şu linkte de var o video. Dikkatinizi, ayrıca imam kendinden geçtikten sonra idareyi alan kişiye çekerim. Muhammed hakkındaki tezlerimi bu forumdan arama yaparak bulursanız, ikinci kişiye neden dikkat çektiğim anlaşılacaktır. Saygılar.
  3. İnsan olmayı, insanlığı önemser Anadolu insanı. Onların müslümanlık tanımı, İslam'a bağlı olmak değil, insan olmaktır. Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, elektriği icat edip, insanlığı karanlıklardan kurtarana müslüman derler. Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, telefonu icat edip, binlerce km uzaktan sevenleri kavuşturana müslüman derler. Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, çamaşır makinesini icat edip, belleri ağrımadan çamaşırların yıkanmasını sağlayan adama müslüman derler. Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, ağır bir torbayı taşırken, "yardım edeyim teyze" deyip, torbayı taşıyan ayyaşa, dinsize müslüman derler. Onların müslümanlık tanımı, Muhammed'in insan onuruna, akla, mantığa, ahlaka, adaba, adalete aykırı kural ve tavsiyelerine uymak değildir. Onların müslümanlık tanımı insanlıktır. İnsan olmaktır. Saygılar.
  4. Sevgili mavi olmayan gökyüzü, Umarım hiçbirzaman, "bu bana yanlış geldi" diyebilme örgürlüğünüzü ve düşünce yapınız kaybetmezsiniz. Her insan farklıdır, her insan kadar da farklı düşünce vardır. Dinler ve ideolojiler insanları "zoraki" aynılığa sevketmeye çalışırlar. İslam dini kadını ikinci sınıf ve erkeğin hayattaki figüranı/dekoru olarak gören bir dindir. Kadın sadece dekor olarak vardır. Figüran olarak vardır İslam dininde. Karşılıklı rızaya dayanan ilişkilere bir sınır konulamaz. Bu erkek için de, kadın için de geçerlidir. Ama İslam dini için, kadın sadece bir dekor/figüran olduğundan, onun haklarından bahsedilmez. Bahssedilen yerlerde (miras, şahitlik) de, erkeğin yarısı kadar hak verilir. Bir erkeğin cinsel gücü sonsuz değildir. Bir kadın da bir erkek kadar çabuk cinsel tatmine ulaşmaz. Bu bakımdan, İslam Dini kadını sadece erkeği tatmin etmekle görevli bir meta olarar görür. Kadının tatmini ve duyguları önemsizdir. Kadının "biricik" olma duygusu önemsenmez. Kadının 4'den biri olmaktan, sıradan biri olmaktan duyduğu rahatsızlık ve eziklik önemsenmez. Eş olmak, ana-baba olmaktan daha yakın olmaktır. Anenle babanla paylaşmadığın bir şeyi, vücudunu eşinle paylaşırsın.En gizli yerlerini paylaşırsın. Bu insanın biricik olması gerekir, özel olması gerekir. Paylaşılmaması gerekir. Neymiş efendim, eşlere adaletli davranmak şartmış. (Bu bir palavra, aşağıda söyleyeceğim) Adaletli davransa ne olur, davranmasa ne olur? Adalet, mahrumiyette adalet ise, ne anlamı var ki? "Karıcığım, senle ancak 4 günde bir uyuyabilirim. 3 gün mahrumiyetin var. Zira adaletli olmam lazım. Bak öbürlerine de veriyorum bu mahrumiyeti. Sen hiç şikayet etme!!" Eşler arasında adaletli davranmak da palavradır. Zira Muhammed'in yaptığını yapmak sünnettir. 9 yaşında kızla evlendiyse, gidip ilkokul 3. sınıf bir kızla evlenmek sünnettir. Eğer Muhammed, karılarından istediğini geri bırakıp, istediğine torpil geçebiliyorsa, müslümanın da bunu yapması serbest ve sünnettir. İnsan ömrü ortalama 75 yıldır. 75 yılın son 5-10 yılı cinsel aktivite en düşük seviyelere iner. Hadi inmedi varsayalım. 75'inde de bomba gibisiniz! Evlenme yaşı ortalama 25'tir. 75-25=50'dir. 25 yaşında evlenen ve boşanmayan, ortalama 75 yıl yaşayan insanlar 50 yıl evli kalırlar. Bu elli yılı 4'de bölüp, bir kadına 12,5 yıllık fiili evlilik hayatı yaşatmak, dolandırıcılığın daniskasıdır. Dolandırıcılıktır, zira hukuken 50 yıl evli görünüp, fiilen 12.5 yıl evli kalmak dolandırıcılıktır. 4 kadın alarak, Mahrumiyette adaletli davranıp, kadınlardan herbirini 37.5 yıl yalnız yalnız uyumaya mecbur etmek adaletsizliğin daniskasıdır. Her kadın, her gece, kendini güvende hissedebileceği, başını güvenle dayayabileceği, kucaklayabileceği, sarılabileceği, konuşabileceği, dert yuanabileceği, kendine önem verildiğini hissedeceği bir sevgi arar. Belki sıradan birşey gibi gelecektir bu örnek, ama o kadar önemlidir ki, ne bileyim, gecenin bir yarısı sırtınız kaşınır, annizden babanızdan bile yakın olması gereken kişi nerdedir? Diğer bir kadının yanında, 2. 3. veya 4. nün yanında!! Ne bileyim, yorgunsunuzdur, takadiniz kalmamıştır, su içmek istersiniz, "aşkım bana bi su verebilirmisiniz" dersiniz, aşkınız (!) nerededir? Diğer bir kadının yanında, 2. 3. veya 4. nün yanında!! 4 kadınla evlenen erkek 4'e ayrılamayacağına göre, bunları yapamaz. Dört kadından 3'ü yalnızlığa terkedilmiştir. Yalnız uyumak zorundadır. Birlikteyken yalnız olmanın acısı tarif edilebilir mi? Saygılar.
  5. Sayın demirefe, Ben, sen, burada cevap alamayan kişilerin yakındığı şey zaten bu: Cevap alamamak. "Portakal'ın rengi nedir" sorusuna "morciverttir" dese, bizce doğru değildir, ama cevaptır. Alakalı cevaptır. Zira renk soruyoruz. Her soruya cevap vereceğini iddia eden arkadaşımız, hiçbir soruya doğru yada yanlış cevap vermemekte, alakasız şeylerden bahsetmektedir. * "Portakal morciverttir" derse, soruya cevap vermiş olur. Biz ne diyebiliriz? "Bu morcivert portakalı yiyince, Zeki Müren de bizi görecek mi?" deriz soru kapanır. Saygılar.
  6. Seni, herşeyi, evreni yaratan, herşeyi gören, yüceler yücesi Uçan Spagetti Canavarını inkar etmeyi bırak artık. Saygılar.
  7. İslam inancından dönmeye irtidad denir. Dinden dönene mürted denir. İrtidadın cezası ölümdür. * İslam dininde zorlama yoktur yani. Sadece yeryüzünde İslam egemen kılınıncaya kadar kafirler öldürülür ya da İslam'a katılmamanın cezasını haraç vererek ödemeye mahkum edilirler. İnsan İslamiyet'e inanıp inanmamakta serbesttir. İnanmayan, dünyada haraç vermeye zorlanırken, fantazi dünyasındaki kebaphanede sonsuza kadar kızartılır . İslama inanıp, sonra inanmaktan vazgeçmekte de serbesttir. İnanmaktan vazgeçenin kafası kesilir o kadar. Yani İslamın özgürlük anlayışı süperdir. Saygılar.
  8. Mucize diye birşey yoktur. Halüsinasyon vardır, hayal vardır, sihir vardır, hokkabazlık vardır, yalan vardır. Senin mucize dediğin şeyin olmadığını söylüyoruz. Saygılar.
  9. Doğan bey, Biz doğru cevabı değil, doğru veya yanlış, ama soruya cevap istiyoruz. 2+2=? sorusuna 3, 4, 7, 18, 295 ... gibi cevaplar verilebilir. Bu cevaplardan biri hariç diğerleri yanlıştır. Ama hepsi alakalı cevaptır. Soruya cevaptır. 2+2=? sorusuna siz, kırmızıdır, acıdır, yuvarlaktır, eskidir, böyledir, diye karşılık veriyorsunuz. Yani yanlış cevap bile vermiyorsunuz. "Portakalın rengi nedir" sorusunun cevabı "renk" içermelidir. "Portakalın rnegi mavidir", diyebilirsiniz. Bu cevaptır. Doğru cevap değildir, ancak sorunun cevabıdır, zira renk sorulmaktadır. Biz de sizden, bizim meşrebimize uygun, bizim düşüncemize uygun, bizi tatmin edecek cevaplar beklemiyoruz. Sorularımıza doğru veya yanlış, cevaplar bekliyoruz. Saygılar.
  10. Zaten benim Uçan Spagetti Canavarı yaratmış, Zeus yaratmış gibi sözlerimin gerekçesi budur. Kuşların ötmesi, balıkların yüzmesi, kelebekleri ıçması, çocukların şeker yemesi, DNA'nın mükemmelliği, Allah'ı ve Muhammed'i kanıtlamaz. Saygılar.
  11. Boşigciim, Muhammed nerden bilsin Ay'ın bu kadar etkileri olduğunu. O Ay'ı gökyüzü çadırının üstündeki bir ayna sanıyor. Aynayı dikkate alarak bir fantazi geliştiriyor. Bakın yardım diyor. Çevresindekiler hani nerde diyorlar. Müslümanlar da yarıldı diyorlar, ne desinler ki, yarıldı diyorlar, lideri desteklemek lazım. Boşigciim, Sadece Araplara değil, sadece inananlara görünen bir mucize. Arapların hepsi de görmüyor. Said-i Nursi hazretleri, "Elbette Ebu Cehil gibi adamlar göremezdi, eğer o da görseydi o zaman Ebu Bekir bigi harika (!) adamlarla, Ebu Cehil gibi kafir (!)insanların arasındaki fark anlaşılmazdı" diyor. Hem "gelin size mucize göstereceğim" diye adamları çağır, sonra da "bak gösterdim, ama siz göremediniz, zira kalbiniz mühürlü, göremezsiniz" de, bu ne lahana, bu ne turşu!!! saygılar.
  12. Bakalım ayet ne diyor: Kitabınızı bari doğru okuyun. Ne yazıyor orda, "bugün senin bedenini koruyacağız ve bir tepeye atacağız, senden sonra gelenlere ibret olasın." Bu ayeti yazan herkimse, "bugün" demiş, siz o "bugün"ü 20.yüzyıl olarak yorumlayıp, bu satırların yazarını (size göre allah) gün, zaman kavramından bihaber mi ilan ediyorsunuz? Ayrıca, bu firavunu (!) denizin dibine çanak çömlekle kim gömmüş? Balıklar mı? Firavun denizde öldü ise, çanak ve çömlekle gömülmüş olabilemez. Aksi takdirde balıkların çanak çömlek yapabilecek yetenekleri, firavunu tanıyacak kadar gündemden haberleri, ve firavuna cenaze töreni yapacak kadar firavuna bağlılıkları olması gerek. Balıkları bu kadar kabiliyetli göstermek dışında başka bir çözüm de var: Kızıldeniz kenarında bulunan sıradan bir köylü mezarını firavunun mezarı diye satmaktan vazgeçmek. Saygılar.
  13. Öyleyse Sokrat İnsandır... Hatta bunlar evrenin bigbang ile YARATILDIĞININ (!) kanıtıdır... Sevgili arkadaşlarıma, verdikleri bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Zira, arkadaşlarımızın verdiği bilgilerle "piyaz yaparken fasulye ve soğan kullanmak gerektiği" kanıtlanmıştır. Ama kalbi mühürlenmiş olanlar, inkarcılar, "ne alakası var" diyeceklerdir. Düşünenler için bunda büyük hikmet vardır. BrainSlapper piyazı bile örnek vermekten çekinmez. Saygılar, sevgiler.
  14. Sayın Yarasa, Gerekli bir başlık açtın, eline sağlık. Başka bir başlıkta ben bir yazı yazmıştım tam da bu hususla ilgili, kaynadı gitti: Şurada. Gerçek İslam nasıl tanımlanır? Elbette kaynağına ve kaynağı ortaya çıkaran insanın uygulamalarına bakarak. Şimdi bir Yemek Kitabında, "mercimek çorbası, ezilmiş-süzülmüş mercimek, un, yağ, tuz, biber, bal ve reçel ile yapılır" diye yazıyorsa, o kitaba göre, orijinal mercimek çorbası budur. Eğer o kitaba göre çorba yapacaksanız, "mercimek çorbasında bal ve reçel olur mu canım" denemez. Yemek Kitabınnın mercimek çorbası tarifinin doğru olup olmadığı, ayrıca tartışılır. Ama orjinal olan, kitaptaki tariftir. Türkiye'deki İslam, Orjinal Kitaptaki kural ve tavsiyeleri dikkate almayan, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli gibi insanrın "şamanistleştirdiği" bir İslamdır. Yani orjinal değildir. Türkiye'deki İslam'da, kölelik, cariyelik, esir ticareti, kadına ikinci sınıf muamelesi yapmak, bebelerle evlenmek, yağmacılık gibi orjinal İslam'ın serbest bıraktığı şeyler yoktur. Zira Orta Asya kültüründe kölelik, cariyelik, esir ticareti, kadına ikinci sınıf muamelesi yapmak, bebelerle evlenmek, yağmacılık yoktur. Yağmacılık, Çin Seddi yapılmadan önce, Çine karşı varmış. Ancak zamanla o kültür, yağmacılığı kültüründen çıkarmış atmış. İslam Türklerin liderliğine geçtikten sonra baskın kültür olan Orta Asya Kültürü islam'ı da kendi kültürüne benzetmiş. ani Yemek Kitabında halen mercimek çorbasının "ezilmiş-süzülmüş mercimek, un, yağ, tuz, biber, bal ve reçel ile yapılacağı" yazılması rağmen, Orta Asya Kültürünün süzgecinden geçtikten sonra, kitaba uyulmamış, çorbaya reçel ve bal katılmamış. Ama kitapta halen bal ve reçel de katılacak yazıyor. Bugün Kuran İslam'ını uygulayan iki ülke var: Suudi Arabistan ve eski Taliban Afganistan'ı. Bundan sonraki kuşakta ise, Kuveyt ve Pakistan gelmektedir. Daha sonra İran gelmektedir.İran'daki İslam da, o köklü Pers kültürünün süzgecinden geçmiştir. Molla rejimi, Kuran İslamını şeklen/sopa zoruyla yerleştirebilmiş, ancak fikri olarak Acem/Pers kültürünü yokedememiştir. Daha sonra Katar, Bahreyn, Arap Emirlikleri, Oman, Yemen, Mısır, Irak gelmektedir. Uzun yıllardır Irak, Mısır, Suriye, Yemen, Lübnan, Filistin gibi ülkelerde hüküm süren milliyetçi iktidarlar din yerine ırka vurgu yaptıkları için, halkı Kuran İslam'ından biraz uzaklaştırmışlardır. Yani Türkiye müslümanları, gerçek İslam görmek istwerlerse, Suudi Arabistan'a ve Takliban Afganistan'ına bakacaklar. Zira onlar, doğru yuada yanlış diye tartışmadan, kitaptaki tarife uymaktadırlar. Saygılar.
  15. Sayın forumdaşım, Şurada ben, şurada da Sayın Yarasa, Sayın Doğan Gülbudak'ın nasıl cevap verdiğini yazdık. "Dünya yuvarlak mıdır" sorusunun cevabı, dünyanın şeklini tanımlayan bir "şekil tarifi" içermelidir. Dünya yuvarlaktır. Dünya düzdür. Dünya yamuktur. Bu cevaplar, adam gibi cevaptır. Sorunun cevabıdır. Hepsi doğru değildir. Ancak bu cevapların hepsi sorunun cevabıdır. Yukarıdaki sorulara, "Armut tatlıdır, portakal turuncudur. Kuzey kutbu soğuktur. fenerbahçe şampiyondur" şeklinde verilen bir cevap cevap değildir. Yanlış cevap bile değildir. Cevaplamamaktır.******* Saygılar.
  16. İnsanı hediye edilebilecek mal gibi gören bir inanç ve düşünce sistemi iflas etmeye mecburdur. Bugün mesela, hırsız olmak, nasıl utanç verici bir nam ise, birgün gelecek müslüman olmak da, utanç verici bir nam haline gelecek. Zira müslümanım demekle bir insan şunları demiş oluyor: Bana göre insanlar alınabilir, satılabilir, hediye olarak başkasına verilebilir. Bana göre, 9 yaşındaki bebelerle evlenilebilir, peygamberimiz evlenmiş, onun izinden gitmek sünnettir. Bana göre, benim dinimden olmayanların malları yağmalanabilir, çalınabilir, bu ganimettir. Bana göre, ya herkes benim dinime girmeli, ya da girmiyorsa, bana haraç/cizye vermeli ve böyle çekmeli benim gibi inanmamanın, düşünmemenin cezasını. Bana göre, kadın ikinci sınıftır, aklı kısadır, saçı uzundur, bu nedenle mirastan yarım pay alır, şahitliği yarımdır. Bana göre, kadınların tek görevi, erkeğin tarlası olmak, hayatta ve fantazi hayatta erkeği eğlendirmek, erkeğin hayatında figüran ve dekor olmaktır. Bana göre, benim dinimden olmayanları ******** sevaptır, doğrudan cennete gitmemi sağlar. ... Sevgili Taklamakan, hiç şüphen olmasın, "Kuran'da yazıyor, insanlar Allah'tan iyi mi bilecekler, vardır elbet bir hikmeti" deyip, köleliği ve cariyeliği uygulamaya başlayacaklar. Zaten Suudi Arabistan gibi yerlerde bu uygulanmaktadır. Aileleri için ekmek parası kazanmak düşüncesiyle Suudi Arabistan'a gelen Filipinli, Endonezyalı hizmetçiler, Suudi müslümanlar tarafından köle ve cariye olarak kullanılmaktadır. Kendini bilmyerek bu düzene kaptıran Filipinli, Endonezyalı kadınlar, efendileri "azad" etmedikçe o hayattan çıkamamaktadırlar. Efendileri bu kadınları, Kuran'daki köle ve cariye tanımına uygun olarak, ******** çalıştırmakta, üstüne bir de cinsel olarak kullanmaktadırlar. Suudi Arabistan'a hiçbir yabancı tek başına giremez. Bir Suudi'nin kefaleti/himayesi ile girebilir. Bu himaye öyle basit birşey değildir. Bu himaye Kurandaki "sağ elinizin altında bulundurdukları" tarifine uygun bir koruma/himayedir. Bu nedenle Suudiler Kuran'a dayanarak "sağ ellerinin altında bulunanları" köle ve cariye gibi kullanma hakkını kendilerinde görmektedirler. Saygılar.
  17. Dinsizler, ateistler, agnostikler, deistler ve başka dinlere inanan gayri-müslimler olduğuna göre, Allah, müslümanların final maçı dedikleri maçı da kaybetmiş. Megalomania üzerine inşa edilen, adam kesmenin, köle ve cariye edinmenin serbest olduğu, kadının ikinci sınıf olduğu, inanç ve düşünce özgürlüğünü tanımayan dinler, 120.000 kere değil, zentrilyon kere piyasaya çıksa, insanoğlu yine de o ayrık otunu temizlemeyi başaracaktır. Saygılar.
  18. Şunu demek istiyoruz sayın forumdaşım, Senin Türkiye'de İslam sandığın ve yaşadığın şey İslam değil. Senin Silam sandığın şey, Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Hacı Bektaş Veli'nin şamanizmleştirdiği, sulandırdığı dindir. Asıl islam, yukarıda itiraz ettiğin, eline balta alıp kafir kovalamanı emreden dindir. Yani Arapların haram aylar dedikleri aylar çıkınca adam avına çıkılmasını emreden dindir. * Baklava'yı bilirsin. Lahmacunu da bilirsin. İkisinin tadı apayrı. Biz: Lahmacun acıdır, tuzludur. Sen: Hayır lahmacun, acı değildir, tuzlu deildir. Tatlıdır, zira ben hergün yiyorum ve acı da değil, tuzlu da değil. Biz: Senin yediğin lahmacun değil, baklava. Sen: Yediğim şeyin baklava mı lahmacun mu olduğunu anlayamacak kadar zeka noksanımıyım? Biz: Değilsin. Sadece sana lahmacun diye tanıtılan şey baklava. Sen: O zaman Türkiye'de hiçkimse lahmacun yemiyor, herkes baklava yiyor ama bunun farkında değiller. Saçmalık bu. Biz: Tarifler kitabına bakalım. Sen: Bakalım. Kitap: Lahmacun, hamur, kıyma ve sebzelerle yapılır. Tuzlu ve acı olur. Sen: Ben hiç böyle bir lahmacun görmedim. Ne demek istiyorsunuz bana, benim hiç lahmacun yemediğimi mi söylüyorsunuz? Yoksa git hemen lahmacun ye mi demek istiyorsunuz? Biz: Biz sana, sadece lahmacun ne, baklava ne onu bil, yediğin şeyi bil, savunduğun şeyi bil, ona göre tercih yap diyoruz. * Peki biz, gerçek islam'ı istemediğimize göre, ve siz de şamanizmleştirilmiş İslamı yaşadığınıza göre, neden şamanizmleştirilmiş islam'a bile karşı çıkıyoruz? Şundan dolayı: Bugünlerde de şahit olduğumuz gibi, birileri çıkıyor ve şamanistleştirilmiş İslam'ı özüne döndürmeye çalışıyor. İslam özüne döndüğü takdirde, Şamanizmden sıyrıldığı takdirde, insani vasıflarını da kaybedecektir. Bu nedenle, şamanistleştirilmişi de olsa, öze dönüş rsiki taşıdığı için, bu dinin hepten yokkolmasını arzuluyoruz. Bundan dolayı islam'ın gerçek yüzünü öğrenmeni bekliyoruz. Ondan sonra müslüman kalırmısın, kalmazmısın sen bilirsin. Şamanizm İslamiyetten köleliği silmiş, cariyeliği çıkarmış, esir ticaretini çıkarmış, kadına ikinci sınıf davranmayı çıkarmış, kadını eve hapsetme işini çıkarmış, kadını belirli bir kıyafet kalıbına sokma işini çıkarmış, çokeşliliği çıkarmış, ele balta alıp kafir kovalamayı çıkarmış, üstüne dostluğu eklemiş, sevgiyi eklemiş, dinine imanına bakmadan komşu olmayı, dost olmayı öğretmiş, dinine ırkına bakmadan evlenmeyi öğretmiş, ama inanç ve iman ritüellerini değiştirememiş, yobazlığı, bilim dışılığı kaldıramamış, adını değiştirememiş. Yani, Lahmacun ve Baklava örneğine dönecek olursak; Şamanizm, almış eline lahmacunu (İslam), eti çıkarmış, sebzeyi çıkarmış, biberi çıkarmış, ancak hamuru çıkaramamış, tuzu çıkaramamış, ama, şeker eklemiş, fıstık eklemiş, şerbet eklemiş, adını değiştirememiş. Yani demek istediğimiz şu: İslam denen şeyi öğrendikçe, Muhammed namlı kişiyi öğrendikçe, sana çizilen resmin gerçeği yansıtmadığını farkedeceksin. İslam denen şeyi öğrendikçe, aslında sana İslam diye çizilen remin İslam olmadığını, Kuran İslam'ı geldiği zaman dünyanın vahşet ve acılarla dolu bir dünya haline geleceğini görmeni umut ediyoruz. Saygılar.
  19. Sayın forumdaşım, Burada yazı yazan dinsiz insanlar, doğuştan dinsiz değildiler. Hepsi müslümandılar. Okudular, öğrendiler ve bize öğretyilenlerin bir yalandan ibaret olduğunu gördüler. Bu nedenle dinden çıktılar. Cihad, kesinlikle, fikir mücadelesi değildir. Cihad silahtır, kandır. Eğer cihad fikir mücadelesi olsa idi, bugün İslamiyet diye birşey olmazdı dünyada. Muhammed çevresine çeşitli gerekçelerle çevresine yeterli adam topladıktan sonra kesmiş, biçmiş, soykırım uygulamış, talan etmiştir. Muhammed, insanlara "ya ona katılıp talana ortak olmak veya talandan kurtulmak, ya da ona karşı gelip ölmek ve karısının, çoluğunun çocuğunun köleleştirilip satılmasına sebep olmak" dışında seçenek bırakmamıştır. Sana bir örnek: Ka'b İbnu'l-Eşref, o zamanın Hicaz bölgesinde, meşhur bir şairdi. Peygamberi ve ona inanları şiirleri ile eleştiriyordu. Yaptığı tek şey buydu. Muhammed aleyhine şiir okumak. Muhammed ne yaptı biliyormusun, bugünkü tabirle, "kalleşçe" bir tuzakla, adama suikast yaptırdı vge öldürttü. Sözlü eleştiriye karşılık, can. Ka'b İbnu'l-Eşref, mert adammış. Kalleşliğe kurban gitmiş. Saygıyla anıyoruz. Saygılar.
  20. Bozuk saat de günde iki kez doğru zamanı gösterir. Sizin sözlerinizi ve sizin mantığınızla uyarlayacak olursak; Saygılar.
  21. Uçan Spagetti Canavarı ve onun spagetti kolları. Saygılar.
  22. Bu melekler namaz kılan adamın herşeyini gözlüyorlarmış ya, bu melekler "röntgenci melekler" diyebilir miyiz? *** Saygılar.
  23. Ha gayret, dinlerden özgürleşmene az kalmış, seni destekliyoruz. Gelmiş geçmiş tüm peygamber sıfatlı kişiler de, Muhammed de, milyonlarca ışık yılı ötede bir karanlık noktanın içinde "insan" denilen bir HIÇ`i imtihanla meşgul olan bir ilahı, isteklerimi yapacakmı, yapmayacakmı, uyacakmı, uymayacakmı diye derd edinen bir ilahı, yaparsa memnun olacak(kendini tatmin edecek), yapmassa celallenip kaynar kazana atacak bir ilahı tarif ediyor!??? Einstein, herşeyden önce Musa'nın Yehova'sını, Muhammmed'in Allah'ını reddediyor. * Bakara Suresi 155 Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz.Sabredenlere müjdele. Enfal Suresi 28 Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, büyük ödül O'nun katındadır. Kehf Suresi 7 Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim. Enbiya Suresi 35 Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. Ankebut Suresi 2 İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar! Hucurat Suresi 3 Allah resulünün huzurunda seslerini alçaltanlar var ya, onlar Allah'ın, gönüllerini takva için imtihan ettiği kişilerdir. Bir bağışlanma vardır onlar için, bir büyük ödül vardır. Teğabün Suresi 15 Şu da bir gerçek ki, mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, onun katında büyük bir ödül vardır. Cin Suresi 17 Ki onları, onun içinde imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden/Kur'an'dan yüz çevirirse Rabbi onu, gittikçe yükselen bir azaba sokar. Yukarıda yazdığın yazı çerçevesinde düşün bakalım, Kuran'daki bu ayetler mantık işi mi? Üç kez değil, bıkıncaya kadar oku. Saygılar.
  24. Muhammed'in allah olarak tanımladığı şey kendi id'i. (id, ego, superego üçlemesindeki id) Baksanıza, Muhammed'in Allah'ının işi gücü yok, Zeynep'i Zeyd'in elinden alıp, Muhammed'e veriyor, Muhammed rahatsız olmasın diye onun evinde misarliğin kısa tutulmasını istiyor, yağma mallardan Muhammed'e daha çok pay veriyor, alemleri bile muhammed için yaratmış oluyor, Muhammed amcasına kızdı diye, Muhammed'in amcasını cehennemin zimarasına postalıyor, yani Muhammed'in Allahı Muhammed'e çalışıyor. (Mealen son cümleciğe karşılık gelen bir hadis de var, Hz. Ayşe'den nakledilen.) Muhammed'in Allah dediği şey, kendi İD'i. Muhammed, süperego'sunu oluşturan kural ve adetleri bir bir yıkarak, İD'ini kendi egosununun tatmin yollarını açan bir ilaha dönüştürmüştür. Ansiklopedik Bilgi: İD: Kişiliğin sadece kendini düşünen tarafıdır. Sadece şahsi tatmin duygusuyla hareket eder. Birbirine zıt dürtü ve eğilimler yanyana bulunabilirler. Toplumun beklentileri, ahlak, vicdan, empati gibi düşüncelerin burada işi yoktur. Yeni dogmus bir bebek bile karnını doyurması gerektiğini bilir ve ona göre hareket eder. Bebek büyüdükçe id de değişiklikler olmaz beklenenin aksine. İD hep aynıdır ve kendini doyurması gerektiğini bilir ve buna diğer tüm zevkler eklenmiştir. tüm zevkler id'in ilgi alanındadır. Mesela paraya ihtiyacı varsa ve kazanamışsa çalmayı düşünür İD. Birisi ile birlikte olmak istiyorsa tecavüz etmeyi düşünür İD. Yapması gerekeni değil de yaptığında mutlu olduğu seyleri ister İD. SÜPEREGO: Toplumun bize bellettiği, parmak sallayarak, ceza vererek, kınayarak ya da çaktırmadan yaptırttığı şeyler. Ahlak, hukuk, suçluluk, utanma, ayıplanma vs. duygularımızın toplamı. EGO: İD ve SÜPEREGO dengeleyicisidir. Ego "hangisi benim için iyi olur" der. Duygu ve dürtülerin tatmini ile ahlak, etik ve hukuk kuralları arasında bir denge kurarak, duygu ve dürtüleri tatmine çalışır. Mesela, paraya ihtiyacı varsa çalmaz, çalışıp kazanma yolunu arar, sevgiye ihtiyacı varsa tecavüze yeltenmez, sevdiğine ulaşma yolunu seçer. EGO calışmadığında denge bozulmustur. İD veya SÜPEREGO, EGO'nun yerini alır. SÜPEREGO baskın gelirse, kişi sadece toplum için yaşar, ayıp, günah, yasak gibi kavramlara göre yönetir hayatını. İD baskın gelirse, kişi, ahlak kurallarını tanımaz, kendi kurallarını koyar, kendini ilahlaştırır, kendine karşı gelinmesini, sorgulanmayı istemez, sorgulayana karşı şiddete başvurur, çalar, yağmalar, kimsenin kendisine "yanlış yapıyorsun" demesini istemez, herkesin kendisini sevmesini ve takdir etmesini ister. Muhammed'in eylemlerini yukarıdaki bilgiler çerçevesinde değerlendiriniz. Saygılar.
  25. Şu 124 bin peygamberden 50 tanesinin adını yaz. Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.