Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.691
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Bak bunda haklısın. Kuran bilim kitabı da değildir. Kuran sihirbazlık kitabı da değildir. Kuran ahlak ve erdem kitabı da değildir. Ahlak ve erdem değil, inanmışlık, inanmamışlık öncelikli kıstastır. Kuran kutsal kitap da değildir. Kuran Tanrı'nın kitabı da değildir, Tanrı2nın kitabı diye yutturulan kitaptır. Benim o kadar çok anım var ki, kimsenin benim anısı yoktur hayata ilişkin. Anlat bakalım. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Başka bir anını anlat. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Başka bir anını anlat. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Başka bir anın yok mu kardeşim, onu anlat. Var tabi ki. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Yaw neden kimsenin benim anılarım kadar anısı yoktur dedin? Yok tabi. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. ?? Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Hakkaten çok anın varmış kardeş Saygılar..
  2. Görünmez bir totem 1400 yüzyıl sonra ne olacağını bilemez. Kuran'da Herşeye cevap yetiştirilmiş olması doğaçlama ozan atışmasının bir özelliğidir. Erzurum taraflarını seyahat et, ozan ato,ışmaları sonsuza kadar sürebilir. Belirli bir noktadan sonra tekrar aynı manaya gelen şeyler söylenir. Saygılar.
  3. Bak biz de onu söylüyoruz işde. Windows'un yapıcısı ayrı konudur, bana mail göndermesi ayrı konudur. Windows'un var olması ve Bill Gates tarafından yazılmış olması, Bill Gates'in bana mail gönderdği yalanını yutmanızı gerektirmez. Dağlrın, taşların olması, ölümün olması, bütün bu olguları yarattığı varsayılan Tanrı'nın Muhammed'e mail (vahy) göndermiş olduğu iddiasını kanıtlamaz. Ortada bir ürün varsa, kim yapmış bu ürünü sorusunu sorabilirsin. Ama bunu falanca yapmış diye sıkamazsın. Bunu falanca kişi yapmış, eğer onun yaptığına inanmazsanız cayır cayır yanacaksınız demek, doğru değil. Bu ürünü kimin yaptığı sorusuna cevap bulmaz. Sadece "cevap bulduk" yanılgısına sürükler. Eğer Tanrı mükemmellik kavramının karşılığı, Herşeyi gören, Herşeyi bilen, herşeyi yaratan kavramının karşılığı ise; - O Tanrı bazı kullarını bazılarına karşı üstün kılmaz diye inanmıyorum. - O Tanrı, beni sevenler ve sevmeyenler diye insanları kimliklerine göre ayırmaz diye inanmıyorum. - Din için ölmeyi ve öldürmeyi mübah kılan dünyadaki tek din olduğu için inanmıyorum. - Muhammed'in birkaç yahudi hikayesi dışında hikaye bilmemesinden dolayı, Muhammed gerçek peygamber değildir diyorum, - Tanrı'nın megaloman bir Arap Emirine benzemeyeceğini düşündüğüm için inanmıyorum. - Kuran, insanlığa hizmet edenleri değil, Allah'a ve Muhammed'e inananları ödüllendirdiği için inanmıyorum. - Kuran, insanları eylemlerine göre değil, kimliklerine göre yargıladığı için inanmıyorum Saygılar. -
  4. Diyemeyiz. Kuran "ben sadece Araplar'ın kültürünü anlatıyor veya Yahudilerin atalarını anlatıyorum" deseydi, ona da birşey diyemezdik. Kuran'ın herşeyi bilen Allah'ı, birkaç eski yahudi masalandın başka birşey bilmeyince, doğal olarak Herşeyi Bilen Yaratıcı olmuyor, sadece görünmez totem oluyor. Saygılar.
  5. Valla biz kafirlerin gözüne Kuran'ın çeşitli yerlerindeki tutarsızlık takılıyor, bak burada da haksöz arkadaşımız, kuranla ilgili uzun bir başlık açtı. Başka bir kafir arkadaşımız da böyle bir başlık açtı, Müslümanlığın uydurma olduğunu gören iki Arap tarafından yazılan Gerçek Kuran namlı kitap. Şiirsellik, nakarat, ses uyumu gibi her özelliği var. Tek birşey yoktur belki. Kuarn'daki kadar çelişki yoktur o kitapta. Saygılar.
  6. Biz masallar diyoruz, siz kıssa diyorsunuz, fark terim farkı, başka birşey değil. İnsanlığın binlerce yıllık tarhinden Allah'ın hafızasında kalan tek şey İsa, Musa, Şuayb, İbrahim, Lut, Yunus vs mi? Allah'ın hatırladığı tek şey Yahudi liderleri mi? Kıssalar/masallar ile Herşeyi bieln Allah tanımı çelişiyor, bu nedenle Kuran Herşeyi Bilen biri tarafından gönderilmemiştir. Bu kitap, herşeyi bilmeyip, sadecec birkaç hikaye bilen ve bunu sürekli tekrarlayan biri tarafından, bu kitap Herşeyi Bilen tarafından gönderilmiştir diye yutturulmuştur. Elbette ki Kuran'daki kıssaların ve örneklerin hikmeti yalnızca insanlara tarih bilgisi vermek değildir. Bu kıssalar sayısız ilahi hikmet içerirler; bunlardan birkaçını şöyle sayabiliriz: Bunu yaparak, "cesaretin varsa inanma" diye KORKUTMAK, Müminlere sadece İNAN, BAŞKA SEÇENEĞİN YOK DEMEK, korkutmak. (Kuran bmasallarla/kıssalarla başka konularda insanlara öerneklik etmek) Şevklerinin artmasından başka çare yok, cayır cayır yanmak ve helak olmak gibi bir seçenek var öbür tarafta. KORKMA DA GÖRELİM DEYİP İYİ ŞEVK ARTTIRIYOR. İNKAR EDENLERİ KORKUTMAK, İNANALARI VAZGEÇMEMELERİ İÇİN KORKUTMAK. İNANANLARA SAF OLMADIKLARINI SÖYLEYEREK; ONLARA CENNET VAAD EDİP CAYMAMALARINI SAĞLAMAK. Zarar vermek demeyelim, gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak diyelim, hikmet demeyelim, hikmet var sanılan şey diyelim. Zarar vermiyoruz, ama ilerleme de kaydediyoruz. Bugün hadislerin yarısı uydurma diyecekler inananlar. Yarın tek kaynak kuran'dır diyecekler. Ondan sonra da Kuran'ın uydurma olduğunu görecekler. Saygılar.
  7. O soruyu niye tekrarlıyorum anlamıyormusun? Orada amaç asıl sorulan soruya cevap vermemek, başka bir soru sorarak asıl soruyu kaynatmak, aynen kuranın yaptığı gibi. Bana birisi yukarıda soruyor: Ne sana ne de baskasına Bill Gates mail göndermiyor. Ben ne diyorum? Adamla gönderdi, göndermedi tartışmasına girmiyorum. O soruya alakasız bir soru/cevap veriyorum, windows'u kim yaptı o zaman? Aynen kuran gibi! Sen eskilerin hikayelerini anlatan bir adamdan başkası değilsin ey Muhammed diyor biri. Muhammed buna cevap vermiyor. Diyor ki, görmüyosmusun şu deveyi, güneşi, ayı, yıldızları? Muhammed benim sorum o değil, sen peygamber falan değilsin! Her beden ölümü tadacaktır, o zaman görürsünüz kim doğru söylüyormuş. Eski kavimlerde böyle reddetmişti peygamberlerini de helak olmuşlardı!! Cevap mı şimdi bu? Soruyla ne kadar alakalı bir cevap. "Bill Gates sana mail göndermiyor sallıyorsun" şeklindeki bir soruya "windows'u kim yazdı o zaman" demek gibi birşey bu, SORU VE CEVAP ALAKASIZ. Kuran baştan başa inanmayanların sorularına alakasız cevaplar vererek, soruları geçiştiren bir üslup izlemiştir. Bu üslubu izlerken de, hurafeleri gerçeklerle süsleyerek piyasaya sürmüştür. Altı çizili yerler, insanların gözlemleri ve tecrübeleriyle kanıtlanmış gerçeklerdir. Somuttur. Her beden ölümü tadacaktır sözü gerçektir. Ateist ile teistin anlaşacağı bir gerçektir. Ama o gerçeği araya sokuşturduktan sonra söylenenler, tamamen hurafedir, inançtır, geröek değildir. Cümlenin başında söylenen gerçeği kullanarak yutturulmaya çalışılan hurafelerdir Saygılar.
  8. Hemen Küçük Emrah arabeskine bağlama işi ya. Biz bilge değiliz, biz de öğreniyoruz, bu foruma yazarken bile öğreniyoruz. Kuran'ı sevebilirsin, o senin bileceğin iş. Senden ricamız, sadece "Kuran-ı Kerim Allah sözüdür.. Hz Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir.." demek yerine, buna bizi ikna edecek şeyler söyle de, biz yanlış yoldaysak, biz doğruyu bulalım. Bize öyle bir anlat ki, mihengimizin yanlışlığını görelim. Saygılar.
  9. Görüyormusun sayın boşig, ortada saygısızlık falan yok, ama kuran'ın yöntemini kullanıca ortaya çok saygısız görünen birşey çıkıyormuş. Bir de inanmayan birrinin gözüyle bak bakalım Kuran'a ve ölç ölçebiliyorsan saygısızlığın miktarını. Biz saygısızlıkta aşağıdaki örnektekiler kadar ileri gidemeyiz, gitmeyiz de hiçbir zaman, ahlak/etik anlayışımıza, terbiyemiz ters düşer. Bu arada konuyu değiştirerek çekilme kenara derim. Söyleyecek sözün varsa konuya ilişkin söyle de biz de feyz alalım. Bu arada Bill Gates'den mail alıyorum, almadığımı nerden çıkarıyorsun? Kullandığın bilgisayarın işletim sisteminin Bill Gates ve firması tarafından yazıldığını da mı inkar ediyorsun? Saygılar.
  10. Tanrı var mı yok mu kanıtlanamaz. Var veya yok, sorun bu değil. Bir ateist de, deist de, agnostist de, tesist de, müslüman'da Tanrı denince, olsun veya olmasın neyi kastettiğimizi anlar. Ateist Tanrı yoktur derken bile, bir tanrı kavramı vardır kafasında. O kavramın karşılığı olan "gerçek bir olgu"nun olup olmaması ayrı bir konu. Varlığı bile kanıtlanamayan şey'in dünyadan kendine bir adamı temsilci olarak seçmeyeceğini söylüyoruz. Bunu söylemekle kalmıyoruz. Hayır. Yukarıda da söyledim, Kuran dediğin şeyi götütüp Tanrı'ya bunu sen mi gönderdin diyemiyoruz. O nedenle, içeriğine bakıyoruz kendimiz. bu kitap insanüstü bir güç tarafından mı yazılmış diye. Nasıl bakıyoruz? Kitapta diyor ki "o herşeyi bilir".. Hmm. demek ki yahudi liderlerinin hikayelerinden başka hikayeler de bilmeli, insanlığa ders verecek diyoruz. O kadar şey bilmeli ki 6000 küsür cümleyi/ayeti, değil tekrar yapmak, 1 kelimesini bile israf etmeden, mümkün olduğunca verimli kullanmalı diyoruz. Akla, mantığa ziyan bilgiler bulunmamalı diyoruz. Bu şekilde bakıyoruz bu kitap tanrıdan mı değil mi diye anlamak için. Senin önüne, yazarı belli olmayan bir kitap atıyorlar ve bunu ünlü matematikçi falanca yazmış diyorlar. Ama kitabı karıştırıyorsun, ***** sürekli dönüp dolaşıp sana 4 işlemi anlatıyor, arasıra da en büyük matematikçi benim diye slogan yazıyor olur olmadık yere. O kitabın o ünlü matematikçi tarafından yazıldığını söyleyebilirmisin? Saygılar.
  11. Benim görüşüm değil kralx, bak sana Kuran alıntılıyorum. Kuran'ın görüşü de o, içeriği de o. Kitaba bir kere yazılmış olsa biz de seninle aynı görüşte olurduk, ders çıkarılacak bir örnek olay derdik. Ama problema şu ki, sürekli tekrar edilen olaylar, malzeme yokluğundan tekrar edilen olaylardır. Askerlik anılarından başka anlatacak şeyi olmayan adam gibi yani. Sürekli aynı şey. Dilin kemiği mi var demek benim yalan söylediğimi iddia etmektir. Bu forumda ciidi ciddi, içereriği olan, kendi içinde turtarlı olan birşeyler yaz da, biz de nasiplenelim sayın kralx. Altın'a bakır desen de, altın bakır olmaz. Doğru. Allah'tan gelmemiş birşeye de, "Allah'tan gelmiş" demekle, Allah'tan gelmiş muamelesi yapılamaz. Anlatmak istediğimiz o zaten. Bakır dediğin şeyi götütü kuyumcuya teste tabi tutarsın. Kuran dediğin şeyi götütüp Tanrı'ya bunu sen mi gönderdin diyemiyorsun. O nedenle, içeriğine bakıyoruz kendimiz. bu kitap insanüstü bir güç tarafından mı yazılmış diye. Ama herhangi bir insanüstülük göremiyoruz. Sıradan, yüzlerce tekrarla dolu, konu bütünlüğünden uzak, karmakarışık, çelişkilerle dolu bir kitap. Başka birşey değil. Saygılar.
  12. Anlayamadıysan özetleyeyim, savunduğumuz şey şunlar: Gerşekler kısa ve öz olur. Gerçek olmayan şeyler ise, uzatıldıkça uzatılır, aynı hikayeler tekrar, tekrar, tekrar, tekrar anlatılır, kuran'da yapıldığı gibi. Kutsal sanılan ve Allah'tan geldi sanılan kitap, hikayelerin tekrar tekrar anlatılmasından müteşekkil sıradan bir kitaptır. Müslümanlar Kuran okumadıkları için, Kuran'ı bilmedikleri için müslüman kalmaktadırlar. Kuran'ı öğretiyoruz burda, parça parça. Muhammed, belki başta iyi niyetli olarak kendi düşündüklerini/öğrendiklerini yaymaya çalışan bir adamdır. Allah'ın seçtiği bir insan değildir. Öğrendiği hikayeler çok fazla olmadığından dönüp dolaşıp aynı hikayeleri tekrar tekrar anlatmıştır. Eğer bir Tanrı varsa, bu tanrı herşeyi, her insanın hikayesini bilmelidir, sadece birkaç yahudi liderinin maceralarını değil. Bu nedenle, Muhammed'in ilahı birşey bilmeyen görünmez bir ***** başka birşey değildir. . Bana saçma geliyor demem yetmiyor. Çünkü bu din evrensellik iddiasında bulunan bir din ve onun inananları kendilerini Tanrı'dan torpilli sanıyorlar, kendi dinlerine saygı istiyorlar başka inançlara saygı duymuyorlar, bu nedenle bana saçma geliyor demek yetmiyor. İşin ucu gelip bize dokunuyor, sürekli türbanla, çarşafla uğraşıyor, yabancı ülkelerle ilişkilerimiz bile dine endekslendi şu sıralarda, zira hükümetimiz rasyonel ilişkiler yerine, dini duyguları ön plana çıkaran politikalar izliyor. Hükümet dini duygularından dolayı tursitik alanlarda bile içki yasağı koymaya çalışıyor, işyerlerini dinamitliyor. Bu nedenle bu kitabın sebep olduğu inanç beni, çevremdekileri, ülkemi, herkesi etkiliyor. Sadece bana saçma gelmesi beni kurtarmıyor yani. Materyal sunuyorum, sadece kurandan.. Bak buna katılıyorum. Müslümanlar, islam dininin en akılcı, en ileri, en mükemmel, en harika dini ve sosyal sistemi sunduğunu sanıyorlar, hatta bilimle bile çelişmediğini iddia ediyorlari Akılla çelişmediğini iddia ediyorlar. Biz de akılla çeliştiğini, Kuran'ın bilimsel olmadığını, Herşeyi Bilen Tanrı'dan olmadığını gösteriyoruz burda. Kuran eksiksiz, mükemmel, harikulade diyen ben değilim. Ben de senin gibi düşünüyorum Eksik materyalle sonuca varılmaz. Ben de burada o materyalin eksik olduğunu, Tanrı'dan geldiğinin kanıtlanamayacağını, Tanrı'dan gelmek bir yana Tanrı ile yakından uzaktan alakası olmadığını gösteriyorum. Saygılar.
  13. Neyse bir ara verelim, eskilerin misal alınacak meselelerine/masallarına. Daha şiirsel birşey okuyalım, Sivaslı/Erzurumlu ozan atışmaları tadında. (Kırmızı işaretli yeri Elmalı hep aynı şekilde çevirmiş, Diyanet ve Yaşar Nuri ise, cümlenin başına duruma göre öyleyse, öyleyken, peki gibi kelimeler ekleyerek çevirmişler. Yaşar Nuri ayrıca, zamanları değiştirmiş duruma göre, bazen gelecek, bazen şimdiki, bazen yeterlilik (yalanlayabilirsiniz gibi) çekimi kullanmış. Arapça bilen arkadaşlar, kızmızı işaretli yerlerin aynı olup olmadığı konusunda bizi aydınlatabilirler. Ben burada şeklen Elmalı'nın çevirisini, yani bütün renkli ayetlerin aynılığını, , ancak çeviri olarak Yaşar Nuri'nin ortama daha uygun düşen ve Türkçe çevirinin, Arapça orjinalinde varolduğu söylenen şiirselliğe benzemesini sağlayan çevirisini aldım. Bunu yaparken de, Yaşar Nurinin duruma göre geçmiş, gelecek, şimdiki zaman yorumlarını çıkararak, tek bir çevirisini tercih ettim, öyleyse, öyleyken, peki gibi kelimeleri çıkardım.) Rahman Suresi: (Mehmet Akif'in yaptığı çevirinin de bunun gibi şiirsel olduğu, ancak Türkiye'de o sıralarda Türkçe ezan okutulmaya başlandığı için, namazların da zamanla Türkçe kılınmaya başlanacağını tahmin ettiği, ancak namaz Türkçe kılındığı, Kuran Türkçe okunduğu takdirde, insanların bu kitabı "fazla saçma bulup" dinden çıkacağını düşündüğü, bu bağlamda kendi çevirisinin Standart Türkçe Kuran hale getirileceğinden endişe edip, bu dinsizleşmenin sorumlusu olmak istemediği için, çevirisini yaktırttığı iddia ediliyor) Saygılar.
  14. Sıkıldınız mı müslüman forumdaşlar? Sıkılmayın derim, bunu demek öncelikle günahdır, buna karşın Kuran okumak sevaptır. Sabredin okuyun, derim. Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar bir Lût varmış. Bi daha anlatayım. Bi daha anlatayım, kısaca. Şu kısaca. Yeniden mi anlatmamı istiyorsunuz? Biraz daha mı geniş anlatayım? Bir kez daha anlatayım. Saygılar.
  15. Masallara takmadık, masallar güzeldir, geç yatmak isteyen çocukları uyutmak için kullanılan güzel bir ninnidir, gerçek değildir. Uyutma amacı taşır, bu nedenle aynı şeyler sürekli tekrarlanır... Bir varmış, bir yokmuş, bir zamanlar bir Semûd Halkı varmış. Sonra dere tepe yine düz gitmişler... Altı çizili yer de, mucize getirememenin kılıfı olsa gerek. Öncekiler yalanlayınca gönderiyorsun güya, bunlara da gönderseydin ya aşağıda söylediğin gibi: Neyse, biz masalımıza geri dönelim, dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Fecr, Büryc, Hac, Kaf, Müminun, SadFurkan, İbrahim, Tevbe surelerinde de kısa kısa anılır Semûd halkı. Saygılar.
  16. Allah varsa bile, kanıtı yoktur, kimseyi peygamber/aracı seçmemiştir. Muhammed "beni allah seçti" diye ortaya çıkmıştır. Saygılar.
  17. Bu kadar tarihle,arkeoloji ile çelişen laflar etmeyiniz. İnsan'ın aklı var, merak eder. Yerde ayak izi görür, konuşmayı bilmiyorsa o ayak izinin benzerini yapar yere, kuma, duvara, taşa... yazma böyle başladı, okuma da böyle.. Kuran piyasaya sürüldüğünden binlerce yıl önce insanlar yazı adı verdikleri, konuşma dilini başkaları tarafından anlaşılmasını sağlayabilecek şekillerle kayda geçirmesini öğrenmişler ve bunları stabndardize etmeye başlamışlardı. Bu söylediklerin Kuran veya Muhammed'le ilgili hiçbirşeyi kanıtlamaz. Ayrıca kurandaki taktiği uygulamaya kalkıyorsun. Cevabı bilinmeyen soruları tekrarlamak, o cevabı bildiğini iddia eden kişinin iddialarını haklı çıkarmaz. İnsan bu "ilk" in cevabını bulmaya çalışıyor. Arıyor. Başlangıç nasıl oldu, neden oldu bilmiyor, bilemiyor henüz. Onu da bulacak birgün. Saygılar.
  18. Yukarıda 178 değil, 278 ayet var. Ayrıca diğer surelerde Musa'ya atıfda bulunan tek ayetlik bölümleri almadım. Ve bu sadece musa hikayesi. Devamı gelecek yani... O hikayeleri de yazalım, başka konularda yapılan tekrarlara da bakalım, sonra o 6 bin küsür hesabını birlikte yaparız. Saygılar.
  19. Bu cevabı gerçekten çok beğendim... Tebrikler. Her ikinizin de Şu başlığı tekrar tekrar okuyarak, kuran'ın insanlara söyleniş biçimi olan doğaçlamanın tabiat gereği, ozan atışmalarında olduğu gibi, zamanında yapılan her türlü eleştiriye nasıl cevap yetiştirmeye çalıştığını görünüz. Okumanızı istediğim başlıkta, ben o iddiamı sonsuza kadar sürdürürebilim. Eğer ben çürütebilirm diyorsanız meydan sizin. Her ikinizi de o başlıktaki iddiamı çürütmeye davet ediyorum. Sadece Kuran'ın ozan atışması/doğaçlama taktiğini kullanacağım. . Saygılar.
  20. Yönlendirme kısmını, yani benim düşüncem olan kısmını atla lütfen. Yani başlığı ve benim konuya ilişkin yorumumu atla... Sadece sureleri oku.. Ama hepsini oku.. Sonra gel düşünceni yaz buraya... Ben de senin düşünceni öğrenmek istiyorum.. Saygılar.
  21. Nası yani, senin için kimlik mi önemli, eylem mi, düşünceleri değerlendiriken? Saygılar.
  22. Sayın boşig, sizi suçlamadım, siz beni suçlamışsınız. Ben de açıklama getirdim. Ve cevabımı buraya ALINTILAMIŞTIM. Cevap burada uzun süre kaldı. Sonra ne oldu bielmiyorum. Belki forum kurallarına aykırı bulundu, belki başka birşey oldu, silinmiş. Zaten bu başlıkta birsürü sayfa eksik. En son gördüğümde 8 sayfa idi, şimdi 5 sayfa görünüyor. Kısacası, Ben o soruya 19 Kasım günü cevap verdim yani. Senin de kusurun yok, çünkü yeni katıldın, nereye ne zaman cevap verilmiş, bilemezsin tabi ki. Herneyse, konuyu kişiselleştirmeni anlamı yok. Kırdıysam ben de özür dilerim. Verdiğim cevabı okuyabilirsiniz verdiğim linkten. Saygılar.
  23. Sayın boşig, ben bu soruyu, soran kişi başka bir foruma gittiği için, orada cevapladım. Burada konu eksik kalmasın diye buraya da cevabımı alıntıladım. Ama cevap silinmiş veya iptal edilmiş, veyataşınmış, bilemiyorum. 16 Kasım ile 29 kasım arasında hiç yazışma olmaması normal mi bu "sıcak konuda"? Hemencecik insanlar hakkında yargıya başvurma istersen. Ben sana link vereyim git oku.
  24. Sonra yine dere tepe düz gittiler: Sonra yine dere tepe düz gittiler: Sonra yine dere tepe düz gittiler: Yine dere tepe düz gitmişer: Sonra yine dere tepe düz gitmişler: Sonra yine dere tepe düz gitmişler: Sonra yine dere tepe düz gitmişler. Sonra yine dere tepe düz gitmişler. Uyanık kalan var mı hala
  25. Başka bir başlıkta, şöyle birşey yazmıştım: Bu konuyu açmak istiyorum. Musa hikayesinden başlayalım. Müslümanlardan ricam, Sakın okumayı bırakayım demeyin, uzun zamandır belki okumadığınız ayetleri emek çektim, biraraya getirdim, madem inançlısınız, sabredip sonuna kadar okuyun lütfen. Benim hatırıma okumazsan, inandığınız Kuran hatırına okuyun !!! Önce hikaye, sonra tekrarlar, tekrarlar, tekrarlar... Sonra dere tepe düz gittiler. Sonra yine dere tepe düz gittiler. Sonra bir daha dere tepe düz gitmişler. Sonra yine dere tepe düz gitmişler: Sonra yine dere tepe düz gittiler: Sonra yine dere tepe düz gittiler:
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.