Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.691
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Bence sen doğrudan açıkla. "Çaydanlık varsa, çaydanlığı yapan da" vardır elbet. Evren varsa, evrenin de bir yapıcısı vardır klasiğine başvurma. Çaydanlık varsa, ustası da vardır" demekle, "evren varsa bir yarartıcısı da vardır" demek aynı şey demek değildir. Çünkü, gider çaydanlığı yapan adamı bulabilirsin, dokunabilirsin, el sıkışabilirsin, hatta ensesine şaplak bile atabilirsin . İspat edersin yani. Evreni Allah yarattı deyip, gidip Allah'la tokalaşamazsın. İspat edemezsin. Elektriği, Aklını, sevgiyi, üzüntüyü, şehveti görüyormusun sorularına da başvurma, hepsi maddeden kaynaklanan, beş duyu kapsamında olan olgulardır. Sen doğrudan açıklamayı dene. Saygılar.
  2. Bu bir akıl yürütmedir, tahmindir. Doğruluğu ispatlanıncaya kadar ne yanlış denebilir, ne de doğru. Saygılar.
  3. Zaten takip eden sorularda, İslamda tarif edildiği gibi bir muamele var. Ganimet havada, masum bir kelime değil. Başkalarına ait olup, emek çekmeden, ter dökmeden gaspedilen/çalınan mal demek. Sadece mal olsa canımıza minnet bile diyeceğiz. Ganimet denen şey, çalınan ve gaspedilen kadın/erkek/çocuk demek. Yani insanların neta/eşya durumuna düşürülmesi demek. Babanın Şam'a, Anne'nin Kahire'ye, Kızın Bağdat'a, Oğlan'ın Kuveyt'e satılabilmesi demek. İnsani duyguları, ilişkileri, bağları yok saymak demek. Bu nedenle mantığını anlamış değilim, * Evli bir düşman askerinin, seni, kızkardeşini ve anneni esir alıp, cinsel olarak yararlanmasına, HAYIR diyorsun, *Allah'ın tecavüzcüyü değil de, tecavüze uğrayanı bağışlaması normal mi sorusuna HAYIR diyorsun, * Akrabalarını öldüren düşman liderinin evlilik önerisi, seni şereflendirir mi? babanı sevindirir mi sorusuna HAYIR diyorsun, ama * Sana İslam'da tarif edilen şekilde ganimet muamelesi yapılmasını isterisin sorusuna EVET diyorsun? Ganimet kelimesi, suya sabuna dokunmayan bir kelime değil, senin HAYIR dediğin şeyler zaten ganimetin kendisi. Amacım, bugün ırakta yaşanan insanlık dışı vahşeti zamanında senin peygamberinde yaptı" demek değil. Sadece kendini, ganimet olarak alınan insanların yerine koy diyorum. Amerika müslüman, Irak kafir olsaydı ve ganimet hukuku işleseydi neler olurdu bak: * 20 milyon Iraklı esir alınırdı. Eli silah tutatalardan, tehlikeli görülenler öldürülürdü. * Iraklıların bütün mallarına el konurdu. * Müslüma Amerikan askerleri, kafir Iraklıların kadınlarından, kızlarından istediklerini seçer, cariye yaparlardı. * Cariye yapılmayanlar, erkekler ve çocuklar, dünya pazarlarında satışa sunulurdu. Yani şükretmek gerekiyor, iyi ki Amerikalılar müslüman değiller, iyi ki ganimet hukuku uygulanmıyor da, Irak'taki insanlık ayıbı şimdiki kadarıyla kalıyor. Saygılar.
  4. Valla bu bir iktidar mücadelesi. Kim daha iyi yalan söylerse onun kazanacağı bir iktidar yarışı. Biri ben allahın peygamberiyim mi demiş! Tutmuş öteki biri ben de Allahın oğluyom o zaman demiş! Bir başkası da, ha demek sen allahın oğlusun, o zaman ben de allah'ım işte demiş. Afedersin ama, *********** yarışı yani. Bu yalanı en iyi şekilde savunup yutturabilen kazanmış. Mısır tarihini oku zaman bulabilirsen, çok şey öğrenebilirsin, dinlerin gelişimi hakkında. Saygılarımla.
  5. Ya kusura bakmayın, bu başlığı pek takip edemedim, ama benim adım geçmiş bayaa. Bilimseci doğru anlamış benim ne demek istediğimi. Ben kralx'e başka bir başlıkta verdiğim cevap aynen şu: Ateş insan vücudunu yakar. test edilmiş, ispatlanmış gerçektir. Ama kimseyi bu gerçeğe inanmaya zorlayamayız. İnanmayan da ateşe elini sokar, zararını görür. Hayat nasıl olmuş, nasıl başlamıştır? Biri teori, biri inanç olan iki çözüm modeli önerilmiştir: 1. Yaşam, kendi kendine varolmuş, evrimle komplex hale gelmiştir. Teoridir, ispatı gerekir. 2. Yaşam, Allah'ın "ol" demesiyle ortaya çıkmış, bütün mevcudat şimdiki haliyle yaratılmıştır. Varsayıma dayanan inançtır. Varsayım "Allah" diye bir gücün olduğu varsayımıdır. Varsayım ispatlanmamıştır. İspatlamak için çaba da yoktur. Yapılan tek şey, çaydanlığın bir ustası varsa, evrenin de bir yaratıcısı vardır şeklinde bir tahminden ibarettir. Bu tahminin doğruluğu kanıtlanmamıştır. Bilim, "Evrim seçeneği doğrudur", veya "Allah seçeneği doğrudur" demiyor, sadece arıyoruz, bulacağız gerçeği diyor. Ama bilim, tabiatı gereği evrim üzerinde duruyor. Çünkü madde ile uğraşıyor. Kemik buluyor, fosil buluyor, dna yapılarına bakıyor, bakıyor da bakıyor. Ama bilim Allah seçeneğine bakamıyor, inceleyemiyor, çünkü, bu inancın doğruluğunu test edebileceği, inancın doğruluğuna ilişkin kanıt toplayabileceği hiçbirşey yok. Cin yakalayamıyor, peri yakalayamıyor, şeytan yakalanamıyor, melek yakalanamıyyor. Zira o kavramlar da gerçek olmayıp, kendileri ispata gereksinim duyan inançlardır. Bilim'in evrimi henüz kanıtlayamamış olması, diğer seçeneğin, yani yaşamın kaynağının Allah olduğuna dair seçeneğin otomatik olarak doğru kabul edilmesini gerektirmez. O seçeneğin doğruluğunun da ispatlanması gerekir. Saygılar.
  6. Semitik dinlerin Allah'ı/Yehova'sı ile, Samiri'nin buzağısı arasında, işlevsellik açısından hiçbir fark yoktur. Her ikisinin de kendilerine hiçbir faydası olmadığı gibi, zararları da yoktur. Kendilerine zararları yok, ama inananlara da, inanmayanlara da zararları çok maalesef. Dinlerin, ilahları her ne kılıkta olursa olsun, yararları yok mu? Var elbette. Ortalıkta, öbür dünya yoksa, Allah yoksa, ahlak kurallarına uymanın ne anlamı var diyen insanlığın yüzkarası binlerce kişi var. Her kişinin başına polis dikilemeyeceğine göre, en azından görünür veya görünmez bir allah'ın, hayali polislik yapmasına bişey dediğimiz yok. Buraya kadarı , inancın BİREYSEL boyutudur. Buna itirazımız yok yani. İsteyen, ister Allah'a inansın, ister Buda'ya, ister Baal'e ister Şiva'ya, ister Zeus'a, ister Ra'ya, ister ot'a, ister at'a, ister binek'e, ister inek'e. No problema. Yani inananların Adn (Eden) cennetine mi, yoksa, Firdevs (Paradise) cennetine mi gidecekleri bizim ilgi alanımıza girmiyor, hangisine giderlerse gitsinler. Saygı duyarız böyle inanca. Bizim sorunumuz, bu görünür veya görünmez ilaha inananların, inançlarından kaynaklanan tahammülsüzlük, torpilcilik, adam kayırıcılık, dayatmacılık. Burası da inancın TOPLUMSAL boyutudur. İnançların karşı çıktığımız tarafı burasıdır. Dayatmacılık da, MUTLAK DOĞRU, MUTLAK GÜÇ bizden yanadır, bu nedenle biz ne yapsak, ne desek haklıyız inancından kaynaklanmaktadır. Esasen Allah'ın görünür veya görünmez put olması bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren şey, MUTLAK GÜÇ'ün kimseden yana olmadığını, görünür veya görünmez hiçbir totemin MUTLAK GÜÇ olmadığını ispat ederek bu torpilci adalet anlayışına, bu insanları eylemlerine göre değil, kimliklerine göre yargılamayı marifet sayan adalet anlayışına son vermektir. Bu nedenle Allah, MUTLAK GÜÇ değildir, sadece Zeus'un, Ra'nı, Baal'in Lat'ın, Uzza'nın, Menat'ın görünmezinden başka bişey değildir diyoruz. Saygılar.
  7. Firavun ile peygamber arasında ne fark var açıklayabilrimisin? Firavun, yetkiyi Allah'tan aldığını, onun yeryüzündeki yansıması olduğunu söyleyerek insanları yönetmiştir. Peygamber, de, yetkiyi allahtan aldığını, onun yeryüzündeki temsilcisi olduğunu söyleyerek insanları yönetmiştir. Fark yok yani. Hz. Muhammed, sıradan bir insan iken, Allah'ın seçilmiş temsilcisi olduğunu iddia ettikten sonra iktidarı ele geçirmiş midir, geçirmemiş midir? Fiziki gücü, orduları olmayanlar, "hayali güç" ile iktidarı ele geçirmişlerdir. Ölüm korkusu ve öldükten sonra yaşama umudu insanların bu "hayali güç"ten korkmalarına, dolayısı ile onların dünyadaki temsilcileri/yansımaları/peygamberleri olduğunu iddia eden kişilere itaat etmelerine sebep olmuştur. İktyidar mücadelesinde tarih boyunca piyasaya sürülen en etkili silah, Allah adına iktidara talip olmaktır. Çünkü ölümlü insan, öbür dünyanın sahibi olduğuna inandığı Allah'ın karşısına geçmek istemez, korkar. Bu silahı kullananaların başarılı olmasının nedeni de budur, zaten istedikleri de budur. Saygılar.
  8. Anlamadım, kusura bakma. 1. Sana İslam'da tarif edilen şekilde ganimet muamelesi yapılmasını isterisin? (diğerlerine hayır, buna mı evet, yoksa tam tersi mi?) 2. Evli bir düşman amerikan askeri, seni, kızkardeşini ve anneni esir aldı, karısı var, ama "elnin altında bulundurduğu kişiler olarak, ganimet olarak, senden, kızkardeşinden, annenden cinsel olarak yararlanmasına nasıl bakarsın? ( Birinci soru dışındakilere hayır, diğerlerine evet mi, yoksa tam tersi mi?) 3. Nur-33: .... Kim onlari zor altinda birakirsa, bilinmelidir ki zorlanmalarindan sonra Allah (onlar için) çok bagislayici ve merhametlidir". Allah'ın tecavüzcüyü değil de, tecavüze uğrayanı bağışlaması normal mi? ( Birinci soru dışındakilere hayır, diğerlerine evet mi, yoksa tam tersi mi?) 4. Madem kadınsın, kendini, Cümeyriye'nin, babasının ve tüm oradaki akrabalarının yerine koy... Düşman liderinin Bush'un evlilik önerisi, seni şereflendirir mi? babanı sevindirir mi? ( Birinci soru dışındakilere hayır, diğerlerine evet mi, yoksa tam tersi mi?) Gerçekten anlıyamadım cevabını, kusurumu bağışla. Net ve kısa cevap verebilirsen sevinirim. Amacım seni köşeye sıkıştırmak değil, amacım doğru ne ise ortaya çıkmasını sağlamak. Eğer bir yanlışlık varsa, bu senin kusurun değil elbette, sen kurmadın o dini. O nedenle yanlışı varsa o dinin, bunu kendi yanlışım iş gibi düşünmek zorunda değilsin. Saygılarımla.
  9. Bu başlıktaki posttan ne anladınız? Öerneklemeden ne anladınız? Yoksa birşey anlatamadım mı? Lütfen herkes yazsın düşüncesini, kısa kısa. Bir veya birden fazla olabilir seçenekler. 1. Bu başlığı İslamiyet'le, Kuran'la dalga geçmek için açmışsın. 2. Bu başlığı, eğlenmek için açmışsın. 3. Bu başlıkla Bill Gates'i övmüşsün. 4. Bu başlıkta, kuran'ın yazılış metodu olan doğaçlama yöntemini örnekleme yoluyla göstermişsin, Kuran'daki tekrarların nedenini göstermişsin. 5. Bu başlıkta, kuran'da doğaçlama olarak, inanmayanlara verilen, soru ile alakasız cevaplama yöntemini örnekleme yoluyla göstermişsin. 6. Bu başlıkta, kuar'an da, kimsenin itiraz edemeyeceği gerçekleri kullanmak yoluyla, yalanların nasıl savunulduğunu göstermişsin. 7. Valla bu başlığı açmakla ne yapmak istediğini anlamış değilim. Saygılar.
  10. Semitik Dinlerin ilahı, Yehova/Allah görünmez put mu? Benim görebildiğim kadarıyla, semitik dinlerin kutsal kitaplarında tarif edilen ilah, Yehova/Allah, sadece "görünmez put" niteliğindedir. Agnostist kişilere yöneltilen sorulardan biri, "Tanrı olabilir diyorsunuz, peki o zaman neden semitik dinlerin ilehına inanmıyorsunuz? Neden yehova'nın/Allah'ın insanlara peygamber gönderebileceğine inanmıyorsunuz?" Cevabı basit bizim için: Semitik dinlerdeki ilah, panteist toplumlardaki ikonaların/totemlerin/putların görünmez olanıdır. Yani putperestlik şekil değiştirmiştir. Semitik dinler, özellikle Musevilik ve Müslümanlık, tapınılan putu/totemi görünmez/kırılmaz/çalınmaz hale getirmiştir. Hristiyanlık'ta ise, Allah ve Kutsal Ruh görünmez iken, İsa totem/put olarak varlığını sürdürmektedir. Öte yandan, bu dinlerdeki panteizm de, kılık değiştirerek devam etmektedir. Örneğin iklim faaliyetlerinden sorumlu ilah, Mikail'e dönüşmüştür. Yeraltı ilahı, ölüler diyarının ilahı, Azrail'e dönüşmüştür. Felaketlerin, doğal afetlerin ilahı, İsrafil'e dönüşmüştür. Ölümden sonra sorgulama yapan ilahlar, Nünker ve Nekir'e dönüşmüştür. Bu konudaki düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.
  11. Valla ben mümkün olduğunca semitik dinler ifadesini tercih ediyorum, ama tabi örnekleme gerektiğinde, doğal olarak en çok bilgi sahibi olduğumuz dinden, islam'dan, örnek vermek durumunda kalıyoyuz. Saygılar...
  12. Tabi ki. tekrarlayacak olursak: Bilmediğimiz şeyler hakkında sadece tahmin yürütürüz, mevcut bilgilerle pararlelik kurarak teori ileri süreriz, veya varsayımlarımızı doğru kabul edip, inanırız. Ama tahmin, teori ve inaçlar, ispatlanmadıkça, kensin doğru olarak nitelendirilemez.. Kesin doğru oldukları henüz ispatlanmamış olduğu için de, başkalarını bu teori, tahmin ve inançları kabul etmeye zorlayaymayız. Gerçi ispatlanmış şeyleri kabul etmeleri için de kimse zorlanamaz, ancak böyle yapmakla, gerçekleri kabul etmeuyenler kendileri zarar görürler. Saygılar, selamlar.
  13. Soru saklıgerçeğe yönelik sanırsam ama, ben senin sorunu cevaplamaya çalıştım şu başlık altında (sayfa 13) tekrar olmasın diye yinelemiyorum. Agnostist veya benzeri inançların, yani sadeceye Tanrı'ya inananların bugünkü dinleri kabul etmemesinin nedeni, mevcut dinlerdeki ilahların da "görünmez put" olduğunu düşünmelerinden dolayıdır. Semitik dinlerdeki Yehova/Allah inancı, sözkonusu dinlerin kutsal kitaplarında tarif edildiği kadarıyla, görünmez put inancıdır. Saygılar, sevgiler.
  14. Sayın kralx, Ben bu başlık altında daha önce yazmadım, maydonoz oluyorsam, şimdiden özür dilerim. Başka bir başlık altında yazmıştım, tekrar olucak ama, senin soruna cevap olur sanırsam. Bilim maddenin, evrenin, hayatın işleyiş kurallarını çözer ve bu kuralları teknoloji adı altında insanlığın/mevcudatın hizmetine sunar. Ancak Bilim "işleyiş kurallarının" neden mevcut halinde olduğunu henüz bulamamıştır. Yani şu ana kadar belirlenen veya henüz belirlenemeyen bilimsel kuralların varlığını bilim tespit edebiliyor, ama bu kuralların nasıl ortaya çıktığını henüz açıklayamıyor. DNA'nın yapısını çözebiliyor, ama DNA'nın neden "mevcut yapısında" olduğunu, neden/nasıl o yapıya kavuştuğunu henüz açıklayamıyor. Bilim, henüz açıklama getiremediği şeyler konusunda sonuca varıp "bu Tanrı'nın işi demiyor", étanrının işi değildir" de demiyor, sadece şunu söylüyor: Henüz bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de araştırmaya devam ediyoruz. Bilmediğimiz şeyler hakkında sadece tahmin yürütürüz, mevcut bilgilerle pararlelik kurarak teori ileri süreriz, veya varsayımlarımızı doğru kabul edip, inanırız. Ama tahmin, teorileri ve inaçların, ispatlanmadıkça, kensin doğru olarak adlandırılamacağını da biliriz.. DNA'nın yapısını biliyoruz, ama nasıl oluştuğunu, neden mevcut yapısında olduğunu henüz bilmiyoruz. Elimizde tek bir seçenek var şimdilik: Varsayım. Tanrı'nın varsayılması. Bu varsayıma dayalı olarak da, DNA'yı tanrının yaratmış olabileceğine ilişkin bir inanç/teorem var. Bilim de bu teoremin neticesini (doğru mu yoksa yanlış mı) bilmek için çabalıyor. Saygılar, sevgiler.
  15. [sevgili frozen, Şundan emin ol, burada herhangi bir inanca hakaret yok. Sizleri hiçbirşey yerine de koymuyorum. Sadece sevdiğim forumdaşlarım olarak görüyorum. Bu forumdaki postların çoğunu okumaya çalıştım, ama hepsini okuyamadım tabi ki. Foruma yeni katılmış olmamdan dolayı, yeterli zamanda olmadı hepsini okumaya. Ama müslüman arkadaşlarda ilginç bir savunma metodu var. Sorulan soruların içinden çıkamadıkları zaman, bize "şu kainata bak, şu dağlara bak, şu insan vücudunun mükemmelliğine bak, şu galaksilerin mükemmelliğine bak" diyorlar. Bakıyoruz. İtiraz edeceğimiz birşey de göremiyoruz. Peki o zman neden inkar ediyorsunuz Allah'ın dinini ve peygamberini? Sevgili kardeşim evrendeki maddi gerçekler ile bu sorular arasında bağ yok. Dağ'ın var olduğunu kim reddedebilir ki? Bunun üzerine ben de bu ilginç konuyu başlattım. Bir yalan uydurdum: Bill Gates bana özel mesaj gönderiyor. Bu forumu izliyor. Türkçe biliyor. Beni çok seviyor. Yalanımı salladım ortaya. Yalanıma karşı gönderilen yorumların hiçbirinde "Bill Gates ile yazıştığım iddiasını" yalan çıkaracak birşey söylemedim. Ne söyledim peki? Bilgisayar dünyasıyla ilgili gerçekleri yazdım size. Kim bilgisayar yok diyebildi ? Kim monitör yok diyebildi? Kim Mouse yok diyebildi? Kim MS-Windows, Bill Gates'in ürünü değildir diyebildi? Kim MS-Office Bill, Gates'in ürünü değildir diyebildi? Hiç kimse diyemedi. Hiç kimse demez de zaten. Bilinen bir gerçeğe kim karşı çıkabilir ki? Bu arada benim yalanım kaynadı gitti. Yalanım neydi? Bill Gates bana özel mesaj gönderiyor. Bu forumu izliyor. Türkçe biliyor. Beni çok seviyor. Sevgili frozen, Şimdi git Kuran'ı tekrar oku. Görmüyorlar mı şu deveyi? Görmüyorlar mı Güneş'i Ay'ı, yıldızları? Görmüyorlar mı onlara verilen nimetleri? Yağmuru görmüyorlar mı? gibi hiçkimsenin zaten karşı çıkmadığı maadi gerçekleri geç. Bunlara ne ben itiraz ediyorum, ne bilimselci, ne saklıgerçek, ne de başka bir arkadaşımız. Bizim bilimselci düşüncemizin temeli zaten maddi gerçeklik. Yani Kuran'ı okurken gerçekleri ve iddiaları ayıralım lütfen. Görmüyorlar mı onlara sunduğumuz nimetleri? (özne dışındaki hiçbirşeye ateistler de karşı çıkmaz) Biz onu bir sudan yarattık! (özne dışındaki hiçbirşeye ateistler de karşı çıkmaz) Her ölümlü ölümü tadacaktır. (kimse karşı çıkmaz) Hangi gerçeğin arkasında, hangi iddia saklı onu görelim. Hangi iddia, alakasız bir gerçeğin arkasına nasıl gizleniyor onu görelim. Aynı şey defalarca neden tekrarlanıyor, maksadı anlayalım. Ayrıca benim sunduğum örnekteki doğaçlama yöntemine de dikkat çekmek isterim. İddia edildiği gibi, vaka üzerine vahy inmemiştir. Vaka üzerine doğaçlama yöntemiyle cevap yetiştirilmiştir. Bıktırıcı tekrarların tek nedeni budur. Çünkü başarısı kesin bir yöntemdir. Bunu görelim ve benim örneğimdeki tekraralara demagoji demekten çekinmezken, Kuran'daki demagojiyi neden görmek istedmediğimizi soralım kendimize. Saygılar ve sevgiler.
  16. Bill Gates'den yeni mesaj: BrainSlapper kardeşim. Sana şunu da söyleyeyim. Aslında, Linux'u da biz yazdık. MAC/OS'u da. Simbian'ı da, Java'yı da. Onların hepsi aslında birer Windows idi. Ama hepsi tahrif edildiler ve özlerinden uzaklaştılar. Ama yine de onlar da bilgisayar kullanıcısı. Onlarla bilgisayarı yiyeyek bişey zannedenler bir mi? Hala benim senin arkadaşım olduğuna ve senle mesajlaşabileceğime inanmıyorlar değil mi? Peki bu inanmayanlardan bir tanesi bir reddedebildi mi bilgisayarın varlığını? Ya klavye'ye yok diyebildiler mi? Yalanlayabildiler mi Windows'u benim yazdığımı? Sacede ne diyorlar? "Bizim inancımızla alay ediliyor!" "Demokrasi nerde?" Andolsun ki biz kimsenin inancıyla dalga geçmiyoruz. Sadece "yanlışın içine sokuşturulan gerçek, yalanı savunmak için kullanılamaz" diyoruz. Bu sözümüzde akıl sahipleri için büyük hikmet vardır. İnanmayanlara şöyle seslen: Yok mu bilgisayar? Yok mu windows işletim sistemi? İnananları Paradise Forumla müjdele. Orada rahat edecekledir. İnanmayanlara gelince, kusa bir süre kullansınlar windows'umuzu,MS-Office'imizi. Sonra biz yapacağı biliriz. En büyük programcı benim! En zangin benim! En zeki benim! İnkarcılığı bırakın da, inanın bana. En büyük programcı benim. Kafanıza klavyeyi attırmayın bana. Kırdırmayın bana monitörü. *** Arkadaşlar bundan sonra Bill Gates mesaj'larını yayınlamıycam. Zira bunun gibi yüzlerce mesaj var. Tamam Bill Gates arkadaşım ama, sürekli "ben büyük programcıyım, en zengin benim, windows'u kim yazdı" deyip duruyor. Bu nedenle artık yayınlamaktan vazgeçtim. Ve bu başlığı açmakla nedir amacım onu söylüycem: İki sayfadır süren örneklemeden neler çıkarılabilir, ne demek istedim, alay mı etmekti amacım, dalga mı geçmekti, eğlenmek miydi, gülmek miydi söylüycem. Şunu tekrar vurgulayayım: Amacım kimsenin inancı ile alay etmek değil. Bu nedenle herhangi bir dinin adı anılmadı benim bu başlıktaki mesajlarımda. Saygılar, sevgiler.
  17. Ne demek şimdi bu? Beni neden hasım belliyorsun ki? Söylediğim şeylerde sana karşı birşey var mı? Benim yaptığım tek şey, Bill Gates'in bana gönderdiği özel mesajları burada yayınlamak. Bu forumu okuduğu ve Türkçe bildiği için de, yeni mesajların bu forumda yazılanlara cevap niteliği taşıyor olması, benim değil, Bill Gates'in sorunu. Anlaşılmayan bişey var mı? Saygılar.
  18. Bill Gates'den yeni mesaj: Sevgili arkadaşım BrainSlapper, Hala anlamadılar mı neden bu başlığın açıldığını? Hala inançlarıyla dalga geçtiğini mi söylüyorlar? Ben sadece sana "Bu forumu izliyorum, yazılarını beğeniyorum, Türkçe biliyorum" diye bir mesaj attam. Sen de bunu forumdaşlara bildirdin, tebliğ ettin. Amacın sadece "yalanın içine sokuşturulan gerçeklerle, yalanın savunulamayacağını, yalanın içinde yeralan gerçeğin, yalanın yalanlık statüsüne son vermeyeceğini"anlatmaya çalışıyorsun. Neden bu mesajlaşmanın, basit bir mesajlaşma olduğuna inanmıyorlar? Neden hala dalga geçtiğini düşünüyorlar? Neden sana "Bill Gates'in peygamberi" yakıştırmasını yapıyorlar. Biz sadece arkadaşız yahu, hepsi bu. bana inanmamalarının nedeniş ne? Windos'u da mı görmüyorlar? Onu bzim yazdığımızı da mı reddediyorlar? Klavye'ye de mi dokunmuyorlar? Mouse'la da mı ekrana tıklamıyorlar? Bunlar da mı bana inanmalarına yetmiyor? En büyük benim. En zeki benim. En iyi programcı benim.
  19. Ne büüyk rastlantı.. Mekkeliler de Hz. Muhammed'e aynı şeyi söylüyorlardı. O da sygı gösterdi tabi ki. Onların inancını simgeleyen herşeyi kırdı Kabe'deki. *** Bill Gates'den yeni mesaj alınca yazıcam yine. Mesajlar kesildi. Belki de bir "vaka" bekliyordur bana mesaj göndermek için. Saygılar.
  20. Yerçekimini köprüden atla, görürsün. Rüsgarı, saçların uçuçunca, ağaçlar eğilince, görürsün, hissedersin. Uzayı, oraya füze gönderek, uydular göndereek varlığını bilirsin. Tv'yi fişe takınca, bilgisayarı açınca görürsün varlığını elektriğin. Aklının varlığını düşünürken, problem çözerken yani kullanırken görürsün. Yani, aklını görüyormusun, yerçekimini görüyormusun, elektriği görüyormusun demek sadece suyu bulundırmaktır. Göremiyoruz elektriği kıvılcım çıkarmadıkça, göremiyoruz aklı, göremiyoruz yerçekimini ama, işlevini görüyoruz. Tabi ki. Orda dur. Dinde sorgulama olamaz. OLABİLEMEZ. Dinde sadece inanç olabilir. İnanç da varsayımlara, önkabullere dayanır. Valla biz iftira da atmıyoruz, çarpıtmıyoruz da. İslam'da ne varsa onu alıntılıyoruz buraya. Öncelikle de kuranı alıntılıyoruz. Dur bir de, Madımakçılara soralım bunu, El Kaideye soralım. Cihadçılara soralım... Bi de onları dinleyelim, belki aynı fikirde değillerdir.. Ataizm'in yaptığı, sebep olduğu zalimliklere örnek ver, seni destekleyelim. Uydurma dinlerin (semitik dinlerin-Musevilik/Hristiyanlık/İslam-, ortadoğuda semitik dinlere kaynaklık eden dinlerin, inka ve azteklerin dinlerinin) hepsinin sebep olduğu zalimlik ve şiddetle dolu tarihten haberimiz var. Aynı fikirdeyiz. Ya bilimselcilik ile İslam'ı karıştırıyorsun, ya da wishful-thinking yapıyorsun galiba. Saygılar.
  21. Bill Gates'den yeni mesaj: Konuyu çarpıttığını, onların diniyle alay ettiğini mi söylüyorlar? Hiç mi düşünmüyorlar? Sen sadece "yalanın içine sokuşturulan gerçeklerle yalanı savunma yöntemini" örnekleme yoluyla göstermeye çalışıyorsun insanlara. "Demir çok lezzetli ve sulu bir yemektir demek" yalandır, yanlıştır. "Demir"in gerçek olması, demirin "lezzetli ve sulu bir yemek" olduğu yalanını yutmamızı gerektirmez. Bill Gates işte böyle apaçık örnekler verir de şaşırtır sizi. Hala mı akıl edemiyorlar? Bill Gates'den yeni mesaj: İnsanların binlerce yıl değişik inanç geliştirmiş olabileceğine söylüyorlar da, kendilerinin "peygamber" olduğunu iddia eden insanların başka bir din geliştirmiş olabileceğini akıl edemiyorlar mı? Bakmıyorlar mı şu yazıları yazmalarını sağlayan windows'a? Bilgisayar yok mu diyecekler? Mouse yok mu diyecekler? Fişler çeildiğinde, Ekranlar karartıldığında, Klavyeler parçalandığında, Anlayacaklar bilgisayar neymiş, Bill Gates kimmiş. Bill Gates'den yeni mesaj: Bilgisayar var diyorlar, Mouse var diyorlar, Klavye var diyorlar, Windows'u birinin yazmış olduğunu kabul edebiliyorlar, Sadece benim sana özel mesaj gönderdiğimi, Türkçe bildiğimi, bu forumu izlediğimi mi kabul edemiyorlar? Ne kadar da az düşünüyorlar!! Elbette biz, Sen olmasaydın, bilgisayarı da üretmezdik, windows'u da yazmazdık, bu forum da olabilemezdi! Bill Gates'den yeni mesaj: Bilgisayara, Klayvyeye, Windows'a Mousa, Forum programlarına, Dgitlere andolsun ki, Bz bu tartışma başlığını eğlenmek için, alay etmek için açmadık. Biz sadece "yalanın içine sokuşturulan gerçeklerle, yalanın savunulamayacağını, yalanın içinde yeralan gerçeğin, yalanın yalanlık statüsüne son vermeyeceğini"anlatmaya çalışıyoruz. Bill Gates'den yeni mesaj: Hani Bill Gates’in yazdığı programlar sayesinde bir rumuza sahip olan ve bu sayede bu forumda yanı yazma imkanına kavuşan la_boheme ’le ilgili olarak içinde sakladığın ve bana mesajla bildirdiğin bir şey vardı. Forumdaşlardan korkup da açıklayamıyor, kınanmaktan, ayıplanmaktan çekiniyordun. Hiç çekinme BrainSlapper kardeşim. Programı ben yazmadım mı, bilgisayarlar benim sayemde yaygınlaşmadı mı, rumuzlar benim sayemde ortayaçıkmadı mı? O zaman ne diye kordukayordun forumdaşlarından. Al la_boheme ’in rumuzunu. Bütün windows, bütün programlar benim sayemde var olmuşsa, bütün rumuzlar benim sayemde var olmuşsa, sevdiğimiz bir arkadaşımız olarak senin la_bohem ’in rumuzunu almana ses çıkarmayız elbet. Al tepe tepe kullan la_boheme ’in rumuzunu. Yoksa yine dinimizle alay mı ediyor diyecekler? Düşünmüyorlar mı hiç, bu sadece bir rumuz muhabbeti, ne alakası var dinle, inançla, alay etmekle? Ama onlar anlamamaya devam etsinler. Windows'umuzu kullandıkları halde anlamasınlar. Şimdi sana, Bill Gates, neden yazmamızı engellemiyor, gelsin engellesin de diyeceklerdir. Bırak onlara bir süre ver. Geçici bir süre. Yazsınlar, çizsinler, renk renk, desen desen yapsınlar yazılarını. Çeşit çeşit avatarlar, imzalar seçsinler. Bunlar geçicidir. Elbette bu forum da birgün kapanacaktır. Bana ve sana inananlara, yeni piyasaya sürdüğümüz Windows Vista ile hazırlanacak Paradise forumda yazma imkanı sağlayacağız. O forumda ne ban yemek var, ne mod kontrole alınmak, ne de hesap iptali, ne de söyleyeceğiniz sözlere bir kısıtlama. Bana ve sana, arkadaşlığımıza, mesajlaştığımıza inanalar için, inançlarının karşılığı olarak paradis foruma katılacak olanlara ayna gibi görüntüye sahip, göz yormayan dev ekranlar, zentrilyon işlem gücüne ve hızına sahip bilgisayarlar, düşünceleriniz aklınızdan geçerken yazıya dökecek dilden anlayan klavyeler verilecek. Hahaha deyip, ne zaman olacakmış bu Paradise forum mu diyorlar. Ne zaman olacağını biz biliriz ancak. Bilgisayar teknolojisindei gelişmelerin, trendlerinne olacağını ancak biz biliriz. En Büyük programcı benim laynn! Sen daha önce benim iyi programcı olduğuma inanmayanlar nereler oldu hatırlat onlara. Apple Computer'i hatırlat. Biz Apple Computer'e ortaklık teklif etmiştik. Bırakın şu hem yazılım, hem donanım konusunda tekel olma çabasını demiştik. Donanım işini başkalarına bırakalım başkaları yapsın, biz sadece yazılımda yoğunlaşalım demiştik. Ama onlar açgözlülüklerinden dolayı, beni beğenmeyip kibirli davranmalarından dolayı kaybedenlerden oldular. Ne oldu şimdi Apple Computer'e? yerlerde sürünüyorlar. En büyük programcı benim. Dünyanın en zengini benim.. Dünyanın en büyük tekeli benim. Netscape WebBrowser'ı hatırlat. Bizimle uğraşılmaz demiştik. Ama onlar naaptı? Davalar açtılar, mahkemelere, senatolara koştular. Şahitlerinizi getirin dedik onlara. Kendilerine bile hayrı olmayan şirketleri şahit diye getirdiler. Biz de getirdik şahitlerimizi. Ne oldu? Nerede şimdi Netscape? Bu forumda yazanlar belkide hatırlamazlar bile nedir Netscape. Hatırlat bunları, hatırlat ki, akıllarını başlarına toplasınlar, anlasınlar kimmiş Bill Gates. En büyük programcıdır o. Dünyanın en zenginidir o. Dünyanın en büyük tekelidir o. Dinimizle dalga geçiyor bu adam diye de çarpıtmasınlar yine. Çekemiyorlar mı yoksa, senin ve benim arkadaşlığımız? Bill Gates'ten yeni mesaj: Reddedebiliyorlar mı klavyenin varlığını, Ya monitorun varlığın? Ya da mouse'in varlığını? Klavye'yi, mouse'u, monitor'ü istersek, kablosuz da yaparız. Yaptık da zaten. Klavye'yi tuşsuz da yapabiliriz istersek. Söyelediklerinizi anlayan, klavyeye ihtiyaç duyulmayacak bir teknoloji de geliştiririz biz. En büyük programcı benim, en akıllı benim, bunu mu yapamayacağım? Ah bir bilseler.
  22. Sevgili bilimselci, aklınla, dilinle, emeğinle bin yaşa. En son satır da beni çok güldürdü bu arada...
  23. Sevgili evrensel, teşekkür ederim, benim felsefemi de tanımlamışsın. Sevgili kral, bilmediğimiz şeyler hakkında karar veremeyiz bence. Bilmediğimiz şeyler hakkında, mevcut bilgilerimizden veya varsayımlarımızdan yola çıkarak yaptığımız çıkarımlara da, önyargı, teori, tahmin ve inanç gibi isimler veriliyor. Şunu söyleyebilirim: Agnostist hiçbir dine "kesinlikle" inanmaz. Ancak, Agnostist, evrenin, yaşamın belirli kanunlarla işlediğini, kaos olmadığını bilir. Bilim maddenin, evrenin, hayatın işleyiş kurallarını çözer ve bu kuralları teknoloji adı altında insanlığın/mevcudatın hizmetine sunar. Ancak Bilim "işleyiş kurallarının" neden mevcut halinde olduğunu henüzbulamamıştır. Basit bir örnekle, Agnostist, Oksijen ve Hidrojenin belirli oranda biraraya gelince su oluşturduğunu bilir, ama neden başka birşey değil de, son ürünün "su" olduğunu henüz bilemediğimizi söyler. (Mesela Neden Oksijen ve Hidrojen H2O oranında birleşerek suyu oluşturuyor da, çekirdek ve elektron birleşmesine gitmiyor? Sadece bilmiyoruz henüz.) Ancak şu ana kadar belirlenen veya belirlenemeyen bilimsel kuralların varlığı bu kuralların nasıl ortaya çıktığını açıklamaz. Bilim, maddenin şuurlu imiş gibi kurallara uymasının nedeni henüz bulamamıştır. Agnostist, henüz bilimsel olarak çıklama getirilemeyen bu "şuura", doğrudan tanrının işi demez (açıklanamayan şeylere tanrı adını vermek, yağmurun nasıl yağdığını bilemediğimiz zamanlardaki gibi "yağmur tanrısı" var demeye benzer çünkü), tanrının işi değil de demez, sadece şu anda bilmediğimizi söyler. Bilmediğimiz şeyler hakkında da sadece tahmin yürütürüz, mevcut bilgilerle pararlelik kurarak teori ileri süreriz, veya varsayımlarımızı doğru kabul edip, inanırız. Ama tahmin, teorileri ve inaçların, ispatlanmadıkça, kensin doğru olarak adlandırılamacağını da biliriz.. Bunda da yanlış birşey yoktur. Kararsızlık olarak adlandırmak da doğru değildir bence. Kararsızlık, bilinen seçenekler arasında bir tercih yapamamaktır. Bilinmeyen şeyler hakkında tercih yapılamayacağından, kararsızlık da sözkonusu olamaz. Saygılar.
  24. Sevgili azadi, aşağıda sana sunacağım ansiklopedik bilgiden yola çıkarak, basit bir matematik hesabı yap: Ansiklopedik bilgi (Wikipedia): 1400 küsür sener öncesi mi daha eskidir? Yoksa 1400+4000=5400 senesi mi? Arkeolojijk kazılarda bulunan 4000 senelik bütün demir eşyaların varlığını da reddedelim. Demire tanrıların metali sanan Etruskler M.Ö. 800-.300 arasında yaşadılar be kardeşim. Bu da mı 1400 küsür senesinden önce değil? Yani sevgili kardeşim, 1400 küsür sene öncesinden çok çok çok çok daha önce birileri "demirin" gökten/tanrılardan geldiğini ileri sürmüştür. Yani 1400 küsür sene öncesinde "demirin tanrısal/göksel/meteorik olduğuna ilişkin bir inanış vardı zaten. Amacın demir hakkında Kuran'da yeralan sözlerin 1400 sene öncesinden haber verilişini mucize kategorisine sokmaksa, yukarıyı dön bi daha oku kim daha önce meteorik kaynağı ileri sürmüş. Yok amacın demirin varlığını Hz. Muhammed'in peygamberliğinin kanıtı olarak kullanacaksan, bunu yemeyiz, git şuradaki yazımı oku. Bir yalanın içinde bir gerçek (demirin mevcudiyeti) bulunması, o yalanın yalanlık statüsünü son vermez. Yalanı, içinde bulunan gerçekle savunmak da, suyu bulandırmaktır. Sana bir benzetme yapayım: "Demir harika bir yiyecektir, sulu ve lezzetlidir" demek yalandır, yanlışdır. Demir'in var olması, "onun lezzetli ve sulu bir yiyecek olduğu" yalanını kabul etmemizi gerektirmez. Saygılar. Eğer Kuran'daki/İslamiyet'deki ve diğer semitik dinlerdeki birçok şeyin kaynağını bulmak istiyorsanız, Eski Mısır'daki inanışları bilmenizi tavsiye ederim. Size 2 örenek: 1. Semitik dinlerdeki Hesap Günü ve bunun nasıl olacağına ilişkin inanç O çok kötülenen Firavun'un dininden alınmadır. Başka bir Hesap Günü Resmi: 2. Allah, Kuran'da sürekli "Allah kalplerde olanı bilir" der, yani kötü düşüncelerin, niyetlerin beyinde değil, kalpte olduğunu söyler. Bugün dilimize de yerleşmiştir bu inanıştan gelen alışkanlık. Kalbi kötü, kalbi temiz gibi kavramları kullanırız. Nedeni Mısırlılara dayanır. Tercümesi: Saygılar.
  25. . Benim iddiam şu: Bill Gates bu forumu okuyor. Benim yazılarımı çok beğeniyor. Türkçe biliyor. Bana özel e-mail gönderiyor. Hatta bana dedi ki "ben window'u da senin için yazdım, bilgisayar ürünlerini de senin için ürettirdim. Sen olmasaydın, ne windows'u yazardım, ne MS-Office'i ne de Internet Explorer'ı. Sen olmasaydın bilgisayar diye birşey olmazdı. Bill Gates: "Ey BrainSlapper, biz sana peygambersin demedik. Biz sadece, sen benim mesajlaştığım, sıradan bir Turkish-Media Forum kullanıcısından başka birşey değilsin" Niye üzülüyorsun ki, senle benim mesajlaştığıma inanmıyorlar diye? Şu windows'a bakan, şu Internet Explorer'a bakan anlar benim büyük programcı olduğumu. Onlara Apple Cmputer'i hatırlat. Netscape Webbrowser'e hatırlat. Benim söylediklerime inanmayanların biz öyle yaparız. Biz BrainSlapper'la mesajlaşıyoruz diyorsak, mesajlaşıyoruzdur. Bunda itiraz edecek ne var? Bunun dine hakaret etmekle ne alakası var? Ben senle özel olarak mesajlaşıyormuyum, mesajlaşmıyormuyum, bütün mesele bu. Şu ekrana bakıp, bizim nasıl iyi programcı olduğumuza inanmayanlara, benim senle mesajlaştığıma inanmayanlara ne denebilir?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.