gloria tarafından postalanan herşey
-
Kul Hakkı
öyle satış yok bizde, olmaz!!! ama siz araba zannettiniz galiba sayın Mondieu'yu... Olmuyor ama bakın yine elmalar armutlar birbirine karıştı cık cık cıkkkk
-
Kul Hakkı
Kasko yaptırsa da sıfırı garanti değil, en iyisi sen kes Mondieu'nun kulağını, pert oldu muhabbetine yeni kulak garanti olur
-
Kul Hakkı
ama olmaz yani şimdiiii hani müttefiktik ne oldu ki şimdi, iki dakkada ispiyonladın beni zaman amcalara... Bak giderim ha, yalnız kalırsın demirefeyle, o da senin kulağını keser sonra
-
Kul Hakkı
Evet yani ben de üstüne yürümüş falan değilim, bildiğin oturuyor arada da face e bakıyorum, ramazan ramazan face e de girmek günah ama neyse artık arada da forumun diğer sayfalarına böyle gönderme yaparız işte
-
Kul Hakkı
Vicdansız diye size demedim, vicdanlı olunması konusunda çocuğu öğütledim... Ama okumuyorsunuz yazılanları sayın demirefe Armutla elmaları falan birbirine karıştırıyorsunuz, olmuyo böyle ama...Öyle ezbere ezbere... cık cık cıkkkk
-
Kul Hakkı
bizde böyle işinize gelirse kaçırılmaması gereken fırsatlar vardır, değerlendirilmelidir. Değerlendirmezsen yazık olur, ben de değerlendirdim sizin cümlelerinizi şimdi artık daha bir değerliler
-
Kul Hakkı
Akıl yeterli olmaz bu işler için Sayın demirefe, vicdan da gerektirir...
-
Kul Hakkı
Dedin bir kere söz ağızdan bir kere çıkarmış yeskulaksız yerine nokulak daha bi egzotik olur kanımca küçümsemek yok bizde, sadece çocuğa moral oluyoruz ezdin geçtin (şaka tabii azıcık abarttım) biz de azıcık gönlünü ferahlatıyoruz Vicdani muhasebe yapacak kadar sagduyulu olduğu kesin, çözecektir o sorununu ve bir daha da yapmayacaktır hata kabul ettiği şeyi... Bu da güzel, bunu görmüş olması da güzel dimi ama?
-
Kul Hakkı
Hötttt!!! Seni seniii... Senin kulaklarını çekerim haaa!
-
Kul Hakkı
İlahi Mondieu gece gece güldürdün beni
-
AŞKA İKİ HAFTA = TWO WEEKS NOTICE
AŞKA İKİ HAFTA - FRAGMAN http://www.youtube.com/watch?v=_guQ-_EFmHU
-
AŞKA İKİ HAFTA = TWO WEEKS NOTICE
AŞKA İKİ HAFTA = TWO WEEKS NOTICE Yapım: 2002, ABD; Avustralya Tür: Komedi, Romantik Yönetmen: Marc Lawrence Senaryo: Marc Lawrence Yapımcı: Sandra Bullock, Bruce Berman, Meryem Mclaglen, Scott Elias Görüntü Yönetmeni: Laszlo Kovacs Müzik: John Powell Süre: 1.40 dk. Oyuncular: Sandra Bullock, Hugh Grant, Katheryn Winnick, Alicia Witt, Dorian Missick Konusu: Çevresine ve topluma karşı son derece duyarlı olan Avukat Lucy Kelson, karşılıklı bir çıkar anlaşması yaparak önemli bir iş adamı olan George Wade ve Wade şirketinin avukatı olarak çalışmaya başlar. Lucy, Harward mezunu son derece zeki bir kadın aynı zamanda çok da iyi bir avukattır. Ancak George onu sadece avukatı değil, özel asistanı gibi de çalıştırmaya başlayınca Lucy işten ayrılmaya karar verir. Böyle gidiyor işte… Hugh Grant ve Sandra Bullock için ve birazcık da eğlenmek için oturup izlediğim ama izlediğimden dolayı pişman olmadığım bir film Two Weeks Notice… Sonuç itibariyle bildiğiniz romantik komedi işte, öyle yüzünüze tatlı bir gülümseme yaydımı, bitince içinizde hoş bir duygu oluştumu olmuştur yani, fazla bir şey beklememek lazım… Üstüne dediğim gibi bir de Hugh Grant falan da olunca daha iyisi can sağlığı ne diyeyim başka bilemedim ki A lawyer decides that she's used too much like a nanny by her boss, so she walks out on him.
-
En son hangi filmi izlediniz, kaç puan verirsiniz?
Biraz önce Two Weeks Notice i izledim, Öyle Sandra Bullock'lu, Hugh Grant'li falan eğlencelik bir romantik komediydi Beğendim valla Romantik komedi seviyorsanız izleyebilirsiniz kesinlikle Puanımı da vereyim madem; 10 üzerinden 6,99 olsun ya da ne bileyim işte 7.29 da olur belki bilemiyorum, kararsızım... Bu arada puanı verirken değerlendirmemi kesinlikle romantik komediler alanı içinde yapıyorum. Sinemayı öyle genel olarak düşünmedim
-
TWITTER VE FACEBOOK’A RAMAZAN’DA GİRMEYİN!
Facebook a giriyorum Tanrım beni affet Hem de ramazanı geçtim üstüne bir de kadir gecesi bunu yapıyorum, daha çok affet... Tanrım beni faceden twitterdan internetten falan uzak tut... Twitter, facebook, internet size sesleniyorum ramazan ramazan benden uzak durun, günahıma girmeyin! Amin
-
en korkunç filim hangisi?
Bence The Others... Kan yok, vahşet yok, cinsellik yok, şiddet yok, öyle gereksiz ses efektleri falan da yok... Buna rağmen yine de insanı korkutmayı başaran, gerim gerim gerilmesini sağlayan izlediğim en şık korku-gerilim filmlerinden birisi...
-
Kolya (1996)
İzliyorum izletiyorum, izliyorum izletiyorum, bu filmden asla sıkılmıyorum, yaw ben bu filmi çoook seviyorum
-
BAŞKA DİLDE AŞK
BAŞKA DİLDE AŞK FRAGMANI http://www.youtube.com/watch?v=rdVPyaCnxew
-
BAŞKA DİLDE AŞK
BAŞKA DİLDE AŞK Yapım: 2009, Türkiye Tür: Dram, Romantik Yönetmen: İlksen Başarır Senaryo: Mert Fırat, İlksen Başarır Yapımcı: M. Murat Şenöy, N. Bunhan Bengi Görüntü Yönetmeni: Hayk Kirakosyan Müzik: Uğur Akyürek Süre: 1.28 dk. Oyuncular: Saadet Işıl Aksoy, Mert Fırat, Lale Mansur, AytenUncuoğlu, Emre Karayel Konusu: Bir arkadaşının doğum gününde tanıştığı Onur ile hiç konuşmadan geçirdiği gecenin sonunda Zeynep, Onur’un işitme engelli olduğunu öğrenir. Onur bir kütüphanede çalışmaktadır, babası çok küçükken onu ve annesini terk etmiştir; bundan dolayı Onur kendisini hep suçlu hissetmektedir. Aslında konuşmayı öğrenmiştir ama yine de insanların konuştuğunda kendisiyle alay edeceklerini düşündüğünden sessizliği tercih etmiştir. Zeynep ise bir çağrı merkezinde çalışmaktadır ve bütün gününü telefonla konuşarak geçirmektedir. Ne çalışma koşullarından memnundur ne de bütün gün telefonda tanımadığı insanlarla konuşmak zorunda olmasından… Bu nedenle Onur’un işitme engelli olması onun için hiç de sorun olmamış ve hatta Onur’un hiç konuşmaması yada Onur’la konuşmak zorunda kalmayacak olması ona cazip gelmiştir. Belki de uzun zamandır aradığı huzuru Onur’la yaşayacağı ilişkide bulabilecektir. Kesinlikle beğendim, kesinlikle tavsiye ediyorum, izleyin, izletin Ayrıca filmde bir Louis Aragon şiiri alıntısı vardı ki son olarak bunuda buraya eklemeden geçemeyeceğim, cidden güzel sahneydi: Sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
-
AŞK TESADÜFLERİ SEVER
AŞK TESADÜFLERİ SEVER FRAGMANI http://www.youtube.com/watch?v=Qn4Bev3TtU0
-
AŞK TESADÜFLERİ SEVER
AŞK TESADÜFLERİ SEVER Yapım: 2010, 2011 - Türkiye Tür: Dram, Romantik Yönetmen: Ömer Faruk Sorak Senaryo: İpek Sorak, Nuran Evren Şit, Evren Şit Yapımcı: Oğuz Peri Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu Müzik: Şebnem Ferah, Teoman, Demir Demirkan, MüslümGürses, Bülent Ortaçgil, Ozan Çolakoğlu, Redd, Tanju Okan, Tnk, R.e.m Süre: 1.58 dk. Oyuncular: Mehmet Günsür, Belçim Erdoğan, Altan Erkekli,Şebnem Dönmez, Ayda Aksel Konusu: AşkTesadüfleri Sever, özellikle 80’li yıllarda çocuk olanların ve hatta Ankaralılarınçok daha fazla severek izleyeceği birfilmdir. Filmde bolca 80’lere ve Ankara’ya yapılmış göndermeler vardır. ÇünküÖzgür ve Deniz 1977 yılında Ankara’da doğmuş, 80’li yıllarda Ankara’daçocukluklarını yaşamış, 20’li yaşlarında İstanbul’a yerleşmişlerdir. Farkındaolmasalar bile aslında doğdukları andan itibaren hayatları devamlı olarak kesişmektedir. Bufilmi izleyince insan cidden de yok artık bu kadar tesadüf olamaz diyor yabolca içinden neyse Güzeldi sonuç itibariyle Bufilmi izlemeli miyiz peki? Evet tabii, örneğin Mehmet Günsür için izlemeliyiz,örneğin film müzikleri için izlemeliyiz, izlemeliyiz işte yani
-
İSYAN - İncir Reçeli (Sezai Paracıkoğlu)
İNCİR REÇELİ Filmin Tanıtımı için tıklayınız. Benim bu derdim ; Ne yağan yağmurda , Ne yalancı sonbaharda , Ne bomboş sokaklarda... Kırılmış her yanım. Kaybolur zaman saçlarında , Gözlerim sokaklarda , Sebebi isyan aşkım... İçim yanar, içim kanar da İsyan !.. Geriye bir avuç yalan... Beni bu derde sen attın da , gittin ya kafam hep duman...
-
İNCİR REÇELİ
İNCİR REÇELİ FİLM FRAGMANI http://www.youtube.com/watch?v=aGiRffhiE8o SOUNDTRACK http://www.youtube.com/watch?v=nkt8A8PufRU
-
İNCİR REÇELİ
İNCİR REÇELİ Yapım: 2010, Türkiye Tür: Dram, Romantik Yönetmen: Aytaç Ağırlar Senaryo: Aytaç Ağırlar Yapımcı: Aytaç Ağırlar, Aa Film Prodüksiyon Görüntü Yönetmeni: Metin Turguç, Hasan Gergin Müzik: Cem Adrian, Sezai Paracıkoğlu, Engin Bayrak Süre: 1.35 dk. Oyuncular: Melike Güner, Sezai Paracıkoğlu, Sinan Çakışkanoğlu, Mustafa Uzunyılmaz, Hasan Yalnızoğlu, Nevin Efe, Alp Ataman, Barbara Lourens, Batur Belirti, Konusu: Metin televizyon için skeçler hazırlayarak hayatını kazanan uçarı biraz da vurdumduymaz bir yazardır. Duygu ile barda tanışırlar ve daha sonrasında sevgili olurlar. Duygu Metin’e tam olarak kendisini açmamakla birlikte Metin’ i sevmektedir. Metin ise gittikçe daha çok Duygu’ya bağlanmakta ve Duygu’nun kendisinden sakladığı hayatını daha çok merak etmektedir vs. vs. diye konuyu kısaca özetleyebiliriz sanırım Film aslında ilk başlarda son derece yapmacık, duygudan yoksun bir film gibi gelmişti bana, ne oyunculukları beğendim ne de filmi derken birden gözümde değişti her şey.. Oyuncular güzelleşti, film güzelleşti hele bir soundtrack i vardı ki filmi izlemeyenler bile duymuş ve beğenmiştir. İzleyenler ise eminim filmden sonra youtube tan bu şarkıyı kimbilir kaç kez daha dinlemiştir. Di mi?
-
TEMMUZDA = im Juli. = In July
TEMMUZDA (In July = im Juli.) IMDB: 7.9/10 Yapım: 2000, Almanya Tür: Komedi, Macera, Romantik Yönetmen: Fatih Akın Senaryo: Fatih Akın Yapımcı: Ralph Schwingel Görüntü Yönetmeni: Pierre Aim Müzik: Alex Menck, Ulrich Kodjo Wendt Süre: 1.40 dk. Oyuncular: Moritz Bleibtreu , Fatih Akın, Birol Ünel, Mehmet Kurtuluş, Christiane Paul, BrankaKatic, İdil Üner, Ernest Hausmann, Gabor Salinger, Jochen Nickel, SandraBorgmann Konusu: Juli, Daniel’e platonik bir aşk duymaktadır. Bir gün tesadüfen Daniel ile aynı ortamda karşılaşırlar ve Daniel’e bir fal bakar. Falında Daniel’in kısa bir zaman içinde aşkı bulacağını gördüğünü söyler. Kastettiği aslında kendisidir ama Daniel o akşam tanıştığı ve bir Türk kızı olan Melek’e aşık olur. Melek bu tanışmanın ardından İstanbul’a döner ve Daniel de onun arkasından Melek’i bulmak üzere maceralı bir Almanya-İstanbul arası düş yolculuğuna çıkar. Sürprizler ve tesadüflerle dolu bu yolculuk sonunda Daniel gerçek aşkına kavuşur mu göreceğiz bakalım Filmin başrolünde Run Lola Run filmindeki Lola’nın sevgilisini canlandıran Moritz Bleibtreuyer almaktadır. Fatih Akın ise bu filmde kısa bir rolle karşımıza çıkmaktadır. Şöyle söyleyebilirim ki Temmuzda benim bu zamana kadar izlediğim en keyifli yol filmlerden bir tanesiydi. Aynı zamanda izlediğim ilk Fatih Akın filmidir ve Fatih Akın’ın tüm filmlerini izleyip, sevmeme sebep olmuştur. Henüz bir Fatih Akın filmi izlemediyseniz, im Juli ile başlayabilirsiniz. Daniel is a young teacher in-spe, who in contrast to everyoneelse plans to stay in Hamburg for the summer. Juli, a girl at the flea-market,wants to get known to Daniel and manages to sell him a Mayan ring with a sun onit, foretelling him that he will meet a girl with a sun. One day later Danielis already on his way across Europe. It seems the prophecy came true somehow.
-
İSKENDER (ELİF ŞAFAK) ; En çok sevdiklerimizi incitiriz...
İskender, Elif Şafak'ın 1 Ağustos 2011 tarihinde çıkmış olan son kitabı. Elif Şafak'ın bütün kitaplarını seviyorum başta Pinhan, Aşk, Bit Palas ve Siyah Süt olmak üzere bu kitap da en sevdiğim Elif Şafak kitaplarından bir tanesi oldu. Son derece akıcı bir kitap, daha ilk sayfasından sizi dünyasına alıyor ve kitabı bitirene kadar da bırakmıyor. Bildiğiniz üzere, Elif Şafak kitap kapağında biz okuyucular için bir sürpriz hazırlamış ve İskender olarak karşımıza çıkmıştı. Bunun nedenini de şu cümlelerle açıklamış: "Daha önce bir kadın yazar, erkek kahramanın kılığında kitabının kapağında yer aldı mı bilmiyorum ama 1,5 yıldır hep İskender olmanın nasıl bir şey olduğunu düşündüm, ister istemez İskenderleştim. En zoru İskender olmaktı. O dönüşüm, yani kadın yazar için erkek karakterin yerine kendini koyabilmek, oradan dünyaya bakmak zor bir şey. Benim için kapak, bu değişimin simgesi. İskender'den erkek gibi davranması, ağlamaması, olduğu insan değil de olmadığı bir şeye soyunması isteniyor. Hatta buna mecbur ediliyor. Üzerimize giydirilen bir erkeklik ve kadınlık kalıbı var. Kalıpların giydirilmesi de aileden başlıyor. Bu noktada çocuklarımızı çok incitiyoruz sonra o çocuklar daha hırçın büyüyor. İskender daha serseri ve bıçkın birine dönüşüyor. İncine incine incitmeyi öğreniyor. İnciten insanın da nerede incindiğini göreceğiz ki, o zinciri kıralım." Kitabın tanıtım bülteninden bir pasaj: “Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acıtır… En derin yaralar ailede açılır, kabuk tutsa bile kanar hikâye, içten içe…Aşkı aramadan evvel, düşün bir, ya benden nasıl bir âşık olur? İnsanın sevdası karakterinin yansımasıdır. Sen kavgacı isen, ha bire öfkeli, aşkı da bir cenk gibi yaşarsın. Gönlü pak olanın sevgisi de saf olur. Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acıtır. En derin yaralar ailede açılır, kabuk tutsa bile kanar hikâye, içten içe… Attığımız her adım, yaptığımız her işte kendimizi yansıtırız. Budur çözülmesi gereken bilmece…”