Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

GeceKuşu

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

GeceKuşu tarafından postalanan herşey

  1. Belirtisi bel ağrısı olan 5 ciddi hastalık *** SKOLYOZ Sırt ağrısı ile başvuran hastaların yaşı da dikkate alınıyor. Çünkü, farklı yaşlardaki hastalarda farklı hastalıklar kendini sırt ağrısı olarak gösterebiliyor. Örneğin, gelişme çağındaki çocuklarda skolyoz adı verilen omurga eğriliğinin tipik belirtisi, sırt ağrısı olabiliyor. Şikayetler, uzun süre bilgisayar başında kalındığında artış gösterebiliyor. Bu hastalığın, sıklıkla takip edilmesi gerektiği için erken dönemde doktora başvurulması gerekiyor. Çocuk ve adolesanlarda genellikle ağrı olmayabiliyor. Omuz, kürek kemikleri ve kalçalardaki asimetri, bu hastalığa işaret edebiliyor. ***
  2. Belirtisi bel ağrısı olan 5 ciddi hastalık *** FİBROMİYALJİ Fibromyalji, kadın hastalarda daha sık görülen ve boyun ile sırt bölgesi başta olmak üzere, yaygın vücut ağrısına neden olan bir tablo. Hastalar, sıklıkla sabah yorgun kalktıklarından, çabuk yorulduklarından şikayetçi oluyor. Şikayetler, soğuk, yorgunluk ve stresle artıyor. Bu grup hastada, baş ağrıları, bağırsak sorunları (özellikle şişkinlik), ellerde uyuşma ve şişlik hissi gibi bazı başka şikayetler de sık gözleniyor. Depresif duygudurum, hastaların ağrıya hassasiyetini arttırıyor. Bu nedenle hastaların bu yönden de tedavi olmaları, ağrıların tedavisini kolaylaştırıyor. ***
  3. Belirtisi bel ağrısı olan 5 ciddi hastalık *** BOYUN FITIĞI Boyun, sırt ve omuz birbirine yakın olduğu için bu bölgelerin ağrıları birbirleri ile karışabiliyor. Boyundan kaynaklanan ağrılar bazen boyunda şiddetli hissedilirken, bazı hastalarda ise sırt bölgesine kadar, bazen de kol boyunca uzanabiliyor. Boyun ve sırt omurgalarındaki eklemleri tutan kireçlenmeler de sırt ağrısı kaynağı olabiliyor. Sırt bölgesindeki omurlar arasında fıtıklar olabilmekle beraber, bu sorun, daha nadir olarak görülüyor. Ağrıya, özellikle kolda güç kaybı veya uyuşukluk eşlik ediyorsa, boyun fıtığının habercisi olabiliyor. ***
  4. Belirtisi bel ağrısı olan 5 ciddi hastalık Sırt bölgesinde, kaslara ve yumuşak dokulara bağlı gelişen ağrıların görülme sıklığının, bilgisayarın hayata daha fazla girmesiyle, özellikle genç ve orta yaştaki kişilerde arttığını belirten Atalay, belirtisi sırt ağrısı olan hastalıkları şöyle sıralanmaktadır: MYOFASİYEL AĞRI SENDROMU Sırt bölgesinde, kaslara ve yumuşak dokulara bağlı gelişen ağrıların görülme sıklığı, bilgisayarın hayatımıza daha fazla girmesi nedeniyle özellikle genç ve orta yaştaki kişilerde arttı. Yapılan çalışmalara göre; uzun süreli sırt ağrısından yakınan hastaların, yaklaşık yarısında myofasiyel ağrı sendromu mevcut. Bu sendrom, özellikle ofis çalışanları gibi oturarak uzun süre çalışan kişileri etkiliyor. Bu hastalarda, genellikle sırt bölgesindeki kaslarda, üzerine basmakla ağrının tetiklendiği noktalar bulunuyor. Kişilerin duruşlarının bozuk oluşu yakınmaları arttırıyor. ***
  5. *** Belirtisi bel ağrısı olan 5 ciddi hastalık Doç. Dr. Ayçe Atalay, bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla artış gösteren sırt ağrısının, her 5 kişiden birinde görüldüğünü belirterek, vatandaşları, fibromiyaljiden osteoporoza kadar ciddi hastalıkların habercisi olan sırt ağrısına karşı uyardı. *** Sırt ağrısının, boyun alt ve arka kısmı, omuzların arka kısımları, kürek kemikleri çevresi ve bele kadar uzanan geniş bir alanı kapsar, yapılan geniş çaplı araştırmalara göre, her 5 kişiden birinin sorunu olan sırt ağrısının gençlerden ileri yaştaki kişilere kadar hemen her yaş grubunda ortaya çıkabiliyor. Sırt ağrılarının, kimi zaman kas incinmesi gibi basit bir nedenle oluşabilirken, kimi zaman ise fibromiyaljiden osteoporoza kadar pek çok ciddi hastalıkların habercisi olabilir, bu nedenle özellikle sabit bir bölgede ve sürekli devam eden sırt ağrılarının mutlaka ciddiye alınması gerekiyor. ***
  6. ÇEKOSLOVAKYA Çek Cumhuriyeti ve Slovakya ayrılmadan önce zorunlu askeri hizmet yapmak istemeyenler bir anlaşma imzalayarak, madencilik gibi pek de hoş olmayan işlerde çalışmaya gönderiliyor, anlaşmaya imza atmayı kabul etmeyenler ise hapis cezasına çarptırılıyordu. 1989’da Komünist Parti’nin iktidarı kaybetmesinin ardından alternatif sivil hizmet uygulamaya kondu. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da ise 2006 yılından itibaren zorunlu askerlik kaldırıldı. BELÇİKA Belçika’da 1994 yılına kadar sağlıklı erkekler için askerlik zorunluydu. 1963 yılında ise sivil hizmet kabul edildi. O dönemde askerlik yapmayı reddedenler, vicdani retçi statüsü için başvuru yapabiliyordu. Bu statüyü almaya hak kazananlar sivil hizmette ya da bir sosyo-kültürel kurumda görevlendiriliyordu. Bu hizmeti tamamlayanlar, silah taşımalarını gerektirecek polislik gibi işlerde çalışamıyordu. İNGİLTERE İngiltere’de savaşmama hakkı ilk olarak 18’inci yüzyılda pasifist Quakerların savaşmayı reddetmesiyle kabul edildi. Ancak Birinci Dünya Savaşı’na kadar daha genel bir askerlik yapmayı reddetme hakkı kabul edilmedi. 1916’da kabul edilen yasayla retçiler alternatif sivil hizmet ya da savaşta muharip olmayan görevler arasında seçim yapma şansı elde etti. O dönemde 16 bin retçiden 6 bini zorla askere alındı. Emirlere karşı geldikleri için hapis cezasına çarptırılanlar oldu. O dönemde İrlanda, Birleşik Krallık’ın bir parçası olmasına rağmen bu kurallar orada geçerli değildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında vicdani retçilik şartlarının gevşetilmesiyle, ülkede toplam 60 bin kişi kayıtlı vicdani retçi oldu. Quakerlara ya da herhangi bir pasifist dine mensup olmayanlar “savaşın uluslararası sorunları çözmek için bir araç olduğu” fikrine itiraz ettiklerini söyleyerek bu hakkı elde edebiliyordu. İngiltere’de 1960 yılında zorunlu askerlik kaldırıldı. Böylece vicdani redde ihtiyaç kalmaması umut ediliyordu. Ancak ordudaki görevlerine başladıktan sonra vicdani retçi olanların varlığı dolayısıyla bu hak uygulanmaya devam ediyor. FİNLANDİYA Finlandiya’da 1903 yılında kaldırılan zorunlu askerlik, 1918’de iç savaş dolayısıyla erkekler için yeniden gündeme geldi. 1922’de muharip olmayan askeri hizmet seçeneği görüşüldü ancak askeri hizmet yapmayanlara hapis cezası getirildi. Pasifit Arndt Pekurinen’in yoğun mücadelesinin ardından sadece barış zamanlarında uygulanan sivil hizmet yasası yürürlüğe kondu. Ancak Kış Savaşı sırasında Pekurinen ve diğer vicdani retçiler tutuklandı, 1941’deyse idam edildi. Bu tarihten sonra askerliğin en az sekiz ay, sivil hizmetin ise 16 ay olduğu bir uygulama getirildi. Sivil hizmet ordu yetkilileri ve din adamlarından oluşan bir soruşturma komisyonunun kararına bırakıldı. 1987’de sivil hizmet süresi 13 aya indirilirken soruşturma komisyonu da kaldırıldı. 2008 yılında alınan kararla sivil hizmet en uzun askerlik süresi olan 12 ayla sınırlandırıldı. Bugün askerlik yükümlülüğü olan herkes, askere gitmeden önce ya da askerlik sırasında sivil hizmete başvurabiliyor. Gönüllü askerlik yapan kadınlar ise ilk 45 günde koşulsuz olarak sonrasında ise sivil hizmet zorunluluğuyla ordudan ayrılabiliyor. Barış zamanı sivil hizmetlerini tamamlayanlar ise bir kriz döneminde askeri olmayan görevlerde çalışma hakkına sahip. Ancak kriz dönemlerinde vicdani retçi olduklarını öne sürenlerin bunu bir kurul önünde kanıtlaması gerekiyor. İTALYA İtalya’da 2004 yılına kadar bütün sağlıklı erkekler için askerlik zorunluydu. 1972 yılına kadar vicdani retçiler vatan haini olarak görülüyor ve askeri mahkemeye çıkarılıyordu. O tarihten itibaren sivil hizmet seçeneği getirildi. Bu hizmet standart askeri servisten sekiz ay daha uzundu. Bu uygulamanın eşitsizlik yarattığı gerekçesiyle daha sonra çıkarılan bir yasayla sivil hizmet ve askeri hizmetin süresi eşitlendi. İSPANYA Vicdani ret İspanya anayasasına 1978 yılında girdi. O dönemde İspanya parlamentosu askeri hizmetten daha uzun bir sivil hizmet süresi belirlemişti. Ancak her iki hizmeti de reddeden güçlü bir halk hareketi ortaya çıktı. Vicdani retçiler o yıllarda sadece Kızıl Haç’ta çalışabiliyordu. Bu yüzden özellikle pasifistlerin, Bask milliyetçiliğinin ve düşük işsizlik oranlarının geçerli olduğu bölgelerde sivil hizmette çok fazla bekleme oluyordu. Sivil hizmeti reddedenler hapis cezasına çarptırılıyordu. Ancak kamuoyu tepkisinden endişe eden İspanya hükümeti sivil hizmet süresini kısaltıp, hapis cezasını kaldırdı. Bunun yerine bu kişilere kamuda çalışma yasağı getirildi. İspanya’da bugün profesyonel askerlik uygulaması geçerli. GÜNEY KORE Başta Yehova Şahitleri olmak üzere her yıl askere gitmeyi reddeden yüzlerce erkeğin hapis cezasına çarptırıldığı Güney Kore’de 2007 yılında vicdani retçilere sivil hizmetlere katılım seçeneğinin sunulmasına yönelik bir program gündeme geldi. Herhangi bir şekilde orduyla alakası olmayan üç yıllık sivil hizmet öngören programla ilgili yasa değişikliği gerekiyor. Ancak henüz bu konuda atılmış ciddi bir adım yok.
  7. ABD ABD’de vicdani ret konusunda hukuki dayanağın temelinde, 1971 yılında Yüksek Mahkeme’de görülen “Gillette ABD devletine karşı” davası yer alıyor. Bu davada alınan karar doğrultusunda ABD’de vicdani ret dini inançların ötesinde, ancak belli savaşlarda yer almayı reddetmek bu kapsamda görülmüyor. İlgili yasada, “Kayıtlı bir kişinin vicdani retçi olmasına neden olan inançları dini olabilir, ama olmak zorunda da değildir” deniyor. Bu ifade ahlaki ya da etik değerlerin de vicdani ret için temel teşkil edebileceği anlamına geliyor. Söz konusu kişinin asker olmadan önceki hayat tarzı temel alınıyor, ama itiraz sadece askere alınma sırasında dile getirilebiliyor. KANADA Kanada’da Menonit Hristiyanlar, Birinci Dünya Savaşı döneminde ordu görevlerinden tamamen muaf tutulmuştu. Daha sonra Kanada hükümeti Menonitlik ve Huteritlik mezheplerine mensup göçmenlerin ülkeye girişine sınırlama getirerek bu yasanın kötüye kullanımını önlemeye çalıştı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Kanadalı vicdani retçilere askeri kontrol altında revirde çalışma ya da sivil kontrol altında yol ve parklarda çalışma seçenekleri sunuldu. Bu kişilerden yol inşaatı, ormancılık, itfaiye gibi işlerde yararlanıldı. 1943’te Kanada’da işçi açığı oluşunca bu kişilerin çoğu tarım, eğitim ve sanayi sektörlerine kaydırıldı. Bugün ülkedeki 10 binden fazla retçinin yüzde 63’ünü Menonitler, yüzde 20’sini ise Dukhoborlar oluşturuyor. RUSYA Rusya İmparatorluğu’nda Menonitler askerlik dönemlerinde ülkenin güneyindeki ormanlarda, hastane inşaatlarında ve taşımacılık işlerinde çalıştırılıyordu. 1917 Devrimi’nden sonra Troçki bir kararname yayımlayarak incelemeler doğrultusunda samimiyetinden emin olunan vicdani retçilerin alternatif hizmetlere kaydırılmasına izin verdi. Ancak yasanın eşitlikli uygulanmaması dolayısıyla yüzlerce retçi tutuklandı, 200’den fazla vicdani retçi idam edildi. Yeni Ekonomi Politikası kapsamında 1936’ya kadar alternatif hizmet uygulaması geçerli oldu. Ancak geç dönem inkârcıları “halk düşmanı” olarak görüldü ve direnişlerini kırmak ve askere gitmelerini teşvik etmek amacıyla gulagların çalıştığı kamplara benzer görevlere gönderildi. ALMANYA Almanya’da Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği’ndeki gibi Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde (Doğu Almanya) de vicdani retçiler askerlik görevi karşısında tamamen sivil bir alternatif bulunmadığı için inşaatlarda görevlendirildi. Bugün Alman anayasasının dördüncü maddesinde, “Hiç kimse vicdanına karşı silah kullanmayı gerektirecek bir askeri hizmette bulunmaya zorlanamaz. Detaylar federal yasalar tarafından belirlenir” deniyor. 12’nci maddede ise her yetişkin erkeğin “Wehrdienst” denilen askeri hizmeti yapmak zorunda olduğu ancak vicdani gerekçelerle bunu reddedenlerin “Zivildienst” (sivil hizmet) yapabileceği ifade ediliyor. Bugünkü uygulamada sivil hizmet askeri hizmetten uzun süremiyor. Bu kuralın uygulanmaya başladığı 1 Ekim 2004 tarihinden önce sivil hizmet daha uzundu, çünkü askerler sonradan tatbikatlara (Wehrübungen) çağırılabiliyordu. 2001 yılında ise Almanya zorunlu askerliği kaldırdı.
  8. Dünyada vicdani ret uygulamaları VİCDANİ RET BİR İNSAN HAKKIDIR Vicdani reddin tanımı bugün uluslararası hukukta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun 8 Mart 1995’te aldığı karar doğrultusunda şekillendi. Kararda yer alan “Orduda görev yapanlar, orduda görev yapmaya vicdanen itiraz etmek hakkından mahrum bırakılmamalıdır” ifadesi, vicdani ret tanımını genişletti. Daha sonra bu tanım, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin 1998 tarihli kararında teyit edildi. Karar metninde, “Orduda görev yapmakta olan bireyler vicdani itirazlar getirebilir” denildi. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi ise 2004’ten beri vicdani reddi bir “insan hakkı” olarak görüyor. Avrupa Konseyi’nin üyesi olan ancak vicdani reddi kabul etmeyen üç ülke var: Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye. BAŞTA DİNİ GEREKÇELER Dini sebeplerle orduda hizmet vermek istememenin kökenleri aslında Ortaçağ’a kadar gidiyor. Vikinglerin ünlü bir destanında dini inançlarından dolayı sefere gitmeyi reddeden bir lorddan bahsediliyor. Quakerlar, Amishler, Menonitler, Kardeşler Kilisesi üyeleri, Yedinci Gün Adventistleri ve Yehova Şahitleri dini gerekçelerle orduda görev yapmayı reddeden gruplar arasında. SEÇİCİ VİCDANİ RET Modern dönemdeyse “seçici vicdani ret” diye bir kavram ortaya çıktı. 1960’larda ortaya çıkan bu kavram doğrultusunda, kişiler orduda görev yapıyor ancak herhangi bir şekilde bir savaşta rol oynamayı ya da belli operasyonlara katılmayı reddediyor. Örneğin İsrail’de 2003’te bir grup yedek hava kuvvetleri subayı “sivil nüfus merkezlerine” ve “işgal altındaki topraklara” düzenlenen operasyonlara katılmayı reddederken “İsrail devletini korumak için gereken her türlü misyonda İsrail Savunma Kuvvetleri’nde ve Hava Kuvvetleri’nde hizmet etmeyi sürdüreceklerini” açıkladı. CEZALAR ÇOK AĞIR Vicdani retçilerin orduda masa başı ve benzeri silah kullanımını gerektirmeyen işlerde görevlendirilmesi de sık uygulanan orta yollardan biri. Bunun dışında, doktor raporuyla askerliğe uygun olmadığını kanıtlamak, mümkün olduğunca uzun süre askerliği tecil ettirmek ya da bakaya vatandaşları ülkelerine iade etmeyen ülkelere sığınmak da yaygın uygulamalar arasında. Ancak birçok ülkede vicdani retçiler asker kaçağı olarak görülüyor ve başta hapis olmak üzere çeşitli cezalara çarptırılıyor. Bununla birlikte zorunlu askerlik uygulamasının hala geçerli olduğu ülkelerden sadece 30’unda vicdani ret ile ilgili yasal dayanak bulunuyor. Bu ülkelerden 25 tanesi Avrupa’da ve bu dayanaklar çoğunlukla uluslararası standartlara uygun. Avrupa dışında özellikle de İsrail ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi silahlı çatışma bölgelerinde vicdani ret çok ağır cezalandırılıyor.
  9. SAĞLIKLI YİYECEKLER TÜKETİN Beynin ihtiyaç duyduğu oksijen ve glukoz çok kritik ihtiyaçlardır ve beyin bunları depolayamaz bu yüzden kandaki düzeyler dikkatle incelenmelidir. Kolestrol ve damar içi yağlanma damarların tıkanarak beynin beslenmesine de engel olur. Günlük besinlerinizde omega-3 içeren ceviz, balık gibi besinleri asla ihmal etmeyin. Ayrıca büyükannelerin "kahvaltı yap zihnin açılsın" tavsiyesinin de doğruluğu da kanıtlandı. Dengeli bir kahvaltı yapmanın beyin fonksiyonlarını artırdığı ve zekayı geliştirdiği ortaya çıktı. *** HER YIL DÜZENLİ OLARAK GENEL MUAYENEDEN GEÇİN Genel muayenenin önemli ülkemizde yeteri kadar anlaşılamasa da birçok ciddi hastalığın erken teşhisini ve önlenmesini sağlıyor. Genel muayenede tiroid seviyeleri, B12 Vitamini ve D vitamini seviyelerinin olduğu rutin kan testleri muhakkak olmalı. Bu sonuçlarda bir takım dengesizlikler tespit edilirse vitamin takviyeleriyle ilerlemeden sorun çözülebilir. *** YAPILACAKLAR LİSTESİ YAPIN! Yapılacaklar listesi gününüzü planlamak için en iyi yoldur her zaman. Gözünüzün önünde bir liste olması demek kafanızın başka şeylerle meşgul olmaması ve işlerinizi bir sıraya rahatça koyabilmeniz demektir. *** KAHVE ÇAY VE ÇİKOLATA ORTALAMA BİR MİKTARDA FAYDA SAĞLAR Günde bir fincan kahvenin Alzheimer'a karşı etkili bir savunma sağladığı son yapılan araştırmalarda bulundu. Ayrıca kahveden daha az miktarda kafein barındıran çayın içinde daha fazla antioksidan bulunuyor. Çikolata da lezzetli olmasının yanı sıra kafein içeriyor ve beyin fonksiyonlarının harekete geçmesini sağlayan maddeler içeriyor. Ayrıca bitter çikolata da daha faydalı bulunuyor. *** SEKS VE BEYİN Araştırmalara göre insanların birçoğu için seks "beyinde" yaşanıyor. Aşık olunan insanla yaşanan cinsellik çok daha fazla rahatlama sağlıyor ve daha sağlıklı. Ayrıca seksin stres hormonunun salgılanmasını azalttığına dair kanıtlar var. *** SOSYALLEŞİN Yeni insanlar tanımak, iletişim kurmak, eğlenmek zihni harekete geçirir ve taze tutar. Ayrıca Forumunda düzenli olarak bilgi paylaşımı ve görüş alış verişinde bulunmak ve buradaki iyi dostlarla güzel vakit geçirmek stresi önler. Tüm dostlara beyinlerini diri, zihinlerini açık tutacak sağlık bir yaşam dileklerim ve... En içten Saygı ve Sevgilerimle...
  10. *** Beyninizi canlı tutmanın 10 yolu Minneapolis Nöroloji Kliniği'nde hafıza üzerine 30 yıldan fazla çalışan nöroloji uzmanı Fritz Strobl'dan 10 tavsiye. Zihnimi nasıl canlı ve keskin tutabilirim? *** İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR Beyin egzersize ihtiyaç duyan bir organdır öncelikle bunu asla unutmayın. Beyin vücudumuzun bilgisayarıdır ve devamlı yeni bir bilgiye ihtiyaç duyar. Atalarımızın söylediği "işleyen demir ışıldar" sözü aslında en çok da beynimiz için geçerlidir. Bulmaca çözmek, satranç, dama gibi oyunlar oynamak, gazete okumak gibi her gün yapacağınız basit aktivitelerle beyin egzersizi yapmış olursunuz. *** FİZİKSEL EGZERSİZİ İHMAL ETMEYİN Spor sağlıkla ilgili gereksinimlerin hepsinde karşımıza çıkıyor. Ruh sağlığı, kalp sağlığından diyabete kadar bedensel hastalıkların hepsinde ve beynimiz için de. Egzersiz yaptığınızda beyninize kan hücum eder ve egzersiz ayrıca depresyonu atlatmanıza, moralinizi düzeltmeye de yarar. Hatta vücudun yeni beyin hücresi üretmesine yardımcı olur. Günlük 30 dakika tempolu yürüyüşle egzersize başlayın. *** SİGARA VE FAZLA ALKOLDEN UZAK DURUN Sigara içmek sadece yaşam sürenizi kısaltmaz aynı zamanda felç riskini de artırır. Beyin bu süreçlerden büyük zarar görür. Fazla alkol alan kişiler için de durum oldukça tehlikeli. Alkolün beyne verdiği zarar kolay farkedilmiyor ama geri dönülmez sonuçlar doğuruyor. *** İYİ BİR GECE UYKUSU UYUYUN Ne kadar uyumalıyım sorusunun tek bir cevabı var; "Sabah kalktığınızda kendinizi dinç hissettirecek kadar." Uzmanlara göre bu 6 saatte olabilir 10 saatte olabilir. Düzenli uyku hafızanızı korumaya yardımcı olur. Eğer devamlı olarak uykunuz bölünüyorsa ya da horlama şikayetiniz varsa doktora görünmelisiniz. Ayrıca bu uyku apnesinin de göstergesidir. ***
  11. MODA DÜNYASINDA DENGELERİ DEĞİŞTİREN ÜÇ MANKEN -3- BİRAZ KADIN BİRAZ ERKEK Moda dünyasının görüntüsüyle şaşırtan tek örneği Andrej Pejic değil. Bir de onun tam tersi bir örnek var: Agynnes Deyn. 1. 73 boyunda, 78- 60-88 ölçülerinde.. 34 beden... Bu vücut ölçüleriyle kimi zaman cinsiyetsiz bir çocuğa benzedeği de oluyor... Ama o dünyanın en gözde ve en çok kazanan mankenlerinden biri. 2000'li yılların moda ikonu. İşte saç rengini de adını da değiştirip aniden kariyerinde hızla yükselen ünlü mankenin öyküsü. *..** 16 Şubat 1983'te dünyaya geldiğinde ailesi ola Laura adını verdi: Laura Hollins. Henüz 14 yaşındayken çalışmaya başladı. Patates yemekleri satılan bir kafede garsonluk yaptı. Daha sonra Londra'da ailesiyle yaşadığı evden ayrılıp başka bir yere taşındı. O sırada da hamburgercide çalışmaya başladı. ***** Bu kadar küçük yaşta içine girdiği bu çalışma hayatından sıkıldı. 18 yaşına geldiğinde bir modellik ajansına kayıt oldu. ***** Önemli markaların yüzü oldu... Hatta 2007'de İngiltere'nin en iyi modeli seçildi. Bu hızlı çıkışı ve ulaştığı yeri inatla koruyor Agyness Deyn.
  12. MODA DÜNYASINDA DENGELERİ DEĞİŞTİREN ÜÇ MANKEN -2- ESKİ FUTBOLCUNUN OĞLU Moda dünyasında cinsiyet rollerini tepe- taklak edenlerden biri de Lea T... *** Givenchy'nin reklam kampanyasıyla dikkatleri üzerine çeken Lea T..Bir zamanlar erkek olan ve Leandro Cerezo adını taşıyan 30 yaşındaki Lea T, bugüne kadar Vanity Fair ve Vogue gibi dergiler için de poz verdi. *..** Brezilyalı eski milli futbolcu Toninho Cerezo'nun çocuğu olan Lea T., internetteki models.com adlı sitenin En İyi Kadın Mankenler listesinde 42'nci sırada yer alıyor. *** Reklam kampanyasında Lea T. ile çalışan Givenchy'nin yaratıcı yönetmenlerinden Riccardo Tisci "O gerçek bir tanrıça... Her zaman kadınsı, kırılgan ve son derece aristokrat görünmeyi başarıyor" diye konuşuyor
  13. *** Geçen yıl Paris'te düzenlenen Moda Haftası'nda da podyuma çıkan Pejic, görünümüyle birbirinden güzel kadın mankenleri bile geride bıraktı. John Galliano, Jean Paul Gaultier, Raff Simmons ve Paul Smith gibi ünlü tasarımcıların koleksiyonlarını tanıtan Pejic, bu yılın başında kariyerinde hızlı bir yükselişe geçti... ************ Dolgun dudakları, iri gözleri, şehvetli bakışlarıyla genç bir erkekten çok yeniyetme bir kadını andıran Andrej Pejic gördüğü ilgiden son derece memnun. ******* Erkekten çok kadını andıran görünümüyle dikkat çeken Pejic, gördüğü ilginin farkında ve kariyeriyle ilgili kararlar verirken bu durumu lehine çevirmeyi de beceriyor. ****
  14. *** 20 yaşındaki Pejic son bir kaç yıldır tüm ünlü tasarımcıların gözdesi. Podyuma çıktığında da hem erkek hem kadın kıyafetleri giyebiliyor. Pejic özellikle de Jean Paul Gaultier'nin gözdelerinden biri. *********** Genç model alın teri döktüğü moda dünyasında ciddiye alınmak ve tutunabilmek için diğerlerinden çok daha fazla çalışmak zorunda olduğunu düşünüyor
  15. *** Yani 19 yaşında bir genç adam... Hem erkek hem kadın görüntüsüyle moda dünyasının son dönemine damgasını vuran Pejic, Out dergisi tarafından "Yılın Tarz Sahibi" kişisi seçildi. *** ******************** Pejic, derginin yeni sayısı için gelinliği andıran bir giysiyle de objektif karşısına geçti. Yandaki resimde de Pejic, New York'ta düzenlenen ödül törenine de podyumdaki görüntüsünü aratmayan bir kıyafetle katıldı. ***
  16. *** MODA DÜNYASINDA DENGELERİ DEĞİŞTİREN ÜÇ MANKEN -1- KADINLARI KISKANDIRAN GÜZELLİK Bu iki fotoğrafa baktığınızda aynı pozu veren iki kadının da çok güzel olduğunu düşünüyorsunuz büyük olasılıkla. Ama gerçek göründüğü gibi değil. Sol karedeki ünlü bir dönem beyazperdeye damgasını vuran Nastassja Kinski ve onun Richard Avedon'un objektifiyle ölümsüzleşen pozu. Yıllar sonra aynı pozu veren ise moda dünyasının en sıradışı mankenlerinden biri olan Andrej Pejic. ***
  17. MODA DÜNYASINDA DENGELERİ DEĞİŞTİREN ÜÇ MANKEN ROLLER DEĞİŞTİ Moda dünyası kimi zaman kadın ya da erkek kendi cinsinin en kusursuz örneklerini keşfederken kimi zaman da bu dünyaya sunduğu mankenlerle şaşırtmaya devam ediyor... Bazen podyumda salındıkları zaman kadınları bile kıskandıran mankenler erkek çıkıyor, kimi zaman da sokakta top oynayan bir erkek çocuğuna benzeyen bir kadın bütün tasarımcıları peşinden sürüklüyor. İşte hem cinsiyet rollerini tersine çeviren hem de moda dünyasında son bir kaç yıla damgasını vuran o sıra dışı mankenler. ***
  18. *** Gazeteci Ahmet Şık'ın tutuklanmasına neden olan ve henüz basılmadan dijital ortamda imha edilen kitabı 'İmamın Ordusu', dün '000Kitap' adıyla 125 imzalı olarak yayımlandı... Hazırlanan "000Kitap", Şık'ın kitap taslağını temel alıyor. Ancak "000Kitap", 125 gazetecinin yaptığı redaksiyonları da içeriyor. Kitabın adının alt başlığı da "Dokunan Yanar".
  19. Dersim’in mazlumları CHP’yi rahat bırakmaz EĞER ortada... - MAĞARALARDA zehirli gazlarla öldürülen masumlar varsa... - Kayıp çocuklar varsa... - İdamdan önceki son sözü “Kerbela’nın evlatlarıyız, hatasızız, ayıptır, zulümdür, cinayettir” olan bir adam varsa... - Çocuk, kadın, yaşlı dinlemeden gerçekleştirilmiş bir katliam varsa... CHP, Dersim konusunda asla ve kata gün yüzü göremeyecektir. Dersim’in mazlumlarının seneler öncesinden yükselen ahları, CHP’yi onulmaz bir belayla baş başa bırakacaktır. * * * - İster Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ü susturmaya çalışsınlar... - İster olayı kapatmaya, örtmeye, hiçbir şey olmamış gibi sunmaya çalışsınlar... - İster “isyan edenleri devlet öldürmeyecekti de ne yapacaktı?” şeklinde pişkince açıklamalar yapsınlar... - İster “dönemin koşulları” desinler... - İster “feodalite”den dem vursunlar... Hiç ama hiç fark etmez. Bugün Hüseyin Aygün’ü sustururlar, yarın Hüseyin Aygün’ün oğlu Hasan Aygün çıkar... Onu sustursalar, bu sefer iş “torun Aygün”e kalır. Yani demem o ki: Madem mazlumların ahları höt-zöt’le bastırılamaz, o halde çare yok: Geçmişle esaslı bir hesaplaşmaya girişilecek.
  20. İktidardakiler Dersim’i dert ediyorlar mı? - EĞER Dersim’i gerçekten dert etselerdi... Dersim mağaralarında “fareler gibi” zehirlenen Alevi Kızılbaşları hatırlamak için, bu konunun CHP içinde iç karışıklığa yol açmasını beklemezlerdi. - Eğer Dersim’i gerçekten dert etselerdi... Dersim’in üzerine bomba yağdıran Sabiha Gökçen’in adının bir hava alanına verilmesinden büyük azap duyarlar, bir şeyler yapmaya çalışırlardı. - Eğer Dersim’i gerçekten dert etselerdi... Konuyu CHP’yi vurmak için kullanmak yerine Dersim için bir “hakikatleri araştırma komisyonu” kurup olup bitenlerin açığa çıkarılması için çaba harcarlardı. - Eğer Dersim’i gerçekten dert etselerdi... Katliamın sorumluları arasında yer alıp da sonradan Demokrat Partili olmuş Celal Bayar ve Fevzi Çakmak gibi isimleri zikretmekten özenle kaçınmazlardı. - Eğer Dersim’i gerçekten dert etselerdi... Alevi katliamlarına dinsel meşruiyet sağlayan eski şeyhülislamlardan Ebusuud Efendi için “gurur kaynağı” gibi sıfatlar kullanmazlardı. - Eğer Dersim’i gerçekten dert etselerdi... Dersim’de idam edilen Dersim seyitlerinin mezarlarının bulunması için küçücük de olsa bir çaba sarf ederler, seyitlerin torunlarına bir cevap verirlerdi. - Eğer Dersim’i gerçekten dert etselerdi... Alevi toplumunu biçimlendirmek, şekillendirmek ve istenen kıvama getirmek yerine olduğu gibi kabullenerek haklarını teslim etmeyi içlerine sindirirlerdi.
  21. Sevgili dayı bak bakalım içinden beğeneceklerin çıkacak mı? En alttaki sana yakışır.... "Have a great DAY!" Forumun " Harika bir Dayısı Var" Anlamında bile okuyabiliriz... Sevgilerimle....
  22. *** Eleştirel düşüncenin önündeki engeller *** Eğer belli bir akıl yürütme hatalıysa, anlayışımızı nasıl geliştirebiliriz? Akıl yürütmeyi hepten bırakarak mı? Yoksa hatalarımızı dürüstçe inceleyerek mi? akıl yürütme ve/veya kanıtlara saygı duymamak veya engelleyici başka karakter özellikleri (Düşünsel kibir, dinleme isteksizliği, düşünsel tembellik) o kişinin eleştirel kapasitesini azaltır. Kendisini ve çevresini tanıma yeteneğini bir kenara bırakmış olan bir insan, bilinci sıklıkla ya “metafizik ve sonsuz bir varlık” veya “ruhsal durum ve beyin hallerine” indirgenebilen bir şey olarak algılar. Bu durum “Eleştirel düşüncenin” önündeki en büyük engellerden biri olan karmaşık olayları siyah-beyaz haricinde görme isteksizliğidir. Oysa yaşamı ve çevremizde var olan gerçekleri daha iyi algılamamızı sağlayacak başka seçenekler de vardır. Eğer kişi başka seçenekler varken sadece iki tanesini görüyorsa bu “yanlış ikileme” sebep olur. Eğer yanlış ikilemlerle düşünürsek yanlış sonuçlara varırız. Örneğin; eğer “Seçenek A” yanlış ise “Seçenek B” doğru olmalı gibi. Aynı şekilde karşımızdaki eğer “X görüşüne” sahip değilse, “Y görüşüne” olmalıdır gibi. Siyah-beyaz düşünce çoğunlukla karmaşıklıktan ve kesin cevapların yokluğundan doğan belirsizliği reddetme veya bununla başa çıkamamanın sonucudur. Bilmeme veya belirsizliği kabul etmediğimizden yanlış sonuçlara ulaşmak gerçek ya da merakla ilgili değil, avunmayla ilgilidir. Eleştirel düşünen kişi belirsizliklerle başa çıkabilir ve bilgisiz olduğu alanların farkında olmak, anlamak ve öğrenmek ister. Bu kişiler geçerli kanıtlar ve geçerli kanıtlara dayalı cevapları bekleyebilirler. Eleştirel düşünce, düşünsel bağımsızlığımızın kilitlerini açmak için olan anahtarları bize sağlar. Böylelikle problemleri kendimiz çözmeye istekli ve yetkin oluruz. Bizi ani kararlardan, olayları gizemli bir hale getirmekten, bize verilmiş olan genel kanıyı, otoriteyi ve geleneği sorgulama korkusu, çekintisi ve isteksizliğinden uzaklaştırır. Bizi düşünsel disipline, fikirlerin açık ifadesine ve kendi düşüncelerimizin sorumluluğunu kabul etmemize yaklaştırır. Tüm alanlarda mümkün olan en iyi bilgiyi edinmeye ve akıl yürütmeye hevesli, aynı zamanda kendi düşünce biçimlerindeki hataları kabul edip düzeltmeye istekli toplumların bireyleri bir arada yaşarken karşılaştığımız sorunlara çok daha etkin çözümler üreten gerekli araçlara da hakimdirler. “Eleştirel düşünceyi” öğrendiğimiz zaman, disiplinli bir şekilde bilgiyi ve düşüncelerimizi değerlendirme becerisini kazanarak bireysel olarak güç kazanmış ve içinde yaşadığımız toplumun geleceğine yatırım yapmış oluruz. ***
  23. *** ELEŞTİREL DÜŞÜNCENİN ÖNEMİ *** Eleştirel düşünce şüpheciliği benimser. (septisizm) Şüphecilik bazılarının sandığının aksine yeni fikirlerin değerlendirmeden reddedilmesi anlamına gelmez. Şüphecilik kararımızdan kuşku duymamızı ve biz sunulan iddialar hakkındaki kararı geçici olarak askıya almamızı söyler. Böylelikle karşılaştığımız iddiaları ‘ irademizin dışında ’ kabul etmemizi engelleyerek iddiaları incelememizi, arka planda yatan mantığı, varsayımları ve eğilimleri görmemizi sağlar. Şüphecilik fikirlerin değerlendirmeden reddedilmesi değil, kararımızdan kuşku duymak ve geçici olarak askıya almaktır. Bir iddiayı meydana getiren akıl yürütme, duygulara ya da toplumsal baskılara göre değil, sağlam temellere dayanan mantığa göre olmalıdır. Çünkü bir iddianın doğruluğu, kişisel varsayım ve duygusal algılara ya da ‘ belli sosyal guruplarda kabul görmesine ’ göre belirlenmez. Bazı insanlar, ‘ akıl yürütmenin bir değeri olmadığını ’ (çünkü insan işi olduğunu) söylerler. Akılcı düşünceye karşı olmak bindiğimiz dalı kesmek gibidir. Çünkü ‘ akıl yürütmenin bir değeri olmadığını ’ söylerken, gerçekte akıl yürüterek onun değersiz olduğunu ileri sürmeye çalışıyorsunuz demektir. Bunun böyle olduğunu söylemek, buna inanmak ya da öyle olduğunu kabullenmek bir insan için akla uygun bir duruş, bir kabul, bir inanç ve düşünce değildir. (Çünkü bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel yetiler oluşturmak, muhakeme etmek: özetle akıl yürütmek insanın onu diğer canlılardan farklı kılan en önemli özelliğidir.) Akılcı düşünce, anlık ve önemsiz bile olsalar yaşantımızı sürdürürken verdiğimiz karar ve vardığımız yargılarımız için vazgeçilmezdir. ***
  24. *** ELEŞTİREL DÜŞÜNCENİN ÖNEMİ Bir iddiayı meydana getiren akıl yürütme, duygulara ya da toplumsal baskılara göre değil, sağlam temellere dayanan mantığa göre olmalıdır. Çünkü bir iddianın doğruluğu kişisel duygulara ya da belli sosyal guruplarda kabul görmesine göre belirlenmez. *** “Birine bir balık verin, o gün karınları doyar. Birine balık tutmayı öğretin ve bir daha aç kalmazlar.” Bunun gibi atasözleri yeni beceriler öğrenmenin insanı nasıl kendine yeten birine dönüştürdüğünü hatırlatıyor. Bu durum en çok eleştirel düşünce için geçerlidir. Bir problemin çözümünü ezberlerseniz belki o problemi ustalıkla çözebilirsiniz. Eleştirel becerinizi geliştirirseniz birçok yeni probleme etkili çözüm sağlayacak 'zihinsel becerilere' sahip olursunuz. Sorun ve zayıflıkları kabul edip kendi düşüncemizi eleştirebilme yetisi ve isteğine sahip olduğumuz zaman, düşünce süreçlerimiz gelişir ve böylece daha kapsamlı düşünüp değerlendirebildiğimiz gibi, yanlış fikirleri ve ideolojileri daha rahat tanımlayıp, reddedebiliriz. Eleştirel düşünce sadece 'daha fazla' düşünmek değildir. Kişi yanlış bir fikri savunmak için veya yanıt alınmadan önce tekrar formüle edilerek sorulması gereken bir soruyu yanıtlamak için olağanüstü çaba harcayabilir ama eğer kendi yaklaşımlarındaki hatalar ve eğilimleri dikkate almıyorsa eleştirel bir biçimde düşündükleri söylenemez. Kendi düşünce biçimimizdeki yetişme ve kültürden gelen eğilimleri fark edip yok etmek ve kendi inançlarımızı daha iyi bir şekilde düşünmeyi istememiz gereklidir. Eleştirel düşünmeye başladığımızda benimsediğimiz ‘ düşünce, anlayış ve inançlarımız ’ artık ' değişmez ' değildir. Bunun yerine eğer düşünce, anlayış ve inançlarımızın yanlış olduğunu kavradığımızda onları değiştirmemizin en doğru davranış olacağı bilinciyle devam ettirilirler. Eleştirel düşünceler bakış açılarını genişletip bilgilerini arttırmak için bir istek ve eğilim geliştirirler. Bir konu ile ilgili doğru bilgiye sahip olabilmek için öğrenmeye istekli, gözlem yapabilen, araştırmacı ve gerekli çabayı harcamaya kararlı bir kişilik kazanırlar. Bir açıklamanın, kendilerine sunulan varsayımların ciddiye alınabilmesi için gerçekten bir şeyleri açıklaması ve sınanabilir olması gerektiğini, bununla birlikte yasal teorilerin yanlışlanabileceği durumları da tarif ettiklerini bilirler. ***

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.