Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

GeceKuşu

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

GeceKuşu tarafından postalanan herşey

  1. Sayın 'ahirzaman'; Size bir şey sorabilirmiyim? "İman insanı insan eder belkide bir sultan eder kötü söz ise insanı gayet aciz canavar bir hayvan eder" Bu sözü kim söylemiş öğrenebilirmiyim?..
  2. Evet çok ama çok Haklısınız ...
  3. *** Ne dememi bekliyorsun,'taurusmutis'... Yobaz, Karanlık, Dini faşist, Ve dini zorbaya karşı Olmadığımı söylememi mi? *** Bu ülke dünyada müslümanların yaşadığı en özgür ülke değildir dememi mi? *** Bu ülkede" ŞERİAT PROPOGANDASI...CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI " yoktur dememi mi? Dini kullanarak Cumhuriyete saldırılar yapılmamaktadır dememi mi? *** "Mübarek anneniz müslümanmı yani onun için mi örtünü yo" diyerek, bir başkasına siz müslüman değilsiniz imalı laflar mı söylemeliyim... "EY BAŞÖRTÜLÜ KADIN SEN BU ÜLKEYİ KORU , YAŞAT AMA BU ÜLKEDE YAŞAMA" diyerek İnsanları polemik çatışmaların içine mi çekmeliyim ? *** Fazla uzatmak istemiyorum... Siz ne söyleme mi istiyorsunuz söyleyin ben de yazayım... Beni çekmeye çalıştığınız yer nedir, Öğrenebilir miyim ? *** Bu sözlerim bir tek sana değil sevgili 'taurusmutis' sen sorduğun için ismin geçiyor.. Benim her zaman ne söylediğim her yazımdan belli olmuyor mu ? Benim her düşünceye saygılı durma, insani değerleri öne çıkarma çabalarım, Onlar gibi düşünmediğim düşüncelerin savunucusu olmamı mı gerektiriyor ? *** Benim sana da, sevgili 'dipnot' a da katıldığım ve katılmadığım noktalar var elbette... Burada yapmaya çalıştığım bana ait görüş ve düşünceler çerçevesinde paylaşımlarda bulunmak... Ne kimsenin zorla satmaya çalıştığı düşünceleri satın almak, nede bir şeyleri dayatmak gibi bir niyetim yok... Varsa yoksa benim kendi ilkelerim... Ne kimsenin yönlendirmesi ile ne de isteğiyle bir şeyler yazmak ifade etmek gibi bir derdim yok.. Kimsenin inancı ve dünya görüşü ile bir sorunum yok... Bir yere kadar... Laik ,Demokratik Türkiye Cumhuriyetinin Temel değerlerine saygılı olunduğu, İnsani değerlere zarar verecek tutum ve davranışlar içinde olunmadığı müddetce... *** Bana kalırsa herkes kendi doğrularını ve tutarlığını korumaya bakmalı, Ben bunun için gerekeni ciddiyetle yapıyorum... Birilerini benim yaşam ve dünya görüşüme katılmaması ilkelerimin ve kişiliğimin hatalı olduğunu göstermez... Aynı şekilde biri bana katılıyor diye ikimizinde doğru insan olduğu düşünülemez öyle değil mi? *** Yukarıdaki yazıda Senden bahsedildiğini düşünmüyorum... "Adam dinimize dil uzatmış,kadınlarımıza dil uzatmış yetmemiş askerimize dil uzatmış ve daha niceleri.." Diyorsun ama senin "dinine dil uzatmamış" çün kü sen, "Sözümona Müslüman " mısın?...Hayır... Yazının derdi, "Sözüm ona Müslüman" larla... "kadınlarımıza dil uzatmış" mı ? sen "Kadını ikinci sınıf yaratık..Kız köle!" olarak mı görüyorsun?..Hayır.. O Yazı kadınlarımıza değil , onları "ikinci sınıf, köle kız" görenlere dil uzatıyor... Dediğin gibi askerimize de dil uzatmamış, "Sözümona askeri üniforma giymiş zibidi diktatör!.." lerden bahsediyor... Vede en önemlisi çok doğru bir tesbit yapmış, Şimdi birde benim sorum var; sen; "kendi halkını sömürüp Hıristiyana yaltaklanmaktan gayrı bir iş yapmayanlara destek çıkıp arkalarında durur musun ? bence asla...sen böyle biri olamazsın.. *** "Erkeği kara sarık, kara cüppe..Kadını kara çarşaf..Kara peçe.." zihniyetini taşır mısın..? bence asla...sen böyle biri olamazsın.. *** "Kendi halkının tepesinde zalim..Emperyaliste yaltaklanan zavallı.." bir idareye taraf mısın ? bence asla...sen böyle biri olamazsın.. *** "Laik devlete düşman yobaz..Kadına karşı köleci.." Bir düşünce taşır mısın ? bence asla...sen böyle biri olamazsın.. *** Bu ülkede "ezanı Arapçaya çevirip minareye gâvur icadı hoparlörü" takmadılar mı?.. Evet taktılar.. *** "halka şeriatçılık telkini yaparak imam okullarını temel öğretim kurumuna çevirmek" istemiyorlar mı? Evet istiyorlar.. *** "İslamcı şirket kurup din sömürüsü ile kasalarına para" toplamadılar mı?... Evet topladılar... *** "Allah'ın yüce adını seçim propagandasında kullanıp sandıkta 'oy' a "dönüştürmediler mi ? Evet dönüştürdüler.. *** Yazının devamında Vs..Vs... Birçok şey gerçek değil mi? Evet gerçek... *** "ibadet sanki yasakmış gibi din özgürlüğü" isteyenler yokmu ? evet var.. ve bunlar yalancılığın, ikiyüzlülüğün, İslamın yüzkarası insanlar değil mi ? *** Ve sen okuduğunu anlayan biri olarak bütün bunları görüp duymuyor musun ?,,, Evet şüphesiz anlıyorsun ve tepki gösteriyorsun... Çünkü sen aklı başında, demokrat ve sözüm ona müslüman olmayan bir insansın... Bunu inkar edebilirmiyiz...Hayır.. *** O zaman "Sevgili gece kuşu merak ediyorum bu yazıya senin tepkin ne olacak acaba.. " dememize gerek yok...Çünkü aynı şeyleri düşünüyor ve aynı tepkileri veriyoruz... Dediğin gibi ikimizinde "Midesi bulandı.." , bu yazıyı okuyup aynı gerçekleri gördükten sonra... İkimizde aynı şeyleri düşünüyoruz... Selam ve sevgilerimle *tna ***
  4. *** Sayın terapi; Foruma katıldığınız günden bu yana yazılarınızı dikkatle takip ediyorum… Görüşleri ne olursa olsun herkesin bizlere katkıda bulunacağı olumlu bir şeyler vardır düşüncesiyle Her zaman olduğu gibi yazılarınızı önemseyerek okudum, Bilimsel kişiliğinizi açıkladıktan sonra ... bugün geldiğimiz son noktada, İfadelerinizde bilimsel kişiliğinizle bağdaşmayacak çelişkiler ortaya çıkmaya başladığını… Bilimsel eğitim almış ve çözümlere yönelik bakış açısı olması gereken bir bilim adamının, Yazılarında kaynak belirtmeden yaptığı bazı alıntıların başvuru kaynaklarının Bilimsel bir kişinin başvuru kaynaklarıyla çakışmadığını gözlemledim… Bana kalırsa inançlı olmanız ve inancınızı savunmanız en doğal hakkınız… Bulunduğunuz yer ve konum bunun için bir engel değil… Ancak bunu yaparken, Bilimsel verileri ele alıp bir takım ispatları yapmaya çalışmanız, İster istemez sizi bu çelişkilerin içine bizi de bilimsel kimliğiniz üzerinde bazı kuşkulara yönlendiriyor Eğer bunu bazı çevrelerin yapmaya çalıştıkları başka bir düşünce ile yapmıyor iseniz.. Teist inanışlara göre, Bilimin insan ve evreni tanımamızda çok daha fazla katkılarda bulunduğunun farkındasınız demektir. Ama yinede önce inanıp, sonra yorumlar getiren öğretileri, Önce gözlemleyip sonra bu gözlemleri akılcı bir biçimde sentezleyerek yorumlar getiren bilimle açıklamaya çalışınca, Bu çelişkili duruma düşülmesi kaçınılmaz oluyor… Bu nedenle diğer okuyucuların bu konuda görüşlerinin açılması için bende ufak bir katkıda bulunmak istiyorum… *** Bugün ulaştığımız düşünsel gelişmişlik noktasında, *Teist Kuram ve kavramlar,bazı çevrelerce, inanca dayalı değerleri bilimsel gerçeklerle örtüştürme telaşı içindeler Ama bütün bu çabalar kendi içinde çelişkileri daha da arttırmaktan öte bir işe yaramıyor. Onlar bunu yapabilirler, telaşa düştükleri noktalarda kendileri için haklılar, Bilim ilerledikçe ortaya çıkan gerçekler karşısında, İnsanı ve onun yaşamını yorumlayan Teist düşünce sistemlerinin eksikleri ortaya çıktıkça, "Teist kuram" ve kavramlar için yeni çıkış yolları bulmak zorundalar, *** Geldiğimiz noktada, sizin bilimsel kimliğinizi öne sürerek anlatmaya çalıştıklarınızdan şu sonuçları çıkarıyorum.. Siz bize bilimi de kanıt göstererek yapmaya çalıştığınız açıklamalarla , "Teist Kuramlar ile, bugün bilim adamlarının savundukları Bilimsel Kuramların çelişmediğini, başlangıçta her şeyi yaratan bir Tanrının, evrenin zembereğini kurduğunu ifade etmeye çalışıyor, “Bilimsel Yaratılışçılığa” göre, tüm canlılar aynı anda yaklaşık 10 000 yıl önce Tanrı tarafından birdenbire, belli bir dizaynla ve belirli bir amaca yönelik olarak yaratılmışlardır." Yaklaşımını kanıtlamaya çalışıyorsunuz... Oysa; * "Teist Kuramları" Açıklama çabasında olanların din kitaplarını kelimesi kelimesine aynen yorumlayan " radikal akımın " savundukları ile "Bilimin bulguları" birbiriyle çelişmektedir. Gerçekte bilimin, Teist kavramları kanıtlamak gibi bir işlevi olmadığı için, Bunun tam tersi olan kanıtları insanlığın önüne koymuştur… Bu nedenle, Teist kavramları bilimsel bulgularla açıklamaya çalışmak, "Teist İnançların Kuram ve kavramları" nı ve onu bu yolla açıklamaya çalışanları çelişkiye götürür… Bu kuram ve kavramlar zaten kendi içinde bir çok çelişkiyi barındırdıkları Ve bu dogmatik öğretileri savunanlar, doğal olarak bu çelişkileri kavrayamadıkları için , bu çelişkileri ifade edenleri suçlama, yada onlarla birlikte bilimin kendisini reddetme alışkanlığındadırlar… Bu dogmatik inanç sistemlerinin, "Peşin kabul dayatmasının" yadırganamayacak doğal sonucudur... *** İnsanlar düşünmeye ve felsefe veya din ile ilgili çıkarımlar yapmaya başladığından beri, *Yaşamın anlamı nedir? *Evren'in anlamı nedir? *Yasam nedir ve nasıl başlamıştır? *Evren sonsuz mudur? *Bu evrenin bir başlangıcı ve yaratıcısı var mıdır? *Bu evrendeki olayları açıklayacak fiziksel yasalar, *Yaşamın gelişimini açıklayabilecek biyolojik yasalar var mıdır? ... gibi sorular sormuştur. İnsanoğlu bu soruların cevaplarını ararken; * Dinlerin pek çoğu tarafından, tüm evren ve canlılar belli bir amaca yönelik olarak birdenbire yaratılmışlardır, diye cevaplanmış. ** Bilim ise, başından beri, olaylar arasındaki ilişkileri ve dünyadaki fenomenleri açıklamak için, gözlemler yapmak ve bu gözlemleri akılcı bir biçimde sentezlemek yöntemini geliştirmiştir. Bir Tanrı’nın olup olmadığı, başlangıçta her şeyin yaratılıp, yaratılmadığı bilimin araştırma konusu içinde değildir. Bilim gözlemleyebildiğini yorumlar, fizik, matematik, biyoloji ve kimya bilimlerinin yöntemlerini kullanarak sonuçlar çıkarır ve bu sonuçlara inanır; **Din ise inandığını yorumlar; yani din önce inanır, sonra bu konuda yorum yapar. Sizin hadi bakalım bunun arkasında hangi güç var sorunuz, bilimsel bir yaklaşım değil, önce sonuçları öngörüp sonra yorumlarda bulunduğunuz, bilimesel olmayan bir yaklaşımdır … Çünkü; **Din inandığını yorumlar; yani dinsel inanışlar önce inanır, sonra bu konuda yorum yapar. Bunun için bilimsel kanıtlara ihtiyacınız yoktur. İnanıp bu böyledir demeniz yeterlidir. *** Tartışmaya açılan bu konuda da olduğu gibi işte çelişki tam bu noktada başlıyor. * Önce inanıp sonra yorum getirince, bilimin gerçeklerine Teist ilaveler gerekiyor, Bu noktada verilemeyecek cevaplar için tek bir yaklaşım var “Peki bunun arkasında kim var?” Oysa bu yaklaşım ve yorum anlayışı gerçeklere bilimsel değil teist yorumlar getirmek isteyenlerin, Kimlikleri bilim adamı olsun yada olmasın kendi içlerinde ki çelişkisidir… Bu nedenledir ki, Teist inanışlara göre Bilim, insan ve evreni tanımamızda çok daha fazla katkılarda bulunmuştur. Bunun bizi getirdiği noktada, sizin de içinde bulunduğunuz açıklama ve yaklaşımlar… * Teist kavramlara bilimsel açıklamalar getirmek isterken bilimi kendi alanı dışına taşımaktadır… Ve görüyorum ki bu tartışmada bu yaklaşımlar bu hızla devam ederse artık varacağımız noktada, Çıkış yolu bulamazsak, bilimi ve onun çıkarımlarını ifade edip öne sürenleri reddetmek veya onunla ve onlarla alay etmek gibi bir yanlışlığa doğru gideceğiz… Çünkü; * Belirli alanda elde edilen her bilgi bilim değildir. Bilgilerin bilim olabilmeleri için bazı koşullara uygun olması gerekir. * Her bilimin kendine has konusu vardır. * Her bilim “bilimsel yöntemlerle” araştırmasını gerçekleştirir. * “Bilim objektiftir”. Elde edilen bilgiler başka araştırmacılar tarafından test edildiğinde de aynı sonuçlara varılır. * Bilim genellemelere varmayı amaçlar. Bu genellemeler “bilimsel yasa” veya “bilimsel teori” olarak ifade edilirler. *Evrendeki yaşamın belli bir amaca yönelik olup olmadığı, Tanrı’nın Evrenin gelişimini şekillendirip şekillendirmediği, Tanrı’nın evrenin ve evrimin oluşabilecek koşullarını sağlayıp sağlamadığı konuları bilimin sınırlarının dışına taşmaktadır. İşte Teist Kuramların karşısına Bilimin ifade ettiği bu çıkarımları koyduğunuz zaman Bilimi ve bu çıkarımları ifade edenleri, Teist inanış sahipleri hemen Ret edeceklerdir... Yukarıda da belirtiğim gibi bu reddetme zorunluluğu ve alışkanlığı, Dogmatik inanç sistemlerine inanların Peşin kabule dayalı yorumlarının çıkmaza girmesi durumunda başvurmak zorunda oldukları kendi iç çelişkilerinin doğal bir sonucudur... *** Bu değerlendirmeler işığında çıkan sonuçları sıralarsak; 1- “inanç ve kavramlar” dar görüşlülüğünden sıyrılıp, yeterli bilgi sahibi olamadığımız konularda kısır çekişmelerden uzak durmalıyız. 2-Birbirimizi inançlarımızdan dolayı sorgulamak yerine, inandığımız doğrularımızı da sorgulayabilme becerisine ulaşabilmeliyiz, 3- Önce inanıp sonra sorgulamak yerine, önce sorgulayıp sonra gerçeğe ve doğru bilgiye ulaşmak için her şeyi yapmalıyız… İşte o zaman inançlarımızı bilimle açıklamak veya bilimi inançlarımız nedeniyle reddetmek gibi bir çelişki içene düşmemiş oluruz.. *** Sayın terapi bu ileti bilimsel eğitim almış bir bilim adamına yazılmıştır… Alınan bilimsel eğitimin bir sonucu olarak bilimsel kaygıların ve sorumluluğun, Dinsel inanışlarla karıştırılmaması gerektiğini ifade etmek için yazılmıştır… Yada bunun terside ifade edilebilir.. Bu açıdan değerlendirilmesini, rica ediyorum… Saygılarımla.. *tna ***
  5. *** ‘Devlet yargıya sahip çıkmadı’ Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, uyarmalarına rağmen devleti yönetenlerin, Danıştay kararlarına yönelik demeçler vererek ve yargıya sahip çıkmayarak hata yaptığını söyledi. Çörtoğlu yaptığı açıklamada ; Saldırının bir takım basın-yayın organlarının hedef göstermesi ve devlet adına yetki kullanan makamların, sorumsuz ve cesaretlendirici beyanları sonucu gerçekleştiğini vurguladı. Sezer: Tarihe kara bir leke Danıştay Başkanı Çörtoğlu, başkanvekilleri Tansel Çölaşan ve Gönül Önbilgin, Danıştay Başsavcısı Zafer Kantarcıoğlu, Danıştay daire başkanları, üyeler, tetkik hakimleri ve savcılar, Genel Kurul Salonunda öğleden sonra bir araya geldiler. Çörtoğlu, demokratikve laik Cumhuriyet’in temel güvencelerinden olan Danıştayın, bugün anayasadan aldığı yetki ile Türk milleti adına yargılama görevini yerine getirdiği sırada,kendisini, dolayısıyla hukuku, anayasayı, Cumhuriyeti, devleti ve milleti hedef alan menfur bir saldırıya uğradığını kaydetti. Çörtoğlu, “Bu saldırı meslektaşlarımızı kişisel olarak hedef alan bir saldırı değildir. Bu saldırı, mensuplarının kamuoyumuzun bilgisinde olan kimi kararları dolayısıyla bir kısım sorumsuz basın ve yayın kuruluşları ile yazarlarınca hedef gösterilmeleri, devlet adına yetki kullanan makamlarca da cesaretlendirici, ihtiyatsız beyanlarda bulunulması sonucu gerçekleşmiştir. Başkanlığımızca önceki tarihlerde yapılan basın açıklamalarında ve10 Mayıs 2006 tarihinde düzenlen Danıştay’ın 138. Kuruluş Yıldönümü töreninde Danıştay adına yaptığım konuşmada bu hususlar altı çizilmek ve tehlikeye işaret edilmek suretiyle vurgulanmasına karşın, devlet yetkisini kullanan en üst makamların açıklamalarında maalesef bu tehlike hafife alınarak göz ardı edilmiştir. Yargısına sahip çıkmayan devlet bu olayda büyük yara almıştır ” dedi. Danıştay Başkanı, başkanvekilleri, başsavcı, daire başkanları ve üyelerin cüppeli olarak hazır bulunduğu açıklamadan sonra, Danıştay mensupları ayağa kalkarak uzun süre alkışlı protestoda bulundular. Danıştay’da silahlı saldırı GEÇEN HAFTA UYARMIŞTI Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu geçtiğimiz hafta Danıştay’ın 138’inci kuruluş yıldönümünü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, kimi kararlara karşı duyulan memnuniyetsizliğin, eleştiri ve yorum sınırlarını aştığını söylemiş ve karara katılan yargı mensuplarının kişisel bilgi ve fotoğraflarına gazete sayfalarında yer verilmek suretiyle ‘yıpratma, hatta hedef gösterme’ girişimine dönüştürüldüğü uyarısında bulunmuştu. NTV Güncelleme: 16:29 TSI 17 Mayıs 2006 Çarşamba *tna ***
  6. *** Sayın Yağmur Biz sütcü İmamın kim olduğunu çok iyi biliyoruz... Ama sütçü imamın o günkü şartlarda göstermiş olduğu tepkisini, bu gün bazı mihraklar nasıl yorumlayıp önümüze koyuyor, Ardında ne tür provakasyonlar var okumak istermisiniz... Okumanız için aşağıya alıntı yapıyorum... Ancak, söyleyeceklerinizi sayın Erdoğanın Uyarılarına Kulak vererek yapmanızın, Hepimizin yararına olacağını size hatırlatmak istiyorum... Aşağıdaki yazıda üstü kapalı anlatılmak isteneni açıklayıp, Yüzünüzü seksen sekiz yıl öncesine dönüp bize ve Cumhuriyetin temel ilkelerine neler yapmayı düşündüğünüzü, Din namus,can,mal, baş örtüsü söylemlerinin arkasına saklanarak neler yapmak istediğinizi, Berceste arkadaşımıza yaptığınız yakışız saldırıda gösterdiğiniz açık yürek ve cesaretle bize açıklarmısınız... Ama Askerliğini yapmış bir insana yakışır dürüstlük ve bir şeyleri saklamanın gayreti içersinde olmamaya çalışın lütfen. Kısacası takiye yapmadan, düm düz, dosdoğru... Aslında siz de , o şiiri yazmış şahısta aynı tornadan çıkmışsınız, ilkelere ve değerlere saldırmak alışkanlığınız... Şimdilik bu kadar alıntı yeter... "Sütçü imam Cumhuriyetin ilkelerine mi kurşun atmıştır?.. Cumhuriyetin temel ilkelerini yok etme çabasında olanların, din, namus, can, mal, baş örtüsünü de kulanarak yapmaya çalıştıkları nedir?.. O ilkeleri koruyan yasalar kurtuluş savaşındaki işgalcilerin yasalarımıdır?.. Sütçü imamların verdikleri mücadeleyle kurulan Cunhuriyetin savunucuları işgal kuvvetlerimidir?.. O destan yazan anadolu halkının önderi kimdir?.. O ve anadolu halkının kurduğu bu Cumhuriyetin ilke ve yasaları İşgalci Zihniyetin mi yasalarıdır?.. Bu ülkenin asillari ve gerçek sahipleri, bizler dediğiniz sizin ardınıza takılp İskilipli ve benzerlerini örnek alıp ne yapmamızı istiyorsunuz.? " Şimdilik bize yukarıdaki bu kısa alıntıdaki üstü örtülü provakatif masumlukları açıklayın yeter... *tna ***
  7. *** Görüyorsun ya berceste, Sayın yağmur örneğin de ortaya çıktığı gibi... İnsanlar at gözlüğü takınca, Kendilerini dar bir kalıbın içine sokunca, Önce inanıp sonra yorumlayınca, Aklını başkalarına kiraya verince, Böylesine traji komik durumlara düşebiliyorlar... Azıcık işlerine gelmeyi ver... İnsanı maymun...Ateist ve Asker yapabiliyorlar... Boşuna bağırmıyoruz buralarda " İnsan sevgisi, diyalog, senin gibi düşünmesede saygı " diye... O şiiri yazan şahıs sana da, bana da, Cumhuriyetin temel ilkelerini savunanlara da provakatif yaklaşımlarda bulunuyor... Hani daha önce tesbitini yapmıştık ya Baş örtüsünü rant maselesi yapanlar var diye alsana bu da başka cepheden, Gerici akımlara karşı olanlardan oy rantı sağlama çabasından bir örnek... Ama bilmemiz gereken bir şey var... Cumhuriyetin temel ilkelerine sahip çıkanlar, Bu tür ucuz pravakasyon ve söylemlere kulak asmaz ve prim vermezler... O nedenle savunmalarımızı yapacağız diye, Haklılığımızı göstereceğiz diye, bu tür provakatif söylemleri deşifre etmekle doğru bir iş yapmış olmayız... Bunu yapıyor olmanın hatası bizi bu anlamsız çekişmelerin içine her an sokabilir ne yazık ki... Elimiz de daha sağlam ve haklılığımızı ortaya çıkaracak kaynaklar vardır aslında... Günlük basit kazançlar bizi haklı çıkarmanın ötesinde bir gün geri dönüp bizi yaralayabilir... Bence ne olursa olsun bu tür yaklaşımdaki insanlarla baştan muhatap olmaman gerekli... Ona bir şey açıklamak zorunda da değildiniz bana kalırsa... Ama iki taraflı ufak bir tespit hatası olduğu kanısındayım.... Çünkü "bu noktada size cevap yazmak bile bir hata ama..." ifadeniz doğruydu... Ama "hatasız kul olmaz değil mi?" ... Yaşayarak öğreniyoruz hayatı... Etrafımızda dediğin gibi, bizlere hoş olmayan tarzda bakan, yazan, çatışan bir dolu kişilik var ne yazık ki... Selam ve sevgiyle.. *tna ***
  8. *** Ak kaşık ... Ekonomisi Geçtiğimiz kara cumadan sonra, Başbakan diyor du ki dün, "Dünya konjonktürü, ABD Merkez Bankası, petrol fiyatları" falan... *** Dolar düşünce ... Hükümet sayesinde. Dolar çıkınca ... ABD Merkez Bankası yüzünden. *** Faizler inince ... Hükümet sayesinde. Faizler yükselince ... Brezilya, Hindistan, Polonya gibi rakip ülkelerin faiz politikası yüzünden. *** Borsa yukarı ... Hükümet sayesinde. Borsa aşağı ... Avrupalı bankaların başı çektiği paragöz yabancılar yüzünden. *** Benzin 1 kuruş ucuzlayınca ... Hükümet sayesinde. Türk insanı, dünyanın en pahalı benzinini kullanınca ... Petrolü kamulaştıran Güney Amerika'daki komünistler yüzünden. *** Enflasyon azalınca ... Hükümet sayesinde. Enflasyon artınca ... Venezüella, Bolivya ve İran'ın petrol varil fiyatlarını zıplatması yüzünden. *** Örnek çok aslında ... Tekstil mi battı? ... Çin'den. Doğalgaz mı zamlandı? ... Rus'tan. Turist mi azaldı? ... Kuş'tan. *** Sütten çıkmış "AK" kaşık ekonomisidir bu. *** İşler tıkırındaysa ... Kendileri sayesinde. İşler sarpa sarınca ... Başkaları yüzünden. *** Hep olduğundan farklı görünme, Hep olayları olduğundan farklı gösterme çabaları yani sözlük anlamı : TAKİYE *tna *** ...
  9. *** Vakar ve vakurun kelime anlamını sözlüklerde (Ağırbaşlılık)-( Ağırbaşlı, onurlu) olarak okuyup öğrenebilirsiniz belki… Ama Muazzez Kaptanoğlu’nun , 1 Mayıs 1939,da Foto Magazin dergisinin 13’üncü sayısında yazmış olduğu aşağıdaki makaleyi okuyarak Bir kadın için Ağır başlı ve onurlu olmasının önemini daha iyi anlayabilirsiniz… Aileden ve toplumdan bu eğitim ve terbiyeyi alamamış bunun farkında olmayan bazılarının bunun önemini kavraması için, Bu makaleyi onunla ve Yaşamının her anında bunun önemini bilerek davranan ve yaşayan sizlerle paylaşmak istedim… Kendisini Müslüman Türk kadını olduğuna inandırmış sayın bayana, Vakur yani, Ağırbaşlı ve onurlu Müslüman bir Türk kadının Nasıl olması gerektiğinin örneği olması açısından, Yukarıdaki bugün de belki de daha çok- mana ifade eden bu makaleyi yazan, Çok değerli Sayın Muazzez Kaptanoğlu hakkında birazcık bilgi…. 1916 yılında bir Osmanlı tebaası (vatandaşı) olarak Karamürsel'de doğdu. Babası ve annesi Balkan Harbi'nde Türkiye'ye göç eden Boşnak ailelerinden idi. Yunan işgalini, Cumhuriyet'in kuruluşunu yaşadı. Bursa Kız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi'nde şiir ve yazı yazmaya başladı. 16 yaşında ilk şiiri basıldı. 20 yaşında Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Laik, Atatürkçü ve iyi Müslüman idi. Çevresindeki bir çok insan Müslümanlığın şekil ve ritüellerinden çok 'İslam felsefesini' ondan öğrendi. 'Alev', 'Hasret', 'Çalınan Beste' yazdığı romanlardan bazıları. Bazıları da film yapıldı. Cumhuriyet'ten sonra, Vakit, Ulus, Gençlik, Demokrat Türkiye, Bugün, Ülke, Zafer, Hâkimiyet, Yeni İstanbul, Haber ve Kudret gazetelerinde çalıştı. Ankara Radyosu'nda 'Kadın ve Ahlak' programını yaptı ve seslendirdi. Radyonun ulaştığı her vatan köşesinden mektuplar, istekler aldı. Türkiye'de 'kadın' ve 'Kültür' için kurulmuş nerede ise tüm STK'larda yönetim kurulu üyeliği, başkanlık yaptı. Türkiye Kadınlar Konseyi'nin kurucu üyesi idi. 1970'lerde 'Türk Kadını' dergisini nerede ise tek başına uzun yıllar çıkardı. Macar Gümüş Hürriyet Madalyası'yla taltif edildi. 90 yaşında, Türk insanı için harcanmış bir ömür bırakarak, ecdadına kavuştu. Ve biz Laik, Atatürkçü ve iyi Müslüman bir Türk kadınını, bir Türk Anasını 13 Mayıs 2006 da kaybettik Ve biz Vakarını üzerinde onurla taşıyan, Onun vakur kişiliğini saygıyla, Muaazzez annenin Anısını kalbimizde sevgiyle yaşatacağız... *tna ***
  10. Merak etmeyin siz, anlayan anlıyor... Sizin yazdıklarınızıda diğerlerini de bizden başka daha bir çok kişi okuyor... Siz kendiniz için kaygılanın... İsterseniz bir daha bir bayana yakışmayacak "baska yerinle anlamasan !!!!!!" gibi laflar etmeyin... Seviyeyi ve seviyeni çok aşağıya çekiyorsun... Bu yaklaşımlarınız sonucu birileri size küfredince ağlamaklı şikayet etme hakkınız yok... Provokasyonuna gelip sana küfredeceğimi düşünmüyorsun değil mi? Ama günlük yaşamınızda bu şekilde insanlarla muhatap olup kaç kere aşağılandığınız... Pek süpriz değil bence... Siz size yakışanı yapıyorsunuz.... Herkes okuyor anlıyor merak etmeyin... Siz, size yakışan bu seviyesiz bayan imajını düzeltmek yerine,yerinizi perçinlemeye devam edin... Bu foruma bu kadar, bayan geldi gitti, hiç birisi sizin gibi bir bayanı böylesine karalayacak, kendi kendini küçük düşürecek tutum davranışlar içinde bu tür sözler etmedi... Biraz VAKUR olun sizden UTANIYORUM...
  11. *** Sevgili bercesteye; *** Ama ... Ama ... Sevgili Berceste, Şeriati kafalarında ideoloji yapanların.... Senin dediğin anlamda gerçek islamın şeri kurallarının, Laik cumhuriyetin bugünkü kuralların yerini aldığında, bu kafadaki insanların anlayışıyla, Açıklamaya çalıştığın bu dikta rejimlerindeki düzenden ne farkı olacaktır... İçtenlikle inandığını düşündüğüm gerçek islam kavramının bu insanların elinde "Şunu yapabilirmiydim diye düşünemiyorum "dediğin noktaya gelmeyeceğini ön görebiliyor musun?.. Nasıl bir düzen istiyorsun... Nasıl bir şeriat düzenini biraz daha açmalısın... Selam ve sevgiyle... *tna ***
  12. Allahım yarabbim, sen büyüksün, Sen benim aklıma fikrime mukayet ol yarabbi... Böylesine , Akla fikre aykırı,yersiz, tutarsız, absürt yazılar yazanların, Kafalarındaki bu kavram karışıklıklarını bir an önce düzelt... Taşın, toprağın, dağın, tüzel kişiliklerin,kurumların dini olmayacağını öğrenmelerine vesile ol... Sen bu kullarına akıl fikir ver yarabbi... Böyle sapla samanın, kavramların karmakarışık edildiği pestenkerani yazıları okurken hepimize sabır ver yarabbi... Şeriat kurallarına göre yaşamak LAİK CUMHURİYETİ yıkmak degil mi dir?. Kimler aydınlanmamış acaba burada biz mi? ... Bunun ayrımını yapamayan O mu? Ona hatırlatıp, anlamasını sağlayı ver yarabbi... iki iletide bir kendi kendileriyle ters düşenlere, Ne veya / yada neci olduklarına karar veremeyenlere, Bir karar vermelerini, farkında olmalarını sağla yarabbi...
  13. *** Bireysel ve toplumsal olarak ekonomik anlamda çok zor günlerin yeniden bizi beklediği apaçık ortada... Ne yapılabilir konusunda, kişisel cevabım şu anda ne yazık ki yok... Bu konuda bizi sloganlarla değilde gerçek pratik önerileriyle yol gösteren, Konuyu daha açıklığa kavuşturacak arkadaşların yazılarına ... Bu konuda bilgi ve yeterliliği olan arkadaşların bize katkılarına ihtiyacımız var sanırım... Umarım ki bu bilgi ve önermelerini bizlerle paylaşırlar... Bu konuya dikkatlerimizi çektiğin ve farkında olmamızı sağladığın için teşekkürler dip not... Herkese selam .. sevgi ve Saygılar... *tna ***
  14. *** O bir sayfa Yazıyı okuduktan sonra çıkara çıkara bu anlamı çıkarmış olmanızdan dolayı kutluyorum sizi... Orada anlatılmak istenen "İnsanlar ve insani değerler " le ilgili özenerek yazılmaya çalışılan çümleleri bir " süs püs " olarak algılamanız ne yazık ki sizin probleminiz... İnşallah en kısa sürede bu değerlerin bir " süs püs " olmadığını kavrarsınız... Orada süreden bahsedilirken anlatılmak istenen; bu değerler söz konusu olduğunda öyle baştan savma bir şeyler yazılamayacağıdır... Orada anlatılmak istenen ; paldur küldür yazılar yazıp herkesi kırıp incittikten sonra gelecek tepkilere üzülmenin anlamsızlığıdır... Savunmadayım demeniz hiç bir zaman sizi haklı çıkarmaz... Orada anlatılmak istenen; anlamak çabasıyla okunmaya çalışılırsa Vs..Vs.. daha bir çok şeydir... orada ifade edilen süre kavramı, bütün bunlara dikkat çekmektir... *** Ayrıca siz o yazıyı yazmaya çalışanın harcadığı emeğin değerinide kavrayamıyorsanız, Onları "süs püs " ifadesiyle basite indirgemeye çalışıyorsanız, o yazılardaki, " senin insanlığına ve kişiliğine duyulan saygının " elbette farkında bile olamazsınız.. "bazı seylerin farkındayım "diyor olsanda, daha farkedemediğin o kadar çok şey var ki, zaman geçtikce farkedebilirsin umarım... *** Bana kalırsa bu söylediklerinizi bir kez daha gözden geçirin... Düşüncelerini ifade eden insanlara,(size hitap etmedikleri halde) nasıl kırıcı yazılar yazdığınız buraya taşınıp gösterilebilir. ama bunun yerine siz tekrar gözden geçirin isterseniz... Kendi hatalarınızı görüp, yazılarınızdaki yaklaşım hatalarınızın daha fazla sergilenmesinden, Bunları sizin farkedip anlamanız daha doğru olacaktır... Çünkü,Bu güne kadar ki yaklaşımlarınızı hala devam ettirip, sonra da davranışlarınıza gelen uyarı ve tepkiler için, saldırıya uğradım, kırıldım gibi duygusal sömürülerle haklı çıkamazsınız... Artık benden bu kadar pes... size bir şey ifade edebilmek mümkün değil... İyisimi bundan sonra ne yapmanız gerektiğini siz kendiniz gözlemleyerek sorumluluklarınızı yerine getirin.. Ama her kırılıp üzüldüğünüz de bu yazdıklarımı hatırlamaya çalışın... Evet haklısınız bu sözünüzün arkasında durmaya çalışın ... Evet bana kalırsa sık sık birilerine kızıp kırılmaktansa, Bu tür yaklaşım ve söylemlerden vazgeçip, daha vakur davranabilirsiniz. Artık gerisi size kalmış... Saygilarimla.... *tna ***
  15. *** "İnsan olmak, birbirini anlamak, paylaşmak, paylaştıkca çoğalmak... Karşıtlıklarımızda, gerçek doğrulara ulaşmak... Bunu birileri Tanrı sevgisiyle, Birileri de insan sevgisiyle de yapıyor olsa , Sonuçta insana dair her şeyde, insan için iyi olan her şeyi, insan olduğumuzu unutmadan, yaşama geçirmek, bunun farkında olabilmek..." Yazdılarına bu anlamda katılıyor ve seni destekliyorum... **** Ve sen bilimselci arkadaşım, nede güzel özetlemişsin yaşama pozitif olarak olumlu yönlerden bakılmasının önemini ve gereğini… Seninde bu yazını bu anlamda önemsiyor ve seni destekiliyorum… *** Ben söz ettiğin yazılanları anlayamayacığım konusunda şüpheliyim… Benim gibi algılama kapasitesi olan birçok forumdaş tanıyorum sevgili arkadaşım… *** Böyle yapıp, Birilerini işaret etme kaygısıyla yaklaşınca, Bence bercestenin anlatmaya çalıştığı, “Foruma dönüp baktığımda gördüm ki hep karşıt düşüncelerin birbirlerine ithamları ve birbirimizi kırıcı bir tablo var...” söylemine örnek oluyorsun…lütfen yani… *tna ***
  16. *** Sevgili Abendstern; “Yukarıdaki iletinizin tek kelimesini bile üzerime alınmıyorum, çünkü yazılarınız benim kişiliğime hitap etmiyor.” Diyorsunuz, Öyle diyorsanız doğrudur. burada bize söylediklerinize inanmak düşer. Bunu herkese açık olarak ifade ettiğinize göre,Bundansonra Yapacağımız tek şey, bu söylediklerinizle yazdıklarınızın tutarlı olup olmadını gözlemlemek. Bir ölçüde böyle düşünebilirsiniz, Çünkü o iletinin yazılmasındaki amaç sizin kişiliğiniz değil. Genel ifadeler kullanılarak, İnsani değerlerin önemini belirtmeye çalışan, Herkesin bu önemi kavrayan davranışlar içinde olmaları gerektiğini vurgulayan, Şahınıza değil foruma yazılmış bir yazıdır… Sadece sonuç bölümünde o ileti size ait olduğu için, Siz de var olduğuna inandığım değerleri tekrar hatırlamanızı istedim… Okumuş olduğum o iletinin arakasında yatan kavramları fark edince, Ne kadar çok üzüntü duyduğumu herkesin bilmesini istedim... Ve siz o iletide anlatılanların sizin kişiliğinizde olmadığını ifade ettiğinize göre, Artık bu tür yaklaşım ve söylemlerde bulunmayacaksınız demektir… Bu da hepimiz adına bir kazançtır… *** O iletiyi yazarken kimseye şirin gözükmek gibi bir derdim olmadı. Böyle bir derdim olsaydı size şirin gözükebilmek için başka şeyler yazardım… Kimseye taraf olamaya çalışmak gibi bir çabamda olmadı, Benim taraf olmaya çalıştığım tek şey o yazıda belirtmeye çalıştığım İnsani değerler. Vurgulamaya çalıştığım ise, İnsanlar ve insani değerler söz konusu olduğunda, "Öyle durumlar vardır ki, orada ait olduğumuz kimliklerimizle yaklaşımlarda bulunamayacağımız idi" Tıpkı "trafikte bir insana çarpıtığımızda onu orada öylece bırakıp kaçmamak gibi" Tıpkı "savaşta yaralı ve savaşamayacak durumdaki bir düşman askerine yardım etmek gibi" Tıpkı "Başkalarının üzüntülerine sevinmemek, kin güderek, çekilen acılardan mutlu olmamak gibi" Tıpkı "Onlar farklı diye, birilerini acımasızca yakmamak gibi" ve bu insanlık dışı konular yazılıp tartışılırken, sonradan üzülüp, kırılmamak için, "söyleyeceklerimizin nerden gelip nereye gideceğini bilerek,tartarak yazıp çizip konuşmak gibi" Sizin insani değerleri göz ardı etmeyecek yaklaşımınızı anlamaya çalışıyorum elbette... Bu iletinin yazılmasındaki ana düşünce insani değerlere dikkat çekerek, Aslında herkesin içinde olduğuna yürekten inandığım bu değerlerin tekrar hatırlamasını sağlamaktır. Kim ne derse desin bu yazı sonuçta bu anlamda amacına ulaşmıştır zaten... Her birimiz bir insan ve her insan vicdan sahibidir... Kızsak da kırılsak da bu değerleri hepimiz tekrar hatırlamış olduk. (Unutma ki bu durumların oluşabileceğini daha önceden öngördüğüm için, Sana iyi niyetli uyarılarımı iletmiş, sen de arkasında yatan mesajı aldığını ifade etmiştin. Şimdi bütün bunları yok sayıp, ortaya çıkan sonuçları, “şirin gözükme”, “Önyargılı davranma”, “ güven güvensizlik” değerlendirmeleri yapmanın, Hiç hoş durmadığını biraz düşünürsen kabul edersin sanırım.) Ki sen "Bende yapmış olduğum hatayı anladım" diyebilecek kadar Yeri geldiğinde hatalarını kabul edecek olgunluktaki kişiliği göstermiş bir insansın Bir bayan olduğun için, erkeklerin kendi aralarındaki davranışlarına muhatap olduğunda Haklı olarak çok kırılıyorsun, bu konuda sana hak veriyorum. *** (Ve tam bu satırda belirtmek istediğim bir şey var, bu iletiyi yazmaya saat 00.22'de başladım şu anda saat 03.16 Her iletimde olduğu gibi her kelimesinin üzerinde özenle durarak yazmaya çalışıyorum.) *** Bence içinde bulunduğun / bulunduğumuz durum, "Belki de bayan olmandan kaynaklanan,Aşırı duygusal yaklaşımlarla" lafın nereye gideceğini tartmadan, erkek yada kadın ayırt etmeden hemen fevri tavırlar ve tepkiler ortaya koymandan kaynaklanıyor... Kırıyor ve yine bunu yaptığının beklide farkında olmadığın için, Birileri sana aynı davranışı yapınca kırılıyorsun... Ama bana kalırsa sık sık birilerine kızıp kırılmaktansa, Bu tür yaklaşım ve söylemlerden vazgeçip, daha vakur davranabiliriz. Bence, Yaklaşımlardaki iyi niyet her zaman önemlidir, Bu nedenle kırılmamak için, kırmamalı, üzülmemek için kimseyi üzmemeliyiz İnandığımız değerlerin (senin deyiminle) beş paralık edilmesini istemiyorsak, Kimsenin değerlerine bu şekilde yaklaşmamalıyız Birilerinin, bu değerler çerçevesinde yaklaşımlar gösterip göstermemesi, Her zaman herkesin kendi kişisel sorumluluğunda olmuştur... Hepimiz bu sorumluluk içinde davranıp, herkesin böyle davranmasını isteyebilmeliyiz. Bu anlamda, birbirimize olan desteklerimizin, yanlışlarımızı desteklemek şeklinde değil, Kişiliklerimizi yüceltmek için, iyi yönlerimizi ortaya çıkarabilmek olduğunu düşünüyorum... Çünkü her anlamda doğru yaklaşımlar gösteren insanlar çoğaldıkça, Bizlerde o kadar doğru kişiliklere ve huzura ulaşacağız... Sevgiler... *tna *** ...
  17. *** Sevgili 'CYRANO' bu ifade ettiklerinizde size tamamen katılıyorum... Sayın politikanın diğer başlıktaki gözlemlerine dayalı yorumlarını okudunuz mu bilmiyorum http://www.turkish-media.com/forum/index.p...64entry194264 Bu yaklaşımın da oradakinden tek farkı, biri inaç birinin siyasi görüş olması... Her ikisinde ortak olansa insanların yüreklerinin insan sevgisine kapalı olaması... Bu ne yaman çelişkidir ki kendi yandaşlarının acısına üzülenler, başkalarının acısına ve yakılmasına aynı duyarlılığı gösteremiyorlar... Timsah gözyaşları döküp bende yakılmasına karşıyım ama onlar "sütten çikmis ak kasik mı " diye biliyorlar. Bu kadar ucuz mu insan hayatı, görüş farklılıkları bu kadar değersiz mi kılıyor insanı... Ama ne yazıkki çok ucuza alınıp satılabiliyor insan hayatı bu ükede, Evet diyecekler çıkacaktır yine de vatan, bayrak sevgisi onların tekelindeymiş gibi... Böyle ucuz yaklaşım ve söylemlerle değil, insan olduğunu unutmadan konuşabilmeli bir insan... Hangi ırk, düşünce ve inançtan olursa olsun bir insanın kanının diğer bir insana hayat verdiğini unutmamalı insan... Bir zamanlar, Yunan kanını "vatan, bayrak sevgisiyle" Türk kanına, yunan kanı karıştırmam diyerek bu ülkeye sokmayan sağlık bakanları da gördük biz... Kanın her hangi bir ırka ait olmasından, bir insana ait olamasının daha değerli olduğunu anlayamamış, Doktarlar yetiştirdik ve onları bakan yaptık biz... Doğal olarak bu kafada olanlar, bu ırkcı zihniyetle algıladıkları için insanı, Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk, Türk kavramının, ırk esasına dayanmayıp birleştirici bir unsur olduğunu, Ve bu kavramın hiç kimsenin tekelinde olmadığını... Kabullenemiyorlar bir türlü Bu nedenle Sivasta gaddarca yakılanlarda hangi görüşte olursa olsun onların da bu ülke vatandaşı ve onların da Türk olduklarını göremiyorlar . Türklüğe ırkcı bir gözlükle bakmak, kendi düşünceleri, inançları dışındaki Türkleri, Bizden gayrısı Türk değildir inkarcılığına mı sürüklüyor yoksa insanı... İnsanlara, onaların görüş ve inançlarına bu gözlükle bakarak, İnsanlıktan çıkmış gaddar ve insafsızların Sivas'ta, Malatya ve Maraşta yaptıkları katliamları, Tarih ve gelecek kuşaklar bu yapılanları asla haklı bulmayacaklar, İnsan olanların vicdanında bunu yapanlar hep mahkum olacaklar... Türk'lük iddiasında olan hiç kimse, Sivas'ta olduğu gibi görüşü, inancı, farklı Türk diye bir Türk'ü yakma hakkına sahip değildir... Ve herkes yine bir Türk anasının evladıdır...Ve dahada önemlisi insandır... Ve hiç bir neden bir insanın böylesine vahşice yakılarak yok edilmesini haklı gösteremez... En azından insan oturur düşünür... insan olduğunu hatırlar ve bu bahaneleri öne sürerek, Bir insan dünyaya getirecek olmanın değerini ayaklar altına almaz... Düşünür, evladının vahşice yakılarak yok edildiğinde bir insan olarak ne acılar çekebileceğini... Kendi evladın için ama o, farklı görüşteydi, inançtaydı ondan yok edildi denildiğinde bu dünyaya nasıl kahredeceğini... Sevgili Abendstern; Anneler günü başlığını bu analardan birinin mektubunu alıntı yaptım... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...86entry194286 Onu okuyup biraz da onun yerine kendini koymanı, İnsana ve onun yaşama hakkına,hiçbir siyasi ve inanç penceresinden bakarak onun yaşamının elinden alınamayacağını anlamanı, Ve sende var olan annelik duygularını tekrar hatırlamanı rica ediyorum senden... O zaman bu yazdığın iletiye bir insan, bir kadın olarak nasıl kahrolacağını biliyorum... Senin kaleminden çıkan bu iletiyi okumuş olmaktan ne kadar çok üzüntü duyduğumu bilmeni istiyorum... Ve senin biz İnsan evlatlarına dair bu düşünce ve yaklaşımını bu forumdaki bütün anne ve anne adaylarına şikayet ediyorum. Kimse anne ve evlat acısı çekmesin diyerek herkesin anneler gününü kutluyorum *tna ***
  18. *** Sevgili 'taurusmutis' ya yapma gözünü seveyim... Biliyorum ve hepimiz biliyoruz, görüş farklılıklarınız nedeniyle bilimselci ile aranızda oldukça çok çelişki var... Terapi arkadaş kendi içinde çok tutarlı sorular sormuş ve cevabını istiyor... Bilimselcide aynı tutarlılık ve samimi yaklaşım içinde kendini ifade etmeye çalışıyor... Ama bilimselciye her soru soranın ardından, Ona haksız ithamlarda bulunsalar da hemen bir çimdik atmaya çalışman dikkat çekiyor... Ben gerek terabi gerekse bilimselcinin ifadelerinde bir çelişki göremedim, ikiside kendi içerisinde tutarlı ifadeler kullanmışlar... Benim göremediğim bu çelişkileri böyle kısa ifadelerle, hah bak işte yaklaşımıyla çimdiklemek yerine var olan çelişkileri açıklamalısın... Böylece bende ve başkalarıda göremediğimiz bir şeyler varsa anlar, evet diyerek size hak veririz... Bence başkalarının doğrularında haklı çıkmak yerine, kendi aranızda tutarlı, düzeyli, tartışma ve yaklaşımlarınızla görüşlerinizin doğrularını göstermelisiniz... Uzun zamandır dikkatimi çekiyor, bir türlü içimde tutamıyorum işte ... Söylemek istedim... Ne yapman gerektiği sana kalıyor artık... Saygılar... *tna ***
  19. *** Sizler Allahın nesi oluyorsunuz ki; Birileri hakkında hüküm verebiliyor ve onlar ahiret’te kefil olamazlar diyebiliyorsunuz. Bu mudur sizlerin Müslümanlık anlayışınız. Diyanet neyse de Cami imamları hangi gerçek bilgilerle insanlara İslamiyet’i öğretecekler. Kur'an ezberlemekle Müslümanlık öğrenilmez, Müslümanlık Kur'anı anlamakla öğrenilir. Yasar Nuri ve Zekeriya Beyaz neden sizlere bu kadar batıyor. Gerçekleri yılmadan söyledikleri için mi. İslamı Kur’andan öğrenin dedikleri için mi? Yoksa sizin Kur'an dan başka daha yüce bir kitabiniz mi var. Mezhepleri din yapmış Kur'anı da mezarlıklarda okunan veya duvarlarda asılan kitap haline getirmişsiniz. Maksatlı ve yanlış tefsirlerle Kur'anın ana mesajını çarpıtmış ve keyiflerinize göre anlamlar türetmişsiniz. Islama nifak sokarak, Kur'anın özüne aykırı uydurma sözleri Hadis diye insanlara yutturmaya çalışıp, Kur'anı bir kenara itmiş efendim şu söyle demiş, bu böyle demişlerle dinimizi kuşa çevirdiniz, Allah kimseye, kimseyi öldürme yetkisi vermemişken, Allah adına masum insanları sırf başka dinden oldukları, veya sizler gibi düşünmedikleri için öldürmekten zevk alır oldunuz. Hiç kimse Allahın vekili ve sözcüsü değildir. Allahın vekile ihtiyacı yoktur. Aslında vekile ihtiyacı olanlar sizlersiniz, Çünkü ne İslam dinini gerçek anlamda öğreniyorsunuz, nede öğretmek isteyenleri rahat bırakıyorsunuz. *** Sevgili Politika arkadaşım; Bu insanların neler yaptıklarını çok iyi gözlemleyerek dile getirdikleri sana hak vererek okudum. Bu yazdıklarını arşivime ekledim… … Herkesin bildiği bu gerçekleri, bu kadar açık ve yalın bizlere tekrar aktardığın için eline diline sağlık Yazdıklarınızı genele hitap edecek şekilde tekrar buraya alıntı yaptım, satır satır ayırdım ki, Herkes bütün ayrıntısıyla okusun bu insanların gerçek yüzünü bir daha görsün… Sayın Politika arkadaşıma; Bu gerçekleri bir kez daha gözler önüne serdiği için teşekkür ediyorum. Saygılarımla… *tna ***
  20. GeceKuşu şurada cevap verdi: sardunyam başlık Güncel Konular
    *** Canım annem anneler günün kutlu olsun... Forumda bulunan bütün annelerin Anneler gününü kutluyor... Tüm forumdaşlarımın annelerinin ellerinden öpüyürum... Annelerinin güzel anılarıyla bu günü yaşayacak olan forumdaşlarıma da, o güzel anıları dolu dolu yaşamalarını diliyorum... Herkese " sevdikleriyle birlikte sağlıklı ve uzun bir ömür" diliyorum. Dilerim hayat hepimize, istediğimiz gibi bir yaşam fırsatı verir. *** Annelerini kaybetmiş olanlar içlerinde nasıl bir ateş taşıdıklarını çok iyi bilirler... Ama birde evladının yokluğunun acısıyla bugünü yaşayacak olan annelerin içinde yaşattıkları ateş nedir ? Okumak istersiniz diye düşündüğüm için aşağıdaki alıntıyı gönderiyorum... *** *tna ***
  21. *** *** Bence de arkasında olsan iyi olur… Ama insanlar bir şeyin arkasında dururken, duruşlarını iyi seçmeliler. Siz bir insana iftira edip sonra bunun arkasında durmaya çalışırsanız, Ardından yeni iftiralar ve yalanlar bulmak zorunda kalırsınız, Artık derdiniz,kendi haksızlığınızı da bildiğiniz için Karşınızdakilerin iyi yanlarını da karalamaya çalışmak olur… Sonuç, sonuç mu ortaya çıkan sizin karanlık ve çirkin yüzünüz olur… Hemen akla ilk gelen telaşla söylenir… Cahil! Ama yapılmak istenen kendinde gördüğü bütün çirkinlikleri, eksiklikleri Karşı tarafa yamamak, kişiliklere saldırmaktır. Oda yetmezse kutsal değerler sahiplenilir, Vatan, bayrak, din sahiplenilir, Bütün bu değerlere inanan insanlara denir ki, İşte bu vatan hainidir, bayrak, din düşmanıdır, Sen var ya sen… Çok tehlikeli ve hiçte iyi olmayan bir düşünce yapısına sahipsin… *** Elbette ben ne dersem diyeyim senin muhakkak bir cevabın olacaktır… Bundan son derece eminim, Ama bilmeni isterimi ki, Karşında ki insanın söylediklerini anlamadan, anlamazlıktan gelip vereceğin her cevap beni değil seni üzer.. Çünkü böyle yaparak, ortaya koyduğun kişilik bozukluklarının, Her zaman başkaları tarafından da görülüyor olmasının ezikliği Seni hep rahatsız edecektir… Eğer yüzü kızarmayacak kadar pişkin biri değilsen bundan vazgeçmelisin… Yine söylüyorum, söylediklerinin arkasında ama adam gibi durmalısın… Konuyu başka taraflara çekmenin âlemi yok, Başlığı açan, bu adamlar bizi dinimizden soğutuyor, kuşkuya düşürüyor diyen sensin… Şimdi bunu, Özellikle benim ve hedef seçtiğin diğer arkadaşların, Seni ve başkalarını dinden soğutmak için neler yaptığımı göstermelisin… Şimdi kendi deyişinle ne kadar iyi ve mutlu bir yobaz olduğunu söyleyerek, İnançlardan, şüpheye düşülebileceğini ifade eden söylemlerini gizleyemezsin… Sana düşen adam gibi söylediklerini arkasında durup, boş laflar yerine, İnançlarının ne kadar güçlü ve pamuk ipliğine bağlı olmadığını anladım diyerek Bizlerden ve inançlı arkadaşlarımızdan özür dilemek… *** Sen var ya sen… Çok tehlikeli ve çirkin bir düşünce yapın var… “dinim hakkında köhneleşmiş ifadesini kullandırmam” bunu da bilesin Gecekusu diyorsun. Çok ucuz laflar ediyorsun, Nerde demiş bunu Gece kuşu, Kimsenin haddine düşmemiş senin yaptığın gibi, Kendi düşünce bozukluklarını, inançlara maletmek, Yukarda açılamaya çalıştığım, iftiracı özelliğine örnekler veriyorsun… Burada köhneleşen dinler değil senin bu kafa yapın olur ancak, Ama bu senin gibiler için önemli değil değil mi,? Sen yaşama dair her şeyi, kendi istediğin gibi yorumlayıp, Yozlaştırıp, gerçek değerlerini yok edeceksin, Sonra bu çağdışlılığını, din gibi yüce değerleri de söylemine dahil edip, Köhneleşmiş kafa yapını sana gösterenlere, Benim düşünce mi yargılayan dini mi yargılar deyip, Ucuz sloganlarla dinime laf söyletmem diyeceksin. Böyle Ucuz kahramanlıklarla… Bu iftiraya bakıp, değerlendirecek, insanlar bulmaya çalışıp, Ne kadarda haklıyız, haklıyım diyerek, Kendi akıllı olmayan davranışlarına başkalarını da ortak edeceksin… Linç kültürüne dair nasılda iyi örnekler veriyorsun.. Bu başlığı, bu mantıkla açan bir kişiden başkası da beklenemezdi zaten. ! *** Sen var ya sen… Çok tehlikeli ve dediğin gibi yobaz bir insansın, Sen inançlarını nasıl yaşamak istiyorsan yaşa, Bizi ve başkalarını bu günahlarına ortak etme istersen… *** Daha bitmedi güzel arkadaşım, Bu işin dinsel tarafı… Dinini yüceltmek, onu olması gerektiği doğru yere taşımak sana düşer, Ama senin bu insani, dini ve kişisel yeterliliğinle bu biraz zor görünüyor… Sen. adaleti, sevecenliği,dürüstlüğü bahsettiğin o kişilerden öğrenmeye devam et.. Ama sorarım sana, bu mudur sana öğretilen, Adalet, sevecenlik duyguları, Bu mudur dürüst bir insanın yaşama ve insanlara bakışı… İnsana dair değerler bunun neresinde duruyor… Senin değer yargılarında ortaya çıkan, iftira ve linç kültürü, Hangi insani değerlerle örtüşüyor… Sen var ya sen… Çok tehlikeli ve dediğin gibi yobaz bir insansın, *** "yaşam kurallarının temelinin Kuran olduğu noktasından yola çıkarak" iktidarı ellerinde tutanlara karsi oldugunu belirtmisin.”diyerek Öne sürdüğün görüşümü Dini değil siyaseti, dini siyasete dâhil edenlerle ilgili olduğu için bir başka iletimde ele alacağım… Senin gibi elmalarla armutları karıştırmak yanlışlığına, Yaptığın iftira ve yalanların üstüne örtmeye çalışarak, Beni çekmeye çalıştığın yere gitmeyeceğim… Görüyorsun ya; Sen var ya sen… Çok tehlikeli ve dediğin gibi yobaz bir insansın, *** “oh çok şükür onların içindeyim …. bende yobazım ve coook mutluyum diyorsun…” Sana mutluluklarının devamını diliyorum… Sağlıklı ve sevgiyle kal… ki, yobaz olmaktan uzak aklı başında düşünceler üretebilesin *tna ***
  22. *** Sayın ve çok sevgili 'ahirzaman' Kardeşim; Yazdıklarını okudum... Okumadan öncede sizin iyi niyet ve samimiyetinizden zaten şüphem yoktu... *** Benim derdim kendimi temize çıkarmak değil. Burada FeneriumX in yaptığı Hiçbir iyi ve güzel birşeyle anlamlandırılamayacak, tanımlanamayacak tutum ve davranışını gözler önüne sermekti... Bu nedenle hiç sevmediğim halde kendi yaptıklarımdan bahsetmek zorunda kaldım... Yoksa o öyle bilse ne olur bilmese de, Benim ne olduğumu benim biliyor olmam Önemli, benim vicdanımın huzuru ve rahatlığı... Önemli olan onun inançlı bir insan maskesi ardında nasıl bir kişilik sahibi olduğunun ortaya çıkması... Böylesine gayrı ahlaki ve dürüst olmayan, kişilikler üzerine geliştirilen yaklaşımlara kimlerin pirim vereceği görmek önemli , FeneriumX kardeşim; İnsanlar biraz onurlu olur,inançlarının değerini başkalarının değer yargıları üzerinden korku ve kuşku üretmezler, Sonrada yarattıkları bu kuşku ve korkuyla Diye safsatalar üretmezler… FeneriumX kardeşim; İnançlarında yetersiz olanlar ancak bu uyduruk hadisler ve ayetlerden korkar aslında… Bu arkadaşımız bu uyduruk ayetlerden inancında şüpheye düşüyor demek ki, Bunun farkına varmış, şüpheye düşmüş, dininden soğur gibi olmuş şimdi bu hatasını itiraf ediyor Aman ha sizde kulak asmayın diye fetva veriyor, aklıevvel kardeşim, FeneriumX kardeşim; Senin inancın bu kadar zayıf mı da kendin den şüphe duyuyor ve herkesin senin gibi olacağını düşünüyorsun.. İnançlarına güvenen, inanan yeterli donanımı olan biri uyduruk mudur değil midir, ? Önüne ne getirilirse getirilsin onu çürütür, hatta tartışmaya bile girmeye değer bulmaz… FeneriumX kardeşim; Her şey bitti de şimdide inançların ne kadarı sağlam, ne kadarı şüphe götürür olduğuna mı kaldı? Aklıevvel saflıkla kurduğun o cümle ve açtığın tartışma ile şüphe götürür olmasının İnancını tartıştırarak nereler götüreceğinin farkında mısın?. FeneriumX kardeşim; Senin inancına bakışının su götürüyor olması, senin bu safsataların yüzünden, İnancı gerçekten sağlam olanları yaralayacağını göremiyor musun? *** sevgili 'ahirzaman' Kardeşim; Ben sizin dilinizi anlamakta biraz zorluk çekiyorum, beni hoş görün, o nedenle farklı anlamlar yüklemiş olabilirim... Ama şunu bilin ki, ilkyazınızdan bu yana sizi dikkatle izliyorum, sizin hakkınızda bir önyargım yok. Daha önceden de Kanaatim iyi niyetli ve temiz kalpli bir insan olduğunuz... İnançlarınız ve ona bağlı olarak yaşama bakış açınız bu olabilir ve benim için saygı duyulması gereken bir durumdur... Size katılmadığım birçok noktada olsa bu düşüncem değişmez... Günümüzde İnsanlara, inançlı olduğu halde sizin gözünüzle bakmaya çalışan insan sayısı çok az ne yazık ki. Onlar için varsa yoksa kendi inançları ve dayatmaları... Bu nedenle sizi önemsiyorum, insan sevgisinin her zaman, her şeyden önde olduğunu düşünüyorum... Ben den yana için rahat olsun istediğin helallik hakkımı gönülden sana veriyorum... Böyle bir durumun seni asla üzmesini istemem, Senin mutlu ve huzurlu olman benim en büyük kazancımdır... Benim yüzümden sebep ne olursa olsun üzülmende en büyük ayıbım... Bana Yazdıklarınızda ki samimiyet ve dürüstlüğünüze inanıyorum... sayın 'ahirzaman' size selamlarımı ve en iyi dileklerimi yolluyorum... Sevgiyle kalın.. *tna ***
  23. *** Sayın 'taurusmutis'; Yinede en doğruya yakın yorumu sen yapmışsın; “Biz Allah'a(c.c.) ve peygamberine(s.a.v.) iman etmişiz,bu arkadaşlara inanacağımızı nasıl düşünebilirsin” “onlar çabaladıkça bizler araştırıp daha da iyi öğreniyoruz dinimizi” Diyerek, inancın üçbeş kişiyle yıkılamayacak kadar güçlü olduğunu anlatmak istiyorsun Hatta bu arkadaşların inancımızın kuvvetlenmesi yönünde yararları bile var demek istiyorsun… Sence anlayabileceğini mi düşünüyorsun? Sence iftiracı bir zihniyet, yalan söyleyebiliyorsa, İnançları ne kadar güçlüdür ki üç beş adamdan korkmasın, Etrafındaki insanların inançlarına güvenip aman ha demesin, bu işler pamuk ipliğine bağlıdır, aman arkadaşları uyarmalıyım, iftira yalan bu yolda mubahtır diye düşünmesin.. Hadi o öylede sen nasıl olurda birilerine kızdığın için bu yanlış yaklaşımın içinde olabiliyorsun? Yani inançlarımızı kişilere bağlar kişisel çekişmelerin içine sokarsak, sorarım kime ne faydası vardır… Bu arada bir yanlışa daha istemeden de olsa alet olduğunu sana hatırlatmak isterim… Sen hiç gece kuşunun hiç önünüze bu arkadaşın dediği gibi bir tek hadis getirip koyduğunu, Kimin inancını ne zaman sorguladığını, hiç gördün duydun mu? Senin inanıyor olamanı ben hiç sorguladım mı? Kim neye inanıyorsa, onda özgürdür , o öyle mutlu ve huzurluysa, Hiç kimsenin buna karışma hakkı yoktur diye yazıp söylediğimi okumadın mı Yani? Bu konuda hiç kimseyle ve seninle bir sorunum olduğunu ben düşünmüyorum… Ama senin varsa bunu bilmek isterim… Benim Fenerium X arkadaşla inaçları konusunda değil ama inançlarını rejime ve başkalarına dayatma konusun da eleştiri ve tepkilerim var, tabiî ki onunda bir algılama olarak benim bu yaklaşımımla ilgili sorunları var… O ona bu dayatmaları ile ilgili yazılan sorulara oralarda cevap vermez, Utanmadan, yüzü bile kızarmadan buralar da iftira dolu başlıklar açar, yalan söyler… FeneriumX gibi arkadaşların Söylemleri şu aşağıdakiler gibi olduğu sürece; inançlara bakışı rejime ve onu değiştirmek üzere dayatmalar oldukca elbette benimle ilgili sorunları olacaktır.. Diyen bir zihniyetle senide aynı yerde mi düşünmek gerekiyor Sayın 'taurusmutis'; Eğer öyleyse durum farklı, artık bu kişisel inanç olmaktan çıkıp rejimi değiştirmeye yönelik inancı siyasallaştırmaya giriyor.. İşte ozaman haklısın ,gece kuşunu da karşına alıp istediğini söyleme hakkın var, tabi ki benim de bütün bu olanlara sonuna kadar karşı durup savunma hakkım… Yok öyle değil iş senin inancın ise buna ne benim nede bir başkasının karışmaya hakkı olamaz, Nede olsa benim günahlarım sana,senin sevapların da bana yazılmıyor öyle değil mi? Senin nasıl böyle bir hakkın varsa benimde istediğime inanma hakım var öyle değil mi? Eğer bir insan rüştünü ve inancını hemde doktora derecesinde tamamlamış bir müslümana bile “Yasar nuri türkiyenin en büyük *******. ***** insanlarin hocaligini yapan dinden diyanetten haberi olmayan bir varlik.” Demek cüretini bile gösteriyorsa, o kişi ye oturup ta şöyle iyice bir düşünerek bakmak gerekmiyor mu sevgili arkadaşım… Sen bunları hiç mi okumadın da, yeri geldi de hiç mi karşı durmadın da şimdi bu yaklaşım içerisin de olabiliyorsun? Ya size ne demeli sayın 'ahirzaman' ; Siz “Mübarekler bakın bize onlardan yaralanıyoruz “ derken ne kadar akıllı hayırlı bir iş yaptığınızı mı söylüyor sunuz, Siz değilmisiniz “biz her şeyden canımıza can katıyoruz” diyen, sırf bu insanlar inanmıyor, bizle aynı düşünmüyor diye iftira ve yalanlara alet oluyorsunuz… İlim ve irfan almış bir kişiye yakışıyor mu sizce böylesine basit duruş ve yaklaşımlar?… Sizin için diyemem ama inançlarını bozulabilir gören bir insanın başlığında daha aklı başında bir yaklaşım göstermeniz gerekmiyor muydu sizce?. Siz değil misiniz insanlara aşağılamayın onlarda sizin inançlarınızı aşağılar diyen?… Bu kişileri hedef alan yaklaşımların sizin inancınıza ne gibi yarar ve katkıları olacağını düşünüyorsunuz? Uzun lafın kısası kardeşler, beni neye, ne için inandığınız hiç ilgilendirmiyor İstediğinize istediğiniz şekilde inanırsınız bu sizin hakkınız… İnandığınız bir şeye kim ne derse desin, güvenemiyor ve bozulacağını düşünüyorsanız o sizin sorununuz… Elbette ki herkes herkesin inancını yargılar sorgular ve eleştirebilir, Ama hiç kimse o inanışları aşağılama hor görme hakkına sahip değildir Ama hiç kimse sen niye buna inanıyorsun deme hakkına sahip değildir. Ama hiç kimse inançlarını hiç kimseye dayatma hakkına sahip değildir. Ama hiç kimse inançlarını rejimi değiştirmek amaçlı dayatmalar yapma hakkına sahip değildir. Ama hiç kimse o inanıyor diye kimseyi hedef gösterip, yalan ve iftira atma hakkına sahip değildir. Ama hiç kimse kendi inancını kendi kişiliğiyle bağdaştırıp onu yoz gösterme hakkına sahip değildir. *** Sayın FeneriumX; Siz birer insan olduğunuzu unutur, önce inanır sonra, düşünür sonra yargılarsanız… Yapacağımız bundan başkası, varacağımız yer, onurlu ve şerefli insanların durduğu yer olamaz… Umursadığınız sadece sizin çıkar dolu inançlarınız olacaktır… Umursadığınız, inançlarınıza dayalı korkularınız olacaktır.. Sanırım bu başlığı açmak için öyle birkaç dakikaya bile ihtiyacınız olmamıştır biliyorum. Çünkü aklınızı iyi yada yararlı şeyler değil, kimin bacağını nasıl çekiştiririm de imanım artar diye düşünenlerdensiniz. *** Ve Sevgili 'taurusmutis'; arkasında duracağımız insanları doğru seçmek zorunda değilmiyiz? Herkesin inancı farklı olabilir ama onlar her zaman, Sizinle aynı şeye inananlardan, daha kötü ve yanlış insan olmaya bilirler.. insanı seven ,Aklıyla hareket eden, düşünen, tutarlı,dürüst davranışlar gösteren bir insan, biz dost olarak görmesek de, her zaman zaafları olan dostlarımızdan iyidir bence… *** sayın 'ahirzaman' dediğiniz gibi insanlar ”hem ahlaklı hem de kendin den çok başkasını düşünmesi gerekir” Ve ben bu sözü söylediğiniz için her zaman bu sözünüzün arkasında durmanızı beklerim… sayın 'ahirzaman' ve Sevgili 'taurusmutis' e selamlarımı yolluyorum... *tna ***
  24. *** Sevgili 'Abendstern';, Sayın 'ithaka' ;ya şu yazıyı göndermiştim aslın da Sevgili 'Abendstern'; Bunu yapmam gerekmiyordu belki, Çünkü bana yakışanın bak işte neler yaptım demek olmadığını biliyorum.. ama yanlış anlaşılmaların önüne geçmek istedim... *** Demek siz bu yazıyı yazarken bende ; Diye uygun bir lisanla o arkadaşa bu iletiyi yazdım... Şimdi hepimiz onun cevabını ve yaklaşımını bekliyoruz... Siz sıranızı bir ölçüde savdınız, Bir anlık kızgınlıkla yapılan bir hatayı hepimiz adına düzelttiniz... hepimizi mutlu ettiniz... Umarım yatıştığınızda, duygusal kırgınlıklarınız biraz daha azaldığında, hepimizin, hepimiz için nekadar önemli olduğunu bir kez daha anlayacağız... Lütfen bana kırılmayın, sizi kırmak amacıyla ne bir söz ne bir davranış yapmadım... Senin, benim ve birbirmiz için, İnsani yaklaşımların ne kadar değerli , ve hepimizin olan bu formun ne kadar önemli olduğunu hatırlatmaya çalıştım... Senin gitmediğini görmekten de çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum... İyi bir insan olduğunuzu ve görüşeceğimizi biliyorum... yeri gelecek tartışacağız, yeri gelecek anlaşacağız, Ama bir birimize hakaret etmeden konuları kişiselleştirmeden bu sayfalarda yine yazışacağız Sizden ve bizden beklenen bu olduğununu hepimiz biliyoruz. Üstelik Size sorduklarıma cevap vermediniz daha, Ama acele etmenizi istemem, böyle bir hakkım da yok. Biraz rahatlayın, biraz kırgınlıklarınızı atın, o soruların cevaplarını sizden yine isteyeceğim. Sevgiler ...saygılar...Sevgili 'Abendstern' *tna ***

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.